İçeriğe atla

Ankara Mutabakatı

Ankara Mutabakatı
İmzalanma17 Ekim 2019
YerAnkara, Türkiye

Ankara Mutabakatı, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında 17 Ekim 2019 günü Türkiye ile ABD arasında Ankara şehrinde imzalanan mutabakat muhtırasıdır.

Arka plan

Ekim 2019'da SDG-kontrolünde alan (yeşil) ve Türkiye konrtolünde alan (kırmızı)

Devam eden Suriye İç Savaşı sırasında 9 Ekim 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Ulusal Ordusu grupları tarafından Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı özerklik ilan eden Suriye Demokratik Güçleri'nin silahlı gücüne karşı başlatılan sınır ötesi askerî harekâttır.[1] Operasyonun amacı, Türkiye'nin PKK ile bağları nedeniyle terör örgütü olarak tanımladığı, ABD ve diğerlerinin ise Irak ve Şam İslam Devleti'ne karşı bir müttefik olarak kabul ettiği Suriye Demokratik Güçleri'nin sınır bölgesinden uzaklaştırılması, 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturularak 3,6 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacının bu bölgeye yerleştirilmesi olarak açıklanmıştır.[2]

Muhtıra

17 Ekim günü ABD başkan yardımcısı Mike Pence ve Türkiye cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yaptığı görüşmede SDG'nin Suriye-Türkiye sınırından 30 kilometre (19 mi) derinliğe sahip güvenli bölgeden çekilmesi için harekâtın 120 saatliğine durdurulması konusunda anlaşıldı. Pence, askeri operasyonun durması halinde, ABD'nin Türkiye'ye uyguladığı tüm yaptırımların kaldırılacağını ve başka yaptırım olmayacağını bildirdi. Anlaşmaya göre, 32 km'lik güvenli bölgenin Türkiye ve SUO'nun kontrolü altında olması kararlaştırıldı.[3][4] SDG, ateşkesin sadece Tel Abyad'ı ve Rasulayn'ı kapsadığını duyurdu.[5]

  1. Türkiye ve ABD, iki yakın NATO üyesi olarak bu ilişkilerini teyid eder. ABD, Türkiye'nin güney sınırına dair meşru güvenlik kaygılarını anlar.
  2. Türkiye ve ABD, kuzeydoğu Suriye başta olmak üzere sahadaki gelişmelerin, ortak çıkarlar temelinde daha yakın eşgüdüm gerektirdiğini kabul eder.
  3. Türkiye ve ABD “hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için” anlayışıyla, NATO topraklarını ve halklarını tüm tehditlere karşı koruma taahhütlerini muhafaza eder.
  4. Her iki ülke, insan hayatı, insan hakları ile dini ve etnik toplulukların korunmasına yönelik taahhütlerini yineler.
  5. Türkiye ve ABD, Suriye'nin kuzeydoğusunda DEAŞ’la mücadele faaliyetlerinin devamında kararlıdır. Bu, önceden DEAŞ kontrolünde olan alanlarda yaşayıp yerinden edilen şahıslar ile alıkoyma merkezleri hususlarında uygun şekilde gerçekleştirilecek eşgüdümü de içerir.
  6. Türkiye ve ABD, terörle mücadele harekatlarının yalnızca terör unsurları ile bu unsurlara ait barınak, sığınak, mevzi, silah, araç ve gereci hedef alması gerektiği üzerine mutabık kalır.
  7. Türk tarafı Türk kuvvetleri tarafından kontrol edilen güvenli bölgedeki tüm meskun mahal (güvenli bölge) sakinlerinin dirliği ve güvenliğini sağlayacağını taahhüt eder, sivillerin ve sivil altyapının zarar görmemesi için azami dikkati göstereceğini vurgular.
  8. Her iki ülke Suriye’nin siyasi birliği ile toprak bütünlüğüne ve Suriye ihtilafını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararına uygun şekilde sonlandırmayı hedefleyen, BM öncülüğündeki siyasi sürece olan bağlılıklarını yineler.
  9. Her iki taraf Türkiye'nin, YPG ağır silahlarının toplanması ve YPG tahkimatları ile tüm muharip mevzilerinin kullanılmaz hale getirilmesi dahil, milli güvenlik kaygılarının giderilmesini teminen bir güvenli bölge kurulmasının devam eden önemi ve işlevselliğinde mutabık kalır.
  10. Güvenli bölge, evvelemirde Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kontrolünde olacak ve her iki taraf, güvenli bölgenin her veçhesiyle uygulanmasında eşgüdümü artıracaktır.
  11. Türk tarafı Barış Pınarı Harekâtı’na, güvenli bölgeden YPG’nin 120 saat içinde geri çekilmelerini teminen ara verecektir. Barış Pınarı Harekâtı, bu geri çekilmenin tamamlanmasını müteakip durdurulacaktır.
  12. Barış Pınarı Harekâtı’na ara verildiğinde ABD, "Blocking Property and Suspending Entry of Certain Persons Contributing to the Situation in Syria" başlıklı 14 Ekim 2019 tarihli Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen yaptırımlara ilavelerini getirmeme ve Kongre nezdinde uygun şekilde çalışmalar ve istişareler yürüterek Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararı doğrultusunda Suriye’de barış ve güvenliğin teminine dönük kaydedilen ilerlemenin altını çizmek hususunda mutabık kalır. Barış Pınarı Harekâtı 11. paragraf uyarınca durdurulduğunda, yukarıda bahsi geçen Başkanlık Kararnamesi uyarınca hayata geçirilen mevcut yaptırımlar kaldırılacaktır.
  13. Her iki taraf bu açıklamada kaydedilen tüm hedeflerin uygulanması için birlikte çalışma taahhüdünde bulunmaktadır.

