İçeriğe atla

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi

Harita
SloganYetiştik Çünkü Biz
Önce Mülkiye, Sonra Türkiye
Türkiye için Mülkiye
Kuruluş1859
Eski isim(ler)iMekteb-i Mülkiye-i Fünun-u Şahane, Mülkiye, Siyasal Bilgiler Okulu
Eğitim dil(ler)iTürkçe ve İngilizce
BağlılıkAnkara Üniversitesi
DekanProf. Dr. Orhan Çelik
Dekan yardımcılarıProf. Dr. Türkmen Göksel
Doç. Dr. Can Giray Özgül
KonumCebeci, Ankara, Türkiye
Web sitesipolitics.ankara.edu.tr

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mekteb-i Mülkiye-i Fünun-u Şahane, Mekteb-i Mülkiye veya kısaca Mülkiye), Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi'nde eğitim ve öğretim veren, Ankara Üniversitesine bağlı bir fakültedir. Osmanlı Devleti döneminde sivil yönetici sınıfını yetiştirme amacıyla açılmış ve Türkiye'de siyaset bilimi ve iktisadın birçok alanında yükseköğrenim sağlayan ilk kurumdur.

1859 yılında (Abdülmecid devrinde) İstanbul’da kurulan Mekteb-i Mülkiye, cumhuriyet devrinde Ankara’ya taşınmıştır ve günümüzde, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine dönüşmüş olarak eğitimini sürdürmektedir.

Tarihçe

Osmanlı Devleti'nde ilk Mekteb-i Mülkiye; devletin idârî kademelerinde görev alacak kimseleri yetiştirmek maksadıyla, İstanbul’da Fatih semtinde, “Ticarethane” denen yerde kuruldu. Okulun resmi adı “Mekteb-i Fünun-u Mülkiye” idi.[1] 12 Şubat 1859 tarihinde Sadrazam Âli Paşa ve hükûmet üyelerinin katılımıyla açılışı gerçekleşti.[2] Maarif-i Umumiye Nezareti’ne bağlı bir okul olarak bakanlık içerisindeki iki odada açılmıştı. Daha sonra okul, Yıldız'da bugün Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Yerleşkesi olarak kullanılan bölgeye taşınmıştır.[3] Öğrenim süresi iki yıl idi. 18-36 yaş arasında[1] öğrenci kabul edilen okula sınavla girilirdi. Kâtip olarak çalışanlara tahsilleri süresince işlerinden maaşlı izin verilmekteydi.[1]

İlk yıl 50 öğrenci alması kararlaştırılan okulun ilk müdürü “Cemal Bey” oldu.[2] Cemal Bey'in bir yıllık müdürlüğünün ardından 1877'ye kadar Müderris Hilmi Efendi müdürlük yaptı.[2] Kabul edilen öğrenci sayısı 1864'te 100'e çıkarıldı.

Okul, ilk mezunlarını 1861'de verdi. İki yıl önce 50 kişinin alındığı okuldan 33 kişi mezun olmuştu.[2] Okul birincisi olan Çeşmeli Mehmet Sırrı Efendi kendi tercihiyle Preveze Kazası Müdürü olarak tayin edildi ve ilk mülkiyeli idare amiri olarak tarihe geçti.[1] O yıl yayımlanan bir irade ile bundan böyle kaza müdürlüklerine ve liva kaymakamlıklarına Mekteb-i Mülkiye mezunu olmayanların alınmayacağı duyuruldu. Ancak mülkiye mezunlarının birdenbire kaymakam yapılmaları da uygun bulunmadığından kadrolar boşaldıkça kaza müdürü olarak görevlendirilmeleri ve zamanla terfi ettirilmeleri kararlaştırıldı.[1]

Okul, 1862'de Ticarethane'den başka bir daireye; 1864'te Fatih'teki "Nuri Efendi Konağı"’na taşındı. 1865 yılında çıkan yangında konak yanınca Vefa’daki bir konağa taşındı.

Mülkiye Mektebinin bir şubesi 1866’da Bosna’da Mithat Paşa tarafından açıldı.

