İçeriğe atla

Apokrif

Hristiyanlıkta apokrif, kanonik (dini otoritelerce genel kabul görmüş) dini metinlerin ve kitapların parçası olmayan metin. Dini metinlerin doğruluğunun şüpheli olduğu durumları tanımlamak amacıyla kullanılır. Kitab-ı Mukaddes'e eklenmemiş metinler apokrif kabul edilir.

Etimoloji

Apokrif sözcüğünün kökeni Yunanca apokruptein (saklamak, gizlemek) sözcüğüne dayanır. Bu kökten türemiş Yunanca apokruphos (gizli) sözcüğü eklestik Latinceye ve sonrasında diğer dillere apocrypha formunda geçmiştir.[1]

Eski Antlaşma dönemiyle ilgili apokrif kitapların çoğunluğu İbranice ya da Aramice yazılmış olmalarına karşın, yalnızca Grekçe biçimleriyle günümüze ulaşmışlardır. Bu da metinlerin Eski Antlaşma'nın ilk Grekçe çevirisi olan Septuaginta’da toplu olarak korunmasından kaynaklanmaktadır.[] Eski Antlaşma’nın MÖ 3. yüzyılda yapılmaya başlanan ve dünyada o dönem en yaygın dil olan[] Grekçedeki bu çeviri çok kısa bir süre içinde yaygınlaşmıştır.

Roma Katolik Kilisesi 1546 yılında Trento Konsili'nde bu kitapları Kutsal Kitaplar’ın arasına almıştır. Katolikler söz konusu kitaplardan “Deuterokanonik”, yani Kutsal Kitap listesine sonradan eklenmiş kitaplar olarak söz ederler. Ortodoks Kilisesi ise “Deuterokanonik” olarak adlandırdığı kitapları 1642 Yaş ve 1672 Kudüs konsillerinde “Kutsal Yazılar’ın gerçek parçaları” olarak adlandırmıştır. Günümüzde birçok Ortodoks din bilgini Atanasyus ve Jerome'nin çizgisini izleyerek bu kitapların Kutsal Yazılar'ın diğer bölümlerinden daha az yetkili olduğunu kabul etmektedir. Protestanlar ise bu kitapları Kutsal Kitap’ın bir parçası olarak değerlendirmezler. Bu parçaları “Apokrifler” diye adlandırırlar. Martin Luther Apokrifler'e Kutsal Yazı gözüyle bakmamasına rağmen onların “okunması iyi ve yararlı kitaplar” olduğunu belirtmiştir.

Apokrif Kitapları genellikle Eski Antlaşma'nın evrensel olarak benimsenen kitapları arasında değerlendirilmez ve topluluk önünde ya da kilise tapınma hizmetinde birincil olarak kullanılmazlar. Yine de apokrif kitapları'nın inanlıların kişisel çalışmaları ve gelişmeleri için yararlı olabilecekleri düşünülür.[]

Apokrif kitaplar, tarihsel metinler, söylenceler, bilgelik sözleri, dua ve ezgiler, gelecek olaylarla ilgili metinlerden oluşur. Kitaplar sırasıyla, Tobit, Yudit, Ester (Eski Antlaşma'daki özgün metne bazı ekler içeren Grekçe çevirisi), Bilgelik, Sirak, Baruk, Yeremya'nın Mektubu, Azarya'nın Duası ve Üç Genç Adamın Ezgisi, Suzanna, Bel ve Ejderha, 1. Makabeler, 2. Makabeler, 3. Makabeler, 1. Esdras, 4. Ezra, Manaşşe'nin Duası, 151. Mezmur ve 4. Makabeler'dir.

Kaynakça

  1. ^ "Apocrypha." Oxford Dictionary of English 2e, Oxford University Press, 2003.

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">İncil</span> Nasıralı İsanın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan biyografi metinleri

İncil, İsa'nın yaşamını, öğretilerini, ölümünü ve dirilişini anlatan her bir biyografidir. Matta, Markos, Luka ve Yuhanna tarafından kaleme alınmış olan ve yazarlarının adlarıyla anılan dört incil, Yeni Ahit'in ilk dört bölümünü teşkil eder. İncil sözcüğü Türkçe konuşan kimseler arasında sıklıkla Yeni Ahit anlamında kullanılır. Bu kullanıma –hatalı olsa dahi– Türkçe Hristiyan kaynaklarda da rastlanabilir. Bu kaynaklarda Müjde sözcüğü de Yeni Ahit anlamında kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Eski Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ilk kısmı

