İçeriğe atla

Antipiretik

Antipiretikler (ateş düşürücüler), ateşli durumlarda vücut sıcaklığını düşüren ilaçlardır. Ancak, ateşi olmayan bir kimse tarafından alındıkları takdirde vücut sıcaklığına herhangi bir etkide bulunmazlar. Antipiretiklerin çoğu farklı amaçlar için de kullanılabilir. Örneğin, en yaygın kullanılan antipiretiklerden biri olan Aspirin, ağrı dindirici olarak da kullanılır. Antipiretik ilaçlar vücuttaki ısı kaybını artırarak vücut ısısını düşürür. Bu sınıftan bazı ilaçların antiromatizmal etkileri de vardır.

Vücut ısısı orta beynin ön kısmında bulunan termoregulator merkez tarafından düzenlenir. Bu merkez bir termostat görevi yaparak vücuttaki ısı üretimi ile ısı kaybı arasında denge sağlar. Antipiretikler hipotalamusun, interlökinin yol açtığı ısıdaki yükselişe duyarsız kalmasını sağlar; böylece vücut ısıyı düşürmek için çalışmaya başlar ve sonuçta kişinin ateşi düşer. Bazı antipiretikler ise ateşi yükselten nedeni de etkiler. Ateş aslında bağışıklık sisteminin enfeksiyona karşı verdiği bir yanıt olduğu için antipiretiklerin kullanımı üzerine tartışmalar mevcuttur.

  • Anilin türevleri (Fenasetin): Anilin antipiretik tesir göstermekle beraber şiddetli toksiktir. Organizmada hemoglobini dönüşümsüz olarak okside ederek zehirlenmeye sebep olur. Anilinin antipiretik tesirlerinden faydalanmak için toksik tesirleri daha az olan türevleri yapılmıştır.
  • Pirazol türevleri (Antipirin)

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Farmakoloji</span> İlaçlarla ilgili biyoloji dalı

Farmakoloji ya da eczabilim günümüzdeki anlamıyla canlı organizmadaki ilaç etkilerini ve canlı organizmaya alınan ilaçların yapısını inceleyen bir bilim dalıdır. Yeni sentezlenmiş veya bitkilerden ayrıştırılmış maddelerin etkilerini biyolojik yapısını laboratuvar çalışmaları ile deney hayvanlarında, klinik araştırmalar ile insanlarda inceleyerek ilaç geliştirme çalışmalarına katkı veren bir tıp ve eczacılık bilimidir. Diğer bir deyişle, ilaçların yapımından, kullanıma sunulmasına, ilaçlar ile biyolojik dizgeler arasındaki etkileşimleri inceleyen bilim dalıdır. Farmakoloji, deneyleri ve canlılar üzerindeki araştırmalardan klinik uygulamaya değin uzanan bu karmaşık ve yoğun süreci birçok alt dalı ve yardımcı bilim dalları ile yakından bağlantılı yürütür.

<span class="mw-page-title-main">Su</span> H2O formülüne sahip kimyasal bileşik, yaşam kaynağı

Su, Dünya üzerinde bol miktarda bulunan ve tüm canlıların yaşaması için vazgeçilmez olan, kokusuz ve tatsız bir kimyasal bileşiktir. Sıklıkla renksiz olarak tanımlanmasına rağmen kızıl dalga boylarında ışığı hafifçe emmesi nedeniyle mavi bir renge sahiptir.

Hipertermi, dış etkenler nedeniyle insan vücut sıcaklığının yükselmesi anlamına gelir. Hipertermi hafif veya şiddetli şekillerde kendini gösterebilir. Genellikle çevresel faktörler sonucu oluşur; direkt olarak güneş ışınlarına maruz kalma, sıcak çarpması ve ortam sıcaklığının yüksek seviyelere ulaşması gibi. Ateş ile karıştırılmamalıdır.

