İçeriğe atla

Arı

Arı
Yaşadığı dönem aralığı: 100-0 myö
Üst kretase-Günümüz 
Balarısı,
Apis mellifera
Biyolojik sınıflandırma Bu sınıflandırmayı düzenle
Âlem:Animalia
Şube:Arthropoda
Sınıf:Insecta
Takım:Hymenoptera
Üst familya:Apoidea
Klad:Anthophila
Familyalar
Sinonimler
Apiformes (Latinceden 'apis')

Arı, zar kanatlılar takımına ait Apoidea familyasını oluşturan tüm böcek türlerine verilen isimdir.

Zar kanatlıların özelliği; içinde enine ve boyuna damarcıklar bulunan ve iki çift saydam zar şeklinde kanatlarının olmasıdır. Arıların vücudu baş, göğüs ve karın olmak üzere üç kısımdan meydana gelir. Vücutları yumuşak yapıdaki yoğun bir kıl örtüsüyle kaplıdır.Kılların rengi türe göre değişkendir

Bir bal arısı kolonisi yıllık 15–75 kg polen tüketir. Gündelik yaşamlarını sürdürmek adına 1 kg bal üretmek için 8 kg bal tüketirler. Günde 200 gram suya ihtiyaç duyabilirler.

Evrim ve taksonomi

Bal arıları, aslında prederatör (böcek yiyen) bir familyanın alt üyesidirler ve artık böcek yemeyi bırakmışlardır. Aynı familya içerisinde diğer arılardan yaban arısı, eşek arısı, marangoz arı (Xylocopa, Carpenter bee), bombus gibi türler de bulunur.

Bal arısı ana arı, erkek arılar ve işçi arılardan oluşur. Yavruları ana arı yapar. Döllenmiş yumurtalardan işçi ve Ana arılar, döllenmemiş yumurtalardan erkek arılar meydana gelir. Ana arı ile işçi arı arasındaki farkı larva döneminde yapılan beslenme oluşturur.

Birlikte evrim

Uzun dilli arılar ve uzun tüplü çiçekler, Acanthus ilicifolius üzerindeki bu Amegilla cingulata (Apidae) gibi birlikte evrimleşmiştir.

Hayvanlarla tozlanan ilk çiçekler ince, kınkanatlılar gibi böcekler tarafından tozlanan fincan şeklindeki çiçeklerdi, bu nedenle böcek tozlaşma sendromu, arıların ilk ortaya çıkmasından önce iyi yerleşmişti. Yenilik, arıların özellikle tozlaşmayı artıran davranışsal ve fiziksel değişikliklerle tozlaşma ajanları olarak uzmanlaşmaları ve en verimli tozlaşma yapan böcekler olmalarıdır. Bir birlikte evrim sürecinde, çiçekler nektar gibi çiçek ödülleri[1] ve daha uzun tüpleri ve arılar nektarı çıkarmak için daha uzun diller geliştirdiler.[2] Arılar ayrıca polen toplamak ve taşımak için scopal tüyleri ve polen sepetleri olarak bilinen yapılar geliştirdiler. Yer ve tür, arı grupları arasında farklıdır. Çoğu türün arka ayaklarında veya karınlarının alt tarafında skopal tüyler bulunur. Apidae familyasındaki bazı türlerin arka ayaklarında polen sepetleri bulunurken, çok azı bunlardan yoksundur ve bunun yerine ekinlerinde polen toplar.[3] Bu yapıların görünümü, anjiyospermlerin adaptif radyasyon'unu ve ardından arıların kendilerini harekete geçirdi.[4] Arılar birlikte evrimleşti sadece çiçeklerle değil, bazı türlerin akarlarla birlikte evrimleştiğine inanılıyor. Bazıları akarlar için barınak sağlıyor gibi görünen acarinaria adı verilen tüy tutamları sağlar; Buna karşılık, akarların polenlere saldıran mantarları yediklerine inanılır, dolayısıyla bu durumda ilişki karşılıklı olabilir.[5][6]

