İçeriğe atla

Aratos

Tarsuslu filozof Aratos. Madalyon

Aratos (d. MÖ 315 Soli - ö. MÖ 240 Makedonya, Pella), Antik Çağ'da yaşamış stoacı filozof, şair, matematikçi ve astronom. İlk eğitimini Tarsus'ta tamamlamış Aratos, daha sonra yirmili yaşlarında matematik ve astronomi öğrenimi yapmak için Atina’ya gitti, bu arada Stoacı filozof Zenon’dan felsefe okudu.

Şair Kallimakhos’la yakın dostluk kuran Aratos, Makedonya hükümdarı Antigonas Gonatas'ın ve Suriye kralı Antiokhos Soter’in yanında da bulunmuştur. Şairin ilk iki yapıtı olan uzun destanlar günümüze ulaşmamıştır. Buna karşılık, Antigonos’un isteği üzerine kaleme aldığı Phainomena (Gök Olayları) adlı öğretici uzun şiiri eksiksiz olarak elde bulunmaktadır. Şair, bu yapıtı, Stoa felsefesinin ilkelerini göz önünde tutarak yazmıştır. Özgün açıklamaları ve üslubuyla öne çıkan yapıt, çeşitli dillere çevrilmiş ve uzun süre etkisini yitirmemiştir.[1][2]

Aratos'un felsefi görüşleri ve Gök Olayları Eseri

Aratos’un zamanında,“M.Ö. 3. yüzyıl insanları artık tanrılara karşı eski güçlü inançlarını yitirmişler ve daha çok felsefeye yönelmişlerdi. İskenderiyeli şairlerden birçoğu felsefe eğitimi almıştı. Üstelik bu dönem filozofları ya şairdi ya da hiç değilse nazım sanatında ustaydı. Örneğin Aratos'un Phainomena'sı tamamen Stoik bir ruhla doludur. Bilimsel çalışmaların büyük ivme kazandığı bu dönemin belirleyici çizgisi olan derin bilgi veya bilimsel araştırma doğal olarak şiir üzerinde de etkili olmuştur. Böylece, öğretici şiirde bir Rönesans gerçekleşmiştir. Astronomi'ye ilişkin iki kitaptan oluşan Phainomena’nın yazarı Aratos bu girişimi başlatan kişiydi.

Aratos'un yaşamıyla ilgili bilgileri Suda'nın yanı sıra dört Vita'ya (Yaşam Öyküsü) adlı eserine borçluyuz. Efes’te ve Atina’da öğrenim görmüş, Efesli gramerci Menekrates'in, Phlislu Timon'un, Eretrialı Menedemos'un, Peripatoscu Praksiphanes'in ve Stoacılığın kurucusu Zenon’un öğrencisi olmuştur” (Çelgin, 154-156)

Filozof, şair, bilgin (matematikçi) olan Aratos konusunu Knidos'lu ünlü matematikçi Eudoksos'un düz yazı şeklindeki, aynı adı taşıyan eserinden aldığı Phainomia'nın da zamanının asrtonomi alanındaki tüm bilgilerini aktarmıştır. Yapıtı Heksametron veznindedir ve bin dizeden biraz daha fazladır. İlk kitapta dönemin astronomi bilgileri anlatılır.

Aratos'un kozmik şiiri Aratos, yapıtının başlangıcında o zaman geçerli olan doktrinlerden etkilenmiştir. İlk dizeleri Stoacı Kleanthes'i hatırlatmakta ve tek tanrıcı bir doktrinin ana çizgilerini yansıtmaktadır. Aratos'un bir ozan olarak en başarılı olduğu ve kendisine mal ettiği kısım budur. Bu mısralarda dünyadaki bütün olayların Tanrı Zeus’tan kaynaklandığı ifade edilir. İnsanlara yardım eden, her yerde görünen, zamanın tüm işaretlerini her yerde ortaya koyan Zeus'tur:

