Anadolu, Anadolu Yarımadası veya coğrafi olarak Asya Kıtası'nın tüm özelliklerini içerdiğinden Küçük Asya, Asya kıtasının en batısında Karadeniz, Akdeniz ve Ege denizi arasında kalan yaklaşık 755.000 km²'lik bir alanı kaplayan dağlık bir yarımadadır.
Hititler ya da Etiler, Tunç Çağı'nda Anadolu, Levant ve Kıbrıs'ta varlık göstermiş bir halk.
Tlos bugün Muğla'nın Seydikemer ilçesi yakınlarında yer alan kadim bir Likya kentiydi. Likya'nın en önemli yerleşimlerinden biri olan Tlos Antik Kenti, Fethiye İlçesi’nin yaklaşık 42 km doğusundaki Yaka Köyü sınırları içerisinde kalmaktadır. Bölgenin en yüksek dağları olan Akdağlar'ın (Kragos) sarp batı yamaçlarında başlayan antik yerleşim, Eşen Nehri'nin getirdiği alüvyonlarla oluşmuş vadi düzlüğüne kadar ulaşır. Ayrıca güneydeki Saklıkent Kanyonu ile kuzey yönde bulunan Kemer Beldesi antik kentin egemenlik sınırlarını çizer.
Armazi, Gürcü pagan panteonundaki baş tanrıdır. Gürcü kayıtlarına göre altından, eli kılıçlı bir asker figürüydü. 30 metre yüksekliğinde, yeşil gözlere sahipti. Armazi Gürcülerin MÖ 4. yüzyıldan MS 4. yüzyıla kadar baş tanrısı olarak kalmıştır.
Mitanniler, ,ayrıca Hani-Gelbat veya Hani-Rabbat olarak adlandırılır) MÖ 1500 ile MÖ 1200 yılları arasında Anadolu'da hüküm sürmüş bir devlettir. Mitanni'ler Hititler'in yıkılışından sonra bölgesel bir güç oldu. Son krallarının adı II. Şattuara idi. Kayıprenins JiaŞ-Jiara efsanevî bir kişiliğe sahiptir.
Luvice veya Luvi dili Anadolu dillerine mensup bir dildir. Aynı zamanda Hititlerin de hiyeroglif yazılarında kullandıkları dildir. Mısır ve Girit hiyeroglif yazısından farklı olan bu hiyeroglif yazısı, daha çok mühürlerde ve kaya anıtları gibi büyük yazıtlarda kullanılmıştır.
Hititçe veya Hitit dili, Tunç Çağı'nda Anadolu'da yaşamış Hititlerin veya dillerinde kendilerine verdikleri isimleri ile Neşalıların konuşmuş olduğu, Hint-Avrupa dillerinin Anadolu alt grubuna ait bir ölü dil. Dil, diğer Anadolu dilleri olan Luvice ve Palaca ile yakından ilişkilidir. Tarihte belgelenmiş en eski Hint-Avrupa dilidir.
Kaşkalar büyük olasılıkla Asur Ticaret Kolonileri Çağı ile MÖ 8. yüzyıl arasında, Orta ve Batı Karadeniz Bölgesi'nde, zaman zaman Hititlere karşı yaptıkları akınlarla imparatorluğun iç bölgelerinde yaşadığı, Hititlerin tarih sahnesinden çekilmesi ile yaşam alanlarının Asur sınırlarına ulaştığı tahmin edilen yarı göçebe kavim veya kavimler topluluğuydu.
Hattiler (URUHa-at-ti), M.Ö. 2500-2000/1700 yıllarında Anadolu'da yaşamış bir uygarlık. Anadolu Yarımadası'nın bilinen en eski adı Hatti ülkesi'dir. İlk defa Mezopotamya yazılı kaynaklarında Akad sülalesi döneminde kullanılan bu adlandırma, M.Ö. 7. yüzyıl Asur yıllıklarında görüldüğü üzere, M.Ö. 630 tarihlerine değin süregelmiştir. Böylece Anadolu en az 1.500 yıl boyunca Hatti ülkesi olarak tanındı. Bu ad o denli yerleşmişti ki Anadolu'da Hattilerden sonra yaşayan Hititler yaşadıkları ülkeden söz ederlerken, Hatti ülkesi deyimini kullandılar. Bu ve bazı arkeolojik bulgular nedeniyle uzun yıllar boyunca Hititler ve Hattilerin aynı ırk ya da akraba ırklar oldukları varsayıldı.
