İçeriğe atla

Arap Alevileri

Arap Alevileri
Hatay'ın Samandağ ilçesindeki Hızır Türbesi, Aleviler tarafından kutsal kabul edilir.
Toplam nüfus
y. 3 milyon (dünya geneli, 2021)[1]
Kurucu
İbn Nusayr[2] ve El-Hasibi[3]
Önemli nüfusa sahip bölgeler
 Suriye2 milyon-3 milyon[4]
 Türkiye500.000-1 milyon[5][6]
 Arjantin180.000[7][8]
 Lübnan150.000[9][10][11]
 Almanya70.000[12][13]
Lübnan/Golan TepeleriGajar'da 2.824 kişi, çoğu çifte Suriye ve İsrail vatandaşı[14]
 Avustralya25.000[15]
Diller
Levant Arapçası, Türkçe ve diyasporada konuşulan diğer diller

Aleviler (Arapçaعلويون ʿAlawiyyūn), Arap Alevileri[16] veya Nusayriler (Arapçaنصيرية Nuṣayrīyah), çoğunlukla Levant bölgesinda yaşayan, dini ve etnik bir topluluktur.[17][18][19][20] Şiiliğin erken dönemlerinde ortaya çıkan bir Galiyye kolu olduğu düşünülmektedir.[21] On iki imamcı mezhebin ilk imamı olarak saygı duyulan Ali bin Ebu Talib, Alevi inancının bazı yorumlarında ilahi bir varlık olarak görülmektedir.[22][23] Grubun 9. yüzyılda İbn Nusayr tarafından kurulduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle Alevilere "Nusayri" de denilmektedir, ancak bu ifade günümüzde topluluğa mensup kişilerce tercih edilmemektedir.[24][25][26][27]

Anket çalışmaları, Alevilerin Suriye'de nüfusun önemli bir bölümünü oluşturduğunu ve Türkiye'nin Hatay İli ve kuzey Lübnan'da önemli bir azınlık olduğunu göstermektedir. Ayrıca Golan Tepeleri'ndeki Gacar köyünde yaşayan bir nüfus da bulunmaktadır. Aleviler, Suriye sahilinde ve sahile yakın kasabalarda baskın dini grup olup, bu bölgelerde Sünniler, Hristiyanlar ve İsmaililer ile bir arada yaşamaktadır. Bu etnik grup, Türkiye'deki farklı bir dini mezhep olan Anadolu Alevileri ile sıklıkla karıştırılmaktadırlar.[28][29]

Arap Alevileri kendilerini ayrı bir etnik-dini grup olarak tanımlarlar. Kur'an başlıca kutsal kitap ve metinlerden biri olarak kabul edilir. Bu metinlerin yorumlanması Galiyye ve Bâtinîlik yolu ile sağlanmaktadır. Alevi teolojisi ve ritüelleri, ana inanç Şii İslam'dan birkaç önemli hususlarda ayrılmaktadır. Örneğin, bazı Arap Alevi ritüellerinde şarap içilmektedir ve alkollü içecekler hakkında bir yasaklama yoktur.[30] Reenkarnasyon, yani ölümden sonra yeniden doğma inanışı da bazı Arap Alevi topluluklarında görülebilmektedir.[31]

Aleviler tarih boyunca inançlarını dışarıdakilerden ve inisiye edilmemiş Alevilerden gizli tutmuşlardır, bu yüzden haklarında söylentiler çıkmıştır. İnançlarına dair Arapça anlatımlar partizan (olumlu ya da olumsuz) olma eğilimindedir.[32] Ancak 2000'li yılların başlarından itibaren, Batı dünyasında Nusayri dini üzerine yapılan akademik çalışmalar önemli ilerlemeler kaydetmiştir.[33] Alevi inancının merkezinde, tek Tanrı'nın üç yönünü içeren ilahi bir Üçleme inancı vardır. Üçlemenin yönleri Mana (anlam), İsm (isim) ve Bab (kapı) olarak adlandırılır. İnanca göre, bu emanasyonlar tarih boyunca döngüsel olarak yedi kez insan formunda yeniden doğmuştur. Alevilere göre, üçlemenin yedinci enkarnasyonu Ali, Muhammed ve Selman-ı Farisi'den oluşur.[34][35]

Klasik Sünni ve Şii teologlar tarafından inançsız olarak kabul edilen Aleviler, Osmanlılar, Abbasiler, Memlükler ve diğer çeşitli Müslüman imparatorlukları altında baskı veya zulüm dönemleriyle karşı karşıya kalmışlardır. 1920'de Fransız Mandası'nın kurulması, Alevi tarihinde bir dönüm noktası olmuştur. O zamana kadar, topluluk genellikle kendilerini İbn Nusayr ile bağlantılarını vurgulayarak "Nusayriler" olarak tanımlamışlardır. Fransız yönetimi, mezhebi Şiilikle birlikte resmi belgelerde sınıflandırmak için "Alevi" ifadesini kullanmıştır.[36] Fransızlar, azınlıkları kendi silahlı kuvvetlerine dahil etmiş ve azınlıklar için Alevi Devleti gibi özel bölgeler oluşturmuşlardır. Alevi Devleti daha sonra dağıtılmış, ancak Aleviler Suriye Silahlı Kuvvetleri'nde ve daha sonra Arap Sosyalist Baas Partisi'nde önemli bir rol oynamaya devam etmişlerdir. Hafız Esad'ın 1970 darbesi sırasında iktidarı ele geçirmesinden bu yana, Baas rejimi Suriye Alevileri arasına Esadist ideolojiyi yerleştirerek geleneksel kimliklerini değiştirmiştir.[37]

Etimoloji

Daha eski kaynaklarda Aleviler sıklıkla "Ensariler" olarak adlandırılır. 19. yüzyılın ortalarında Aleviler arasında yaşayan Samuel Lyde'a göre, bu, onların kendi aralarında kullandıkları bir terimdi. Diğer kaynaklar, "Ensari"nin "Nusayri"nin yanlış bir Batı transliterasyonu olduğunu belirtmektedir.[38][39] Aleviler, tarihsel olarak dini kurucuları İbn Nusayr el-Numeyri'ye atfen Nusayriler olarak kendilerini tanımlamışlardır.[40] Ancak, "Nusayri" terimi 1920'lerden itibaren kullanılmamaya başlamıştır; Fransız Mandası sırasında topluluk içindeki entelektüeller tarafından başlatılan bir hareket, bu terimi modern "Alevi" terimiyle değiştirmeyi amaçlamıştır.[41]