Bereketli Ürünler

“Zeus ile başlayalım. Biz ölümlüler hep anarız onun adını. Sokaklar onunla dolu, Çarşı, pazar, denizler ve limanlar. Her zaman her yerde, onsuz yapamıyoruz. Onun evladıyız hepimiz. O da, sevgi duyuyor insanlara, muştular veriyor onlara. Herkesi uyandırıyor kalksınlar, ekmek parası kazansınlar diye. Sığırtmaçlar gösteriyor en iyi otlakları inekler, koyunlar için. Ağaç dikmeğe, tohum ekmeğe elverişli mevsimi bildiren de o. Gökte yıldızları o yönetiyor, iklimleri o yönlendiriyor. İnsanlara bereketli ürünler vermek için. Her işin dualarla başlayıp bitmesi ondan. Varol babamız, mucizemiz, bizi kutlu ve mutlu kılan. Varolun öteki tanrılar; varolun, ilham perileri, Benim şarkılarımı güçlü kılın tüm iyiliklerinizle. Yıldızlarla konuşturun beni: dualarımızı size sunuyorum.”

Zeus'un bütün dünyaya egemen, düzenleyici ve yaratıcı bir ilke olarak gösterildiği bu girişten sonra hemen gökyüzüyle ilgili konular gelir.” (Çelgin,155) Aratos’un altılı ölçüyle yazılmış olan didaktik şiiri Phainomia, kısa sürede tutulur ve üzerine birçok yorum yapılır. “Phainomia, biçim olarak İskenderiye okuluna bağlıdır ama Aratos’un Stoacı yanı da şiire güçlü bir ciddiyet katar. Şiir Romalılar arasında büyük ilgi görmüştür. Cicero, Caesar Germanicus ve Avienus’un çevirilerinden bazı parçaları günümüze ulaşmıştır. Zeus'a seslenen açılış duasından bir dize, Pavlus tarafından alıntı olarak kullanıldığından (Resullerin İşleri 17:28) ün kazanmıştır.” (Anabritannica c. 2, s.241) Ayrıca Aratos'un “Gök Olayları” şiirinin dilimize çevrilmiş bir bölümü de, şu şekildedir;

-Denizciler için rehber yıldızlar-

Gökyüzünde belli bir amacı olmadan dolaşan bir takım yıldızlar, her zaman birlikte, daima beraber. Her nasılsa eksen hiç değişmez, Gökyüzündeki rüzgar ve dünyanın Merkezindeki denge muntazamdır. Bu eksenin her iki ucunda bir kutuptur. Onlardan birini göremeyiz fakat Kuzeyde yüksekte olan diğeri, İki ayı vagon gibi birbiri ardına yürür. Derin okyanuslardaki Egeli yelkenliler, Onlardan birinin ışığına sığınırlar. Onun diğer adı zirvedir. Fenikelilerin dümeniyle arkadaştır. Zirve, gece olduğu zaman, net ve belirgin bir biçimde parlar, onu bulmak kolaydır. Diğeri daha küçük olandır fakat, denizciler için en iyisidir. Onların yolculuklarında Sidon'un gemilerine, Daha küçük bir yörüngede kılavuzluk eder. Aratos, takımyıldızlarını da bilir. Uzun zaman önce onların hem şekillerini hem de isimlerini bulan adamdır. **

  • Aratos'un “Gök Olayları” (Phainomena) adlı yapıtından. Bu şiirin diğer adı ise “Aratos’un Gökteki Gösterisi”dir. Ayrıca, Aratos’un bu şiirinin başlığı tarafımızdan eklenerek, Aratos dergisinin Kasım-Aralık 2004’te 6. sayıda yayınlanmıştır.
  • Brown Robert, “Phainomena Or Heavenly Dısplay Of Aratos”, Longmans, Green And Co. 1885-London,

Tarsus'ta 2004 yılından beri Aratos adına bir felsefe dergisi yayınlanmakta ve kültür sanat etkinlikleri düzenlenmektedir.

Kaynakça

  1. ^ User, Super. "Gökbilim Yazılarım". www.ethemderman.com. 4 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 
  2. ^ "CUMHURİYET VE ARATOS". tarsusekspres.com.tr. 30 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Ekim 2020. 