Kişilerdeki genetik farklılıklarından dolayı alınan ilacın farmakokinetiği ve farmakodinamiği değişmektedir. Farmakokinetik değiştiğinde ilacın vücuttaki seyri yani yazgısı değişir. Özellikle ilacın eliminasyon ve/veya metabolizmasında rol oynayan enzimlerdeki bu genetik farklılık önemlidir. Yani bu enzimler fazla olduğunda ilaç çok çabuk metabolize olacak ve eğer ilacımız ön-madde (prodrug) değilse etki süresi veya etkisi azalacaktır. Bu şekilde aynı ilacı alan kişiler arasında farklılıklar ortaya çıkacaktır. Veya tersini düşünelim; enzim miktarı az olursa bu sefer de ilaç toksik düzeyde kalacak ve vücutta geç elimine edileceğinden istenilemeyen etkiler çıkaracaktır. Yani ilacı biri aldığında iyileştiği halde başkasında toksik etki yapacaktır. Eğer ön-ilaçsa yani vücutta etkin hale dönüşüyorsa. Bu defa da vücutta yeterince etkin madde oluşmayacaktır. Farmakodinami açısında ise vücutta ilaç düzeyinde bir problem yoktur ancak etkide vardır. Çünkü etkiyi oluşturacağı reseptör veya enzim az ise etki istenildiği kadar olmayacaktır. Bu şekilde ilaca dirençten bahsedilecektir.

<span class="mw-page-title-main">Kitle imha silahı</span> Çok sayıda insan ölümüne ve büyük hasarlara neden olan silah türü

Kitle imha silahı ya da ABC silahı, insanlar başta olmak üzere canlılar üzerinde büyük miktarda yıkıma sebep olabilecek anti-personel silahlarının genel adıdır. Çoğunlukla kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer silahlar(KBRN silahları) bu adla anılırlar. Bu ibare ilk olarak 1937'de İspanya'nın Guernica kentinin Naziler tarafından uğratıldığı hava saldırısı için kullanılmış ve de 2003'te Amerika Birleşik Devletleri tarafından Irak'ın işgali için sebep olarak gösterilmiştir; fakat daha sonra bu iddianın Irak'ta hiçbir KİS bulunmamasıyla doğru olmadığı kanıtlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Alkolizm</span> alkolik olma durumu

Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.

<span class="mw-page-title-main">Balistik</span>

Balistik veya atış bilimi, mermi ve füzelerin hareketlerini inceleyen bir bilim dalıdır. Uygulamalı mekaniğin bir kolu olarak düşünülebilir. Balistik üç bölüme ayrılır:

  1. Mermi veya füzenin, silahta veya tesir sahasındaki hareketini inceleyen iç balistik,
  2. Uçuş sırasındaki hareketini araştıran dış balistik,
  3. Hedefteki etkileri inceleyen terminal balistik.

Kalorimetre, kalorimetri biliminde kullanılan cihaza veya bir kimyasal reaksiyonda ya da fiziksel değişim'de açığa çıkan ısıyı ve ısı sığasını ölçme işlemine verilen isimdir. Diferansiyel taramalı kalorimetre (DSC), izotermal titrasyon kalorimetresi (ITC) ve hızlandırılmış oran kalorimetresi en bilinen çeşitleridir.

<span class="mw-page-title-main">Kodein</span> uyuşturucu madde

Kodein (metilmorfin), afyondan elde edilen ve analjezik, antitussif ve antidiyareik özellikleri olan bir opioiddir. Kodein sülfat ve kodein fosfat olarak pazarlanmaktadır. Avrupa'da ise daha çok klorhidratı olarak pazarlanır. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

Toksinler ya da ağılar, mikroorganizmaların salgıladıkları birtakım zehirli maddelerdir. Toksinler iki grupta toplanırlar:

<span class="mw-page-title-main">Isı sığası</span> bir maddenin sıcaklığını 1 °C değiştirmek için gerekli olan ısı miktarıdır

Isı sığası veya ısı kapasitesi, bir maddenin sıcaklığını 1 °C değiştirmek için gerekli olan ısı miktarıdır. Başka bir ifade ile bir cismin ısısının sıcaklığına göre türevidir. Cismin kütlesi ile öz ısısının çarpımına eşittir (m.c).

<span class="mw-page-title-main">Anilin</span> Kimyasal bileşik

Anilin, petrolden damıtılarak elde edilen, sıkça ahşap renklendirmesi için kullanılan bir tür boya. Türevleri ilaç yapımında da kullanılan organik bileşik.

Hipnotik, merkezî sinir sisteminin çalışmasının yavaşlatıcı madde. Farmakolojik olarak uygun dozda kullanıldığı zaman uyku sağlayan ilaçlardır. Hipnotik etki sedatif etkiden daha güçlüdür. Birçok hipnotik ilaç yüksek dozda anestezik etki gösterir. Aynı şekilde bazı anestezikler de düşük konsantrasyonlarda hipnotik etki gösterir.

