İçeriğe atla

Antik Roma'da kadın

Eğitimli ve gezip görmüş bir kadın olan Vibia Sabina (y. MS 136), İmparator Trajan’ın büyük yeğeniydi ve onun halefi Hadrian’ın eşi oldu; bazı imparatoriçelerin aksine, saray siyasetinde pek bir rol oynamadı ve özel hayatında bağımsız kaldı, çocuk sahibi olmadı ve duygusal tatmini aşk ilişkilerinde aradı.[1]

Antik Roma'da özgür doğmuş kadınlar (cives)[2] vatandaş statüsüne sahipti, ancak oy kullanma veya siyasi makam elde etme hakları yoktu.[3] Kadınların kamusal rolleri sınırlı olması sebebiyle, Roma tarihçileri tarafından erkeklere göre daha az yer almışlardır. Ancak Roma kadınları doğrudan siyasi güce sahip olmasalar da, varlıklı veya nüfuzlu ailelerden gelenler özel müzakereler yoluyla etki gösterebilmişlerdir.[4] Bu açıdan tarihe damgasını vuran istisnai kadınlar arasında, hikâyeleri mitsel bir önem kazanan Lucretia ve Claudia Quinta; Cumhuriyet dönemi'nin cesur kadınları Cornelia (Gracchus kardeşlerin annesi) ve bir orduya komuta etmiş, kendi imgesiyle para bastırmış olan Fulvia; Julio-Claudian hanedanından gelen ve Roma İmparatorluğu'nun mores'ine (ahlak yapısı) katkıda bulunmuş Livia (MÖ 58 – MS 29) ve Julia Agrippina (MS 15-59); ve Hristiyanlığı teşvik etmede öncü bir rol göstermiş Büyük Konstantin'in annesi imparatoriçe Helena (y. MS 250–330) yer almaktadır.[5]

Roma toplumundaki erkeklerde de olduğu gibi, tarihsel kayıtlarda soylu kadınlar ve yaptıkları siyasi eylemler, onlardan daha düşük statüde bulunan kadınların önüne geçmektedir. İmparatorluk genelinde çok sayıda kadının adı yazıtlar ve özellikle mezar taşları üzerinde yer almakla birlikte, çoğunlukla onlarla ilgili başka bir bilgiye rastlanmamaktadır. Kadınların gündelik yaşamını yansıtan kesitler, Latin edebiyatı aracılığıyla, komedi, hiciv ve şiir gibi yazınlar ile korunmuştur. Bunlar arasında, özellikle Catullus ve Ovidius'un şiirleri, Roma kadınlarını yemek odalarında, yatak odalarında, spor ve tiyatro etkinliklerinde, alışveriş yaparken, makyaj yaparken, büyü uygularken, hamilelik konusunda endişelenirken gösteren kısa kesitler aktarmaktadır—ancak tüm bunlar erkeklerin bakış açısından yansıtılmıştır.[6] Söz gelimi Cicero'nun yayımlanmış mektupları, eşi Terentia ve kızı Tullia ile ev ortamındaki ilişkilerini resmi olmayan bir şekilde aktarırken, geçen konuşmaları da Roma kadınlarının özgür cinsel ve sosyal yaşamlarını nasıl yaşayabileceğini alaycı bir dille açıklar.[7]

Toplumda kadınlara ayrılan en önemli rol, din alanındaydı: Vesta rahibeliği. Otuz yıl boyunca evlilik ve cinsel ilişkiden uzak durmak zorunda olan Vestaller, Roma'nın güvenliği ve hayatta kalması için gerekli olan, ancak erkek rahipler tarafından gerçekleştirilemeyen ritüellerin doğru şekilde uygulanmasına adanmışlardı.[8]

