İçeriğe atla

Anksiyete bozukluğu

Anksiyete bozukluğu
Çığlık (Norveççe: Skrik) Norveçli sanatçı Edvard Munch'un bir tablosu[1]
UzmanlıkPsikiyatri, klinik psikoloji
BelirtilerEndişe, hızlı kalp atışı, titreme[2]
KomplikasyonDepresyon, uyku sorunları, düşük yaşam kalitesi, madde kullanım bozukluğu, alkol kullanım bozukluğu, intihar[3]
Süre6 aydan fazla[2][4]
NedenleriGenetik, çevresel ve psikolojik faktörler[5]
Risk faktörüÇocuk istismarı, aile öyküsü, yoksulluk[4]
TanıPsikolojik değerlendirme
Ayırıcı tanıHipertiroidizm; kalp hastalığı; kafein, alkol, kannabis kullanımı; bazı ilaçlardan yoksunluk[4][6]
TedaviYaşam tarzı değişiklikleri, danışmanlık, ilaç tedavisi[4]
İlaçBenzodiazepinler, antidepresanlar, anksiyolitikler, beta blokerlar, pregabalin[5]
SıklıkYılda %4[4][7]

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır.[2] Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar.[2] Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık (İng. irritability), kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.[2]

Günlük kullanımda, anksiyete ve korku terimleri genellikle birbirinin yerine kullanılabilir. Ancak klinik bağlamda bu terimlerin farklı anlamları vardır; anksiyete, nedeni hemen belirlenemeyen veya kontrol edilemez ya da kaçınılmaz olarak algılanan hoş olmayan bir duygusal durum olarak tanımlanırken, korku, tanınmış bir dış tehdide karşı verilen duygusal ve fizyolojik bir yanıt olarak tanımlanır.[8] 'Anksiyete bozukluğu' terimi, korkuları (fobileri) ve/veya anksiyete belirtilerini içeren çeşitli belirli bozuklukları kapsar[2].

Birçok anksiyete bozukluğu türü mevcuttur; bunlar arasında yaygın anksiyete bozukluğu, hipokondriyazis, özgül fobi, sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılma kaygısı bozukluğu, agorafobi, panik bozukluk ve seçici mutizm bulunmaktadır.[2] Bireysel bozukluklar, kişiye özgü belirtiler, tetikleyici olaylar ve belirli zaman dilimleri ile teşhis edilebilir.[2] Bir anksiyete bozukluğu teşhisi konmadan önce, kişinin anksiyetesinin başka bir tıbbi hastalık veya ruhsal bozukluktan kaynaklanmadığını doğrulamak için bir hekim ya da uzman tarafından değerlendirilmesi gerekmektedir.[2] Bir kişinin yaşamı boyunca birden fazla anksiyete bozukluğuna sahip olması veya aynı anda birden fazla anksiyete bozukluğuna sahip olması mümkündür.[2]

Anksiyete bozuklukları, en yaygın ruh sağlığı bozukluğu türüdür. Yetişkinlerin yaklaşık %30'unu hayatlarının bir noktasında etkiler ve dünya genelinde tahmini olarak %4'lük bir nüfus şu anda bir anksiyete bozukluğu yaşamaktadır. Ancak, anksiyete bozuklukları tedavi edilebilir ve birçok etkili tedavi yöntemi mevcuttur.[9] Çoğu insan, bir tür tedavi ile normal ve üretken bir yaşam sürdürebilir.[10]

Türleri

Yaygın anksiyete bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu (YAB), belirli bir nesneye veya duruma odaklanmayan, uzun süreli anksiyete ile karakterize edilen yaygın bir bozukluktur. YAB olan bireyler, belirli olmayan sürekli bir korku ve endişe yaşarlar ve günlük meselelerle aşırı derecede meşgul olurlar. Yaygın anksiyete bozukluğu, "huzursuzluk, yorgunluk, konsantrasyon problemleri, irritabilite, kas gerginliği ve uyku bozukluğu" gibi üç veya daha fazla belirti ile birlikte kronik aşırı endişe ile karakterizedir[11]. YAB, yaşlı yetişkinleri etkileyen en yaygın anksiyete bozukluğudur[12]. Anksiyete, tıbbi bir duruma veya madde kullanımı bozukluğuna bağlı bir belirti olabilir ve tıbbi profesyoneller bunun farkında olmalıdır. YAB tanısı, bir kişinin altı ay veya daha uzun süre boyunca günlük bir problem hakkında aşırı derecede endişelendiğinde konur[13]. Bu stresler, aile hayatı, iş, sosyal yaşam veya kişinin kendi sağlığı gibi konuları içerebilir. Kişi, endişe nedeniyle konsantrasyon eksikliği ve/veya meşguliyet nedeniyle günlük kararlar almakta ve taahhütleri hatırlamakta zorluk yaşayabilir[14]. Belirtiler arasında, ellerden, ayaklardan ve koltuk altlarından artan terleme ile birlikte gergin bir görünüm ve depresyonu düşündürebilecek gözyaşı dökme yer alabilir[15][16]. Anksiyete bozukluğu tanısı konmadan önce, doktorlar ilaç kaynaklı anksiyete ve diğer tıbbi nedenleri elemelidir.[17]

Çocuklarda, yaygın anksiyete bozukluğu baş ağrısı, huzursuzluk, karın ağrısı ve kalp çarpıntısı ile ilişkili olabilir[18]. Genellikle sekiz ila dokuz yaşlarında başlar[18].

Özgül fobiler

En büyük anksiyete bozukluğu kategorisi, korku ve anksiyetenin belirli bir uyaran veya durum tarafından tetiklendiği tüm vakaları kapsayan özgül fobilerdir. Dünya genelinde nüfusun %5 ila %12'si özgül fobilere sahiptir[13]. National Institute of Mental Health'e göre, fobi, belirli nesnelere veya durumlara karşı yoğun bir korku veya kaçınmadır[19]. Fobisi olan bireyler, korktukları nesne veya durumla karşılaştıklarında genellikle dehşet verici sonuçlar beklerler; bu nesne veya durum bir hayvandan bir mekana, bir vücut sıvısından belirli bir duruma kadar çeşitlenebilir. Yaygın fobiler arasında uçma, kan, su, otoyolda sürüş ve tüneller bulunur. İnsanlar fobileriyle karşılaştıklarında titreme, nefes darlığı veya kalp çarpıntısı gibi belirtiler gösterebilirler[20]. Özgül fobilere sahip bireyler, genellikle fobik uyaranla karşılaşmaktan kaçınmak için aşırı çaba gösterirler. Bu bireyler, korkularının gerçek potansiyel tehlike ile orantısız olduğunu bilseler de, bu korkuya yenik düşebilirler[21].

Panik bozukluk

Panik bozukluğunda, birey yoğun korku ve endişe nöbetleri geçirir, genellikle titreme, sallanma, kafa karışıklığı, baş dönmesi veya nefes darlığı ile belirginleşir. Bu panik atakları, APA tarafından aniden başlayan ve on dakikadan daha kısa sürede zirveye ulaşan, ancak birkaç saat sürebilen korku veya rahatsızlık durumu olarak tanımlanır[22]. Ataklar stres, irrasyonel düşünceler, genel korku, bilinmeyene karşı korku veya egzersiz sırasında tetiklenebilir. Ancak, bazen tetikleyici belirsizdir ve ataklar önceden haber vermeksizin ortaya çıkabilir. Bir atağı önlemek için tetikleyiciden kaçınmak mümkündür. Bu, panik atağa yol açan yerlerden, kişilerden, davranış türlerinden veya belirli durumlardan kaçınmayı içerebilir. Bununla birlikte, tüm ataklar önlenemez.

Tekrarlayan ve beklenmedik panik ataklara ek olarak, panik bozukluğu tanısı konması için bu atakların kronik sonuçlar doğurması gereklidir: atakların potansiyel sonuçları hakkında sürekli endişe, gelecekteki ataklara dair kalıcı korku veya ataklarla ilgili davranışlarda önemli değişiklikler. Bu nedenle, panik bozukluğu olan bireyler, belirli panik epizodları dışında da belirtiler yaşarlar. Sıklıkla, normal kalp atışı değişiklikleri fark edilir ve bu durum, kalplerinde bir sorun olduğu veya başka bir panik atak geçirecekleri düşüncesine yol açar. Bazı vakalarda, panik ataklar sırasında bedensel işlevlere karşı aşırı farkındalık (hipervijilans) gelişir ve algılanan herhangi bir fizyolojik değişiklik, potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir hastalık olarak yorumlanır (yani, aşırı hipokondriyazis).

Agorafobi

Agorafobi, bireyin kaçmanın zor veya utandırıcı olduğu ya da yardımın mevcut olmayabileceği yerlerde veya durumlarda bulunmaktan korktuğu kendine has bir anksiyete bozukluğudur[23]. Agorafobi, panik bozukluğu ile güçlü bir şekilde bağlantılıdır ve genellikle panik atak geçirme korkusuyla tetiklenir. Yaygın bir belirti, sürekli olarak bir kapının veya başka bir kaçış yolunun görüş alanında olma ihtiyacıdır. Agorafobi terimi, korkuların yanı sıra bireylerin sıklıkla geliştirdiği kaçınma davranışlarını da ifade eder[24]. Örneğin, araç kullanırken bir panik atak geçirdikten sonra, agorafobisi olan biri araç kullanma konusunda kaygı geliştirebilir ve bu nedenle araç kullanmaktan kaçınabilir. Bu kaçınma davranışları ciddi sonuçlar doğurabilir ve genellikle neden oldukları korkuyu pekiştirir. Ağır agorafobi vakalarında, birey evinden hiç çıkamayabilir.

Sosyal anksiyete bozukluğu

Sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal fobi olarak da adlandırılır ve bireyin olumsuz kamuoyu incelemesinden, kamuoyu önünde küçük düşmekten, aşağılanmaktan veya sosyal etkileşimden yoğun korku ve kaçınma yaşadığı bir durumdur. Bu korku, belirli sosyal durumlarla (örneğin, halka açık konuşma) sınırlı olabilir veya çoğu ya da tüm sosyal durumlarda yaşanabilir. Amerika'da yetişkinlerin yaklaşık %7'si sosyal anksiyete bozukluğuna sahiptir ve bu kişilerin %75'inden fazlası ilk belirtilerini çocukluk veya erken ergenlik döneminde yaşar[25]. Sosyal anksiyete, sık sık kızarma, terleme, kalp çarpıntısı ve konuşma güçlüğü gibi belirli fiziksel belirtilerle kendini gösterir[26]. Tüm fobik bozukluklarda olduğu gibi, sosyal anksiyetesi olan bireyler sıklıkla anksiyete kaynaklarından kaçınmaya çalışır; sosyal anksiyete durumunda bu özellikle sorunludur ve ciddi vakalarda tam sosyal izolasyona yol açabilir.

