İçeriğe atla

Arabuluculuk

Arabuluculuk hak ihlali veya hakkın ihlal edilme tehlikesiyle ortaya çıkan anlaşmazlıkların tarafsız bir üçüncü kişi yardımı ile mahkemeye gitmeden ya da mahkeme yönlendirmesiyle çözümünde alternatif bir yol olarak öne çıkar. Hak, hukuk düzenince tanınan bir menfaattir. Hakkın ihlali veya ihlal edilme tehlikesinin ortaya çıkması ile anlaşmazlık söz konusu olur. Dilekçe yazılması gibi yöntemlerle anlaşmazlık, her iki taraf için de açığa çıkarılarak bir uyuşmazlığa dönüşür. Devlet yargılaması haricinde arabuluculuk ve uzlaştırma gibi alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemleri aracılığıyla da belli şartlar altında aradaki uyuşmazlıklar mahkemeye başvurmaksızın sulh yoluyla sona erdirilebilir.

Esnek ve etkili oluşu arabuluculuğun iş yaşamı, aile, okul ve hatta milletler arası uyuşmazlıklarda bile uyuşmazlığın taraflarını doğru noktada buluşturan bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olmasını sağlamıştır. Aralarındaki uyuşmazlığı, kendi istekleriyle ya da bir mahkemenin önerisi ile arabulucunun eşliğinde çözmeye karar veren taraflar, uyuşmazlık konusunu arabulucuya ileterek tamamen tarafsız, ön yargı ve yargıdan uzak bir arabulucu eşliğinde sorunlarını tartışma ve kendileri için en iyi çözümü bulma fırsatı elde ederler.

Türleri

Arabuluculuk tarafların kendi çözümlerine bulmalarına yardımcı olan kolaylaştırıcı arabuluculuk (facilitative mediation) şeklinde olabileceği gibi, bazı durumlarda arabulucunun uygun bir çözüme dair önerilerde bulunabileceği değerlendirici arabuluculuk (evaluative mediation) şeklinde de gerçekleşebilir.[1] Üçüncü bir arabuluculuk türü ise dönüştürücü arabuluculuktur (transformative mediation). Kolaylaştırıcı arabuluculukta; arabulucu tarafları yönlendirmez, tavsiyede bulunmaz, hakim ya da hakem gibi karar vermez. Değerlendirici arabuluculukta ise arabulucu tarafların görmediği hususları onlara göstermeye çalışır, taraflara muhtemel bir davanın sonucu hakkında tavsiyelerde bulunabilir, dosyanın zayıf ve güçlü yanlarından bahsedebilir ve dosyanın içeriğini değerlendirerek, teknik ve hukuki bilgi sağlayabilir. Dönüştürücü arabuluculuk, akran arabuluculuğunda sıklıkla kullanılmaktadır. Güçlendirme, doğası itibarıyla dönüşümü sağlama konusunda ayrımcılık ve baskıyla baş etmeyi, bunu başarmak için var olan diğer sistemlerle ilişkilenmeyi ve ortaklık içerisinde çalışmayı içerdiğinden bambaşka bir alt yapıyı, süreci ve eğitimi gerektirmektedir.

Arabuluculuk sürecinin işleyişi

Arabulucu taraflar arasındaki diyaloğu geliştirmek ve açmak için birçok teknik kullanır. Arabulucu çoğunlukla tarafların birbirlerini daha iyi anlamalarını sağlayacak ama yönlendirici olmayan sorular yöneltir. Arabuluculuğun başarısı tarafların anlaşmaya yönelik niyetleri kadar arabulucunun yeteneğine ve aldığı eğitime bağlıdır. Arabuluculuk müzakereleri aksi kararlaştırılmadıkça gizlidir. Arabuluculuk sırasında görüşülenler ne taraflarca ne de arabulucu tarafından açıklanabilir. Arabuluculuk sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlanması halinde, müzakerelerde elde edilen bilgi ve belgeler daha sonra açılması muhtemel bir davada delil olarak kullanılamaz. Taraflar arabuluculuğa gitmeye zorlanamaz. Taraflar arabuluculuk sürecine bizzat katılabilecekleri gibi avukatları aracılığıyla da kendilerini temsil ettirebilirler. Avukatların arabuluculuk sürecinde taraf vekili olarak üstlenebilecekleri roller taraf müzakereciliği ve danışmanlığıdır.[2][3]