Sonuç

22 Ekim'de Rusya ziyareti öncesinde açıklamalarda bulunan Türkiye cumhurbaşkanı Erdoğan "700-800 çekilme söz konusu, 1200-1300 kadarının da süratle çıkmaya devam ettiği, onların da çıkacağı söyleniyor. Bunların izini sürüyoruz." dedi.[6] 23 Ekim'de ABD başkanı Donald Trump, bölgede kalıcı bir ateşkesin gerçekleştiğini ve Türkiye üzerindeki yaptırımların kaldırılacağını açıkladı.[7] 23 Ekim günü Türkiye Millî Savunma Bakanlığı harekâtın sona erdiğini açıkladı.[8]

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ "Barış Pınarı Harekatı başladı". TRT. 9 Ekim 2019. 9 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ekim 2019. 
  2. ^ "Turkey begins ground offensive in northeastern Syria" (İngilizce). Al Jazeera. 10 Ekim 2019. 15 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Ekim 2019. 
  3. ^ "Pence says Turkey, U.S. agree ceasefire in northeast Syria" (İngilizce). Reuters. 17 Ekim 2019. 18 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2019. 
  4. ^ Soylu, Ragıp (17 Ekim 2019). "US and Turkey reach agreement to suspend military operation in Syria" (İngilizce). Ankara: Middleeasteye. 17 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2019. 
  5. ^ "SDF: Ceasefire covers the region between Girê Spî and Serêkaniyê" (İngilizce). ANF. 17 Ekim 2019. 18 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2019. 
  6. ^ "Cumhurbaşkanı Erdoğan: Macron, Merkel ve Johnson ile görüşme için planlama yok". Dünya. 22 Ekim 2019. 24 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2019. 
  7. ^ "Trump Announces 'Permanent' Ceasefire in Syria" (İngilizce). Townhall. 23 Ekim 2019. 7 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2019. 
  8. ^ "MSB: 'Bu Aşamada Harekat İcra Edilmesine Gerek Kalmadı'". Amerikanın Sesi. 23 Ekim 2019. 23 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2019. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">YPG</span> Suriyede aktif Kürt milliyetçisi örgüt

YPG tam adı ile Halk Koruma Birlikleri veya Halk Savunma Birlikleri, Suriye'de faaliyet gösteren, fiilen özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu silahlı örgüt. Suriye Demokratik Güçleri bileşendir ve silahlı gücünün çoğunu oluşturur. Kadın Koruma Birlikleri (YPJ), YPG'nin kadın kolu, YPG Enternasyonal ise yabancı gönüllülerden oluşan koludur.

