İçeriğe atla

Ankara Roma Hamamı

Koordinatlar: 39°56′47″K 32°51′11″D / 39.94639°K 32.85306°D / 39.94639; 32.85306
Ankara Roma Hamamı
Harita
KonumAltındağ, Ankara, Türkiye
Koordinatlar39°56′47″K 32°51′11″D / 39.94639°K 32.85306°D / 39.94639; 32.85306
TürAçık hava müzesi
Koleksiyon boyutu885[1] (2019)
Ziyaretçi9.245[1] (2019)
Toplu ulaşımEGO
Ulus İstasyonu
Otopark?Yok
Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesindeki diğer müzeler

Ankara Roma Hamamı veya Caracalla Hamamı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir Roma hamamıdır. Günümüzde Hacı Bayram Mahallesi sınırları içerisinde yer alan yapı, ilk katmanı Frigler dönemine kadar uzanan bir höyük üzerine inşa edilmiştir.

Tarihçe

Ankara'da bir antik hamam yapısı olduğuna dair ilk bilgilere, şehrin farklı noktalarına oyulmuş 12 kilise yazıtından ulaşılmakla beraber bugün bunlardan yalnızca 5 tanesi ayaktadır. Söz konusu yazıtlarda, Tiberius Julius Justus Junianus isimli bir rahibin Ankara'da bir hamam inşa ettirdiği ve şehre farklı hizmetlerde bulunduğu aktarılır. Bahsi geçen hamamın Caracalla Hamamı olup olmadığına dair kesin bir bilgi bulunmamakla beraber bazı araştırmacılar bu varsayımı doğru kabul etmektedir. Bölgede ele geçirilen sikkeler üzerine çalışmalar yürüten tarihçiler ise binanın imparator Caracalla döneminde tamamlandığını öne sürmektedir. Caracalla'nın Ankara'ya bir ziyaret düzenlediği de göz önünde bulundurulduğunda, hamamın imparatorun gelişinden önce tamamlandığı ve Caracalla'nın gelişi şerefine açıldığı da düşünülebilir. Caracalla'nın bölgesel temsilcisi olarak görev yapan Agonothetes Titus Flavius Gaianus'un imparator şerefine sağlık yarışmaları düzenlemiş olması, imparatorun hastalıktan kurtulmasını kutlamak amacıyla şehirde Megala Asklepia Soteria oyunlarının gerçekleştirilmesi ve bölgede Caracalla'nın çabucak sağlığına kavuşmasını dileyen yazıtlar bulunmuş olması da bu iddiaları güçlendirmektedir. Arkeolojik kazılarda gün yüzüne çıkartılan Asklepios heykeli ise hamamın bu tanrıya adanmış olabileceğine dair iddiaları ortaya çıkarmıştır. Ayrıca; hamamın bitişiğindeki palaestra yapısının aslında daha önceki yıllarda inşa edilmiş olması muhtemel Polyeidos Gymnasiumu ile bağlantılı olabileceği ve dolayısıyla mevcut hamamın eski bir gymnasiumun dönüştürülmesiyle ortaya çıktığını savunan görüşler de vardır. Bu doğrultuda yapının Caracalla'dan daha önce, imparator Hadrianus döneminde inşa edilmiş olması gerekir. Anadolu'daki diğer gymnasium-hamam yapıları bu iddiaya doğruluk payı katsa da henüz kanıtlanmış bir durum değildir.[2]

1701 yılında Ankara'yı ziyaret eden Fransız gezgin Joseph Pitton de Tournefort'nun çizdiği gravürlerde Caracalla Hamamı tespit edilebilmekte ve yapının yüksek duvarlara sahip olduğu görülmektedir. 1813'te şehre gelen İskoç gezgin John Macdonald Kinneir ise bir tepenin üstünde yaklaşık 10 metre yüksekliğinde duvarlara sahip bir yıkıntı bulunduğunu not etmiştir. Dolayısıyla bu yıkıntının Caracalla Hamamı olduğu düşünülmektedir. Bununla birlikte; bu duvarların 1926 yılında, dönemin Millî Savunma Bakanlığı binasının inşaatı sırasında dinamit kullanılarak tahrip edildiği de eldeki veriler arasındadır. Fransız fotoğrafçı Guillaume de Jerphanion tarafından 1928'de çekilmiş olan bir kare ise Caracalla Hamamı'na ait duvarların kısmen ayakta gözüktüğü ilk ve tek fotoğraftır.[2]