Eski ismi (ayrı bir etnik ve dini kimlik ima eden) "tarikatın düşmanlarının bir icadı" olarak nitelendirmişler, özellikle Şii mezhebine bağlılık vurgusuyla "ana akım İslam ile bağlantı" üzerinde durmayı tercih etmişlerdir.[42] Fransızlar da onları resmen "Aleviler" olarak sınıflandırarak yeni terimi popüler hale getirmişlerdir.[36][43] Bu nedenle, "Nusayri" terimi artık genel olarak eskimiş kabul edilmekte ve hatta aşağılayıcı ve hakaret içerikli anlamlar taşımaktadır. Bu terim, Beşar Esad'ın hükûmetine karşı savaşan Sünni köktendinciler tarafından Suriye İç Savaşı'nda sıkça nefret söylemi olarak kullanılmakta ve Alevi inançlarının "insan yapımı" olduğunu ima etmek için İbn Nusayr vurgulanmaktadır.[24]

Araştırmacı Necati Alkan bir makalesinde "Alevi" adlandırmasının 11. yüzyıl Nusayri kitabında kullanıldığını ve 20. yüzyıl icadı olmadığını ileri sürmüştür. Makalede geçen aşağıdaki kısım bu görüşünü ifade etmektedir:

"Nusayri'den Alevi'ye değişim hakkında: Çoğu çalışma "Alevi" teriminin I. Dünya Savaşı sonrasına kadar kullanılmadığını ve muhtemelen 1924'te ünlü Taʾrīkh al-ʿAlawiyyīn kitabının yazarı ve Osmanlı yetkilisi Muḥammad Amīn Ghālib al-Ṭawīl tarafından ortaya atıldığını ve dolaşıma sokulduğunu varsayar. Aslında, "Alevi" ismi 11. yüzyıl Nusayri risalesinde inananlardan birinin adı olarak geçmektedir (…). Ayrıca, 20. yüzyılın başlarında "Alevi" terimi zaten kullanılmaktaydı. 1903 yılında Belçika doğumlu Cizvit ve Oryantalist Henri Lammens (d. 1937) Antakya yakınlarındaki bir köyde Abdullah adlı bir Haydari-Nusayri şeyhini ziyaret ettiğinde, onun halkı için "Alevi" ismini tercih ettiğini belirtmektedir. Son olarak, 1892 ve 1909'daki yukarıda bahsedilen dilekçelerde Nusayrilerin kendilerini 'Arap Alevi halkı' (ʿArab ʿAlevī ṭāʾifesi), 'bizim Alevi Nusayri halkımız' (ṭāʾifatunā al-Nuṣayriyya al-ʿAlawiyya) veya 'Alevi halkı imzasıyla' (ʿAlevī ṭāʾifesi imżāsıyla) olarak adlandırmaları ilginçtir. Bu erken öz tanımlama, benim görüşüme göre, üç kat önemlidir. Birincisi, 'Alevi' kelimesinin bu insanlar tarafından her zaman kullanıldığını gösterir, Alevi yazarların vurguladığı gibi; ikincisi, bazı şeyhlerinin 19. yüzyılda başlattığı Nusayrilerin reformunu ve İslam'ın bir parçası olarak kabul edilme çabalarını ima eder; ve üçüncüsü, kimlik ve ismin 'Nusayri'den 'Alevi'ye değişiminin 1920 civarında, Fransız mandasının başlangıcında Suriye'de (1919-1938) gerçekleştiği iddialarına meydan okur."[44]

Aleviler, terimler ortak bir etimoloji ve telaffuza sahip olsa da, Türkiye'deki Alevilik mezhebiyle farklıdır.[45][46]

Kökenleri üzerine teoriler

M.Ö. 13.yy'da Sami yerleşkeleri

Alevilerin genetik kökeni tartışmalıdır. Yerel folklor, onların on birinci İmam Hasan el-Askeri'nin (ö. 873) ve öğrencisi İbn Nusayr'in (ö. 868) takipçilerinin soyundan geldiklerini öne sürer.[47] 19. ve 20. yüzyıllarda, bazı Batılı bilim adamları Nusayrilerin, Aramiler, Kenanlılar, Hititler[48][49] ve Mardaitler[50] gibi eski Orta Doğu halklarının soyundan geldiğine inanıyorlardı. Birçok önemli Alevi topluluğu da 13. yüzyılda Sincar'dan gelen yerleşimcilerin soyundan gelmektedir.[51] M.Ö 13. yüzyılda Sami kökenli Aramilerin, Hurri ve Hititerin yaşadığı Hatay, Adana, Lazkiye ve Mersin çevresine yerleştiği görülmektedir.[52]

Antik dönemde ise; Plinius'un ''Doğa Tarihi'' eserinin V. Kitabında şunları dile getirmektedir:

Şimdi Suriye'nin iç kısmından söz etmeliyiz. Coele Suriye'de Marsyas nehri tarafından Nazerini Tetrarşisinden ayrılan Apamea kasabası vardır.

—  Yaşlı Plinius

Nusayri Dağları (Jabal Al- An-Nusayyriyyah) Bölgesi

"Nazerini" adı verilen küçük bir dağ silsilesinin günümüzde de An-Nusayrileri Dağları olarak kabul edilmektedir. Günümüzde de olduğu gibi bu dağlar civarında yaşayanlar Nazerani (Nasrani) yani Ansari - An Nusayrilerdir.  Bununla birlikte, bazı bilim adamları Nazerini ve Nasuralılar arasında bağlantı kurmaktan kaçınsalar da "Nazerini"'nin Sami dil ailesine mesnub olduğu unutulmamalıdır. ''Nasrani veya Nusayr'' Sami kökenli kelime olup üç harfli kök olan , n-S-R 'dan gelir. Anlam olarak Nasır veya Nazzara (Ansar) ilginçtir ki Doğu Aramice ve Arapçada "Koruyucu, Bekçi, Gözcü " anlamını taşımaktadır. Massignon, Nusayrilerin aslında Nazaretliler olduğunu iddia etmiştir.[53]

Tarihçe

İbn Nusayr ve takipçileri dinin kurucuları olarak kabul edilmektedir. On birinci İmam el-Askari'nin ölümünden sonra, Şii topluluğunda onun halefiyetiyle ilgili sorunlar ortaya çıkmış ve ardından İbn Nusayr, ölen imamın Bab'ı ve İsm'i olduğunu ve onun gizli öğretilerini aldığını iddia etmiştir. İbn Nusayr ve takipçilerinin bu oluşumu diğer birçok erken dönem ghulat mistik İslami mezheplerden biri gibi görünmektedir ve kendilerinin 12. Gizli İmam'ın Şii temsilcileri tarafından aforoz edildikleri anlaşılmaktadır.[54]