Çocuklar da sosyal anksiyete bozukluğundan etkilenir, ancak onların belirtileri ergenler ve yetişkinlerden farklıdır. Bilgi işleme veya geri çağırma güçlüğü, uyku eksikliği, sınıfta yıkıcı davranışlar ve düzensiz sınıf katılımı gibi sorunlar yaşayabilirler[27].

Sosyal beden anksiyetesi (SBA), bireyin bedeninin başkaları tarafından değerlendirilmesi konusunda endişe duyduğu sosyal anksiyetenin bir alt türüdür[28]. SBA, özellikle ergenler arasında yaygındır ve bu durum özellikle kadınlar arasında daha sık görülür.

Travma sonrası stres bozukluğu

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), bir zamanlar anksiyete bozuklukları kategorisinde yer alan (şimdi DSM-V'de travma ve stresörle ilgili bozukluklar arasında sınıflandırılan) ve travmatik bir deneyim sonrası gelişen bir bozukluktur. TSSB, her yıl ABD'li yetişkinlerin yaklaşık %3,5'ini etkiler ve hayatı boyunca her on bir kişiden birinin TSSB tanısı alacağı öngörülmektedir[29]. Travma sonrası stres, savaş, doğal afet, tecavüz, rehine durumları, çocuk istismarı, zorbalık veya ciddi bir kaza gibi aşırı durumlar sonucunda ortaya çıkabilir. Ayrıca, uzun süreli (kronik) şiddetli bir stresöre maruz kalma sonucunda da gelişebilir—[30] örneğin, bireysel çatışmalara dayanabilen ancak sürekli savaşa karşı koyamayan askerler gibi. Yaygın belirtiler arasında hipervijilans, geçmişedönüşler, kaçınma davranışları, anksiyete, öfke ve depresyon bulunur[31]. Ek olarak, bireyler uyku bozuklukları yaşayabilirler[32]. TSSB olan bireyler genellikle arkadaşlarından ve ailelerinden uzaklaşma eğilimindedirler ve bu yakın ilişkileri sürdürmekte zorlanırlar. TSSB olanlar için tedavi planının temelini oluşturan birçok tedavi mevcuttur; bu tedaviler arasında bilişsel davranışçı terapi (BDT), uzun süreli maruz bırakma terapisi, stres aşılaması terapisi, farmakoterapi, psikoterapi ve aile ve arkadaş desteği bulunmaktadır[13].

Travma sonrası stres bozukluğu araştırmaları, Vietnam Savaşı'ndan dönen ABD askeri gazileri ile doğal ve insan kaynaklı felaket kurbanları üzerinde başlatılmıştır. Çalışmalar, bir felakete maruz kalma derecesinin TSSB'nin en iyi öngördürücüsü olduğunu göstermiştir[33].

Ayrılma kaygısı bozukluğu

Ayrılma kaygısı bozukluğu (AKB), bireyin bir kişi veya mekandan ayrılma konusunda aşırı ve uygunsuz düzeyde anksiyete yaşaması durumudur. Ayrılma anksiyetesi, bebekler ve çocuklar için normal bir gelişim aşamasıdır ve bu his aşırı veya uygunsuz olduğunda bozukluk olarak kabul edilir[34]. AKB, yetişkinlerin yaklaşık %7'sini ve çocukların %4'ünü etkiler, ancak çocukluk vakaları daha şiddetli olma eğilimindedir; bazı durumlarda, kısa bir ayrılık bile panik yaratabilir[35][36]. Çocukları erken tedavi etmek, gelecekteki sorunları önleyebilir. Bu tedavi, ebeveynlerin ve ailenin bu durumu nasıl yöneteceğini öğrenmesini içerebilir. Çoğu zaman, ebeveynler çocuklarının anksiyetelerini pekiştirir çünkü bu durumu nasıl doğru bir şekilde yöneteceklerini bilmezler. Ebeveyn eğitimi ve aile terapisine ek olarak, ayrılma anksiyetesi tedavisinde SSRI gibi ilaçlar kullanılabilir[37].

Obsesif-kompulsif bozukluk

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), DSM-5 veya ICD-11'de anksiyete bozukluğu olarak sınıflandırılmamaktadır[38]. Ancak, eski DSM-IV ve ICD-10 versiyonlarında bu şekilde sınıflandırılmıştır. OKB, obsesyon (rahatsız edici, sürekli ve müdahaleci düşünceler veya imgeler) ve kompulsiyon (belirli eylemleri veya ritüelleri tekrar tekrar yapma dürtüsü) olarak kendini gösterir. Bu belirtiler, ilaçlar veya fiziksel bozukluklar tarafından tetiklenmez ve anksiyete veya sıkıntıya yol açar, ayrıca (az ya da çok önemli) işlevsel bozukluklara neden olur[38][39][40][41]. OKB, yetişkinlerin yaklaşık %1-2'sini (kadınlarda erkeklere göre biraz daha fazla) ve çocuklar ile ergenlerin %3'ünden azını etkiler[39][40].

Obsesif-kompulsif bozukluğu (OKB) olan bireyler, belirtilerinin mantıksız olduğunu fark ederler ve bu düşüncelere ve davranışlara karşı sürekli bir mücadele içindedirler[39][42]. Belirtiler, ocağı kapatmayı unutmak gibi dış olaylarla ilgili korkulara ya da uygunsuz davranışlarda bulunma endişelerine dayanabilir[42]. Kompulsif ritüeller, rahatsızlığı hafifletmek için izledikleri kişisel kurallar olup, örneğin, evden çıkmadan önce ocağın kapalı olduğundan belirli bir sayıda emin olma ihtiyacını içerir[40].

Neden bazı bireylerin OKB'ye sahip olduğu kesin olarak bilinmemektedir; ancak davranışsal, bilişsel, genetik ve nörobiyolojik etmenlerin rol oynayabileceği düşünülmektedir[40]. Risk etmenleri arasında ailede OKB öyküsü, bekar olma, yüksek sosyoekonomik statüye sahip olma veya ücretli bir işte çalışmama bulunmaktadır[40]. OKB'li bireylerin yaklaşık %20'si bu durumu tamamen aşarken, çoğu insanda belirtiler zamanla azalacaktır (ilave %50)[39].

Seçici konuşmazlık

Seçici konuşmazlık (SK), normalde konuşma yetisine sahip bir bireyin belirli durumlarda veya belirli kişilerle konuşmaması durumudur. Seçici konuşmazlık genellikle utangaçlık veya sosyal anksiyete ile birlikte görülür[43]. Bu bireyler, sessiz kalmanın utanç, sosyal dışlanma veya cezalandırma gibi sonuçları olmasına rağmen konuşmamayı tercih ederler[44]. Seçici konuşmazlık, yaşamlarının bir döneminde yaklaşık %0,8 oranında kişiyi etkiler[4].

Seçici konuşmazlık tanısı için yapılan testler önemlidir çünkü doktorlar, sorunun çocuğun işitme yetisi veya çene veya dil hareketleri ile ilişkili olup olmadığını ve çocuğun başkalarının konuşmalarını anlayıp anlamadığını belirlemelidir[45]. Genellikle, seçici konuşmazlığın tedavisinde bilişsel davranışçı terapi (BDT) önerilen yaklaşımdır, ancak uzun vadeli sonuçları inceleyen çalışmalar eksiktir[46].

Tanı

Anksiyete bozukluklarının tanısı, belirtiler, tetikleyici etmenler ve bireyin kişisel ve aile öyküsü üzerinden konulur. Anksiyete teşhisinde kullanılabilecek objektif biyoişaretçi veya laboratuvar testleri mevcut değildir[47]. Bir tıp uzmanının, uzun süreli anksiyetenin diğer tıbbi ve psikiyatrik nedenlerini değerlendirmesi kritik öneme sahiptir, zira tedavi yöntemleri büyük ölçüde farklılık gösterebilir[2].

Klinik kullanım için geliştirilmiş çeşitli anketler mevcut olup, objektif bir değerlendirme sistemi sağlamak amacıyla kullanılabilir. Belirtiler, yaygın anksiyete bozukluğunun her alt türü arasında farklılık gösterebilir. Genellikle, belirtilerin en az altı ay boyunca var olması, çoğu günlerde ortaya çıkması ve bireyin günlük yaşamında işlevselliğini önemli ölçüde etkilemesi gereklidir. Belirtiler arasında sinirli, endişeli veya gergin hissetme; aşırı endişe duyma; konsantrasyon güçlüğü; huzursuzluk; ve irritabilite bulunabilir[2][4].

Klinik kullanım için geliştirilmiş anketler arasında State-Trait Anxiety Inventory (STAI), Generalized Anxiety Disorder 7 (GAD-7), Beck Anxiety Inventory (BAI), Zung Self-Rating Anxiety Scale ve Taylor Manifest Anxiety Scale bulunmaktadır[47]. Anksiyete ve depresyon ölçümlerini birleştiren diğer anketler arasında Hamilton Anxiety Rating Scale, Hospital Anxiety and Depression Scale (HADS), Patient Health Questionnaire (PHQ) ve Patient-Reported Outcomes Measurement Information System (PROMIS) yer almaktadır[47]. Özgül anksiyete anketlerine örnek olarak Liebowitz Social Anxiety Scale (LSAS), Social Interaction Anxiety Scale (SIAS), Social Phobia Inventory (SPIN), Social Phobia Scale (SPS) ve Social Anxiety Questionnaire (SAQ-A30) verilebilir[47].

Ayırıcı tanı

Anksiyete bozuklukları, gelişimsel olarak normal korku veya anksiyeteden aşırı olması veya gelişimsel olarak uygun dönemlerin ötesine geçmesiyle ayrılır. Genellikle stres kaynaklı olan geçici korku veya anksiyeteden, sürekli olması (örneğin, tipik olarak 6 ay veya daha uzun sürmesi) ile ayrılır. Ancak, sürenin belirlenmesi genel bir kılavuz niteliğinde olup, belli bir esnekliğe izin verir ve çocuklarda bazen daha kısa olabilir[2].

Anksiyete bozukluklarının tanısı konmadan önce, öncelikle altta yatan tıbbi bir nedenin dışlanması gerekmektedir[6][8]. Anksiyete bozukluğu ile benzer belirtiler gösterebilen hastalıklar arasında bazı endokrin hastalıklar (hipotiroidi ve hipertiroidizm, hiperprolaktinemi),[4][6][48] metabolik bozukluklar (diyabet),[6][49] eksiklik durumları (düşük vitamin D, B2, B12 ve folik asit seviyeleri),[6] gastrointestinal hastalıklar (çölyak hastalığı, çölyak dışı gluten duyarlılığı, inflamatuar bağırsak hastalığı),[50][51][52] kalp hastalıkları,[4][6] kan hastalıkları (anemi),[6] ve beyin dejeneratif hastalıkları (Parkinson hastalığı, demans, multipl skleroz, Huntington hastalığı) bulunur[6][53][54][55].

