Arıcılık
Meslek türü | Tarım |
---|---|
Etkin sektörler | Hayvancılık |
Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri de arıcılık ile elde edilebilir.[1]
Arı kolonilerinin tutulduğu ahşap veya ahşap benzeri malzemeden yapılmış kutulara "arı kovanı" denir. Kovanlar 2 çeşittir; silindirik olanlara karakovan, prizma şeklinde olanlara ise fenni kovan denir. Genelde ahşaptan yapılır, ancak son yıllarda gıdaya uygun plastikten yapılmış kovanlarda kullanılmaktadır.
Arıcılık genellikle "arılık" denilen, coğrafi konumu ve ekolojisi bu işe uygun yerlerde yapılır. Eğer arı kolonileri bütün yıl aynı arılıkta tutularak bakımları yapılırsa buna "sabit arılıcılık" denir. Eğer arı kolonileri bal toplanma ayları olan yaz aylarında, daha çok çiçek bulunduran ve daha uygun ekolojiye sahip yayla gibi bölgelere taşınırsa buna da "seyyar arıcılık" denir.
Tarihi
Arıcılığın tarihi insanlık tarihi kadar eskidir. İspanya'nın Valensiya şehrinde bir mağarada 1919 yılında bulunan duvar resimlerinde arıcı tasvirine rastlanmıştır. Bu tasvirler arıcılığın yaklaşık olarak 15.000 yıllık geçmişi olduğunu göstermektedir. Son yıllarda Mısır'da firavun mezarlarında yapılan araştırmalarda 3.200 yıllık kurumuş bala rastlanmıştır. Okunan tabletler eski Mısırlıların 4.000 yıl öncesinden beri balı besin, ilaç ve dini amaçlarla kullandıklarını göstermektedir. MÖ 3.000 yıllarında Mezopotamya'da yaşayan Sümerlerin de balı ilaç olarak kabul ettikleri bilinmektedir.[]
Uygulamalar
Kovan ve ekipmanlar; Modern arıcılık uygulamalarında arının yaşam ortamı, arının dış etkenler (nem, sıcaklık, soğuk, yağmacılar, hastalık etmenleri vs.) den korunması, verim, sağlık, kontrol edilebilirlik ve arı ürünleri hasadı gibi birçok amaçla iyileştirilmiş ve bunlar için ekipman, malzeme ve ilaçlar geliştirilmiştir.
Arıcılıkta kullanılan hiçbir malzeme, ilaç ve uygulamanın arı ve insan sağlığına negatif etki yapmaması, balda kalıntı bırakmaması, tadını bozmaması esastır.
Ayrıca ihtiyaç duyulan koloniler için ana arı, gerekli durumlarda kullanılmak üzere besin (kek, şurup) takviyesi yapılır, koloni güçlendirilir veya kalabalık koloniler yapay bölünerek çoğaltılır.
Kovanların yerleşimi; Kovanlar kirli su kaynakları ve çevre (yol, çöplük, bataklık, sanayi artıkları, tarımsal ilaçlama) den uzak, direkt rüzgâr almayan, yazın güneş, kışın da yağmur ve nem gibi dış etkenlerden korunaklı yerlere yerleştirilmelidir. Kovan yerleşimi sağlıklı koloni ve ürün için olduğu kadar verim açısından da önemlidir. Arılara kovanlara yakın içilebilir kalitede su temin edilmelidir.
Besleme; Arıcılıkta dışarıdan besleme koloni için zorunluluk arzeden durumlarla sınırlandırılmalıdır. Şekerle yapılan aşırı beslemeler ve arının doğal yiyeceğinin (bal-polen) alınması, arının beslenmesini ve sağlığını bozduğu gibi elde edilen balın tadını da bozar ve kalitesiz bala dönüştürür.
Arının kışlık beslenmesi arı mevcuduna ve mevsim özelliklerine (uzun kış yaşayan bölgelerde daha fazla) göre ayarlanır.
Arı için yapılan beslenme önerilerinde belirli oranlarda şeker (sakkaroz, pudra şekeri), tuz, limon, yumurta sarısı, soya unu, yağsız toz süt, bira mayası, sirke, limon tuzu, bal-polen yer alırken, antibiyotik kullanımı ise yasaktır.
Önerilmeyen besinler ise; Nişastadan üretilmiş şekerler (mısır şekeri, saf monosakkaritşekerler; glukoz, fruktoz), invert şekerler, kaynatılmış şeker, lokum, pekmez, karamel vb. ısıl işlem görmüş ve katkı maddeleri ilave edilmiş ürünler, ekşimiş bal, çam balı (yavru üretimini baskılar) gibi besinlerdir.
Arıcılık için yapılan plantasyonlar; Uzun çiçeklenme dönemi ve dekar başına nektar verimleri ile öne çıkan ağaçlar ve tek yıllık bitkiler önemli bir ekonomik katkı sağlarlar; Akasya, kestane, meyve ağaçları, çam (kızılçam ve sarıçam), Faselya (Arı otu, Phaselia tanacetifolia), karabuğday, korunga, lavanta vb.
Ana arı ve ırk; Verimli bir arıcılık için arıcılığın yapılacağı yerleşimde kendi doğal çevresine ait bir ırk veya melezi (F1) ile yapılması tavsiye edilir. Gezginci arıcılıkta da beslenen arı türüne uygun alanlara arılar götürülmelidir.
Arı ıslahı; Arıcılık, verimi yüksek, saldırgan olmayan ve hijyenik davranış gösteren (varoa'yla mücadele edebilen) kolonilerden ana üretimi yapılarak ırkın seleksiyonu yoluyla iyileştirilir. Böylece verim arttığı gibi, saldırganlığı azaltılmış ve daha sağlıklı, dolayısıyla daha az ilaç kullanan kolonilerle arıcılığı yürütme olanağı sağlanmış olur.
Kaynakça
- ^ Kemal Sancak; Ayten Zan Sancak; Eda Aygören (Aralık 2013). "Dünya ve Türkiye'de Arıcılık" (PDF). Arıcılık Araştırma Dergisi, 10. Ordu, Türkiye: Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Arıcılık Araştırma İstasyonu Müdürlüğü. ISSN 2146-2720. 13 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 23 Mayıs 2020.