İçeriğe atla

Anozognozi

Anozognozi (anosognosia) engelli bir kişinin, altta yatan fiziksel veya psikolojik (ör. TSSB, Stockholm sendromu, şizofreni, bipolar bozukluk, demans) bir durum nedeniyle buna sahip olduğunun bilişsel olarak farkında olmadığı bir durumdur. Anozognozi, beyin yapılarında, tipik olarak parietal lobda fizyolojik hasardan veya sağ yarımkürede fronto-temporal-parietal alanda yaygın bir lezyondan kaynaklanabilir ve bu nedenle nöropsikiyatrik bir hastalıktır. Bir öz-farkındalık eksikliği, ilk olarak 1914'te nörolog Joseph Babinski tarafından adlandırıldı. Fenomenolojik olarak anozognozi, psikolojik bir savunma mekanizması olan inkârla benzerlikler taşır; birleşik bir açıklama için girişimlerde bulunulmuştur. Anozognoziye bazen hastaların uzuvları gibi vücut parçalarının sahipliğini reddettiği bir ihmal biçimi olan asomatognozi eşlik eder. Terim, Eski Yunanca ἀ- a-, 'olmadan', νόσος nosos, 'hastalık' ve γνῶσις gnōsis, 'bilgi' kelimesinden gelmektedir. Ayrıca terapötik ilişkiyi olumsuz etkileyebileceği için hastanın tedavisini güçleştiren bir rahatsızlık olarak kabul edilir.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kardiyoloji</span> Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalı

Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Bu alan, konjenital kalp kusurları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı ve elektrofizyoloji'nin tıbbi teşhis ve tedavisini içerir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış doktorlara dahiliye'nin bir uzmanlık alanı olan kardiyolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Nöroloji</span> beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen tıp dalı

Nöroloji ya da sinir bilimi, genel olarak beyin, beyin sapı, omurilik ve çevresel sinir sistemiyle kasların hastalıklarını inceleyen, cerrahi dışındaki tedavi uygulamalarını içeren tıp bilimi dalıdır. Nöroloji zamanla içine kapalı ve sınırlı bir dal olmaktan çıkmış, epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar, uyku bozuklukları gibi ayrıca özelleşmişlik gerektiren alt disiplinlere bölünmüştür, bunun yanı sıra 19. yüzyılda ruh hastalıklarıyla birlikte ele alınırken, 20. yüzyıldan itibaren psikiyatri ayrı bir dal olarak ayrılmıştır. Tüm bu alanlardaki ciddi laboratuvar arka planının yanı sıra günümüze nöroloji pek çok başka tıp alanı ile multidisipliner bir ilişki içindedir.

<span class="mw-page-title-main">Aritmi</span> kalbin ritmik çalışmasındaki bozulma sonucunda meydana gelen hastalıkların genel ismi

Aritmiler, kalbin ritmik çalışmasındaki bozulma sonucunda meydana gelen hastalıkların genel ismi.

<span class="mw-page-title-main">Alkolizm</span> alkolik olma durumu

Alkolizm, alkollü içkilere kişinin fiziki ve psikolojik sağlığına zarar verecek şekilde olan aşırı tutkunluk. Alkolizm sorunu olan kişiye ise alkolik denir.

<span class="mw-page-title-main">Hastalık</span> organizmaları olumsuz etkileyen anormal durum

Hastalık, bir organizmanın tamamının veya bir kısmının yapısını veya işlevini olumsuz yönde etkileyen ve hemen herhangi bir dış yaralanmaya bağlı olmayan belirli bir anormal durumdur. Hastalıklar genellikle belirli belirti ve semptomlarla ilişkili tıbbi durumlar olarak bilinir. Bir hastalığa patojenler gibi dış faktörler veya iç işlev bozuklukları neden olabilir. Örneğin, bağışıklık sisteminin dahili işlev bozuklukları, çeşitli bağışıklık yetmezliği, aşırı duyarlılık, alerjiler ve otoimmün bozukluklar dahil olmak üzere çeşitli farklı hastalıklara neden olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Aile hekimliği</span> tıbbi uzmanlık dalı

