İçeriğe atla

Antakya Lahdi

Antakya Lahdi, Hatay Arkeoloji Müzesinde özel bir bölümde sergilenen MS 3. yüzyıla tarihlendirilen lahit.

1993 yılında Antakya'da yapılan bir temel kazısı sırasında tesadüfen bulunmuştur. Sidamara olarak bilinen lahit grubuna girer.[1]

Tarihçe

Sanduka ve kapaktan oluşan lahit, Antakya´nın Harbiye Caddesi Kışlasaray Mahallesi´nde sit sahası içerisinde bir temelin hafriyatında bulundu.[2]

Sidamara, Konya Ereğlisi sınırındaki Ambararası köyünün antik adıdır. Lahdin yapıldığı mermerin Afyon yöresindeki Synnada (Şuhut) ve Dokimeion (İscehisar) mermer yataklarından çıkarılmış olduğu tespit edilmiştir. Sidamara tipi lahitler Roma İmparatorluğu döneminde moda olmuş ve Anadolu´nun birçok yöresinde de kullanılmıştır.[2] Dokimeion, dünyadaki en büyük üç lahit üretim merkezinin en önemlilerinden birisidir. Halen burada mermer çıkartılmaya devam ediliyor.[2]

Özellikleri

Lahit, ters tekne (semerdam) şeklindedir ve burmalı sütunlarla süslenmiştir. Lahdin, içinden çıkan sikkelerden yola çıkarak MS 265–270 yılları arasında yapıldığı tahmin edilmektedir. Lahit 2,47 m uzunluğunda, 1,22 m genişliğinde, 1,20 m yüksekliğindedir.[3] Uzerindeki betimlemelerden aristokrat bir aileye ait oldugu anlaşılmaktadır.[1][3]

Lahtin içinden 3 kişiye ait kemikler çıkmıştır. Bunlar yetişkin bir kadına, yetişkin bir erkeğe ve genç bir kıza aittir. Yine başka bir bölümde, lahit içinden çıkarılmış bir bilezik, altın kolye, düğmeler ve üç adet sikke bulunmuştur. Üç sikkenin üzerinde, iki ayrı Roma İmparatoru ve bir Augusta vardir. Roma İmparatoru Gordianus'a (ölüm: 244), Gallineus III'e (ölüm: 268) ve Gallineus III'ün karısı Augusta Cornellia Salonina'ya (ölüm: 268) ait sikkelerden, lahtin Gordianus devrinde yani 244 yılından önce yapıldığı, daha sonra da sırasıyla diğer gömülerin gerçekleştiği anlasilmistir. Antik çağda, ölünün dili altına sikke konulması adetti.[3]

Lahdin kapak bölümünde yüzleri işlenmemiş uzanan bir erkek, bir kadın, iki çocuk, bir at ve kuş figürü bulunur. Kapağın kenarında çeşitli yaratıklar, köşelerinde ise Pan ve Satyr kabartmaları bulunur.

Lahdin üst kenarlarında aslan boğa mücadelesi ve Eros ile leoparların oyunu işlenmiştir.[3] Lahdin yapıldığı dönemde eğer kişi vasiyet ettiyse, lahit kapağında bir heykelle tavsir ediliyorlardı. Kapaktaki eroslar, çiftin huzurlu bir evlilik yaşamış olduklarının işareti sayılmaktadır.[1]

Betimlemeler

Ön dar yüzde yer altı tanrısı Hades'e giden bir kapının önünde bir ateş altarı ve bir kurban yer alir. Kurbanın iki tarafında bir kadın ve bir erkek figürü görülür. Erkek figür, ateşi canlı tutmak için elindeki kaptan şarap yahut yağ dökmektedir.[1]

Birinci geniş yüzde bir av sahnesi bulunur. Şaha kalkmış bir atın üstündeki süvari, aslana saldırmaktadir. Sağ ve solunda yardımcıları, her iki uçta da tanrı Zeus'un askerleri olarak bilinen Dioskorlar var. Bu sahnede, süvari dışındakilerin bakışları av sahnesine dönüktür. Kısa tünikleri, avlanma esnasında kendilerine daha rahat hareket olanağı sağlamaktadır.[1]

Arka dar yüzde ailenin bilge ve aristokrat olduklarını işaret eden üç figür bulunur. Figürlerin parmaklarıyla yaptıkları işaretler bilgeligi göstermektedir. Fakat lahit üzerindeki figürlerin parmaklarında kırıklar vardir.[1]

İkinci geniş yüzde ise bir veda tasviri yer alir. Figürler, gençliği, olgunluğu ve yaşlılığı temsil etmektedir.[1]

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g milta.com[], Antakya Lahdi (4 Mayıs 2012'de erişildi)
  2. ^ a b c http://www.asigazetesi.com/yazdir.asp?yazid=3398[]
  3. ^ a b c d Hatay Arkeoloji Müzesi Resmi Sitesi 24 Ekim 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (4 Mayıs 2012'de erişildi)

Resim galerisi

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hatay Arkeoloji Müzesi</span> Hatayda bulunan Dünyanın en büyük mozaik müzesi