Aleviler daha sonra kuzey Suriye'de Hamdaniler yönetimi (947-1008) sırasında, Muhammed bin Nusayr'ın doktrinini taşıdığını iddia eden İshakiyye mezhebiyle bir rekabetin ardından yaklaşık 969 yılında Halep'te ölen, kendisi de İbn Nusayr takipçisi olarak bilinen el-Hasibi tarafından örgütlendi.[55] Suriye'nin kıyı dağlarındaki nüfusun çoğunluğunun Aleviliği benimsemesi muhtemelen birkaç yüzyıl süren uzun bir süreçti.[56] Modern araştırmalar, Aleviliğin Halep'te ilk kuruluşundan sonra Sarmin, Salamiyah, Homs ve Hama'ya yayıldığını ve daha sonra Baarin, Deir Şamil ve Deir Mama gibi Hama'nın batısındaki alçak köylerde, Wadi al-Uyun vadisinde ve Tartus ile Safita çevresindeki dağlarda yoğunlaştığını göstermektedir.[57]

Nüfus ve dağılımı

Dünya genelinde Arap Alevileri en çok Suriye, Türkiye, Arjantin, Lübnan, Almanya, Lübnan'daki Golan Tepeleri ve Avustralya gibi ülkelerde yaşarlar.

Türkiye'deki Arap Alevileri

Alevilerin Türkiye'de Hatay'dan, Adana ovasına kadar yerleşimlerinin olduğu bilinmektedir. 1939'da Aleviler, Hatay ilinin nüfusunun yaklaşık yüzde 40'ını oluşturuyordu. Fransız coğrafyacı Fabrice Balanche'a göre Türkiye Arap Alevileri ile Suriye Alevileri arasındaki ilişkilerin bağı sınırlı olmuştur. Türkleştirme politikası ve Suriye-Türkiye sınırının onlarca yıldır kapanmasıyla bu ilişkilerin sınırlandığını görmekteyiz.[58]

Türkiye'deki Arap Aleviler geleneksel olarak Suriye Arap Alevileri gibi Levant Arapçası konuşurlar. Arapça, kırsal topluluklarda ve Samandağ'da ve Arsuz'da korunmuştur. Şehir merkezlerinde genç kuşak daha çok Türkçe konuşmaktadır.

Aleviler kayda değer bir sosyal hareketlilik sergilemektedir. 1960'lara kadar Antakya civarındaki Sünni ağalara (toprak sahiplerine) bağlıydılar ve yoksuldular. Daha sonraları ise Aleviler, ulaşım ve ticaret sektörlerinde öne çıkmış ve büyük, profesyonel bir orta sınıf olarak ortaya çıkmıştır.[59][60]

Tanınmış Arap Alevileri

  1. Salih el-Ali
  2. Zeki el-Arsuzi
  3. Jamal Suliman (Yönetmen)
  4. Wafa Sultan
  5. Badawi al-Jabal (Şair)
  6. Adonis (Şair)
  7. Barış Atay (Siyasetçi-Tiyatrocu)
  8. Haluk Levent (Müzisyen)
  9. Beşar Esad (Suriye Devlet Başkanı)
  10. Hafız Esad (Suriye Devlet Başkanı)
  11. Zulema Yoma
  12. Uğur Şahin (BioNTech Kurucusu)
  13. Hasan Şaş (Futbolcu)
  14. Gökhan Zan (Futbolcu)
  15. Selçuk İnan (Futbolcu)
  16. İsmail Köybaşı (Futbolcu)
  17. Hamdi Alkan (Oyuncu)
  18. Atiye (Şarkıcı)
  19. Enver Aysever (Gazeteci)
  20. Necip Memilli
  21. Ahmet Selçuk İlhan
  22. Bayhan

Dil

Ana dilleri Arapçadır. Suriye'deki Gebel ve Ensari'ye bağlı Süryânî/Lübnan lehçelerini konuşurlar. Yaşlı kuşak, günümüzde Arapça konuşmaktadır.[61]

Türkiye'de ise 1939'da Hatay'ın katılmasından sonra doğmuş olan kuşakça Türkçe konuşulmaktadır. Bugün Arapça ile Türkçe’nin bir karışımı konuşulur. Yaşlı nüfusun bir bölümü yaşadıkları bölgenin bir zamanlar Fransız hakimiyetinde olmasından dolayı Fransızca da bilmektedir.[62]

İnançlar

Ali ve oğulları Hasan ile Hüseyin.

Aleviler ve inançları "sırlarla dolu" olarak tanımlanmıştır.[32][39][63][64] (Örneğin, Yaron Friedman, mezhep üzerine yaptığı akademik çalışmasında, kitabında alıntılanan Alevi dini materyallerin yalnızca "kamu kütüphanelerinden ve basılı kitaplardan" geldiğini yazmıştır çünkü Alevi "kutsal yazıları" "gizli tutulur"[a][b]); inancın bazı ilkeleri çoğu Alevi'den gizli tutulur ve sadece seçilmiş birkaç kişi tarafından bilinir,[65] bu nedenle gizemli bir mezhep olarak tanımlanmıştır.[67]

Alevi doktrinleri, peygamberlik iddiasında bulunan, kendisini 12 imam için "Bab (kapı)" olarak ilan eden ve Hasan el-Askeri'ye ilahilik atfeden Iraklı rahip Muhammed ibn Nusayr'ın öğretilerinden ortaya çıkmıştır. Ancak El-Askeri, İbn Nusayr'ı reddetmiş ve müritleri sınır dışı edilmeleri üzerine Suriye Kıyı Dağları'na göç etmiş ve burada farklı bir topluluk kurmuşlardır.[68][69] Nusayri inancı, Ali'yi "yüce ebedi Tanrı" olarak görür ve bu çerçevedeki çeşitli gnostik inançlardan oluşur. Nusayri doktrini, Alevilerin ruhlarını "Tanrı'ya karşı isyan eden ışıkların reenkarne halleri" olarak kabul eder.[70]

Alevi inançları ile ilgili öne sürülenler, modern dini otoriteleri tarafından hiçbir zaman doğrulanmamıştır.[71] Son derece gizli ve ezoterik bir mezhep olarak,[72][73] Alevi dini din adamları temel doktrinlerini gizleme eğilimindedirler ve bu doktrinler yalnızca mezhebin seçilmiş azınlıklarına öğretilir.[73] Aleviler ayrıca mağduriyetleri önlemek için takiye uygulamasını benimsemişlerdir.[39][73]

İlahiyat ve uygulamalar

Alevi doktrini, Fenike mitolojisi, Gnostiklik, neo-Platonizm, Hristiyan Üçleme (örneğin, ekmek ve şarabın kutsanmasını içeren ayinler) gibi kavram ve uygulamaları Müslüman sembolizmi ile harmanlamış olduğu için senkretik olarak tanımlanır.[28][33][74][75]

