İçeriğe atla

Arabölge

Arabölge

Arabölge teriminin bulucusu Ordinaryüs Profesör Dimitris Kiçikis'dir. Bu kavramla Arabölge medeniyetini, Avrupa - Amerika ve Çin - Hindistan arasında bulunan Adriyatik Denizi'nden İndus nehrine kadar genişletmiştir. Bu yeni kavram, Almanya'da yayımlanan bir doktora tezine konu olmuştur (P. Davarinos, Geschichtsschreibung und Politik, Düsseldorf, Heinrich Heine Üniversitesi, 1995). Arabölge kavramı özgünlüğünden dolayı The Royal Society of Canada olarak bilinen Akademi tarafından tanınmış ve Profesör Dimitris Kiçikis, bu Akademi'ye 1999 yılında üye olarak alınmıştır.

Arabölge'nin Batı sınırı

Bir Avrupa yarımadası olan Avrasya kıtası, binlerce yıllık tarihî geçmişinde üç büyük uygarlık alanına sahne olmuştur. Bunlar sırasıyla şöyledir:

a) Bugün Kuzey ve Güney Amerika, Avustralya ve Yeni Zelanda'yı da içine alan Batı (ya da Batı Avrupa).

b) Üç yarımadayı (Hindistan; Endonezya'yida içine alan Güneydoğu Asya; Kore ve Japonya'yla birlikte Çin) içeren Doğu (ya da Uzakdoğu)

c) Aynı anda hem Batı hem de Doğu'yla ortak yanları bulunan Arabölge (harita 1)

Bir halkın manevi değerlerini tanımlayan kültür teriminin tersine, uygarlık sözünden anladığımız, bir toplumun maddi değerlerinin toplamı ise, Doğu ve Batı merkezlerinin ortasında yer alan Arabölge'nin tamamını kapsayan daha geniş bir uygarlığın parçası konumundaki tek bir Osmanlı uygarlığı vardı. Bu uygalık, içindeki oluşum sürecini yaşayan ulus sayısı kadar kültürü barındıran çokuluslu topluma canlılık kazandırmaktaydı. Yani, salt uluslarüstü değil, aynı ölçüde de dinlerüstüydü. Bu anlamda Osmanlı, Ortodoks Hristiyanlık ortak paydası üzerinde yükselmiş olan öncülü Bizans İmparatorluğu'ndan olduğu kadar İslâm uygarlığı zemininde kurulmuş Arap ve İran İmparatorluklarından da ayrılıyordu. Nüfusunu Müslümanlar kadar Hristiyanların da oluşturduğu Osmanlı İmparatorluğu bu demografik özelliği sayesinde, en görkemli döneminde, içinden salt Müslüman ya da Hristiyan değil, özgün ve asal olarak Osmanlı bir toplumun doğduğu biricik denge ve sentez olgusunu gerçekleştirmeyi başarmıştı. Bu anlamda, Doğu ve Batı merkezlerinin ortasında yer alan Arabölge'nin merkezi olma işlevini eksiksizce yerine getirecekti.

Eserler

  1. P. Davarinos, Geschichtsschreibung und Politik, Dusseldorf, 1995
  2. P. Davarinos, «Die Historische Theorie der Zwischenregion im Osten und Westen», Journal of Oriental and African Studies", vol.10, 1999
  3. Dimitris Kiçikis, Türk-Yunan İmparatorluğu. Arabölge gerçeği ışığında Osmanlı tarihine bakış, İstanbul, İletişim, 1996
  4. Dimitris Kiçikis, Société Royale du Canada. Académie des lettres et des sciences humaines, Géopolitique de la Région intermédiaire, Ottawa, vol.52, 1999.
  5. Dimitris Kiçikis, «Une vision géopolitique: la Région intermédiaire», Relations internationales, Paris, no.109, 2002.
  6. Dimitris Kiçikis, «Géopolitique d'un Proche-Orient à venir», Diplomatie, no. 24, 2007.
  7. E. Konstantinides,He Geopolitike kai he historia tes mesa apo chartes, Trito Mati, Atina, vol.153, 2007.
  8. Geopolitike kai Hellada, Atina, Esoptron, 2001.
  9. Endiamese Perioche (Arabölge) 4 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.,dergi,Atina,1996-
  10. Misbah Islam, Decline of Muslim States and Societies, Philadelphia, Xlibris, 2008
  11. Dimitris Kiçikis, L'Empire ottoman, Paris, PUF, 3e éd., 1994.
  12. José Pedro Teixeira Fernandes, «A Grécia Moderna e o Ocidente - Entre a Região Intermédia e o Ocidente», História, no.87, Junho 2006.
  13. Georgios K. Filis, Russia and Turkey in the Geopolitics of Eurasia & the Theory of Median Space: Thesis-Synthesis-Antithesis, Durham University, United Kingdom, 2008.
  14. Georges Prévélakis, Les Balkan: cultures et géopolitique, Paris, Nathan, 1994.
  15. Georges Prévélakis, Géopolitique de la Grèce, Paris, Editions Complexe, 1997.

