İçeriğe atla

Anormal subklavyen arter

Anormal subklavyen arter
Diğer adlarAnormal subklavyen arter sendromu
MR anjiyografide aberran subklavyen arter.
UzmanlıkMedikal genetik Bunu Vikiveri'de düzenleyin

Anormal subklavyen arter veya aberran subklavyen arter, sağ veya sol subklavyen arterin nadir rastlanan bir anatomik varyantıdır. Bu anormallik, ana atardamar yayının en yaygın konjenital vasküler anomalisidir,[1] ve yaklaşık %1 oranında görülmektedir.[1][2][3]

Klinik görünüm

Bu durum genellikle asemptomatiktir.[1] Aberran arter genellikle sol subklavyen arterin hemen distalinden çıkar ve sağ üst ekstremiteye giderken mediastinumun posterior kısmında geçer.[2] Bireylerin %80'inde bu damar özofagusun arkasından geçer.[2] Bu şekilde ilerleyen aberan damar, trakea ve özofagus çevresinde bir vasküler halka oluşturabilir. Aberran sağ subklavyen arter nedeniyle oluşan yutma güçlüğüne disfajia lusorya denir, ancak bu nadir bir komplikasyondur.[2][3] Disfajiaya ek olarak, aberan sağ subklavyen arter stridor, dispne, göğüs ağrısı veya ateşe neden olabilir.[1] Aberran sağ subklavyen arter, rekürren larengeal siniri sıkıştırarak bu sinirde felce neden olabilir ve bu duruma Ortner sendromu denir.[4]

Aberran sağ subklavyen arter, sıklıkla proksimal inen aortanın genişlemiş bir segmentinden, Kommerell divertikülü olarak bilinen bir bölgeden çıkar (1936 yılında Alman radyolog Burkhard Friedrich Kommerell (1901–1990) tarafından keşfedilmiştir).[5][6] Bu durum, alternatif olarak lusoryen arter olarak da bilinir.[1][3]

Patofizyoloji

Özofagus arkasındaki aberan sağ subklavyen arterin embriyolojik temeli

Ana atardamar yaylarının normal embriyolojik gelişiminde, sağ sırt aortu, sağ subklavyen arteri oluşturan 7. segmentler-arası arterin kökeninin kaudal kısmına geriler. Aberan sağ subklavyen arterin oluşumunda ise, gerileme 7. segmentler-arası arter ile sağ ana karotis arter arasında meydana gelir, böylece sağ subklavyen arter, normalde gerileyen sağ dorsal aortanın bir parçası üzerinden sol dorsal aortaya bağlanır. Büyüme sırasında, sağ subklavyen arterin kökeni, sol subklavyenin kökenine kadar distal olarak göç eder.[3]

Tedavi

Bu durumun tedavisinde zaman zaman cerrahi müdahale uygulanır.[7]

Görseller

Ayrıca bakınız

  • Disfajia lusorya

Kaynakça

  1. ^ a b c d e Mahmodlou, Rahim; Sepehrvand, Nariman; Hatami, Sanaz (2014). "Aberrant Right Subclavian Artery: A Life-threatening Anomaly that should be considered during Esophagectomy". Journal of Surgical Technique and Case Report. 6 (2). ss. 61-63. doi:10.4103/2006-8808.147262Özgürce erişilebilir. PMC 4290042 $2. PMID 25598945. 
  2. ^ a b c d Kau, Thomas; Sinzig, Marietta; Gasser, Johann; Lesnik, Gerald; Rabitsch, Egon; Celedin, Stefan; Eicher, Wolfgang; Illiasch, Herbert; Hausegger, Klaus Armin (2007). "Aortic Development and Anomalies". Seminars in Interventional Radiology. 24 (2). ss. 141-152. doi:10.1055/s-2007-980040. PMC 3036416 $2. PMID 21326792. 
  3. ^ a b c d Chaoui, R; Rake, A; Heling, KS (2008). "Aortic arch with four vessels: aberrant right subclavian artery". Ultrasound in Obstetrics and Gynecology. 31 (1). ss. 115-117. doi:10.1002/uog.5240Özgürce erişilebilir. PMID 18098341. 
  4. ^ Bickle, IC; Kelly, BE; Brooker, DS (2002). "Ortner's syndrome: a radiological diagnosis". The Ulster Medical Journal. 71 (1). ss. 55-56. PMC 2475354 $2. PMID 12137166. 
  5. ^ St-Amant, Maxime. "Kommerell diverticulum (right aberrant subclavian artery)". Radiopaedia. 22 Ağustos 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2017. 
  6. ^ Jha, Praveen. "Kommerell diverticulum". Radiopaedia. 1 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Kasım 2017. 
  7. ^ Kouchoukos NT, Masetti P (April 2007). "Aberrant subclavian artery and Kommerell aneurysm: surgical treatment with a standard approach". The Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery. 133 (4). ss. 888-92. doi:10.1016/j.jtcvs.2006.12.005Özgürce erişilebilir. PMID 17382621. 

