İçeriğe atla

Arpağ

Arpağ - Türk ve Altay mitolojisinde ve halk kültürlerinde efsun[1] anlamına gelir. Büyülü söz, mistik dua, sihir demektir. Arbağ (Arba) veya Arvağ (Arva) olarak da söylenir. Yine aynı kökten türeyen Arvaş, Arbaş, Arbış, Arbuz sözcükleri de aynı anlamları içerir.

Anlam ve İçerik

Arbağçı denilen efsuncular tarafından okunur. Hastaları iyileştirmek, kötülükleri ve kötü ruhları savuşturmak için yapılan duadır. Örneğin yılanın zehrinin etkisini yok etmek veya yılan, akrep gibi hayvanların sokmasını engellemek için yapılan ve okunan arpağlar vardır. Bu arpağlar sonucu yılanın veya akrebin sokmadığı inancı Anadolu'da bugün bile yaygındır. Arbamak veya Arvamak (yani Efsun Yapmak)[2] fiili Anadoluda halk ağzında kullanılmaya devam etmektedir. Gözboyamak, gözbağı yapmak, sihir yapmak demektir. Bir takım sihirli sözler ve dualarla nesnelerin ve insan yaşantısının doğal akışını etkilemeyi amaçlar.

Etimoloji

(Ar) kökünden türemiştir. Arbamak fiilinden türetilmiştir. Şaşırtmak anlamı vardır. Kökte araya girmek içeriği bulunur. Büyü yapan kişi, ruhlarla veya doğaüstü güçlerle insanların ve doğal süreçlerin arasına girmektedir. Er kökü ise ulaşmak (ermek) manasını barındırır ki, gizli bilgilere ve varlıklara erişmek demektir. Tunguzca Ar yapmak, çalışmak anlamlarına geldiği gibi, korku, kötüruh görmek gibi anlamlarda taşır. Moğolca Ar kökü yol, yöntem içeriği barındırır.

Kaynakça

Dipnotlar

  1. ^ Türk Mitolojisi Ansiklopedik Sözlük, Celal Beydili, Yurt Yayınevi (Sayfa - 66)
  2. ^ "Divanü Lûgat-it-Türk de Şamanizme Ait Kelimeler, Abdülkadir İnan". 1 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2012. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Yek, Türk ve Altay halk inancında İblis. Yeg veya Yiğ olarak da bilinir. İnsanoğlunu yoldan çıkaran ve kötülüğün simgesi olan varlık. Tanrı'ya isyan etmiştir. Kısa boylu ve güçlü bir varlıktır. Alemin karanlık güçlerini temsil eder. Yerin altında yaşar. Yaka adlı kötü ruh ile de bağlantılıdır. Çak denilen yine Şeytan anlamını içeren sözcük ile de ilişkili görünmektedir. ayrıca bu sözcükle bağlantılı hastalık adları vardır. Yiğ verem, Yiğnik ise dizanteri demektir. Bulgar kültüründe Yaga adlı bir cadı figürü vardır. 'Kötü ruh, şeytanın yarattığı hastalık, zarar verme' gibi anlamları da vardır. Başka sözlüklerde 'ig' ve 'iklig' biçiminde geçen ve hastalık anlamı da bulunur. Maniheizm'de yine şeytan anlamında kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Baksı</span>

Bahşı, Türkmenlerde destan anlatıcısı, Özbeklerde destancı ve falcı, Kazak ve Kırgızlarda ise büyücü ve duahan manalarında kullanılmaktadır. Türkçe Kişi Adları Sözlüğünde; 1. Bilgin, öğretmen. 2. Saz şairi, âşık. 3. Hekim. olarak tanımlanır.

Üzüt – Türk ve Altay halk inanışında can. Özüt veya Öz (Ös) de denir.

May Ana - Türk ve Altay mitolojilerinde varlık tanrıçasıdır. Pay (Bay) Ana olarak da bilinir. İnsanların koruyucusu, kollayıcısı ve gözeticisidir. Göğün üçüncü katında oturur. Budizm'in etkisiyle Maitreya adlı tanrı ile özdeşleşmiştir. Bayanay ile aynı kişi olduğu öne sürülür. Kırk başlı bir kadındır ve kimi yerlerde gümüş saçlı sarı bir kadın olarak betimlenir. Evini havada kurar ve çocuklarını orada doğurur. Çocukları korur. Yay ve oku ile acı veren ruhları çocuklardan uzak tutar. Adı May Ata ile birlikte anılır.

<span class="mw-page-title-main">Bayanay</span> Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası

Bayanay, Türk mitolojisinde bereket ve doğa tanrıçası. Bayana olarak da bilinir. Avcıları, balıkçıları ve ormanı korur. Adına Payna töreni düzenlenir. Avcılar ateş yakıp dua ederek avlarının bereketli ve kazasız geçmesini dilerler. Kimi kültürlerde çocukları korur. Soyun koruyucusu olduğu düşünülür. May Ana'nın farklı bir söyleyişi ve aslında aynı Tanrı olduğunu ileri süren görüşler de mevcuttur.

Alkıma - Türk halk kültüründe hayırdua. Olumlu dilekte bulunma.

And veya ant, Türk ve Moğol halk kültüründe ve inancında yemin demektir. Moğolcada Anda veya Andgay denir.

