İçeriğe atla

Aparisyon

Aparisyon (apparition belirme anlamı taşıyan Fransızca kökenli bir kelimedir), spiritüalizmde ruhların ortamı, nesneleri ve bunun gibi şeyleri değiştirerek kendilerini belli etmesidir. Bununla birlikte, medyumların vücuda sahip olmayan varlıklarla iletişim kurmadanda bu tarz olayları gerçekleştirebildikleri ileri sürülür.

Bu tarz olaylara, materyalizasyonda, medyumun, ektoplazmasını biçimlendirmesi tarzında rastlanır. Bu fenomende ektoplazma buhar veya duman gibi zorluklada olsa görülebilir bu durumda olup, tam olarak yoğun olmadığından "esîrî aparisyon" adını alır. Tam olarak yoğunlaşmış ektoplazmik varlıklara ise fantom(phantom) adı verilir.

Spiritüalistler "keramet ehli" adı verilen bazı mistik oluşumların çevrelerinde oluşmuş “tecelli” adı verilen durumlar aparisyon olarak kabul edilmektedir.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

İsim, özel-genel (cins), canlı-cansız, somut-soyut tüm varlık, kavram ve olayları karşılayan sözcüklerdir. Sıfat, zarf, zamir gibi kelime grupları isim soylu kelimeler olarak kabul edilir. Türkçede isimler genel olarak kabul edilen dört farklı şekilde sınıflandırılır:

<span class="mw-page-title-main">Polisiye</span> Suç ve suçlularla ilgili kurgu

Polisiye, suç ve suçlularla ilgili edebiyata verilen genel addır. Başlangıç olarak kimilerince Gaston Leroux tarafından yazılan Sarı Odanın Esrarı adlı kitap, kimilerince de Edgar Allan Poe tarafından yazılan Morg Sokağı Cinayeti kabul edilir. İlk polisiye roman olarak ise "Charles Felix" takma adıyla 1862-63 yıllarında yayımlanmış olan The Notting Hill Mystery kabul edilir. Halk arasındaki popüler kimliğini, Sir Arthur Conan Doyle tarafından yazılarak, gazetelerde tefrika halinde yayımlanan Sherlock Holmes ile kazanmıştır. Endüstriyel devrim ve modernizmin en etkili şekilde yaşandığı İngiltere, bu doğuma kaynaklık etmiş sayılsa da, Avrupası kıtasından ve Amerika'dan türe yeni açılımlar kazandırılmış ve yepyeni alt türler eklenmiştir.

Medyum, ruhlar alemi ile iletişime geçebildiğini ve ölülerle canlılar arasında iletişim kurabildiğini iddia eden kişi. Türkçeye Fransızcadan geçen sözcüğün kökeni Latince medium (aracı) sözcüğüne dayanır.

Perispri, klasik ruhçuluk anlayışına göre, ruh ve beden bağlantısını sağlayan yarı maddî, akışkan bir bağdır; ruhun normal koşullarda göremediğimiz esîrî bedenidir. Madde-dışı bir varlık olan ruh madde evreninde icraatte bulunabilmek için doğal olarak bir araca gereksinim duyar ki, bu araca perispri adı verilir. Bu, ruhun bir bakıma mantosu, örtüsü ve dışa ait, maddi uygulama aracıdır. Fiziksel beden, perispri kalıbı üzerine kuruludur; insan bedeninin ruhtan beslenmesini sağlayan ve insan bedenini ayakta tutan perispridir. Ölümden sonra yok olmaz, ruha bağlı kalmaya devam eder. Perispriyi teozoflar astral, mantal, kozal bedenler şeklinde kısımlara ayırırlar.

Obsedör, obsesyon olayında obsede denilen kişiyi etki altına almış olan bedensiz varlığa klasik spiritüalizmde verilen addır. Fakat günümüzde obsedörlere özgü yöntemlerle çevresine saf, iyiniyetli insanları toplayan kimseler için de kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Vizyon</span>

Vizyon ya da görünüm, birtakım olayları görme organının yardımı olmadan (zihinsel) görme ya da algılama fenomenine ve bu fenomendeki imajlar bütününe verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Üretim biçimi</span> Ekonomik Teori

Üretim biçimi ya da başka bir deyişle Üretim tarzı, Marksist teoride genel olarak belirli bir tarihsel dönemdeki üretimin niteliğini ya da üretimin karakteristik formunu ifade etmek anlamında kullanılır. Esas itibarıyla üretim sürecinin nihai sonucuyla üretim araçları arasındaki ilişkiyi belirtir. Bu kategori, Marks'ın şekillendirdiği tarih anlayışının temel kavramlarındandır. Kavramın içerimleri farklı şekillerde ele alınıp farklı vurgularla değerlendirilmekle birlikte, genel anlamda, tarihsel gelişmenin Marks'ın formüle ettiği anlamda Materyalist bir şekilde açıklanmasında bu kavram temel bir rol oynar. Ekonomi-politiğe ait bir kavram olmakla birlikte, Marks'ın kuramında bu terim çok daha genel bir kuramsal yapının ögesi durumundadır. Üretim ilişkileri ve üretici güçler kavramları, belirli bir tarihsel andaki ilişkileriyle üretim biçiminin niteliğini belirlerler.