Taraflar, eğitimli bir arabulucu eşliğinde kendilerini rahatça ifade etme imkânı bulurlar. Böylece, iletişim eksikliğinden kaynaklanan yanlış anlaşılmaların da ortadan kaldırıldığı bir süreç yaşanır. Arabulucunun mesleki becerileri, görünürdeki sorunlardan çok, tarafların gerçek ilgilerini ortaya çıkarmakta kullanılır. Böylece birbirini daha iyi anlayan taraflar, gelecekteki pozisyonlarını daha doğru alma imkânı bulurlar. İsteklerin ve ilgilerin netleştiği arabuluculuk sürecinde karşılıklı çözüm önerilerinin müzakeresi ile mahkemede ulaşılması hayal bile edilemeyecek etkili ve tarafların menfaatlerini tatmin eden anlaşmalara ulaşmak mümkün olmaktadır. Arabuluculuğun bu özelliği, tarafların arabuluculuk sonucunda varılan anlamalara kanun zoruyla değil gönüllü olarak uymalarını sağlamaktadır. Arabuluculuk gücünü; gelecek odaklı olmasından ve sürecinin sonunda tarafların çoğunlukla ilişkilerini devam ettirmesinden, mutluluk ve barış sağlamasından alır.[4][5][6]

Mahkemede yapılan yargılamada, tarafların haklı olup olmadıklarına geçmişteki olaylar ve buna uygun hukuk kuralları tartışılarak karar verilir. Mahkemelerin verdiği karar çoğunlukla haklı görülen tarafı bile tam manasıyla tatmin etmez. Uzun ve stresli yargılama süreci, tarafların gelecekte tekrar ilişki kurmalarını da büyük olasılıkla imkânsız hale getirmiştir. Arabuluculuğun en önemli avantajı; taraflara, geçmişteki sorunlardan sıyrılarak geleceği, bir daha aynı sorunların yaşanmasını önleyecek şekilde planlama imkânı vermesidir. Bununla birlikte arabuluculuk süreci maddi hukuktan bağımsız değildir. Özellikle bir tarafın birden fazla kişiden oluşması halinde bunların birlikte hareket etmek zorunda olup olmadıkları, maddi hukuktan kaynaklanan nedenlerle dava arkadaşlığı kurallarına paralel olarak belirlenir.[7]

Tarihçe

Arabuluculuk, çok eski çağlardan beri kullanılan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Uzak Doğu ve Afrika’da arabuluculuğun tarihçesinin eski çağlara kadar gittiği bilinmektedir. Hatta pek çok kültürde arabuluculuk, alternatif değil, temel uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanılmıştır. Osmanlı’da ulemanın bazı faaliyetleri, modern anlamda arabuluculuğu çağrıştırmakta ve Anadolu kültürü içinde bu yöntemin aslında hiç yabancı olmadığını göstermektedir. Dolayısıyla arabuluculuk, yeni bulunmuş bir barışçı çözüm yöntemi değildir. Yeni olan, arabuluculuğun ayrı bir kurum, usul ve meslek olarak düzenlenmesidir. Modern anlamda arabuluculuk, Amerika Birleşik Devletleri’nde 1960’lı yılların sonunda sıklıkla kullanılmaya başlamıştır. Özellikle ticari, etnik ve dinî grupların kendi aralarında uyuşmazlık çözümünde kullanılan bu yöntem, modern arabuluculuğa örnek teşkil etmiştir. Bu alanda 1976 yılında yapılan Roscoe Pound Konferansı, milat olarak kabul edilmektedir. Bu konferans sonrasında mahkemelerin, sadece yargılama yapan bir yer değil, aynı zamanda uyuşmazlıklar için en uygun çözüm yolunu yönetecek bir uyuşmazlık çözüm merkezi hâline getirilmesine karar verilmiştir.[8]