Bal arısında morfolojik yapı

a: kalça; b: kalça dairesi; c: kalça butu; d: ray; e: 1. ayak bileği; f: 2. ayak bileği; g: 3. ayak bileği; h: 4. ayak bileği; 1: dil; 2: ağız; 3: alt çene; 4: üst çene; 5: üst dudak; 6: alt dudak; 7: çene bezi; 8: arka çene bezi; 9: ağız açıklığı; 10: ağız yutağı; 11: beyin; 12: birleşik göz; 13: göğüs bezi; 14: karın kasları; 15: uçuş süngeri; 16: ön kanat; 17: arka kanat; 18: dolaşım; 19: sırt açma; 20: hava kesesi; 21: orta bağırsak; 22: kalp kapağı; 23: ince bağırsak; 24: koku bezi; 25: karın bezi; 26: kabarcık; 27: arka sırt; 28: iğne; 29: zehir kabarcığı; 30: göğüs kemiği; 31: zehir bezi; 32: küçük bez; 33: seminal vezikül; 34: balmumu bezi; 35: karın siniri; 36: hortum kapakçığı; 37: huni kapakçığı; 38: giriş kapakçığı; 39: bal midesi; 40: kalp ağı; 41: yemek borusu; 42: sinir sistemi; 43: dudakçık; 44: polen fırçası
Dişi bir arının bacakları

Bal küçük görsel ve davranış farkları ile birbirinden ayrılabilen alt türlere (ırk) ayrılır. Arı ailesinde kraliçe, erkek ve işçi arılar farklı gelişimsel ve anatomik özelliklere sahiptirler.

Baş; Başta gözler, duyargalar ve beslenme organları bulunur. Baş vücudun ikinci kısmı olan göğse ince oynak bir boyunla bağlıdır. Göğüs ve karın segment denilen halkalardan oluşmaktadır.

Arının petek şeklinde bir çift bileşik ve üç adet basit gözü vardır. Basit gözlerin her biri binlerce küçük üniteden oluşmaktadır. Bileşik göz ana arıda 3.000, işçi arıda 4.000 ve erkek arıda 8.000'den fazla basit gözün birleşmesinden meydana gelmiştir.

Başta bir çift duyarga bulunmaktadır. Bunlar koku, tat ve dokunma hissetme duyularını sağlarlar. Duyargalar içerisinde bulunan sinir uçları sayesinde duyularına ek olarak rüzgâr hızını ve hava sıcaklığını da algılayabilmektedirler. Arıların duyargaları o kadar hassastır ki 2 km mesafeden balın kokusunu alırlar.

Arıların ağız yapısı; üst dudak, üst çene, alt çene ve alt dudak olmak üzere dört kısımdan meydana gelir. Dil 6–7 mm arasındadır ve arı ırkına göre değişir.

Baş içyapı itibarıyla de önemli salgıların yapıldığı kısımdır. İşçi arıların yutak üstü salgı bezleri genç yaşta arı sütü, daha ileriki yaşlarda baldaki sakarozu parçalayan enzimler salgılarlar. Çenede bulunan bezler ana arıda ana arı feremonunu, işçi arılarda ise alarm feremonunu salgılamaktadır.

Göğüs arının hareket merkezidir. Dört adet segmentten meydana gelmiştir, bunların üzerinde üç çift bacak ve iki çift kanat bulunmaktadır. Arının orta bacakları üzerinde polen fırçası denilen sert tüyler bulunur. Bunlar çiçeklerde bulunan polenin göğüsten ve ön bacaklardan arka bacaklara aktarılmasını ve arka bacaklarda bulunan polen sepetine toplanmasını sağlar. Bu polen sepetçikleri polenin kovana taşınması görevini görmektedir. Kanatlar kitinleşmiş damarlarla desteklenmiş çok ince zar şeklindedir. İki çifttir. Uçuşta arka kanatlardaki kanca sayesinde ikisi birlikte çalışır, uçuşu ve uçuşu yönlendirmeyi de sağlarlar. Arının uçuş sırasındaki hızı saatte 50 km.'ye yaklaşır.