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Rumeli</span>

Rumeli, Osmanlı İmparatorluğu döneminde 15. yüzyıldan itibaren Balkanlar’ın güneyine verilen addır. Aslı Rum İli olan coğrafik terim zamanla Rum Eli olarak dile otursa da 19. asra kadar evrakta Rum İli olarak yazımı devam etmiştir. Rumeli, sözündeki "Rum" kelimesi "Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde olan toprak, halklar" anlamıyla kelimenin yapısına katılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Rum</span>

Rum, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içinde yaşamış ve Roma yurttaşı haklarına sahip olmuş halk veya kişidir. Bu kimselerin çeşitli etnisiteye sahip bireylerden oluşan bir topluluk olmalarına karşın ilerleyen zamanda bu kimselerin konuştukları Latinceyi bırakarak Yunancayı benimsemeleri ve çoğunluğun Müslümanlardan oluştuğu yerlerde yaşamaları nedeniyle daha sonradan bu kelime, Yunanistan dışında Müslüman ülkelerde oturan Yunan asıllı kimseleri ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Reenkarnasyon</span> ölümden sonra ruhun yeniden bedenlendiği inancı

Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Uygarlık</span> bir devletin karmaşık toplum veya genel anlamda küresel bir tezahürü

Bir uygarlık kentsel gelişme, kültürel seçkin sınıf tarafından empoze edilen sosyal sınıflaşma, iletişimle ilgili sembolik sistemler ve doğal çevreden ayrı olma ve üzerinde hükmetme algısı ile karakterize edilen karmaşık yapıdaki toplumdur.

<span class="mw-page-title-main">Sarık</span> en çok Sihler ve Müslümanlarca kullanılan baş örtüsü

Sarık, genellikle pamuklu veya ipek kumaştan yapılmış, doğrudan başa veya fes, kavuk gibi bir başlığın üzerine sarılan kumaş baş örtüsü. Sih ve Müslüman toplumlarında, genellikle Asya ülkelerinde yaygındır. Türkçede sarık dendiğinde özel olarak Osmanlı'da kullanılan, fes veya kavuk üzerine sarılan sarık türü de kastedilir.

<span class="mw-page-title-main">Dimitri Kantemiroğlu</span> Rumen hümanist, tarihçi ve besteci (1673-1723)

Dimitri Kantemiroğlu ya da Dimitri Kantemir, Osmanlı Devleti'ne bağlı Boğdan eyaletinin beyi, Rumen asıllı tarihçi ve yazar, İstanbul'da yaşadığı süre boyunca Klasik Türk müziğine büyük katkılarda bulunmuş müzik uzmanı.

<span class="mw-page-title-main">Plevne</span> Kuzey Bulgaristanda şehir

Plevne, Bulgaristan'ın en kalabalık yedinci şehridir. Ülkenin kuzeyindeki Plevne ilinin idari merkezidir. 93 Harbi sırasında Gazi Osman Paşa tarafından Plevne Savunması'nın yapıldığı kenttir.

<span class="mw-page-title-main">Jön Türkler</span> Osmanlı İmparatorluğunda siyasal reform hareketi

Jön Türkler veya Genç Türkler, Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde ortaya çıkan meşrutiyetçi ve II. Abdülhamid Dönemi'nde muhalif olan "genç ve aydın" kuşağa verilen isimdir.

<span class="mw-page-title-main">Hopiler</span>

Hopiler, ABD'de Arizona'da Hopi Rezervasyonnda yaşayan ve dilleri Uto-Aztek dillerie giren pueblo Kızılderili halkı. 6.946 etnik nüfustan anadillerini konuşabilen Hopilerin sayısı 2000 sayımına göre 5.260 kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye-Yunanistan ilişkileri</span>

Yunanistan'ın, 1821'de bağımsızlığını kazanmasından itibaren Türk-Yunan ilişkileri kısa dönemli uzlaşmalar hariç, genellikle gerginlikler ve savaşlarla belirlenmiştir. Bu savaşlar sırasıyla 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı, I. Balkan Savaşı, I. Dünya Savaşı, Türk Kurtuluş Savaşı ile birlikte doğrudan olmasa da dolaylı olarak 1974 Kıbrıs Harekâtı'dır.

<span class="mw-page-title-main">Yunanistan tarihi</span>

Yunanistan'ın ilk sakinlerine sıklıkla Pelasgi, yani "deniz halkı" denirdi. Yarımadanın bu sakinleri kuzeyden göçen işgalcilerin etkisi ile güneye kaçtılar. Birbiri ardı sıra gelen işgallerle güney kıyılarına ve Ege Adaları'na yayıldılar. MÖ 3200 civarında bölgeye yeni gelenler birlikte zamanla Yunancaya dönüşen bir Hint-Avrupa dili getirdiler.