Dış bağlantılar

Sınıflandırma

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Karaciğer</span>

Karaciğer, sadece omurgalılarda bulunan, detoksifikasyon, protein sentezi ve sindirim için gerekli olan enzimlerin üretimi de dahil olmak üzere pek çok işleve sahip bir organdır. İnsanlarda karaciğer karın bölgesinde, diyaframın altında bulunur. Karaciğerle ilgili terimler, tıbbi literatürde genellikle Grekçe karaciğer anlamına gelen ἧπᾰρ (hêpar) sözcüğünden türeyen hepat- kökü ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

<span class="mw-page-title-main">Koroner arter hastalığı</span>

Koroner arter hastalığı, koroner arterlerin duvarlarında oluşan plaklardan ötürü ortaya çıkan bir hastalıktır. Koroner kalp hastalığı veya kısaca CHD olarak da adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Eklem bacaklılar</span> omurgasızların en büyük şubesi

Eklem bacaklılar ya da Arthropoda, omurgasızların en büyük şubesidir.

<span class="mw-page-title-main">Omurilik soğanı</span> Soluk alış veriş hızını ve kalp ritmini düzenler.

Omurilik soğanı veya medulla oblongata, ya da basitçe medulla beyin sapının ayrılmaz bir parçasıdır. Beyin sapının alt segmenti olarak konumlanmış olup, beyinciğin önünde ve biraz altında yer alır. Koni şeklindeki bu nöron kümesi, çeşitli otonom (istemsiz) bedensel işlevler için çok önemlidir. Bunlar kusma, hapşırma ve daha fazlası gibi refleks eylemleri içerir.

<span class="mw-page-title-main">Koroner dolaşım</span> kalp kasının kan damarlarında (miyokard) kan dolaşımı​

Koroner dolaşım, kalp kası'nı (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımı'dır. Koroner arterler kalp kasına oksijenli kan sağlar. Toplardamarlar oksijeni alındıktan sonra kanı boşaltır. Vücudun geri kalanı ve özellikle de beyin, en ufak bir kesinti dışında sürekli olarak oksijenli kana ihtiyaç duyduğundan kalbin sürekli çalışması gereklidir. Dolayısıyla dolaşımı sadece kendi dokuları için değil tüm vücut için, hatta beynin bilinç düzeyi için de an be an büyük önem taşır.

<span class="mw-page-title-main">İnsan beyni</span> insan sinir sisteminin ana organı

İnsan beyni, insan sinir sisteminin merkezi organıdır ve omurilikle birlikte merkezi sinir sistemini oluşturur.

<span class="mw-page-title-main">Barrett özofagusu</span>

Barrett özofagusu, yemek borusunun alt bölümünü kaplayan mukozal hücrelerde meydana gelen anormal metaplazik değişim ile karakterize edilen bir durumdur. Hastalıkta, normal, çok katlı yassı epitel hücreleri, aralarda goblet hücreleri de yer alacak şekilde normalde sadece ince ve kalın bağırsakta bulunan tek katlı prizmatik epitel hücrelere dönüşür. Bu değişimin kanser öncesi bir durum olduğu düşünülür, çünkü durum genellikle ölümcül bir yemek borusu kanseri türü olan özofagal adenokarsinoma geçiş ile ilişkilidir. Barrett özofagusunun temel sebebinin yemek borusunun reflü sonucu kronik aside maruz kalmaya karşı bir adaptasyonu olduğu düşünülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Sistik arter</span> Damar yolu

Sistik arter, safra kesesi ve sistik kanala oksijenli kanı sağlayan atardamardır.

<span class="mw-page-title-main">Willis poligonu</span> Beyni besleyen temel arterlerin dolaşımsal anastomozu

Willis poligonu veya çemberi, beyin ve çevresindeki dokulara kan sağlayan bir anastomoz. İngiliz hekim Thomas Willis'e (1621-1675) atfen isimlendirilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Vertebral arter</span> Beyni besleyen ana damarlardan biri

Vertebral arter boyunda bulunan önemli arterlerden biridir. Tipik olarak Vertebral arterin orijini Subklaviyan arterdir. Her iki damar boynun her iki yanında kafa tabanına doğru yükselirler. Kafa tabanında kafatası içerisine girerler ve beyin sapı önünde birleşerek baziler arter'i oluştururlar. Vertebrobaziler sistem olarak tarif edilen omurilik, beyin sapı, beyincik ve beyinin arka bölgesini besleyen temel yapılardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Anterior serebral arter</span>

Anterior serebral arter (ACA) ya da ön beyin atardamarı beynin frontal loblarının ve parietal lobunun ön üst orta kısmının ve her iki lobun dış korkelsinin orta hatta yakın bölümlerini besler. ACA Willis poligonunu oluşturan arterlerden biridir ve önde anterior komünikan arter ile her iki ACA bağlantı halindedir. ACA tıkanıklığına bağlı inme bu alanın beslediği alanlardaki fonklsiyonların kaybına bağlı tipik bulgular verir. Tıkanan ACA'nın karşı tarafında bacakta kuvetsizlik ve bilişsel fonksiyonlarda değişiklikler görünür.

