İçeriğe atla

Antimon sülfür

Antimon sülfür iki antimon bileşiğinden herhangi birini ifade edebilir:

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Element simgesi</span>

Element simgesi, her elemente ait bir ya da iki harften oluşan simgelerin, uluslararası geçerliliği vardır.

<span class="mw-page-title-main">Kalay</span> atom numarası 50, simgesi Sn olan element

Kalay, periyodik cetvelde atom numarası 50 olan elementtir. Simgesi Sn olup Latince stannum dan gelir. Gümüşümsü gri renktedir. Havada kolaylıkla okside olmaz, korozyona karşı dirençlidir. Bu özelliğinden ötürü diğer metallerin kaplanmasında kullanılır. Tarihçesi MÖ 3000 yıllarına dayanır. Antik Mısır'da ve Mezopotamya'da bronz alaşımında kalay kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Honduras</span> Orta Amerikada bir ülke

Honduras, Orta Amerika'da bir demokratik cumhuriyettir. Britanya Hondurası'ndan farklı olarak İspanyol Hondurası olarak da bilinir. Batısında Guatemala, güneybatısında El Salvador, güneydoğusunda Nikaragua bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Metal</span> Birçok kimyasal elementin ait olduğu grup

Metal, yüksek elektrik ve ısı iletkenliği, kendine özgü parlaklığı olan, şekillendirmeye yatkın, katyon oluşturma eğilimi yüksek, oksijenle birleşerek çoğunlukla bazik oksitler veren elementler.

<span class="mw-page-title-main">Gümüş</span> sembolü Ag ve atom numarası 47 olan kimyasal element

Gümüş, elementlerin periyodik tablosunda simgesi Ag olan, beyaz, parlak, değerli bir metalik element. Atom numarası 47, atom ağırlığı 107,87 gramdır. Erime noktası 961,9 °C, kaynama noktası 1950 °C ve özgül ağırlığı da 10,5 g/cm³'tür. Çoğu bileşiklerinde +1 değerliklidir. Günümüzde Dünya'da 55 yıllık gümüş rezervi kaldığı tahmin ediliyor. Yeni gümüş rezervleri keşfedilmezse 2078 yılında Dünya'daki gümüş rezervlerinin tükenebileceği tahmin ediliyor. En çok gümüş üretimi yapan ülkeler Meksika, Çin, Peru Şili ve Avustralya'dır.

Zayıf metal veya post geçiş metali, periyodik tablonun p blokunda yer alan metalik elementlerdir. Metaloidlerle geçiş metalleri arasında bulunurlar. Geçiş metallerinden daha fazla, alkali metaller ve toprak alkali metallerinden daha az elektro-pozitiftirler. Ergime ve kaynama sıcaklıkları genellikle geçiş metallerinkilerden daha düşük olup daha yumuşaktırlar.

<span class="mw-page-title-main">Polietilen tereftalat</span>

Polietilen tereftalat [bazen poli(etilen tereftalat) olarak da yazılır.] Eskiden PETP veya PET-P olarak veya genellikle en yaygın PET veya PETE olarak kısaltılan polyester ailesi reçinelerinden bir termoplastik polimer reçinedir. Genelde giysiler için elyaflarda, sıvılar ve gıdalar için kaplarda, üretim için termoformda ve mühendislik reçineleri için cam elyafla birlikte kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Antimon</span> sembolü Sb ve atom numarası 51 olan kimyasal element

Antimon, sembolü Sb (Latince: stibiumʼdan) ve atom numarası 51 olan kimyasal elementtir. Parlak gri bir metaloid, doğada esas olarak bir kükürt minerali olan stibnit (Sb2S3) olarak bulunur. Antimon bileşikleri eski zamanlardan beri bilinmektedir ve genellikle ilaç ve kozmetik olarak kullanılmak üzere toz haline getirilmiştir. Metalik antimon da biliniyordu, ancak keşfinde yanlış olarak kurşun olarak tanımlandı. Batıda metalin bilinen en eski açıklaması 1540 yılında Vannoccio Biringuccio tarafından yazılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Donma</span> maddenin sıvı halden katı hale geçme olayı

Donma, bir maddenin sıvı halden katı hale geçmesine denir. Donmanın meydana geldiği sıcaklığa da donma sıcaklığı denir. Donma, erimenin tersi olarak da ifade edilebilir. Örneğin, su 0 derece Celsius'ta donar. Çoğunlukla maddelerin donma ve erime noktaları aynı olmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Karayip Denizi</span> Atlas Okyanusunun alt havzası

Karayip Denizi, Antil Denizi olarak da bilinir, Atlas Okyanusu'nun alt havzası. Batı Yarıküre'de, Ekvator çizgisinin kuzeyinde yer alır. Güney Amerika'nın kuzey, Orta Amerika'nın doğu kıyıları ile Meksika kıyılarının bir bölümü boyunca uzanır. Karayip Denizi, kapladığı yaklaşık 2,640,000 km²'lik alan ile dünyanın en geniş tuzlu su denizlerinden biridir.