Alevi Üçlemesi, Tanrı'yı Ma'na (anlam), İsm (İsim) ve Bab (Kapı) olmak üzere üç ayrı tecelli olarak görür; bunlar "bölünmez Üçleme"yi oluşturur. Alevi mitolojisinde Ma'na, her şeyin kaynağı ve anlamını simgeler. Alevi doktrinlerine göre, Ma'na İsmi, İsm ise Babı oluşturmuştur. Bu inançlar, Üçleme'nin reenkarnasyon doktrini ile yakından ilişkilidir.[34][35]

Tarihçe

İmamiye-i Gâl’îyye'den olan Nusayr’îyyenin asıl kurucusu, Irak'ta Kûfe ile Vâsit[76] arasında bir yerde bulunan Canbelâ Köyü doğumlu, Hasan el-Askerî ile yakın ilişkileri bulunan okumuş bir ailenin mensubu, "Şeyh Bayrak" nâmıyla ün salan ve Nusayriliğin ulûsu olarak addedilen, yaklaşık olarak 957/968 yılları arasında Halep'te vefât eden "Ebû Abd-Allâh el-Huseyin ibn Hemdân’ûl-Canbûlânî El-Hasîbî"[77] (Arapçaالحسين بن حمدان الخصيبي) adındaki zâttır. Bu mezhebin bâtıni i'tikadı, Şeyh Bayrak'ın Antakya köylüklerindeki hâlife ve mürîdlerinden olan "Muhammed bin Âliyy’ûl Cillî" ile "Meymûn bin Kâasım’ıt Tabarânî" tarafından çevreye yayılmıştır. (Nusayrilik şeceresi [78].) Ayrıca,

"Muhammed ibn-i Cündeb" ve "Muhammed’ûl Cennân’îl Cünbûlânî" adındaki kişiler de Nusayriliğin bâtıni-i'tikadının neşriyâtına büyük ölçüde katkıda bulunmuşlardır.[77]

Adını On birinci İmâm Hasan El Askeri'nin öğrencisi Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr'dan alan, Câferiyye Şiîliği ile Anadolu Alevîliği'nden inanç yönüden ayrılarak, İsmâilîyye, Dürzîlik, Hristiyanlık ve Suriye'deki diğer inançları da içeren ve Kitâb el-Mecmû adındaki duâ kitabını dînî eğilimlerinin ana kaynağı olarak kabul eden Ehl-i Beyt inancı.[79]

Günümüzde, Nusayriliğin müntesiplerinin büyük çoğunluğunu Nusayrîler'in oluşturmasına rağmen, Nusayrîler'in tamamının kesin olarak bu oluşumun üyelerinden olduklarını söylemek olanaksızdır. Nusayrî nüfus içerisinde değişmik mezheplerden olan kişilere de sıklıkla bulmak olanaklıdır.

İnancın kurucusu Ebû Şu'ayb Muhammad ibn Nusayr (Muhammed bin Nusayrul Abdiyy'in Numayrî)'dir. Ancak Nusayrîliği sistemleştirip yayan kişi olarak Hamdam büyük saygı görür. Nusayrîlerin kutsal kitabı Kur'an-ı Kerîm'dir. Nusayrîler kendilerini Alevi olarak kabullenirler. Aleviler de Nusayrîleri kendilerinden tanırlar. Ancak Anadolu Alevîliği ile Nusayrîlik farklıdır. Haydarî ve Klâzî olarak iki gruba ayrılırlar. Klâzîler Türkiye'deki topluluğun % 30'unu oluştururlar ve daha tutucudurlar. Suriye'de ise Klâzîler çoğunluktadır. Suriye yönetimindeki Esad ailesinin de mensubu olduğu Nusayrîler, Suriye'de toplam nüfusun % 14'ünü oluştururlar.[80]

Alevi Devleti

Fransız mandası altında 1920'de Alevi Devleti (Fransızca: Le territoire autonome des Alaouites) kurulmuş ve 5 Aralık 1936'da Suriye'ye ilhak edilmiştir.

Ayrıca bakınız

Resimler

Notlar

  1. ^ Alevilerin kutsal yazıları mezhep üyeleri tarafından gizli tutulduğundan, bu ciltte kullanılan dini materyalin sadece kamu kütüphanelerinde ve basılı kitaplarda erişilebilir olanlar olduğunu belirtmek önemlidir.[65]
  2. ^ Alevi inançlarına göre kadınların dini eğitim almaları yasaktır.[66]

