İçeriğe atla

Animizm

Animizm inancının yaygın olduğu Tayland'da bulunan Ruh Evleri

Animizm ya da Canlandırmacılık (Latince: Anima, ruh,[1] hayvan hayatının ilkesinden, Fransızca: Animisme), doğanın bir bütün olarak ve her varlığın teker teker maddi varlığının ötesinde bir de ruha sahip olduğunu kabul eden görüş.[2][3][4] Animizm, hayvanları, bitkileri, kayaları, nehirleri, hava sistemlerini, insan eserlerini ve bazı durumlarda sözcükleri canlı, fail ve özgür iradeye sahip olarak kabul eder.[5] Animizm bir din olmaktan öte bir din sistemidir.[6] Animizm, mantıksal temellerin ve prosedürlerin ötesinde doğaüstü evrene odaklanan metafizik bir inançtır ve özellikle maddi olmayan ruh kavramına odaklanır.

Doğada insan ruhuna az çok benzer ruhlar bulunduğunu kabul eden, Felsefede her nesnenin bir ruhi varlık veya ruh tarafından yönetildiğini kabul eden sistemdir.

Her kültürün kendine has mitolojileri ve ritüelleri olsa da, animizmin yerli halkların “ruhani” veya “doğaüstü” bakış açılarındaki en yaygın ve temel konuyu tanımladığı söylenmektedir. Animizm yaklaşımı çoğu yerli halkta o kadar yaygın ve içseldir ki, dillerinde “animizm” ya da “din” kelimesine karşılık gelen bir kelime bile yoktur.[7] Animizm kelimesi sonradan bu din sistemini anlayabilmek için Antropoloji tarafından oluşturulmuştur.

Büyük ölçüde bu tür etnolinguistik ve kültürel farklılıklar nedeniyle, animizmin dünyanın dört bir yanındaki yerli halklarda ortak olan atalardan kalma bir deneyim biçimine mi yoksa kendi başına tam teşekküllü bir dine mi işaret ettiği konusunda görüşler farklılık göstermektedir. Animizmin şu anda kabul gören tanımı 19. yüzyılın sonlarında (1871) Edward Burnett Tylor tarafından geliştirilmiştir. “Antropolojinin ilk değilse bile en eski kavramlarından biridir."

Animizm, tüm maddi olguların eylemliliğe sahip olduğuna, ruhani ve fiziksel dünya arasında kategorik bir ayrım olmadığına ve ruh, tin ya da duyarlılığın sadece insanlarda değil, diğer hayvanlarda, bitkilerde, kayalarda, coğrafi özelliklerde (dağlar ve nehirler gibi) ve doğal çevrenin diğer varlıklarında da var olduğuna dair inançları kapsamaktadır. Örnekler arasında su perileri, bitki tanrıları ve ağaç ruhları sayılabilir. Animizm ayrıca kelimeler, gerçek isimler veya mitolojideki metaforlar gibi soyut kavramlara da bir yaşam gücü atfedebilir. Yazar Daniel Quinn, heykeltıraş Lawson Oyekan ve birçok çağdaş Pagan gibi kabile dışı dünyanın bazı üyeleri de kendilerini animist olarak görmektedir.[8]

Psikolojik olaylarda olduğu gibi hayatla ilgili olayları da düşünen bir ruhun yönettiğine inanan sistem (Stahl doktrini). Stahl'ın animizmi, hem mekanizme hem de vitalizme karşıdır. Mekanizm, hayat olaylarını yalnız fizik-kimya olgularından ibaret sayar. Vitalizm ise hayat olaylarını yarı maddi yarı manevi olan, hem fizik-kimya olaylarından hem de düşünen ruhtan ayrı bir hayat ilkesiyle açıklar. Şuur ve bitkisel hayat gibi iki ayrı ilkeyi varsayan vitalistlerin çifte dinamizminin (düodinamizm) aksine animistler, hem hayatla ilgili olayları hem de psikolojik olayları tek bir sebebe, düşünen veya “akıllı” bir ruha bağlarlar.

