İçeriğe atla

Arka plan radyasyonu

Atomik Test Müzesinin dışındaki hava istasyonu, sıcak bir yaz günü. Göstergedeki aradalan ışınımı seviyesi 9.8 μR/h. Dünya ortalaması 0.87 mSv/a'ya çok yakın.

Ard alan ışınımı veya arka plan radyasyonu, Dünya'da yaşayan herkesin maruz kaldığı, doğal ve suni kaynaklardan yayılabilen ve her yerde bulunan iyonlaştırıcı ışınımdır.

Doğal ve suni ardalan ışınımlarının ikisinin de çeşitleri yükseklik ve konuma bağlıdır.

Resim nükleer santraldaki ortam ışınım alanını gösteriyor. (0.120-0.130 μSv/h) (1.05-1.14 mSv/a).

Doğal ardalan ışınımı

Dünya'nın her yanında ışınsaçar malzemeler bulunur. Suda, havada, karada, kayalarda ve bitki örtüsünde soluma ve yutmayla vücuda giren, belirlenebilir miktarda doğal olarak bulunur. Bu içsel maruz kalmalara ek olarak bünyemizin dışında kalan ışınsaçar malzemeler ve de evrenden gelen bir dışsal maruziyette söz konusudur. Dünya genelinde yıllık ortalama maruziyet dozu 2,4 miliseverttir.[1] Bu değer ortalama suni maruziyetin dört katıdır. 2008'de ölçülen ortalama yıllık suni ışınım maruziyeti 0,6 mSv'dir. Tıbbi görüntülemede daha fazla erişim için bazı zengin ülkelerde, Amerika ve Japonya gibi, yıllık suni maruziyet ortalaması doğal maruziyetten daha fazladır. Avrupa'da ortalama doğal maruziyet seviyesi ülkeden ülkeye değişim göstermektedir. İngiltere'de 2 mSv'nin altındayken Finlandiya'da 7 mSv kadardır.

Hava

En büyük doğal ardalan ışınımı kaynağı yerden havaya karışan radondur. Radon ve yerdeşleri, temel radyonükleitler ve çürümüş ürünlerin solunan ortalama doza katkısı 1,26 mSv/a kadardır. Radon'un dağışımı dengesizdir ve suyla değişime uğrayabilir. Böylece dünyanın çeşitli yerlerine yayılarak çeşitli ciddi sağlık sorunlarına yol açabilir. İskandinavya, Amerika, İran ve Çek Cumhuriyeti'nde ortalamanın 500 kat üzerinde radon çözünürlüğü bulunmuştur.[2] Radon dünyanın kabuğunda bolca bulunan Uranyum'un bozunmuş halidir ve ancak cevherlerde yoğunluğu daha fazladır. Radon bu cevherlerden dışarı sızarak ya da suya karışarak yerleşim yerlerine kadar ulaşabilir. Akciğerlerden solunarak vücuda girebilir ve artıkları dahi bu döngüye tekrar katılır.Radon doğal olarak oluşmasına rağmen, insan aktiviteleri sonucunda da oluşabilir. İyi yalıtılmış bir evde kötü kapatılmış bir bodrum radon birikimine sebebiyet verebilir ve zehirlenmeye yol açabilir. Dünyanın endüstrileşmiş kuzey kesimlerinde (Kuzey Amerika ve Avrupa) bu gibi yapıların yaygınlığı radonu ardalan ışınımının ana kaynağı haline getirmiştir. Radon havadan daha ağır olduğu için bodrumlarda ve madenlerde birikme yapar. Bodrumları kapatma ve havayı vakumlama maruz kalmayı azaltır. Fosfoalçı, İtalyan tüfü, şap şisti ve hafif beton gibi inşaat malzemeleri radium içeriyor ve gözeneklilerse radon'u tutabilirler.[2] Radondan ışınıma mağruz kalma dolaylı bir olaydır. Radon'un yarı ömrü kısadır (4 gün) ve diğer radyum serisi katı taneciklere dönüşür. Bu ışınsaçar parçacıklar solunur ve akciğerlere yerleşir ve sürekli maruziyete sebebiyet verir. Radon, sigaradan sonra en büyük ikinci akciğer kanserojenidir. Sadece Amerika'da yılda 15000-22000 ölümle sonuçlanan kansere sebep olur.[3]1984'te Stanley Watras'ın bodrumunda yaklaşık 100,000 Bq/m³ radon bulunmuştur.[4][5] O ve Bojertown, Pensilvanya ve Amerika'daki komşuları ışınsaçar konut rekoruna sahiptirler. Uluslararası ışınımdan korunma organizasyonları taahhüt dozunu radonun denge eşdeğer çözünürlüğünü 8 ya da 9 nSv·m³/Bq·h ile çarparak toron'u ise 40 nSv·m³/Bq·h ile çarparak hesaplarlar.[1]

Kozmik Işınım

12 km yükseklikte yaklaşık maksimum doz ışınım - 20 Haziran 2005.