Okul ilk açıldığı sırada öğretim programlarında kültür ve meslek dersleri (kanunlar ve iktisat dersleri) vardı. Okutulan dersler arasında bulunan Ekonomi Politik, İdare Hukuku, Devletler Hukuku ve Ceza Hukuku; o zamana kadar hiçbir Osmanlı mektebinde okutulmamış ilk defa mülkiye mektebinin programına konulmuş derslerdi.[1] Derslere iki senenin yeterli gelmediği görülünce okulun öğrenim süresi 1867’de üç, 1868’de dört yıla çıkarıldı.

Yüksek mektep haline gelmesi

8 Temmuz 1910 tarihli Servet-i Fünün dergisinde dönemin Mülkiye mezunları

1877’de hazırlanan "Mekteb-i Mülkiye Nizamnamesi" ile okul 3 yıl idadi (lise), iki yıl âli (yüksek) olmak üzere beş yıllık bir okul haline geldi. Müşir Ali Nizamî Paşa “Mektep Nazırlığı”’na getirildi; açılan sınav sonucu birinci sınıfa (idadi kısmına) 50 kişi, ve 4. sınıfa (okulun âli kısmına) 13 öğrenci kabul edildi; okul Eminönü’deki eski Maarif Nezareti binasına taşındı ve 1908’e kadar orada kaldı (Binada hâlen Cağaloğlu Anadolu Lisesi bulunmaktadır).

1878’de “mektep nazırı” unvanı “mektep müdürlüğü”ne çevrildi ve bu göreve atanan Abdurrahman Şeref Efendi, mektep müdürlüğünü 1895’e kadar sürdürdü.[2] Abdurrahman Şeref Efendi’nin, Galatasaray Sultanisi müdürlüğüne getirilmesi üzerine yerine gelen Hacı Recai Bey Meşrutiyet’in İlanı ile emekli edilinceye kadar geçen 14 sene boyunca okulun müdürlüğünü sürdürdü. Recaizade Ekrem Bey, Tarihçi Murat Bey (Mizancı) bu dönemde okula öğretmenlik yapan ünlü isimlerdendir.[1]

Sultan II. Abdülhamit saltanat sürdüğü bu dönemde padişah, talebeleri çalışmaya teşvik etmek için, Mekteb-i Mülkiyeyi birincilikle bitireni saraya kâtip olarak alırdı[].

1883’te okula yatılı kısım eklendi; yatılı kısım 1902’de kaldırıldı.

1883’te ayrıca okulun bünyesinde Fransızca öğreten bir Lisan Mektebi açıldı. Hariciye Nezareti’ne bağlı olan Lisan Mektebi’nin idaresi Mülkiye Mektebine ait idi.

1892’de yeni bir düzenleme ile okulun idadi kısmının öğrenim süresi dört yıla, âli kısmının öğrenim süresi üç yıla çıkarıldı. Mektepte kendi iktidarına karşı olan “hürriyet” taraftarı gençlerin yetiştiğinden şüphelenen padişahın isteği üzerine pozitif derslerin azaltılıp, din derslerinin sayısı arttırıldı.[1]

Artık ülke çapındaki idadilerden Mülkiye'ye yeterli sayıda öğrenci yetiştiği için 1900 yılında okulun idadi kısmı lağvedildi ve sadece bir yüksekokul haline geldi. İdadi kısım Mercan'daki binaya yerleşerek “Mercan İdadisi” adını aldı.[2] 1900 yılında Dârülfünûn’un İlahiyat, Edebiyat, Riyâziyât (Matematik), Tabakat (Jeoloji) şubeleri (fakülteleri) Mülkiye Mektebinin çatısı altında öğrenime başladı.

Meşrutiyetin İlanı ile gerçekleşen değişiklikler

Meşrutiyetin ilan edilmesiyle okulun resmi ismi olan “Mekteb-i Şahane”, “Mekteb-i Mülkiye” olarak değiştirildi. Müdürlüğe getirilen Mehmet Celal Bey, okulun derslerinde düzenleme yaptı; dini derslerin ağırlıkta olduğu programın yerine pozitif derslerin ağırlıkta olduğu bir program getirdi. İmtihanla her yıl okula 40 öğrenci alınırken o yıl 413 öğrenci alındı. Dönemin özgürlükçü atmosferinden yararlarnarak İstanbul'daki mezunlar "Mekteb-i Mülkiye Mezunları İttihat ve Teavün Cemiyeti"’ni, öğrenciler ise "Müdavimin-i Mülkiye Cemiyeti"'ni kurdular.