Animizm, özellikle Afrika ülkelerinde (Kenya, Kongo, Benin, Botsvana, Madagaskar, Gine-Bissau vs.) yaygın olarak benimsenmektedir.[] Ayrıca O Du halkı ve Dogonlar animisttir.

Jean Piaget bu türden bir düşünceye “Sembolik İşlemler Dönemi” adını verirken, 3-4 yaşındaki tüm çocuklarda var olan bir dönem olduğunu ileri sürer. Bu dönemde çocuklar canlı ve cansız ayırımı yapamamaktadırlar. Cansız bir nesneyi canlıymış gibi, bazen de canlı bir varlığı cansızmış gibi değerlendirip buna göre davranabilirler. Oyuncak bebeğini yere düşüren bir çocuğun hemen bebeğini kaldırıp ondan özür dilemesi ya da evdeki bir nesneye çarpması nedeniyle ağlaması sonucu annesinin o nesneye kızdığını görmesiyle ağlamayı bırakması en yaygın örneklerdir.

Etimoloji

İngiliz antropolog Sir Edward Tylor başlangıçta bu fenomeni spiritüalizm olarak tanımlamak istediyse de, bunun o zamanlar Batı uluslarında yaygın olan modern spiritüalizm diniyle karışıklığa neden olacağını fark etmiştir.[8] Animizm terimini Alman bilim adamı Georg Ernst Stahl'ın yazılarından uyarlamıştır. Georg Ernst Stahl, 1708 senesinde animismus kavramını biyolojik bir teori olarak geliştirmiştir. Bu teoriye göre ruhlar yaşamsal prensibi oluşturmaktadır ve yaşamın normal fenomenleri ile hastalığın anormal fenomenleri ruhsal nedenlere bağlanabilmektedir.[8]

Kelimenin kökeni Latince yaşam veya ruh anlamına gelen anima sözcüğünden gelmektedir.[9]

Kaynakça

  1. ^ Segal 2004, s. 14.
  2. ^ "Religion and Nature" (PDF). 9 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). 
  3. ^ Stringer, Martin D. (1999). "Rethinking Animism: Thoughts from the Infancy of our Discipline". Journal of the Royal Anthropological Institute. 5 (4). ss. 541–56. doi:10.2307/2661147. JSTOR 2661147. 
  4. ^ Hornborg, Alf (2006). "Animism, fetishism, and objectivism as strategies for knowing (or not knowing) the world". Ethnos: Journal of Anthropology. 71 (1). ss. 21–32. doi:10.1080/00141840600603129. 
  5. ^ Van Eyghen, Hans (2023). "Animism and Science". Religion. 14 (5). s. 653. doi:10.3390/rel14050653. 
  6. ^ Haught, John F. What Is Religion? An Introduction. Paulist Press. s. 19. 
  7. ^ "Native American Religious and Cultural Freedom: An Introductory Essay". The Pluralism Project. President and Fellows of Harvard College and Diana Eck. 2005. 23 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ekim 2013. 
  8. ^ a b c Harvey, Graham (2006). Animism: Respecting the Living World. Columbia University Press. s. 9. ISBN 978-0-231-13700-3. 
  9. ^ "Animism - Definition, Meaning & Synonyms". Vocabulary.com (İngilizce). 3 Şubat 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2023. 

İlgili Araştırma Makaleleri

Din, nadiren de olsa ilmet, genellikle doğaüstü, transandantal ve cansal unsurlarla ilişkilendirilmiş, çeşitli ayinler ve uygulamaları içeren, ahlak, dünya görüşleri, kutsal metinler ve yerler, kehanetler, etik kuruluşlarından oluşan bir sosyo-kültürel sistemdir.