Aile hekimliği, bir tıp disiplinidir. Diğer tıp branşları gibi kendine özgü bir eğitimi, uygulaması ve araştırma konuları bulunan, dahili tıp bilimleri içinde değerlendirilebilinen klinik bir branştır. Çocuk, genç ve yaşlı tüm bireylere hem koruyucu hem de tedavi edici sağlık hizmetleri sunan bir tıp uzmanlık dalıdır.

Nevroz ya da sinir hastalığı, sürekli sıkıntı içeren fakat sanrı ya da varsanı içermeyen işlevsel akıl hastalıklarına verilen addır. Terim 1980'den itibaren Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'ndan çıkarılarak Amerika Birleşik Devletleri'ndeki uzman ruh hekimliği topluluğu tarafından artık kullanılmamaktadır. Hâlen ICD-10 Chapter V F40–48'de kullanılmaktadır.

Psikoz, düşünce ve duyunun ağır oranda bozulduğu zihin durumunu tanımlamakta kullanılan genel bir psikiyatri terimidir. Psikotik epizod geçiren hastalar halüsinasyonlar görüp, delüzyonel inançlar taşıyabilir, kişilik değişiklikleri ve düşünce bozukluğu gösterebilir. Bir psikotik epizod gerçek ile bağlatının kopması veya zarar görmesi ile karakterizedir denilebilir. Gençlerde daha sık görülen psikoz ağır bir zihinsel hastalığın belirtisi olabilir.

Amnezi veya hafıza kaybı, belleğin (hafızanın) rahatsız olması, bozukluğa uğraması durumudur. Amnezinin nedenleri organik veya fonksiyonel olabilir. Travma veya hastalıklar yüzünden beynin zarar görmesi veya belirli maddelerin kullanımı organik nedenlerindendir. Fonksiyonel nedenler psikolojik faktörlerdir, savunma mekanizmaları gibi. Histerik travma-sonrası (post-travmatik) amnezi bunun örneklerindendir. Amnezi aniden olabilir, geçici global amnezi gibi. Bu tip amnezi orta yaş veya daha yaşlı kişilerde, özellikle erkeklerde daha yaygındır ve genellikle 24 saatten kısa sürer.

Kemoterapi, "ilaçla (Sitotoksik) tedavi" anlamına gelmekle birlikte, daha çok kanser hücrelerini etkileyen kanser ilaçları kullanılarak yapılan tedavi için kullanılan terimdir. Bunun için kullanılan ilaçlara "antikanser" ilaçlar da denmektedir. Kemoterapi tedavisinde tek başına "antikanser" ilaçlar veya cerrahi ve radyoterapi ile birlikte uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Kaplıca</span> jeotermal olarak ısınmış yer altı sularının çıktığı kaynak

Kaplıca, sıcak yeraltı sularından yararlanmak için yeryüzüne çıktıkları kaynakların çevresine kurulan hamam görünümündeki tesislere denir. Kudret hamamı olarak da bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Amyotrofik lateral skleroz</span> Nöron Hastalığı

Amyotrofik lateral skleroz (ALS), aynı zamanda motor nöron hastalığı olarak da anılan, merkezî sinir sisteminde, omurilik ve beyin sapı adı verilen bölgede motor sinir hücrelerinin kaybından ileri gelen bir hastalıktır. Bu hücrelerin kaybı kaslarda güçsüzlük ve erimeye (atrofi) yol açar. Ayrıca erken ya da geç hareketin birinci nöronu da hastalanır. Zihinsel fonksiyonlar ve bellek ise bozulmaz.