Dünya ve üzerinde yaşayan her canlı anlık olarak sürekli dış uzaydan ışınım bombardımanına tutulur. Bu ışınım temel olarak demşir protonlarının pozitif yüklü iyonlarını içerir ve güneş sisteminin dışındaki kaynaklardan türetilmiş büyük çekirdekleri içerir. Bu ışınım atmosferdeki atomlarla etkileşime girerek ikinci bir ışınım yağmuru oluşturur ve bu yağmur X-ışınları, müyonlar, protonlar, alfa tanecikleri, elektronlar ve nötranlar içerir. Işınımın anlık dozu çoğunlukla müyonlar, nötronlar ve elektronlardan oluşur ve bu doz dünyanın yerelmıknatıssal alanına ve yüksekliğine bağlı olarak çeşitlilik gösterir. Bu ışınım yüksek tropsferde çok daha yoğundur. Sürekli uçan yolcular ve pilotlar için çok daha etkilidir. Bu insanlar yılda yaklaşık 2.2 mSv daha fazla maruziyet yaşarlar.[6]

Benzer olarak, kozmik ışınım astronotlara dünya üzerindeki insanlara göre daha çok etki eder. Düşük yörüngelerdeki astronotlar, uluslararası uzay istasyonu veya uzay gemisi gibi, kısmen dünyanın manyetik alanı tarafından kalkanlanırlar ancak diğer yandan kozmik ışınlardan ve dünyanın mıknatıssal alanının sonucu olarak Van Allen ışınımına maruz kalırlar. Dünya yörüngesinin biraz dışında, aya giden Apollo Astronotları'nın da tecrübe ettiği gibi ardalan ışınımı çok daha yoğundur gelecek için insanlara Ay ve Mars keşifleri açısından potansiyel bir engel arz eder.

Komik ışınlar ayrıca atmosferde elementsel dönüşüme sebep olan, kozmik ışınlar tarafından uluşturulan ikincil ışınımın atmosferdeki diğer atomik taneciklerle birleşerek farklı tanecikler oluşturur. Böylece kozmojenik tanecikler ortaya çıkabilir ancak en kaydedeğeri azot atomlarının etkileşimiyle ortaya çıkan karbon-14'tür. Bu kozmojenik tanecikler dünya yüzeyine ulaşarak yaşayan organizmalara katılırlar. Bu taneciklerin üretimi kozmik ışın akısı ile biraz çeşitlenir ancak uzun dönemde sabit olarak kabul edilebilir. Sabit üretim, canlı organizmalara katılır ve kısa yarı ömür eski biyolojik kalıntıların yaşını belirlemede kullanılır.

Dünyasal Kaynaklar

Dünyasal ışınım, yukarıdaki tablonun amacına göre de, sadece bünye dışında kalan kaynakları içerir. Büyük radyotanecikler potasyum, uranyum, toryum ve bunların bozunum ürünleri radyum ve radon yoğun ışınsaçardır ancak düşük çözünürlükte bulunurlar. Bunun gibi çoğu kaynak dünyanın oluşumundan süregelen bozunumdan ötürü tükenmektedir çünkü dünyaya aktarılan miktar çok büyük değildir. Bu durumda dünyayay aktarılan uranyum-238'in etkinliği orijinal değerinin yarısı kadardır (4.5 milyar yıllık yarı ömür) ve potasyum-40'ın etkinliği sadece %8'dir. Bu yüzden insanlara olan etkisi çok azdır. Bunun sebebi insanların yarılanma ömürlerinden çok daha hızlı evrimleşiyor olmasıdır. Evrim baz alındığında bu süreç sabit olarak kabul edilebilir.

Ek olarak çoğu kısa yarıömürlü ve daha yoğun ışınsaçar izotoplar dünyada bozunup atılmaz çünkü sürekli doğal üretim vardır. Radyum-226, Urayum-238'in bozunum ürünüdür.

Yiyecek ve su

Potasyum ve karbon gibi insan vücudunun temek elementlerinden bazılar ardalan ışınımına önemli derecede ek yapan izotoplar içermektedir. Ortalamam bir insan 30 miligiram potassium-40 (40K) 10 nanogram (10−8 g) karbon-14 (14C) içermektedir. Dışsal ışınsaçar malzemelerin yarattığı iç kirlenmeden sonra, içsel ışınım maruziyetine en çok etki yapan biyolojik bileşikler potasyum-40'tan kaynaklanır. Saniyede 4000 çekirdeklik 40K bozunumu potasyumu en büyük ışınım faktörü haline getirir. 40K'tan üretilen beta parçacıkları 14C'e göre 10 kat daha etkilidir. 14C insan vücuduna 3700 Bq seviyesinde ve 40 gün yarı ömür sunar. Saniyede yaklaşık 1200 beta taneciği 14C tarafından ışınır. Potasyum DNA'nın bir bileşeni değildir ancak 14C hücrelerin yarısının genetik bilgisine dahil edilir. DNA'da saniyede 50 14C atomu azota dönüşür. Radon ve çürüme ürünlerinin aksine diğer radyonüklitlerin içsel ortalama doza katkısı 0.29 mSv/a'dır. Bunun 0.17 mSv/a kadarı 40K'tan kaynaklanmaktadır. 0.12 mSv/a kadarı uranyum ve toryum serilerinden ve 12 mSv/a kadarı 14C'ten kaynaklanır.