<span class="mw-page-title-main">Tel Abyad</span> Suriyede bir şehir

Tel Abyad, Balıh Nehri boyunca yer alan ve idari olarak Rakka Valiliği'ne ait Suriye şehridir. Kürt, Arap, Ermeni ve Türkmen'lerden oluşan 200.000 kişilik bir nüfusa sahiptir. Osmanlı döneminde Şanlıurfa ilinin Akçakale ilçesiyle aynı idi.

Burkan El-Fırat, Suriye İç Savaşı sırasında kurulmuş bir ortak operasyon odası/koalisyondu. Esas olarak Kürt Halk Koruma Birlikleri (YPG) ve Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) belirli gruplarından oluşuyordu. Grup, Irak ve Şam İslam Devleti'ni Halep ve Rakka vilayetlerinden çıkarmak için savaştı. Ekim 2015'te yayınlanan bir yayında, Washington D.C. merkezli Savaş Araştırmaları Enstitüsü, Fırat Volkanı'nı Halep Eyaletindeki "güç simsarlarından" biri olarak değerlendirdi.

Suriye İç Savaşı Kuzeybatı Cephesi, Suriye'nin kuzeybatısındaki Hama, İdlib ve Halep illerindeki çatışmaları kapsamaktadır.

Süryani Askeri Konseyi,, Suriye'de kurulan ve Suriye'deki Kürt ve Süryani bölgesini savunan, Süryani Birlik Partisi'ne bağlı silahlı örgüt. Ülkenin kuzeyindeki bazı bölgeleri kontrol etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suriye Demokratik Güçleri</span> Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi‘nin askerî kuvvetleri

Suriye Demokratik Güçleri (SDG), Kürt, Arap, Süryani, Ermeni ve Türkmenlerden oluşan IŞİD'e karşı mücadele için oluşturulmuş ortak bir operasyon gücü. De Facto özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'nin silahlı gücüdür. Silahlı gücünün çoğunu YPG oluşturur, oluşum olarak da YPG'ye bağlıdır. Amerika Birleşik Devletleri tarafından fonlanmış ve silahlandırılmıştır.

Türkiye-SDG çatışması veya Türkiye-YPG çatışması, 2015 yılından bu yana Türkiye ile Suriye Demokratik Güçleri arasında yaşanan çatışmalar bütünü. PYD tarafından Suriye İç Savaşı sırasında Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı olarak Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ni ilan etmesi sonucunda, bu duruma karşı olduğunu belirten Türkiye hükûmetinin gerekli askerî müdahaleleri yapması sonucu iki taraf arasında yaşanan çatışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Fırat Kalkanı Harekâtı</span> Türk Silahlı Kuvvetlerinin 24 Ağustos 2016da Suriyenin kuzeyinde terör örgütü DEAŞa karşı başlattığı askeri harekat

Fırat Kalkanı Harekâtı veya Suriye İç Savaşı'na Türk askerî müdahalesi, Türk Silahlı Kuvvetleri ve Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından eğitilmiş Özgür Suriye Ordusu grupları tarafından yapılmış ve başarı ile sona eren operasyon. Operasyonun amacı Türkiye'nin kendi varlığına tehdit olarak gördüğü ve terör örgütü olarak tanımladığı grupları bölgeden uzaklaştırmak, sınır hattının ve bölgedeki halkın güvenliği sağlamak ve kontrol altına almak ve göç sorununu yok etmek için 5 bin km² alanda Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD), YPG ve Suriye Silahlı Kuvvetleri güçlerinden sivillerin güvenliği dolayısıyla tamamen temizlenmesi hedeflenen Güvenli Bölge oluşturmak olduğu bildirildi. Harekâtın bir diğer amacının ise PYD'nin bölgede kantonları birleştirerek otonom bir yapı kurma hedefini bitirmek olarak açıklanmıştır. Türk Silahlı Kuvvetleri operasyonda IŞİD ve YPG mevzilerinin yoğun ateş ile hava ve kara unsurlarınca vurulduğunu duyurmuştur. 29 Mart 2017 günü 12. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde toplanan MGK toplantısı sonucu harekâtın başarıyla tamamlandığı ilan edildi.

