İçeriğe atla

Arap-İsrail savaşları

Arap-İsrail savaşları
Soğuk Savaş (1991'e kadar)
Tarih1948-günümüz
Bölge
Durum

Devam ediyor, kısmi normalleşme

Taraflar

İsrail

Arap Birliği
Komutanlar ve liderler

Menahem Begin
David Ben-Gurion
Moşe Dayan
Levi Eşkol
Golda Meir
Benyamin Netanyahu
Ehud Olmert
Şimon Peres
İzak Rabin  (ölü)
İzak Şamir
Ariel Şaron
Chaim Weizmann

Ehud Barak

Yaser Arafat
Kral Faruk
Ahmed Yasin  (ölü)
İsmail Haniye (ölü)
I. Abdullah  (ölü)
Hüseyin
II. Abdullah
Abdülaziz El Suud
Fahd bin Abdülaziz
Faysal bin Abdülaziz  (ölü)

Emin el-Hüseyni

Arap-İsrail savaşları, Arap Birliği ülkeleri (başlıca Mısır, Suriye, Ürdün ve Filistin) ve İsrail arasındaki politik gerilim ve askeri savaşlar dizisidir. Modern Arap-İsrail savaşlarının kökenleri, 19. yüzyıl sonlarına doğru ortaya çıkan Siyonizm ve Arap milliyetçiliğine dayanır. Yahudiler tarafından tarihi anavatan olarak adlandırılan toprakları, Pan-Arap hareketi, Filistinli Araplara ait olarak görür[1] ve Pan-İslamist bağlamda ise, bu toprakların, Müslümanlara ait olduğuna inanılır. Filistinli Yahudiler ve Araplar arasındaki savaş; 20. yüzyılın başlarındaki Nebi Musa ayaklanması (1920), Jaffa ayaklanması, 1929 yılında Filistin ayaklanması ve 1947 yılında büyük bir sivil savaşa dönüşen ve 1948 yılında İsrail Devleti'nin kurulmasıyla bütün Arap Ligi ülkelerine sıçrayan Arap başkaldırışıyla ortaya çıktı.

Savaş, Osmanlı İmparatorluğu’nun çökmesinden sonra ortaya sınırlarla ilgili hırslardan doğan politik ve milliyetçi çatışmalarla başladı ve yıllar içinde, geniş çaplı bölgesel Arap-İsrail savaşına döndü. 1973 yılındaki Yom Kippur Savaşı sonrasındaki ateşkesle, geniş çaplı çatışmalar sona erdi ve savaş, lokal İsrail-Filistin Savaşına döndü. 1979 yılında, İsrail ve Mısır arasında, 1994 yılında, Ürdün ve İsrail arasında ateşkes anlaşmaları imzalandı. Oslo Anlaşmaları, 1993 yılında, Filistin Ulusal Yönetimi’nin kurulmasına öncülük etti ama bütün sorunları çözecek barış anlaşmasına ulaşılamadı. Suriye ve İsrail arasında bir ateşkes imzalandı ve 2006 yılında İsrail ve Lübnan arasında bir ateşkes imzalandı. İsrail ve Hamas tarafından yönetilen Gazze arasındaki savaş, 2009 yılında ateşkesle sonuçlanmasına rağmen ve direkt olarak Arap Ligi’yle bağlantılı olmamasına rağmen, İsrail – Filistin savaşının bir parçası olarak görülür. Mısır ve Ürdün’le gerçekleşen ateşkeslere ve genel ateşkeslere rağmen, Arap dünyası ve İsrail’in arası sınırlarla ilgili genelde açıktır.

Arka Plan

Savaşların Dini Yönleri

Yahudi, Müslüman ve Hristiyanlar, uzlaşmaya kapalı duruşları için dini argümanlara başvururlar.[2] Günümüzdeki Arap-İsrail savaşlarının tarihi; Hristiyan, Yahudi ve Müslümanların inançlarından, “söz verilmiş topraklar”, “seçilmiş insanlar” ve seçilmiş şehir Kudüs ile ilgili anlayışlarından etkilenmiştir. Her dinin mensubu insanlar, seçilmiş insanların kendileri olduklarına ve seçilmiş topraklarla seçilmiş şehir Kudüs'ün kendilerine ait olduğuna inanmaktadır.[3]