<span class="mw-page-title-main">Budizm</span> Bir din ve hayat felsefesi

Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Reenkarnasyon</span> ölümden sonra ruhun yeniden bedenlendiği inancı

Reenkarnasyon veya ruh göçü, ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğine inanan spiritüalistlerin bu olaya verdiği addır. Reenkarnasyon kavramı Asya dinlerindeki tenasüh kavramından biraz farklı olmakla birlikte, benzerlik arz eder. Günümüzde ruh göçüne inanan insanların sayısı bir milyarı aşmaktadır. Ayrıca Dürzîlik ve Nusayrîlik gibi Orta Doğu'da yayılmış bazı dinlerde de bu inanış mevcuttur.

<span class="mw-page-title-main">Hinduizm</span> Hindistan merkezli bir din

Hinduizm, çok kapsamlı inanç ve yaşam felsefesinin toplamıdır. Özellikle Hindistan, Nepal ve Bangladeş'te yaygındır. Günümüzde yaklaşık 1.25 milyar izleyeni ile Hristiyanlık ve İslam'dan sonra üçüncü sırada yer alan Hinduizm inancının neredeyse tüm takipçileri Hindistan ve çevresinde bulunmaktadır. Budizm ve Zen Budizmi gibi çeşitli ekoller Hinduizm'den kaynaklanıp ayrılmıştır.

Monoteizm veya tek tanrıcılık, tek bir tanrının varlığına ya da Tanrı'nın birliğine duyulan inanç olarak tanımlanır. Monoteizm sözcüğü, etimolojik açıdan Yunanca mono (tek) ve theoi (tanrı) sözcüklerinden türemiştir.

<span class="mw-page-title-main">Din felsefesi</span> Felsefe dalı

Din felsefesi, dinin kendiliğinden varoluşsal hareketi için bir tür rasyonel bir meşrulaştırma sağlayan felsefe dalıdır. Kutsallık, Tanrı, kurtuluş, ibâdet, peygamber, kurban, dua, vahiy, ayin ve sembol gibi dinler tarihinin temel konularını analiz eden din felsefesi; dinin, dini tecrübenin ve onun ifadesinin doğasını belirler. Din felsefesi dini konu edinen, dinin insan var oluşunun kaynağı, insan doğasının ve kaderinin kaynağı ve değerleri ile ilgili sorunları ele alarak sorgulayan felsefe disiplinidir.

Demonoloji veya diğer adıyla demonizm, Hıristiyan teolojisinin sistematik temsilleri, melek bilimine ek olarak bir demonlar doktrini içeriyordu, çünkü demonlar Hristiyan teolojisi tarafından düşmüş melekler olarak kavramsallaştırıldı. Malzemenin dogmatik işlenmesi genellikle soterioloji veya kristoloji gibi diğer incelemelere de başvurur. "Demon Bilimleri" anlamına gelir. Yunancada Daimon olarak yazılır ve ilahiyat, güç anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Vudu</span> Batı Afrika ile Karayiplerde (örn. Haiti,Dominika Cumhuriyeti) Olan bir Dini Ruh-Animizim Olan Büyülü Dindir ki Afrika Geleneksel dini Olan Afrika dinlerdendir ve Batı Afrika Kökenli

Vudu, Batı Afrika kökenli ruhçu-animist bir din. Haiti'nin resmi dinlerinden biridir. Başta Kongo, Yoruba ve Dahomeanlar olmak üzere, Avrupalılar tarafından köleleştirilerek Saint-Domingue'ye getirilen çeşitli Afrikalı etnik gruplar tarafından oluşturulmuş, Avrupa dini gelenekleri ile sentezlenmiştir. 16. ve 17. yüzyıllarda Katolik misyonerler tarafından Hristiyanlaştırılmıştır. Fon dilinde vodou sözcüğü "ruh" veya "ilah" anlamına gelir.

<span class="mw-page-title-main">Putperestlik</span>

Putperestlik veya putataparlık, genel anlamda bir nesne, görüntü veya fikre tapım içeren bir dini uygulama, anlayış veya inançtır. Putperestlik farklı şekillerde tanımlandığı ve farklı çeşitleri olduğu gibi bazen politeizm benzeri monoteist olmayan inanç yapılarını kastetmek için de kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Ruh</span> yaşayan bir varlığın manevi özü

Ruh, can ya da tin; din ve felsefede, insan varlığının fiziksel olmayan yönü ya da özü olarak tanımlanır ve genellikle bireysellikle eşanlamlı olarak ele alınır. Teolojide ruh kişinin tanrısallığa ortak olan kısmı olarak tanımlanır ve genellikle bedenin ölümünden sonra kişinin varlığını sürdüren kısmı olarak ele alınır.