Yüksek Doğal Ardalan Işınımlı Alanlar

Bazı alanlar ülkesel ortalamalarım üzerinde değerlere sahiptir.[7] Dünyada sıra dışı yükseklikte doğal ardalan ışınıma sahip yerler Ramsar - Iran, Guarapari - Brezilya, Karunagappalli - Hindistan,[8] Arkaroola, Güney Avustralya [9] ve Yangjiang - China.[10] Dünya üzerinde kaydedilen en yüksek saf doğal ardalan ışınımı seviyesi 90 µGy/h ile Brezilya'nın siyah sashilleridir. Bu seviyenin sebebi monazit'tir.[11] Bu oran yıllık ortalama 0.8 Gy/a olarak ifade edilebilir ancak ışınım sezonluk olduğu için ve de yakın yerleşim alanlarında düşük seviyede olduğu için fazla etkili sayılmaz.Bu ölçüm tekrarlanmamış be UNSCEAR'ın raporunda göz ardı edilmiştir. Çevre sahiller olan Guarapari ve Cumuruxatiba'da bu seviye 14 - 15 µGy/h olarak hesaplanmıştır.[12][13]

En yüksek ardalan ışınımı seviyesine sahip yerleşim yeri Ramsar'dır ve sebebi ışınsaçar bir madde olan kireçtaşının inşaat malzemesi olarak kullanılmasıdır. 1000'den fazla kişi yıllık ortalama 6 mSv'lik ışınıma maruz kalmaktadır. Bu değer ICRP tarafından belirlenen suni ardalan ışınımı maruziyet sınırından 6 kat daha fazladır.[14] TBu insanlar ayrıca radondan da azımsanamayacak bir maruziyet yaşamaktadırlar. Rekor ölçün 131 mSv/a'lık ortam ışınımı ile bir eve aittir ve radondan kaynaklı içsel doz 72 mSv/a'dır.[14] Bu eşsiz ölçüm dünyanın yılllık ortalama doğal ışınım maruziyetinin 80 katıdır.

Ramsar'da yüksek ışınımın sağlığa zararlarını belirlemek için epidemiyolojik çalışmalar halen sürdürülmektedir ancak henüz istatistiksel sonuçlar çıkarmak için erkendir[14][15]

Fotoelektrik

Yüksek atom numaralı materyallerden dolayı insan vücudundaki ardalan ışınımı küçük bir artıl gösterir ve bunu temel sebebi fotoelectrik etkidir.[16]

Suni Ardalan Işınımı

Tıbbi

Tıbbi görüntüleme kaynaklı yıllık ortalama ardalan ışınımı maruziyeti 0.6 mSv/a kadardır. Bu tıbbi etkinin menzili 3 mSv/A2ya kadar çıkmaktadır.[17] Other human contributors include smoking, air travel, radioactive building materials, historical nuclear weapons testing, nuclear power accidents and nuclear industry operation.

Diğer insani etmenler; sigara içmek, hava ulaşımı, ışınsaçar inşaat malzemeleri, tarihsel nükleer silah testleri, nükleer santal kazaları ve nükleer endüstri operasyonlarıdır. Tipik bir göğüs röntgeni 0.2 mSv/a etken doz içerir.[18] Diş röntgeni dozu ise 5 ila 10 µSv kadardır.[19] Ortalama bir Amerika vatandaşı yıllık ortalama 3 mSv doza maruz kalmaktadır. Düşük seviyede tıbbi maruziyete sahip ülkeler yok denecek kadar azdır. Işınım tedavisi gerektiren hastalıklardan bu ölçümlere dahildir ve hem hastayı hem de çevresindekileri etkilemektedir.

Tüketim ürünleri

Sigarada, bir radon artığı olan polonyum-210, tütün yapraklarına sıkışmış halde bulunur. Ağır içiciler yılda 160 mSv doza maruz kalırlar. Polonyum-210 segmental bronşların çatallandığı kısımlara yerleşerek sürekli bir zehirlenme durumu oluşturur. Sigara vücudun sadece küçük bir bölgesine etki ettiği için (akciğerler) ışınım korunma seviyeleriyle kolayca karşılaştırılamaz.[20]

Hava ulaşımı kozmik ışınım maruziyetini artırmaktadır ve bir uçuş personelinin yıllık ortalama maruziiyet miktarı 2.19 mSv/year'dır.[21]

Atmosferik nükleer testler

Newada Test Alanı rotalarında tiroid dozu gösterimi.

1940'lar ve 1960'larda yapılan yerötesi patlamalar azımsanamayacak derecede ışınsaçar kirliliğe sebebiyet vermiştir. Bu kirliliğin bir kısmı yerel olarak kalsa da diğer kısmı nükleer serpinti olarak dünya geneline yayımıştır. Bu testlerden kaynaklı yıllık ardalan ışınımı artışı 0.15 mSv'dir ve diğer bütün kaynakların %7'si olarak ifade edilebilir (1963). Sınırlı Test Yasağı Anlaşması (1963) ile bu testler yasaklanmıştır ve 200 yılında yapılan ölçümde yıllık dozun sadece 0.005 mSv kadar olduğu ölçüldü.[22]

Mesleki maruziyet

ICRP mesleki ışınım maruziyet sınırını 50 mSv/yıl ve 100 mSv/5yıl olarak belirlemiştir.[23]

2002'de yapılan IAEA konferansında mesleki dozu 1.2 mSv yıllık olarak belirlenmiş olup düzenleyici inceleme emri çıkartılmıştır.[24]