Çocukluk ve eğitim

Romalı kızlar bir oyun oynuyor

Antik Roma'da çocukluk ve yetiştirilme, sosyal statüye bağlı olarak değişkenlik gösterirdi. Romalı çocuklar çeşitli oyunlar oynar, bu oyuncaklar arkeolojik buluntular ve edebi kaynaklardan bilinmektedir. Hayvan figürleri popülerdi ve bazı çocuklar evcil hayvan olarak kuş beslerdi.[9] Roma sanatında, kızların top, çember çevirme ve aşık kemiği gibi birçok oyunu erkeklerle birlikte oynadığı tasvir edilmektedir. Ergenlik çağına gelmeden ölenlerin bazılarının mezarlarında oyuncak bebekler bulunmuştur. Bu oyuncak figürleri genellikle 15–16 cm boyutlarında, eklemli uzuvları olan, ahşap, terracotta ve özellikle kemik ve fildişi gibi malzemelerden yapılmıştır. Ergenlik çağına erişen kızlar, oyuncak bebeklerini, özellikle kızlıkla ilgili olan tanrıça Diana'ya ya da evlilik hazırlıklarında Venüs'e adarlardı.[10] Soylu kızların 12 gibi genç yaşlarda evlendikleri bilinirken,[11] alt sınıflara mensup kadınlar daha ziyade ergenlik yıllarının biraz daha ilerleyen dönemlerinde evlenebiliyorlardı. (Erkekler ise en az 14 yaşında olmak zorundaydı.)[12][13] Soylu kadınların evlilik yaşına bir örnek olarak, Cicero'nun hayat boyu arkadaşı Atticus'un, kızı Caecilia Attica'yı Marcus Vipsanius Agrippa ile 14 yaşında evlendirmesi verilebilir.[13]

Okuyan bir kızı tasvir eden 1. yüzyıl tarihli bronz bir statü

Kızlardan beklenen, bekâretlerini, iffetlerini ve itibarlarını korumaları ve evliliklerine hazırlandıkları süre içinde bu değerleri gözetmeleriydi.[14] Evlilik konusunda yasalara getirilen hafif bir düzenleme (en az 12 yaş ve evlilik rızası) ailelere, özellikle babalara, kızlarını uygun gördükleri zamanda ve kişiyle evlendirmeleri konusunda büyük bir özgürlük tanıyordu. Evlilik, babalar ve gelecekteki kocalar arasında bir ortaklık sağlıyor ve hem siyasi hem de ekonomik teşviklerle karşılıklı fayda sağlayan bir ittifakın oluşmasına olanak tanıyordu.[15] Evlilikle birlikte kızlar kendi ailelerinden ayrılarak kocalarının ailesine katılırlardı. Çocukların eğitimi ve yetiştirilmesi aracılığıyla uygulanan bu erken evlilik rejimi, özellikle kızlar için oldukça kısıtlayıcı durumdaydı.[14] Bazı kızlar veya çoğunluğu, bir kamu ilkokuluna giderdi; ancak kızların gördüğü eğitimin bu temel okul seviyesiyle sınırlı olduğuna dair bazı kanıtlar bulunmaktadır. Kızların evde bireysel olarak eğitilmelerinin, karma sınıflarda iffetlerine yönelik olası endişelerle bağlantılı olduğu düşünülmektedir.[16] Romalı şair Ovidius ve Martialis, erkeklerin ve kızların birlikte ya da benzer şekilde eğitim aldıklarından söz etmekte ve Livy, bir centurion'un kızının okula gitmesini olağan karşılar.[17] Diğer taraftan, antik filozof Epiktetos da dahil olmak üzere bazı filozoflar ve tarihçiler, eğitim sisteminin erkeksi erdemlerin geliştirilmesine odaklandığını ve genç erkeklerin Roma değerleri üzerine hitabet çalışmaları yaptıklarını belirtirler.[18]