Darülfünun şubesi haline gelmesi

1900 yılında Dârülfünûn’un dört şubesi Mülkiye Mektebinin çatısı altında açılmıştı. 1909 yılında yapılan düzenleme ile Mülkiye, Dârülfünûnun bir fakültesi durumuna geldi ve Dâarülfünûn’un diğer şubeleri ile beraber Beyazıt’ta"Zeynep Hanım Konağı"’na taşındı. Mülkiye, 1912’de ise diğer şubelerden ayrılarak Cağaloğlu’ndaki "Hasan Fehmi Paşa Konağı"’na taşındı. Bu konak, okulun ilk müstakil binasıydı.[2] 1914’te okul yeniden yatılı öğrenci kabul etmeye başladı.

Bu dönemde Rakım Bey (1909-1911) ve Mehmet Hikmet Bey (1911-1915) okulda müdür olarak görev yaptılar.

Okulun kapanması

56 yıl boyunca öğrenime devam eden okul 24 Ağustos 1915’te kapatıldı, I. Dünya Savaşı boyunca kapalı kaldı. Kapatılma nedenleri arasında savaş nedeniyle bütçede tasarrufa gidilmek istenmesi; Mülkiye’deki ders programının Darülfünun Hukuk Mektebi'nde daha kuvvetli okutulduğu görüşünün mebus ve nazırlar arasında yaygın olması ve uzun süre Sultan II. Abdülhamit’in himayesinde bulunduğu için Meşrutiyet devri mebus ve nazırları arasında okula karşı aleyhtarlık bulunması gösterilir.[2]

Okulun yeniden açılması

Savaşın son yılında devrin sadrazamı ve dahiliye nazırı Talat Paşa’nın isteği üzerine[1]Mekteb-i Mülkiye’nin Yeniden Tesisi” hakkında bir kanun teklifi hazırlanıp mecliste kabul edildi. Böylece okul, Dahiliye Nezaretine bağlı, yatılı ve 3 senelik bir okul olarak yeniden açıldı; 1920’de Maarif Nezareti’ne bağlandı. Devrin padişahı Vahdettin’in himayesine giren okul, “Mekteb-i Mülkiye-i Şahane” adını aldı.

Mülkiye artık her yıl 30 öğrencinin sınavla kabul edildiği parasız bir öğrenim kurumu idi. İstanbul Sultanisi müdürü Hüseyin Nazım Bey, okul müdürlüğüne getirildi.[1] Okul binası, Yıldız Sarayı’ndaki Yaveran Dairesi’nin bir bölümü idi. 1919’da okul Fındıklı/Kabataş’taki "Ethem Paşa Konağı"’na; işgal güçleri bu binaya el koyunca Sineklibakkal’da bir binaya taşındı.[2] İstanbul’un işgal altında olduğu bu dönemde okulun bir öğrencisi (Cemal Ethem Bey) tarafından daha sonra “Mülkiye Marşı” olacak bir şiir yazıldı. Şiiri Musa Süreyya Bey besteledi. Okul 1925’e kadar birkaç kere daha farklı binalara taşındı ve nihayet 1925 yılında Yıldız’daki Yaveran Dairesi’ne taşındı. Ankara’ya gidene kadar okul hep bu binada eğitimi sürdürdü.