<span class="mw-page-title-main">Mazlum Kobani</span> Suriye Demokratik Güçleri Başkomutanı

Mazlum Kobani, Mazlum Abdi, Ferhat Abdi Şahin veya kod adı ile Şahin Cilo, Kürt lider. Suriye Demokratik Güçleri başkomutanı. Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı ve Interpol tarafından kırmızı bültenle aranmaktadır. Kendi açıklamalarına göre 2012 yılına kadar PKK'ya mensup olan Kobani, örgüt içerisinde yöneticilik dahil birçok pozisyonda görev almıştır. Türk yetkilileri; PKK tarafından gerçekleştirilen birçok saldırı emrinin Kobani tarafından verildiğini belirtmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Zeytin Dalı Harekâtı</span> Türk Silahlı Kuvvetlerinin 20 Ocak 2018de Suriyenin kuzeyindeki Afrin Bölgesinde bulunan PKK/YPGye karşı başlattığı Askeri Harekat

Zeytin Dalı Harekâtı, Afrin Operasyonu veya Afrin Harekâtı, 20 Ocak 2018'de Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) ve Suriye Millî Ordusunun (SMO) Suriye'nin Halep ilinin Afrin ilçesi ile Azez ilçesine bağlı Tel Rıf'at kentine yönelik başlattığı askerî harekâttır. Türkiye, harekâtın amacının ülkenin varlığına tehdit olarak gördüğü ve terör örgütü olarak tanımladığı PKK, KCK, PYD-YPG ve Irak ve Şam İslam Devletini (IŞİD) bölgeden uzaklaştırmak, sınır hattının ve bölgedeki halkın güvenliğini sağlamak ve kontrol altına almak olduğunu bildirdi. Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Afrin'e yönelik harekât sonrasındaki hedefin Menbiç olduğunu açıkladı.

<span class="mw-page-title-main">Adana Mutabakatı</span> Suriye ile Türkiye arasında Adanada imzalanan mutabakat

Adana Mutabakatı, Türkiye'ye Suriye üzerinden düzenlenen PKK saldırılarının artması ve örgüt lideri Abdullah Öcalan'a Suriye'nin sığınma hakkı vermesi nedeniyle iki ülke arasında gerilen ilişkiler üzerine 20 Ekim 1998 tarihinde Türkiye heyetine başkanlık eden Büyükelçi Uğur Ziyal ile Suriye heyetine başkanlık eden Siyasi Güvenlik Başkanı Tümgeneral Adnan Bedir Hasan tarafından Adana'da imzalanan mutabakattır.

<span class="mw-page-title-main">Barış Pınarı Harekâtı</span> Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Milli Ordusunun 2019da Suriyenin kuzeyindeki PKK/YPGye karşı başlattığı harekât

Barış Pınarı Harekâtı, 9 Ekim 2019 tarihinde Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu grupları tarafından Suriye'nin kuzeyinde tek taraflı özerklik ilan eden Suriye Demokratik Güçleri'ne karşı başlatılan sınır ötesi askerî harekâttır. Operasyonun amacı, Türkiye'nin PKK ile bağları nedeniyle terör örgütü olarak tanımladığı, ABD ve diğerlerinin ise Irak ve Şam İslam Devleti'ne karşı bir müttefik olarak kabul ettiği Suriye Demokratik Güçleri'nin sınır bölgesinden uzaklaştırılması, 30 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturularak 3,6 milyon civarındaki Suriyeli sığınmacının bu bölgeye yerleştirilmesi olarak açıklandı. Harekâtın başladığını ilan eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, operasyonun "PKK/YPG ve DEAŞ örgütlerine karşı başlatıldığını" açıkladı ve amacının "Türkiye'nin güney sınırında oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu yok etmek" olduğunu bildirdi.