Tevrat’a göre, Kenan bölgesi ya da Eretz İsrail (İsrail toprakları) tanrı tarafından İsrail oğullarına söz verilmiştir. 1896 yılındaki “Yahudi Devleti” adlı manifestosunda, Theodor Herzl, tekrar tekrar kutsal kitaptaki söz verilmiş topraklar kavramından bahseder.[4] Likud, İsrail topraklarıyla ilgili kutsal kitaptaki iddiaları parti politikasına ekleyen en seçkin partilerden biridir.[5]

Müslümanlar da, Kur’an'a göre, İsrail'in bulunduğu toprakların kendilerine ait olduğuna inanır.[6] Toprakların tanrı tarafından İbrahim'in en küçük oğlu İshak'a söz verilmiş olduğuna inanan Yahudilerin aksine, Müslümanlar; Kenan topraklarının, İbrahim'in büyük oğlu İsmail (Arapların soyunun kökeni olduğuna inanılır)de dâhil olmak üzere, bütün torunlarına söz verildiğine inanır.[6] Müslümanlar, İbrahim Tapınağı ve Tapınak Tepesi gibi birçok kutsal Yahudi alanlarına saygı gösterir. Geçen 1400 yılda, Müslümanlar, bu antik İsrail oğulları toprakları üzerinde birçok İslami abide inşa etti. Bunların arasında, Kubbetü's-Sahre ve Ağlama Duvarı'na oldukça yakın olan Mescid-i Aksa vardır. Bu yakınlık, Müslümanlar ve Yahudileri Kudüs'le ilgili savaşa getirdi. Müslümanlara göre, Muhammed, cennete ilk çıktığında Kudüs'ten geçti. Hamas'a göre, İsrail'in bulunduğu topraklar, Müslüman Araplara aittir ve Müslümanlar tarafından yönetilmelidir.[7]

Hristiyan Siyonistler, Yahudilerin bu topraklar üzerindeki haklarını desteklemekteler çünkü Hristiyan Siyonistlere göre, Yahudilerin İsrail topraklarına dönmesi, İsa'nın ikinci gelişi için bir ön koşuldur.[8][9]

Millî Hareketler

I. Dünya Savaşı'ndan önce, 400 yıl boyunca, Güney Suriye'de dâhil olmak üzere Orta Doğu, Osmanlı İmparatorluğu'nun yönetimi altındaydı. İmparatorluğun sonlarına doğru, Osmanlılar Türk etnik kimliklerini benimseyip, İmparatorluk içerisinde Türklerin önceliklerini öne sürdüler ve Araplara karşı ayrımcılığa yöneldiler.[10] Osmanlı İmparatorluğu'ndan kurtulma arzusu, birçok Yahudi ve Arabın, Birinci Dünya Savaşı esnasında İtilaf Devletleri'nin yanında olmasına neden oldu. Bu aynı zamanda geniş çaplı bir Arap milliyetçiliğinin önünü açtı. Hem Arap milliyetçiliği hem de Siyonizm ilk olarak Avrupa'da başladı. Siyonist Kongresi, 1897 yılında Basel'de ve Arap Kulübü 1906 yılında Paris'te kuruldu.

19. Yüzyılın sonlarında Avrupa ve Orta Doğu'daki Yahudi toplulukları artarak Güney Suriye'ye göç etmeye ve yerel Osmanlı toprak sahiplerinden toprak almaya başladılar. 19. Yüzyılın sonlarına doğru Güney Suriye'nin nüfusu 600.000'e ulaştı. Bunların çoğu Sünni Müslüman Araplardı ama kayda değer sayılarda Yahudi, Hristiyan, Dürzi, Samiri ve Bahailer de vardı. Bu dönemde Kudüs, duvarlarla çevrili alanı geçmiyordu ve nüfusu 30.000 civarındaydı. Kibbutz adı verilen kolektif çiftlikler kuruldu ve aynı zamanda ilk defa, tamamıyla Yahudiler tarafından yerleşim alanı olarak kullanılan, Tel Aviv şehri kuruldu.