<span class="mw-page-title-main">Ektoplazma</span>

Ektoplazma (ectoplasm), trans haline girmiş medyumların vücutlarından, özellikle ağız, burun, kulak gibi organlarından çıktığı, havada yayıldığı, bazen gözle görülebildiği ve elle dokunulabildiği ileri sürülen şekilsiz (amorf) süptil maddelere verilen addır. Terim 1913'te Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü'nü almış Fransız Fizyolog Charles Richet tarafından eski Yunancadaki “dışında” anlamına gelen “ektos” ve “yaratılmış, benzeyen” anlamına gelen “plasma” sözcüklerinden türetilmiştir.

Ksenoglosi (xenoglossy) kişinin bilmediği bir yabancı dilde aniden konuşabilme, yazabilme, okuyup anlayabilme yeteneğinin belirmesi paranormal fenomenine Metapsişik'te verilen addır.

<span class="mw-page-title-main">Ruhsal irtibat</span>

Ruhsal irtibat, spiritüalist terminolojide “zihinsel medyumluk” yoluyla bedensiz ruhlarla kurulan ilişkiye verilen addır.

Taklit ruhsal irtibat seanslarında, tekâmül düzeyi geri bir bedensiz varlığın medyumu ve ‘hazirun’dakileri aldatmak üzere bir başkasının kılığına girerek rol yapmasına ruhçulukta verilen addır. Taklit girişiminde bulunan bedensiz varlıklar, kendilerini, kimi zaman dünyada yaşamış saygın ve ünlü insanların isimleriyle, kimi zaman bir peygamber, bir yol gösterici, bir lider ismini kullanarak yüce bir varlıkmış gibi sunarlar; kendisini Tanrı olarak sunanlara da rastlanır. Genellikle, ruhçulukta teşevvüş denilen kargaşa dönemini atlatamamış bedensiz varlıklar olan taklitçi varlıklar, obsedör karakteri gösterirler. Gerektiğinde, medyumun hafızasını ve psişik yeteneklerini kullanarak edindikleri bilgileri, kendilerinin söz konusu kişi olduğunu kanıtlamada kullanırlar. Taklit olaylarında operatör veya hazirun tuzağa düşüp kandırıldıkları takdirde obsesyon denilen tehlikeli olayla karşılaşılır.

İkinci kişilik, medyumlarda transa girdikleri zaman belirebilen, kendi kişiliklerinden farklı kişiliklere parapsikologlar ve kimi spiritüalistler tarafından verilen addır. İkinci kişilik, bedensiz varlığa ait olduğundan, medyum transtan çıkınca kaybolur. Fakat medyumda yeni bir kişiliğin gözlemlenmesi medyumun bedenini terk etmiş olması anlamına veya bedensiz varlığın medyumun bedenine enkarne olmuş bulunması anlamına gelmez. Kişilik değişimi her ruhsal irtibatta görülmez; medyumun kişiliğinin kaybolmadığı trans halleri de vardır.

Postkognisyon, kişinin geçmişte kendisinin bulunmadığı bir olayı paranormal olarak algılaması fenomenine metapsişikçiler ve parapsikologlar tarafından verilen addır.

Materyalizasyon, sözcük anlamıyla maddeleşme anlamına gelmekte olup, spiritüalizm'de bedenli veya bedensiz bir varlığın bedenli bir varlığa ait beden maddelerinin bir kısmını demateryalize etmesinden sonra, istediği bir biçime sokarak başka bir yerde ortaya çıkarması olarak tanımlanır. Demateryalizasyon fenomeninin karşıtı olarak kabul edilir.

Demateryalizasyon, sözcük anlamıyla maddelikten çıkma, madde niteliklerinin yitirilmesi anlamına gelmekte olup, Spiritüalizm’de “ruhun etkisiyle fiziksel bir oluşumun beş duyu ile algılanamaz duruma dönüşmesi” olarak tanımlanır.

Transfigürasyon metapsişik terminolojide kullanılan bir terim olup, ruhsal irtibat sırasında medyumun yüz hatlarının ve tavırlarının değişmesine verilen addır.

Perili ev, içinde doğaüstü ve genellikle kötü niyetli hayalet, cin gibi varlıkların yaşadığına inanılan yer.

Kavram, nesnelerin ya da olayların ortak özelliklerini kapsayan ve bir ortak ad altında toplayan genel tasarımdır. Kavramlar, soyuttur ve gerçek dünyada yoktur. Benzer olan fikirleri, insanları, olayları vs gruplandırmak için kullanılan bir sınıflamadır. Kavram yanılgıları ise daha çok kişisel deneyimler sonucu oluşmuş, bilimsel gerçeklere ve düşüncelere aykırı, anlamlı öğrenmeyi engelleyici bilgilerdir.

<span class="mw-page-title-main">YDG-H</span> Terör örgütü

YDG-H, tam adı ile Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi, PKK sempatizanlarının kurduğu gençlik yapılanması.

<span class="mw-page-title-main">Yalancı ayak</span>

Yalancı ayak veya psödopod ; akyuvar ve amip gibi bir hücreli canlılar ile fagositoz yapabilen hücrelerde hareketi veya beslenmeyi sağlayan hücre çıkıntılarına verilen addır. Yalancı ayaklar mikrotübüllerin ve filamentlerin desteği ile oluşur. Yalancı ayaklar kimi hücrelerde beslenme ve hareket işlevi dışında avcılık faaliyetinde de görev alır. Örneğin, bağışıklık hücreleri vücuda girmiş zararlı bakteri ve virüsleri bu özellik aracılığı ile yakalamaktadır. Yalancı ayak, hücre zarının dış yüzeyinde bulunan çeşitli almaçların dış maddeler ile etkileşmesi sonucunda hücreyi uyarması ile oluşur.