Gılgamış Destanı, antik Mezopotamya'dan günümüze ulaşan en eski edebiyat eseri ve Piramit metinlerinden sonra en eski ikinci dini metin olarak kabul edilen destansı bir şiirdir. Gılgamış'ın yazınsal tarihi, Üçüncü Ur Hanedanlığı'ndan kalma Uruk Kralı Bilgamış hakkında yazılan beş Sümer şiiriyle başlar. Bu bağımsız hikâyeler, daha sonra Akadcada birleşik bir destan için kaynak olarak kullanılmıştır. "Eski Babilce" yorumu olarak bilinen bu birleşik destanın günümüze ulaşan ilk yorumu, MÖ 18. yüzyıla dayanır ve adını açılışından almıştır. Destanın sadece birkaç tableti günümüze ulaşmıştır. Sîn-lēqi-unninni tarafından derlenen daha sonraki Standart Babilce yorumu, MÖ 13. yüzyıldan 10. yüzyıla kadar uzanır ve Sha naqba īmuru açılışına dayanır. Bunun yaklaşık üçte ikisi daha uzundur ve on iki tabletlik yorum kurtarılmıştır. En iyi kopyalardan bazıları, MÖ 7. yüzyılda yaşamış olan Asur Kralı Asurbanipal'in kütüphane kalıntılarında keşfedilmiştir.
Apollon, mitolojide müziğin, sanatların, Güneş'in, ateşin ve şiirin tanrısı, kehanet yapan, bilici tanrıdır. Aynı zamanda kâhinlik yeteneğini diğer insanlara da transfer edebilir. Biseksüel yönüyle ağır basan Apollon'un mitolojideki eşi Kassandra olup Zeus ve Leto'nun oğlu, Artemis'in ikiz kardeşidir. Sarışın ve çok yakışıklıdır. Orijini Yunan olan Apollon, Roma mitolojisine Apollo ismiyle geçmiştir. Mitolojideki en önemli tanrılardan biri olan Apollon, Anadolu kökenlidir.
Enlil, daha sonra bilinen adıyla Elil veya Ellil, rüzgâr, hava, yeryüzü ve fırtınalarla ilgili Antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk olarak Sümer panteonunun baş tanrısı olarak kaydedilen Enlil, daha sonra Akadlar, Babilliler, Asurlular ve Hurriler tarafından da tapınılan bir tanrı hâline gelmiştir. Enlil'in ana tapınma yeri, bizzat Enlil tarafından inşa edildiğine inanılan ve gökyüzü ile yeryüzünün "bağlantı noktası" olarak kabul edilen Nippur kentindeki Ekur tapınağıdır. Enlil, bazen Nunamnir olarak da anılmaktadır. Bir Sümer ilahisine göre, diğer tanrılar ona bakmaya cesaret edemez. MÖ 24. yüzyılda Nippur'un yükselişiyle birlikte önem kazanan Enlil kültü, MÖ 1230'da Elamlıların Nippur'u yağmalamasıyla zayıflamış ve sonuç olarak Mezopotamya panteonunun baş tanrısı ve Babil'in ulusal tanrısı Marduk tarafından konumu ele geçirilmiştir.
Ninhursag veya Ki, Sümer mitolojisindeki ana-tanrıça, Yer tanrıçasıdır. Genellikle Enlil'in kız kardeşi olarak gösterilir.
Anunnaki, antik Sümer, Akad, Asur ve Babillerin mitolojik geleneklerinde ortaya çıkan bir tanrı grubudur. Kaç Anunnaki olduğu ve hangi rolü üstlendiklerine dair açıklamalar hem değişkenlik gösterir hem de çoğu zaman tutarsızdır. Akad öncesi dönemden kalma en eski Sümer yazılarına göre Anunnaki, panteondaki en güçlü tanrılardır; gök tanrısı An ile yer tanrıçası Ki'nin torunlarıdır, asıl işlevleriyse insanlığın yazgısını belirmektedir.
Paris, Antik Troia kralı Priamos ile Hekabe'nin oğludur ve diğer adı Aleksandrostur. Hekabe Paris'in doğumundan önce rüya görür; rüyasında bir alev topu doğurur ve bu alev topu bütün şehri sarar. Rüyayı iyiye yormayan kâhinin üzerine anne babası, Paris doğduktan sonra onu İda Dağı' na bırakırlar. Ancak dişi bir ayı bebeği emzirir. Sonra da bir çoban yanına alır ve büyütür. Zeus, Tanrılar arasında Peleus ile Thetis'in düğününde nifak tanrıçası Eris'in attığı "En güzeline" yazan altın elmanın yol açtığı anlaşmazlığın hakemliğini Paris'e bırakır. Bunun üzerine o sıralar basit bir çoban olan Paris'e giderler. Paris bu sıralarda Oinone isimli bir nemf ile beraber yaşamaktadır. Athena altın elmanın karşılığında çok büyük bir bilgeliği ve Troia'nın zaferini vadederken Hera tüm Asya ve Avrupa kıtasının hükümdarlığını önerir. Aphrodite ise Akha kral Menelaos'un karısı, dünyanın en güzel kadını Helen'i vadeder. Paris altın elmayı Aphrodite'ye verir. Aphrodite'nin yardımıyla davetli olarak katıldığı bir gece Helen'i kaçırır. Bunun üzerine Troya savaşı patlak verir. Akhalı Menalaos'un karısı Helen'e olan aşkı kendisinin ve ülkesinin sonunu hazırlar. Kendisine düşman olanların arasında Athena ve Hera da vardır. Bunun üzerine tanrılar da savaşa dâhil olurlar. Helen'e aşık olması ve onu kaçırması üzerine Troya ile Yunanistan Krallıkları arasında gerçekleşen Troya savaşı 10 yıl sürer, zaman zaman kazanan taraf değişse de çoğunlukla durum berabere gider. Sonunda 'cin fikirli' Odysseus tarafından planlanan, içine gizlenmiş askerlerin bulunduğu "Truva Atı" şehre alınır. Gece geç saatte askerler attan çıkarak kapıları açarlar ve Yunan ordusunun içeri girmesini sağlarlar. Bu sırada Paris Yunan savaşçı Akhillus'u (Aşil) topuğundan okla vurarak öldürür. Rivayete göre "Paris" savaş sırasında Troya'nın düşmesine sebep olacak kehanetlerden birinin yerine gelmesi sonucunda Herakles'in okunun omzunu sıyırması fakat üzerindeki Hera'nın kanı olarak bilinen zehrin vücuduna yayılması sebebiyle ölmüştür.
