İçeriğe atla

Anot ışını

Delikli katottan geçen ve üst bölümde pembe bir parıltıya yol açan ışınları gösteren bir anot ışını tüpü.

Anot ışını, pozitif ışın ya da kanal ışını, belirli türlerdeki gaz doldurulmuş tüpler tarafından oluşturulan pozitif iyon demetidir. İlk olarak 1886'da, Eugen Goldstein'ın Crookes tüpleriyle gerçekleştirdiği deneyler esnasında gözlemlenmişlerdir.[1]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Grayson, Michael A. (2002). Measuring Mass: From Positive Rays to Proteins (İngilizce). Philadelphia: Chemical Heritage Press. s. 4. ISBN 0-941901-31-9. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Bilgisayar monitörü</span> elektronik ekran

Monitör, görüntü sergilemek için kullanılan elektronik ya da elektro-mekanik aygıtların genel adıdır. Monitör, başta televizyon ve bilgisayar olmak üzere birçok elektronik cihazın en önemli çıktı aygıtıdır. Monitör, plastik bir muhafaza içerisinde gerekli elektronik devreleri, güç transformatörünü ve resmi oluşturan birimleri içerir. Monitörle bilgisayar arasındaki iletişimi ekran kartı sağlar. Yani, monitörden çıkan veri kablosu bilgisayar kasasında ekran kartına bağlanır. Monitörlerin boyutları inç ölçü cinsiyle ifade edilir. Bu boyut monitör ekranının bir köşesinden karşı çaprazındaki diğer köşesine olan uzaklıktır.

<span class="mw-page-title-main">Wilhelm Röntgen</span>

Wilhelm Conrad Röntgen, Alman fizikçi. Nobel Fizik Ödülü sahibi olup, Röntgen ışınlarını bulmuştur.

Fotoelektrik etki ya da fotoemisyon, ışık bir maddeyi aydınlattığında elektronların ya da diğer serbest taşıyıcıların ortaya çıkmasıdır. Bu bağlamda ortaya çıkan elektronlar, fotoelektronlar olarak adlandırılır. Bu olay genellikle elektronik fiziğinde hatta kuantum kimyası ya da elektrokimya gibi alanlarda çalışılır.

Anot, redoks tepkimelerinde yükseltgenmenin gerçekleştiği elektrottur. Katot'un tersi olarak tanımlanabilecek, artılığı ve eksiliği duruma göre değişen iletken uç. Elektroliz tepkimesinde, anot artı uçta olur.

<span class="mw-page-title-main">Proton</span> artı yüke sahip atom altı parçacık

Proton, atom çekirdeğinde bulunan artı yüklü atomaltı parçacıktır. Elektronlardan farklı olarak atomun ağırlığında hesaba katılacak düzeyde kütleye sahiptirler. Şimdiye kadar Protonların İki yukarı bir aşağı kuarktan oluştuğu kabul edilse de yeni yapılan bilimsel çalışmalarda araştırmacılar protonun kütlesinin yüzde 9'unun kuarkların ağırlığından, yüzde 32'sinin protonun içindeki kuarkların hızlı hareketlerinin meydana getirdiği enerjiden, yüzde 36'sının protonun kütlesiz parçacıkları olan ve kuarkları bir arada tutmaya yardımcı olan gluonların enerjilerinden, geriye kalan yüzde 23'lük bölümünse kuarkların ve gluonların protonun içinde karmaşık şekillerde etkileşimlerde bulunduklarında meydana gelen kuantum etkimelerden oluştuğunu buldular. Evrendeki bütün protonlar 1,6 x 10−19 değerinde pozitif yüke sahiptirler. Bu, atomlardaki çeşitli protonların birbirlerini itmelerini sağlar. Ama aradaki çekim, itmeden 100 kez daha güçlü olduğu için protonlar birbirlerinden ayrılmazlar. Protonun kütlesi elektronunkinden 1836 kat fazladır. Buna karşın, bilinmeyen bir nedenden ötürü elektronun yükü protonunkiyle aynıdır: 1,6 x 10−19 C. Atom içinde her biri (+1) pozitif elektrik yükü taşıyan taneciğe proton denir. Bu yüke yük birimi denir. Protonun yüklü elektronun yüküne eşit fakat ters işaretlidir.Bir protonun yoğunluğu yaklaşık olarak 4 x 1017 Kg/m³ 'tür. (2,5 x 1016 Lb/Ft3)

<span class="mw-page-title-main">Açı</span> başlangıç noktaları ortak olan iki ışının birleşiminin oluşturduğu geometrik şekil