Tarihçiler ise arabuluculuğun ilk kez Fenike'de resmi olarak ise Babylon'da kullandığını kabul etmektedirler. Uygulama Antik Yunanistan'da aile arabuluculuğu dışında bir arabuluculuk türü olan proxenetas arabuluculuk olarak biliniyordu. Arabuluculuk daha sonra Antik Roma'da, Roma hukukundan başlayarak, özellikle I. Justinianus ile birlikte tanınmıştır. Romalılar, arabulucuları internuncius, medium, intercessor, philantropus, interpolator, conciliator, interlocutor, interpres ve mediator olarak çok çeşitli isimler altında ifade etmişlerdir.

Bazı kültürler arabulucuları kutsal şahsiyetler, saygıdeğer kişilikler, akil adamlar olarak kabul etmişlerdir. Bazı barışçıl toplulukların üyeleri yerel uyuşmazlıkları, sık sık yerel liderler ya da akil adamların önce götürerek çözüme kavuşturmaya çalışırlardı.[9] Bu barışçıl yöntem çatışmaların çözümünde özellikle Konfiçyüsçü ve Budist topluluklarda yaygın olarak kabul görmüştür.[9][10]

Alanları

Uyuşmazlık çözümüne ek olarak arabuluculuk, sözleşme müzakere sürecinin kolaylaştırılmasında olduğu gibi, anlaşmazlıkları önleme aracı olarak işlev görebilir. Hükûmetler arabuluculuğu politikaları hakkında paydaşları bilgilendirme yöntemi olarak kullanabilirler. Arabuluculuk pek çok alandaki anlaşmazlıklar için geçerli bir yöntemdir. Arabuluculuğa elverişli uyuşmazlıklar her ülkede farklılık gösterebilir. Dünya genelinde arabuluculuk ile çözüme kavuşturulan uyuşmazlıklar şunlardır:

Aile Uyuşmazlıkları:

  • Evlilik öncesi yapılan anlaşmalar
  • Mali ya da aile bütçesine ilişkin anlaşmazlıklar
  • Ayrılık
  • Boşanma
  • Nafaka
  • Ebeveynlik planlaması (velayet ve ziyaret düzeni)
  • Yaşlı bakımı
  • Aile işletmeleri
  • Yetişkin - kardeş çatışmaları
  • Ebeveyn - yetişkin çocuk çatışmaları
  • Gayrimenkullere ilişkin uyuşmazlıklar

İş (Hukuku) Uyuşmazlıkları:

Kamusal uyuşmazlıklar:

  • Çevre
  • Arazi kullanımı

Ticari Uyuşmazlıklar:

  • Ev sahibi / kiracı
  • İnşaatçı / müteahhit - Emlakçı / ev sahibi
  • Sözleşmeler
  • Tıbbi kötü uygulama
  • Zarar-ziyan
  • Ortaklıklar

Tüketici Hukukundan doğan uyuşmazlıklar

Diğer Uyuşmazlıklar:

  • Okulda yaşanan çatışmalar
  • Şiddet önleme
  • Mağdur-Fail Arabuluculuğu
  • Kâr amacı gütmeyen kuruluşlardaki uyuşmazlıklar
  • İnanç topluluklarında yaşanan uyuşmazlıklar[4][5]

Alternatifleri

Arabuluculuk, uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan yollardan sadece birisidir. Ekonomik olması, sürecin gizli yürütülmesi, esnek yapısı diğer çekişmeli çözüm yollarından ayrılmasını sağlar. Taraflarından ve içinde bulunulan uyuşmazlığın kendine has yapısından kaynaklanan nedenlerle bütün uyuşmazlıkların arabuluculuğa uygun olduğu söylenemez. Farklı ihtiyaçlara cevap verebilmesi nedeniyle arabuluculuğun bazı alternatifleri vardır:

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Kekeç, Elif Kısmet (Kasım 2011). Arabuluculuk Yoluyla Uyuşmazlık Çözümünde Temel Aşamalar ve Taktikler. Adalet. ISBN 9786055473822. 
  2. ^ Demir, Şamil (18 Ocak 2011). "Avukatların Arabuluculuk Sürecindeki Rolleri". www.samildemir.av.tr. 26 Ekim 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2012. 
  3. ^ Demir, Şamil (21 Mayıs 2012). "Avukatlık ve Arabuluculuk". academia.edu. 25 Haziran 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Mayıs 2012. 
  4. ^ a b Özbek, Mustafa Serdar (Ocak 2009). Alternatif Uyuşmazlık Çözümü. Yetkin. ISBN 9789754644975. 
  5. ^ a b Demir, Şamil (Ocak 2014). Avukatın Uzlaşma Sağlama Yetkisi. Adalet. ISBN 9786051463179. 
  6. ^ Tanrıver, Süha: Hukuk Uyuşmazlıkları Bağlamında Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yolları ve Özellikle Arabuluculuk (TBBD 2006/64, s. 151‐ 177)
  7. ^ Demir, Şamil (2013). "Arabuluculuk Arkadaşlığı" (PDF). Ankara Barosu Dergisi. 17 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Temmuz 2013. 
  8. ^ "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 27 Ocak 2020 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ocak 2020. 
  9. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 21 Şubat 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Şubat 2012. 
  10. ^ Özmumcu, Seda (Nisan 2013). Uzak Doğu'da Arabuluculuk Anlayışı ile Türk Hukuk Sisteminde Arabuluculuk Kurumuna Genel Bir Bakış. On İki Levha. ISBN 9786054687909. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

Tahkim, taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların devletin resmi yargı organları yerine, kendileri tarafından belirlenen hakemlerce çözümlendiği bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Kimi görüşlere göre bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemi olan tahkim, kimilerine göre doğrudan yargısal bir faaliyettir.

Yüksek Hakem Kurulu, grevin yasak olduğu işyeri ve işletmelerdeki toplu sözleşme görüşmelerinden belirli bir zaman içinde anlaşma sağlanmaması üzerine toplu sözleşmenin imzalanmasına mutlak anlamda yetkili kuruldur.

<span class="mw-page-title-main">Mahkeme</span>

Mahkeme, taraflar arasındaki hukukî anlaşmazlıkları (davaları) hukukun üstünlüğüne uygun olarak sivil ya da askerî, adlî veya idarî konularda adaleti sağlamak üzere yetkilendirilmiş, toplum yapısına ve kültüre göre değişiklikler gösterebilen bir yargılama formudur. Mahkemeler genellikle bir devlet kurumu şeklinde teşkilatlanır. Hem ortak hukuk, hem de medeni hukuk sistemlerinde mahkemeler, uyuşmazlıkların çözümü için merkezi araçlardır.

Duruşma, yargılamalarda iddia ve savunma makamlarının delillere dayanarak tartıştıkları sürece denir. Ayrıca taraflar arasında doğan uyuşmazlıklar gene mahkemelerdeki duruşmalarda karara bağlanır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'de yargı teşkilatı</span>

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 9. maddesi uyarınca “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır.” Ancak, 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev Ve Yetkileri Hakkındaki Kanun içinde yer alan bazı belirleyici hükümler haricinde tüm yargı teşkilatının görev ve yetkisini belirleyen kapsayıcı ve genel bir yasal düzenleme yapılmamıştır. Dolayısıyla, hangi durumda hangi mahkemenin yetkili olacağı çeşitli kanunlarda dağınık ve sistematikten uzak bir biçimde yer aldığından mevcut mevzuat konuya genel bir bakış sağlamaktan uzak bir görüntü sunmaktadır.