Hatay Arkeoloji Müzesi, Antakya'da konumlanmış önemli bir kültürel kuruluştur. Antik döneme ait eşsiz eserlerin sergilendiği bu müze, 28 Aralık 2014 tarihinde kayda değer bir başarıya imza atmıştır: Dünya'nın en geniş mozaik sergileme alanına sahip olması. Bünyesinde barındırdığı zengin arkeolojik koleksiyon ile bu müze, antik çağın izlerini günümüze taşırken, ziyaretçilere benzersiz bir tarihî deneyim sunmaktadır. 28 Aralık 2014 itibarıyla Dünya'nın en büyük mozaik sergileme alanına sahip müzedir. 2023 yılında meydana gelen Gaziantep-Kahramanmaraş depremlerinde kısmen zarar gören müze, Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından alınan önlemler doğrultusunda ekstra güvenlik personeli ve kameralarla gözetim altına alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İskender Lahdi</span>

İskender Lahdi, MÖ 4. yüzyıla ait, Sidon Kralı Abdalonymos'a ait olduğu düşünülen kral lahiti. Uzun cephesinde Makedonya Kralı Büyük İskender'in Perslerle yaptığı savaşlara ilişkin rölyefler bulunduğu için "İskender Lahdi" adıyla tanımlanmıştır. Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'daki kral mezarlarında yapılan arkeolojik kazılarda bulunmuştur. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan en önemli eser olarak kabul edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ağlayan Kadınlar Lahdi</span>

Ağlayan Kadınlar Lahdi Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında Sayda'daki kral mezarlarında, Iskender Lahdi ile aynı mezar odasında bulunmuştur. Roma döneminden önceye ait sütunlu lahitlerden olup, işçiliği ile dünya lahitlerinin en önemlilerinden biri sayılır. Hellenistik dönem eseridir. MÖ 360 yılında ölen Sayda Kralı Straton'a ait olduğu ya da Sayda'lı bir zengin için yapıldığı tahmin edilmektedir. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

Likya Lahdi Osman Hamdi Bey tarafından 1877 yılında Sayda'daki kral mezarlarında, 4 nolu mezar odasında bulunmuştur. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir. Yunan heykeltıraşçılığının güzel örnekleri içinde yer alır, paros mermerinden yapılmıştır. Lahdin kimin için yapıldığı bilinmemekle birlikte, MÖ 5. yüzyılın sonlarına ait olduğu tahmin edilmektedir. Lahit, Sayda'da bulunmasına karşın, mimarisi tipik Likya mimarisidir. Bu yüzden heykeltıraşının Likyalı olması muhtemeldir.

Satrap Lahdi, MÖ 5. yüzyıla ait adı bilinmeyen bir Pers Satrabına ait lahittir. Lahit Sayda kral mezarlarından Osman Hamdi Bey tarafından 1887 yılında çıkarılmış ve İstanbul'a getirilmiştir. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Tabnit Lahdi</span>

Tabnit Lahdi Sayda kralı Tabnit'e ait olan lahit. Osman Hamdi Bey tarafından 1877 yılında Sayda'daki kral mezarlarında bulunmuştur. Sayda lahitlerinin en eskisi olup MÖ 6 ya da 7. yüzyıla aittir. Mısır Firavunlarının kullandığı andropoit bir lahit olup diorit’den yapılmıştır. İstanbul Arkeoloji Müzelerinde sergilenmektedir.

Sayda Lahitleri 1887 yılında Osman Hamdi Bey tarafından ortaya çıkarılan Sayda'daki (Sidon) kral mezarlarına ait lahitler. Nekropolde bulunan 18 lahidin 7'si yerinde bırakılmış, diğerleri oldukça titiz bir çalışma ile İstanbul'a getirilmiştir. Paha biçilmez değerdeki lahitlerinden en önemlisi İskender Lahdi, en eskisi ise Tabnit Lahdidir. Bunun dışında diğer önemli lahitler Ağlayan Kadınlar Lahdi, Likya Lahdi ve Satrap Lahdidir.

<span class="mw-page-title-main">Sidamara Lahdi</span>

Sidamara Lahdi Konya Ereğlisi-Karaman yolu üzerinde, eski adı Sidamara olan Ambar köyünde bulunduğu için bu isimle anılan, MS 3. yüzyıla ait lahit. 32 tonluk ağırlığı ile dünyanın en ağır lahdi olarak bilinen eser 1900'da bulunmuş ve Osman Hamdi Bey tarafından İstanbul'a getirtilmiştir. Lahdin kapağında ve dört yanında bulunan kabartma heykeller çok çeşitlidir ve bir sanat harikası sayılmaktadır. İstanbul Arkeoloji Müzeleri'nde bulunan lahitlerden biridir.

Herakles Lahitleri Herakles'in 12 görevini konu edinen lahitler. İkisi Antalya Müzesi'nde, biri Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde, biri de Konya Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Bütün lahitlerde Herakles'in yaptığı işler betimlenmektedir, ancak sıralamalarda farklılıklar olur. Herakles ilk işlerini yaparken daha gençtir, sonlara doğru yaşlanır ve fizyonomisinde değişim olur. Başlarda sakalsız iken, sonlara doğru sakallı betimlenir.