Birçok ilaç, zehirlenme, yoksunluk veya kronik kullanım yoluyla anksiyeteye neden olabilir veya mevcut anksiyeteyi kötüleştirebilir. Bu ilaçlar arasında alkol, tütün, kenevir, sedatifler (reçeteli benzodiazepinler dahil), opioidler (reçeteli analjezikler ve eroin gibi yasadışı maddeler dahil), uyarıcılar (kafein, kokain ve amfetaminler gibi), halüsinojenler ve inhalantlar yer almaktadır.[2][4]

Önleme

Anksiyete bozukluklarının önlenmesine yönelik çalışmalar artmaktadır[56]. Bilişsel davranışçı terapi[56] ve mindfulness terapisi kullanımını destekleyen sınırlı kanıtlar mevcuttur[57][58]. 2013 yılında yapılan bir inceleme, yetişkinlerde yaygın anksiyete bozukluğunu (YAB) önlemeye yönelik etkili bir yöntem bulunamadığını belirtmiştir[59]. 2017 yılında yapılan bir inceleme ise psikolojik ve eğitimsel müdahalelerin anksiyetenin önlenmesinde küçük bir fayda sağladığını bulmuştur[60][61]. Araştırmalar, anksiyete bozukluklarının ortaya çıkışını tahmin eden etmenlerin, bu bozuklukların devamlılığını tahmin eden etmenlerden kısmen farklı olduğunu göstermektedir[62].

Algı ve ayrımcılık

Damgalama

Anksiyete bozukluğu olan bireyler, anksiyete ve anksiyete bozukluklarına dair yanlış anlamalar nedeniyle diğer kişiler tarafından sahip olunan önyargılar ve klişelerle mücadele edebilirler[63]. National Survey of Mental Health Literacy and Stigma anketinden elde edilen veri analizinde bulunan yanlış anlamalar şunları içermektedir: (1) birçok kişi anksiyetenin gerçek bir tıbbi hastalık olmadığına inanmakta; ve (2) birçok kişi anksiyete yaşayan bireylerin isterlerse bu durumu durdurabileceklerine inanmaktadır[64]. Anksiyete bozukluğu yaşayan bireyler için damgalama ve olumsuz sosyal algı, tedavi arama olasılığını azaltabilir[64].

Bazı ruhsal hastalığı olan bireylerin kendilerine yönelik geliştirdikleri önyargıya öz-damgalama (İng. self-stigma) denir[63].

Anksiyeteye yönelik damgalamanın kesin nedeni için doğrudan bir kanıt bulunmamaktadır. Damgalama, sosyal düzeylere göre makro, orta ve mikro seviyelerde incelenebilir. Makro seviyede, kitle medyasının etkisiyle tüm toplum üzerinde görülür. Orta seviyede, sağlık profesyonelleri ve onların perspektifleri yer alır. Mikro seviyede ise bireyin öz-damgalama yoluyla sürece katkıları detaylandırılmaktadır[65].

Damgalama, bilişsel, duygusal ve davranışsal olmak üzere üç kavramsal şekilde tanımlanabilir. Bu, stereotipler, önyargılar ve ayrımcılık arasında ayrım yapmayı sağlar[65].

Tedavi

Tedavi seçenekleri arasında terapiler, farmakolojik tedaviler ve yaşam tarzı değişiklikleri yer almaktadır. Terapinin mi yoksa farmakolojik tedavinin mi daha etkili olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmamaktadır; ilaç seçimi, hastanın özel durumu ve belirtileri dikkate alınarak doktor ve hasta tarafından birlikte kararlaştırılabilir[66]. Belirlenen ilaçla tedavi sırasında hastanın anksiyetesi iyileşmezse, alternatif bir ilaç tedavisi önerilebilir[66]. Özgün tedavi yöntemleri, anksiyete bozukluğunun alt türüne, hastanın diğer tıbbi durumlarına ve mevcut ilaç kullanımına bağlı olarak değişiklik gösterecektir.

Psikolojik teknikler

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) anksiyete bozuklukları için etkilidir ve birinci basamak tedavi olarak kabul edilir[66][67][68][69][70]. BDT'nin internet üzerinden uygulandığında yüz yüze seanslar kadar etkili olduğu görülmektedir[70][71].

Maruz bırakma ve tepki önleme terapisi (ERP), travma sonrası stres bozukluğu (TSSB), fobiler, obsesif-kompulsif bozukluk (OKB) ve yaygın anksiyete bozukluğunun (YAB) tedavisinde etkili bulunmuştur.

Mindfulness temelli programların, anksiyete bozukluklarının yönetiminde etkili olduğu görülmektedir[72][73]. Meditasyonun anksiyete üzerindeki etkisi net değildir ve transandantal meditasyonun diğer meditasyon türlerinden farklı olmadığı görülmektedir[74].

2015 yılında gerçekleştirilen bir Cochrane derlemesi, yetişkinlerde anksiyete bozukluklarının tedavisinde Morita terapisinin etkinliği konusunda yeterli kanıt olmadığını ortaya koymuştur[75].

Macera temelli danışmanlık (İng. Adventure-based counseling), anksiyetenin tedavisinde etkili bir yaklaşım olabilir. Örneğin, kaya tırmanışı genellikle korku veya hayal kırıklığına neden olabilir ve bu olumsuz duygularla destekleyici bir ortamda başa çıkmak, bireylerin bu olumsuz duygularla başa çıkma mekanizmalarını geliştirmelerine yardımcı olabilir.[76]

İlaçlar

Yaygın anksiyete bozukluğu tedavisinde ilk tercih olarak SSRI'lar veya SNRI'lar kullanılmaktadır.[66][77] Yetişkinlerde, SSRI veya SNRI grubundaki belirli bir ilacın anksiyete tedavisinde en etkili olduğunu gösteren güçlü bir kanıt bulunmamaktadır, bu nedenle ilaç seçimi genellikle maliyetle belirlenmektedir.[66][77] Fluvoksamin, çocuklar ve ergenlerde çeşitli anksiyete bozukluklarının tedavisinde etkilidir.[78][79][80] Fluoksetin, sertralin ve paroksetin de çocuklar ve ergenlerde bazı anksiyete türlerinin tedavisinde yardımcı olabilir.[78][79][80] Seçilen ilaç etkili olduğu takdirde, en az bir yıl boyunca kullanılması önerilmektedir.[81] İlacın kesilmesi, nüks riskini artırmaktadır.[81]

Buspiron ve pregabalin, SSRI'lara veya SNRI'lara yanıt vermeyen bireyler için ikinci basamak tedavi seçenekleridir. Pregabalin ve gabapentin, bazı anksiyete bozukluklarının tedavisinde etkili olmasına rağmen, bu ilaçların çeşitli durumlar için güçlü bilimsel kanıtların eksikliği ve kanıtlanmış yan etkileri nedeniyle etiket dışı kullanımı konusunda endişeler bulunmaktadır.[82]

Yaşlı yetişkinlerde ilaçların dikkatli kullanılması gerekmektedir, çünkü bu bireyler eşlik eden fiziksel rahatsızlıklar nedeniyle yan etkilere daha yatkındır. Ayrıca, yaşlı bireylerde ilaç uyum sorunları daha yaygındır; talimatları anlamada, görmede veya hatırlamada zorluk yaşayabilirler.[12]

Genel olarak, ilaçlar özgül fobilerin tedavisinde yararlı olarak görülmemektedir, ancak benzodiazepinler bazen akut olayları çözmek için kullanılabilir. 2007 yılında, herhangi bir ilacın etkinliği konusunda yeterli veri bulunmamaktaydı.[83]

Yaşam tarzı ve diyet

Yaşam tarzı değişiklikleri, egzersiz yapmayı, uyku düzenini sağlamayı, kafein alımını azaltmayı ve sigarayı bırakmayı içerir. Egzersiz, belirli iyileşmeler için orta düzeyde kanıt göstermektedir.[66] Sigarayı bırakmanın anksiyete üzerindeki faydaları, farmakolojik tedavilerin sağladığı faydalar kadar veya daha fazla olabilir.[84] Yapılan bir meta-analiz, günlük 2000 mg veya daha fazla omega-3 çoklu doymamış yağ asitleri (örneğin balık yağı) alımının, plasebo kontrollü ve kontrolsüz çalışmalarda, özellikle daha belirgin belirtileri olan bireylerde anksiyete belirtilerini azalttığını ortaya koymuştur.[85]

Kenevir

2019 itibarıyla, kenevirin anksiyete bozukluklarının tedavisinde kullanımına dair sınırlı kanıt bulunmaktadır.[86]

Çocuklarda tedavi yöntemleri

Çocukluk çağı anksiyete bozukluklarının tedavisinde hem terapinin hem de çeşitli ilaçların faydalı olduğu bulunmuştur.[87] Terapi genellikle ilaç tedavisine tercih edilmektedir.[88]

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) anksiyete bozuklukları için birinci basamak tedavi yaklaşımı olarak değerlendirilmektedir.[88] BDT temelli olmayan tedavi yöntemlerinin de etkili olduğunu gösteren önemli kanıtlar bulunmaktadır ve bu, BDT'ye yanıt vermeyen bireyler için tedavi seçeneklerini genişletmektedir.[88] Çalışmalar, çocuklar ve ergenlerde anksiyete bozuklukları için BDT'nin etkinliğini ortaya koymuş olsa da, bunun standart tedavi, ilaç tedavisi veya bekleme listesi kontrol grubundan daha etkili olduğuna dair kanıtlar kesin değildir.[89] Yetişkinlerde olduğu gibi, çocuklar da psikoterapi, bilişsel davranışçı terapi veya danışmanlık alabilirler. Aile terapisi, çocuğun bir terapistle birincil bakıcıları ve kardeşleriyle birlikte görüştüğü bir tedavi şeklidir.[90] Her aile üyesi bireysel terapi alabilir, ancak aile terapisi genellikle grup terapisi şeklindedir. Sanat ve oyun terapisi de kullanılmaktadır. Sanat terapisi, çocuğun travma veya sözel olmayan bir engel nedeniyle sözlü iletişim kuramadığı durumlarda en yaygın olarak kullanılır. Sanat etkinliklerine katılmak, çocuğun başkalarına ifade edemeyeceği şeyleri ifade etmesine olanak tanır.[91] Oyun terapisinde, çocuk terapistin gözlemi altında istediği gibi oyun oynar. Terapist zaman zaman soru, yorum veya öneri ile müdahale edebilir. Bu yöntem, çocuğun ailesinin tedavi sürecinde rol alması durumunda genellikle daha etkilidir.[90][92]