<span class="mw-page-title-main">Arat</span> Altay mitlerinde ismi geçen Tamagda yaşayan dev balık.Ölümle özdeşleşmiştir

Arat - Türk ve Altay mitolojisinde korkunç Dev Balık. Ölüm Balığı. Arağıt, Arağut, Aravut olarak da bilinir. Moğol kültüründe Aratan veya Arağatan olarak yer alır. Baykal gölünde veya yeraltındaki büyük denizde yaşadığına inanılan efsanevi devasa balık. Zaman zaman yeryüzünde yaşayan insanlardan kurban ister. Ağzı gırtlağının altında, gözü ise ensesindedir. Belkemiği ters çevrilmiştir. Zincirlerle bağlı tutulur. Başını ve vücudunu oynatınca depremler olur, tufanlar kopar. “Ker Balık” olarak da adlandırılır. Şimdiye kadar yuttuğu tüm canlılar orada yaşarlar. Orası başka bir alem gibidir. Pustag (Bozdağ) adlı Dünya Dağının hemen altındaki sularda yaşar. O her kıpırdadığında yer titrer. Alt çenesi yere üst çenesi göğe değer. Çenelerinden biri yazı ve sıcağı, diğer çenesi ise kışı ve soğuğu getirir. Ters görünümlü olması onun öteki aleme ait olduğunun en önemli göstergesidir. Türklerde büyük ırmak balıklarına Irgay adı verilir ve bu isimle kökensel olarak bağlantılı olması muhtemeldir. Yeryüzünün taşınmasının bir balıkla ilişkilendirilmesine pek çok toplumun söylencelerinde rastlanır. Adı Abra ve Yutpa ile birlikte anılır.

Yomak – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe ve halk edebiyatında destan, epik şiir. Yomok, Comok, Comog, Yumah, Nomok, Zomok, Zumah olarak da söylenir. Moğollar Domog derler. İlk anlamı "Öbür dünyaya ait, şaman hikâye ve efsaneleri" olan bu sözcük Kınm Türkçesinde de "hikâye, destan" anlamında korunmuştur.

Kabulgan – Türk, Altay ve Moğol mitolojisinde “Şekil Değiştirme” kavramı. Metamorfoz, transformasyon. Kubulgan veya Kabulgak da denir. Moğollar Hubılgan olarak söylerler. Don bürünmek veya donuna girmek şeklinde de ifade edilmiştir.

Yelpin, Türk ve Altay halk inancında cin. Yelbin adı da verilir. Rüzgardan yaratılmış, görünmeyen soyut varlık.

Anak İyesi veya Toplağ İyesi, Türk, Tatar ve Altay halk inancında caminin koruyucu ruhu. Toplağ İyesi de denir.

Yılan Ata – Türk ve Altay mitolojisinde Yılan Tanrı. Çılan Ata da denir. Yılanların kendisinden türediği efsanevi yaratık.

<span class="mw-page-title-main">Irkıl</span>

Irkıl Han - Türk ve Altay mitolojisinde söylencesel Şaman. Arkıl Han olarak da bilinir. Şamanların atası olarak kabul edilir. Yeryüzündeki ilk şamandır. Üç yıl önce ölenleri bile diriltir, körlerin gözünü açar. Anlatıldığına göre o kadar güçlüdür ki, hiçbir tanrıyı tanımaz. Tanrı Ayığ Han onu yanına çağırtarak bu gücü nereden aldığını sorar. O da, hiçbir yüce güç tanımadığını ve yaptıklarının kendi gücü ile olduğunu söyleyerek tanrıya karşı saygısızlık yapar. Bunun üzerine Ayığ Han, Irkıl'ı ateşe attırarak yaktırır. Onun yandığı bu ateş diğer gelecek kamların ruhlarını oluşturur. Türk ayin ve törenlerinin temellerini atan kişi olarak da bilinir.

Esin; ilham, etkilenme, çağrışım, içe doğma ile gelen yaratıcı düşünce, doğaüstü veya buna bağlı söz, duyum ve algı.

Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.

Yom, Türk ve Altay halk inancında Uğur, Şans, Talih, Baht anlamlarına gelir. Yum olarak da söylenir. Uğurlu nesne manasını da içerir. Aynı zamanda mutluluk, neşe demektir. Ural dillerinde ise Tanrı anlamı taşır. Tuvalarda yer alan ve kötü ruhların kovulmasını ve büyücülüğü içeren merasimin adı Dom şeklinde geçer ve d/y dönüşmesi ile birebir Yom sözcüğüdür.

Körmöz, Türk ve Altay halk inancında ve mitolojisinde melek ve hayalet anlamına gelen sözcük. Körmös, Kürmös veya Körümes de denir.

Bulunç, Türk halk inancında ve halk kültüründe yaklaşık olarak vicdan kavramını karşılayan bir sözcüktür. Fakat mitolojik bir kavram olarak aynı zamanda ruhlarla iletişime geçmeyi de içerdiği için vicdandan daha farklı bir içeriğe sahiptir.

Suvolta Hanım - Türk ve Altay mitolojisinde Yaşam Tanrıçası. Suğolta Hanım da denir. Yaşam ağacının koruyucusu olan tanrıçadır. Ayığ Han’ın karısıdır. Yaşam ağacının yanında yaşar, onu gözetir. Çocukları Yaşam Ağacı’nın dalları arasında oynarlar.