Kaynakça

  1. ^ "Primer on the Alawites in Syria - Foreign Policy Research Institute". www.fpri.org. 21 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021. 
  2. ^ "MOḤAMMAD B. NOṢAYR". Encyclopaedia Iranica. electricpulp.com. 17 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2024. 
  3. ^ "ḴAṢIBI". Encyclopaedia Iranica. electricpulp.com. 17 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2014. 
  4. ^ "The 'secretive sect' in charge of Syria". BBC News. 17 Mayıs 2012. 7 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Nisan 2021. 
  5. ^ Cassel, Matthew. "Syria strife tests Turkish Alawites". 1 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Kasım 2018. 
  6. ^ Spencer, Richard (3 Nisan 2016). "Who are the Alawites?". The Telegraph. 10 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2024. 
  7. ^ Montenegro, Silvia (2018). "'Alawi Muslims in Argentina: Religious and political identity in the diaspora". Contemporary Islam. 12: 23-38. doi:10.1007/s11562-017-0405-7. hdl:11336/76408. ISSN 1872-0218. 18 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2024. 
  8. ^ "Early_Muslim_immigration in Argentina", in: ‘Early_Muslim_immigration , Published: 18 December 2022
  9. ^ [1] 6 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  10. ^ "Lebanese Allawites welcome Syria's withdrawal as 'necessary'". The Daily Star. 30 Nisan 2005. 31 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Haziran 2024. 
  11. ^ "Lebanon's Alawi: A Minority Struggles in a 'Nation' of Sects". Al Akhbar English. 8 Kasım 2011. 4 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2012. 
  12. ^ "Mitgliederzahlen: Islam" 9 Mayıs 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., in: Religionswissenschaftlicher Medien- und Informationsdienst|Religionswissenschaftliche Medien- und Informationsdienst e. V. (Abbreviation: REMID), Retrieved 13 February 2017
  13. ^ "Anzahl der Muslime in Deutschland nach Glaubensrichtung im Jahr 2015* (in 1.000)" 30 Ağustos 2017 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., in: Statista GmbH, Retrieved 13 February 2017
  14. ^ UNIFIL Press Kit 14 Ağustos 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. p.6
  15. ^ Ghassan Hage (2002). Arab-Australians today: citizenship and belonging (Paperback bas.). Melbourne University Publishing. s. 40. ISBN 0-522-84979-2. 
  16. ^ Bağı, Resul (Bahar 2015). "TÜRKİYE'DE YAŞAYAN ARAP ALEVİLERİ (NUSAYRİLER)'İN ETNİK VE MÜZİKAL KİMLİĞİ". Elektronik Sosyal Bilimler Dergisi. 14 (53). ss. 48-61. Erişim tarihi: 12 Eylül 2022. 
  17. ^ Zhigulskaya, Daria V. (2020). "Alevis vs Alawites in Turkey (based on field studies in Turkey)". Asia and Africa today (3): 26. doi:10.31857/s032150750008730-5. ISSN 0321-5075. 
  18. ^ Aringberg-Laanatza, Marianne. “Alevis in Turkey–Alawites in Syria: Similarities and Differences.” In Alevi Identity: Cultural, Religious and Social Perspectives. Edited by Tord Olsson, Elisabeth Özdalga, and Catharina Raudvere, 181–199. Richmond, UK: Curzon, 1998.
  19. ^ "Erdogan, Iran, Syrian Alawites, and Turkish Alevis". The Weekly Standard. 29 March 2012. Retrieved 6 July 2012.
  20. ^ Gisela Procházka-Eisl; Stephan Procházka (2010). The Plain of Saints and Prophets: The Nusayri-Alawi Community of Cilicia (Southern Turkey) and Its Sacred Places. Otto Harrassowitz Verlag. p. 20. ISBN 978-3-447-06178-0.
  21. ^ Cosman, Madeleine Pelner (2008). Handbook to life in the medieval world. Linda Gale Jones. New York: Facts On File. ISBN 1-4381-0907-5. OCLC 1061403313. 
  22. ^ Nisan, Mordechai. "6: Alawites: To Power and the Unknown". Minorities in the Middle East (2.2yıl=2002 bas.). McFarland & Company, Inc. s. 116. ISBN 978-0-7864-1375-1. 'Alawite religious faith, that is the belief-system of the Nusairi sect, is rooted in a doctrine whose ideas reflect multiple theological and philo-sophical influences. ... Greek or gnostic conceptions of the divinity intersperse with human incarnation as a key element in its theology. 
  23. ^ Sources:
    • Madeleine Pelner Cosman; Linda Gale Jones (2009). "The Nusayriyya Alawis". Handbook to Life in the Medieval World, 3-Volume Set. Infobase Publishing. s. 407. ISBN 978-1-4381-0907-7. Alawi doctrine is secret, esoteric, and Gnostic in nature. They believe that Ali ibn Abi Talib is the supreme eternal God... 
    • Prager, Prager, Spenger, Laila, Michael, Guido, (Ed.) (2016). Parts and Wholes. LIT Verlag. s. 146. ISBN 978-3-643-90789-9. A major difference between the Shia and the Alawi, however, is that the latter worship Ali as a manifestation of the divine essence and believe in the reincarnation and transmigration of souls. 
  24. ^ a b Landis, Joshua (15 Aralık 2013). "Zahran Alloush: His Ideology and Beliefs". Syria Comment. 25 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2013. 
  25. ^ Sevan Nisanyan (14 Mart 2022), Pazartesi Sohbeti 121 - 14 Mart 2022, erişim tarihi: 29 Eylül 2024 
  26. ^ Mertcan, Hakan (22 Temmuz 2023). "Arap Alevilerin Tarihine Genel Bir Bakış". Ehlen Dergisi. Erişim tarihi: 29 Eylül 2024. 
  27. ^ ÇANDAR, Cengiz (9 Eylül 2012). "Suriye "Kerbela" mı? "Aleviler" mi? "Nusayriler" mi?". www.hurriyet.com.tr. Erişim tarihi: 29 Eylül 2024. 
  28. ^ a b Zhigulskaya, Darya. "Alevis vs. Alawites in Turkey: From the General to the Specific". International Journal of Humanities and Education. 5 (10): 195-206. 
  29. ^ "Izadyi Michael. ''Syria: Ethnic Shift, 2010-2018''". 19 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Haziran 2021. 
  30. ^ Michael Knight (10 December 2009). Journey to the End of Islam. Soft Skull Press. p. 128. ISBN 978-1-59376-552-1.
  31. ^ Abdel Bari Atwan (2015). Islamic State: The Digital Caliphate. Saqi. p. 58. ISBN 978-0-86356-101-6.
  32. ^ a b Friedman, Nuṣayrī-ʿAlawīs, 2010: s.68
  33. ^ a b Friedman, Nuṣayrī-ʿAlawīs, 2010: s.67
  34. ^ a b Ismail, Raihan (2016). Saudi Clerics and Shī'a Islam. New York, NY: Oxford University Press. s. 67. ISBN 978-0-19-023331-0. 
  35. ^ a b Moosa, Matti (1987). Extremist Shiites: The Ghulat Sects (1. bas.). Syracuse, New York: Syracuse University Press. ss. 311-312. ISBN 0-8156-2411-5. 