İlaç tedavisi seçenekleri uygun görüldüğünde, SSRI'lar ve SNRI'lar gibi antidepresanlar etkili olabilir.[87] Fluvoksamin, çocuklar ve ergenlerde çeşitli anksiyete bozukluklarının tedavisinde etkinlik göstermektedir.[78][79][80] Bununla birlikte, ilaç kullanımına bağlı hafif yan etkiler yaygın olarak görülmektedir.[87]

Epidemiyoloji

Anksiyete bozukluklarının yaşam boyu yaygınlığı

2010 yılı itibarıyla dünya genelinde yaklaşık 273 milyon kişi (%4.5) anksiyete bozukluğu yaşamaktadır.[93] Bu oran kadınlarda (%5.2) erkeklere (%2.8) göre daha yüksektir.[93]

Avrupa, Afrika ve Asya'da yaşam boyu anksiyete bozukluklarının yaygınlık oranları %9 ile %16 arasında değişmektedir ve yıllık yaygınlık oranları %4 ile %7 arasında yer almaktadır.[94] Amerika Birleşik Devletleri'nde, anksiyete bozukluklarının yaşam boyu yaygınlık oranı yaklaşık %29 olup,[95] yetişkinlerin %11 ile %18'i herhangi bir yıl içinde bu durumdan muzdariptir.[94] Bu fark, farklı kültürlerin anksiyete belirtilerini nasıl yorumladığı ve hangi davranışları normatif olarak kabul ettikleri arasındaki farklılıklardan kaynaklanmaktadır.[96][97] Genel olarak, anksiyete bozuklukları, Amerika Birleşik Devletleri'nde madde kullanım bozukluğu dışındaki en yaygın psikiyatrik durumları temsil etmektedir.[98]

Çocuklar da yetişkinler gibi anksiyete bozuklukları yaşayabilirler; 18 yaşından önce tüm çocukların %10 ila %20'sinde tam gelişmiş bir anksiyete bozukluğu ortaya çıkacaktır,[99] bu da anksiyeteyi genç bireylerde en yaygın ruh sağlığı sorunu haline getirmektedir. Çocuklarda anksiyete bozukluklarını tespit etmek, yetişkinlere kıyasla daha zordur, çünkü birçok ebeveyn bu durumu normal çocukluk korkularından ayırt etmekte zorluk yaşamaktadır. Ayrıca, çocuklardaki anksiyete bazen dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) olarak yanlış teşhis edilebilir veya çocukların duygularını fiziksel olarak (karın ağrısı, baş ağrısı vb.) ifade etme eğilimleri nedeniyle anksiyete bozuklukları başlangıçta fiziksel rahatsızlıklarla karıştırılabilir.[100]

Çocuklarda anksiyetenin çeşitli nedenleri vardır; bazen anksiyete biyolojik kökenlidir ve otizm spektrum bozukluğu gibi mevcut bir durumun ürünü olabilir.[101] Üstün zekalı çocuklar, üstün zekalı olmayan çocuklara göre aşırı anksiyeteye daha yatkındır.[102] Diğer bazı anksiyete vakaları, çocuğun bir tür travmatik olay yaşamasından kaynaklanır ve bazı durumlarda çocuğun anksiyetesinin nedeni belirlenemez.[103]

Çocuklarda anksiyete, okula gitme korkusu (zorbalıkla ilgili olmayan), okulda yeterince iyi performans gösterememe korkusu, sosyal reddedilme korkusu, sevdiklerine bir şey olma korkusu gibi yaşa uygun temalar etrafında ortaya çıkma eğilimindedir. Anksiyetenin bozukluk olarak kabul edilmesi, korkuların süresi ve yoğunluğu ile normal çocukluk anksiyetesinden ayrılır.[100]