Attika Tipi Dionysiak Lahit, Perge nekropolünde 2003 yılında bulunan antik lahit. MS. 3. yüzyıla ait olan lahit Antalya Müzesi Ölü Kültü Salonu'nda sergilenmekte olup salonun en görkemli eserlerinden biridir. Lahit, yapıldığı mermerin kalitesi, işçiliği, üzerinde işlenmiş olan mitolojik sahneleriyle üstün bir özellik göstermektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kayseri Herakles Lahdi</span> 1991 yılında Kayseride bulunan lahit

Kayseri Herakles Lahdi 1991 yılında Kayseri'de bulunmuş olan lahit. Kayseri Arkeoloji Müzesi'nde sergilenmektedir. Pamfilya tipi Frizli lahitler grubuna girmektedir. Üzerine işlenen sahnelerde Herakles'in yerine getirdiği 12 görev sırayla anlatılır.

Domitias Julianus ve Domitias Philiskas Lahdi Perge'de bulunmuş MS 2. yüzyıla ait lahit. Lahidin kapağında bulunan Eski Yunanca yazıda "Domitias Julianus ve hayat arkadaşı C. Domitias Philiskas'ın lahdidir" yazısı yer alır. Anadolu sütunlu lahitlerinden olup Antalya Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Konya Herakles Lahdi</span>

Konya Herakles Lahdi 1958 yılında Konya-Beyşehir yolunun 60. kilometresindeki Tiberiopolis kenti kalıntılarında bulunmuştur. Roma dönemine, 220-260 yıllarına tarihlenmiştir. Dört cephesinde Herakles'in 12 işine ait rölyefler vardır. Sidamara tipi lahitlerden olup Konya Arkeoloji Müzesinde bulunan en değerli eserlerden biridir.

Sütunlu Lahitler ya da sidamara tipi lahit üzerinde sütun bulunan lahitlerdir. Sütunlar kesik veya burgulu verilebilir. Roma döneminde yapılan sütunlu lahitlerin sayısı oldukça fazladır. Ancak Roma döneminden önce yapılan sütunlu lahitler de vardır. MÖ. 3. yüzyıla ait olan Ağlayan Kadınlar Lahdi buna en güzel örnektir. Sütunlu lahitlerin Anadolu'da sıklıkla görünmüş olmaları kökenlerinin Anadolu olabileceğini düşündürmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Polyksena Lahdi</span> MÖ 6. yüzyıldan kalma mermer lahit

Polyksena Lahdi, Çanakkale merkeze 110 km. uzaklıktaki Kızöldün Tümülüsü'nde, bulunan ve M.Ö. 520-500 yıllarına tarihlenen mermer lahit. Anadolu'da bulunan figür bezemeli lahitlerin en erken örneğidir.

<span class="mw-page-title-main">Junius Bassus Lahdi</span>

Junius Bassus Lahdi, dördüncü yüzyıl Hristiyan lahitleri içinde olağanüstü incelikte bir işçilik gösteren, içinde cesaretli ve gösterişli bir çizimi birleştiren ve kapağında Roma valisi ve ölüm döşeğinde vaftiz olan Junius Bassus'un adını taşıyan, erken Hristiyan sanatının en önemli örneklerinden birini teşkil eden lahittir.

<span class="mw-page-title-main">Konca Lahdi</span> Gölcük ilçesinde bulunan, adını bulunduğu yöreden alan, MS 2. yüzyıl Roma dönemine tarihlenen bir lahittir.

Konca Lahdi, Kocaeli ilinin Gölcük ilçesinde bulunan, adını bulunduğu yöreden alan, MS 2. yüzyıl Roma dönemine tarihlenen bir lahittir.

<span class="mw-page-title-main">Fethiye Müzesi</span>

Fethiye Müzesi, Muğla ilinin Fethiye ilçesinde bulunan bir müzedir. Dalaman, Fethiye, Ortaca, Köyceğiz ve Seydikemer'den gelen arkeolojik eser ve bulguların sergilendiği müze, 1962 yılında faaliyet göstermeye başladı. Fethiye Müzesi iki ana salondan oluşur ve sergilenen eserler kronolojik olarak sıralanmıştır. Eserler MÖ 3000 ile Geç Osmanlı Dönemi aralığını kapsar. Fethiye çevresinde bulunan arkeolojik bölgeler Fethiye Müzesi'ne bağlıdır.

<span class="mw-page-title-main">Altıkulaç Lahdi</span>

Altıkulaç Lahdi veya Çan lahdi, MÖ 4. yüzyılın başlarına tarihlenen, günümüzde Troya Müzesi'nde sergilenen Marmara Adası mermerinden yapılmış bir lahittir.

<span class="mw-page-title-main">İznik Müzesi</span> İznik, Türkiyede arkeoloji müzesi

İznik Müzesi, Bursa ilinin İznik ilçesinde ve çevresinde bulunan arkeolojik eserlerin sergilendiği müze.