<span class="mw-page-title-main">Dimitris Kiçikis</span> Yunan akademisyen

Dimitri Kiçikis, Yunan Türkolog. Jeopolitik ve Uluslararası İlişkiler sahalarında dersler vermiş ve çalışmalar yapmıştır.

Osmanlı döneminde padişah marşları veya Osmanlı İmparatorluğu'nda Resmî Marşlar, Osmanlı döneminde millî marş yerine padişah marşları vardı.

<span class="mw-page-title-main">Antik İran</span> İran kültürel etkisine sahip bölge

Antik İran ya da Büyük İran sözcüğünün anlamı İran kültürel etkisine sahip bölgeleri ifade eder. Kabaca İran kültürünün yeri olan İran Platosu merkezinde olmak üzere Kafkasya, Doğu Anadolu Bölgesi toprakları, İndus Nehri ve Pakistan içeren topraklar içerisinde kalan bölgenin tarihsel adıdır. Ayrıca İran kültürüne etki eden bu terimi Encyclopædia Iranica tarafından da kullanılmaktadr.

<span class="mw-page-title-main">Türk milliyetçiliği</span> Türk halkını ulusal veya etnik tanımlarla yücelten ve teşvik eden bir siyasi ideoloji

Türk milliyetçiliği, ulusal veya etnik tanımlarla Türk milletinin ilerlemesini, gelişmesini amaçlayan siyasi bir görüştür. Türkçülük ile aynı olmayıp, içinde Türkçülük dahil olmak üzere çeşitli Türk milliyetçisi ideolojileri barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Bizantoloji</span>

Bizantoloji ya da Bizantinistik, Bizans İmparatorluğu'nu tarih, kültür, din, bilim, politika ve ekonomi olmak üzere hemen hemen her alanda inceleyen bir bilim dalıdır. Bizantoloji'nin kurucusu olarak "Bizans" teriminin mucidi Alman filolog Hieronymus Wolf kabul edilir.

<span class="mw-page-title-main">Helenotürkizm</span>

Helenotürkizm, 11. yüzyıldan itibaren beraber yaşayan Yunan ve Türk halklarının kültürlerinin ortak bir medeniyet teşkil ettiğini öne süren ve bu medeniyet olgusundan yola çıkarak ortak bir Türk-Yunan siyasi birliği, ulusu ve kültürel kimliği oluşturulmasını hedefleyen bir politik ideolojidir.

<span class="mw-page-title-main">Givi Cavahişvili</span>

Givi Cavahişvili, Gürcü siyaset ve toplum adamı, 1953-1975 arasında Gürcistan Bakanlar Kurulu Başkanıdır.

Meksika'nın tarihi, Kuzey Amerika'nın güney kısmında bulunan bir ülke olan Meksika'nın, üç bin yıl olarak bilinen sürecini kapsamaktadır. İlk olarak 13,000 yıl önce uygarlıklar tarafından bulunulmuştur. Bölge, 16. yüzyılda İspanyollar tarafından işgal edilmeden önce, Meksika Kızılderilileri ve Aztekler olarak anılan yerli uygarlıklar bulunmaktaydı.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması</span> I. Dünya Savaşının ardından Osmanlı topraklarının parçalanması

Osmanlı İmparatorluğu'nun parçalanması, I. Dünya Savaşı'nı takiben Kasım 1918'de İstanbul'un Britanya, Fransa ve İtalya askerleri tarafından işgal edilmesinin ardından başlayan jeopolitik bir süreçti. Parçalanma, özellikle Osmanlı İmparatorluğu'nun Almanya ile ittifak kurmasının ardından yapılan Sykes-Picot Anlaşması gibi İtilaf Devletleri'nin savaşın ilk safhalarında yaptığı birtakım anlaşamalar üzerinden planlanmıştı. Eskiden Osmanlı İmparatorluğu'nu oluşturan büyük topraklar ve halklar, birkaç yeni devlete bölündü. Osmanlı İmparatorluğu; jeopolitik, kültürel ve ideolojik yönden önde gelen İslam devletiydi. Osmanlı'nın savaşın ardından parçalanması, Britanya ve Fransa gibi Batılı güçlerin Orta Doğu'ya hâkim olmasına sebep oldu ve modern Arap dünyası ile Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasına yol açtı. Anadolu Hareketi tarafından bu Batılı güçlere direnilse de, Osmanlı'nın ardıl devletleri kapsamında böylesi bir direniş II. Dünya Savaşı'nı takip eden hızlı dekolonizasyon sürecine kadar görülmedi.