Eski Ahit veya Eski Antlaşma, Kutsal Kitap'ın İbranice kaleme alınmış olan ilk kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. Yahudilerin Tanah ve Müslümanların Tevrat ve Zebur olarak kabul ettikleri kitapları içinde barındırır. Kutsal Kitap'ın birinci yüzyılda Grekçe kaleme alınan yazılarına "Yeni Ahit" adı verildi. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Toplam 39 bölümden oluşur. Eski Ahit; Tevrat, Tarihsel Kitaplar, Şiirsel Kitaplar, Peygamberlik Kitapları olarak 4 temel bölüme ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Yeni Ahit</span> Kitâb-ı Mukaddesin ikinci kısmı

Yeni Ahit veya Yeni Antlaşma, Kitab-ı Mukaddes'in Eski Ahit'in ardından gelen ve Grekçe kaleme alınmış olan ikinci kısmına Hristiyanların verdiği isimdir. İnançlı Yahudilerce "Yeni Ahit" kabul edilmez. Hristiyanlarca kutsal kabul edilen 27 kitapçıktan oluşan bir kitap bütünüdür.

<span class="mw-page-title-main">Hristiyanlık</span> tek tanrılı İbrahimî bir din

Hristiyanlık, Nasıralı İsa'nın yaşamına, öğretilerine ve vaazlarına dayanan, tek Tanrılı İbrahimî bir dindir. Günümüzde Hristiyanlık, dünya nüfusunun yaklaşık %30,1'ini oluşturmaktadır ve 2,4 milyarı aşkın takipçisi ile dünyanın en kalabalık dinidir. Takipçilerine, "Mesihçi" anlamına gelen Hristiyan veya Nasıralı İsa'ya ithafen İsevi veya Nasrani denir. Kitâb-ı Mukaddes'e inanan takipçileri, Yahudi metni olan Tanah'ta kehanet edilen İsa'nın Mesih olarak gelişinin bir Yeni Ahit olduğuna inanırlar.

<span class="mw-page-title-main">Doğu Ortodoks Kilisesi</span> Bir Hristiyanlık mezhebi

Ortodoks Kiliseleri veya Bizans Ortodoks Kiliseleri, Bizans ayininin Reform öncesi kiliseleridir. Başlangıçtan itibaren hem katolik hem de havarilerin ardıllığında havariseldirler..

<span class="mw-page-title-main">Kitâb-ı Mukaddes</span> Yahudiliğin ve Hristiyanlığın kutsal metinlerini oluşturan kitapların kanonik bir koleksiyonu

Kitâb-ı Mukaddes, Mukaddes Kitap veya Kutsal Kitap, Eski Ahit ve Yeni Ahit'i kapsayan, Hristiyan inanışının temelini oluşturan ve Hristiyanlarca kutsal sayılan kitaptır.

<span class="mw-page-title-main">Ölü Deniz Yazmaları</span>

Ölü Deniz Yazmaları bir kısmı İbranice, bir kısmı da artık ölü bir dil olan Aramice ile kâğıt, deri veya bakır plakalar üzerine kaydedilmiş kırk bin adet elyazması parçasından oluşmaktadır. Bu parçaların bir araya getirilmesiyle tam beş yüz kitap yeniden oluşturulmuştur. Hristiyanlığın ve Museviliğin bilinen en eski yazılı kaynakları sayılırlar.

<span class="mw-page-title-main">Katolik Kilisesi</span> Hristiyanlığın bir mezhebi

Katolik Kilisesi, ruhanî başı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.

Araf, bazı din ve inançların ahiret kavramlarında yer alan, kötüler ve iyilerin sınıfına sokulamayan, inançlı günahkarların veya günah ve sevapları eşit olanların gideceği geçici arınma yeri, nihai ahiret mekanları arasında olduğuna inanılan yer, çoğunlukla dağ. Sözcük olarak, Arapça "kum tepesi" anlamındaki "urf"un çoğul halidir.

Kutsal metin, herhangi bir din veya mezhepte kutsal kabul edilen ve genellikle merkezî bir önemi haiz olan yazı.

Protestanlık, Hristiyanlığın en büyük üç ana mezhebinden biridir. 16. yüzyılda Martin Luther ve Jean Calvin'in öncülüğünde Katolik Kilisesi'ne ve Papa'nın otoritesine karşı girişilen Reform hareketinin sonucunda doğmuştur (1529).

Kanonik sözcüğü, Yunanca kanon kökünden türemiş bir sıfat. "genel olarak kabul edilen" veya "otoritelerce doğrulanmış" anlamlarında kullanılır. Teolojiden matematiğe kadar çok geniş bir kullanım alanı vardır.

<span class="mw-page-title-main">İkinci Vatikan Konsili</span>

İkinci Vatikan Konsili veya Vatikan II, Katolik Kilisesi’nin Ekümenik Konsillerindendir. 1962'de Papa XXIII. Ioannes tarafından açılan konsil, 1965'te Papa VI. Paulus tarafından sonlandırılmıştır. 2024 itibarıyla Katolik Kilisesi’nin en son konsilidir.