Arkeolojik kazılar

Hamam çevresindeki ilk arkeolojik kazı, Çankırı Caddesi'nin yapımı esnasında bazı antik dönem mimari kalıntılarının keşfedilmesi sonrasında başladı. Dönemin Millî Eğitim Bakanlığı kontrolünde devam eden çalışmalara Alman arkeologlar Kurt Bittel ve Knut Olof Dalman başkanlık yaptı. 1937 yılında sahada çalışmalar yürüten Remzi Oğuz Arık ise bulduğu Frig, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait seramik parçalarıyla yapının çok katmanlı bir geçmişe sahip olduğunu kanıtladı. 1938 yılına gelindiğinde, dönemin Müzeler Müdürü Hamit Zübeyir Koşay ve Türk Tarih Kurumu adına Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi'nden Hans Henning von der Osten başkanlığında yeni bir heyet mevcut kazıların sorumluluğunu devraldı. Aynı yıl, höyüğün ortasındaki 5x10 metrelik bir alanda gerçekleştirilen sondaj çalışmaları sonucundaysa hamamın caldarium (sıcaklık) ve prefenarium (ocaklık) kısımları ortaya çıkartıldı. Ertesi sene Profesör Arık ve öğrencileri aynı kısımda araştırmalarını devam ettirirken; 1941 yılına gelindiğinde yapının toprak altındaki büyük bir kısmı gün yüzüne çıkartıldı. 1943'e kadar kazılara önderlik eden Necati Dolunay döneminde ise hamamın palaestrası ile kuzey kanadındaki çalışmalar tamamlandı. 1944-1947 yılları arasında çalışmaların başına getirilen Mahmut Akok, hamam mimarisinin simetrik olup olmadığını anlamak amacıyla yapının güneyindeki Maliye Yüksekokulu arazinde kazılar yaptı. Bunun sonucunda; ortaya çıkartılan yeni duvarların kuzeydekilerle simetrik olmadığı ve dolayısıyla bu kısmın çeşitli sebeplerden ötürü tamamlanmadan bırakıldığı keşfedildi. 1996-2001 yılları arasında, Anadolu Medeniyetleri Müzesi öncülüğünde sahada tanzim ve teşhir çalışmaları yapıldı. 2000 senesinden 2006'ya kadar ise Ankara Kalesi'nin dış surlarını belirlemek amacıyla yapılan kurtarma kazılarında Caracalla Hamamı'nın güneybatısında da çalışmalar yürütüldü.[3]

2009 kazıları

Sit alanında 2009 yılında yapılan çalışmalar esnasında birçok tarihi nesne de ele geçirilmiştir. Bu buluntular arasındaki en önemli eserlerden birisi de Antik Mısır'ın Geç Hanedanlık Dönemine tarihlenen (MÖ 8. yüzyıl sonları) bir muskadır. Fayanstan yapılmış olan muskanın ön yüzünde 19. Hanedan firavunlarından II. Ramses’in doğum adı, arkasında ise hükümranlık döneminde kullandığı taht adı yazılıdır. Devekuşu tüyü ve güneş kursu motiflerinin bezenmiş olduğu eser, Petrie ve Ashmolean Müzelerinde sergilenen çağdaş muska örneklerinden biçim ve içerik açısından oldukça farklıdır. Caracalla Hamamı'nda çıkartılan bir diğer obje ise "Attis Heykelciği"dir. Yaklaşık 12 santimetre boyunda ve bronzdan yapılmış olan heykelciği önemli kılan şey ise o güne kadar İç Anadolu’da yürütülen hiçbir kazıda benzer bir Attis tasvirine rastlanılmamış olmasıdır. Bu örnekte Attis; kanatlı, başında Frig başlığı, belden bir kemer ile tutturulmuş chiton elbisesi ve uzun çizmeleriyle ayakta dururken betimlenmiştir. Bugüne kadar ele geçirilen örneklerden hiçbirisi, buradaki kazıda bulunan heykelcikle kusursuz bir uyum göstermemektedir. Kayda değer buluntulardan sonuncusu da "Çarmıha Gerilmiş İsa Heykelciği"dir. Diğer pek çok kalıntıyla birlikte bir antik çöplüğün içinde bulunmasından dolayı MS 8. yüzyılda şehri istila eden Emevi ordularının tahribatı sırasında buraya atıldığı düşünülmektedir. Bu bağlamda heykelcik, Erken Bizans Dönemine tarihlenmektedir. 11 santimetre yüksekliğinde olup İsa kollarını yana açmış, çıplak ve başında yuvarlak bir çelenkle tasvir edilmiştir. Fakat ahşaptan yapıldığı düşünülen çarmıh detayı yok olmuştur.[4]