Ankara’ya Taşınma

Ankara’da Yaptırılacak Mülkiye Mektebi Hakkında Kanun” 1935 Haziran’ında Resmi Gazete’de yayımlandı. İnşaat, Cebecide'de başladı. Yapının mimarı, Avusturya kökenli İsviçreli mimar, kent plancı ve eğitimci olan Ernst Arnold Egli’ye yaptırılan bina, 1936 yılının Ekim ayında okul müdürlüğüne teslim edildi.[2]

5 Kasım 1936’da okulun öğrencileri şehir bandosu eşliğinde Ayaspaşa’dan Taksim’e yürüdüler ve Haydarpaşa Garı’ndan kalkan özel bir trenle Ankara’ya hareket ettiler. Ertesi gün Ankara Garı’ndan Muhafız Alayı Bandosu eşliğinde Ulus'a yürüyüş yapıldı; korteji hükûmet ve meclis adına TBMM Başkanı Mustafa Abdülhalik Renda karşıladı. Törenin ardından Mülkiye, Cebeci’deki binasına yerleşti.

Okulun adı 4 Aralık 1938’de “Siyasal Bilgiler Okulu” olarak değişti. 1950’de Siyasal Bilgiler Fakültesi adı ile Ankara Üniversitesine katıldı.

1960 olayları

29 Nisan 1960'ta birçok öğrenci ve öğretim üyesinin yaralanması, fakülte binasının hasar görmesine yol açan öğrenci gösterileri üzerine 30 Nisan günü “süresiz” olarak kapatılan okul; 30 Mayıs 1960'ta yeniden eğitime açıldı.[2]

Bölümler ve Anabilim Dalları

Çalışma Ekonomisi Ve Endüstri İlişkileri Bölümü

  • Çalışma Ekonomisi
  • İş Hukuku ve Sosyal Güvenlik
  • Yönetim ve Çalışma Psikolojisi
  • Yönetim ve Çalışma Sosyolojisi

İktisat

  • İktisat Teorisi
  • İktisadi Gelişme ve Uluslararası İktisat
  • İktisat Tarihi
  • İktisat Politikası

İşletme

  • Muhasebe ve Finansman
  • Sayısal Yöntemler
  • Ticaret Hukuku
  • Üretim Yönetimi ve Pazarlama
  • Yönetim ve Organizasyon

Maliye

  • Mali İktisat
  • Mali Hukuk
  • Maliye Teorisi
  • Bütçe ve Mali Planlama

Politika ve Ekonomi Bölümü

  • Yönetim Bilimleri
  • Hukuk Bilimleri
  • Siyaset ve Sosyal Bilimler
  • Kentleşme ve Çevre Sorunları
  • Karşılaştırmalı Siyaset
  • Toplumsal Cinsiyet Çalışmaları
  • Siyasi Tarih Anabilim Dalı
  • Uluslararası Hukuk Anabilim Dalı
  • Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı

Mülkiye Marşı

Mülkiye Marşı, bazı kaynaklarda Vatan Marşı olarak da geçmektedir. Bestesi Musa Süreyya Bey'e, güftesi ise Cemal Edhem (Yeşil)'e ait olan Mülkiye Marşı'nın sözleri şu şekildedir:

Mülkiye Marşı

Mülkiye Marşı (sözsüz)

Başka bir aşk istemez, aşkınla çarpar kalbimiz,
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.
Gül ki sen, neş'enle gülsün ay, güneş, toprak, deniz.
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Bir güneştin bir zamanlar, ay kadar kaldındı dün,
Dün bir ay'dın, sislenen boşlukta yıldızsın bu gün;
Benzin uçmuş bak, ne rüya'dır, bu akşam gördügün?
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Beklesin Türkoğlu'nun azminde kuvvet bulmayan,
Sel durur, yangın söner elbette bir gün Ey Vatan
Süslenir, oynar yarin, dün ağlayıp matem tutan
Ey Vatan gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz.

Önemli mezunlar

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ a b c d e f g h i j Adem Doğan, Osmanlı Eğitiminde Mülkiye Mektepleri, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya, 2007
  2. ^ a b c d e f g h i j k "Murat Baskıcı, Mekteb-i Mülkiye'den Siysal Bilgiler Fakültesi'ne 150 Yılın Kronolojisi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi web sitesi, Erişim tarihi:26.09.2011" (PDF). 24 Eylül 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Ocak 2016. 
  3. ^ Ortaylı, İlber (2023). Cumhuriyet'in doğuşu: kurtuluş ve kuruluş yılları. İstanbul: Kronik. s. 217. ISBN 978-625-6774-01-8. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi</span> Barolar Birliğine göre Türkiyenin en iyi hukuk fakülteleri sıralamasında 2. olan hukuk fakültesi

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi; Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk hukuk okulu olarak 1925 yılında Ankara'da Ankara Adliye Hukuk Mektebi adıyla kurulan, 1946 yılından itibaren Ankara Üniversitesine bağlı bir fakülte olarak hizmet veren hukuk okuludur.