2011 yılında gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, aşırı rekabetçi kişilik özelliklerine sahip bireyler, hem anksiyete hem de depresyon geliştirme riski taşımaktadır.[104]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ Aspden P (20 Nisan 2012). "So, what does 'The Scream' mean?"Ücretli abonelik gerekli. Financial Times. ProQuest 1008665027. 26 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  2. ^ a b c d e f g h i j k l m n Diagnostic and statistical manual of mental disorders 5th edition: DSM-5. Arlington, VA Washington, D.C: American Psychiatric Association. 2013. s. 189–195. ISBN 978-0-89042-555-8. OCLC 830807378. 
  3. ^ "Anxiety disorders – Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 6 Nisan 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Mayıs 2019. 
  4. ^ a b c d e f g h i j Craske MG, Stein MB (December 2016). "Anxiety". Lancet. 388 (10063). ss. 3048-3059. doi:10.1016/S0140-6736(16)30381-6. PMID 27349358. 
  5. ^ a b "Anxiety Disorders". National Institute of Mental Health (NIMH). U.S. National Institutes of Health. March 2016. 27 Temmuz 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ağustos 2016. 
  6. ^ a b c d e f g h Testa A, Giannuzzi R, Daini S, Bernardini L, Petrongolo L, Gentiloni Silveri N (February 2013). "Psychiatric emergencies (part III): psychiatric symptoms resulting from organic diseases" (PDF). European Review for Medical and Pharmacological Sciences. 17 (Suppl 1). ss. 86-99. PMID 23436670. 6 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  7. ^ Kessler RC, Angermeyer M, Anthony JC, DE Graaf R, Demyttenaere K, Gasquet I, DE Girolamo G, Gluzman S, Gureje O, Haro JM, Kawakami N, Karam A, Levinson D, Medina Mora ME, Oakley Browne MA, Posada-Villa J, Stein DJ, Adley Tsang CH, Aguilar-Gaxiola S, Alonso J, Lee S, Heeringa S, Pennell BE, Berglund P, Gruber MJ, Petukhova M, Chatterji S, Ustün TB (October 2007). "Lifetime prevalence and age-of-onset distributions of mental disorders in the World Health Organization's World Mental Health Survey Initiative". World Psychiatry. 6 (3). ss. 168-176. PMC 2174588 $2. PMID 18188442. 
  8. ^ a b Pharmacological treatment of mental disorders in primary health care. World Health Organization. 2009. hdl:10665/44095Özgürce erişilebilir. ISBN 978-92-4-154769-7. []
  9. ^ "Anxiety disorders". World Health Organization. 7 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2024. 
  10. ^ "What are Anxiety Disorders?". American Psychiatric Association. 2 Temmuz 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ağustos 2024. 
  11. ^ Schacter DL, Gilbert DT, Wegner DM (2011). Psychology. Macmillan. ISBN 978-1-4292-3719-2. []
  12. ^ a b Calleo J, Stanley M (1 Temmuz 2008). "Anxiety disorders in later life: differentiated diagnosis and treatment strategies". Psychiatric Times. 25 (8). s. 24. Şablon:Gale. 
  13. ^ a b c Barker P (2003). Psychiatric and Mental Health Nursing: The Craft of Caring. Taylor & Francis. ISBN 978-0-340-81026-2. []
  14. ^ Passer MW, Bremner A, Smith RE, Holt N, Vliek M, Sutherland E (2009). Psychology: The Science of Mind and Behaviour. McGraw-Hill Higher Education. s. 790. ISBN 978-0-07-711836-5. 
  15. ^ Bhandari S, (Ed.) (7 Ocak 2023). "All About Anxiety Disorders: From Causes to Treatment and Prevention". WebMD. 17 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  16. ^ Gelder MG, Mayou R, Geddes J (2005). Psychiatry. Oxford University Press. s. 75. ISBN 978-0-19-852863-0. 
  17. ^ Varcarolis EM (2010). Manual of Psychiatric Nursing Care Planning. Elsevier Health Sciences. s. 109. ISBN 978-1-4377-1783-9. 
  18. ^ a b Keeton CP, Kolos AC, Walkup JT (2009). "Pediatric generalized anxiety disorder: epidemiology, diagnosis, and management". Paediatric Drugs. 11 (3). ss. 171-183. doi:10.2165/00148581-200911030-00003. PMID 19445546. 
  19. ^ "NIMH » Anxiety Disorders". National Institute of Mental Health (NIMH). U.S. National Institutes of Health. 29 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2020. 
  20. ^ "Phobias". U.S. Department of Health & Human Services (İngilizce). 2017. 13 Mayıs 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2017. 
  21. ^ Bremner A, Holt N, Passer M, Smith R, Sutherland E, Vliek M (2009). Psychology: The Science of Mind and Behaviour. Berkshire UK: McGraw-Hill. ISBN 978-0-07-711836-5. 
  22. ^ "Panic Disorder". Center for the Treatment and Study of Anxiety, University of Pennsylvania. 27 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  23. ^ Craske MG (2003). Origins of Phobias and Anxiety Disorders. doi:10.1016/B978-0-08-044032-3.X5000-X. ISBN 978-0-08-044032-3. []
  24. ^ Hazlett-Stevens H (2006). "Agoraphobia". Fisher JE, O'Donohue WT (Ed.). Practitioner's Guide to Evidence-Based Psychotherapy. Boston, MA: Springer. ss. 24-34. doi:10.1007/978-0-387-28370-8_2. ISBN 978-0-387-28369-2. 
  25. ^ "Social Anxiety Disorder". Mental Health America (İngilizce). 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2020. 
  26. ^ "NIMH » Social Anxiety Disorder: More Than Just Shyness". National Institute of Mental Health (NIMH). U.S. National Institutes of Health. 5 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Aralık 2020. 
  27. ^ "Managing Anxiety in the Classroom". Mental Health America (İngilizce). 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2020. 
  28. ^ Ginis KM, Bassett-Gunter RL, Conlin C (2012). "Body image and exercise". Acevedo EO (Ed.). The Oxford Handbook of Exercise Psychology. Oxford University Press. ss. 55-75 (56). ISBN 978-0-19-993074-6. 
  29. ^ "What Is PTSD?". psychiatry.org. 18 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Kasım 2020. 
  30. ^ Post-traumatic Stress Disorder (PTSD) and the Family: For Parents with Young Children (PDF). Veterans Affairs Canada. 2006. ISBN 978-0-662-42627-1. 6 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 7 Ağustos 2024. 
  31. ^ "Psychological Disorders". Psychologie Anglophone, Cours de Madame Lacroix. 4 Aralık 2008 tarihinde kaynağından arşivlendi. []
  32. ^ Shalev A, Liberzon I, Marmar C (June 2017). "Post-Traumatic Stress Disorder". The New England Journal of Medicine. 376 (25). ss. 2459-2469. doi:10.1056/NEJMra1612499. PMID 28636846. 
  33. ^ Fullerton C (1997). Posttraumatic Stress DisorderSınırlı deneme süresince özgürce erişilebilir, normalde ise abonelik gereklidir. Washington, D.C.: American Psychiatric Press Inc. ss. 8-9. ISBN 978-0-88048-751-1. 
  34. ^ Siegler RS (2006). How Children Develop, Exploring Child Develop. Worth Pub. ISBN 978-0-7167-6113-6. []
  35. ^ Arehart-Treichel J (7 Temmuz 2006). "Adult Separation Anxiety Often Overlooked Diagnosis". Psychiatric News. 41 (13). s. 30. doi:10.1176/pn.41.13.0030. 
  36. ^ Shear K, Jin R, Ruscio AM, Walters EE, Kessler RC (June 2006). "Prevalence and correlates of estimated DSM-IV child and adult separation anxiety disorder in the National Comorbidity Survey Replication". The American Journal of Psychiatry. 163 (6). ss. 1074-1083. doi:10.1176/ajp.2006.163.6.1074. PMC 1924723 $2. PMID 16741209. 
  37. ^ Mohatt J, Bennett SM, Walkup JT (July 2014). "Treatment of separation, generalized, and social anxiety disorders in youths". The American Journal of Psychiatry. 171 (7). ss. 741-748. doi:10.1176/appi.ajp.2014.13101337. PMID 24874020. 
  38. ^ a b Marras A, Fineberg N, Pallanti S (August 2016). "Obsessive compulsive and related disorders: comparing DSM-5 and ICD-11". CNS Spectrums. 21 (4). ss. 324-333. doi:10.1017/S1092852916000110. PMID 27401060. 
  39. ^ a b c d National Collaborating Centre for Mental Health (UK) (2006). Obsessive-Compulsive Disorder: Core Interventions in the Treatment of Obsessive-Compulsive Disorder and Body Dysmorphic Disorder. National Institute for Health and Care Excellence: Guidelines. British Psychological Society. ISBN 978-1-85433-430-5. PMID 21834191. 24 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. []
  40. ^ a b c d e Soomro GM (January 2012). "Obsessive compulsive disorder". BMJ Clinical Evidence. Cilt 2012. s. 1004. PMC 3285220 $2. PMID 22305974. 
  41. ^ "6B20 Obsessive-compulsive disorder". ICD-11 for Mortality and Morbidity Statistics. 15 Ekim 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  42. ^ a b "Obsessive-compulsive disorder: Overview". InformedHealth.org. Institute for Quality and Efficiency in Health Care. 19 Ekim 2017. 
  43. ^ Viana AG, Beidel DC, Rabian B (February 2009). "Selective mutism: a review and integration of the last 15 years". Clinical Psychology Review. 29 (1). ss. 57-67. doi:10.1016/j.cpr.2008.09.009. PMID 18986742. 
  44. ^ Brown H (12 Nisan 2005). "The Child Who Would Not Speak a Word". The New York Times. 27 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  45. ^ "Selective Mutism". American Speech-Language-Hearing Association. 8 Nisan 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  46. ^ Oerbeck B, Overgaard KR, Stein MB, Pripp AH, Kristensen H (August 2018). "Treatment of selective mutism: a 5-year follow-up study". European Child & Adolescent Psychiatry. 27 (8). ss. 997-1009. doi:10.1007/s00787-018-1110-7. PMC 6060963 $2. PMID 29357099. 
  47. ^ a b c d Rose M, Devine J (June 2014). "Assessment of patient-reported symptoms of anxiety". Dialogues in Clinical Neuroscience. 16 (2). ss. 197-211. doi:10.31887/DCNS.2014.16.2/mrose. PMC 4140513 $2. PMID 25152658. 
  48. ^ Samuels MH (October 2008). "Cognitive function in untreated hypothyroidism and hyperthyroidism". Current Opinion in Endocrinology, Diabetes, and Obesity. 15 (5). ss. 429-433. doi:10.1097/MED.0b013e32830eb84c. PMID 18769215. 
  49. ^ Grigsby AB, Anderson RJ, Freedland KE, Clouse RE, Lustman PJ (December 2002). "Prevalence of anxiety in adults with diabetes: a systematic review". Journal of Psychosomatic Research. 53 (6). ss. 1053-1060. doi:10.1016/S0022-3999(02)00417-8. PMID 12479986. 
  50. ^ Zingone F, Swift GL, Card TR, Sanders DS, Ludvigsson JF, Bai JC (April 2015). "Psychological morbidity of celiac disease: A review of the literature". United European Gastroenterology Journal. 3 (2). ss. 136-145. doi:10.1177/2050640614560786. PMC 4406898 $2. PMID 25922673. 
  51. ^ Molina-Infante J, Santolaria S, Sanders DS, Fernández-Bañares F (May 2015). "Systematic review: noncoeliac gluten sensitivity". Alimentary Pharmacology & Therapeutics. 41 (9). ss. 807-820. doi:10.1111/apt.13155Özgürce erişilebilir. PMID 25753138. 
  52. ^ Neuendorf R, Harding A, Stello N, Hanes D, Wahbeh H (August 2016). "Depression and anxiety in patients with Inflammatory Bowel Disease: A systematic review". Journal of Psychosomatic Research. Cilt 87. ss. 70-80. doi:10.1016/j.jpsychores.2016.06.001. PMID 27411754. 
  53. ^ Zhao QF, Tan L, Wang HF, Jiang T, Tan MS, Tan L, Xu W, Li JQ, Wang J, Lai TJ, Yu JT (January 2016). "The prevalence of neuropsychiatric symptoms in Alzheimer's disease: Systematic review and meta-analysis". Journal of Affective Disorders. Cilt 190. ss. 264-271. doi:10.1016/j.jad.2015.09.069. PMID 26540080. 
  54. ^ Wen MC, Chan LL, Tan LC, Tan EK (June 2016). "Depression, anxiety, and apathy in Parkinson's disease: insights from neuroimaging studies". European Journal of Neurology. 23 (6). ss. 1001-1019. doi:10.1111/ene.13002. PMC 5084819 $2. PMID 27141858. 
  55. ^ Marrie RA, Reingold S, Cohen J, Stuve O, Trojano M, Sorensen PS, Cutter G, Reider N (March 2015). "The incidence and prevalence of psychiatric disorders in multiple sclerosis: a systematic review". Multiple Sclerosis. 21 (3). ss. 305-317. doi:10.1177/1352458514564487. PMC 4429164 $2. PMID 25583845. 
  56. ^ a b Bienvenu OJ, Ginsburg GS (December 2007). "Prevention of anxiety disorders". International Review of Psychiatry. 19 (6). Abingdon, England. ss. 647-654. doi:10.1080/09540260701797837. PMID 18092242. 
  57. ^ Khoury B, Lecomte T, Fortin G, Masse M, Therien P, Bouchard V, Chapleau MA, Paquin K, Hofmann SG (August 2013). "Mindfulness-based therapy: a comprehensive meta-analysis". Clinical Psychology Review. 33 (6). ss. 763-771. doi:10.1016/j.cpr.2013.05.005. PMID 23796855. 
  58. ^ Sharma M, Rush SE (October 2014). "Mindfulness-based stress reduction as a stress management intervention for healthy individuals: a systematic review". Journal of Evidence-Based Complementary & Alternative Medicine. 19 (4). ss. 271-286. doi:10.1177/2156587214543143Özgürce erişilebilir. PMID 25053754. 
  59. ^ Patel G, Fancher TL (December 2013). "In the clinic. Generalized anxiety disorder". Annals of Internal Medicine. 159 (11). ss. ITC6-1, ITC6-2, ITC6-3, ITC6-4, ITC6-5, ITC6-6, ITC6-7, ITC6-8, ITC6-9, ITC6-10, ITC6-11; quiz ITC6-12. doi:10.7326/0003-4819-159-11-201312030-01006. PMID 24297210. 
  60. ^ Moreno-Peral P, Conejo-Cerón S, Rubio-Valera M, Fernández A, Navas-Campaña D, Rodríguez-Morejón A, Motrico E, Rigabert A, Luna JD, Martín-Pérez C, Rodríguez-Bayón A, Ballesta-Rodríguez MI, Luciano JV, Bellón JÁ (October 2017). "Effectiveness of Psychological and/or Educational Interventions in the Prevention of Anxiety: A Systematic Review, Meta-analysis, and Meta-regression". JAMA Psychiatry. 74 (10). ss. 1021-1029. doi:10.1001/jamapsychiatry.2017.2509. PMC 5710546 $2. PMID 28877316. 
  61. ^ Schmidt NB, Allan NP, Knapp AA, Capron D (2019). "Targeting anxiety sensitivity as a prevention strategy". The Clinician's Guide to Anxiety Sensitivity Treatment and Assessment. ss. 145-178. doi:10.1016/B978-0-12-813495-5.00008-5. ISBN 978-0-12-813495-5. 
  62. ^ Hovenkamp-Hermelink JH, Jeronimus BF, Myroniuk S, Riese H, Schoevers RA (May 2021). "Predictors of persistence of anxiety disorders across the lifespan: a systematic review" (PDF). The Lancet. Psychiatry. 8 (5). ss. 428-443. doi:10.1016/S2215-0366(20)30433-8. PMID 33581052. 5 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  63. ^ a b Corrigan PW (February 2016). "Lessons learned from unintended consequences about erasing the stigma of mental illness". World Psychiatry. 15 (1). ss. 67-73. doi:10.1002/wps.20295. PMC 4780288 $2. PMID 26833611. 
  64. ^ a b "Stigma relating to anxiety". Beyond Blue. 23 Mart 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  65. ^ a b Rössler W (September 2016). "The stigma of mental disorders: A millennia-long history of social exclusion and prejudices". EMBO Reports. 17 (9). ss. 1250-1253. doi:10.15252/embr.201643041. PMC 5007563 $2. PMID 27470237. 
  66. ^ a b c d e f Stein MB, Sareen J (November 2015). "CLINICAL PRACTICE. Generalized Anxiety Disorder". The New England Journal of Medicine. 373 (21). ss. 2059-2068. doi:10.1056/nejmcp1502514. PMID 26580998. 
  67. ^ Cuijpers P, Sijbrandij M, Koole S, Huibers M, Berking M, Andersson G (March 2014). "Psychological treatment of generalized anxiety disorder: a meta-analysis". Clinical Psychology Review. 34 (2). ss. 130-140. doi:10.1016/j.cpr.2014.01.002. PMID 24487344. 