Sosyal davranışlar, her iki cinsiyetten çocuklara da yemek davetlerine veya daha düşük statüdeki etkinliklere katılarak öğretilirdi. Her iki cinsiyet de dini festivallere katılırdı; söz gelimi, MÖ 17'deki Ludi Saeculares'de (Seküler Oyunlar/Yüzyıl Oyunları)[not 1] Horatius'un yazdığı Carmen Saeculare adındaki ilahi, kızlar ve erkeklerden oluşan bir koro tarafından söylenmiştir.[19] Çocuklar, ahlaki öğretilerle dolu bir müfredat, dil, edebiyat ve felsefe yoluyla erdemli yetişkinler haline getirilirdi. Elit kesimden olan çocuklar, küçük yaşlardan itibaren Grekçe ve Latince öğrenirdi.[20] Üst sınıflardaki kadınların iyi eğitim aldığı, bazı durumlarda oldukça donanımlı oldukları ve erkek tarihçiler tarafından öğrenim ve kültürleri için övüldükleri görülmektedir.[21] Bazı kadınlar toplumsal olarak öne çıkmış, hatta nispeten bağımsız hale gelmişlerdir.[22] Pompey'in ölümünden sonra genç karısı Cornelia Metella, müzikal yetenekleri, geometri, edebiyat ve felsefe bilgisi ile ün salmıştır.[23] Bu düzeyde kapsamlı bir öğrenim, resmi bir hazırlığı işaret etmektedir; ancak alt sınıflarda eğitim sınırlı olup, büyük ölçüde evlilik ve ev işlerini yapma görevine yönelikti.[24] Elit aileler, kızlarını potansiyel eşlere çekici kılacak becerilerle donatmak için edebiyat ve erdem eğitimine büyük yatırım yapardı. Epiktetos, kızların 14 yaşında kadınlığa adım atmak üzere olduklarını ve gelecekteki eş rolünü kaçınılmaz olarak anlamaya başladıklarını öne sürer. Kızlar, iffetli olmayı doğrudan eğitim ve yetiştirilme yoluyla öğrenirdi.[25]

Erkekler ve kızların hayatları, resmi olarak yetişkinlik çağına geldikten sonra keskin bir şekilde farklılaşmaya başlardı,[26] ve kadınlar için yapılan anıtlarda entelektüel başarılarından ziyade ev işlerine dair yetenekler ve özellikler daha sık övülürdü.[27] Romalı bir matronun bir haneyi yönetmesi için gereken beceriler eğitim gerektirirdi ve anneler sahip oldukları bilgileri, muhtemelen yaşam koşullarına uygun şekilde kızlarına aktarırdı; zira Roma toplumunda geleneksellik büyük önem taşıyordu.[28] Bekâret ve cinsel açıdan saflık, hem ailenin hem de devletin istikrarı için hayati önem taşıyan kültürel olarak değer verilen niteliklerdi. Evlenmemiş bir kızın tecavüze uğraması, itibarını ve evlenebilirliğini tehdit eder ve bazen iffetini kaybeden bir kıza ölüm cezası verilebilirdi.[29] İmparator Augustus, evliliği ve çocuk sahibi olmayı teşvik eden Lex Papia Poppaea adında bir evlilik yasası çıkardı. Bu yasa, evlenmekte başarısız olmuş gençler ve zina yapanlara ceza uygulanmasını da öngörmekteydi. Bu nedenle, erkekler için 25 ile 60, kadınlar için ise 20 ile 50 yaşları arasında evlenme ve çocuk sahibi olma yasal zorunluluk haline getirildi.[30]

Ailede ve hukukta kadının konumu

Her zaman bir kız çocuğu

Hem kızlar hem de erkek çocuklar, aile reisinin (pater familias) ev halkı (familia) üzerindeki egemenliği olan patria potestas’a, yani babalarının yetkisi altında bulunuyorlardı. Bir Roma ailesi, pater familias’ın egemenliğine sahip olduğu bir bütün (corpus, bir "beden") olarak kabul edilirdi. Yasal açıdan hiçbir statüsü olmayan köleler de ev halkının bir parçası olarak mal mülk kategorisinden sayılıyordu. Erken İmparatorluk döneminde, kız çocuklarının yasal statüsü, erkek çocuklarınkinden pek farklılık göstermiyordu.[31] Baba vasiyet bırakmadan ölecek olursa, bir kız çocuğunun aile malından pay alma hakkı oğlunkiyle eşit durumdaydı, ancak MÖ 2. yüzyılda bu hakkı sınırlamaya yönelik bazı yasalar çıkarılmıştı. Hukuki statüden bağımsız olarak, Roma ailesinde kızlar erkek çocuklarla eşit değerde görülüyor, ancak oğullardan babalarının izinden giderek aile itibarını korumaları beklenirdi.[32]