Nükleer kazalar

Normal şartlar altında nükleer santaller çok küçük bir miktarda ışınsaçar gaz salınımı yaparlar ve bu halk için bir tehdit oluşturmaz. Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği'nde olaylar sınıflandırılmış ve atıkların hiçbir şekilde çevreye salınmamasına karar verilmiştir. Nükleer santrallerden yüksek dozlu ışınıtım sızıntısı oldukça nadirdir. Günümüze kadar sadece 2 büyük nükleer kaza meydana gelmiştir. bunlardan ilki Çernobil, ikincisi ise Fukushima-I nükleer kazasıdır. Sadece Çernobil anlık ölümlerle sonuçlanmıştır. Çernobil'den yaylan toplam doz 10 ile 50 mSv arasındadır. (20 yıllık süreçte etkilenen insanlar.) En çok etkilenme felaketten sonraki yıl gerçekleşmiştir ve tasfiye memurları için 100 mSv kadardır. Akut ışınım sendromundan 28 kişi hayatını kaybetmiştir.[25]

Fukuşima I'in toplam yaydığı doz 1-15 mSv kadardır. Çocuklar için tiroid seviyesi 50 mSv'nin altındadır. Toplam 167 temizlik işçisi 100 mSv'lik doza maruz kalmıştır ve bunlardan 6 tanesi Japonya'nın üst limiti olan 250 mSv'yi aşmıştır.[26]

Three Mile adası kazası'nın ortalama dozu 0.01 mSv'dir. Sivil olmayan: Yukarıda tanımlanan sivil kazalara ek olarak, eski nükleer silah tesisleri (Windscale Yangını gibi), Mayak bölgesinden Tescha Nehri'ne sızan nükleer atık ve KyshtymFelaketi'ndeki aynı atık çevreye oldukça fazla ışınsaçar materyal sızmasına sebep olmuştur. Windscale yangını sonuıcu Tiroid seviyeleri yetişkinlerde 5-20 mSv, çocuklarda ise 10-60 mSv kadardır.[27] Mayak kazasının dozu bilinmemektedir.

Nükleer yakıt döngüsü

Nükleer Düzenleme Komisyonu, Birleşmiş Milletler Çevre Koruma Ajansı ve diğer Amerikan ve uluslararası ajentalar ışınım maruziyetini her bir insan için 1 mSv ile sınırlayan ruhsatı zorunlu kılmışlardır.

Diğer

Kömür santrallerinden uçucu kül halinde ışınsaçar materyale yayılır ve bu materyaller çevredeki insanlar tarafından solunarak veya yutularak vücuda alınır. Aynı zamanda bitkilerin ve ürünlerinde yapısında işlerler.1978'de Oak Ridge Ulusal Laboratuvarı'ndan yayınlanan bir belgeye göre kömür kömür yakan güç santralleri 500 m'lik bir çapta 19 mSv'lik bir ışınım yaparlar.[28] Birleşmiş Milletler Bilim Komitesi 1988'de atomik ışımanın etkileri üzerine yayınladığı raporda yeni kül tutucu teknoloji ile 1 km'lik alanda ışınım seviyesini 1 mSv'ye indireceğini belirtmiş ancak testlerde bu rakamlara ulaşamamıştır.[29] Kömür yandığı zaman uranyum, toryum ve bütün uranyum yakınları parçalanma ile radyum, radon ve potasyum yayarlar.[30] Önceleri ışınsaçar materyaller kömür depolarının altına gömülürdü ya dauçuşan kül yakalandıysa beton üretimi için kullanılırdı.

Diğer kullanım

Diğer kaynaklarda ardalan ışınımı diper ışınımlar gibi iyonlaştırıcı olup olmadığına bakılmaksızın ışınım olarak basitleştirilmiş olabilir. Bunun özgün bir örneği kozmik mikrodalga ardalan ışınımıdır. Neredeyse düzenli bir parlama gökyüzünü doldurur (mikrodalga tayfında).

Laboratuvarlarda, ardalan ışınımı herhangi bir kaynaktan ölçülen ışınımın değerini etkileyen ışınım olarak tanımlanır ve herhangi bir örneğin ölçümü yapılırken hesaba katılır.

İşçiler için ölçülen mesleki ışınım dozu ölçme araçları il eölçülmez. Bu ölçüm hem doğal ardalan ışınımı hem de tıbbi ardalan ışınımını kapsar. Bu değerler tam olarak ölçülmemiştir ya da anketlerden öğrenilmiş değildir, aslen bu değer tam olarak bilinmemektedir. Bu doğal ardalan ışınımı maruziyeti ve tıbbi geçmişi bilinmeyen kişilerin ışınım maruziyetini belirlemek için kafa karıştırıcı bir etken olabilir. Mesleki maruziyet dozu çok düşük olduğuı zaman önem kazanır.

Yıllık ortalama iyonlaştırıcı ışınım maruziyeti

Yıllık ortalama iyonlaştırıcı ışınım maruziyeti (milisevert)
Işınım KaynağıDünya[1]ABD[17]Japonya[31]Açıklama
Havayı soluma1.262.280.40temel olarak radon, havalandırmaya bağlı.
Su ve yemek0.290.280.40(K-40, C-14, vs.)
Topraktan yayılan ışınım0.480.210.40toprağa ve inşa malzemesine bağlı.
Uzaydan gelen kozmik ışınım0.390.330.30yüksekliğe bağlı.
ara toplam (doğal)2.403.101.50ölçülebilen popülasyona etkisi 10-20 mSv
Tıbbi0.603.002.30dünya genelinde radyoterapi;

Amerika genelinde CT taramaları ve nükleer tedavi.