1915-16 yıllarında, Birinci Dünya Savaşı başlama aşamasındayken, Mısır'daki İngiliz Yüksek Komiseri, Henry McMahon, Mekke ve Medine'nin yönetiminden sorumlu, Haşimi Ailesi'nin lideri Hüseyin İbn Ali'yle gizlice yazıştı ve Hüseyin'i Osmanlı İmparatorluğu'na karşı bir Arap ayaklanmasına liderlik etmesi için ikna etti. McMahon Araplara, eğer savaşta İngilizlerin yanında olurlarsa, Haşimi'lerin yönettiği bağımsız bir Arap Devleti kurmalarına destek verecekleri sözünü verdi. Bu devlet Filistin'i de kapsayacak ve Osmanlı'nın Arap vilayetlerini içine alacaktı. Arap Ayaklanması T.E. Lawrence (Arabistanlı Lawrence) ve Hüseyin'in oğlu Faysal tarafından yönetildi ve Osmanlılara karşı zaferle sonuçlandı. İngilizler Osmanlı'ya ait birçok alanın kontrolünü ele geçirdi.

Filistin’deki İlk Çatışmalar

1917 yılında, Güney Suriye, İngiliz güçleri tarafından işgal edildi. İngiliz hükûmeti Balfour Deklarasyonu'nu yayınladı. Bu deklarasyon, hükûmetin, Filistin'de Yahudiler için millî bir vatan kurulmasına sıcak baktığını belirtiyordu ve aynı zamanda bu kuruluş esnasında Filistin'de bulunan gayri-Yahudilerin bütün haklarına (dini ve sivil hakları) sahip çıkılacağını da belirtiyordu. Deklarasyon, başta başbakan David Llyod George olmak üzere birçok İngiliz hükûmetindeki kilit ismin, savaşı kazanmak için Yahudi desteğine ihtiyaç duydukları düşüncesinden ortaya çıktı. Arap dünyasında ise, deklarasyon büyük bir endişeyle karşılandı.[11] Savaştan sonra, bölge, 1923 yılında, Filistin İngiliz Mandası olarak İngilizlerin yönetimine geçti ve günümüzdeki İsrail Devleti sınırlarını, Filistin bölgesini ve Gazze şeridini içerdi.

1930’larda taş, cam ve el bombalarına karşı koruma amaçlı, tel kafeslerle konunan Yahudilere ait bir otobüs

1920 yılında Suriye Arap Krallığı'nın kurulmaya çalışılması başarısızlıkla sonuçlanınca Arap milliyetçileri arasında büyük bir kriz oluştu. Fransız-Suriye savaşının kötü sonuçlarıyla, başkenti Şam olan Haşimi Krallığı yenildi ve Haşimi hükümdar, manda yönetimindeki Irak'a kaçtı. Krizin ilk çarpışması, 1920'de Tel Hai mücadelesiyle Arap ve Yahudiler arasında oldu. Krizin önemli sonuçlarından biri de Hajj Amin el-Hüseyni'nin Şam'dan Kudüs'e dönmesiyle ve Pan-Arabist Haşimi Krallığı'nın çökmesiyle, Arap milliyetçiliğinin, Filistin'de yerel versiyonu oluştu.

Bu dönemde, manda yönetimindeki Filistin'e Yahudi göçü devam etti. Filistinli Araplar, bu Yahudi göç akımını anavatanlarına ve kimliklerine tehdit olarak gördüler. Ayrıca Yahudilerin toprak alım politikaları ve Yahudilere ait işlerde ve çiftliklerde Araplara iş vermemeleri Arapları öfkelendirdi.[12] 1920 yılının başlarında İngiliz yönetiminin Yahudi göçmenlere yaklaşımlarının Araplar için adil olmayan sonuçlar doğurduğu gerekçesiyle gösteriler yapıldı. Aynı yıl bu kızgınlık, El-Hüseyni'nin Kudüs'te ayaklanmaları kışkırtmasıyla, şiddetin meydana çıkmasına neden oldu. 1922 tarihli Beyaz Kâğıtta Winston Churchill, Araplara, Belfour Deklarasyonu'nun amacının bir Yahudi Devleti kurmak olmadığını belirtti.