Karın (Abdomen), ergin arıda 9 segmentten oluşur ve mide, bağırsak ve üreme organları gibi iç organlarla balmumu bezleri ve iğne bulunur. Segmentlerde bulunan sağlı-sollu bir çift mum salgı bezi (balmumu aynası) işçi arıların balmumu yapma döneminde kalınlaşarak mum salgılama yeteneğini kazanmaktadırlar. Sıvı olarak aynalar üzerine salgılanan mumlar, mum ceplerinde katılaşarak küçük pulcuklar halini alır. Arılar zincirleme birbirine tutunarak özel hareketlerle balmumu sızdırmaktadırlar. Ayaklar yardımıyla ağza götürülen balmumu pulcukları orada yumuşatılarak yoğrulmakta ve böylece petek gözlerinin yapımında kullanılmaktadır. Mum örme dönemini tamamlayan işçi arılarda mum salgı bezleri tahrip olur ve birer sıra hücre tabakasına dönüşür.

İşçi arıların 7. abdominal segmentinin (karın halkası) iç yüzeyinde ve sırt plakasının ön kenarına yakın kısmında büyük hücrelerden oluşan koku bezi (nasanof bezi) bulunmaktadır.

Ekoloji ve habitat

Arıların ekolojik katkıları çiçeklerin döllenmesi, erkek ve dişi çiçek organlarında gerçekleştirdikleri polen taşıma konusundaki katkıları üzerinden gerçekleşmektedir. Öyle ki arıların dölleme işlemine ihtiyaç duymayan bitki sayısı son derece sınırlıdır. Bir araştırmaya göre dünyada gıda maddelerinin %90'ı 82 çeşit bitkiden elde edilir ve bunların %77'si arılar tarafından döllenmeye muhtaçtır.[7]

Arıların yayılma (yaklaşık 5 km) ve çok geniş alanlardan toplayıcı (polen-çiçek özü, meyve suyu) özellikleri aynı zamanda kendilerinin birtakım zararlı maddeleri de toplayabilecekleri konusunu gündeme getirir. Örneğin ilaç, sanayi, baca artıkları ve karayolu çevrelerinde egzoz dumanları ve çöplüklerce kirletilmiş çevre, arı ürünlerini insanlar ve arıların kendileri için son derece sağlıksız hale getirebilir. Yapılan araştırmalar bu toksinlerin en fazla balmumunda biriktiğini göstermiştir.

Bazı bitkilerin polenlerinin arılar için zararlı olduğu, arıların normalde bu polenlerden uzak durdukları, ancak aç kalmalarını gerektirecek kıtlık durumlarında bu bitkilere yönelebildikleri bilinmektedir. Bal arılarının insan eliyle gerçekleştirilen yaşama ortamlarındaki havalanma yetersizlikleri, nem ve vitamin, mineral, protein ihtiyaçlarını karşılamayan beslenmeleri de arı biyolojisine zarar vererek sağlıklarını bozabilir. Arıların sağlığını etkileyen bir başka etken ise iç ve dış parazitler ile bunlara karşı yapılan ilaçlamalardır.

Kovan; Arıların yaşam ortamları bitki örtüsü yanında yeterli ve sürekli suya ulaşabilme, yağmur, rüzgâr, aşırı sıcak ve soğuklar gibi etkenler açısından da temiz ve biyolojik ihtiyaçlarına uygun olmalıdır. Kovanlar yer seviyesinden en az 30–40 cm yükseklikte yerleştirilmelidir. Nemli ve havasız kovanlar farklı mantar, virüs ve bakteriyel hastalıkların gelişmesine yol açar.