Tüketim ürünleri-0.13sigara, hava seyahati, inşa malzemeleri vb.
Atmosferik nükleer testler0.005-0.011963'te 0.11 mSv ve giderek azalmakta.
Mesleki maruziyet0.0050.0050.01tüm dünya işçileri ortalaması 0.7 mSv, genel sebep radon madenleri;[1]
Amerika'da genel yaygınlık tıp ve havacılık işçileri.[17]
Çernobil kazası0.002-0.011986'da 0.04 mSv ve giderek azalmakta.
Nükleer yakıt döngüsü0.00020.0010.02 mSv ; mesleki maruziyet hariç.
Dİğer-0.003endüstriyel, güvenlik, tıbbi, eğitimsel ve araştırmalar
ara toplam (suni)0.613.142.33
Toplam3.016.243.83yıllık milisevert

Ayrıca bakınız

  • Ardalan Işınımı Eş Zamanı (AIEZ)
  • Çevresel Işınım
  • Muz Eş Dozu
  • Gürültü (elektronik)

Kaynakça

  1. ^ a b c d United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation (2008). Sources and effects of ionizing radiation. New York: Birleşmiş Milletler. s. 4. ISBN 978-92-1-142274-0. 16 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Kasım 2012. 
  2. ^ a b >United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation (2006). "Annex E: Sources-to-effects assessment for radon in homes and workplaces". Effects of Ionizing Radiation (PDF). II. New York: Birleşmiş Milletler. ISBN 978-92-1-142263-4. 22 Ocak 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Aralık 2012. 
  3. ^ "Radon and Cancer: Questions and Answers - National Cancer Institute (USA)". 24 Haziran 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  4. ^ Thomas, John J.; Thomas, Barbara R.; Overeynder, Helen M. Indoor Radon Concentration Data: Its Geographic and Geologic Distribution, an Example from the Capital District, NY (PDF). International Radon Symposium. 27-30 Eylül 1995. Nashville, TN: American Association of Radon Scientists and Technologists. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Kasım 2012. 
  5. ^ Upfal, Mark J.; Johnson, Christine (2003). Greenberg, Michael I.; Hamilton, Richard J.; Phillips, Scott D.; McCluskey, Gayla J. (Ed.). Occupational, industrial, and environmental toxicology (PDF) (2.2bölüm=65 Residential Radon bas.). St Louis, Missouri: Mosby. ISBN 9780323013406. 14 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 28 Kasım 2012. 
  6. ^ "Radiation Exposure During Commercial Airline Flights". 9 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mart 2011. 
  7. ^ "Annual terrestrial radiation doses in the world". 23 Haziran 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  8. ^ Nair, MK; Nambi, KS; Amma, NS; Gangadharan, P; Jayalekshmi, P; Jayadevan, S; Cherian, V; Reghuram, KN (1999). "Population study in the high natural background radiation area in Kerala, India". Radiation research. 152 (6 Suppl). ss. S145-8. doi:10.2307/3580134. PMID 10564957. 
  9. ^ "Extreme Slime". 17 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  10. ^ Zhang, SP. "Mechanism study of adaptive response in high background radiation area of Yangjiang in China". Europe PubMed Central. Erişim tarihi: 8 Aralık 2012. []
  11. ^ United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation (2000). "Annex B". Sources and Effects of Ionizing Radiation. vol. 1. United Nations. s. 121. 4 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Kasım 2012. 
  12. ^ Freitas, AC; Alencar, AS (2004). "Gamma dose rates and distribution of natural radionuclides in sand beaches--Ilha Grande, Southeastern Brazil" (PDF). Journal of environmental radioactivity. 75 (2). ss. 211-23. doi:10.1016/j.jenvrad.2004.01.002. ISSN 0265-931X. PMID 15172728. 21 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012. 
  13. ^ Vasconcelos, Danilo C.; ve diğerleri. Natural Radioactivity in Extreme South of Bahia, Brazil Using Gamma-Ray Spectrometry (PDF). International Nuclear Atlantic Conference. 27 Eylül - 2 Ekim 2009. Rio de Janeiro: Associação Brasileira de Energia Nuclear. ISBN 978-85-99141-03-8. 21 Şubat 2014 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Aralık 2012. 
  14. ^ a b c Hendry, Jolyon H; Simon, Steven L; Wojcik, Andrzej; Sohrabi, Mehdi; Burkart, Werner; Cardis, Elisabeth; Laurier, Dominique; Tirmarche, Margot; Hayata, Isamu (1 Haziran 2009). "Human exposure to high natural background radiation: what can it teach us about radiation risks?" (PDF). Journal of Radiological Protection. 29 (2A). ss. A29-A42. Bibcode:2009JRP....29...29H. doi:10.1088/0952-4746/29/2A/S03. PMID 19454802. 21 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Aralık 2012. 