  68. ^ Otte C (2011). "Cognitive behavioral therapy in anxiety disorders: current state of the evidence". Dialogues in Clinical Neuroscience. 13 (4). ss. 413-421. doi:10.31887/DCNS.2011.13.4/cotte. PMC 3263389 $2. PMID 22275847. 
  69. ^ Pompoli A, Furukawa TA, Imai H, Tajika A, Efthimiou O, Salanti G (April 2016). "Psychological therapies for panic disorder with or without agoraphobia in adults: a network meta-analysis". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2016 (4). ss. CD011004. doi:10.1002/14651858.CD011004.pub2. PMC 7104662 $2. PMID 27071857. 
  70. ^ a b Olthuis JV, Watt MC, Bailey K, Hayden JA, Stewart SH (March 2016). "Therapist-supported Internet cognitive behavioural therapy for anxiety disorders in adults". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2016 (3). ss. CD011565. doi:10.1002/14651858.CD011565.pub2. PMC 7077612 $2. PMID 26968204. 
  71. ^ Mayo-Wilson E, Montgomery P (September 2013). "Media-delivered cognitive behavioural therapy and behavioural therapy (self-help) for anxiety disorders in adults". The Cochrane Database of Systematic Reviews, 9. ss. CD005330. doi:10.1002/14651858.CD005330.pub4. PMID 24018460. 
  72. ^ Roemer L, Williston SK, Eustis EH, Orsillo SM (November 2013). "Mindfulness and acceptance-based behavioral therapies for anxiety disorders". Current Psychiatry Reports. 15 (11). s. 410. doi:10.1007/s11920-013-0410-3. PMID 24078067. 
  73. ^ Lang AJ (May 2013). "What mindfulness brings to psychotherapy for anxiety and depression". Depression and Anxiety. 30 (5). ss. 409-412. doi:10.1002/da.22081Özgürce erişilebilir. PMID 23423991. 
  74. ^ Krisanaprakornkit T, Krisanaprakornkit W, Piyavhatkul N, Laopaiboon M (January 2006). "Meditation therapy for anxiety disorders". The Cochrane Database of Systematic Reviews, 1. ss. CD004998. doi:10.1002/14651858.CD004998.pub2. PMID 16437509. 
  75. ^ Wu H, Yu D, He Y, Wang J, Xiao Z, Li C (February 2015). "Morita therapy for anxiety disorders in adults". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2015 (2). ss. CD008619. doi:10.1002/14651858.CD008619.pub2. PMC 10907974 $2. PMID 25695214. 
  76. ^ Mayrav A, Adiel D, Sigal M, Irena R, Shmuel H (17 Şubat 2022). "Wall Climbing Therapy for Adults Diagnosed with Complex PTSD Due Childhood Sexual Assault". Journal of Loss and Trauma. 27 (2). ss. 191-193. doi:10.1080/15325024.2021.1946303. 
  77. ^ a b Baldwin DS, Anderson IM, Nutt DJ, Allgulander C, Bandelow B, den Boer JA, Christmas DM, Davies S, Fineberg N, Lidbetter N, Malizia A, McCrone P, Nabarro D, O'Neill C, Scott J, van der Wee N, Wittchen HU (May 2014). "Evidence-based pharmacological treatment of anxiety disorders, post-traumatic stress disorder and obsessive-compulsive disorder: a revision of the 2005 guidelines from the British Association for Psychopharmacology". Journal of Psychopharmacology. 28 (5). ss. 403-439. doi:10.1177/0269881114525674. PMID 24713617. 21 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  78. ^ a b c Kwint J (November 2022). "Antidepressants for children and teenagers: what works for anxiety and depression?". NIHR Evidence. doi:10.3310/nihrevidence_53342Özgürce erişilebilir. 
  79. ^ a b c Boaden K, Tomlinson A, Cortese S, Cipriani A (2 Eylül 2020). "Antidepressants in Children and Adolescents: Meta-Review of Efficacy, Tolerability and Suicidality in Acute Treatment". Frontiers in Psychiatry. Cilt 11. s. 717. doi:10.3389/fpsyt.2020.00717Özgürce erişilebilir. PMC 7493620 $2. PMID 32982805. 
  80. ^ a b c Correll CU, Cortese S, Croatto G, Monaco F, Krinitski D, Arrondo G, Ostinelli EG, Zangani C, Fornaro M, Estradé A, Fusar-Poli P, Carvalho AF, Solmi M (June 2021). "Efficacy and acceptability of pharmacological, psychosocial, and brain stimulation interventions in children and adolescents with mental disorders: an umbrella review". World Psychiatry. 20 (2). ss. 244-275. doi:10.1002/wps.20881. PMC 8129843 $2. PMID 34002501. 
  81. ^ a b Batelaan NM, Bosman RC, Muntingh A, Scholten WD, Huijbregts KM, van Balkom AJ (September 2017). "Risk of relapse after antidepressant discontinuation in anxiety disorders, obsessive-compulsive disorder, and post-traumatic stress disorder: systematic review and meta-analysis of relapse prevention trials". BMJ. Cilt 358. ss. j3927. doi:10.1136/bmj.j3927. PMC 5596392 $2. PMID 28903922. 
  82. ^ Hong JS, Atkinson LZ, Al-Juffali N, Awad A, Geddes JR, Tunbridge EM, Harrison PJ, Cipriani A (March 2022). "Gabapentin and pregabalin in bipolar disorder, anxiety states, and insomnia: Systematic review, meta-analysis, and rationale". Molecular Psychiatry. 27 (3). ss. 1339-1349. doi:10.1038/s41380-021-01386-6. PMC 9095464 $2. PMID 34819636. 
  83. ^ Choy Y, Fyer AJ, Lipsitz JD (April 2007). "Treatment of specific phobia in adults". Clinical Psychology Review. 27 (3). ss. 266-286. doi:10.1016/j.cpr.2006.10.002. PMID 17112646. 
  84. ^ Taylor G, McNeill A, Girling A, Farley A, Lindson-Hawley N, Aveyard P (February 2014). "Change in mental health after smoking cessation: systematic review and meta-analysis". BMJ. 348 (feb13 1). ss. g1151. doi:10.1136/bmj.g1151. PMC 3923980 $2. PMID 24524926. 
  85. ^ Su KP, Tseng PT, Lin PY, Okubo R, Chen TY, Chen YW, Matsuoka YJ (September 2018). "Association of Use of Omega-3 Polyunsaturated Fatty Acids With Changes in Severity of Anxiety Symptoms: A Systematic Review and Meta-analysis". JAMA Network Open. 1 (5). ss. e182327. doi:10.1001/jamanetworkopen.2018.2327. PMC 6324500 $2. PMID 30646157. 
  86. ^ Black N, Stockings E, Campbell G, Tran LT, Zagic D, Hall WD, Farrell M, Degenhardt L (December 2019). "Cannabinoids for the treatment of mental disorders and symptoms of mental disorders: a systematic review and meta-analysis". The Lancet. Psychiatry. 6 (12). ss. 995-1010. doi:10.1016/S2215-0366(19)30401-8. PMC 6949116 $2. PMID 31672337. 
  87. ^ a b c Wang Z, Whiteside SP, Sim L, Farah W, Morrow AS, Alsawas M, Barrionuevo P, Tello M, Asi N, Beuschel B, Daraz L, Almasri J, Zaiem F, Larrea-Mantilla L, Ponce OJ, LeBlanc A, Prokop LJ, Murad MH (November 2017). "Comparative Effectiveness and Safety of Cognitive Behavioral Therapy and Pharmacotherapy for Childhood Anxiety Disorders: A Systematic Review and Meta-analysis". JAMA Pediatrics. 171 (11). ss. 1049-1056. doi:10.1001/jamapediatrics.2017.3036. PMC 5710373 $2. PMID 28859190. 
  88. ^ a b c Higa-McMillan CK, Francis SE, Rith-Najarian L, Chorpita BF (3 Mart 2016). "Evidence Base Update: 50 Years of Research on Treatment for Child and Adolescent Anxiety". Journal of Clinical Child and Adolescent Psychology. 45 (2). ss. 91-113. doi:10.1080/15374416.2015.1046177Özgürce erişilebilir. PMID 26087438. 
  89. ^ James AC, James G, Cowdrey FA, Soler A, Choke A (February 2015). "Cognitive behavioural therapy for anxiety disorders in children and adolescents". The Cochrane Database of Systematic Reviews. 2015 (2). ss. CD004690. doi:10.1002/14651858.CD004690.pub4. PMC 6491167 $2. PMID 25692403. 
  90. ^ a b Creswell C, Cruddace S, Gerry S, Gitau R, McIntosh E, Mollison J, Murray L, Shafran R, Stein A, Violato M, Voysey M, Willetts L, Williams N, Yu LM, Cooper PJ (May 2015). "Treatment of childhood anxiety disorder in the context of maternal anxiety disorder: a randomised controlled trial and economic analysis". Health Technology Assessment. 19 (38). ss. 1-184, vii-viii. doi:10.3310/hta19380. PMC 4781330 $2. PMID 26004142. 
  91. ^ Kozlowska K, Hanney L (June 1999). "Family Assessment and Intervention Using an Interactive Art Exercise". Australian and New Zealand Journal of Family Therapy. 20 (2). ss. 61-69. doi:10.1002/j.1467-8438.1999.tb00358.x. 
  92. ^ Bratton SC, Ray D (2002). "Humanistic play therapy". Humanistic psychotherapies: Handbook of research and practice. ss. 369-402. doi:10.1037/10439-012. ISBN 978-1-55798-787-7. 
  93. ^ a b Vos T, Flaxman AD, Naghavi M, Lozano R, Michaud C, Ezzati M, Shibuya K, Salomon JA, Abdalla S, Aboyans V, Abraham J, Ackerman I, Aggarwal R, Ahn SY, Ali MK, Alvarado M, Anderson HR, Anderson LM, Andrews KG, Atkinson C, Baddour LM, Bahalim AN, Barker-Collo S, Barrero LH, Bartels DH, Basáñez MG, Baxter A, Bell ML, Benjamin EJ, Bennett D, Bernabé E, Bhalla K, Bhandari B, Bikbov B, Bin Abdulhak A, Birbeck G, Black JA, Blencowe H, Blore JD, Blyth F, Bolliger I, Bonaventure A, Boufous S, Bourne R, Boussinesq M, Braithwaite T, Brayne C, Bridgett L, Brooker S, Brooks P, Brugha TS, Bryan-Hancock C, Bucello C, Buchbinder R, Buckle G, Budke CM, Burch M, Burney P, Burstein R, Calabria B, Campbell B, Canter CE, Carabin H, Carapetis J, Carmona L, Cella C, Charlson F, Chen H, Cheng AT, Chou D, Chugh SS, Coffeng LE, Colan SD, Colquhoun S, Colson KE, Condon J, Connor MD, Cooper LT, Corriere M, Cortinovis M, de Vaccaro KC, Couser W, Cowie BC, Criqui MH, Cross M, Dabhadkar KC, Dahiya M, Dahodwala N, Damsere-Derry J, Danaei G, Davis A, De Leo D, Degenhardt L, Dellavalle R, Delossantos A, Denenberg J, Derrett S, Des Jarlais DC, Dharmaratne SD, Dherani M, Diaz-Torne C, Dolk H, Dorsey ER, Driscoll T, Duber H, Ebel B, Edmond K, Elbaz A, Ali SE, Erskine H, Erwin PJ, Espindola P, Ewoigbokhan SE, Farzadfar F, Feigin V, Felson DT, Ferrari A, Ferri CP, Fèvre EM, Finucane MM, Flaxman S, Flood L, Foreman K, Forouzanfar MH, Fowkes FG, Franklin R, Fransen M, Freeman MK, Gabbe BJ, Gabriel SE, Gakidou E, Ganatra HA, Garcia B, Gaspari F, Gillum RF, Gmel G, Gosselin R, Grainger R, Groeger J, Guillemin F, Gunnell D, Gupta R, Haagsma J, Hagan H, Halasa YA, Hall W, Haring D, Haro JM, Harrison JE, Havmoeller R, Hay RJ, Higashi H, Hill C, Hoen B, Hoffman H, Hotez PJ, Hoy D, Huang JJ, Ibeanusi SE, Jacobsen KH, James SL, Jarvis D, Jasrasaria R, Jayaraman S, Johns N, Jonas JB, Karthikeyan G, Kassebaum N, Kawakami N, Keren A, Khoo JP, King CH, Knowlton LM, Kobusingye O, Koranteng A, Krishnamurthi R, Lalloo R, Laslett LL, Lathlean T, Leasher JL, Lee YY, Leigh J, Lim SS, Limb E, Lin JK, Lipnick M, Lipshultz SE, Liu W, Loane M, Ohno SL, Lyons R, Ma J, Mabweijano J, MacIntyre MF, Malekzadeh R, Mallinger L, Manivannan S, Marcenes W, March L, Margolis DJ, Marks GB, Marks R, Matsumori A, Matzopoulos R, Mayosi BM, McAnulty JH, McDermott MM, McGill N, McGrath J, Medina-Mora ME, Meltzer M, Mensah GA, Merriman TR, Meyer AC, Miglioli V, Miller M, Miller TR, Mitchell PB, Mocumbi AO, Moffitt TE, Mokdad AA, Monasta L, Montico M, Moradi-Lakeh M, Moran A, Morawska L, Mori R, Murdoch ME, Mwaniki MK, Naidoo K, Nair MN, Naldi L, Narayan KM, Nelson PK, Nelson RG, Nevitt MC, Newton CR, Nolte S, Norman P, Norman R, O'Donnell M, O'Hanlon S, Olives C, Omer SB, Ortblad K, Osborne R, Ozgediz D, Page A, Pahari B, Pandian JD, Rivero AP, Patten SB, Pearce N, Padilla RP, Perez-Ruiz F, Perico N, Pesudovs K, Phillips D, Phillips MR, Pierce K, Pion S, Polanczyk GV, Polinder S, Pope CA, Popova S, Porrini E, Pourmalek F, Prince M, Pullan RL, Ramaiah KD, Ranganathan D, Razavi H, Regan M, Rehm JT, Rein DB, Remuzzi G, Richardson K, Rivara FP, Roberts T, Robinson C, De Leòn FR, Ronfani L, Room R, Rosenfeld LC, Rushton L, Sacco RL, Saha S, Sampson U, Sanchez-Riera L, Sanman E, Schwebel DC, Scott JG, Segui-Gomez M, Shahraz S, Shepard DS, Shin H, Shivakoti R, Singh D, Singh GM, Singh JA, Singleton J, Sleet DA, Sliwa K, Smith E, Smith JL, Stapelberg NJ, Steer A, Steiner T, Stolk WA, Stovner LJ, Sudfeld C, Syed S, Tamburlini G, Tavakkoli M, Taylor HR, Taylor JA, Taylor WJ, Thomas B, Thomson WM, Thurston GD, Tleyjeh IM, Tonelli M, Towbin JA, Truelsen T, Tsilimbaris MK, Ubeda C, Undurraga EA, van der Werf MJ, van Os J, Vavilala MS, Venketasubramanian N, Wang M, Wang W, Watt K, Weatherall DJ, Weinstock MA, Weintraub R, Weisskopf MG, Weissman MM, White RA, Whiteford H, Wiersma ST, Wilkinson JD, Williams HC, Williams SR, Witt E, Wolfe F, Woolf AD, Wulf S, Yeh PH, Zaidi AK, Zheng ZJ, Zonies D, Lopez AD, Murray CJ, AlMazroa MA, Memish ZA (December 2012). "Years lived with disability (YLDs) for 1160 sequelae of 289 diseases and injuries 1990-2010: a systematic analysis for the Global Burden of Disease Study 2010". Lancet. 380 (9859). ss. 2163-2196. doi:10.1016/S0140-6736(12)61729-2. PMC 6350784 $2. PMID 23245607. 
  94. ^ a b Simpson HB, Neria Y, Lewis-Fernández R, Schneier F, (Ed.) (2010). "Evolving concepts of anxiety". Anxiety Disorders. Cambridge University Press. ss. 6-68. doi:10.1017/CBO9780511777578.004. ISBN 978-0-511-77757-8. 
  95. ^ Kessler RC, Berglund P, Demler O, Jin R, Merikangas KR, Walters EE (June 2005). "Lifetime prevalence and age-of-onset distributions of DSM-IV disorders in the National Comorbidity Survey Replication". Archives of General Psychiatry. 62 (6). ss. 593-602. doi:10.1001/archpsyc.62.6.593Özgürce erişilebilir. PMID 15939837. 
  96. ^ Brockveld KC, Perini SJ, Rapee RM (2014). "Social Anxiety and Social Anxiety Disorder Across Cultures". Social Anxiety. ss. 141-158. doi:10.1016/B978-0-12-394427-6.00006-6. ISBN 978-0-12-394427-6. 
  97. ^ Hofmann SG, Anu Asnaani MA, Hinton DE (December 2010). "Cultural aspects in social anxiety and social anxiety disorder". Depression and Anxiety. 27 (12). ss. 1117-1127. doi:10.1002/da.20759. PMC 3075954 $2. PMID 21132847. 
  98. ^ Fricchione G (August 2004). "Clinical practice. Generalized anxiety disorder". The New England Journal of Medicine. 351 (7). ss. 675-682. doi:10.1056/NEJMcp022342. PMID 15306669. 
  99. ^ Essau C (2006). Child and Adolescent Psychopathology: Theoretical and Clinical Implications. Routledge. s. 79. ISBN 978-1-58391-834-0. 
  100. ^ a b "Generalized Anxiety Disorder in Children". Anxiety Canada. 21 Şubat 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 
  101. ^ Merrill A. "Anxiety and Autism Spectrum Disorders". Indiana Resource Center for Autism. 11 Haziran 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Haziran 2015. 
  102. ^ Guignard JH, Jacquet AY, Lubart TI (2012). "Perfectionism and anxiety: a paradox in intellectual giftedness?". PLOS ONE. 7 (7). ss. e41043. Bibcode:2012PLoSO...741043G. doi:10.1371/journal.pone.0041043Özgürce erişilebilir. PMC 3408483 $2. PMID 22859964. 
  103. ^ Rapee RM, Schniering CA, Hudson JL (April 2009). "Anxiety disorders during childhood and adolescence: origins and treatment". Annual Review of Clinical Psychology. 5 (1). ss. 311-341. doi:10.1146/annurev.clinpsy.032408.153628. PMID 19152496. 
  104. ^ Swab RG, Johnson PD (February 2019). "Steel sharpens steel: A review of multilevel competition and competitiveness in organizations". Journal of Organizational Behavior (İngilizce). 40 (2). ss. 147-165. doi:10.1002/job.2340. ISSN 0894-3796. 21 Mayıs 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Ağustos 2024. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Fobi</span> Bir nesne veya durumun sürekli ve aşırı korkusu ile tanımlanan anksiyete bozukluğu

Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

<span class="mw-page-title-main">Bulimia nervoza</span> bir bulimia döngüsü (tıkınırcasına yeme) oluşturan ve ardından kilo alımını önlemek için kusma gibi uygun olmayan eylemler ile karakterize olan yeme bozukluğu

Bulimia nervoza veya kısaca bulimiya bir yeme bozukluğudur. Bulimik atak sırasında normal insanlardan fazla yerler. Bu yeme işlemini genellikle yalnız kaldıklarında çok hızlı bir şekilde gerçekleştirmeye çalışırlar. Daha sonra yediklerinin kilo almasına neden olmaması için aşağıdakilerden birini yapar:

<span class="mw-page-title-main">Panik atak</span> aniden başlayan yoğun korku ve endişe nöbeti

Panik atak; çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya kötü bir şeyin olacağı hissiyle karakterize; aniden gelen yoğun korku dönemidir. Semptomların şiddeti dakikalar içinde yükselmektedir. Genellikle bir atak yaklaşık 30 dakika sürer, ancak bu süre saniyeler ila saatler arasında değişebilir. Atak sırasında kontrolünü kaybetme korkusu ve göğüs ağrısı da görülebilir. Panik ataklar kişiye fiziksel olarak herhangi bir zarar vermez.

<span class="mw-page-title-main">Bipolar bozukluk</span> Depresyon dönemlerine ve anormal derecede yüksek ruh haline neden olan zihinsel bozukluk

Bipolar bozukluk veya İki uçlu duygudurum bozukluğu, her biri günlerden haftalara kadar süren depresif ve manik periyotlar ile karakterize edilen, bireyin tamamıyla sağlıklı bir duygudurum (ötimik) vaziyetine de girebildiği, bir duygudurum bozukluğudur. Yaşanan bu iki dönemin ortak özelliği, kişilerin duygudurumunda olağan seyrinden farklı özellikte ve süreklilik arz eden bir yaşantısı olmasıdır. Bu farklılıklar depresif dönemde yaşanan hüzünlü, özgüveni düşük ruh halindeki artış (disfori) ve bununla birlikte manik dönem olarak nitelendirilen neşedeki artıştır (öfori).