Kaynakça

  1. ^ Jasper Burns, "Sabina," in Great Women of Imperial Rome: Mothers and Wives of the Caesars (Routledge, 2007), pp. 124–140.
  2. ^ Örneğin, Roma'daki conubium adı verilen evlilik biçimi, her iki eşin de vatandaş olmasını gerektiriyordu; civitas sine suffragio (oy hakkı olmaksızın vatandaşlık) verilen şehirlerden gelen erkekler gibi, conubium için uygun olan kadınlar da oy hakkı olmadan vatandaş kabul ediliyordu. Bir annenin vatandaş olarak yasal statüsü, oğlunun vatandaşlık durumunu da etkiliyordu. Özellikle yüksek makamlara gelme açısından, Roma vatandaşı olarak tanınan tüm bireyler eşit hak ve ayrıcalıklara sahip değildi. Detaylı bilgi için bkz. A Casebook on Roman Family Law following, ve A.N. Sherwin-White, Roman Citizenship (Oxford University Press, 1979), ss. 211 ve 268 (kadın vatandaşlarla evlenen erkek vatandaşlar hakkında) et passim. Türkçe olarak bkz. Blanck, Horst (1999). Eski Yunan ve Roma'da yaşam. Ayrıca, “iki Roma vatandaşı tarafından dünyaya getirilen çocuklar” ifadesi, bir Roma kadınının vatandaşlık statüsüne sahip olduğunu ve bu durumun özellikle peregrina (yabancı) ile karşıtlık oluşturduğunu göstermektedir."
  3. ^ Bruce W. Frier and Thomas A.J. McGinn, A Casebook on Roman Family Law (Oxford University Press: American Philological Association, 2004), pp. 31–32, 457, et passim.
  4. ^ Kristina Milnor, "Women in Roman Historiography," in The Cambridge Companion to the Roman Historians (Cambridge University Press, 2009), p. 278; Ann Ellis Hanson, "The Restructuring of Female Physiology at Rome," in Les écoles médicales à Rome: Actes du 2ème Colloque international sur les textes médicaux latins antiques, Lausanne, septembre 1986 (Université de Nantes, 1991), p. 256.
  5. ^ Giriş kısmı, tersi belirtilene kadar, Beryl Rawson, "Finding Roman Women," in A Companion to the Roman Republic (Blackwell, 2010), p. 325. eserine dayanmaktadır.
  6. ^ Kelly Olson, "The Appearance of the Young Roman Girl," in Roman Dress and the Fabrics of Roman Culture (University of Toronto Press, 2008), p. 139.
  7. ^ In reference to his character assassination of the notorious Clodia; see Pro Caelio.
  8. ^ Vestallerin önemine dair modern çalışmalar için, bkz. Ariadne Staples, From Good Goddess to Vestal Virgins: Sex and Category in Roman Religion (Routledge, 1998).
  9. ^ Beryl Rawson, Children and Childhood in Roman Italy (Oxford University Press, 2003), pp. 129–130.
  10. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 128, citing Persius 2.70 and the related scholion, and p. 48 on Diana. Rome lacked the elaborate puberty rites for girls that were practiced in ancient Greece (p. 145).
  11. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family in Italy" (Oxford University Press, 1999), p. 21.
  12. ^ Judith P. Hallett, Fathers and Daughters in Roman Society: Women and the Elite Family (Princeton University Press, 1984), 142.
  13. ^ a b Lauren, Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity" (Cambridge University Press, 2014), pp. 3–4.
  14. ^ a b Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 16.
  15. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 106–107.
  16. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 18.
  17. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, pp. 197–198
  18. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 17.
  19. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 198.
  20. ^ Janine Assa, The Great Roman Ladies (New York, 1960), p. 50.
  21. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family," in The Family in Ancient Rome: New Perspectives (Cornell University Press, 1986), pp. 30, 40–41.
  22. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", p. 2.
  23. ^ Plutarch, Life of Pompey 55 LacusCurtius edition. 31 Temmuz 2022 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  24. ^ Sandra R. Joshel, Sheila Murnaghan, "Women and Slaves in Greco-Roman Culture" (Routledge; New edition 2001), p. 86.
  25. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 15–16.
  26. ^ Rawson, "The Roman Family," p. 40.
  27. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 45.
  28. ^ Rawson, Children and Childhood in Roman Italy, p. 197.
  29. ^ Caldwell, "Roman Girlhood and the Fashioning of Femininity", pp. 11, 45–46.
  30. ^ Mary T. Boatwright, Daniel J. Gargola, Noel Lenski, Richard J. A. Talbert, "A Brief History of The Romans" (Oxford University Press; 2 edition, 2013), p. 176.
  31. ^ Frier, A Casebook on Roman Family Law, pp. 19–20.
  32. ^ Beryl Rawson, "The Roman Family," in The Family in Ancient Rome: New Perspectives (Cornell University Press, 1986), p. 18.
Notlar
  1. ^ Latincede "Yüzyıl Oyunları" Şenlikleri Etrükslerin başlattığı söylenmektedir. Etrüksler, bir kuşakta en uzun insan ömrünü simgeleyen ortalama 100 yıllık bir dönemin sonunda yeni kuşak adına yeraltı tanrılarına kefaret adağı sunmaktaydılar. Bu kutlamaların yapıldığı şenlikler bu adla anılmaktadır. İlk Ludi Saeculares MÖ 249 yılında yapılmıştır. İkincisi MÖ 146'da üçüncüsünde İmparator Agustus döneminde MÖ 17 yılında yapılmıştır. 1300 yılında ise Papa VIII. Banifatius bu şenlikleri yeniden başlatmıştır. Freeman, Mısır, Yunan ve Roma, s.447