Konuyla ilgili yayınlar

  • Cumhuriyet ve Aratos 29 Ocak 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Antik Çağ'da Tarsuslu Filozoflar, Uğur Pişmanlık, Arkeoloji ve Sanat Yayınları (Mozaik Serisi), 2009, İstanbul
  • Strabon, Antik Anadolu Coğrafyası, (Çev. Prof. Adnan Pekman), Arkeoloji ve Sanat Yayınları 1987 İstanbul.
  • Sosyalist Kültür Ansiklopedisi, Cilt 1, May Yayınları, 1979,İstanbul.
  • Cemil Sena, Filozoflar Ansiklopedisi, Remzi Kitabevi 1974, İstanbul
  • Hançerlioğlu Orhan, Felsefe Ansiklopedisi, Cilt 2, Remzi Kitabevi, 1985 İstanbul.
  • Laertios Diogenes, Ünlü Filozofların Yaşamları ve Öğretileri, Yapı Kredi Yayınları, Birinci baskı 2003, İstanbul.
  • Hançerlioğlu Orhan, Felsefe Sözlüğü, Remzi Kitabevi, 1987 İstanbul.
  • Timuçin, Afşar, Düşünce Tarihi, İnsancıl Yayınları, İkinci Baskı, 1992, İstanbul.
  • Brown Robert, Phainomena Or Heavenly Display Of Aratos, Longmans, Green And Co. 1885-London
  • Ulansey, David; Mithras Gizlerinin Kökeni, Arkeoloji ve Sanat Yayınları (Çev.Hüsnü. Ovacık), 1998 İstanbul
  • Çelgin Güler, Örneklerle Helenistik Çağ Şiiri, Remzi Kitabevi, 1. Basım, 1993, İstanbul.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Astronomi</span> kökenleri, evrimleri, fiziksel ve kimyasal özellikleri ile gök cisimlerini açıklamaya çalışmak üzere gözleyen bilim dalı

Astronomi, gök bilimi ya da gökbilim gök cisimlerinin kökenlerini, evrimlerini, fiziksel ve kimyasal özelliklerini açıklamaya çalışan doğa bilimi dalıdır. Astronominin sınırlı ve özel bir alanı olan gök mekaniği ile karıştırılmaması gerekir. Astronomi daha açık bir deyişle, yörüngesel cisimleri ve Dünya atmosferinin dışında gerçekleşen, yıldızlar, gezegenler, kuyrukluyıldızlar, kutup ışıkları, gökadalar ve kozmik mikrodalga arkaalan ışınımı gibi gözlemlenebilir tüm olay ve olguları inceleyen bilim dalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Müzler</span> mitolojide ilham perileri

İlham perileri, Musalar veya Müzler, Yunan mitolojisinde kardeş tanrıçalardır. Geleneksel olarak dokuz tanedirler. Başlangıçta muhtemelen sadece "şiir" tanrıçasıyken zamanla bilim ve diğer sanatlarla da ilişkilendirilmişlerdir. Hiçbir Müz plastik sanatlarla ilişkili kılınmamıştır. Bu, belki de inanıldıkları toplumlarda el ile çalışmanın değersiz sayılmasındandır.

<span class="mw-page-title-main">Anaksimandros</span> Filozof

Anaksimandros Miletos'da Sokrates öncesi dönemde yaşamış İyonlu bir filozoftur. Thales'in öğrencisidir. Aynı zamanda tarihsel kaynaklara göre öğretilerini kaleme almış ilk filozoftur ve eseri Grek dilinde düzyazı olarak kaleme alınmış ilk kitaptır. Ancak yazdıklarından sadece bir cümle günümüze ulaşmıştır. Onun buluşlarıyla ilgili birincil kayıtlar sonraki yazarların bize aktardıklarıdır. (Söz konusu tek cümlede su ve ateş gibi sözlerin ortaya çıkışı, haksızlıkların cezalandırdığı insan toplumundan elde edilen mecazlarla betimlenir. Örneğin ne sıcak ne de soğuk süreklidir, ikisi de aralarındaki dengeyi korumak için ödün verirler.)

<span class="mw-page-title-main">Sabahattin Kudret Aksal</span> Türk yazar ve şair

Sabahattin Kudret Aksal, Türk şair, senarist ve yazardır.