  15. ^ Ghiassi-nejad, M; Mortazavi, SM; Cameron, JR; Niroomand-rad, A; Karam, PA (Ocak 2002). "Very high background radiation areas of Ramsar, Iran: preliminary biological studies" (PDF). Health physics. 82 (1). ss. 87-93 [92]. doi:10.1097/00004032-200201000-00011. PMID 11769138. 7 Şubat 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 11 Kasım 2012. Our preliminary studies seem to indicate the presence of adaptive response in the cells of some Ramsar residents, but we do not claim to have seen hormetic effects in any of those studied. Given the apparent lack of ill effects among observed populations of these high dose rate areas, these data suggest that current dose limits may be overly conservative. However, the available data do not seem sufficient to cause national or international advisory bodies to change their current conservative radiation protection recommendations; 
  16. ^ Pattison, J. E.; Hugtenburg, R. P.; Green, S. (2009). "Enhancement of natural background gamma-radiation dose around uranium microparticles in the human body". Journal of the Royal Society Interface. 7 (45). ss. 603-11. doi:10.1098/rsif.2009.0300. 
  17. ^ a b c Ionizing radiation exposure of the population of the United States. Bethesda, Md.: National Council on Radiation Protection and Measurements. 2009. ISBN 978-0-929600-98-7. NCRP No. 160. 2 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  18. ^ Wall, B.F.; Hart, D. (1997). "Revised Radiation Doses for Typical X-Ray Examinations" (PDF). The British Journal of Radiology. 70 (833). ss. 437-439. PMID 9227222. 21 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 18 Mayıs 2012.  (5,000 patient dose measurements from 375 hospitals)
  19. ^ Hart, D.; Wall, B.F. (2002). Radiation Exposure of the UK Population from Medical and Dental X-ray Examinations (PDF). National Radiological Protection Board. s. 9. ISBN 0859514684. 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Mayıs 2012. 
  20. ^ Dade W. Moeller. "Doses from cigarette smoking". Health Physics Society. 2 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2013. 
  21. ^ Health Physics Society. "Radiation exposure during commercial airline flights". 9 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2013. 
  22. ^ United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation 4 Temmuz 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.[]
  23. ^ "The 2007 Recommendations of the International Commission on Radiological Protection". Annals of the ICRP. ICRP publication 103. 37 (2–4). 2007. ISBN 978-0-7020-3048-2. 16 Kasım 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Mayıs 2012. 
  24. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 3 Mart 2016 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  25. ^ World Health Organization (Nisan 2006). "Health effects of the Chernobyl accident: an overview". 13 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2013. 
  26. ^ U.S. Nuclear Regulatory Commission (Ağustos 2009). "Backgrounder on the Three Mile Island Accident". 6 Aralık 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2013. 
  27. ^ "Radiological Consequences of the 1957 Windscale Fire". 10 Ekim 1997. 17 Mayıs 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2013. 
  28. ^ McBride, J. P.; Moore, R. E.; Witherspoon, J. P.; Blanco, R. E. (8 Aralık 1978). "Radiological impact of airborne effluents of coal and nuclear plants" (PDF). Science. 202 (4372). ss. 1045-50. Bibcode:1978Sci...202.1045M. doi:10.1126/science.202.4372.1045. PMID 17777943. 27 Eylül 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2012. 
  29. ^ United Nations Scientific Committee on the Effects of Atomic Radiation (1988). "Annex A". Sources, Effects and Risks of Ionizing Radiation. New York: United Nations. s. 83. ISBN 92-1-142143-8. 2 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2012. 
  30. ^ Gabbard, Alex (1993). "Coal Combustion: Nuclear Resource or Danger?". Oak Ridge National Laboratory Review. 26 (3–4). ss. 18-9. 5 Şubat 2007 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2014. 
  31. ^ Ministry of Education, Culture, Sports, Science, and Technology of Japan "Radiation in environment" 22 Mart 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. retrieved 2011-6-29

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Elektromanyetik tayf veya elektromanyetik spektrum (EMS), evrenin herhangi bir yerinde fizik kurallarınca mümkün kılınan tüm elektromanyetik radyasyonu ve farklı ışınım türevlerinin dalga boyları veya frekanslarına göre bu tayftaki rölatif yerlerini ifade eden ölçüt. Herhangi bir cismin elektromanyetik tayfı veya spektrumu, o cisim tarafından çevresine yayılan karakteristik net elektromanyetik radyasyonu tabir eder.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktivite</span> Atom çekirdeğinin kendiliğinden parçalanması

Radyoaktivite, radyoaktiflik, ışınetkinlik veya nükleer bozunma; atom çekirdeğinin, daha küçük çekirdekler veya elektromanyetik ışımalar yayarak kendiliğinden parçalanmasıdır. Çekirdek tepkimesi sırasında veya çekirdeğin bozunması ile ortaya çıkar. En yaygın ışımalar alfa(α), beta(β) ve gamma(γ) ışımalarıdır. Bir maddenin radyoaktivitesi bekerel veya curie ile ölçülür.