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Antik Roma</span> İlk Çağın en büyük ve en güçlü medeniyeti

Antik Roma, MÖ 9. yüzyılda İtalya Yarımadası'nda kurulan Roma şehir devletinden doğarak tüm Akdeniz'i çevreleyen bir imparatorluk hâline gelen medeniyetin adıdır. Yaklaşık 2.200 yıl boyunca varlığını sürdürmüş olan Roma uygarlığı bir monarşiden oligarşi ve cumhuriyetin bileşimi bir demokrasiye ve daha sonra da otokratik bir imparatorluğa dönüşmüştür.

<span class="mw-page-title-main">Savaş tutsağı</span> silahlı bir çatışma sırasında veya hemen sonrasında savaşılan bir güç tarafından gözaltında tutulan kişi

Savaş tutsağı veya savaş esiri, silahlı bir çatışma sırasında veya sonrasında, rakip taraf tarafından canlı şekilde ele geçirilen ve gözaltında tutulan asker veya askerlerdir. "Savaş esiri" kavramının kullanıldığı en eski kaynak 1610'a kadar uzanmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Publius Quinctilius Varus</span> Romalı devlet adamı ve general

Publius Quinctilius Varus, İmparator Augustus'un komutası altında görev yapan ve özellikle MS 9 yılında Arminius önderliğindeki Germen kabilelerine karşı yapılan ve kendisinin de öldüğü Teutoburg Ormanı Savaşı'nda, 3 adet tam donanımlı Roma lejyonunun yok olmasına neden olmasıyla tanınan Romalı devlet adamı ve general.

<span class="mw-page-title-main">I. Ferdinand (Kutsal Roma imparatoru)</span>

I. Ferdinand, Habsburg Hanedanı'ndan olan Kutsal Roma Cermen İmparatoru. Doğumdaki unvanı Avusturya Arşidükü babası tarafından; Kastilya Krallığı prensliği, León, Aragon ve Navarre prensi unvanları ise annesi tarafından gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Asurya (eyalet)</span>

Asurya ya da Asurya Eyaleti, Roma İmparatoru Trajan'ın günümüz Irak topraklarında bulunan Part Ülkesine yaptığı başarılı seferin ardından oluşturulan üç Roma eyaletinden biri. Roma'nın askeri zaferine rağmen Trajan'ın eyaletleri daha başlangıçta bir takım zorluklarla uğraşmak zorund kalmıştır. 116 yılında Santruces adındaki bir Part prensi önderliğindeki silahlı isyan yeni Roma eyaletlerini etkisi altına almıştı. İsyan sırasında, Asurya ve Mezopotamya'da bulunan Roma garnizonları mevzilerini terk etmek zorunda kalmış ve isyanı bastırma konusunda başarısız olan ordunun bir generali öldürülmüştü.