Mimari

Malzeme ve yapı elemanları

Günümüzde, temelleri haricinde yapıların büyük bir kısmı yıkık vaziyette olsa da mevcut kalıntılardan kompleksin plan şeması, kullanılan yapım teknikleri ve malzeme türleri anlaşılabilmektedir. Hamam binasının inşa aşamasında kemer ve tonoz gibi mimari tekniklerin yanı sıra taban mozaikleri, mermer kaplamalar ve kanalizasyon künkleri gibi dekoratif veya mühendislik amaçlı elemanlardan da yararlanıldığı bilinmektedir. Genel olarak günümüze ulaşan parçaların büyük çoğunluğu da duvarlara aittir. Ayrıca hamam yapısında kullanılan ısıtma sistemine ait pilae yapılarının büyük çoğunluğu iyi şekilde korunmuştur. Bölgedeki yapılarda kullanılan ana malzeme taş ve tuğladır. Duvar örgülerinde birbirini örüntüler halinde takip eden taş ve tuğla sıralar, yani almaşık duvar tekniği uygulanmıştır. Yapılara sonraki dönemlerde eklenen duvar sıralarında ise moloz taş örgü sisteminin kullanıldığı gözlemlenir. Birkaç kapı eşiğinde kireçtaşı ve mermer kullanımına da rastlanır.[3]

Bölümler

Bugün bilinen sınırlarıyla yaklaşık olarak 65.000m²'lik bir alana kurulmuş olan Caracalla Hamamı, hamam binası ve palaestra olmak üzere iki ayrı bölümden oluşur. Hamam binasının boyutları 180x140 metre iken, kuzeydoğusundaki palaestra ise 95x95 metre ölçülerindedir. Caracalla Hamamı'nda hypocaust adı verilen alttan ısıtma sistemi kullanılmıştır. Ankara'nın soğuk iklim şartlarına sahip olmasından dolayı normalden farklı olarak bu sistem apoditerium kısmının altına kadar uzatılmıştır. Yapıyı bütünüyle ısıtmak ve ısı kaybını önlemek amacıyla da bu sistemin tercih edildiği düşünülebilir.[3]

Ana hamam binası; caldarium (sıcaklık), tepidarium (ılıklık) ve frigidarium (soğukluk) olmak üzere üç bölümden oluşur. Güneybatıda yer alan tepidarium yaklaşık olarak 11x25 metre boyutlarındadır. 25x25 metre şeklinde kare planlı olarak inşa edilen caldarium kısmında ise terleme amacıyla kullanılan bir sudatorium (buharlık) bulunur. Apoditerium (soyunmalık) ile birlikte yapının girişinde konumlanmış olan frigidarium bölümü ise 15x35 metre ölçülerindedir. Ayrıca; yapı genelinde 14 adet prefenarium (ocaklık) bulunur.[3]

Kare planlı palaestranın her bir kenarında, eşit aralıklarla yerleştirilmiş 32 sütundan oluşan portikolar bulunur. Kuzeydoğudaki portikonun tam ortasında ise hamam binasına açılan bir kapı yer alır. Palaestranın güneydoğusunda yer alan üstü kapalı yapıların ne amaçla kullanıldığı kesin olarak bilinmese de bunların yağışlı havalarda ısınma hareketleri yapmak için kullanılan alanlar olduğu düşünülmektedir. Yine güneydoğu cephesinde palaestradan çıkışta kullanılan başka bir kapı yer alır.[3]

Resimler

Kaynakça

  1. ^ a b "2019 Yıl Sonu İl Brifingi". Ankara İl Kültür ve Turizm Başkanlığı. 6 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2020. 
  2. ^ a b Tanrıverdi, Zeynep (Aralık 2018). Archaeometric Investigation of the Construction Materials of Roman (Caracalla) Bath in Ankara (PDF) (Tez). Ankara: Orta Doğu Teknik Üniversitesi. ss. 60-66. Erişim tarihi: 24 Ocak 2024. 
  3. ^ a b c d e Zeynep Tanrıverdi; Ali Akın Akyol; Ümit Atalay (Mayıs 2017). Keskin, Candaş (Ed.). "Ankara Roma (Caracalla) Hamamı Yapı Malzemelerinde Arkeometrik Çalışmalar". 33. Arkeometri Sonuçları Toplantısı. Cilt 1. Bursa: Bursa Büyükşehir Belediyesi. ss. 13-38. ISSN 1017-7671. 23 Ocak 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ocak 2024. 
  4. ^ Melih Arslan; Mehmet Akalın; Aynur Talaakar (2011). Toy, Naci; Keskin, Candaş (Ed.). "Roma Hamamı 2009 Yılı Kazı Çalışmaları". 19. Müze Çalışmaları ve Kurtarma Kazıları Sempozyumu. Ankara: Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı. ss. 350-351. ISSN 1300-5626. 16 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Temmuz 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Efes</span> Anadoluda bir antik kent

