İçeriğe atla

Argo

Argo, bir dilin parçası olmakla birlikte, toplumun belli bir çevresi tarafından kullanılan, kendine özgü sözcük, deyim ve deyişlerden oluşan özel bir dildir. Argo küfür değildir fakat küfürlü argo terimler de vardır.

Ana dili içinde ayrı bir dil olan argo, ana dille birlikte kullanıldığı gibi, belirli gruplara özgü bir dil olabilir; Suç argosu, okul argosu gibi. Argoda kelimelerin anlamı örtüktür. Eski anlamlar yeni anlama kavuşturulur, uydurmadır. Ana dildeki kelimeyi bozma, yabancı kelimelerle yerli kelimeleri birleştirme yaygındır. En çok mizah ve küfürlü söyleyişlerdedir.

Argo kavramı

  1. Aynı uğraş alanındaki insanların, kullanılan genel dilden ayrı olarak, benimseyip kullandıkları, herkesçe anlaşılamayan, kendilerine özgü sözcük ve deyimlerin yer aldığı özel dil.
  2. Ortak dilden olmakla birlikte her yerde ve her zaman kullanılmayan ya da kullanılması hoş karşılanmayan; külhanbeylerinin, serserilerin ya da eğitimsiz kimselerin kullandıkları sözcük, deyim ya da söz.

Bir ana dilin, genel kültür dilinin, ortak dilin içinde yer alan özel bir dil olan argo, Fransızca argodan dilimize yerleşmiştir. İngilizcede slang denir. Argo, kaba ve küfürlü, bozuk bir dil olarak anlaşılır, ancak küfürlü dilden veya bozuk dilden (jargon) ayrıdır. Bu dile toplum tarafından külhanbeyi dili, kayış dili, pirpirilerin, hazelelerin (saçmalayan) ve erazillerin (reziller) dili olarak bakılmaktadır.

Bir gruba has bozulmuş dile jargon, genel olarak kaba halk diline, özel bir terminolojisi olan gizli dile argo denilmektedir. Jargondan argoya, argodan genel dile geçişler olabilmektedir. Ayrıca jargon, nörolinguistikte bir aphasia terimidir. Argo, teklifsiz konuşma, hakaret dili, şakacı dili ile karışmış; ana dilin üstdüzeyindeki yazı dilinden ayrı, ana dilin altdüzeyindeki konuşma diline özgüdür.

Tarihçe

Yunanistan'ın Argos kentinden, argu=kavga kelimesinden, gergo=hırsız'dan, argotier=dilenci'den, hargoter=azarlamak'tan, harigoter=yarmak'tan, arigote=kaba saba'dan geldiği üzerinde tartışmalar vardır. Türkçe lügatlarda gizli dil, bir mesleğe has dil, külhanbeyi (gulhan=hamam sıcaklığı), erazil dili, kaba ve aşağılık dil, hilekar ve dolandırıcı dili, tulumbacı dili, ayaktakımı ağzı diye tanımlar yapılmıştır.

Kaşgarlı Mahmud, Süruri, Sabit, A.Fikri, Enderunlu Fazıl, Şinasi, Ahmed Vefik Paşa'dan Şair Eşref, Ahmed Rasim, Neyzen Tevfik'e birçok yazar argo kullanmıştır. Günümüzde reklamcılıktan (aganigi vb) müziğe kadar her alanda argo kullanılmaktadır. Ortaoyunu, geleneksel tiyatro, Karagöz ve Yeşilçam sinemasında argo yaygındır.

Özellikleri

Argoda kelimeler örtük, şekilleri bozuk ve yerleri değiştirilmiş olabilir. Anadildeki ilk anlamı dışında kaydırmalara uğratılan kelimeler, yabancı kelimelerle ve azınlıkların kelimeleriyle karışık olarak ortaya çıkar. Konular genel olarak içki, kadın, kumar, hapishane, denizcilik, günlük hayatla ilgilidir. Teşbih, istiare, mecaz, hüsni talil ve mübalağaya açık bir dildir. Suç dünyasında, kapalı topluluklarda, göçmenlerde, cinsellikle ilgili alanlarda, eğlence ve futbol dünyasında,internette bu özel dile has kelimeler kullanılmaktadır.