<span class="mw-page-title-main">Nötron</span> Yüke sahip olmayan atomaltı parçacık

Nötron, sembolü n veya n⁰ olan, bir atomaltı ve nötr bir parçacıktır. Proton ile birlikte, atomun çekirdeğini meydana getirir. Bir yukarı ve iki aşağı kuark ve bunların arasındaki güçlü etkileşim sayesinde oluşur. Proton ve nötron yaklaşık olarak aynı kütleye sahiptir fakat nötron daha fazla kütleye sahiptir. Nötron ve protonun her ikisi nükleon olarak isimlendirilir. Nükleonların etkileşimleri ve özellikleri nükleer fizik tarafından açıklanır. Nötr hidrojen atomu dışında bütün atomların çekirdeklerinde nötron bulunur. Her atom farklı sayıda nötron bulundurabilir. Proton ve nötronlar, kuarklardan oluştukları için temel parçacık değildirler.

<span class="mw-page-title-main">Güneş enerjisi</span> Güneşten gelen, çeşitli teknolojilerde kullanılan parlak ışık ve ısı

Güneş enerjisi, kaynağı Güneş olan ısı ve parlak ışıktır. Güneş'in çekirdeğinde yer alan füzyon süreci ile açığa çıkan ışınım enerjisidir. Güneşteki hidrojen gazının helyuma dönüşmesi füzyon sürecinden kaynaklanır. Güneş'in yüzeyinde güneş radyasyonunun yoğunluğu yaklaşık 6,33 x 107 W/m2dir. Dünya atmosferinin dışında Güneş ışınımının şiddeti, aşağı yukarı sabit ve 1370 W/m2 (Watt/m2) değerindedir; ancak yeryüzünde 0-1100 W/m2 değerleri arasında değişim gösterir. Bu enerjinin Dünya'ya gelen küçük bir bölümü dahi, insanlığın mevcut enerji tüketiminden kat kat fazladır. Güneş enerjisinden yararlanma konusundaki çalışmalar özellikle 1970'lerden sonra hız kazanmış, Güneş enerjisi sistemleri teknolojik olarak ilerleme ve maliyet bakımından düşme göstermiş, Güneş enerjisi çevresel olarak temiz bir birincil enerji kaynağı olarak kendini kabul ettirmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Alfa parçacığı</span>

Alfa parçacığı (alfa, Yunan alfabesindeki ilk harf ile gösterilir, α) parçacık ışınları arasında yüksek derecede iyonlaştırıcı bir ışın formudur. İki proton ve iki nötronun helyum çekirdeğindekine benzer bağları sebebiyle He2+ olarak da gösterilir. Alfa parçacığının kütlesi 6.644656×10−27 kg olup, 3.72738 GeV enerjiye denktir.

Işınım bölgesi veya radyatif bölge, enerjinin esas olarak konveksiyondan ziyade radyatif difüzyon ve termal iletim yoluyla dışa doğru taşındığı bir yıldızın içindeki bir katmandır. Enerji ışınım bölgesinde, ışık tanecikleri olan fotonların elektromanyetik dalgalar halinde yayılmasıyla ilerler.

'Müon, elektron benzeri-1 e yük ve 1/2 spinli ancak daha yüksek kütleye sahip bir temel parçacık. Müon parçacığı, lepton olarak sınıflandırılmıştır. Diğer leptonlar gibi, Müonun da daha küçük parçacıklara indirgenemeyen bir parçacık olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Aktif galaksi çekirdeği</span>

Gözlemleyebildiğimiz galaksilerin bir kısmı "aktif" olarak sınıflandırılır. Galaksiden çıkan toplam enerjinin önemli bir kısmı yıldızlar, toz ve yıldızlararası ortamdan değil, bir başka kaynaktan yayılmaktadır. Aktif galaksi çekirdeği için standart örnek, çekirdek bölgesindeki bir dev karadeliğin (SMBH) çevresinde oluşan bir yığılım diskine dayanır. Bir aktif galaksi çekirdeğinin ışınımı maddenin diskten hareketle kara deliğe doğru düşmesi sırasındaki kütleçekimsel enerjiden kaynaklanır. Bu tür kozmik cisimlerin %10'unda, yarıçapları bakımından birbirine zıt bir enerji akışı çifti, çekirdekten ışık hızına yakın hızlarda parçacıklar fırlatır. Bu akışları üreten mekanizma, yani bu akışların işleyişi henüz anlaşılamamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Sievert</span>

Sievert, canlı dokunun maruz kaldığı radyasyonun etkisini gösteren doz eşdeğerinin SI sistemindeki birimi.

<span class="mw-page-title-main">Çerenkov radyasyonu</span>

Çerenkov ışıması ya da Çerenkov radyasyonu elektrik yüklü bir parçacığın bir yalıtkan içerisinden bulunduğu ortamdaki ışık hızından daha büyük bir sabit hızda geçerken ortaya çıkan bir elektromanyetik ışımadır.