Alternatif uyuşmazlık çözümü, uyuşmazlıkların mahkeme dışı çözüm yollarıyla etkin, hızlı ve daha düşük maliyetle çözüme kavuşturulması için düşünülen çözüm yollarına verilen genel addır. İngilizce ifadesinin baş harflerinin kısaltması olan ADR kısatmasıyla bilinen alternatif uyuşmazlık çözüm yolları, mahkeme yargılamasına bir alternatif değil, makul bir seçenek ve tamamlayıcıdır. Günümüzde ADR'nin A'sının amicable (dostane), appropriate (uygun), accepted, olarak ifade edilmeye başlamıştır. ADR yollarına örnek olarak tahkim, arabuluculuk, uzlaştırma, tarafsız ön değerlendirme, vakaların saptanması (fact-finding), kısa duruşma (mini-trial), tahkim-arabuluculuk (med-arb), sulh (compromise), müzakere (negotiation) gibi çoğunluğu iyi bilinen ADR yolları gösterilebilir. Teknolojinin gelişmesi klasik ADR yollarından çevrimiçi uyuşmazlık çözümü (ODR) olarak ifade edilen yeni bir dalın ortaya çıkmasını sağlamıştır.

Uzlaştırma, bağımsız ve objektif üçüncü bir kişinin, uyuşmazlığın taraflarına, olayın özelliklerine göre şekillenecek çeşitli çözüm önerileri sunup onların bu çözüm önerilerini müzakere etmesini ve sunulan çözüm önerilerinden birisinde anlaşmalarını hedefleyen bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemidir. Uzlaştırıcı, sürecin işleyişinde ve sonucun elde edilmesinde arabulucuya göre daha etkindir. Uzlaştırmacının asli işlevi, tarafların çıkarlarının korunmasını sağlayan ve hedefleyen çözüm seçenekleri üretip sunmaktır. Arabuluculuk yönteminin aksine uzlaştırmada hak ve haklılık temel alınır; gelecek değil, daha ziyade geçmişteki durum gözetilir. Uzlaştırma arabuluculuğa göre daha az esnek ve daha çok hukuk kurallarının gölgesinde gerçekleşir. Arabuluculuk, tarafsız üçüncü kişinin becerisi ile taraflar arasındaki farklılıkların ortadan kaldırılmasına yönelik bir süreç olduğu hâlde; uzlaştırma, ortaya bir karar çıkartılmasını hedefleyen daha statik ve daha kuralcı bir süreçtir.

Arabulucu, ara bulan kişi anlamında kulanılan bir kelimedir. Arabulucu, arabuluculuk mesleğini yapan bu konuda eğitim almış bağımsız kişidir. Arabulucu, kendisine başvuran tarafların arasındaki uyuşmazlıkları onları masada tutacak yöntemler kullanarak çözmelerine yardımcı olur. Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'na göre arabuluculuk; sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getiren, onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini sağlamak için aralarında iletişim sürecinin kurulmasını gerçekleştiren, uzmanlık eğitimi almış olan tarafsız ve bağımsız bir üçüncü kişinin katılımıyla ve ihtiyarî olarak yürütülen uyuşmazlık çözüm yöntemini, arabulucu ise arabuluculuk faaliyetini yürüten ve Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenen arabulucular siciline kaydedilmiş bulunan gerçek kişiyi ifade eder.

Tarafsız ön değerlendirme, tarafsız bir üçüncü kişi tarafından, tarafların içinde bulundukları uyuşmazlığın daha ilk safhalarında, uyuşmazlığın nasıl çıktığı, ne şekilde geliştiği ve gelecekte tarafların durumlarını nasıl etkileyebileceği konusunda, taraflardan alınan kısa bilgi ve ifadelere dayanılarak değerlendirme yapılan bir alternatif uyuşmazlık çözümüdür.