Arı hastalıkları

Bal arıları insanlar üzerinde de ekonomik veya sağlık etkileri olabilecek birtakım hastalık ve zararlılara maruz kalabilirler. Arı hastalıkları bakteriyel, mantar, parazit ve virüs etkenli veya beslenme yetersizlikleri veya yanlış besleme nedeniyle ortaya çıkabilir ve yalnızca yavruları veya yalnızca yetişkinleri ilgilendiren veya her ikisini de etkileyen hastalıklar olabilir. Ayrıca karınca ve diğer yağmacıların arı kovanlarına hücum etmesi söz konusu olabilir. Bal arısı hastalıkları ve tedavi şekillerinin bir listesi; (https://en.wikipedia.org/wiki/List_of_diseases_of_the_honey_bee 17 Nisan 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.)

Çevre; Arı hastalıklarında arının yaşam kalitesini etkileyen ve bozan her şey hastalık ve zarar nedeni olabilir. Bunlar çevresel faktörler, beslenme ve nem, kovanın havalanma durumu, sıcak-soğuk, kirleticiler, kimyasallar, tarım ilaçları (pestisitler) şeklinde sayılabilir. Arıların temiz çevre ve su kaynaklarından mahrum olması, kirli, kanalizasyon vb. yerlerden su içmek zorunda kalmaları ile kovanlarına ayaklarında pis, kirli çamur ve bakteri taşımaları arı kovanlarında septisemi, yavru çürüklüğü (Avrupa, adi yavru çürüklüğü) hastalıklarının gelişmesi ile sonuçlanır. Kovan tabanı ve iç bölgelerinde nem bulunması mantar hastalıkları ve kireç hastalıklarına yol açabilir.

Arı beslenmesi; Arıların kendileri için uygun yeterli ve kaliteli (vitamin, mineral, protein açısından dengeli) beslenmeden mahrum kalmaları, bozuk şurupların verilmesi arı ishallerine yol açar. Arı ishalinin diğer bir nedeni arıların uzun süre kapalı kalmalarıdır.

Varroa; Arıcılık faaliyetlerini en fazla etkileyen zararlılardan birisi de Varroa parazitidir. Parazit arıları zayıflatır ve sakat arı doğumlarına yol açar. Ayrıca arı kolonisinde diğer hastalıklar için uygun zemin oluşturur.[8] Bununla ilgili olarak değişik mücadele metodları geliştirilmiştir. En son geliştirilen metotlardan birisi de parazitin enfekte ettiği larvaları uzaklaştırarak, mite popülasyonunu kritik bir seviyenin altında tutan arı ırklarının kullanımına yönelinmesidir. (https://en.wikipedia.org/wiki/Varroa_sensitive_hygiene 1 Kasım 2015 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.) Arıcı varroa ilaçlamasını yaparak, her kovanda düşen varoa miktarını sayar. Sonra en düşük varoa miktarına sahip kovandan ana arı üreterek seleksiyonunu kendisi gerçekleştirebilir.

Varroa mücadelesinde kolay bulunan, zararsız ve elde edilen bal miktarını da etkilemeyen organik malzemelerin kullanım ve etki dereceleri arasında yapılan karşılaştırmalı çalışmalarda kurutulmuş portakal kabuğu ve ökaliptus yaprak ve kabuklarının dumanı ile üç gün arayla uygulanan tütsüleme (Arılar kovana döndükten 100 gr porkakal kabuğu yakılarak kovan içerisine 5 kez dumanı sıkılarak sonrasında kovan 15 dk kapalı tutulur) şeklinde 9 uygulamanın diğer tedaviler kadar etkili olduğu görülmektedir. Oksalik asit, laktik asit yanında, bulunması ve uygulanması kolay olan okaliptüs kabuğu ve yaprağı ile portakal kabuğunun kullanılabilirliği koloni popülasyon gelişimi yanında bal verimi ve kalitesine olumsuz etki yapmaması nedeniyle de tercih edilebilir bulunmaktadırlar.[8]

Nosema; Son zamanlarda mantar olarak sınıflandırılan tek hücreli bir mikrosporiumdur (Protozoon). Arılara hastalıklı kovanlarda üretilmiş bal, polen, petek gibi ürünler ve arıcılık malzemeleri ile bulaşabilir. Hastalık nemli kovan ve mevsimlerde daha etkili olur. Korunmada kovanların yapısı, yerleşimi (yerden yüksek, nem almayan), bulaşık olmayan besinlerle beslenmesi önemlidir. Antibiyotik kullanımı etkisizdir.