Açı, başlangıç noktaları ortak olan iki ışının birleşimidir. Bu tanımda açıyla ilgili olarak başlangıç noktası olması ve iki ışından oluşması özellikleri ön plana çıkmaktadır. Işınların kesiştiği noktaya "açının köşesi", ışınlara ise "açının kenarı" denir. Açı radyan ve derece gibi birimlendirmelerle ölçülür. Radyan ölçüsü açı köşesinden bir birim uzaklıkta elde edilen yayın uzunluğunu ölçen birimdir. Derece ise daire şeklinde olan ve birim çemberde 2 uzunluğa sahip yayın 360 derece olan tanımlanmasıyla elde edilir. Radyan ve derece arasında

<span class="mw-page-title-main">Elektrik akımı</span> elektrik yükü akışı

Elektrik akımı, elektriksel akım veya cereyan, en kısa tanımıyla elektriksel yük taşıyan parçacıkların hareketidir. Bu yük genellikle elektrik devrelerindeki kabloların içerisinde hareket eden elektronlar tarafından taşınmaktadır. Ayrıca, elektrolit içerisindeki iyonlar tarafından ya da plazma içindeki hem iyonlar hem de elektronlar tarafından taşınabilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Elektron mikroskobu</span> Aydınlatma kaynağı olarak elektronların kullanıldığı mikroskop türü

Elektron mikroskobu, elektron demetlerini görüntüleme sağlamak için kullanan ve ışık mikroskobu ile görüntülenemeyen daha küçük objelerin imgelenmesine imkân veren bir mikroskoptur. Virüslerin de dâhil olduğu pek çok yapı veya mikroorganizmanın incelenmesine olanak sağlar. Elektronların yaydıkları ışınlarla bir objeyi bir milyon defa büyütebilmektedir. Elektromanyetik çubuklar mercekler yerine kullanılır, böylece 1 µm ilâ 1 nm büyüklüğünde cisimler ayırt edilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Osiloskop</span>

Elektriksel işaretlerin ölçülüp değerlendirilmesinde kullanılan aletler içinde en geniş ölçüm olanaklarına sahip olan osiloskop, işaretin dalga şeklinin, frekansının ve genliğinin aynı anda belirlenebilmesini sağlar. Dalga şeklini grafik olarak ekranda gösterir. Yani elektrik dalga sinyali çizer. Dalga sinyalinin, frekansını ve genliğini de öğrenmemizi sağlar. Osiloskop bir elektrik devresine her zaman paralel bağlanır. Çünkü iç direnci çok yüksektir.

<span class="mw-page-title-main">Parçacık hızlandırıcı</span>

Parçacık hızlandırıcı, yüklü parçacıkları yüksek hızlara çıkarmak ve demet halinde bir arada tutmak için elektromanyetik alanları kullanan araçların genel adıdır. Büyük hızlandırıcılar parçacık fiziğinde çarpıştırıcılar olarak bilinirler. Diğer tip parçacık hızlandırıcılar, kanser hastalıklarında parçacık tedavisi, yoğun madde fiziği çalışmalarında senkrotron ışık kaynağı olmaları gibi birçok farklı uygulamalarda kullanılır. Şu an dünya çapında faaliyette olan 30.000'den fazla hızlandırıcı bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Thomson atom modeli</span> John Thomson tarafından öne sürülen günümüzde geçerliliğini yitirmiş bir atom modeli

Thomson atom modeli, atomun yapısını tanımlayan birkaç bilimsel modelden biridir. Katot ışınlarının doğasını anlamaya çalışan İngiliz fizikçi Joseph John Thomson tarafından, elektronların parçacık olarak tanımlamasından kısa bir süre sonra atomun çekirdeğinin keşfinden önce 1904 yılında ortaya atıldı. Aynı zamanda üzümlü kek modeli olarak da bilinen bu model atomdaki negatif yüklü parçacıkların yerini ve atomların yüksüzlüğünü açıklamaktadır: Modele göre atomda pozitif yüklü bir gövdenin içinde bir kekin içindeki üzümler gibi negatif yüklü elektronlar homojen olarak dağılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Magnetron</span>

Magnetron birçok radar cihazında kullanılan gönderme tüpüdür.

<span class="mw-page-title-main">X ışını</span> Elektromanyetik radyasyon

X ışınları veya Röntgen ışınları, 0,125 ile 125 keV enerji aralığında veya buna karşılık, dalgaboyu 10 ile 0,01 nm aralığında olan elektromanyetik dalgalar veya foton demetidir. 30 ile 30.000 PHz (1015 hertz) aralığındaki titreşim sayısı aralığına eşdeğerdir. X ışınları özellikle tıpta tanısal amaçlarla kullanılmaktadırlar. İyonlaştırıcı radyasyon sınıfına dahil olduklarından zararlı olabilirler. X ışınları 1895'te Wilhelm Conrad Röntgen tarafından Crookes tüpü (Hittorf veya Lenard tüpleri ile de) ile yaptığı deneyler sonucunda keşfedilmiştir. Klasik fizik sınırları içinde, X-ışınları aynı görünür ışık gibi bir elektromanyetik dalga olup, görünür ışıktan farkı düşük dalga boyu, dolayısıyla yüksek frekansları ve enerjileridir. Morötesi'nin ötesidir. X Işınlarının ötesi ise Gama ışınları'dır.

