Arabesk üçlemesi

Arabesk üçlemesi, İngiliz yazar Jon Courtenay Grimwood'un yazdığı alternatif tarih türündeki romanlardır.^[1][2]

2001 tarihli Pashazade romanıyla başlayan ve Effendi (2002) ve Felaheen (2003) ile devam eden bu roman serisinde alternatif tarihe bağlanan kısım, 1915'te ABD Başkanı Woodrow Wilson'ın Birinci Dünya Savaşı'nın Balkanlar dışına taşmaması için daha erken bir barışa aracılık etmesiyle ortaya çıkmaktadır. Kitaplar, 21. yüzyılda özgürlükçü İslami Osmanlı Kuzey Afrikası'nda, özellikle El İskendriye olarak anılan İskenderiye merkezli olarak geçmektedir..

Ana karakter Raf tam bir bilmecedir. Genetik olarak geliştirilmiş, sık sık çeşitli uyuşturuculara bağlanan, zaman zaman halüsinasyon gören tilki Tiriganiaq'ın eşlik ettiği ve yaptığı her şeyde son derece vicdanlı olan Raf'ın geçmişi de geleceği kadar gizemlidir.

İlk kitap, Tunus Emiri'nin oğlu olduğu iddia edilen Bey Eşref el-Mansur'un ^[3] İskenderiye'ye gelişini konu almaktadır. Ancak gelişinden kısa bir süre sonra Raf'ın doğru olduğunu düşündüğü şeyi yapma eğilimi beklenmedik sonuçlara yol açacaktır. Yeğeni Hani'ye bakmak ve evleneceği kız olan Zara'yı anlamaya çalışmak arasında kalan Raf, Nafisa teyzesinin cinayetinden şüphelenmeye başlar ve onu gerçekten öldürenin kim olduğunu bulmak için umutsuzca çabalarken polisten kaçar.

Ana hikâye, Raf'ın İsviçre ve İskoç yatılı okullarındaki öğrencilik geçmişine ve Seattle'daki etkili bir Triad patronu olan Hu San'ın düşük rütbeli bir ajanı olan 'ZeeZee' olarak geçmişine sırasız geri dönüşlerle kesiliyor.

İkinci kitap, Zara'nın ^[4] milyarder Hamzah Efendi'nin malikanesinin yakınında bir cesedin bulunmasıyla açılıyor. Yeni Dedektif Şefi Raf, Hamza'nın unutmayı tercih ettiği, kötü şöhretli Albay Abad'ın emrinde çocuk asker olarak çalıştığı geçmişini araştırmakla yükümlüdür. Bu arada, Berlin, Washington DC ve Paris'ten gelen ajanlar, Kuzey Afrika'nın en etkili limanı üzerinde nüfuz sahibi olmak için diplomatik olarak savaşırken, buranın sözde hükümdarı olan genç Hidiv, şifreli notları Raf'ı zor durumda bırakan Vali Genel König Paşa tarafından tatile gönderilir. Tüm şehir bir dengede durmaktadır ve bu sefer Raf'ın şehri kurtarmak için yardıma ihtiyacı olacaktır.

Bu roman, genç Hamza'nın gizemli Abad için ölümcül görevini yerine getirmek üzere açlık ve çölden kurtulan ergenliğe girmemiş bir asker olarak yaptıklarını ele alan ikinci bir anlatı içermektedir.

Üçüncü kitap, Tunus Emiri'nin ölüme yaklaşmasıyla başlıyor ve Raf'ı en büyük gizemi, kendi ^[5] araştırmaya zorluyor. 11 yaşındaki Hani, Emir'in ziyafetine yetişmek için yarışırken, Raf da babası hakkındaki gerçeği keşfetmek için yeraltına çekilmek zorunda kalır. Emir'in diğer oğlu Kaşif Paşa, Raf'ın kendi taht iddiası için oluşturabileceği herhangi bir tehdidi ortadan kaldırmaya niyetlidir, ancak Raf'ın cin benzeri yetenekleri Hani'nin düşündüğü kadar gerçekse, pazarlık ettiğinden daha fazlasını elde edebilir.

Sık sık geri dönüşlerle Raf'ın annesi Sally Welham'ın New York'tan Tayland üzerinden Tunus'a uzanan ve istediğini elde etmek için yola koyulduğu hikâyesi anlatılıyor.