Argonun bir özelliği gizliliğidir. Bunun sebebi suçlar ve sırlar, müstehcenlik ve kapalılıktır. Grup kimliğinde oluşan argo, özenti ve aykırı görünme, samimi konuşmaya çalışma dilidir. Sokağın, çarşı pazarın dili argo ile doludur. Döviz piyasasında paraların özel adları vardır. Beyoğlu, Galata, Tophane gibi semtlerde ve Çingene Romanlarda argo yoğundur. Bu dilin bir özelliği de çokça benzetmeye yer vermesi, tabuları ve ritüelleri oyunlaştırması, bitki ve hayvan isimlerini insanileştirmesidir. (Naskali-Sağol 2002)

Argo örnekleri

  • afi «gösteriş»
  • andavallı, dallama «ahmak, enayi, bön»
  • arakçı «hırsız»
  • araklamak «çalmak»
  • atmasyon «asılsız, anlamsız, uydurma, yalan söz veya haber»
  • aynasız «polis»
  • dev «polis»
  • hanzo, kıro, çuşka, andavallı «kaba saba, görgüsüz kimse»
  • kaşkariko «yalan dolan, hile, dolap»
  • klark çekmek «soğuk davranmak; reddetmek»
  • manda koşturmak «zarla kumar oynamak»
  • mandepsi «oyun, tuzak»
  • martaval «asılsız söz, palavra»
  • otoş «trafik magandası»
  • papel «para»
  • tırnakçı «hırsız, yankesici»
  • tüymek «kaçmak»
  • uyutmak «aldatmak, kandırmak»
  • uyuzlanmak «huylanmak, şüphelenmek»
  • volta «bir aşağı, bir yukarı dolaşma»
  • yaylanmak «çekip gitmek»
  • zoka «tuzak, hile, dalavere, oyun»
  • sıvışmak «gizlice ve dikkat çekmeden gitmek, kaçmak»
  • okutmak «satmak»

Kaynakça

  • Türk Kültüründe Argo, ed. Emine Gürsoy-Naskali, Gülden Sağol, Sota Yay., 2002.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Dil</span> insanlar arasında iletişim kurmayı sağlayan doğal bir iletişim aracı

Dil, insanlar arasında anlaşmayı ve iletişimi sağlayan doğal bir araç, kendisine özgü kuralları olan ve ancak bu kurallar içerisinde gelişen canlı bir varlık, çok boyutlu kavramlar bütünü; temeli tarihin bilinmeyen dönemlerinde atılmış bir gizli anlaşmalar düzeni, seslerden örülmüş toplumsal bir kurum ve yapıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fransızca</span> Romen dili

Fransızca, Hint-Avrupa dil ailesinin bir Romen dilidir. Tüm Romen dillerinde olduğu gibi, Roma İmparatorluğu'nun Halk Latincesinden türemiştir. Fransızca, Gallo-Romen dillerinden, Galya'da konuşulan Latinceden ve özellikle Kuzey Galya'da gelişmiştir. En yakın akrabası Oïl dilleridir. Fransızca, Gallia Belgica gibi Kuzey Roma Galyası'nın yerli Kelt dillerinden ve Roma sonrası Frank işgalcilerin (Cermen) Frank dilinden de etkilenmiştir. Bugün, Fransız sömürge imparatorluğu sayesinde, en önemlisi Haiti Kreolü olmak üzere, Fransız kökenli çok sayıda kreol dili vardır. Fransızca konuşan bir kişi veya ulus, Frankofon olarak anılır.