  36. ^ a b Carlos BC, Juan (9 Aralık 2021). "The Assad Family Has Been Shaping Syria for 50 Years". Fair Observer. 9 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  37. ^ Rosen, Nir (10 Ekim 2011). "Assad's Alawites: The guardians of the throne". Al Jazeera. 22 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Devlet – hatta “Esadizm” – Alevi dininin yerini alarak kimliklerinin odak noktası haline geldi... Lider olarak kabul edilmek için, Esad hem Sünnileri hem de Alevileri, Alevilerin aslında ana akım Müslümanlar olduklarına ikna etmek zorundaydı... Aleviler bir pazarlık yaptı; bağımsızlıklarını kaybettiler ve “iyi Müslümanlar” oldukları mitini kabul etmek zorunda kaldılar.. Esadizm, geleneksel Alevi kimliğinin ortadan kalkmasıyla oluşan boşluğu doldurdu. Toplum liderlerinin geleneksel rolünü kaybetmesi, Alevilerin birleşik bir duruş sergilemesini ve diğer Suriyeli mezheplerle bir toplum olarak ilişki kurmasını engelledi – mezhepsel korkuları ve güvensizliği pekiştirdi. 
  38. ^ Clymer, R. Swinburne (1 Nisan 2003). Initiates and The People Part 2, May 1929 to June 1930. Kessinger Publishing. ISBN 978-0-7661-5376-9. []
  39. ^ a b c Howse, Christopher (5 Ağustos 2011). "Secretive sect of the rulers of Syria". The Daily Telegraph. 15 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Haziran 2024. 
  40. ^ Carlos BC, Juan (9 Aralık 2021). "The Assad Family Has Been Shaping Syria for 50 Years". Fair Observer. 9 Aralık 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  41. ^ Matti Moosa (1987). Extremist Shiites: The Ghulat Sects. Syracuse University Press. s. 262. ISBN 9780815624110. 
  42. ^ al-Tamimi, Aymenn Jawad (24 Ocak 2013). "Anti-Islamism in an Islamic Civil War". The American Spectator. 25 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Kasım 2013. 
  43. ^ Baltacioglu-Brammer, Ayse (13 Kasım 2013). "Alawites and the Fate of Syria". 25 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  44. ^ Alkan, N. (2012) ve orada atıfta bulunulan kaynaklar. Alkan, N. Fighting for the Nuṣayrī Soul: State, Protestant Missionaries and the ʿAlawīs in the Late Ottoman Empire, Die Welt des Islams, 52 (2012) s. 23–50.
  45. ^ "Erdogan, Iran, Syrian Alawites, and Turkish Alevis". The Weekly Standard. 29 Mart 2012. 7 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Temmuz 2012. 
  46. ^ Gisela Procházka-Eisl; Stephan Procházka (2010). The Plain of Saints and Prophets: The Nusayri-Alawi Community of Cilicia (Southern Turkey) and Its Sacred Places. Otto Harrassowitz Verlag. s. 20. ISBN 978-3-447-06178-0. 
  47. ^ Chisholm, Hugh, ed. (1911). "Nosairis" . Encyclopædia Britannica. 19 (11th ed.). Cambridge University Press. p. 821.
  48. ^ Samuel Lyde (1860). The Asian Mystery Illustrated in the History, Religion, and Present State of the Ansaireeh Or Nusairis of Syria. Longman, Green, Longman, and Roberts. p. 49
  49. ^ Journal of the Royal Anthropological Institute (London, 1911), p.241.
  50. ^ Mordechai Nisan (1 January 2002). Minorities in the Middle East: A History of Struggle and Self-Expression, 2d ed. McFarland. pp. 114–15. ISBN 978-0-7864-5133-3.
  51. ^ Matti Moosa (1987). Extremist Shiites: The Ghulat Sects. Syracuse University Press. ss. 256, 270. ISBN 978-0-8156-2411-0. 
  52. ^ Bloch, Yigal, Anadolu'da Aramiler ve Yeni Assur-Arami İlişkileri, Asurlular, Yapı Kredi Yayınları, 2018. s.300-323
  53. ^ Massignon, “Esquisse d'une bibliographie Nusayrîe”, 641- 649
  54. ^ "Friedman, Nuṣayrī-ʿAlawīs, 2010" (PDF). 7 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 2 Temmuz 2024. 
  55. ^ Halm, Heinz (2004). Shi'ism. Edinburgh University Press. s. 157. ISBN 978-0-7486-1888-0. 
  56. ^ Winter 2016, s. 30.
  57. ^ Winter 2016, s. 29.
  58. ^ Balanche, Fabrice. "The Alawi Community and the Syria Crisis". Middle East Institute. Retrieved 17 April 2021.
  59. ^ Fellahlar'ın Sosyolojisi, Dr. Cahit Aslan, Adana, 2005
  60. ^ Arap Aleviliği: Nusayrilik, Ömer Uluçay, Adana, 1999
  61. ^ Andrews, 1992: 215
  62. ^ Andrews, 1992: 216
  63. ^ "The 'secretive sect' in charge of Syria". BBC. 17 Mayıs 2012. 7 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2015. 
  64. ^ "Syria's Alawites, a secretive and persecuted sect". Reuters. 2 Şubat 2012. 10 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Aralık 2012. 
  65. ^ a b Friedman, Nuṣayrī-ʿAlawīs, 2010: p.xii
  66. ^ Barry Rubin (2015). The Middle East: A Guide to Politics, Economics, Society and Culture. Routledge. s. 337. ISBN 9781317455783. 
  67. ^ John C. Rolland (2003). Lebanon: Current Issues and Background. Nova Publishers. s. 75. ISBN 978-1-59033-871-1. 
  68. ^ Nisan, Mordechai (2002). "6: Alawites: To Power and the Unknown". Minorities in the Middle East (2. bas.). McFarland & Company, Inc. s. 115. ISBN 978-0-7864-1375-1. 
  69. ^ L. Esposito, John; Moosa, Matti (1995). "Alawiyyah". The Oxford Encyclopedia of the Modern Islamic World vol. 1. New York, USA: Oxford University Press. ss. 63, 64. ISBN 0-19-509612-6. 
  70. ^ Madeleine Pelner Cosman; Linda Gale Jones (2009). "The Nusayriyya Alawis". Handbook to Life in the Medieval World, 3-Volume Set. Infobase Publishing. s. 407. ISBN 978-1-4381-0907-7. 
  71. ^ 'Abd al‑Latif al‑Yunis, Mudhakkirat al‑Duktur 'Abd al‑Latif al‑Yunis, Şam: Dar al‑'Ilm, 1992, s. 63.
  72. ^ Madeleine Pelner Cosman; Linda Gale Jones (2009). "The Nusayriyya Alawis". Handbook to Life in the Medieval World, 3-Volume Set. Infobase Publishing. s. 407. ISBN 978-1-4381-0907-7. 
  73. ^ a b c Tom, Heneghan (24 Aralık 2011). "Who are the Alawites?". Reuters. 7 Mart 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  74. ^ Prochazka-Eisl, Gisela; Prochazka, Stephan (2010). The Plain of Saints and Prophets: The Nusayri-Alawi Community of Cilicia. Otto Harrassowitz Verlag. s. 81. ISBN 978-3-447-06178-0. 
  75. ^ Kaynak hatası: Geçersiz <ref> etiketi; auto isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: )
  76. ^ "Encyclopædia Iranica, ḴAṢIBI". 17 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Nisan 2014. 
  77. ^ a b Mustafa Öz, Mezhepler Tarihi ve Terimleri Sözlüğü, Ensar, İstanbul, 2011.
  78. ^ Süleyman Efendi, El-Bâkûret’ûs Süleyman’îyye, Sahife 14-15, Beyrut, 1873.
  79. ^ Büyükkara, Prof. Dr. Mehmet Ali: "İslam Mezhepleri Tarihi" sayfa 156. Anadolu Üniversitesi Yayınları Eskişehir, Eylül 2010 ISBN 978-975-06-0738-7
  80. ^ Önder, Ali Tayyar, Türkiye'nin Etnik Yapısı, sf.303