<span class="mw-page-title-main">Alopesi areata</span>

Alopesi areata veya halk arasındaki adıyla saçkıran ya da kılkıran hastalığı; saçlı deri, sakal bölgesi, kaşlar, kirpikler ve diğer vücut kıllarının, belli bir belirti olmaksızın tüm vücuda yayılmış bir biçimde dökülmesiyle kendini gösteren bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Histeri</span> psikonevrotik bozukluk

Histeri veya isteri, psişik ve motor bozukluklar, özellikle duygusal reaksiyonlarda taşkınlık, ani sinirlenme, hareket bozuklukları, geçici kişilik değişimi ve günlük hafıza kaybı gibi çeşitli sistemlere ait psikosomatik şikayetlerle belirgin psikonevrotik bozukluk. Denetim dışına çıkıp kişinin işlevselliğini aksattığında aşırı hayal gücü veya korkuları ifade eden nevrotik zihinsel bir hastalığı tanımlar. Histeri, hastalarda ani, sinirsel, nevrotik bir hastalık olarak bilinir. Histerik hasta, kendindeki ruh sağlığının bozukluğundan habersizdir.

<span class="mw-page-title-main">Diyabet</span> Kandaki glikoz seviyesinin aşırı artmasından kaynaklanan metabolik bozukluk

Diabet ya da Diabetes mellitus, sıklıkla yalnızca diabet ya da diyabet veya halk arasında şeker hastalığı olarak adlandırılan, genellikle kalıtımsal ve çevresel etkenlerin birleşimi ile oluşan ve kandaki glukoz seviyesinin aşırı derecede yükselmesiyle (hiperglisemi) sonuçlanan metabolik bir bozukluktur. Vücutta kan şekerinin düzenlenmesi pek çok sayıda kimyasal madde ve hormonun karmaşık etkileşimi sonucunda sağlanır. Şeker metabolizmasının düzenlenmesinde rol oynayan hormonlardan en önemlisi pankreasın beta hücrelerinden salgılanan insülin hormonudur. Diyabetes Mellitus ya insülin salgılanmasındaki yetersizlik ya da insülinin etkisindeki veya insülin cevabındaki bir bozukluk sonucunda ortaya çıkan yüksek kan şekerinin yol açtığı birkaç grup hastalığı tanımlamak için kullanılan ortak bir terimdir.

Sedasyon, sedatif ilaçlarla hastanın tüm reflekslerinin korunarak, derinliği kontrollü olarak ayarlanabilen uyku hali. Anestezi uzmanı tarafından uygulanan bir yöntemdir.

<span class="mw-page-title-main">Yoğun bakım</span>

Yoğun bakım, sürekli gözetim altında tutulması gereken hastalara her türlü tıbbi yardımı anında uygulama olanağı veren bakım ve tedavi. Hastanelerde sürekli olarak hekim ve hemşire gözetimi altında tutulması gereken hastaların yatırıldığı bölümlere de yoğun bakım ünitesi denir.