<span class="mw-page-title-main">İnternal karotid arter</span> Beyni besleyen ana dallardan biri

Şah damarı ya da internal karotid arter (İKA), boynun her iki tarafında derinde bulunan, ortak şah damarından köken alan ve beyin ve gözleri besleyen ana damarlardan biridir. ortak şah damarın 3. ve 4. omur seviyesinde dallanmasıyla İKA ve göğüs şah damarından oluşur. Göğüs şah damarı boyun bölgesindeki organları, saçlı deriyi, yüzü, beyin zarlarını besler.

<span class="mw-page-title-main">Adamkiewics arteri</span> en büyük ön segmentel arter

Adamkiewics arteri en büyük ön segmentel arterdir. Genellikle aortanın T9-T12 arasındaki segmentlerinden, sol tarafından çıkan interkostal arterlerden köken alır. omuriliğin 2/3 alt kısmını besler ve yukarıdan gelen anterior spinal arterin uzantısı olarak devam eder.

İnsanlarda, subklavyen arterler, köprücük kemiğinin altında yer alan üst toraksın ana arterleridir. Aort arkından kan alırlar. Sol subklavyen arter, sol kola kan sağlar ve sağ subklavyen arter, baş ve toraksı besleyen bazı dallar vererek sağ kola kan sağlar. Vücudun sol tarafında, subklavyen arter doğrudan aort kemerinden çıkarken, sağ tarafta subklavyen arter,sağ common karotid arter ile beraber brakiyosefalik arterden çatallanır.

<span class="mw-page-title-main">Stellate ganglion</span>

Stellate ganglion, bireylerin %80'inde mevcut olan, alt boyun gangliyonu ve birinci torasik gangliyonun birleşmesi ile oluşan sempatik bir gangliyon’dur. Bazen ikinci ve üçüncü torasik gangliyonlar da bu birleşmeye dahil olur.

<span class="mw-page-title-main">Sağ koroner arter</span> İnsan kalbini besleyen kan damarı

Kalbin kanlanmasını sağlayan sağ koroner arter (RCA), kalp’teki sağ aort sinüsünde, aort kapağının sağ çıkıntısının üstünden çıkan bir arter’dir. Sağ koroner sulkustan kalbin merkezine doğru ilerler. Sinoatriyal nodal arter, sağ marjinal arter, posterior interventriküler arter, konus arteri ve atriyoventriküler düğüm dalı dahil olmak üzere birçok dal verir. Kalbin sağ tarafına ve interventriküler septumun bazı kısımlarına katkıda bulunur.

Uterin arter, kadınlarda rahme kan sağlayan bir atardamardır.

<span class="mw-page-title-main">Aort diseksiyonu</span> aortun en iç tabakasında yaralanma

Aort diseksiyonu (AD), aortun en iç tabakasındaki bir yaralanmanın kanın aort duvarının tabakaları arasında akmasına izin vermesi ve tabakaları birbirinden ayırmaya zorlanması durumunda oluşur. Çoğu durumda, bu durum aniden başlayan şiddetli göğüs veya sırt ağrısı ile ilişkilidir ve sıklıkla "yırtılma" karakterinde olarak tanımlanır. Kusma, terleme ve baş dönmesi de görülebilir. Kan akışının azalması, inme, alt ekstremite iskemisi veya bağırsak çürümesi gibi diğer organlarda hasara yol açabilir. Aort diseksiyonu, kalbe yetersiz kan akışı veya aortun tamamen yırtılması nedeniyle hızla ölüme yol açabilir.

<span class="mw-page-title-main">Akut koroner sendrom</span>

Akut koroner sendrom (AKS), koroner arterlerdeki azalmış kan akışı nedeniyle, kalp kasının bir kısmının düzgün çalışamaması veya ölmesi ile sonuçlanan bir sendromdur. En yaygın belirti, genellikle sol omuza veya çeneye yayılan, merkezi yerleşimli basınç tipi göğüs ağrısıdır ve genellikle bulantı ve terleme ile ilişkilidir. Akut koroner sendromu olan birçok kişi, özellikle kadınlar, yaşlılar ve diyabeti olanlar, göğüs ağrısı dışındaki belirtilerle başvurabilir.