Arılar ve insanlar

Arı sokması; İşçi arılar ve ana arıda abdomenin (karın) sonunda iğne bulunmaktadır. İğne, iğne odacığından çıkan ince, sivri uçlu bir savunma organıdır. Bu iğne bir zehir kesesine bağlıdır. İşçi arıların iğnesi geriye çentiklidir; bu yüzden işçi arılar birisini sokmak üzere iğnesini batırdığında geri çekemez. Çentikler testere ağzını andıran çıkıntılar olup bu çıkıntıların sivri uçları iğnenin batış yönünün tersine yöneliktir. Bu nedenledir ki arılar kendi hayatını tehlikede görmediği sürece insanı sokmaz. Arıların sokması savunmalarının en son safhasıdır; önce sesle uyarırlar, daha sonra toplu halde gürültü yaparlar, hâlâ tehlike hissederlerse hızla tehlike gelen yere doğru uçup çarparak korkutmaya çalışırlar; olmadı en son sokarlar. (Arının iğnesi böceklere karşı savunma olduğundan sert kabuktan çıkabilir, insan ve hayvan etinden çıkmaz. İğnesi bağırsaklara bağlı olduğundan iç organları parçalanır ve ölür.)

Arı sokması alerjik yapılı kişilerde ve solunum yollarına yakın sokmalarda öldürücü olabilir. Maruz kalan kişilere acilen antihistaminikler ve solunum desteği verilmesi gerekebilir.

Arı ürünleri; Arılardan insanlar bal, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis elde ederler.

Bal sağlıklı ve lezzetli bir ürün olarak tanınmakla birlikte şeker hastalarının ve 1 yaş altındaki bebeklerin uzak durmaları gereken bir üründür. Polen ise alerjik kişilerin dikkatle tüketebileceği bir üründür. Arı sütü, arı zehiri ve propolis tıbbi araştırmalarda kullanılan ürünlerdir. Deli bal karadeniz bölgesinde arıların yaptığı bir bal türüdür ve insanlar tarafından dikkatli ve çok az miktarlarda tüketilebilecek bir üründür.

Fotoğraf galerisi

Dış bağlantılar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Armbruster, W. Scott (2012). "3". Patiny, Sébastien (Ed.). Evolution of Plant-Pollinator Relationships. Cambridge University Press. ss. 45-67. 
  2. ^ Michener, Charles Duncan (1974). The Social Behavior of the Bees: A Comparative Study. Harvard University Press. ss. 22-78. ISBN 978-0-674-81175-1. 
  3. ^ Michener, Charles D. (2000). The Bees of the World. Johns Hopkins University Press. ss. 19-25. ISBN 0-8018--6133-0. 
  4. ^ Buchmann, Stephen L.; Nabhan, Gary Paul (2012). The Forgotten Pollinators. Island Press. ss. 41-42. ISBN 978-1-59726-908-7. 27 Mayıs 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  5. ^ Biani, Natalia B.; Mueller, Ulrich G.; Wcislo, William T. (June 2009). "Cleaner Mites: Sanitary Mutualism in the Miniature Ecosystem of Neotropical Bee Nests" (PDF). The American Naturalist. 173 (6): 841-847. doi:10.1086/598497. hdl:2152/31261Özgürce erişilebilir. PMID 19371167. 28 Mart 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  6. ^ Klimov, Pavel B.; OConnor, Barry M.; Knowles, L. Lacey (June 2007). "Museum Specimens And Phylogenies Elucidate Ecology's Role in Coevolutionary Associations Between Mites And Their Bee Hosts" (PDF). Evolution. 61 (6): 1368-1379. doi:10.1111/j.1558-5646.2007.00119.xÖzgürce erişilebilir. hdl:2027.42/74970. PMID 17542846. 4 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  7. ^ "Arşivlenmiş kopya". 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 11 Mart 2015. 
  8. ^ a b "Arşivlenmiş kopya" (PDF). 2 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Mart 2015. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bal arısı</span>