<span class="mw-page-title-main">Antik Roma'da cinsellik</span>

Antik Roma'da cinsel tavır ve davranışlar Roma sanatında görülmektedir. Antik Roma'nın karakterinde sonsuz cinsel serbestlik olduğu varsayılmaktadır:

Romalıların cinselliği Hristiyanlığın yükselişinden beri baskı görmedi. Popüler hayal gücünde ve kültüründe küfür ile cinsel serbestlik aynı anlama gelmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Despina Hatun</span> Despina Hatun

Despina Hatun, veya Theodora Megali Komnini,, Trabzon İmparatoru IV. İoannis'in kızı, Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan'ın eşi, Safevî Devleti hükümdarı Şah İsmail'in annesi Alemşah Halime Begüm'ün annesi.

Eudokia Megali Komnini, Trabzon İmparatoru III. Aleksios ile Theodora Kantakuzini'n kızıdır. Dolayısıyla güçlü Bizans Komninos Hanedanı'nın bir üyesidir.

Antik Roma'da eşcinsellik, çağdaş Batı medeniyetinden belirgin farklılıklar göstermektedir. Latincede "homoseksüel" ve "heteroseksüel" kelimelerinin direkt karşılıkları yoktur. Antik Roma cinselliğindeki ana dikotominin bir tarafı aktif/hakim/erkeksi, öteki tarafı ise pasif/teslim/"kadınsılaştırılmış". Antik Roma bir ataerkil toplumuydu ve özgür doğan (ingenui) erkek vatandaşlar, siyasi özgürlüğe (libertas) ve hem kendini hem de ailesini (familia) yönetme hakkına sahipti. "Fazilet" (virtus), bir adam (vir)ın kendini tanımladığı etkin bir niteliği olarak görülürdü. Fetih zihniyeti ve "erkeklik kültü", hemcins ilişkilerini şekillendirirdi. Romalı erkekler, egemen ya da penetratif rolde bulundukları takdirde erkekliklerine ya da sosyal statülerine algılanan zarar görmeden diğer erkeklerle seks yapmakta özgürdüler. Kabul edilebilir erkek partnerler, köleler, fahişeler ve şovmenlerdi, zira yaşam biçimleri onları belirsiz infamia toplumsal kategorisine yerleştiriyordu; teknik açıdan özgür olsalar bile vatandaşlara tanınan normal korumalara layık görülmediler. Romalı erkeklerin cinsel partner olarak genellikle 12-20 yaşları arası gençleri tercih etmelerine rağmen, özgür doğan ve reşit olmayan bireylerle cinsel ilişkiye girmek tamamen yasaktı ve profesyonel fahişeler ve şovmenlerin çok daha yaşlı olmaları mümkündü.

<span class="mw-page-title-main">Roma'nın Yağmalanması (410)</span> kuşatma

Roma'nın Yağmalanması, 24 Ağustos 410 tarihinde gerçekleşmiştir. Şehre Alarik komutasında Vizigotlar saldırdı. O dönem Roma artık Batı Roma İmparatorluğu'nun başkenti değildi; önce 286 yılında Mediolanum, sonra 402 yılında Ravenna başkent olmuştu. Ancak "ölümsüz şehir" olarak zirve pozisyonunu koruyordu ve imparatorluğun manevi başkentiydi. Şehrin yağmalanması, imparatorluğun kendisi kadar dostları, müttefikleri ile dönem için çok büyük bir şoktu.

<span class="mw-page-title-main">Orta Çağ İskoçyası'nda kadınlar</span>

Orta Çağ İskoçyası'ndaki Kadınlar, 5. yüzyılda Kuzey Britanya'dan ayrılan Romalılar ile 16. yüzyılın başlarındaki Rönesans ve Reform hareketlerine kadar olan süreçte kadınların yaşamlarının ve toplumsal konumlarının tüm yönlerini yansıtır. Orta Çağ İskoçyası ataerkil bir toplumdu fakat ataerkilliğin pratikte tam olarak nasıl uygulandığını ayırt etmek zordur. Biyografileri hala günümüze kadar ulaşan kadınların büyük çoğunluğu İskoçya kraliyet ailesi üyesiydi. Bunlardan bazıları tarihteki önemli kişiler arasında yerini almıştır. Bu dönemde hüküm süren yalnızca tek bir İskoç Kraliçe vardı, taç giymemiş ve kısa bir hayat sürmüş olan Norveçli Prenses Margaret (1286-1290).

Leontia, Doğu Roma imparatoru I. Leo'nun kızıdır.