<span class="mw-page-title-main">Dilbilim</span> insan dilinin araştırılması

Dilbilim, dil bilimi, lengüistik ya da lisaniyat; dilleri dilbilgisi, söz dizimi (sentaks), ses bilgisi (fonetik), ses bilimi (fonoloji), biçimbilim (morfoloji) ve edimbilim (pragmatik) gibi çeşitli yönlerden yapısal, anlamsal ve bildirişimin çıkış bağlamını temel alarak sözlerin gönderimlerini ve iletişimde dilin yaptırım gücünü inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fıkıh</span>

Fıkıh, anlayış, anlayış tarzı veya derinliği anlamına gelen kelime, terim olarak İslami kanunların teorik ve pratik uygulama (fetva) çalışmalarına verilen ismi ifade etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Arapça</span> Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dil

Arapça, Afroasya dilleri ailesinin Sami koluna mensup bir dildir. Batıda Atlantik Okyanusu'ndan doğuda Umman Denizi'ne, kuzeyde Akdeniz'den güneydoğuda Afrika Boynuzu ve Hint Okyanusuna uzanan geniş bir coğrafyada konuşulmaktadır. Tüm lehçeleri ile birlikte 420 milyonu aşkın kişi tarafından konuşulduğu olduğu tahmin edilmektedir. Arap Birliği'ne üye 22 ülke ile Çad ve Mali dâhil olmak üzere 24 ülkede resmî dildir. Aynı zamanda kısmî olarak tanınan Sahra Demokratik Arap Cumhuriyeti, Somaliland ile Tanzanya'da (Zanzibar) resmî dil statüsündedir. Arap Birliği'nin ve Birleşmiş Milletler'in kabul edilen altı resmî dilinden biridir. Nijer, Senegal ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal/azınlık dili olarak tanınmıştır. Arapça İran, İsrail, Pakistan, Filipinler ve Güney Afrika Cumhuriyeti anayasalarında özel dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Fince</span> Sondan eklemeli Finlandiyanın resmi dili

Fince (

Lehçe ya da diyalekt, bir dilin belli bir coğrafî bölgedeki insanlar tarafından konuşulan çeşididir. Lehçe sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Lehçe anlamında bazı sözlüklerde diyelek ve ağgan sözcükleri de bulunmaktadır.

Anlam, sözcüğün anlattığı düşünce. Sözcükler birden fazla anlama gelebilir. Bu durumda anlamlardan biri "öz anlam", diğeri "yan anlam", bir başkası "mecaz anlam"dır. Sözcükler zamanla yeni anlamlar alarak zenginleşebilir ya da anlamlarını kaybedebilirler. Anlamlarını kaybetmelerine anlam daralması; yeni anlamlar kazanmasına anlam genişlemesi denir.

Öz Türkçe ya da ÖzTürkçe; yabancı sözcüklerden arındırılmış, arı durumdaki Türkçedir. ÖzTürkçecilik ise kullanımdaki dil içerisinden yabancı kökenli sözcüklerin atılarak yerine Türkçe kökenli sözcüklerin kullanıma sokulmasını amaçlayan bir yaklaşımdır.

İletişim, iletilmek istenen bilginin hem gönderici hem de alıcı tarafından anlaşıldığı ortamda bilginin bir göndericiden bir alıcıya aktarılma sürecidir. Organizmaların çeşitli yöntemlerle bilgi alışverişi yapmalarına olanak tanıyan bir süreçtir. İletişim tüm tarafların üzerinden bilgi alışverişi yapılacak ortak bir dili anlamalarına ihtiyaç duyar.

Jargon veya uğraş dili, belirli bir meslek ya da topluluğu paylaşan, aynı ilgi alanları ve aynı geçmişe sahip kişilerin ortak dil kullanımı. Bazı sözlüklerin verdiği tanımlar ise jargon sözcüğüne aşağılayıcı bir anlam yükler: "anlaşılması güç, bozuk dil" ve "argo" gibi.

Ses bilgisi ya da fonetik dilsel seslerin öğelerini araştıran modern dilbilim, biyoloji, akustik bilimi, sinirbilim, tıp ve diğer bilimlerle ilişkili olan kendine özgü, disiplinler arası bir alandır. Ses bilgisinin araştırma nesnesi, konuşulan dildir. Dilde gerçekleşen ses olayları da bu bilim dalının konularından biridir.

LGBT argosu ya da gey argosu, en çok lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) kişilerin arasında kullanılan bir tür argo. Diğer LGBT kişiler ile kodlanmış bir şekilde iletişime girebilmek için bir vasıta olarak Endonezce, İngilizce, Japonca, Türkçe ve Zuluca gibi çeşitli dillerde kullanılmıştır.