Vladimir Jabotinsky'nin Betar adlı politik grubunun 1929 yılında Ağlama Duvarı'nda gerçekleştirdiği gösterilerden sonra, Kudüs'te bir ayaklanma başladı ve Filistin'in her yanına yayıldı. Araplar 67 Yahudi'yi Hebron şehrinde öldürdü. Daha sonra bu Hebron Katliamı olarak adlandırıldı.

1929 yılındaki ayaklanmaların haftasında 116 Arap ve 133 Yahudi öldü[13] ve 339 kişi yaralandı.[14]

1931 yılına gelindiğinde Filistin'deki nüfusun %17'si Yahudi'ydi ve bu sayı 1922 yılından itibaren %6 artmıştı.[15] Yahudi göçü Nazi'ler Almanya'da yönetime geldiğinde uç noktaya ulaştı ve İngiliz yönetimindeki Filistin'de bulunan Yahudi sayısını ikiye katladı.[16] 1930'ların ortasında İzzettin El Kasım Suriye'den Filistin'e giderek, Kara El adlı anti-Siyonist ve anti-İngiliz milis güçlerini kurdu. Çiftçileri toplayarak askeri eğitim verdi ve 1935 yılına gelindiğinde 800 kadar adamı vardı. Hapishanelerde bombalar ve silahlar vardı ve buralarda Yahudi yerleşimcileri öldürürlerdi. 1936'ya doğru tansiyonun yüksekliği 1936-1939 Filistin Arap Ayaklanmasına götürdü.[17]

Arap tarafından gelen baskılarla birlikte,[18] İngiliz Manda otoritesi Filistin'e göçen Yahudi sayısını oldukça azalttı. Getirilen kısıtlamalar, mandanın sona ermesiyle sona erdi. Bu Nazi Holokost'u ve Avrupa'daki Yahudi göçmenlerin Filistin'e akmasıyla aynı döneme denk geldi. Birçok Filistin'e giriş yasadışı olarak kabul edildi ve bölgede daha fazla probleme sebep oldu. Problemi diplomatik şekilde çözmeye çalışma girişimleri sonuç vermedi ve İngiltere, yeni kurulan Birleşmiş Milletler'den yardım istedi. 15 Mayıs 1947 tarihinde, BM Genel Kurulu UNSCOP adlı komiteyi görevlendirdi. Komitede 11 devletten temsilciler vardı.[19] Filistin'de gerçekleştirilen beş haftalık çalışmadan sonra, 3 Eylül 1947 tarihinde Genel Kurul'a rapor sunuldu.[20] Raporda çoğunluk ve bir azınlık raporu vardı. Çoğunluk raporu Ekonomik olarak bağlı bir Ayrılma Planı sundu. Azınlık raporu ise bağımsız Filistin Devleti'ni önerdi. Birkaç değişiklikle, Ekonomik Birlikle Ayrım Planı, 29 Kasım 1947 tarihinde 181 numaralı çözüm önergesiyle sunuldu. Çözüm önergesi 33 evet 13 hayır ve 10 çekimser oyla kabul edildi. Arap Ligi önergeye karşı oy kullandı. Filistin'de ise Araplar ve Yahudi Filistinliler stratejik noktaları kontrol etmek için açıkça savaşıyorlardı. Her iki tarafta büyük zulümlerle karşı karşıya kaldılar.[21]

Filistin’de Sivil Savaş

Mandanın sona ermesine birkaç hafta kala, Haganah, BM tarafından Yahudi Devleti'ne verilen bütün sınırlarda kontrolü sağlamak için saldırılarda bulundu. Çok sayıda mülteci yarattı bu saldırılar ve Tabariye, Hayfa, Safad, Beisan ve Jaffa şehirlerini ele geçirmelerini sağladı. 1948 başlarında, İngiltere, 14 Mayıs'ta manda yönetimi sona erdirmek istediğini çok açık bir şekilde belirtti.[22] Buna cevap olarak, ABD başkanı Harry S. Truman, 25 Mart'ta bölünme yerine BM vekilliğini önerdi. Önerisi esnasında, bölünmenin barışçıl yollarla olmayacağını, acil adımlar atılmazsa, Filistin'de kanun ve düzeni koruyacak hiçbir otoritenin kalmayacağını belirtti. Şiddet ve kan, kutsal topraklara dökülecekti. Ülkedeki insanların geniş çapta bir savaşa gitmesi engellenemeyecekti.[23]