Apis mellifera veya bal arısı, Apis cinsine bağlı bir arı türüdür. Dünya çapında 7-12 bal arısı türü arasında en yaygın olanıdır. Apis cins adı Latince "arı" anlamına gelir ve mellifera Latince "bal taşıyan" anlamına gelir ve türün bal üretimine atıfta bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Bal</span> bir arı ürünü

Bal, arılar tarafından çiçeklerden ve meyve tomurcuklarından alınarak yutulan nektarın arıların bal midesi denilen organlarında invertaz enzimi sayesinde kimyasal değişime uğramasıyla oluşan ve kovandaki petek hücrelerine yerleştirilen çok faydalı bir besindir. Nektar bala çevrilirken arılar sağladıkları invertaz enzimi sayesinde sakkarozu inversiyona uğratarak fruktoz ve glikoz şeklinde basit şekerlere dönüştürür ve fermantasyonun meydana gelmesini önleyecek miktarda suyunu uçururlar. Kovandaki hücrelere yerleştirilen ve üzeri mumdan bir kapakla örtülen bal arılarca sağlanan özel havalandırma sistemi sayesinde bildiğimiz tat ve kıvama gelir. Halen dünyada üretilen bal türleri kestane balı, köknar balı, monofloral bal, çiçek balı, petek balı, armut balı, dağ balı, akasya balı, çam balı, kremalı bal, okaliptüs balı ve meşe balıdır.

<span class="mw-page-title-main">Balmumu</span>

Balmumu, arıların peteklerini yapmak için karın halkalarında (segmentlerde) bulunan balmumu bezlerinden salgıladıkları yumuşak sarı veya daha koyu madde. Genellikle balmumu deyince arının hazırladığı petekteki mum anlaşılır. Bunun yanında sanayide hazırlanan maddeye de balmumu denir.

<span class="mw-page-title-main">Polen</span>

Polen, bitkinin erkek gametini dişi gamete taşıyan bir yapıdır. Polen, bu taşınma sırasında erkek gametini çok iyi korumak zorundadır. Polenin dış duvarı eksin olarak adlandırılır. Bu tabaka çok nadir olarak bulunan ve çok dayanıklı olan sporopollenin denilen bir yapıdan oluşmaktadır. İç tabaka ise selülozdan yapılmış olup tipik bitki hücre duvarının yapısındadır. Polen tanelerinin boyu 15-100 µm arasındadır. Sıkıştırılmış polen tozu binlerce polen tanesi içermektedir.Taç yaprakların iç kısmında bir veya iki daire üzerine dizilidirlerdir

<span class="mw-page-title-main">Nahl Suresi</span> Kuranın 16. suresi

Nahl Suresi, Kur'an'ın 16. suresidir. Sure, 128 ayetten oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Çam balı</span>

Çam balı arıların çiçek poleninden değil, Akdeniz iklimine mahsus bazı çam ağacı türlerinin gövdesinde yaşayan bir aracı böceğin salgısını kullanarak ürettiği, müstesna bir baldır. Dünyada sadece Türkiye ve Yunanistan'da bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Arıcılık</span>

Arıcılık, balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı ile arı ürünleri elde edilerek zirai kazanç sağlanan meslektir. Bu işi yapanlara arıcı denir. Arıcılıkta en çok bal üretimi hedeflenir. Bunun yanında balmumu, polen, arı sütü, arı zehiri ve propolis gibi arı ürünleri de arıcılık ile elde edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Arıcı</span>

Arıcı, arı kovanlarında bal arısı yetiştirip, bakımını yaparak bal, balmumu, arı sütü ve diğer arı ürünleri elde eden kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Arı kovanı</span> bal arılarının yaşadığı ve yavrularını büyüttüğü kapalı yapı

Arı kovanı, arıcılıkta balarısı kolonilerinin beslenmesi ve bakımı için kullanılan arı yuvasıdır.