Efes, Anadolu'nun batı kıyısında, bugünkü İzmir ilinin Selçuk ilçesinin üç kilometre güneybatısında yer alan antik bir Luvi şehriydi. Şehir Anadolu'da Yunan sömürgeciliğinin başlamasıyla birlikte İyonya ve daha sonra Roma dönemlerinde de önemini korumuştur. Kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne yani MÖ 6000 yıllarına dayanır. MÖ 10. yüzyılda eski Arzava başkentinin yerine Attik ve İyonyalı Yunan kolonistleri tarafından inşa edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Side Müzesi</span>

Side Müzesi, Side'de Side Antik Kenti'nde kurulu müze.

<span class="mw-page-title-main">Knidos</span> Muğlanın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşim

Knidos, Muğla'nın Datça ilçesinde bulunan, Karya dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Afrodisias</span> Aydındaki antik kent

Afrodisias veya Afrodisyas, Tanrıça Afrodit'e adanmış birçok eski çağ kentinin ortak adı. Afrodisyas adlı kentlerin en ünlüsü, Anadolu'nun güneybatısında, eski Karia bölgesinde, günümüzde Aydın ilinin Karacasu ilçesine bağlı Geyre mahallesinin bulunduğu yerde bulunan Antik Yunan kentidir. Arkeolojik kazılar başladıktan sonra Geyre taşınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Stratonikeia (Muğla)</span>

Stratonikeia, Muğla'nın Yatağan ilçesinde bulunan, Karya ve Roma dönemine ait antik yerleşimdir.

<span class="mw-page-title-main">Hierapolis</span> Denizlide bir antik Roma kenti

Hierapolis, Pamukkale (Denizli) yakınlarında bulunan ve Frigler döneminde ana tanrıça Kibele kültünün merkezlerinden biri olarak faaliyet göstermiş bir antik kenttir. Antik coğrafyacı Strabon ile Ptolemaios verdikleri bilgilerde, Karia bölgesine sınır olan Laodikeia ve Tripolis kentlerine yakınlığı ile Hierapolisin bir Frigya kenti olduğunu ileri sürülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ludus Magnus</span>

Ludus Magnus ya da Büyük Gladyatör Eğitim Okulu, 81-96 yılları arasında Esquilino ve Celio arasındaki vadide İmparator Domitian tarafından yaptırılan ve aynı zamanda çevresinde Cumhuriyet ve Augustus döneminden de yapılar bulunan Roma'nın en büyük Gladyatör arenası. Yapıya ait hâlâ görülebilen kalıntılar ikinci yapım evresine ait olup Trajan dönemini işaret eder (98-117).

<span class="mw-page-title-main">Smirni</span> İzmirde bulunan antik şehir

Smirni, İzmir sınırları içinde iki farklı konumda yer alan tarihî kentler. Körfezin kuzeydoğusunda yer alan ve yüzölçümü yaklaşık yüz dönüm olan bir adacık üzerinde kurulmuştu.

<span class="mw-page-title-main">Kibira</span>

Kibyra; Burdur ili'ne 110 km uzaklıktaki Gölhisar ilçesinin batısındaki Akdağ kütlesinin eteklerinde, Gölhisar ovasına hakim tepeler üzerinde bulunan Likya antik kentidir.

<span class="mw-page-title-main">Augustus Tapınağı</span> Ankarada tarihi bir tapınak

Augustus Tapınağı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde, Hacı Bayram Camii'nin hemen bitişiğinde bulunan, tahminen MÖ 25-20 yılları arasında inşa edilmiş bir tapınaktır.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Roma Tiyatrosu</span> Ankaradaki Antik Roma yapısı

Ankara Roma Tiyatrosu, Türkiye'nin başkenti Ankara'da Altındağ ilçesine bağlı Ulus semtinde Hisar Caddesi ile Pınar Sokak arasında yer alan Antik Roma Tiyatrosudur. Yapım tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte MS 2. yüzyıla tarihlendirilmektedir.