Kısa duruşma tarafsız üçüncü kişiler ya da uyuşmazlığın taraflarının atadığı temsilciler kurulundan oluşan heyetlerin bir araya gelerek gizlilik içinde uyuşmazlığın çözümü için önerileri görüştükleri bağlayıcı olmayan bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemidir. Genellikle ticari uyuşmazlıkların çözümünde iş çevreleri tarafından tercih edilen, büyük ölçekli ve çok taraflı karmaşık uyuşmazlıkların çözümünde başvurulan bir yöntemdir.

Vakaların saptanması yöntemi, atanmış bir tarafsız üçüncü kişi ya da kurul tarafından yürütülen, aksi kararlaştırılmadıkça bağlayıcı olmayan, araştırma yöntemleriyle uyuşmazlığı belirleyen ve açıklığa kavuşturan bir alternatif uyuşmazlık çözümü yöntemidir. tarafsız ön değerlendirme yönteminin aksine bu yönteme uyuşmazlığın ilerlemiş aşamalarında başvurulur. Vakıa saptayıcıların uyuşmazlığa doğrudan doğruya çözüm bulma sorumlulukları yoktur. Bu yöntemin amacı tarafların uyuşmazlık hakkında bilgi edinmelerini ve uyuşmazlığın sürmesi hâlinde karşılaşabilecekleri riskleri anlamalarını sağlamaktır. Bu özelliği nedeniyle vakıaların saptanması diğer alternatif uyuşmazlık çözümü yolları için tamamlayıcı rol oynayabilir. Vakıa saptayıcılar, taraflar arasındaki uyuşmazlığın esaslı unsurlarının tespitinde ve uyuşmazlıkla doğrudan ilgisi olmayan konuların elenmesinde rol oynarlar. Vakıa saptayıcılar çoğu zaman konunun uzmanı kişilerdir. Örneğin inşaat malzemelerinin kalitesi konusunda bir mühendis ya da sözleşmedeki yükümlülüklerin açıklığa kavuşturulması konusunda bir avukat bu işi üstlenebilir. Taraflar, bu yönteme sözleşmeyle kararlaştırarak ya da uyuşmazlığın ortaya çıkmasıyla birlikte başvurabilir ve vakıaları saptayacak kişileri kararlaştırabilirler.

Müzakere, birbirinden birtakım şeyler elde etmek isteyen kişilerin, kurumların, devletlerin, diğer tarafı ikna etmek ve etkilemek suretiyle, kendi istekleri gibi düşünmelerini ve taleplerini kabul etmelerini sağlamaya odaklanan bilgi ve hüner sergiledikleri bir iletişim ve karar verme sürecidir.

Sulh, kelime olarak barış ve uzlaşma anlamına gelir. Hukuki bir terim olarak sulh, ihtilaflı tarafların karşılıklı rıza ve fedakârlıklarıyla, aralarında bulunan hukuki ilişkiden kaynaklanan uyuşmazlık ya da tereddütlü duruma son vermek için yaptıkları sözleşmeyi ifade eder. Sulh sözleşmesini diğer sözleşmelerden ayıran en belirgin özellik, taraflar arasında daha önce var olan bir hukuki ilişkiye dayanmasıdır. Sulh sözleşmesinin genel olarak kısmi kabul ve kısmi feragatle gerçekleştiği düşünüldüğünde, içerisinde feragat ve kabul barındıran hukuki işlem ve ilişkilerin örtülü olarak sulh içerdiği kabul edilebilir. Karşılıklı fedakârlık, uygulamada bir edimde bulunmak şeklinde kendisini gösterir ki bu açıdan sulh; bir şeyi vermek, yapmak ya da yapmamak şeklinde ortaya çıkabilir.