Monizm ya da bircilik, her şeyin bir tek zorunluluğun, ilkenin, madde ve enerjiden olduğunu iddia eden veya tek bir tözden kaynaklandığını savunan felsefi görüş.

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Haşim</span> Türk şair

Ahmed Haşim, Fecr-i Ati topluluğu üyesi Türk şair ve yazar.

<span class="mw-page-title-main">Felsefe tarihi</span>

Felsefe tarihi, felsefenin mantık, epistemoloji, ontoloji, etik, estetik gibi alt bölümlerinden birisidir. Genel olarak felsefe derslerinin başlangıcında verilir. Bunun temel nedeni, felsefe tarihinin içeriğiyle ilintilidir. Felsefe tarihi, felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından, çeşitli felsefe ögretilerinin tarihsel yerlerinin ve öğretisel ayrımlarının belirlenmesine ve bu öğretilerin felsefenin alt bölümleri açısından değerlendirilip ortaya konulmasına kadar çok yönlü ve çok boyutlu bir içeriğe sahiptir. Felsefe tarihi bu anlamda sadece bir mevcut felsefelerin ansiklopedik bir araya getirilmesi meselesi değildir; felsefenin ne olduğunun tanımlanmasından neyin felsefe-içi neyin felsefe-dışı sayılacağına değin bir dizi kuramsal/felsefi sorunla yüz yüzedir. Bu anlamda, felsefenin bir altbölümü olarak felsefe tarihi, hem felsefi çalışmanın başlangıcı hem de en önemli alanıdır. Genelde felsefe tarihi kitapları, bu bakımdan öğretilerin ve bunların felsefi sorunları çözme denemelerinin art arda etkileşimlerle gelişen tarihini ele alır. Bu tarihin hazırlanmasında hem düşünürlerin metinleri hem de bu metinlerin tarihsel toplumsal koşulları iç bağlantıları açısından değerlendirilir, öğretilerin birbirine etkileri ve karşıtlıkları, benzerlikleri ve ayrımları serimlenir. Dolayısıyla, genel anlamda felsefe tarihinin varlık, bilgi ve değerlerle ilgili soruları ve sorunları belirli özgül yöntemlerle değerlendiren ya da inceleyen ve bu incelemeyi sonuçları bakımından da sistemaktikleştirilmesine yönelik çalışan bütün düşünce girişimlerini ortaya koymayı hedeflediği söylenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Dil felsefesi</span>

Dil felsefesi, analitik felsefede dilin doğası ve dili; dil kullanıcıları ve dünya arasındaki ilişkileri araştırır. Dil ile felsefe arasındaki ilişki temelde filozofların dili kullanarak felsefe yapmalarından kaynaklanmaktadır. Özelde ise bu araştırmalar anlamın doğası, kasıtlılık, referans, cümlelerin yapısı, kavramlar, öğrenme ve düşünce içerir; dil felsefesi başlığı altında dilin özü, anlamı, kökeni ve yapısı felsefî açıdan sorgulanmaktadır.

Jean Iris Murdoch, İrlandalı yazar ve filozof. Murdoch 26 roman, 5 oyun, 5 felsefe ve bir adet toplu şiirler kitabı üretmiştir.

Ahmet Salahattin Birsel, Türk şair ve deneme yazarı.

Remzi Kitabevi, 1927 yılında İstanbul'da kurulmuş yayınevi ve kitapevi.

Adcılık veya nominalizm; kavramların, sözcüklerin, tanımların, tasarımların, hatta konuşulan dillerin yani tümellerin gerçek ya da nesnel hiçbir varlığının veya anlamının bulunmadığını öne süren felsefe anlayışı.

<span class="mw-page-title-main">Cengiz Bektaş</span> Türk yüksek mimar, mühendis, ozan ve gazete yazarı

Cengiz Bektaş Türk mimar, şair, yazar.

<span class="mw-page-title-main">Feyza Hepçilingirler</span>

Feyza Hepçilingirler,, Türk yazardır.