Bu savaşlardan başlıcaları şunlardır:

Kaynakça

  1. ^ "The Palestinian National Charter – Article 6". Mfa.gov.il. 20 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Ocak 2013. 
  2. ^ Weinberger, Peter E. (1 Mayıs 2004). "Incorporating religion into israeli-palestinian peacemaking: recommendations for policymakers" (PDF). Center for World Religions, Diplomacy, and Conflict Resolution, Institute for Conflict Analysis and Resolution, George Mason University. 27 Haziran 2011 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ağustos 2008. 
  3. ^ Avi Beker, The Chosen: The History of an Idea and the Anatomy of an Obsession, New York: Palgrave Mcmillan, 2008
  4. ^ The State of the Jews 27 Ekim 2009 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Theodor Hertzl, 1896, Translated from the German by Sylvie D'Avigdor, published in 1946 by the American Zionist Emergency Council. The original German title, "Der Judenstaat", literally means "The Jews' State". 2009-10-25.
  5. ^ "Likud – Platform". Knesset.gov.il. 6 Ekim 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Eylül 2008. 
  6. ^ a b 'Jerusalem in the Qur'an', Masjid Dar al-Qur'an, Long Island, New York. 2002
  7. ^ "The Avalon Project : Hamas Covenant 1988". Avalon.law.yale.edu. 18 Ağustos 1988. 17 Kasım 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2012. 
  8. ^ "Seven Major Prophetic Signs Of The Second Coming". Gracethrufaith.com. 31 Aralık 2011. 23 Temmuz 2010 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2013. 
  9. ^ "Review of On the Road to Armageddon: How Evangelicals Became Israel's Best Friend". 10 Eylül 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2013. 
  10. ^ Fraser, T.G. The Middle East: 1914–1979. St. Martin's Press, New York. (1980) Pg. 2
  11. ^ Segev, Tom (2000): One Palestine, Complete, pp. 48–49, Abacus, ISBN 0-349-11286-X.
  12. ^ Lesch, Ann M. and Tschirgi, Dan. Origins and Development of the Arab-Israeli Conflict. Greenwood Press: West Port, Connecticut. (1998). Pg.47,51
  13. ^ San Francisco Chronicle, Aug. 9, 2005, "A Time of Change; Israelis, Palestinians and the Disengagement"
  14. ^ NA 59/8/353/84/867n, 404 Wailing Wall/279 and 280, Archdale Diary and Palestinian Police records.
  15. ^ Lesch, Ann M. and Tschirgi, Dan. Origins and Development of the Arab-Israeli Conflict. Greenwood Press: West Port, Connecticut. (1998). Pg. 47
  16. ^ Smith, Charles D. Palestine and the Arab Israeli Conflict: A History With Documents. Bedford/St. Martin's: Boston. (2004). Pg. 129
  17. ^ Lesch, Ann M. and Tschirgi, Dan. Origins and Development of the Arab-Israeli Conflict. Greenwood Press: West Port, Connecticut. (1998). Pg.
  18. ^ "The Struggle against Jewish Immigration to Palestine". Middle Eastern Studies. 1 Temmuz 1998. 12 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 20 Nisan 2010. 
  19. ^ A/RES/106 (S-1) 6 Ağustos 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. of May 15, 1947 General Assembly Resolution 106 Constituting the UNSCOP: Retrieved12 May 2012
  20. ^ Smith, Charles D. Palestine and the Arab Israeli Conflict: A History With Documents. Bedford/St. Martin's: Boston. (2004). Pg. 186
  21. ^ Fraser, T.G. The Middle East: 1914–1979. St. Martin's Press, New York. (1980). Pg. 41
  22. ^ Stefan Brooks (2008). "Palestine, British Mandate for". Spencer C. Tucker (Ed.). The Encyclopedia of the Arab-Israeli Conflict. 3. Santa Barbara, California: ABC- CLIO. s. 770. ISBN 978-1-85109-842-2. 
  23. ^ "United States Proposal for Temporary United Nations Trusteeship for Palestine Source: Department of State Bulletin, vol. 18, No. 457, April 4, 1948, p. 451". Mideastweb.org. 9 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Eylül 2013. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Filistin Ulusal Yönetimi</span> Batı Şeria ve Gazze Şeridini yöneten bir idari örgüt