<span class="mw-page-title-main">Vagitanus</span> mitolojik antik roma tanrısı

Antik Roma dininde, Vagitanus veya Vaticanus doğum tanrılarından biriydi. Adı Latincedeki bebek ve ağlama kelimelerinin benzeriydi. Vagitanus bu nedenle "insan konuşmasının başlangıcına başkanlık eden" tanrı olarak tanımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mutunus Tutunus</span>

Antik Roma dininde, Mutunus Tutunus veya Mutinus Titinus, bazı açılardan Priapus ile eşdeğer olan fallik (phalus) bir evlilik tanrısıydı. Tapınağı, Roma'nın kuruluşundan bu yana, MÖ 1. yüzyıla kadar, Velian Tepesi'nde bulunuyordu.

Antik Roma dininde, Aeternitas sonsuzluğun ilahi kişileşmesidir. O, özellikle Roma imparatorlarının bir erdeminin ( divus ) tanrı formundaki halidir. Yapısı dolayısıyla İmparatorluk kültüyle ilişkilendirildi.

Maris, Etrüsk mitolojisi nde çocuk ve bebek tanrısıdır. Pek çok lakap ile tanınırdı: Mariś Halna, Mariś Husrnana ve Mariś Isminthians. Herakles'in Etrüsk eşdeğeri Hercle'nin oğluydu.

<span class="mw-page-title-main">Antik Roma'da eğitim</span>

Antik Roma'da eğitim, Cumhuriyet'in başlarında gayriresmi, ailesel bir eğitimken; geç Cumhuriyet ve İmparatorluk dönemlerinde bir sisteme dayanan eğitime doğru ilerledi. Roma eğitim sistemi Yunan eğitim sistemine dayanıyordu ve Roma eğitim sistemindeki özel öğretmenlerin çoğu Yunan köleler ya da yine Yunan azat edilmiş kişilerdi. Roma'da kullanılan eğitim metodolojisi ve müfredatı, Roma'nın tüm eyaletlerinde kopyalandı ve daha sonraki Batı uygarlığı eğitim sistemleri için bir temel oluşturdu. MS 2.yüzyıla kadar organize eğitim nispeten nadir olarak uygulandı ve bu zamana kadar uygulanan Roma eğitim sürecine dair sadece birkaç birincil kaynak var. Aile babasının Romalı aileler üzerinde sahip olduğu geniş güç nedeniyle, Romalı çocuklara sağlanan eğitimin düzeyi ve kalitesi aileden aileye büyük farklılıklar gösteriyordu; yine de, Roma kültürü sonralarda babaların çocuklarını bir dereceye kadar eğitmelerini beklemeye başlayacak şekilde gelişim gösterdi, siyasete girmek isteyen herhangi bir Romalıdan tam ve üst düzey bir eğitim bekleniyordu.

1772 Kraliyet Evlilikleri Yasası, Büyük Britanya Parlamentosu’nun, kraliyet ailesinin statüsünü düşürebilecek evliliklere karşı korunmak için Britanya kraliyet ailesinin üyelerinin geçerli bir evlilik sözleşmesi yapabilecekleri koşulları öngören bir yasasıydı. Hükümdara bu yasayla verilen veto hakkı, kabul edildiği sırada ciddi olumsuz eleştirilere neden oldu.

John Robert Martindale (d.1935), geç Roma ve Bizans imparatorluklarında uzmanlaşmış bir İngiliz akademik tarihçisidir.

Osmanlı İmparatorluğu döneminde öne çıkan Müslüman şeriat hukukunun bir bölümü de aile hukukudur. Bu yasa evlilik, çocuklar ve boşanma ile ilgilidir. Aile hukuku, Osmanlı İmparatorluğu'nda özel hukuk kategorisine girer. Aile ve miras hukuku, Osmanlı hukukunun tam merkezindeydi ve bu nedenle yabancı hukukun nüfuzundan en az etkilenmişti. Osmanlı İmparatorluğu'nda İslam toplumunda toplumsal cinsiyet rollerinin belirlenmesinde aile hukuku da önemli bir rol oynamıştır. Tanzimat Dönemi'nde Osmanlı Devleti'nin bürokrasiye ağırlık vermesiyle birlikte kendi idareleri altında yaşayan ailelerin doğum, evlilik, ölüm gibi bilgileri toplamaya başladılar.