<span class="mw-page-title-main">Obsesif kompulsif bozukluk</span> istenmeyen ve tekrarlanan düşünceler, duygular, fikirler (obsesyonlar) veya bir şey yapmaya itici hissettiren davranışları (kompulsiyonlar) içeren anksiyete bozukluğu

Obsesif-kompulsif bozukluk (OKB), bireyin rahatsız edici düşüncelere sahip olduğu ve/veya belirli rutinleri, sıkıntıya yol açacak veya genel işlevi bozacak ölçüde tekrar tekrar yapma ihtiyacı hissettiği zihinsel ve davranışsal bir bozukluktur. Adından da anlaşılacağı gibi, OKB'nin birincil belirtileri obsesyonlar ve kompulsiyonlardır. Obsesyonlar, endişe, iğrenme veya rahatsızlık duyguları yaratan, kalıcı, istenmeyen düşünceler, zihinsel görüntüler veya dürtülerdir. Yaygın obsesyonlar arasında bulaşma korkusu, simetri takıntısı, din, cinsiyet ve zarar hakkında zorlayıcı düşünceler yer alır. Kompulsiyonlar, obsesyonlara yanıt olarak ortaya çıkan, tekrarlayan eylem veya rutinlerdir. Yaygın kompulsiyonlar arasında aşırı el yıkama, temizlik, bir şeyleri düzenleme, sayma, güvence arama ve bir şeyleri kontrol etme sayılabilir. OKB'li birçok yetişkin, kompulsiyonlarının bir anlam ifade etmediğinin farkındadır, ancak obsesyonların neden olduğu sıkıntıyı gidermek için yine de bunları gerçekleştirirler. Kompulsiyonlar o kadar sık meydana gelir ki, tipik olarak günde en az bir saat sürer ve kişinin yaşam kalitesini bozar.

<span class="mw-page-title-main">Majör depresif bozukluk</span> Düşük benlik saygısı ve normalde eğlenceli aktivitelere ilgi veya zevk kaybı ile birlikte her şeyi kapsayan düşük ruh hali

Majör depresif bozukluk, majör depresyon veya klinik depresyon, en az iki hafta boyunca, farklı türden günlük hadise ve tecrübeler karşısında, sabit bir şekilde düşük ruh halinde bulunulması ile karakterize edilen bir zihinsel hastalıktır. Hastalık, tıbbi teşhisi ancak bir uzman tarafından konulabilecek bir hastalıktır. Hastalık, halk arasında kullanılan depresif olma durumu ile alakalı olmayıp, bu ruh hallerinden her yönden ve tamamen ayrılan bir hastalık türüdür.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyolitik</span> anksiyete tedavisinde kullanılan ilaçlar

Anksiyolitik anksiyeteyi azaltan ilaçlara verilen isimdir. Anksiyolitik ilaçlar, anksiyete bozukluklarına bağlı psikolojik ve fiziksel semptomların tedavisinde kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Antidepresan</span> Majör depresif bozukluk ve anksiyete gibi rahatsızlıkları tedavi etmek için kullanılan psikiyatrik ilaçlar

Antidepresanlar, majör depresif bozukluk gibi bazı duygudurum bozukluklarını, bazı anksiyete bozukluklarını ve bazı kronik ağrı durumlarını tedavi etmek için kullanılan ilaçlardır. Antidepresanların yaygın yan etkileri arasında ağız kuruluğu, kilo alımı, baş dönmesi, baş ağrısı, cinsel işlev bozuklukları ve duygusal körelme bulunur. Antidepresanlar, çocuklar, ergenler ve genç yetişkinler tarafından alındığında intihar düşüncesi ve davranışı riskinde artışa neden olabilir. Antidepresanların özellikle ani bir şekilde kesilmeleri sonucunda, antidepresan yoksunluk sendromu ortaya çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Hipokondriya</span>

Hipokondriyazis veya hipokondriya kişinin ciddi bir hastalığa yakalanma konusunda aşırı ve gereksiz endişe duyması durumudur. Eski bir kavram olan hipokondrinin anlamı defalarca değişti. Bu zayıflatıcı durumun, gerçek bir tıbbi teşhis olmamasına rağmen beden veya zihin durumunun yanlış algılanmasından kaynaklandığı iddia edildi. Hipokondriyazisi olan kişiye hipokondriyak denir. Hipokondriyaklar, bulgu ne kadar küçük olursa olsun, saptadıkları herhangi bir fiziksel veya psikolojik bulgu hakkında gereğinden fazla alarma geçerler ve ciddi bir hastalıkları olduklarına veya teşhis edilmek üzere olduklarına ikna olurlar.

<span class="mw-page-title-main">Yaygın anksiyete bozukluğu</span> herhangi bir nesne veya duruma bağlı olmayan uzun süreli kaygı ile karakterize anksiyete bozukluğu

Yaygın anksiyete bozukluğu, bir anksiyete bozukluğudur. Ancak diğer anksiyete bozukluklarından farklı olarak kişinin belirli durum veya konudan dolayı endişe duymasından ziyade çok çeşitli sayıda konu ve nedenlerden dolayı duyduğu yaygın, kronik ve uzun vadeli bir anksiyete durumudur.

Sosyal fobi veya sosyal anksiyete bozukluğu (SAB), sosyal ortamlarda başkaları tarafından olumsuz değerlendirilmekten yoğun şekilde kaygı duyma ve korkulan durumlardan kaçınma eğilimi ile tanımlanabilecek bir anksiyete bozukluğudur. Bu korkular, başkalarından algılanan veya gerçekten yapılan bir gözlemleme ile tetiklenebilir. Sosyal anksiyete bozukluğu olan bireyler, diğer insanların onlar hakkında olumsuz bir şekilde düşünmelerinden korkarlar.

<span class="mw-page-title-main">Panik bozukluk</span> fiziksel semptomların eşlik ettiği beklenmedik ve tekrarlanan yoğun korku atakları ile karakterize olan anksiyete bozukluğu

Panik bozukluk, tekrarlanan beklenmedik panik ataklar ile karakterize bir anksiyete bozukluğudur. Panik ataklar çarpıntı, terleme, titreme, nefes darlığı, uyuşma veya korkunç bir şeyin olacağı hissini içeren ani yoğun korku dönemleridir. Semptomlar dakikalar içinde etkilerini artırır ve en yüksek derecelerine çıkarlar. Daha fazla atağın gelmesinden kaygı duyarak geçmişte atakların meydana geldiği yerlerden kaçınmayla sonuçlanacak endişeler olabilir.

<span class="mw-page-title-main">Agorafobi</span> Ruhsal hastalık, fobi

Agorafobi kişinin kendini güvende hissettiği ortamlar dışında bulunması ile gelişen bir anksiyete bozukluğudur. Açık alanlardan, kalabalık yerlerden uzak durma, evde tek başına kalmak istememe gibi durumlar görülür. Dışarıya yalnız çıkmaktan korkar ve sosyal olmaktan kaçınır.

Bilişsel davranışçı terapi (BDT) ruh sağlığını geliştirmek amacıyla yapılan bir psikososyal müdahaledir. BDT tipi terapide, bireye fayda sağlamayan bilişsel bozulmalara odaklanır ve bu bilişsel bozulmalar değiştirilmeye çalışılır. Bireyin duygusal denge haline gelmesini ve kendi günlük yaşam problemlerini çözebilmesi için kişisel başa çıkma stratejileri geliştirmesini sağlamayı hedefler. Yöntem depresyon tedavisinde kullanılmak için tasarlanmış olsa da günümüzde anksiyete dahil birçok ruh sağlığı bozukluğunda kullanılmak üzere geliştirilmiştir. BDT bilişsel ve davranışçı psikoterapilerin kanıta dayalı teknik ve stratejilerini birlikte kullanarak psikopatolojileri tedavi etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Psikiyatrik ilaç</span>

Psikiyatrik veya psikotrop ilaç, beynin ve sinir sisteminin kimyasal yapısı üzerinde bir etki yapmak için alınan psikoaktif bir ilaçtır. Bu nedenle, bu ilaçlar akıl hastalıklarını tedavi etmek için kullanılır. Bu ilaçlar tipik olarak sentetik kimyasal bileşiklerden yapılır. 20. yüzyılın ortalarından bu yana, bu tür ilaçlar çok çeşitli zihinsel bozukluklar için tedavilere öncülük ediyor ve uzun süreli hastaneye yatış ihtiyacını azaltıyor, bu nedenle zihinsel sağlık bakımının maliyetini düşürüyor. Akıl hastalarının tekrar suç işlemesi veya yeniden hastaneye yatırılması pek çok ülkede yüksek orandadır ve nükslerin nedenleri araştırılmaktadır.

Azapironlar, anksiyolitik, antidepresan ve antipsikotik olarak kullanılan bir ilaç sınıfıdır. Genellikle seçici serotonin geri alım inhibitörleri (SSRI'lar) gibi diğer antidepresanların yanında destekleyici olarak kullanılırlar.

Ayrılma kaygısı bozukluğu (AKB), bireyin evinden ve/veya güçlü bir duygusal bağa sahip olduğu kişilerden ayrılma konusunda aşırı düzeyde kaygı yaşadığı bir anksiyete bozukluğudur. Ayrılma kaygısı gelişimsel sürecin doğal bir parçasıdır. Daha büyük çocuklarda, yaşlılarda ve yetişkinlerde patolojik olarak kendini gösterebilse bile en çok bebeklerde ve küçük çocuklarda yaygındır. Aşırı düzeyde kaygı ile belli olan AKB'den farklı olarak, normal ayrılma kaygısı bir çocuğun bilişsel olgunlaşmasında sağlıklı ilerlemeleri gösterir ve gelişen bir davranış sorunu olarak görülmemelidir.

Kafein kaynaklı anksiyete bozukluğu, DSM-5'in madde/ilaç kaynaklı anksiyete bozukluğu tanısının bir alt sınıfıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tip I bipolar bozukluk</span> Tip 2nin aksine duygu akışı standart ve depresyon arası değil manik(aşırı enerjik) ve depresyon arası sivri gidiş gelişler yapar

Tip I bipolar bozukluğu, karışık veya psikotik özelliklere sahip ya da bu özelliklere sahip olmadan en az bir manik atağın ortaya çıkmasıyla karakterize edilen bir tür bipolar spektrum bozukluğudur. Çoğu insan, diğer zamanlarda da bir veya daha fazla depresif dönem geçirir ve bu insanlar, tam maniye ilerlemeden önce hipomanik bir aşama yaşar.

Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Amerikan Psikiyatri Birliği (APA) tarafından yayınlanan taksonomik ve tanısal içerikleri olan Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı'nın 2013 yılında güncellenmiş halidir. 2022 yılında revize edilmiş başka bir versiyon (DSM-5-TR) yayımlandı. Amerika Birleşik Devletleri'nde DSM, psikiyatrik teşhisler için başvurulan başlıca kitaplardan biridir. Ancak, bazı ruh sağlığı çalışanları tedavi planlamasında DSM-5'e güvenmeme nedeni olarak ICD'nin ruhsal bozukluk teşhislerinin dünya çapında kullanılıyor olmasını ve bilimsel çalışmaların ruhsal sağlık müdahalelerinin gerçek dünya etkilerini belirlemek için sıklıkla DSM-5 kriterlerindeki değişikliklerden ziyade semptom ölçeği puanlarındaki değişiklikleri kullandığını öne sürmüştür. DSM-5, diğer tüm DSM'ler arasında başlığında Roma rakamı yerine Arap rakamı kullanan tek kitap ve tek belge versiyonudur.