Filistin Ulusal Yönetimi, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni yöneten bir idari örgüt ve devlet yapılanmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Siyonizm</span> Yahudilerin ana vatanına dönüş projesi

Siyonizm, tarihî İsrail Toprakları olarak tanımlanan topraklarda bir Yahudi devletinin asırlar sonra yeniden kurulmasını destekleyen, savunan ve Yahudi milliyetçiliğini temel alan ideolojik fikir hareketidir. Modern Siyonizm, 19. yüzyılın sonlarında Orta ve Doğu Avrupa'da ulusal bir canlanma hareketi olarak hem şiddetlenen antisemitizm dalgalarına tepki olarak hem de "Yahudi Aydınlanması" olarak da bilinen Haskala'ya bir cevap olarak ortaya çıktı. Kuruluşundan çok kısa bir süre sonra varlıklı Yahudi soyluların ilgisini çeken hareket, Osmanlı İmparatorluğu'nun kontrol ettiği Filistin'de sürdürülebilir bir Yahudi devletini, 1900 yıl sonra tekrar yaratmayı amaçlıyordu.

<span class="mw-page-title-main">1948 Arap-İsrail Savaşı</span> İsrail ile Arap ülkeleri arasında yapılan ilk savaş

1948 Arap–İsrail Savaşı veya Birinci Arap–İsrail Savaşı, Filistin'de İngiliz manda rejiminin sona ermesinin hemen ardından 14 Mayıs 1948'de Tel-Aviv'de toplanan Yahudi Millî Konseyi'nin, İsrail Devleti’nin kurulduğunu ilan etmesinden birkaç saat sonra Arap Birliği'nin İsrail'e savaş ilanıyla başlayan savaştır. Yeni kurulan devletin sınırlarıyla ilgili, “Eretz İsrail” dışında hiçbir bildiri yoktu. Bunun hemen ardından ABD ve ertesi gün de Sovyetler Birliği İsrail'i tanıdığını açıkladı. Bu gelişmelerin öncesinde ise İngiliz birlikleri bölgeyi terk etmeye başlamışlardı.

<span class="mw-page-title-main">İsrail-Filistin çatışması</span> Levantta devam eden askerî çatışma

İsrail-Filistin çatışması, Filistin ile İsrail Silahlı Kuvvetleri arasında Filistin topraklarında devam eden silahlı çatışmadır. Başta 1897 Birinci Siyonist Kongresi ve 1917 Balfour Deklarasyonu olmak üzere, Filistin'deki bir Yahudi vatanına ilişkin iddiaların kamuoyuna duyurulması, bölgede erken gerilim yarattı. O zamanlar, Yahudi göçü önemli ölçüde artmasına rağmen, bölgedeki Yahudi nüfusu çok azdı. İngiliz hükûmetine "Filistin'de Yahudi halkı için ulusal bir yuva kurulması" için bağlayıcı bir yükümlülük içeren Filistin Mandası'nın kurulması ardından gerilim, Yahudiler ve Araplar arasında çatışmaya dönüştü. Erken çatışmayı çözme girişimleri, 1947 Birleşmiş Milletler Filistin Bölme Planı ve daha geniş Arap-İsrail çatışmasının başlangıcı olan 1947-1949 Filistin savaşıyla sonuçlandı. İsrail-Filistin süregelen durumu, 1967 Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in Filistin topraklarını işgal etmesiyle başladı.

<span class="mw-page-title-main">Gazze</span> Filistinde bir şehir

Gazze, Filistin'in güneybatısında bulunan, Gazze Şeridi'nin en büyük şehri. Akdeniz sahilinden 4 km içeride kurulmuş olan Gazze'nin nüfusu yaklaşık 650 bindir.