Ek okumalar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Suriye</span> Batı Asya ülkesi

Suriye, resmî adıyla Suriye Arap Cumhuriyeti, Doğu Akdeniz ve Levant'ta yer alan bir Batı Asya ülkesidir. Batıda Akdeniz, kuzeyde Türkiye, doğu ve güneydoğuda Irak, güneyde Ürdün ve güneybatıda İsrail ve Lübnan ile sınırlanan ve 14 vilayetten oluşan üniter bir cumhuriyettir. Verimli ovalar, yüksek dağlar ve çöllerden oluşan bir ülke olan Suriye, çoğunluğu Suriyeli Araplar, Kürtler, Türkmenler, Süryaniler, Ermeniler, Çerkesler, Arnavutlar ve Rumlar olmak üzere çeşitli etnik ve dinî gruplara ev sahipliği yapmaktadır. Dinî gruplar arasında Sünniler, Hristiyanlar, Nusayriler, Dürziler ve Yezidiler bulunmaktadır. Suriye'nin başkenti ve en büyük şehri Şam'dır. Araplar en büyük etnik gruptur ve Sünniler en büyük dinî gruptur.

İmâmet ya da İmâmîlik İslam'ın bir kolu olan Şiiliğin temel ilkelerinden birisidir. Sünnilik imâmeti imanın esaslarından biri olarak saymaz.

<span class="mw-page-title-main">İmamet (İsnâaşeriyye öğretisi)</span>

Onikicilik / On ikiciler İlâhiyatı ya da On İki İmamcılık; Şiîliğin "İsnâaşeriyye" meşrebi içerisinde mevcûd olan On İki İmamcı tüm tarikat ve mezheplerin ortak itikadını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Ca'feriyye, Alevîlik, Bektaşîlik ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına almaktadır. Şiîliğin "İsnâaşerîyye" ya da "On ikiciler" şubesine göre "On İki İmam", Muhammed bin Abdullah'ın ruhani ve siyâsi takipçileri olarak kabul edilmektedirler. Onikiciler'in İlâhiyâtı'na göre, Muhammed ile tâkipçilerinden oluşan toplam "On Dört Masum" insan (Muhammed, Fâtıma ve On İki İmâm) sadece toplumu adaletle yönetmekle kalmayıp, ayni zamanda şeriatın tefsiri ve Kur'an-ı Kerîm'in bâtınî te'vilini yapmakla selâhiyetlendirilmişlerdir. Toplum için birer rehber ve model olma husûsiyeti taşıyan peygamber ve imâmlar hatadan ve günahtan arındırılmış şahsiyetler olup, Allah tarafından ilâhî bir hüküm yani nass neticesinde seçilerek tâyin edilmişlerdir. On ikiciler'in itikadına göre, müslümanları ilgilendiren itikadî ve fıkhî konuların hepsi üzerinde tam bir mutlak otorite sahibi olan ve Cenâb-ı Hak tarafından ilâhî olarak atanmış olan bir "Mehdî" her çağda mevcûttur. Bu sıra içerisinde Ali birinci sırada yer almakta ve arkasından on bir tane imâm daha gelmektedir. (Bu kural Ehl-i Sünnet tarikat için de geçerli olup, orada yalnızca imâma, "Hazreti Üstâd", "Efendi", ya da "Pîr" gibi ünvânlar verilmekte olup, fıkhî ve diğer hususlarda bu hazreti üstâd efendiler tam bir mutlak otoriteye sahip bulunmaktadırlar.) Bunlar Muhammed bin Abdullah'ın neslinden olup, onun kızı olan Fâtıma'nın erkek çocuklarının soyundan gelmektedirler. Her bir "İmâm-ı Zamân" evvelkinin erkek çocuğu olmak zorundadır ve silsile bu şekilde devam etmektedir. Burada istisnâi kural sadece Hasan el-Mûctebâ'nın erkek kardeşi olan Hüseyin için geçerlidir. On İkinci ve son imâm olan Mehdî'nin ise hâlâ sağ olduğuna ve gayba halinde gizlendiğine inanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alevi Devleti</span> Fransız Suriye Mandasındaki eski devlet

Alevi Devleti veya Nusayri Devleti, 1922'ye kadar Alevi Bölgesi olarak adlandırıldı, başlangıcından 1922'de Suriye Federasyonu'na entegrasyonuna kadar yerel olarak baskın olan Arap Alevilerinden oluşan, I. Dünya Savaşı'ndan sonra günümüz Suriye'sinin kıyısında bir Fransız manda bölgesiydi. Milletler Cemiyeti Fransız Mandası 1920'den 1946'ya kadar sürdü.

<span class="mw-page-title-main">Fransız Suriye ve Lübnan Mandası</span> Günümüzdeki Suriye ve Lübnan topraklarında 1923-1946 yıllarında Fransa egemenliğinde kalmış manda yönetimi

Fransız Suriye ve Lübnan Mandası (1923-1946), Birinci Dünya Savaşı ve Osmanlı İmparatorluğu'nun bölünmesi sonrasında Suriye ve Lübnan'la ilgili olarak kurulan bir Milletler Cemiyeti mandası. Manda sisteminin sömürgecilikten farklı olması gerekiyordu, yöneten ülke, sakinleri kendi kendini yönetmeye uygun kabul edilene kadar mütevelli olarak hareket etmeyi amaçladı. Bu noktada, görev süresi sona erecek ve bağımsız bir devlet doğacaktı.

Işıkçılık / Işık Alevîliği son dönemlerde Alevîler arasında yaygınlaşan, Alevî inanç ve tarihini alternatif bir şekilde algılayan bir hareketi imâ etmek amacıyla kullanılan bir terimdir.

İmamîye Şiası, Şiîlik meşrebi içerisinde mevcut olan tüm tarikât ve mezheplerin ortak i'tikatlarını tanımlamak maksadıyla kullanılan bir fıkıh deyimi olup, Aşırı Ghulât (Radikal dinci fırkalar), Keysanîlik (Dörtçüler), Zeydîlik (Beşçiler), İsmailîlik (Yedicilik/Yedi İmamcılık) (Mustâlîlik ve Nizarîlik) ve İsnâaşerîyye (Onikicilik/On İki İmamcılık) (Câferiyye Şiîliği ve Anadolu Alevîliği) ile Arap Aleviliği'ni de kapsamı altına alan bir şekilde tanımlanmaktadır.

Kitâb el-Mecmû, Nusayrî inancının temelini teşkil eden gizli bir kutsal kitap olduğu iddia edilen metin. Nusayrîlerin çoğunluğu ise bu görüşü reddeder ve kitabın Hristiyan misyonerler tarafından uydurulduğunu iddia ederler.