Aziz Klemens Kilisesi; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan tarihi bir kilisedir. 4. yüzyılda, Ancyra şehrinin o zamanki episkoposu olan Aziz Klemens adına inşa edilmiştir. Doğu Roma dönemi boyunca farklı yıllarda başkaca kilise, manastır ve katedral yapılarının inşa edildiği bilinse de günümüze ulaşan tek emsal olması sebebiyle Ankara'daki yegane Bizans kilisesi olarak kabul edilir. Osmanlı döneminde camiye çevrilen fakat 1916 Ankara Yangını esnasında tamamen yanması sonucu terk edilen yapıdan geriye yalnızca bir duvar ve iç cephesinde yatay kolları kazınarak silinmiş bir Latin haçının bulunduğu mermer blok kalmıştır. Kurtarılan birkaç sütun başlığı ve pencere sövesi ise Roma Hamamı Açıkhava Müzesi'nde sergilenmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bizans Hamamı (Selanik)</span>

Bizans Hamamı, Yunanistan’ın Selanik şehrinde 12. yüzyılın sonu ve 13. yüzyılın başında yapıldığı tahmin edilen ve 1940 yılına kadar hizmet vermeye devam etmiş olan halk hamamıdır.

<span class="mw-page-title-main">Caldarium</span> the hot rooms with vapor baths or hot plunges in Roman bath buildings

Calidarium, klasik Roma hamamlarında kullanılan, sıcak su dolu dalma havuzuna sahip bir oda bölümüdür.

<span class="mw-page-title-main">Basilica Therma</span>

Basilica Therma, diğer adlarıyla Terzili Hamam, Kral Hamamı, Kral Kızı Hamamı veya Sarıkaya Roma Hamamı, Türkiye'nin Yozgat ilinin Sarıkaya ilçesinde yer alan Roma İmparatorluğu dönemine ait bir halk banyosudur. 2. yüzyılda inşa edilen hamamın jeotermal aktivitesi hâlâ mevcuttur.

Ankara'da turizm; daha çok yerli turistlerin ziyaretleriyle yürümektedir ve büyük oranda kültür turizmine dayanmaktadır. Ankara, 2018 yılında 3,7 milyon ziyaretçi ile yerli turistlerin en çok konaklama yaptığı 5. Türk şehri olmuştur. Ayrıca turistik tesis ve yatak sayısı bakımından 81 il arasından 11. sırada yer almaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Çankırı Caddesi</span> Ankarada bir cadde

Çankırı Caddesi veya tarihi adıyla Çankırıkapı; Ankara'nın Altındağ ilçesinde bulunan bir caddedir. Anafartalar ve Cumhuriyet Caddelerinin Ulus Meydanı'nda kesiştiği noktadan başlayan cadde, Dışkapı semtine kadar devam eder. İlk yapıldığı yıllarda şehrin en önemli eğlence merkezlerinden birisi olan Çankırı Caddesi; dönemin ünlü mekanlarından "Fresko'nun Barı", "Elhamra Bar" ve "Park Sineması" gibi pek çok işletmeye de ev sahipliği yapmıştır. Ayrıca; bugün Ankara Valiliği'nin önündeki Hükûmet Meydanı'nda bulunan Julianus Sütunu'nun orijinal konumu ile geçmişte çeşitli sebeplerden dolayı yıkılan veya yok olan yapılardan İğneli Belkıs Camii ve Hasan Paşa Hamamı da bu cadde üzerinde bulunmaktaydı.

Titus Hamamları veya Thermae Titi, Roma İmparatoru Titus tarafından MS 81 yılında Roma'da inşa edilen halka açık hamamlardı (Thermae). Hamamlar, Nero'nun Domus Aurea adını verdikleri için park ve lüks mülklerden oluşan bir alan olan Esquiline Tepesi'nin dibinde bulunuyordu. Titus'un hamamları, yüksek ihtimalle sevilmeyen Domus Aurea'ya ait hali hazırda mevcut veya kısmen inşa edilmiş bir hamam kompleksinin dönüştürülmesiyle aceleyle inşa edilmiştir. Bu hamamlar geniş değildi ve çok daha büyük olan Traianus Hamamları gelecek yüzyılın başında hemen yanlarına inşa edildi.

<span class="mw-page-title-main">Palaestra</span>

Palaestra Antik Yunan güreş okulunun herhangi bir kısmıydı. Burada boks, güreş gibi çok az yer gerektiren sporlar yapılıyordu. Palaestra bağımsız ve halka açık spor salonlarının bir parçası olarak işlev görmekteydi. Gymnasium olmadan palaestra olabilirdi ama palaestra olmadan gymnasium olamazdı.

<span class="mw-page-title-main">Tepidarium</span>

Tepidarium, Roma hamamlarının hipokaust veya yerden ısıtma sistemiyle ısıtılan sıcak banyosuydu. Bir tepidariumun temel özelliği, insan vücuduna duvarlardan ve zeminden doğrudan etkileyen, sürekli yayılan ısının yaşattığı hoş hissi hamamdaki kişilere hissettirebilmektir.