<span class="mw-page-title-main">Balfour Deklarasyonu (1917)</span> Arthur Balfour tarafından kaleme alınan ve 1917 yılında İngiliz hükûmeti tarafından yayımlanan, o zamanlar Osmanlı toprağı olan Filistinde "Yahudi halkı için ulusal bir yurt" kurulmasını destekleyen bildiri

Balfour Deklarasyonu, Lloyd George'un başbakanlığındaki Britanyalı savaş kabinesinde dışişleri bakanı olan Arthur Balfour'un girişimiyle başlatılan ve sonuçta Filistin'de bir Yahudi devletinin -İsrail- kurulmasıyla sonuçlanan girişimdir. 1917 yılındaki bu deklarasyon, ilk Balfour Deklarasyonudur. Balfour'un girişimiyle 1926 yılında, Britanya sömürgeleri hususunda ikinci bir Balfour Deklarasyonu yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İsrail</span> Batı Asyada bulunan bir ülke

İsrail, resmî adıyla İsrail Devleti (İbranice: מְדִינַת יִשְׂרָאֵל‎,

<span class="mw-page-title-main">Filistin</span> Vikimedya anlam ayrımı sayfası

Filistin, sıklıkla şu tanımları ifade eder:

<span class="mw-page-title-main">Filistin Devleti</span> Batı Asyada yer alan bir ülke

Filistin, resmî adıyla Filistin Devleti, Orta Doğu'da ve Batı Asya'da, Akdeniz kıyısındaki tarihî Kenan Bölgesi'nde bulunan ve Batı Şeria ile Gazze Şeridi'nde belirtilen bölgelerde de facto olarak hüküm süren bir Arap devletidir. Devletin başkenti her ne kadar Doğu Kudüs olarak belirlense de Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için başkenti Ramallah'ta yani Batı Şeria'da bulunmaktadır. Filistin toprakları 1948'den 1967'ye kadar Mısır ve Ürdün tarafından ele geçirilmişken 1967'deki Altı Gün Savaşı'ndan sonra ise İsrail tarafından ele geçirilmiştir. Şubat 2020 itibarıyla 5.051.493 nüfusla dünyada en çok nüfusa sahip 121. devlet olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Filistin Mandası</span> 1920-1948 yılları arasında varlığını sürdüren Birleşik Krallık yönetimi

Birleşik Krallık Filistin Mandası, Birleşik Krallık'ın Filistin'deki Osmanlı Devleti hakimiyetine son vermesiyle İtilaf Devletleri tarafından kararlaştırılan ve Milletler Cemiyeti tarafından Haziran 1922'de resmen onaylanarak kurulan manda cumhuriyeti.

<span class="mw-page-title-main">Emin el-Hüseynî</span> Filistinli Müslüman lider

Muhammed Emin el-Hüseyni, Filistinli bir Arap milliyetçisi ve Filistin Mandası'nda Müslüman liderdi. 1921-1948 yılları arasında Kudüs başmüftüsü olarak görev yapmış ve Arap Yüksek Komitesi'nin kurucusudur.

<span class="mw-page-title-main">Ürdün'deki Yahudilerin tarihi</span>

Ürdün'deki Yahudilerin tarihi, bugünkü Ürdün coğrafyasının büyük bir bölümü bir zamanlar İsrail Diyarı'ndaki Yahudilerin tarihi ile çakıştığı için antik döneme kadar uzanır.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Kudüs</span> Kudüsün doğusu

Doğu Kudüs veya Doğu Yeruşalim ,1948 Arap-İsrail Savaşı'nda Ürdün'ün ve 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda İsrail'in eline geçen Kudüs'ün doğusudur. İçinde, Eski Şehri ve Yahudilik, İslam ve Hristiyanlıkta kutsal yerler olan Tapınak Dağı, Ağlama Duvarı, Mescid-i Aksa, Kutsal Kabir Kilisesi gibi yerleri barındırır. "Doğu Kudüs" terimi, bazen 1949'dan 1967'ye kadar Ürdün'ün hakimiyeti altında olan fakat 1967'den sonra İsrail hakimiyeti altında Batı Kudüs ile birlikte tek bir belediye altında birleştirilen 70 km²'lik alanı bazen de 1967 öncesi bir Ürdün belediyesi olan 6.4 km²'lik alanı tasvir eder. Filistin Devleti, Doğu Kudüs'ü başkent yapmak istemektedir fakat Kudüs tamamen İsrail'in kontrolünde olduğu için şu andaki fiili başkenti Ramallah'tır. İsrail ise 30 Temmuz 1980'de Kudüs Yasası ile Batı Kudüs ve Doğu Kudüs olmak üzere Kudüs'ün tamamını ebedi başkent ilan etmiştir.