Tozlaşma ya da polenleşme, bitkinin erkek organında üretilen polenlerin çeşitli nedenlerle dişi organın tepecik bölümüne yapışması olayına denir. Böylece tepeciğe yapışan polenler, dişicik borusundan yumurtalığa iner döllenme meydana gelir. Döllenmiş yumurtaya zigot denir. Zigot gelişerek embriyoyu oluşturur. Bu polenlerin dişicik borusuna taşınması hava, su ve böceklerle olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kraliçe arı</span> Çiftleşmiş yetişkin dişi arı

Kraliçe arı, ana arı ya da arı beyi; genellikle bal arısı kolonilerinde görülen; yetişkin, çiftleşmiş dişi arı. Genellikle bir kolonide tek bir kraliçe bulunur ve kolonideki arıların çoğunun annesidir. Kolonideki işçi arılar tarafından larva halindeyken seçilir ve cinsel olgunluğa erişene kadar arı sütü ile beslenir. Kraliçe arı kavramı zaman zaman -bal arısı olmayan- bazı sosyal arı cinslerindeki baskın dişiler için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Kırmızı duvarcı arı</span> arı türü

Osmia rufa, kırmızı duvarcı arı, duvarcı arılardan Belçika ve Hollanda'da sıklıkla görülen bir arı türüdür.

<span class="mw-page-title-main">İşçi arı</span> üreme özelliğine sahip olmayan dişi arı türü

İşçi arılar, bir arı kolonisinde çiftleşme kapasitesine sahip olmayan dişi arılar. Pek çok arı türünde işçi arılara rastlanmakla beraber kavram daha çok işçi bal arıları için kullanılır. İşçi arılar kolonide inşaat, temizlik, bebek bakımı, cenaze, savunma ile polen ve nektar toplama işlerinden sorumludurlar.

<span class="mw-page-title-main">Erkek arı</span>

Erkek arılar veya dronlar; arı kolonilerinde tek görevleri ana arıyla (kraliçe) çiftleşmek olan, bal üretmeyen arılar. Bir kolonide tamamı dişi olan işçi arılara kıyasla az sayıda erkek arı bulunur. Erkek arıların iğnesi bulunmaz.

<i>Arı Maya</i>

Arı Maya veya Maya the Bee 1900'lü yıllarda ortaya çıkan kitaptır. 1975 yılında çizgi diziye uyarlanmış, çizgi dizisi ilk olarak Japonya'da yayın yapan TV Asahi tarafından yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Malta arısı</span>

Malta arısı, batı bal arısının bir alt türüdür. Kökeni, yerli olduğu Malta'dan gelmektedir.

<i>Bombus</i>

Bombus arısı (Bombus) veya tüylü arı, yaklaşık 250 türü olan, bal yapıcı bir arı cinsi. Bu cins, Bombini oymağında hâlâ var olan tek gruptur, ancak soyu tükenmiş birkaç cins fosillerden bilinmektedir. Düşük rakımlı yerlerde yaşayan birkaç tropikal tür Güney Amerika'da tanımlanmış olmakla birlikte, bombus arıları esas olarak Kuzey Yarımküre'deki yüksek rakımlı bölgelerde veya kuzey enlemlerinde bulunurlar. Bazı yonca türlerini sadece bu arılar tozlaştırarak çoğalmasında katkıda bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Afrikalılaşmış bal arısı</span>

Afrikalılaşmış bal arısı; halk arasında " katil bal arısı" olarak isimlendirilen melez bal arısıdır. Orijinal olarak Doğu Afrika ova bal arısının ; İtalyan bal arısı ve İber bal arısı gibi Avrupa bal arısı türleri ile melezlenmesi ile meydana gelmiştir.

Marla Spivak (d.1955) Minnesota Üniversitesi'nde arıcılık ve sosyal böcekler konusunda uzmanlaşmış, Seçkin McKnight Üniversitesi Profesörlüğü ünvanı almış Amerikalı bir entomologdur.

<span class="mw-page-title-main">Apocephalus borealis</span>

.