Elektromanyetik alanlara atfedilen idiopatik çevresel intoleransı (İÇİ), varsayılana göre elektromanyetik alanlara (EMA) maruz kalındığında oluşan semptomları tanımlamak için kullanılan terimlerdir. İÇİ ve EMA için kullanılan diğer terimler arasında elektromanyetik aşırı duyarlılık, elektro aşırı duyarlılık, elektro-duyarlılık ve elektronik duyarlılık bulunmaktadır. Elektromanyetik alanların vücut üzerinde termal etkileri olmasına rağmen, elektromanyetik aşırı duyarlılıktan dolayı kendilerini mağdur olarak tanımlayan kişiler, uluslararası radyasyon güvenlik standartlarının oldukça gerisinde kalan iyonlaşmayan elektromanyetik alanlara cevap verdiklerini belirtiyor. Elektromanyetik alanlara aşırı duyarlılığın (EMADS) belirtileri baş ağrısı, halsizlik, stres, uyku bozukluğu, deride kızarma, karıncalanma ve yanma hissi, kas ağrısı ve buna benzer birçok sağlık sıkıntılarıdır. Neye sebep olurlarsa olsunlar, EMAD belirtileri, bundan etkilenen bir insan için gerçek ve çoğu zaman günlük hayatını etkileyebilecek düzeydedir. Ancak, EMAD belirtilerini elektromanyetik alanlara maruz kalanlarla bağdaştırmak bilimsel olarak kanıtlanmamıştır. Bugüne kadar yapılan provokasyon deneylerinde kendilerini elektromanyetik alanlara aşırı duyarlılık mağduru olarak tanımlayan insanların elektromanyetik alana gerçekten maruz kalıp kalmadıklarını bilmedikleri anlaşıldı. Bu hastalık, tıp ve bilim insanları tarafından gerçek bir tıbbi durum olarak görülmemektedir. 2005 yılında yapılan bu hastalığın elektromanyetik alanlardan kaynaklanmadığını bilimsel kanıtlarla açıklayan düzenli bir araştırmadan beri, birçok çift kör çalışma yapıldı ve bunların her birinde elektromanyetik alanlara aşırı duyarlılığa sahibim diyen insanların elektromanyetik alanların varlığını anlayamadıkları ve bunun nosebo etkisinden kaynaklandığını bildirildi.

Kleptomani bir kişinin belirli bir neden olmaksızın gösterdiği istemsiz hırsızlık davranışıdır. Ruhbilimde dürtü kontrol bozukluğu sınıfında incelenen bu olgu, kişisel kullanım ve ekonomik kazanç gibi gereksinimlerden bağımsız biçimde ortaya çıkmaktadır. Olgu, kaygı ve yeme bozukluğuyla da ilişkilendirilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sağlık sosyolojisi</span>

Sağlık sosyolojisi, toplumda sağlığa dair konuları inceleyen sosyoloji alt dalıdır. Sağlık ve hastalıkla ilgilenir. Sağlık sosyolojisi sosyolojik bir disiplindir. İlişkili olarak Medikal Sosyoloji, insanların kendilerini ne zaman hasta şeklinde belirttiklerine, hastalıkları nasıl atlattıklarına, engelli olanların ne şekilde tedavi göreceklerine ilişkin yol gösterir. Sağlık sosyolojisi tıptaki hedefleri kendine seçmiş bir durumdadır. Sağlık sosyolojisi geçmiş zamandan itibaren çeşitli faktörlerden etkilenmiştir. Örneğin; Sanayi devriminden dolayı makineleşmeyle zamanla sağlık alanı daha gelişmiştir. Önceki zamanlarda hastalıkların nedenini bulmak zor olabiliyordu veya bulunsa bile yanlış —teşhis konulabiliyordu. Makineleşmeyle hastalıkları veya sorunları bulmak daha kolaylaştı. Sağlık alanında uğraşanların işini daha kolaylaştırdı. Dijitalleşmeye geçilmesiyle birlikte toplumda sağlık konuları gerek mobil uygulama olsun gerek internet olsun gerek bilgisayar olsun insanlar sağlık alanındaki sorunlarını veya sorularını dijital ortamda daha rahat bir şekilde belirtebilecek bir hale geldi. Zamanla işlerin kolaylaşmasıyla doktorların hastalara bakış açısını değiştirmiştir. Onların tutumlarında değişme olmuştur .Geleneksel yöntemlerini bırakıp veya bir kısmını bırakıp daha modern yöntemleri kullandılar.Sağlık sosyolojisi, toplumun fiziksel, psikolojik ve sosyal durumlarını inceler. Dünya Sağlık Örgütü; sağlığı fiziksel, psikolojik ve sosyal bakımdan tam normallik hali olarak tanımlar. R. Straus, Sağlık sosyolojisinde çalışmaların iki seçenekle kullanılabileceğini belirtmektedir. Bunlar; Tıbbın Sosyolojisi ve Tıpta Sosyoloji kavramlarıdır.Sağlık sosyolojisi çeşitli alanlarla ilgilenir.