Methadon, tıpta doktor kontrolünde, kronik ağrıların yönetiminde ağrı kesici olarak ve narkotik bağımlılığı tedavisinde kullanılan bir sentetik opioiddir. 1937'de Almanya'da geliştirilmiştir. Methadonun fizyolojik tesiri her bakımdan morfine benzer. En önemli farkı analjezik tesirinin morfinden fazla, toksik tesirinin, bağımlılık yapma etkisinin ve solunum sistemi üzerine etkisinin morfinden az olmasıdır.Buna rağmen metadonda diğer opiyatlara benzer şekilde istismar potansiyeli taşır. Bu nedenle methadon morfinmanların tedavisinde morfin yerine başlangıçta ilaç olarak verilir. Molekül DSÖ'nün Temel İlaçlar Listesi'nde yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Fenasetin</span>

Fenasetin, olan çabuk tesir eden antipiretiktir. Analjezik etki de gösterir. Sentezi 1887'de Duisberg tarafından yapılmıştır. Fenasetin 135 °C'de eriyen billurlar teşkil eder. Sulu asitlerle kolayca sabunlaşır. Fenasetindeki metil (-CH3) grubunun substitue edilmesi ile de antipiretikler elde edilir. Tedavi dozu 0,5 g'dır. Vücuttan kolayca elimine olur. Antipiretik etkisi yanında ağrı giderici etkisi de vardır. Migren ve romatizma ağrılarına karşı da kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Metamizol</span>

Metamizol, sık kullanılan ve reçetesiz satılabilen, ağrı kesici ve ateş düşürücü bir ilaçtır.

<span class="mw-page-title-main">Ateş (tıp)</span> vücut sıcaklığının yükselmesi ile karakterize olan yaygın tıbbi belirti

Ateş veya pireksi insanlarda, organizmanın enfeksiyona karşı savunma mekanizmasının bir belirtisidir ve vücut sıcaklığının hipotalamustaki sıcaklık set noktasının artması nedeniyle normal aralığı aşmasıyla ortaya çıkar. Normal sıcaklık için üzerinde mutabık kalınmış tek bir üst sınır yoktur: Kaynaklar insanlarda 37,2 ve 38,3 °C aralığında değerler kullanmaktadır. Set noktasındaki artış, artan kas kasılmalarını tetikler ve soğuk veya üşüme hissine neden olur. Bu durum, daha fazla ısı üretimine ve ısıyı koruma çabalarına yol açar. Set noktası sıcaklığı normale döndüğünde, kişi sıcak hisseder, kızarır ve terleme başlayabilir. Nadir olarak, ateş ateşli nöbeti tetikleyebilir, bu durum özellikle küçük çocuklarda daha yaygındır. Ateşler genellikle 41 ila 42 °C aralığını geçmez.

Hepatotoksisite ; karaciğerde kimyasal madde kaynaklı oluşmuş hasara verilen addır. Karaciğer hasarı olarak da adlandırılabilir.

<span class="mw-page-title-main">Algor mortis</span>

Algor mortis ya da ölüm soğukluğu, ölümden sonra vücut sıcaklığının değişmesidir. Vücut sıcaklığı genelde kademeli olarak ortam sıcaklığına kadar düşer, ancak dış etkenler bu duruma etki edebilir. Ortam sıcaklığı vücut sıcaklığının üzerinde ise, vücut sıcaklığı ortama göre değişir ve sıcaklık artar.

<span class="mw-page-title-main">Piroterapi</span>

Piroterapi, ısı tedavisi anlamına gelir ve tıbbi olarak, vücuda dışarıdan uygulanan sıcaklığın terapötik amaçlarla kullanıldığı bir yöntemdir. Bu terapi türü, kas-iskelet sistemi bozuklukları, yaralanmalar, kronik ağrılar, iltihaplanmalar ve stres gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde kullanılır. Piroterapi, doğal tedavi yöntemlerinden biri olarak kabul edilir ve antik dönemlerden bu yana birçok kültürde farklı şekillerde uygulanmıştır. Günümüzde, özellikle fizyoterapi ve rehabilitasyon alanlarında yaygın olarak kullanılmaktadır.