Bursa Erkek Lisesi (Mekteb-i İ'dâdî-i Mülkî, Bursa Mekteb-i Sultanisi, Bursa Lisesi, Bursa Erkek Lisesi, Bursa Anadolu Erkek Lisesi) Bursa'da 19. yüzyıl sonunda kurulan ve halen Anadolu lisesi statüsünde faaliyete devam eden eğitim kuruluşu.

<span class="mw-page-title-main">Vefa Lisesi</span> 1872 yılında kurulan eğitim kurumu

Vefa Lisesi ya da eski adıyla Vefa İdadisi, 1872 yılında İstanbul'da kurulan, günümüzde Anadolu lisesi statüsündeki ortaöğretim kurumu.

<span class="mw-page-title-main">Sanâyi-i Nefîse Mektebi</span> Osmanlı güzel sanatlar yüksek okulu

Sanayi-i Nefise Mektebi, güzel sanatlar alanında eğitim vermek üzere II. Abdülhamit döneminde İstanbul’da 1882’de kurulmuş bir yüksekokuldur.

<span class="mw-page-title-main">Hasan Saka</span> 7. Türkiye başbakanı

Hasan Hüsnü Saka, Türk siyasetçi ve Türkiye Cumhuriyeti'nin 7. Başbakanı.

Tıphane, Mekteb-i Tıbbiye-i Adliye-i Şahane veya Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane, kökü Osmanlı Padişahı II. Mahmud'un 14 Mart 1827'de açtığı Tıphaneye uzanan Türkiye tarihindeki ilk tıp fakültesidir. Bugünkü İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İstanbul Tıp Fakültesinin Osmanlı'nın son dönemlerindeki adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn</span> Osmanlı İmparatorluğu’nda askeri mühendislik eğitimi veren okul

Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn, İstanbul'da 1795 yılında kurulan; Osmanlı ordusu için topçu ve istihkâm subayı yetiştiren askerî okul. III. Selim devrinde yeniden yapılanmanın en önemli kurumlarından biri olarak 1795‘te Hasköy’de açılmıştır. 1773’te kurulan Mühendishâne-i Bahrî-i Hümâyun’dan sonra imparatorluğun ikinci mühendishanesidir. Örneklerini, Fransa’da Mouradgea D’Ohsson’un ve özellikle Viyana’da Ebûbekir Râtib Efendi’nin gözlemlediği askerlik ve mühendislik akademilerinden almıştır. Kuruluş sebebi Nizâm-ı Cedîd ordusunun teşkil edilmesiyle bağlantılıdır. İlk dönemiyle ilgili belgelerde Fünûn-i Harbiyye Tâlimhânesi, Mekteb-i Fünûn-i Harbiyye veya Mühendishâne-i Sultânî gibi isimlerle, ardından da Mühendishane-i Berrî-i Hümâyûn olarak anılmıştır.

Darülfünun, Arapça dar ve fünun (fenler) sözcüklerinden türetilmiş, "üniversite" anlamında kullanılan bir sözcüktür. Aynı zamanda 1900 yılında Avrupa üniversiteleri tarzında kurulan Darülfünun-ı Şahane veya İstanbul Darülfünununu ifade eder. Bu kurum 1933 reformuyla İstanbul Üniversitesi'ne dönüştürülmüştür.

İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi, 1883 yılında kurulan Hamidiye Ticaret Mektebi’nin devamı niteliğinde bir öğrenim kurumu olarak 1959 yılından itibaren hizmet vermiş; 1982’de kurulan Marmara Üniversitesi’nin temelini oluşturmuş olan kurumdur. 1982’de Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi‘ne bağlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">İstanbul Halkalı Yüksek Ziraat Okulu</span>

Halkalı Ziraat Mektebi, İstanbul'un Halkalı mahallesinde 19. yüzyıl sonunda kurulan, 2005'e kadar faaliyet gösteren ziraat ve hayvancılık üzerine meslek okulu.