Çevrimiçi uyuşmazlık çözümü (online dispute resolution, ODR), bir uyuşmazlık çözüm dalı olarak taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümünü kolaylaştırmak için teknoloji kullanır. ODR, öncelikli olarak uyuşmazlık çözüm yollarından arabuluculuk, müzakere ve tahkimi ya da üçünü bir arada barındırır. Bu bakımdan genellikle alternatif uyuşmazlık çözümünün çevrimiçi eşdeğeri olarak görülür. Fakat ODR yenilikçi teknolojiler kullanarak uyuşmazlıkların çözümünde kullanılan geleneksel yöntemleri güçlendirir.

Ceza muhakemesi veya ceza yargılaması, ceza hukukunda iddia, savunma ve yargılama sürecidir. Amaç ise maddi gerçeğe ulaşılmasıdır.

Türkiye'de arabuluculuk, 22.06.2012 tarihinde yürürlüğe giren 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu (HUAK) ile bir "alternatif uyuşmazlık çözümü" yolu olarak uygulanmaya başlamıştır. 6325 sayılı Kanunla yeni bir serbest meslek ihdas edilmiş ve arabuluculuk mesleğini icra edecek kişilere "arabulucu" unvanını kullanma yetkisi tanınmıştır

<span class="mw-page-title-main">Birleşik Hakemler Kurumu</span>

Birleşik Hakemler Kurumu (CIArb), dünya çapında Alternatif uyuşmazlık çözümü alanında faaliyet gösteren uygulayıcıları temsil eden önde gelen bir mesleki birliktir. Dünyanın 133 ülkesinde yaklaşık 14.000 üyesi ve dünya çapında 37 şubesi bulunan kurum küresel olarak alternatif uyuşmazlık çözüm yollarının tanıtımını ve gelişimini desteklemektedir. Kurumun üyeleri üç ana alternatif uyuşmazlık çözüm yolunda uzmanlaşmıştır. Bunlar tahkim, inşaat uyuşmazlıklarında hakemlik ve arabuluculuktur.

Suriye barış süreci, Suriye iç savaşına çözüm getirmek amacıyla, savaşın tarafları arasında geçen görüşmeler ve girişimlerin tümü. Bu süreçte yapılan görüşmeler; Arap Birliği, Rusya, Birleşmiş Milletler Suriye Özel Temsilcisi ve Batı ülkelerinin arabuluculuğunda gerçekleşmektedir. İç savaşı ve çatışmaları sona erdirmek için müzakere eden taraflar, genellikle Suriye'deki Baas hükümeti ve Suriye Muhalefet temsilcileri, Batı destekli Kürt güçler arasında müzakereler yürütülmektedir. Radikal Salafist güçler ve Irak-Şam İslam Devleti (IŞİD), çatışmanın barışçıl yollarla çözülmesi konusunda herhangi bir temas kurmadılar.

İnşaat hukuku; inşaat, mühendislik ve ilgili alanlarla ilgili konuları inceleyen bir hukuk dalıdır. Özünde sözleşme hukuku, ticaret hukuku, planlama hukuku, iş hukuku ve haksız fiil hukukunun bir karışımıdır. İnşaat hukuku, sözleşme, ihmal, garantiler ve kefaletler, hacizler ve diğer teminatlar, ihale, inşaat alacakları ve ilgili danışmanlık sözleşmeleri dahil olmak üzere çok çeşitli hukuki konuları kapsar. İnşaat hukuku, finans kurumları, bilirkişiler, metraj uzmanları, mimarlar, inşaatçılar, mühendisler, inşaat işçileri ve planlamacılar dahil olmak üzere inşaat sektöründeki birçok katılımcıyı etkilemektedir.

İstanbul Tahkim Merkezi (ISTAC), gerek Türkiye’deki gerekse yurtdışındaki ticari aktörler arasındaki uyuşmazlıkların çözümlenmesi için tahkim ve arabuluculuk hizmeti sunan, bağımsız, tarafsız ve özerk bir kurumdur. İstanbul Tahkim Merkezi, herhangi bir üyelik şartı aramaksızın uyuşmazlık çözümü konusunda tüm taraflara hizmet vermektedir.