Barış Pınarı Harekâtı'na tepkiler, Türkiye hükûmetinin 9 Ekim 2019'da başlattığını duyurduğu Barış Pınarı Harekâtı'na yönelik ulusal ve uluslararası tepkilerdir. Harekât uluslararası alanda genel olarak kınandı.

Barış Pınarı Harekâtı muharebe düzeni, 9 Ekim 2019 tarihinde Türkiye ve Suriye Millî Ordusu tarafından Suriye'nin Halep, Haseke ve Rakka'nın kuzey bölgelerindeki Suriye Demokratik Güçleri'ne karşı başlattığı Barış Pınarı Harekâtı adlı askerî harekâtta çatışan kuvvet, birlik, grup ve örgütleri kapsamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Barış Pınarı Harekâtı kronolojisi</span>

Barış Pınarı Harekâtı kronolojisi, 9 Ekim 2019 tarihinde başlayan Barış Pınarı Harekâtı'nın tarihsel kronolojisidir.

Soçi Mutabakatı, Barış Pınarı Harekâtı kapsamında 22 Ekim 2019 günü Türkiye ile Rusya arasında Soçi şehrinde imzalanan mutabakat muhtırasıdır.

Suriye İç Savaşı'na Türkiye'nin müdahalesi veya Suriye İç Savaşında Türkiye, 2011 yılından bu yana devam eden Suriye İç Savaşına kara bağlantısı olmamasına karşın müdahale eden Amerika Birleşik Devletleri ve Rusya ile birlikte güneyde en uzun kara sınırına sahip Türkiye'nin sınırları içerisinde iç savaş ile direkt bağlantılı olarak olayların meydana gelmesi ve bölgesel huzurun bozulması ile buna gerekçe olarak Türk Silahlı Kuvvetleri'nin doğrudan müdahalesi ile devam eden bir dizi askerî kara ve hava harekâtı anlamına gelmektedir. NATO'nun bir üyesi olarak Türkiye sınırlarını koruma hakkına doğrudan sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">M4 karayolu (Suriye)</span>

M4 karayolu, Suriye'nin kuzeyinde bulunan ve Türkiye sınırı boyunca paralel devam eden kara yoludur.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye'ye yaptığı operasyonlar, Türk Silahlı Kuvvetlerinin Suriye'ye yapmış olduğu sınır ötesi harekâtları içerir. Suriye İç Savaşı'nın çıkması ile birlikte Türk ordusu, Türkiye'nin sınır güvenliğini sağlamak amacıyla terör örgütü olarak tanıdığı IŞİD ve PKK'nın Suriye kolu olduğunu belirttiği PYD, YPG'ye karşı sınır ötesi operasyonlar düzenlemiştir. Türk ordusunun Suriye'ye ilk harekâtı Şah Fırat Operasyonu ile 22 Şubat 2015'te gerçekleşmiştir. Suriye Silahlı Kuvvetlerinin Suriye'nin kuzeyinde kontrolü kaybetmesi sebebiyle Türk ordusu ile Suriye ordusu sık sık karşı karşıya gelmemiştir. Son olarak Türk ordusu ile Suriye ordusu arasında İdlib'de yaşanan olaylar sonrası Bahar Kalkanı Harekâtı başlatılmıştır. Bu harekât Türk Silahlı Kuvvetlerinin 2020 itibarıyla Suriye'ye yaptığı son askerî harekât durumundadır. Bu operasyonlar neticesinde İdlib, Cerablus, El-Bab, Azez, Rasulayn, Tel Abyad gibi şehirler Türk ordusu tarafından kontrol edilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Suriye'de Türkiye</span>

Türk Silahlı Kuvvetleri ve Suriye Millî Ordusu, Suriye İç Savaşı sırasında Ağustos 2016'dan bu yana Suriye'nin kuzeyini kontrol etmektedir. Bu bölgeler sözde Suriyeli muhaliflere bağlı bir hükûmeti kabul etseler de, gerçekte ademi merkeziyetçi yerel konseyler ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nin ikili yetkisi altında ayrı bir devlettir. Bu durum bazı kaynaklarca bir işgal olarak nitelendirilmektedir.