<span class="mw-page-title-main">Meryem'in göğe yükselişi</span> Katolik Kilisesinin 15 Ağustosta kutladığı bir bayram

Meryem'in Göğe Alınışı, Katolik Kilisesi'ndeki dört adet meryemî(marian) dogmadan birisidir. Meryem Ana'nın dünyevi hayatının sonundan bahseden bilinen ilk yazılı kaynak üçüncü yahut ikinci yüzyıl tarihli Liber Requiei Mariae isimli apokrif eserdir. Göğe Alınış inancına göre dünyadaki hayatının sonunda Meryem Ana, Tanrı tarafından göğe alınmıştır. Katolik doktrini göğe alınış sırasında Meryem'in bedenen sağ mı yahut ölü mü olduğu hususunda nihai bir hükümde bulunmaktan imtina etmekte olup iki görüşü de tutmak mümkündür. Göğe Alınış yortusu Katolik Kilisesi'nde 15 Ağustos'ta kutlanmaktadır. Dogma olmasa dahi benzer şekilde Ortodoks kiliselerinde, özellikle Süryani Ortodoks Kilisesi'nde yaygın olarak inanılan, Katolik Kilisesi'ndeki Göğe Alınış'a tekabül eden Meryem'in Uykuya Dalışı inancı mevcuttur. Uykuya Dalış inancına göre Meryem Ana dünyevi hayatının sonunda acı çekmeden, manevi huzur halinde vefat etmiş, üç gün akabinde göğe alınmıştır. Rus, Sırp, Gürcü ve Kıptî Ortodoks kiliseleri Meryem'in göğe kabulünü Jülyen Takviminde 15 Ağustos'a düşen Miladi 28 Ağustos tarihinde kutlarlar. İskenderiye Kıptî Kilisesi ise 29 Ağustos'u bayram olarak kutlar.

Makabeler'in Birinci Kitabı, milattan önce 2. yüzyılın sonlarına doğru Haşmonayim Hanedanı yönetimindeki bağımsız bir krallıkta Yahudi bir yazar tarafından İbranice yazılmıştır. İbranice orijinali kayıptır ve gerçeğe en yakın versiyonu Grekçeye çevrilmiş hâli Septuaginta'dadır.

<span class="mw-page-title-main">Oryantal Ortodoksluk</span> Doğu Hristiyanlık dalı

Oryantal Ortodoksluk Birinci İznik Konsili, Birinci Konstantinopolis Konsili ve Birinci Efes Konsili'nden oluşan ilk üç ekümenik konsili tanıyan Ortodoks Doğu Hristiyan inancı. Dünya çapında yaklaşık 84 milyon inananı vardır.

<span class="mw-page-title-main">Deuterokanonik</span>

Deuterokanonik Eski Ahit içerisinde yer alan ve gerek Katolik Kilisesi gerek Ortodoks Kilisesi gerekse Oryantal Ortodoks Kiliseleri'nce Kitab-ı Mukaddes'in bir parçası olarak kanonik görülse de, Yahudilik ve Protestan Kiliseleri bu metinleri apokrif saymaktadır. Deuterokanonik kitaplar dışında kalan asıl yahudi ve protestan kanonunu oluşturan kitaplar zaman zaman protokanonik olarak da tanımlanırlar. Deuterokanonik metinler, bazı Ortodoks Kiliseleri'nce Anaginoskomena olarak da adlandırılmaktadırlar.

Kateşizm, Hristiyanlıkta vaftiz olup dine girmeden önce alınan din eğitimine verilen isimdir. Modern tarih bağlamında değerlendirildiğinde bu kavram Hristiyanlığın temel kurallarını açıklayan bir kitaba da işaret etmektedir.

Katolik Kilisesi veya Roma Katolik Kilisesi, ruhanî başkanı Roma Başpiskoposu (Papa) olan, en fazla cemaate sahip Hristiyan mezhebi. Dünyada yaklaşık 1,2 milyar mensubu vardır. Katolikler yoğun olarak Güney Amerika'da ve Avrupa'nın güneyinde bulunurlar.

<span class="mw-page-title-main">Sofya (bilgelik)</span>

Sofya Helenistik felsefe ve dinde, Platonculukta, Gnostisizmde ve Hristiyan ilahiyatının merkezinde yer alan bir fikirdir. Başlangıçta "zekilik, beceri" anlamlarını taşıyan terimin daha sonraki anlamı, phronesis anlamına yakın, önemli ölçüde Platon'un kullandığı philosophía terimi ile şekillenmiştir..