Ebû Şu'ayb Muhammed bin Nusayr el-Bekri el-Nümeyri Ben-i Nümeyr kabilesine mensup, son üç İmam döneminde yaşamış, onların hizmetinde bulunmuş, zamanın alimiydi. İki pencereli odada yattığından Acem dilinde pencere ismi nusayra olduğundan Bin Nusayr lakabı ile lakablandırılmıştır. Ardından inananlar akidesine iltihaklarından dolayı Nusayri ismiyle isimlendirilmişlerdir. İmamlar ile halk arasında bir köprü olmuş, onlardan aldığı bilgiyi üzerinde hiçbir değişiklik yapmaksızın aktarmıştır. Yani Muhammed bin Nusayr asla yeni bir din anlayışı getirmemiş, yeni bir mezhep veya tarikat kurmamış, on iki İmam'ın çizgisinden taviz vermemiş gerçek bir Aleviydi.

Sebeilik (Sebe’îyye); İslâm dinine ilk defa Allah'ın insanlara hulûl ederek insanın ulûhiyeti ilkesini sokan "ʿAbdullah bin Sebe" isimli Yemenli bir Yahudi tarafından Ghulat fikirler üzerine inşâ edilerek kurulmuş olan mezhep. Günümüzde Nusayrî inancında hâkim olan Ali'nin ulûhiyeti ve tanrısallığı ilkesi, Alevi fırkaları içerisine ilk defa bu mezhep mensûpları tarafından taşınarak karıştırılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye'de din</span> Suriyedeki dinî inançlar

Suriye'de din, Suriye vatandaşları tarafından uygulanan çeşitli dinleri ifade etmektedir. Tarihsel olarak bölge, bu dini toplulukların her biri içinde bir dizi farklı mezhebin bulunduğu çeşitli inançların bir mozaiği olmuştur. Suriyelilerin çoğunluğunu Müslümanlar oluşturmaktadır; bunların arasında en kalabalık grubu Sünniler oluştururken, onları Şii gruplar ve Dürziler takip etmektedir. Ayrıca, çeşitli Hristiyan azınlıklar bulunmaktadır. Ayrıca küçük bir Yahudi ve Yezidi topluluğu da bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye Devleti</span> 1925ten 1930a kadar Fransız manda bölgesi

Suriye Devleti, Halep Devleti ile Şam Devleti'ni birleştiren 5 Aralık 1924 tarihli kararname - 1 Ocak 1925 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere - ile oluşturulan bir Fransız Manda devletiydi. Halep Devleti, Şam Devleti ve Nusayri Devleti için merkezi bir meclis sağlayarak oluşturulan Suriye Federasyonu'nun (1922-1924) halefiydi. Nusayri Devleti, Suriye Devleti'ne katılmadı.

<span class="mw-page-title-main">Arap Sosyalist Baas Partisi - Suriye Bölgesi</span> Suriyede bir siyasi parti

Arap Sosyalist Baas Partisi - Suriye Bölgesi, resmi olarak Suriye Bölgesel Şubesi, 7 Nisan 1947'de Mişel Eflak, Selahaddin el-Bitar ve Zeki el-Arsuzi'nin takipçileri tarafından kurulmuş neo-Baasçı bir örgüttür. Parti, 1966'daki orijinal Baas Partisi'ndeki bölünmenin ardından Suriye'nin hâkim olduğu Baas hareketine bağlılığını bildirmeden önce orijinal Baas Partisinin (1947-1966) bölgesel şubesiydi. Parti, Baasçıları iktidara getiren 1963 Suriye darbesinden bu yana Suriye'yi kesintisiz olarak yönetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye başbakanları listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu madde, 1920'den bu yana Suriye başbakanlarını listeler.

<span class="mw-page-title-main">Suriye demografisi</span> Suriyenin demografik özellikleri

Suriye'nin 2011 Suriye İç Savaşı öncesi tahmini nüfusu, 21.124.000 Suriyeli 1,3 milyon Iraklı mülteci ve 500.000'den fazla vatansız Filistinli dahil olmak üzere 22 ±.5 milyon daimi nüfustu. Savaş sırasında Suriyeli mültecilerin sayısı, ülke içinde yerinden edilmiş Suriyelilerin sayısı ve yaralı sayıları değişim içinde olduğundan, Suriye nüfusunun doğru bir şekilde sayılması zorlaşmaktadır. CIA World Factbook, Temmuz 2018 itibarıyla tahmini 19.454.263 kişiyi gösterdi. Savaş öncesi nüfusun, altı milyonu ülke dışında mülteci, yedi milyonu ülke içinde yerinden edilmiş, üç milyonu isyancıların elindeki topraklarda ve iki milyonu Kürt yönetimindeki Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nde yaşamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Baas Partisinin tarihi</span>

Bu makale, Arap Sosyalist Baas Partisinin 1947'de kuruluşundan 1960'larda dağılmasına kadar olan tarihini detaylandırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Suriye (bölge)</span> Akdenizin doğusundaki bölge

Suriye Arapçada eş-Şam olarak bilinir Batı Asya'da, Akdeniz'in doğusunda yer alan ve geniş anlamda Levant ile eşanlamlı olan tarihi bir bölgenin adıdır. Diğer eşanlamlılar Büyük Suriye veya Suriye-Filistin'dir. Bölge sınırları tarih boyunca değişmiştir. Modern zamanlarda, Suriye terimi en yaygın olarak daha küçük Suriye Arap Cumhuriyeti'ni ifade etmek için kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed Ümran</span> Suriyeli asker ve siyasetçi (1922-1972)

Tümgeneral Muhammed Ümran, üniter Baas Partisinin Askeri Komitesinin kurucu üyesi ve 8 Mart Devrimi'nden 1966 Suriye Darbesi'ne kadar Suriye siyasetinin önde gelen isimlerinden biriydi.

<span class="mw-page-title-main">Selim Hatum</span> Suriyeli asker ve siyasetçi (1928-1967)

Selim Hatum, 1960'larda Suriye siyasetinde önemli bir rol oynayan Suriye Ordusu subayıydı. Arap Sosyalist Baas Partisinin Suriye Bölgesel Kolunun bir üyesi olarak 1966'da Suriye'de gerçekleşen ve yine bir Baasçı olan Emin el-Hafız hükûmetini deviren darbede etkili oldu. Aynı yıl, yeni hükûmeti kuran ancak kendisini önemli bir pozisyondan uzaklaştıran meslektaşlarına karşı kendi bölgesi olan Cebel el-Dürzi'de bir ayaklanma başlattı. Hakkında tutuklama emri çıkarılması üzerine Suriye'den kaçtı, ancak 1967'de geri döndü ve daha sonra hapse atılarak idam edildi.

<span class="mw-page-title-main">Suriye'de İslam</span> Suriyede İslam dini

Suriye'de İslam'ın çeşitli mezhep ve tarikatları uygulanmakta olup, bunlar toplu olarak nüfusun yaklaşık %87'sini oluşturmakta ve ülkenin çoğu bölgesinde çoğunluğu teşkil etmektedir.