Ahmet Şükrü Esmer, Türk siyasetçidir.

Suphi Ziya Özbekkan, Türk besteci, avukat.

Musa Süreyya Bey Türk klasik müziği bestecisi.

<span class="mw-page-title-main">Mustafa Nail Bey</span> Osmanlı siyaset ve devlet adamı

Mustafa Nail Bey, Osmanlı devlet adamı. II. Meşrutiyet'in ilanından sonra kısa bir süre maarif nazırlığı yapmış ve bu süre içinde daha sonraki İkinci Meşrutiyet eğitiminin temellerini atmıştır.

Mehmet Cemil Bilsel, 1934-1943 yılları arasında İstanbul Üniversitesi eski rektörü, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin kurucu dekanı, VII. ve VIII. dönem Samsun milletvekili, Türk hukukçu, siyasetçi ve akademisyendir.

<span class="mw-page-title-main">İnas Sanâyi-i Nefîse Mektebi</span> Osmanlı güzel sanatlar üniversitesi

İnas Sanayi-i Nefise Mektebi, kadınlara güzel sanatlar eğitimi vermek için İstanbul'da 1914 yılında kurulan ve 1920’lerde kız-erkek ayrımının kalkmasına kadar hizmet veren okuldur.

<span class="mw-page-title-main">Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Siyaset Bilimi Ve Kamu Yönetimi Bölümü</span>

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü, Türkiye'nin en köklü eğitim kurumlarından olan 1859 tarihinde eğitim hayatına başlayan Mekteb-i Mülkiye'nin Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi alanında eğitilmiş mezunlar veren bölümüdür. Bölümün eski adı İdari Şube'dir, Mülkiye'nin kuruluşundan itibaren varlığına devam eden üç bölümün ilk kurulanıdır; bu yüzden Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin ilk çocuğu olarak da anılır. İnek Bayramı etkinliklerinde bölüm öğrencileri (Kamucular) Tellaklar ya da Abazalar lakaplarıyla anılmaktadır. Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nde 12 profesör, 12 doçent, 4 yardımcı doçent, 1 öğretim görevlisi ve doktor unvanını almış 8 araştırma görevlisi ile doktorasını yapmakta olan 15 araştırma görevlisi bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Tıp fakültesi</span> tıp alanında eğitim veren kurum

Tıp fakültesi, tıp biliminin öğretildiği ve bu bilim içindeki çeşitli dallarda araştırmalar yapılan fakülte. Mezunları, tıp doktoru unvanı almaktadır. Ayrıca mezuniyet sonrası uzmanlık eğitimi ile uzman doktor, operatör doktor gibi unvanlar verilir. Temel tıp bilimleri alanında yüksek lisans ve doktora eğitimleri de verilmektedir. Türkiye’de tıp fakülteleri liseden sonra ülke genelinde yapılan bir merkezi sınavla öğrenci kabul etmektedir. Eğitim süresi 6 yıldır. Okullar farklı eğitim modellerini tercih etse de ülke genelindeki fakültelerde ilk 3 yıl teorik eğitim laboratuvar dersleriyle beraber verilir sonraki 2 yıl çeşitli bölümlerde stajlara devam edilirken öğrencilerin bilgileri sözlü sınavlarla da sınanmaya başlanır ve okulun son sınıfında Intörn (stajyer) adıyla hastanede gözetim altında çalışmaya başlar. Intörn (stajyer) maaşı, 2022 yılında asgari ücret olarak verilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Suat Davaz</span> Türk büyükelçi

Suat Muhtar Davaz, Türk büyükelçi.

<span class="mw-page-title-main">Mülkiye Marşı</span>

Mülkiye Marşı, Cemal Edhem (Yeşil) Bey tarafından Nisan 1919'da yazılmıştır. Mekteb-i Mülkiye'nin, günümüzde ise Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nin marşıdır. Sözlerinden dolayı Vatan Marşı olarak da bilinmektedir.