Arnavut Rivierası

Arnavut Rivierası (Arnavutça: Riviera Shqiptare); Arnavutluk'un güneybatısını oluşturan dikine sahil kesimine verilen özel bir isimdir. Bazen Bregdeti veya Bregu isimleri ile de anılır. Akdeniz'le bağlantılı bir deniz olan İyon Denizi'nin doğu sahillerinden başlar. Sarandë, Borsh, Himara, Dhërmi, Qeparo, Piqeras ve Lukovë yerleşimlerinin olduğu kıyı hattı boyunca uzanır. Ceraunian Dağları, bölgenin hinterlandını sahilden ayırır. Fakat Arnavut Rivierası, hem kuzeydeki Arnavutluk sahillerini hem de rivierayı içeren Arnavutluk kıyı şeridi ile karıştırılmamalıdır.

Hareketli bir gece hayatı bulunan bölge aynı zamanda ekoturizm yapmaya elverişli bir ortam oluşturduğundan dolayı ziyaretçiler için seçkin bir konaklama noktasıdır. Tipik Akdeniz köyleri, antik kale kalıntıları, kiliseler, manastırlar, tenha ve bakir plajlar, koy ve körfezler, zengin sualtı yaşamı ve bölgede yetişen portakal, limon, zeytin gibi değerli besin maddeleri sayesinde gün geçtikçe daha fazla turistin ziyaret ettiği bir cazibe merkezidir.

Soundwave Albenia ve Kaplumbağa Festivali gibi birçok uluslararası müzik festivaline ev sahipliği yapan bölge; 2009 yılında DJ Tiestoin'in tur durağı olarak burayı seçmesi ve nefes kesici bir Top Gear bölümünün burada çekilmesinden sonra uluslararası alanda ilgi gördü.

Bölgede yürütülen kalkınma planının bir parçası olarak başta Dünya Bankası olmak üzere birçok kurum ve kuruluş Riviera hattında bulunan geleneksel evlerin çatılarının, kasabalardaki kaldırım ve yolların onarımını; altyapı hizmetlerini, su temini ve arıtma tesislerinin yapımını finanse etmektedir.^[1]

Sarandë, Arnavut Rivierası'nın en popüler turistik noktasıdır. Şehrin yakınlarında Butrint Antik Kenti'nin kalıntıları bulunmaktadır. Butrint, UNESCO tarafından koruma altına alınmış ve Dünya Kültür Mirası Listesi'ne eklenmiştir. Ksamil, hem yerli hem de yabancı birçok turist tarafından en çok ziyaret edilen sahil beldelerinden biridir ve adalara yalnızca teknelerle ulaşım mümkündür. Yaklaşık 200 metre rakımda bulunan Dhërmi, Ceraunian Dağları'nın eğimli yamaçlarına inşa edilmiştir. Uluslararası alanda büyük bir üne kavuşan bölgenin özellikle sahil kesimlerine birçok ahşap villa kompleksi inşa edilmiştir. Aynı zamanda bu kompleksler içinde gece hayatına yönelik birçok mekan bulunmaktadır. Gjipë Kanyonu; Arnavutluk'un güneyinde, Adriyatik ile İyon Denizi'nin buluştuğu yerde konumlanmıştır. 2500 nüfuslu küçük bir kasaba olan Borsh'u bu kadar ünlü yapan şey, 7 kilometrelik uzunluğuyla İyon Denizi'ndeki en uzun plaja sahip olmasıdır. Turizmin gelişmeye başlaması köylerin güzelliğine ve sıcakkanlı yöre halkının ortak eseridir. Narenciye ve zeytin ağaçlarıyla kaplı Himara'da; uzun, beyaz kumlu plajlar ve denize yakın yerlerde yüksek uçurumlar bulunmaktadır. Qeparo; deniz seviyesinden 450 metre yüksekte, Gjivlash Dağı'nın doğu yamaçlarına kurulmuştur. Llogara Millî Parkı'nın yakınında bulunan Palasë de yabancı turistler için oldukça popüler bir ziyaret noktasıdır. Lukovë ise Vlorë bölgesinde bulunan, büyük plajlarıyla meşhur bir yerleşim birimidir. Piqeras; Arnavutların millî kahramanı Vasil Laçi'nin doğum yeridir. Karaburun Yarımadası; Arnavutluk'un tek millî deniz parkıdır. Henüz fazla el değmemiş olan bu park, ziyaretçilerine güzel bir yürüyüş keyfi yaşatmaktadır. Parkın içindeki dağların bir kısmı kurtlar, geyikler, yaban hayatı domuzları gibi vahşi hayvanların doğal yaşam alanlarıdır. Jalë, hareketli gece hayatıyla bilinir ve Folie Yat Limanı burada bulunur. Llaman, çakıllı plajları ve dezininin derinliğiyle ünlüdür. Zvërnec Adası; Narta Lagünü ile bağlantısı bulunan bir adadır ve burayı turistik bir merkeze çeviren şey, adada bulunan 13. yüzyıldan kalma bir Bizans manastırıdır. Porto Palermo Kalesi, Porto Palermo Körfezi'nde bulunur. Huffington Post; 2014 yılında Porto Palermo'yu, Avrupa'da Keşfedilmemiş 15 Yer arasında göstermiştir.^[1]

Butrint Millî Parkı; The Guardian tarafından Avrupa'nın 10 Millî Parkı listesine eklenmiştir. UNESCO tarafından korunan Butrint Millî Parkı, barındırdığı eşsiz antik miraslar ile bilinir. Tarih öncesi çağlardan beri yerleşim yeri olmuş ve daha sonra Roma kolonisi olarak kullanılmış olan Butrint; Sarandë'nin yaklaşık 14 kilometre güneyinde, Yunan sınırına yakın bir yerde bulunmaktadır. Kent surları, antik vaftizhane, büyük bazilika, tiyatro ve Venediklilerden kalma birçok tarihi yapıya ev sahipliği yapmaktadır. Arkeolojik kalıntıların yanı sıra; parkın içindeki ormanlık alanlarla, yakınlardaki tatlı su gölü ve gölden İyon Denizi'ne sızan Vivari Kanalı arasında karmaşık bir ekosistem vardır. Butrint'i bu kadar eşsiz bir yer haline getiren şey; tarihi ve doğal güzelliklerin bileşiminin oluşturduğu paha biçilmez manzarasıdır.

Karaburun-Sazan Millî Deniz Parkı, Arnavutluk'un tek millî deniz parkıdır. Arnavutluk'un güneybatısında, Vlorë vilayetinin yakınlarında bulunur. Otranto Boğazı ile arası yaklaşık 70 kilometredir. Karaburun Yarımadası'nın batı sahilleri dik kayalıklar, taşlı plajlar ve küçük koylardan oluşur. Kakomesë, Dafinës ve 14 kilometre güneybatıdaki Arushës Körfezleri bu millî park içinde bulunur. Gramata Körfezi, parkın en ilgi çekici yerlerinden biridir. Antik çağlardan beri gemi ve gemicikler, bu küçük körfezde demirlemektedir.

Llogara Millî Parkı; yaban kedileri, tilkiler ve geyikleri de içeren 100'ün üzerindeki biyoçeşitliliğiyle tanınan ve başta hiking olmak üzere birçok açık hava sporu için önemli bir parktır. Ekoturizme katkı sağlayan park, hem temiz havasıyla hem de denize yakınlığıyla turistlerin ilgisini çekmektedir.