Yarı metaller, metallerle tepkime verirken ametal, ametallerle tepkime verirken de metal gibi davranır. Genellikle kristal yapıda bulunurlar. Ayrıca yarı iletken özellikleri vardır. Diyot ve transistör gibi modern elektroniğin temel parçalarının ham maddeleridirler. Bor, Silisyum, Germanyum, Arsenik, Antimon, Tellür ve Polonyum, yarı metallere örnektir. Bu elementlerin fiziksel özellikleri metallere, kimyasal özellikleri ametallere benzer.

<span class="mw-page-title-main">Azot grubu</span>

Azot Grubu, periyodik tablodaki gruplardan biridir. Bu grubun genel özellikleri aşağıdaki şekilde tanımlanır;

<span class="mw-page-title-main">Tartarik asit</span>

Tartarik asit ; bitkilerde yaygın olarak bulunan, kristal yapılı, renksiz organik asit. Başta gıda sanayi olmak üzere çeşitli sanayi dallarında kullanılan bu asit, şarabın mayalanması esnasında potasyumun yan ürünü olarak elde edilir. Tartarik asidi bu karışımdan ilk olarak Carl Wilhem Scheele ayırmıştır. Şarap üretiminede ortaya çıkan atıklar potasyum hidroksitle nötralleştirilir. Çöken kalsiyum tartarın sülfürik asitle işlenmesiyle de tartarik asit oluşur.

<span class="mw-page-title-main">Herbert Kroemer</span>

Herbert Kroemer, Nobel ödüllü Alman kökenli Amerikalı fizikçidir.

Ebu Mansur Muvaffak Haravi 10. yüzyılda yaşamış İranlı bir hekimdir. Samanîler döneminde Herat'ta yaşamış; ülkesinin yanı sıra Hindistan'ı da dolaşarak tıp konusunda ayrıntılı bilgi edinmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Kala-azar</span>

Kala-azar hastalığı sıcak ülkelerde görülen, sıtmaya benzer bir hastalıktır. “Dumdum humması” da denir. Kala-azar mikrobu karaciğer, dalak ve kemik iliğinin makrofajlarını enfekte edip orada çoğalabilen hücre içi parazitik bir enfeksiyondur. Hastalık oldukça yüksek bir ateşle başlar ve yükselip alçalarak haftalarca sürer. Bu sırada hastanın dalağı, karaciğeri büyür, hasta günden güne zayıflar, kansızlığa düşer, derisi kararır. Hastalık bir yıl kadar sürer, bu arada hasta bir deri bir kemik kalır verem gibi bir hastalığın da karışması üzerine ölüme sürüklenebilir.

<span class="mw-page-title-main">Simyasal simge</span>

Simyasal simgeler, aslında simyanın bir parçası olarak tasarlandı ve 18. yüzyıla kadar bazı elementleri ve bazı bileşikleri göstermek için kullanıldı.

Kokuşma, ölmüş hayvan bedeninin ayrışmasının yedi aşamasından biridir. Geniş anlamda, dokular arasındaki uyumsuzlukla ve çoğu organın sıvılaşmasıyla sonuçlanan bir süreç içinde, protein yapılarının bozulmasıdır. Organik maddelerin bakterilerle veya mantarlarla ayrışmasından kaynaklanır ve zararlı kokuların oluşumuyla sonuçlanır.

<span class="mw-page-title-main">Altın(V) florür</span>

Altın pentaflorür Au2F10 formüllü inorganik bileşiktir. Bu florür bileşiği Altın elementinin bilinen en yüksek oksidasyon özelliğini taşır. Bu bileşik katı hidrojende çözünür.

<span class="mw-page-title-main">Antimon trisülfür</span>

Antimon trisülfür (Sb2S3) doğada kristal stibnit minerali ve amorf yapılı kırmızı metastibnit minerali olarak bulunur. emniyet kibritlerinde, askeri mühimmatlarda, patlayıcı maddelerde ve havai fişeklerde kullanılmak için üretilmektedir. Ayrıca yakut renkli cam üretiminde ve plastiklerde alev geciktirici olarak kullanılır. Tarihsel olarak stibnit formu, 16. yüzyılda üretilen resimlerde gri bir pigment olarak kullanılmıştır. 1.8-2.5 eV direkt bant aralığına sahip bir yarı iletkendir. Uygun katkılama ile, p ve n tipi malzemeler üretilebilir.