<span class="mw-page-title-main">Bilim insanı</span> bilimsel çalışmalarla uğraşan kimse

Bilim insanı, bilimci veya bilimadamı-bilimkadını, evrene ilişkin olgulara ve değişkenlere yönelik bilimsel veri elde etme yöntemlerini kullanarak sistematik bir şekilde bilgi elde etmeye çalışan kişidir. Daha sınırlı anlamda ise bilimsel yöntem kullanan bir bireydir. Kişi bilimin bir veya birden fazla alanında uzman olabilir. Bilim insanları; fiziksel, matematiksel ve sosyal alanlar da dâhil olmak üzere bilimin tüm alanlarında araştırmalar yaparlar. Onlar olaylar hakkında soru soran ve bu soruları sistematik olarak cevaplama yoluna giden insanlardır. Doğaları gereği meraklı ve iyi organize insanlardır. Diğer insanların aksine, bilim insanları bir şeyleri gözlemleme yeteneğine ve gözlemlediklerinde bir şeyler görebilme yetisine sahip olurlar.

Sezer Tansuğ Türk sanat tarihçisidir. Erzurum'da doğdu. 1953'te İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi bölümünden mezun oldu. 1956'da aynı bölümde araştırma görevlisi oldu. 1958-60 yıllarında sinema sektöründe, 1960-75 yılları arasında Ayasofya Müzesi'nde çalıştı. 1975-76 arasında reklamcılık sektöründe, 1977-1981 yıllarında Dokuz Eylül ve Mimar Sinan Üniversitelerine bağlı Güzel Sanatlar fakültelerinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. 1982'de Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi öğretim görevliliğinden emekli oldu. Zaman gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. 1998 yılında öldü.

Pandora'nın kutusu, Antik Yunan efsanelerinde geçen ve içinde kötülüklerin bulunduğuna inanılan sihirli kutu. Efsaneye göre Prometheus, Tanrı Zeus'tan gizlice ateşi çalmış ve insanlığa vermiştir. Bu duruma çok öfkelenen Zeus, Prometheus'u o zamanlar kimsenin yaşamadığı Kafkas Dağları'nda zincire vurur. Yanına da bir kartal bırakır. Bu kartal her gün Prometheus'un ciğerini yer ve her seferinde Prometheus'un ciğeri tekrar oluşur. Bu şekilde Prometheus'a işkence edilir. Prometheus Herkül tarafından kurtarılır. Zeus bu duruma bir şey demez ancak zincir halkalarının Prometheus'un ayağında kalmasını sağlar. Böylece Prometheus sonsuza kadar cezalandırılmış olur. Zeus insanlardan da intikam almak istemektedir. Bu yüzden Hephaistos'a emir vererek balçıktan bir kadın figürü yapmasını ister ve ardından Pandora'yı yaratır. Pandora Antik Yunan'da ilk kadın olarak kabul edilir. Zeus, Tanrıçalar gibi güzel olan Pandora'yı, Prometheus'un ikizi olan Epimetheus'a bir kutuyla/küple gönderir. Kapıyı çalan Pandora'nın güzelliğinden büyülenmiş olan Epimetheus, onu evine alır ve ertesi gün onunla evlenir. Söz konusu kutuyu/küpü açmasını Pandora'nın kulağına fısıldayan Zeus'un, artık insanlıktan intikam alma zamanı gelmiştir. Zeus sayesinde kutuyu/küpü açan Pandora, insanlık arasında mutsuzluğu salıvermiştir. Böylece kötülükler dünyaya ve insanlığa yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Silius Italicus</span>

Silius Italicus (28-103), Latin edebiyatının gümüş çağının önemli kişiliklerinden olan Romalı şair, konsül ve hatip. Araştırmacılar heksametron ile yazılmış on yedi kitaplık 12.200 dizeden oluşan başyapıtı Punica'nın eksik olduğunu, aslında Quintus Ennius'un Annales'ini örnek alarak yapıtını on sekiz kitap olarak düzenlediğini düşünmektedirler.

<span class="mw-page-title-main">Tarsuslu Zeno</span> Stoacı filozof

Tarsuslu Zenon veya Zeno, Khrisippos'un izleyicisi olan stoacı Antik Yunan filozofu.

<span class="mw-page-title-main">Gürol Sözen</span>

Gürol Sözen Türk ressam, yazar, heykeltıraş, sanat tarihçisi.