Luviler, Anadolu'da yaklaşık olarak M.Ö. 2300'e doğru ortaya çıkmış bir halktır. Benzersiz bir yerli hiyeroglif yazısı ve Mezopotamya'dan ithal edilmiş çivi yazısı ile yazılmış olan Anadolu dillerine mensup Luvice dilini konuştukları da bilinmektedir.
Anadolu dilleri, Hint-Avrupa dil ailesine ait soyu tükenmiş bir dil grubudur. Terim bazen Anadolu'da konuşulmuş ancak bu gruba ait olmayan tarihî dillere atıfta bulunmak için de kullanılabilir. Anadolu dilleri, M.Ö. 2. ve 1. binyıllarda, Asur ticaret kolonileri ile Roma İmparatorluğu'nun 2.-3. yüzyıl arasındaki döneme tarihlenebilir. M.S. 4.-5. yüzyıllar, Anadolu dillerinin son evresi olarak kabul edilir. Tüm Anadolu dilleri, bir proto dil olan ve yazılı örneği bulunmayan farazî Proto Anadolu dilinden türemiştir.
Luvi Krallığı, Batı Anadolu'da kurulduğu ve başkenti Apasa olduğu düşünülen Anadolu uygarlığı.
Karabel Geçidi, İzmir iliinin Kemalpaşa ve Torbalı ilçeleri arasındaki yol üzerinde ve Bozdağlar sıradağlar kütlesi içinde, bu dağ silsilesinin en batıdaki kısmını oluşturan Nif Dağı ile daha doğuda uzanan kalan kısmı arasında yer alan bir geçittir. İzmir'den yaklaşık 20 km uzaklıktadır.
Anadolu din ve mitolojisi Hatti, Hitit, Luvi, Hurri, Asur, Urartu, Lidya, Frig gibi Anadolu'nun antik halklarının yanı sıra kısmen Ermeni, Türk ve Yunanların daha geç döneme ait inanç ve söylencelerinden oluşmaktadır. Çatalhöyük, tarımsal yerleşimden kent yerleşimine geçilen dünyanın en eski kenti kabul edilmektedir. Burada ana tanrıça heykellerinin yanında bulunan hayvan özellikle boğa sembolleri, ana tanrıça kültünün yanı sıra erkek verimlilik sembollerinin de kullanıldığı gök ve savaş tanrısının boğa formunda sembolize edildiğini düşündürmektedir
İvriz, Konya ilinin Halkapınar ilçesinin İvriz mahallesine bağlı, Ereğli ilçesinin 12 km güneydoğusunda bulunan Demir Çağı arkeolojik sit alanıdır.
Hurri mitolojisi, Yakın Doğu'nun Bronz Çağı halkı olan Hurrilerin çok tanrılı diniydi. Bu insanlar geniş bir alana yerleştiler, bu nedenle aralarında, özellikle Nuzi ve Arrapha çevresindeki doğu Hurrialılar ile Suriye ve Anadolu'daki batı Hurrileri arasında farklılıklar vardı. M.Ö.14. Yüzyıldan itibaren Hurri dininin Hitit dini üzerinde güçlü bir etkisi olmuştur ve Hurri panteonu, Yazılıkaya'daki önemli Hitit tapınağında 13. yüzyıl kaya kabartmalarında tasvir edilmiştir.
Pala Kuzey Anadolu'da bir Tunç Çağı ülkesiydi. Pala hakkında, ana dili Palaca (palaumnili) ve ana dininden daha fazla şey bilinmemektedir. Palaik kökenli olduğu bilinen tek kişi Rahibe Anna'dır.
Anzili veya Enzili, Tamita ve Zapişḫuna'da kendisine tapınılan bir Hitit tanrıçasıydı. Adı Hitit tabletlerinde bazen IŠTAR Sümerogramı ile veya IŠTAR- li bileşiği ile yazılır.
Tārukka veya Tarukka, Kuzey Anadolu'da İlluyanka mitinde de bahsi geçen bir Hitit şehriydi.
İnşuşinak Bir Elam tanrısı. Başkent Susa'nın koruyucu tanrısı olduğu düşünülmektedir. Ayrıca tüm tanrıların hükümdarıydı. Elam kralları tarafından hükümdarlığın tanrısı olarak görülmekteydi. Elam ile Akad kralı Naram Sin arasında yapılan bir antlaşmada "kralın tanrı İnşuşinak'a tabi olması..." şeklinde geçmektedir. Sonraki dönemlerde de teorofik isimler kullanılırken aynı şekilde kullanılmıştır. İnşuşinak, Mezopotamya'nın bereket tanrısı Ninurta ile ilişkilendirilmiştir. Elam'ın kanun, düzen ve refahından da sorumluydu. Çoğa Zenbil zigguratı ona adanmıştır.