İmlâ veya yazım, bir dilin söz varlığını o dilde yürürlükte olan ses, şekil, köken vb. kurallara uygun olarak yazıya geçirme; dildeki sözleri kurallarına uygun olarak yazma. Alfabetik dillerde standart belirleme açısından imlâ, ortografi biliminin bir alt disiplinidir.

Hokus pokus, eski bir dilden türetilen ve şu anda bir çeşit değişim getirirken söylenen sihirli kelimelerdir. Sihirbazlar tarafından kullanılan genel bir terimdir. Bir zamanlar bir sihirbaz, hokkabaz ya da benzeri eğlence için ortak bir terimdi.

Çepnice, Çepni Türkçesi veya Çepni dilcesi, eski tarihlerde çoğunlukla Batı Asya'da konuşulan, Türk boylarından Çepni boyuna ait bir dildir. Aynı dilbirliği içinde, kendine özgü sözcükleriyle Çepni dili bilenler kendi aralarında anlaşmalarını sağlayan bir özel dildir, o dili konuşan kişilerin çoğunluğu Giresunlu, Ordulu, Beşikdüzülü, Şalpazarılı ve Kürtünlüdür.

Wernicke alanı, Wernike'nin konuşma alanı olarak da adlandırılır, serebral korteksin konuşmaya bağlı olan iki bölümünden biridir, diğeri Broca'nın alanıdır. Dilin üretiminde yer alan Broca'nın aksine, yazılı ve sözlü dilin anlaşılmasında rol oynar. Geleneksel olarak, sağ elini kullananların yaklaşık% 95'inde ve sol elini kullananların %60'ında sol yarıküre olan baskın serebral yarımkürede üstün temporal girusta yer alan Brodmann bölgesi 22'de bulunduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Reseptif afazi</span>

Reseptif afazi, duyusal afazi veya arka afazi olarak da bilinen Wernicke afazisi, bireylerin yazılı ve sözlü dili anlamakta zorlandıkları bir afazi türüdür. Wernicke afazisi olan hastalar, tipik konuşma hızında, düzgün bir söz dizilimi olan ve zahmetsiz bir akıcı konuşma gösterirler. Yazma da tıpkı konuşma gibi içerik veya anlamdan yoksun olma eğilimindedir. Çoğu durumda, Wernicke afazisi olan bireylerde motor kusurlar (hemiparezi) oluşmaz. Bu nedenle, çok fazla anlamı olmayan büyük miktarda konuşma üretebilirler. Wernicke afazisi olan kişiler genel olarak konuşmalarındaki hatalarını ve anlamsızlığın farkında değildirler. Genellikle en belirgin dil eksikliklerinin bile farkına varmazlar.

Günlük dil ya da gündelik konuşma dili, gündelik iletişim için bir dilsel toplulukta yaygın olarak, içtenlikli, tanıdık ve resmiyet dışı bir bağlamda kullanılan dilsel tip veya konuşma biçimidir. Konuşmada, resmî olmayan bağlamlarda kullanılan ünlem ve diğer ifade araçlarının kullanımı ile karakterize edildiğinden dolayı sürekli değişen bir terminolojiye sahiptir. Bu nedenle en yaygın işlevsel konuşma tarzıdır. Bu dilin kullanılması uzmanlık gerektirmez. Ayrıca eksik mantıksal ve sözdizimsel sıralamaya sahip olması nedeniyle de kolaylıkla normal dilden ayırt edilebilir.

Terim (term), belli bir konu alanındaki veya meslekteki ilgili varlıkları, durumları, olayları karşılayan özel ve belirli bir anlamı olan sözcük. Terimler, uzmanların kolayca anlaşmasını sağlar; genel konuşma ve yazı dili dışında kalan, uzmanlık isteyen özel uğraş alanlarına ait kavramları ifade etmeye yarayan, sınırlı anlamlara sahip sözcüklerdir. Terimleri inceleyen, betimleyen ve oluşumlarını sağlayan bilime terminoloji denir.