Filistin Yahudileri, tarihin herhangi bir anında Filistin'de yaşamış Yahudilere denir. İsrail devleti kurulmadan önce Filistin Yahudilerine "Yahudi cemaati" anlamına gelen Yişuv denmekteydi. 1881'de Yahudilerin Filistin'e olan göçleri başlamadan önce bölgede yaşayan Yahudilere "Eski Yişuv", 1881'den sonra göç edenlere "Yeni Yişuv" denmeye başlandı. Modern İsrail devleti 1948'de kurulduktan sonra, Filistinli Yahudiler İsrail vatandaşı olduğundan, "Filistinli Yahudi" terimi kullanılmamaya başlandı.

Filistin'de İslam, Filistin nüfusunun çoğunluğunun dinidir. Batı Şeria nüfusunun % 85'ini Müslümanlar oluşturur, geri kalanını da, İsrail yerleşimcilere aittir.Gazze Şeridi nüfusunun % 99 Müslümandır. Filistinli Müslümanlar genellikle Sünni İslam'ın bir kolu olan Şafidirler.

Hamas sözleşmesi veya diğer adıyla Hamas antlaşması, 18 Ağustos 1988 yayınlanmış olup, hareketin kimliğini, duruşunu ve amaçlarını bir tasarı şeklinde ortaya koymuştur.

<span class="mw-page-title-main">2021 Filistin-İsrail çatışmaları</span> Mayıs 2021de İsrailliler ve Filistinliler arasında başlayan çatışma

2021 Filistin-İsrail çatışmaları, 6 Mayıs 2021'de İsrail Yüksek Mahkemesinin Kudüs'ün Şeyh Cerrah Mahallesinde oturan bazı Filistinli ailelerin evlerinden zorla çıkarılmasına ve başka bir yere yerleştirilmesine karar vermesi üzerine başlayan, ardından Mescid-i Aksa'daki Filistinlilere orantısız müdahale sonrası başlayan protestolarla büyüyen ve daha sonra karşılıklı saldırılara dönüşerek devam eden çatışmalar bütünü.

<span class="mw-page-title-main">Filistin toprakları</span> Orta Doğudaki topraklar

"Filistin toprakları" terimi, 1967'den beri İsrail'in işgal ettiği bölgeler olan, Batı Şeria ve Gazze Şeridi'ni tanımlamak için uzun yıllardır kullanılmaktadır. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'dan "İşgal Altındaki Filistin Toprakları" olarak bahsetti ve bu terim UAD tarafından verilen Temmuz 2004'teki kararda yasal tanım olarak kullanıldı. 1999'dan bu yana, Birleşmiş Milletler (BM) resmî terminolojisinde, işgal edilmiş Filistin toprakları giderek diğer terimlerin yerini almıştır. Avrupa Birliği (AB) de bu kullanımı benimsemiştir. "İşgal Altındaki Filistin Bölgesi" terimi, BM ve diğer uluslararası kuruluşlar tarafından Ekim 1999 ile Aralık 2012 arasında Filistin Ulusal Yönetimi tarafından kontrol edilen alanlara atıfta bulunmak için kullanıldı. AB, aynı dönemde ara sıra "Filistin Yönetimi toprakları" gibi paralel bir terim de kullanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">1948 Filistin Savaşı</span>

1948 Filistin Savaşı, savaşın başlangıcında İngiliz yönetiminde olan Filistin Mandası topraklarında gerçekleşmiştir. İsrail'de Bağımsızlık Savaşı ve Arapçada Nakba 'nın merkezi bir bileşeni olarak anılır. Bu savaş İsrail-Filistin çatışması ve daha geniş kapsamlı Arap-İsrail çatışması'nın ilk savaşıdır. Savaş sırasında, İngilizler Mandası'nı sona erdirdi ve 1917'de Birinci Dünya Savaşı sırasında başlayan bir yönetim dönemini sona erdirerek geri çekildi. Öncesinde bölge Osmanlı İmparatorluğu'nun bir parçasıydı. Mayıs 1948'de, İsrail Devleti Yahudi Yişuv tarafından kuruldu, kuruluşu Mandanın son gününde ilan edilmişti. Savaş sırasında, yaklaşık 700.000 Filistinli Arap yerinden edildi.