Spiritüalizm, öte âlemcilik ya da tinselcilik terimi Latince “ruh” anlamına gelen “spiritus” sözcüğünün sıfatı “spiritualis” sözcüğünden türetilmiş olup ruhçuluk anlamında kullanılmaktadır. Türkçede tinselcilik olarak da adlandırılmaktadır. Günümüzde dinsel, mistik ve felsefi alanlarda pek çok akım, ekol ve gruplar kendilerine spiritüalist adını vermekteyse de aralarında ilke, görüş ve kavram bakımından önemli farklar bulunmaktadır. Aralarındaki temel ortak nokta, ruh denilen manevi bir unsurun varlığını kabul etmeleridir. Fakat bunlardan bir kısmı, ruhun orijinal ve kendine özgü olduğunu kabul etmez, bir kısmı ruhun sürekli gelişim içinde olduğuna karşıdır, bir kısmı ise ruhun sürekli olarak tekrar bedenlendiğini kabul eder. Bu yüzden kimi ansiklopedilerde spiritüalizm denen ruhçuluk iki kısımda ele alınır:

<span class="mw-page-title-main">Plotinos</span> Filozof

Plotinos, Neoplatonizmin kurucusu antik filozof. Plotinos hakkındaki bilgilerimizin çoğu, kendisi de filozof olan Porfirios'un Plotinos'un baş eseri Enneadlar'a yazdığı önsözden gelmektedir. Plotinos'un mistik felsefesi Yahudi, Hristiyan, gnostik ve Müslüman filozoflara ve mistiklere yüzyıllar boyunca esin kaynağı olmaya devam etmiştir.

Vitalizm veya Dirimselcilik, ilke olarak hem ruhtan hem de organizmadan ayrı bir hayatı kabul eden fizyolojik öğreti. Bu görüş, bütün uzvi aksiyonları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Fetiş</span> nesnelerin doğaüstü güçlerine olan inanç

Fetiş, doğaüstü veya büyüsel gücü olduğuna inanılan tapınma nesnesidir.

Obsedör, obsesyon olayında obsede denilen kişiyi etki altına almış olan bedensiz varlığa klasik spiritüalizmde verilen addır. Fakat günümüzde obsedörlere özgü yöntemlerle çevresine saf, iyiniyetli insanları toplayan kimseler için de kullanılmaktadır.

Pandeizm, panteizmin deistik formudur veya deizmin panteistik formudur.

Doğum işareti, spiritüalist terminolojiye ait bir terim olup, vücutta doğuştan bulunan, maddi bir nedenle açıklanamayan, varlığın geçmiş yaşamlarından kaynaklandığı ileri sürülen izlere verilen addır.

Spiritüalizm sözcüğü birkaç farklı anlamda kullanılmaktadır. Bunlardan birincisi ölümden sonra hayata ve ölülerin ruhlarının insanlarla temasa geçebileceğine olan inançtır. Diğer bir anlamı varlığın "ruhani" yönünü inceleyen ve gerçeklğin temel unsuru olarak "ruh"u kabul eden felsefi akımdır.

Ölümden sonraki yaşam; din, felsefe ve mitolojide insanın dünyadaki fiziksel yaşamını tamamladıktan sonra ruh veya bilinç hâlinde sürdürdüğüne inanılan hayat. Öteki dünya ve İslam kökenli bir terim olan ahiret kavramları Türkçede, ölümden sonraki yaşamın sürdürüldüğüne inanılan mekanı tanımlamakta kullanılır.

21. yüzyıldaki hayvan refahı ve hayvan hakları tartışmaları antik döneme kadar uzanmaktadır.