Anu, Sümer mitolojisinde ve daha sonra Asur ve Babil mitolojilerinde, gökyüzü tanrısı, cennetin tanrısı, takımyıldızların efendisi, tanrıların kralı olarak adlandırılır ve göksel katmanların en üstünde oturur. Suç işleyenleri yargılayacak güce sahip olduğuna ve kötülükleri yok etmek için asker olarak yıldızlar yarattığına inanılırdı. Anunnakunun babasıdır. Sanat eserlerinde bazen çakal olarak resmedilir. Çoğu zaman onun simgesi olarak kullanılan taç bir çift sığır ya da boğa boynuzu ile resmedilir.
Drew Gilpin Faust, Amerikalı tarihçi, Harvard Üniversitesinin ilk kadın rektörü.
Sümer mitolojisi, Sümerler'in yıkılışlarına kadarki dönemde din ve bilimle ilgili kültürünü içerir. Birçok tanrı ve tanrıçaları vardır ve onlar Sümer mitolojisini oluşturur. Bu tanrılar ve tanrıçalar Yaradılış Destanı, Tufan hikâyesi gibi edebî eserlerde açıkça belirtilmektedir.
Edwin B. "Ted" Erickson, Amerikalı siyasetçi ve iş adamıdır.
Ninurta (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒅁 DNIN.URTA. Anlamı bilinmiyor.) veya bilinen diğer adıyla Ninĝirsu (Sümerce: 𒀭𒊩𒌆𒄈𒋢 DNIN.ĜIR2.SU Anlamı: "Girsu'nun Lordu"), erken Sümerlerde ilk ibadet edilen tarım, şifa, avcılık, hukuk, yazı ve savaşla ilgili antik Mezopotamya tanrısıdır. İlk kayıtlara göre, tarım ve insanları hastalıklar ile demonların güçlerinden koruyan şifa tanrısıdır. Daha sonraki zamanlarda ise Mezopotamya daha askerî bir hâle geldikçe, daha önceki tarımsal niteliklerinin çoğunu elinde tutmakla birlikte savaşçı bir tanrı olmuştur. Baş Tanrı Enlil'in oğlu olarak kabul edilmiştir. Sümerlerdeki ana tapınma merkezi, Nippur'daki Eşumeşa tapınağıydı. Ninĝirsu, Lagaş'ta kendisine ait tapınağı yeniden inşa eden Lagaş Kralı Gudea tarafından onurlandırılmıştır.
Ekur, "dağ evi" anlamına gelen bir Sümer terimidir. Tanrılar bahçesindeki tanrılar meclisidir ve Yunan mitolojisindeki Olimpos Dağı'na paralel olarak antik Sümer'in en saygın ve kutsal binasıydı.
Sextus Julius Africanus 2.-3. yüzyıllar arası yaşamış Romalı gezgin ve tarihçidir. Eusebios'a esin kaynağı olmuş kişiler arasında sayılmaktadır.
Eugene Lindsay Opie, tüberkülozun nedenleri, bulaşması ve teşhisi ve hastalığa karşı aşılama üzerine araştırmalar yapan Amerikalı doktor ve patologdur. ABD'de çeşitli tıp okullarında patoloji profesörü olarak ve Washington Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde Dekan olarak görev yaptı.
Priscilla T. Neuman Cohn Ferrater Mora, Amerikalı filozof ve hayvan hakları aktivistiydi. Pennsylvania Eyalet Üniversitesi'nde Emerita Felsefe Profesörü, Oxford Hayvan Etiği Merkezi'nin müdür yardımcısı ve Hayvan Etiği Dergisi'nin eş-editörüydü.
Lily Ross Taylor 1917'de Amerikan Akademisi'nin ilk kadın üyesi olan Amerikalı bir akademisyen ve yazardır.
Mary Bidwell Breed, Amerikalı kimyagerdir. 1901 yılında Indiana Üniversitesi'ndeki ilk kadın kimyager oldu ve kimya alanında aromatik asitler üzerine çalıştı.
Enlil ile Ninlil, Enlil ile Ninlil miti veya Enlil ile Ninlil: Nanna'nın doğuşu, MÖ 3. binyılın ortalarından sonlarına kadar kil tabletlere yazılmış bir Sümer yaratılış mitidir.
Anna Johnson Pell Wheeler, Amerikalı bir matematikçiydi. En çok, daha sonra fonksiyonel analizin bir parçası haline gelen sonsuz boyutlarda lineer cebir üzerine erken dönem çalışmalarıyla tanınır.
Bird Margaret Turner Amerikalı kadın matematikçi ve üniversite öğretim üyesiydi.