<span class="mw-page-title-main">Fukuşima I Nükleer Santrali kazaları</span> nükleer bir felaket

Fukuşima I Nükleer Santrali kazaları; 2011 Tōhoku Depremi ve Tsunamisi sonrasında, 11 Mart 2011 tarihinde Fukuşima I Nükleer Santrali'nde atmosfere radyoaktif maddelerin denize karışmasına sebep olan olaylar dizisidir. Uzmanlar kazayı Çernobil Felaketinden sonra dünyanın en büyük ikinci nükleer kazası olarak tanımlamakla birlikte, tüm reaktörlerde sorun yaşanması kazaları bugüne kadarki en karmaşık Nükleer kazalardan biri yapmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">İyonlaştırıcı olmayan radyasyon</span> Düşük frekanslı radyasyon

İyonlaştırıcı olmayan radyasyon, bir atomdan veya molekülden bir elektronu tamamen koparabilmek için atomları veya molekülleri iyonlaştırabilecek yeterli enerji taşıyan kuantumlara sahip olmayan herhangi bir elektromanyetik radyasyon türüdür. Elektromanyetik radyasyon, maddenin içinden geçerken yüklü iyonlar üretmez. Yalnızca, bir elektronu daha yüksek enerji seviyesine çıkaran uyarım için yeterli enerjiye sahiptir. İyonlaştırıcı olmayan radyasyondan daha yüksek bir frekansa ve daha kısa dalga boyuna sahip olan iyonlaştırıcı radyasyon birçok kullanım alanına sahiptir, ancak sağlık için bir tehdit olabilir. İyonlaştırıcı radyasyona maruz kalmak yanıklara, radyasyon hastalıklarına, kansere ve genetik hastalıklara sebep olabilir. İyonlaştırıcı radyasyon kullanmak, iyonlaştırıcı olmayan radyasyon kullanılırken genelde gerekli olmayan dikkatli ve özenle alınmış radyolojik korunma önlemleri gerektirir.

Medikal fizik genellikle fizik konularının, teorilerinin ve metodlarının sağlık ve ilaç sektöründe kullanılmasına dayanır.Hastanelerde çalışan fizikçilere medikal fizikçi denmektedir. Medikal fizikçiler genellikle özel sağlık görevlerinde doktorların yeterli bilgisinin olmadığı, radyoloji, nükleer medikal, radrasyon onkolojisi alanlarında çalışırlar. Bu alanlarda doktor fizikçi ilişkisi esastır. Medikal fizikçilerin diğer çalıştıkları alan ise psikolojidir ve psikiyatri alanıdır. Bu alanda hastaların psikolojik verilerinin toplanması ve analizinin yapılmasından sorumludur. Birçok ülkede medikal fizikçiler sağlık sektöründe etkin bir rol oynamaktadırlar. Örneğin, Finlandiya'da nürolojik bilimlerde ve Hollanda'da odyoloji alanında bile çalışmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Radyoaktif kirlilik</span>

Radyoaktif kirlenme veya radyoaktif kontaminasyon, radyoaktif maddelerin yüzeylerde; katı, sıvı veya gaz içinde kasıtsız ve istemeden bulunması durumudur.

Kozmik ışınlarının sağlık tehdidi, Galaktik kozmik ışınların ve solar enerji parçacıklarının Van-Allen Kuşakları veya dış Dünya'nın manyetosferinde gerçekleşen gezegenler arası görevler ya da herhangi bir görev sırasında astronotlar üzerindeki tehdididir . Galaktik kozmik ışınlar (GCRler), yüksek enerjili proton (%85), helyum (%14) ve diğer yüksek enerji çekirdeklerinden oluşur. Solar enerji parçacıklarının büyük bir kısmı, Güneş püskürtüleri ve taçküre kütle atımları sırasında oluşan yüksek enerjili protonlardan oluşur. Bu tehditler İnsanlı uzay uçuş programının gezegenler arası seyahat planları önündeki en büyük engellerdendir.

<span class="mw-page-title-main">Radyofobi</span>

Radyofobi, iyonlaştırıcı radyasyon korkusudur. Radyofobi, istatistikleri görmezden gelerek ve/veya yeterince bilgiye sahip olmayarak radyasyona bağlı kanser ve akut radyasyon sendromu gibi sağlık problemlerine karşı gereksiz veya mantıksız korkudur.

<span class="mw-page-title-main">Radyasyon hasarı</span>

Radyasyon hasarı, iyonlaştırıcı radyasyonun fiziksel nesneler üzerindeki etkisidir. Radyobiyoloji, iyonlaştırıcı radyasyonun ve radyasyonun insan sağlığına etkileri de dahil olmak üzere canlılar üzerindeki etkisini araştıran bilim dalıdır.

Nükleer kış, olası bir nükleer savaşın ardından yayılan ateş fırtınası ile oluşacağı öngörülen küresel soğuma varsayımıdır. Varsayım, yangınların Stratosfere kurum doldurması ve bunun sonucunda da Güneş ışınlarının yeryüzüne ulaşamayacağına dayanır. Bu soğuma sonucunda büyük çaplı bir kıtlık yaşanacağı öngörülmektedir. Araştırmacılar olası bir nükleer kış senaryosu için İkinci Dünya Savaşı sırasında yaşanmış Hamburg bombardımanı ile Hiroşima bombardımanı sonrasında ortaya çıkan ateş fırtınalarını bilgisayar ortamında canlandırdılar. Bu modellemelerde ayrıca büyük çaplı orman yangınları da hesaba katıldı.

Anatoliy Stepanovych Dyatlov, Çernobil Nükleer Santralinin işletilmesinde eski başmühendis yardımcısıydı.

<span class="mw-page-title-main">Miyokard perfüzyon sintigrafisi</span>

Miyokardiyal perfüzyon görüntüleme veya tarama, kalp kasının (miyokard) işlevini gösteren bir nükleer tıp prosedürüdür.