<span class="mw-page-title-main">Vladimir Zworykin</span> Rus-Amerikalı mühendis (1888 – 1982)

Vladimir Kozmich Zvorikin Rus-Amerikalı mucit, mühendis ve televizyon teknolojisinin önderi.

<span class="mw-page-title-main">Philipp Lenard</span> Alman fizikçi (1862 – 1947)

Philipp Eduard Anton von Lenard, 1905'te katot ışınları ve özellikleri araştırmasıyla Nobel Fizik Ödülü almış Alman fizikçidir. Kendisi milliyetçi ve Yahudi aleyhtarı; aktif bir Nazi ideoloji savunucusudur. 1920'lerde Adolf Hitler'i desteklemiş ve Nazi döneminde “Deutsche Physik” hareketinde önemli bir rol-model olmuştur.

<span class="mw-page-title-main">Işın hattı</span>

Hızlandırıcı fizikte, ışın demet hattı (beamline) hızlandırıcı tesisin belirli bir yolu boyunca tüm yapıyı içeren, hızlandırılmış parçacık demetlerinin yörüngesini ima eder.

<span class="mw-page-title-main">Katot ışını tüpü</span> bir veya daha fazla elektron tabancası ile fosforesans içeren ve ekran görüntüsü için kullanılan bir elektron tübüdür

Katot ışını tüpü, bir veya daha fazla elektron tabancası ile fosforesans içeren ve ekran görüntüsü için kullanılan bir elektron tüpüdür. Katot ışını tüpü elektron demetlerini modüle ederek, hızlandırarak ve saptırarak ekran görüntüsünü oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Elektron demeti</span> Vakum tüplerinde gözlemlenen elektron akışları

Elektron demeti veya eski adıyla katot ışını, vakum tüplerinde gözlemlenen elektron akışlarıdır. İki elektrot içeren ve bir gerilim uygulanan havası boşaltılmış bir cam tüpte, elektronların katottan yayılması nedeniyle pozitif elektrodun parlamasıyla gözlemlenmektedir. Seyreltilmiş gazlarda elektriksel iletkenlik üzerine çalışmalarda bulunan Julius Plücker, 1859 yılında, katottan yayılan radyasyonun yol açtığı fosforesans ışığın, katodun yanındaki tüpte göründüğünü ve bu ışığın, manyetik alan uygulanmasına bağlı olarak hareket ettiğini gözlemledi. 1869'da Johann Wilhelm Hittorf, katot ile tüpün duvarları arasında koyduğu katı bir cismin bir gölge oluşturduğunu tespit etti. 1876'da Eugen Goldstein, bu cismin gölgesinin, cismin kendisinden daha büyük boyutlarda olduğunu gözlemleyerek fosforesansı oluşturan ışınların katottan direkt bir yol izleyerek geldiğini belirledi ve bu ışınlara katot ışını adını verdi. 1897'de J. J. Thomson, katot ışınlarının daha önceleri bilinmeyen, sonraları elektron olarak adlandırılan negatif yüklü parçacıklardan meydana geldiğini tespit etmiştir. Günümüzde kavram, daha yaygın bir biçimde "elektron demeti" olarak adlandırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Alâ</span>

Alâ, Demet Akalın, Işın Karaca, Cansu Kurtçu ve Deniz Seki yer aldığı pop türündeki şarkı. 24 Şubat 2020 tarihinde DMC etiketiyle yayımlandı. Şarkının söz ve müziği Cansu Kurtçu, düzenlemesi ise Alper Atakan ve Fettah Can tarafından hazırlandı. Şarkının klibi Metin Arolat yönetmenliğinde Beykoz Kundura Fabrikası'nda çekildi. Single'ın fotoğraflarını ise Sefa Gulsoy çekti. Şarkı ilk olarak Demet Akalın'ın Ateş albümünde yer almış.

<span class="mw-page-title-main">Yürüyen dalga tüpü</span>

Yürüyen dalga tüpü veya yürüyen dalga tüpü güç yükseltici, mikrodalga aralığında radyo frekansı (RF) sinyallerini yükseltmek için elektronikte kullanılan özel bir vakum tüpüdür. TWT, radyo dalgasının tüpten geçerken elektron demetinden gelen gücü emerek yükseltildiği klistron gibi bir "doğrusal ışın" tüpleri kategorisine aittir. Çeşitli TWT türleri olmasına rağmen, iki ana kategori şunlardır: