İçeriğe atla

Angarya (iş)

Angarya (batı dillerinin çoğunda Fransızca Corvée olarak kullanılır) otorite sahibi birisinin zorla yaptırdığı, genelde karşılığında para verilmeyen iştir. Bazı durumlarda işi yapmaktan kurtulmak için para vermek söz konusu olabilir, bu bazen çalıştıranın, bazen çalışanın bir seçeneğidir, ama bazen böyle bir seçenek olmayabilir de. Kölelikten farklı olarak çalışan kişi bir mülk değildir, emeğini vermek dışında özgürdür ve çalışma zorunluluğu genelde sürekli değildir. Genelde her yıl belli sayıda gün veya ayın emeği mecbur edilir. Çalışana para verilmediği durumlarda bu özgür olmayan emek sayılır. Angarya, teknik anlamda bir vergi değildir, çünkü para veya bir mal şeklinde bir ödeme zorunluluğu yoktur, ama çalışmamak için para ödeyebilme seçeneğinin bulunduğu durumlarda bu pratik anlamda bir vergi (genelde bir kelle vergisi) gibi işler.

Angarya Yunanca aggareia (zorunlu posta hizmeti)'dan girmiş olup, Roma hukuku'ndaki angarya kavramından türemiştir.

Tarih

Angarya feodal toplumlarda uygulanır. Hükümdar, derebeyi, köy ağası veya benzeri, kuldan bir iş talep eder. Yöntem eski Mısır'dan günümüze dek, çeşitli toplum ve zamanlarda uygulanmıştır.

Çin

İlk Çin imparatoru Qin Shi Huang, Çin Seddi'ni ve kendi kabri'ni halka yaptırmıştı.

Fransa

Fransa'da 1789'a kadar hem derebeyleri hem kral Corvée (angarya) yaptırırdı. Fransız Devrimi'nden sonra 1824, 1836 ve 1871'de corvée geri gelmiş, prestation adı altında, gücü kuvveti yerinde olan her erkek yılda üç gün çalışarak yol bakımı yapmak veya buna karşılık gelen bir ücret ödemek zorunda tutulmuştu.

ABD

ABD'de de, Amerikan İç Savaşı'nı takiben, bazı Güney eyaletleri kamu yatırımlarını tüm vatandaşlarına zorunlu çalışma yoluyla yaptırıyorlardı.

Osmanlı Devleti ve Türkiye Cumhuriyeti

Angarya, Osmanlı devletinde de kullanıldı. Ağanın toprağında kiracı olan köylü hem kira verir, hem de yılda genelde iki ay toprak sahibi için çalışırdı. Tanzimat Fermanıyla yasaklandı. Ama ağalar karşı çıkınca uygulamaya konamadı. Islahat Fermanı'nda (1856) angaryanın kaldırıldığı bir kere daha ilan edildi. 1876 Kanun-i Esasi'si "savaş dönemleri hariç elkoyma ve angarya yasaktır" der. 1982 Türkiye Cumhuriyeti anayasası de "Hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Angarya yasaktır" der ve şöyle bir açıklama getirir: "Şekil ve şartları kanunla düzenlenmek üzere hükümlülük veya tutukluluk süreleri içindeki çalıştırmalar; olağanüstü hallerde vatandaşlardan istenecek hizmetler; ülke ihtiyaçlarının zorunlu kıldığı alanlarda öngörülen vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmaları, zorla çalıştırma sayılmaz".

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">GNU Genel Kamu Lisansı</span>

GNU Genel Kamu Lisansı yaygın kullanılan bir özgür yazılım lisansı. İlk sürümü 1989 yılında Richard Stallman tarafından GNU Tasarısı için kaleme alınmıştır. Üçüncü ve son sürüm ise Richard Stallman'ın yöneticisi olduğu Özgür Yazılım Vakfı (FSF), Eben Moglen ve Yazılım Özgürlüğü Hukuk Merkezi tarafından kaleme alındı ve özgür yazılım topluluklarının çeşitli itiraz ve katkılarıyla son hâlini aldı.

<span class="mw-page-title-main">GNU Özgür Belgeleme Lisansı</span>

GNU Özgür Belgeleme Lisansı, GNU projesi için Özgür Yazılım Vakfı (FSF) tarafından tasarlanmış bir lisans modelidir. GNU GPL'nin açık içerik karşılığıdır. Lisansın mevcut son sürümü 1.3 olup, resmi metni www.gnu.org/copyleft/fdl.html adresinde bulunabilir.

<span class="mw-page-title-main">Vergi</span>

Vergi, ekonomik birimlerden siyasi cebir altında ve karşılıksız devlete kaynak (para) olarak aktarılmasıdır. Kamu hizmeti yapmak durumunda olan devlet, bunu yaparken mal ve hizmet üretiminde bulunur. Gerekli üretim faktörlerini sağlarken kamu fonlarını kullanır. Bu fonlar içerisinde vergi gelirlerinin oranı yüksektir. Sanayileşmiş toplumlarda %100'e ulaşmaktadır. Devlet, belirtilen temel amaç dışında kamu faaliyetlerine paralel diğer bazı fonksiyonları da vergilere yükleyebilir. Bu arada gelir dağılımının kontrolü, piyasada fiyat istikrarının sağlanması gibi fonksiyonlar da kısmen vergiye yüklenebilir.

Tımar, en genel kapsamında devlete sağlanan tanımlanmış bir hizmet karşılığında ücret olarak toprak tahsis edilmesidir. Farsça bir kökten gelir, bu dildeki anlamı acı, ızdırap, sadakat ve bakımdır. Pek çok tarihçi bir kurum olarak Orta Çağ İslam toplumlarında, ikta adı altında uygulandığı görüşündedir. Ancak Jak Yakar, Hitit İmparatorluğu toprak düzeninde hizmet karşılığı toprak tahsisinden bahsetmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Feodalizm</span> ekonomik örgütleniş biçimi

Feodalizm ya da derebeylik, başta Ortaçağ Avrupası olmak üzere tarihin birçok evresinde rastlanan toplumsal, siyasal ve ekonomik bir örgütleniş biçimidir. Feodalizm kelimesi, Latince feodum (tımar) ile taşınabilir değerli mal anlamına gelen Latin kökenli bir kelimeden türetilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Muhasebe</span> Ekonomik kuruluşlarla ilgili finansal bilgilerin ölçülmesi, işlenmesi ve iletilmesi

Muhasebe, bir işletmenin varlıkları ve kaynakları üzerindeki mali nitelikteki bilgileri kayıt, sınıflandırma, özetleme, analiz etme ve yorumlama gibi fonksiyonlar ile takip eden bilimsel bir sistemdir.

Determinizm, belirlenircilik, gerekircilik veya belirlenimlilik evrenin işleyişinin, evrende gerçekleşen olayların çeşitli bilimsel yasalarla, örneğin fizik yasaları ile, belirlenmiş olduğunu ve bu belirlenmiş olayların gerçekleşmelerinin zorunlu olduğunu öne süren öğretidir. Yani öğretiye göre her şey belirlenmiştir ve değişmesi mümkün değildir. Bu görüş başta ahlak felsefesi olmak üzere felsefenin çeşitli dallarının uğraş ve çalışma alanına bir görüştür. Ahlak felsefesindeki "İnsan ahlaki eylemde bulunurken özgür müdür?" sorusunu yanıtlamaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Emek gücü</span>

Emek gücü, Karl Marx tarafından tanımlanıp kullanılan önemli ekonomi-politik kavramlarından birisidir. Emek gücü, emek ile aynı anlama gelmez, aksine Marx ısrarla bunları birbirinden ayrıştırmaya çalışır.

<span class="mw-page-title-main">Proletarya</span> alt sosyal sınıf

Proletarya alt sosyal sınıfı tanımlamak için kullanılan terim, bu sınıfa mensup kişilere proleter denir. İlk olarak oğullarından başka malı olmayan insanları tanımlamak için kullanılan aşağılayıcı bir kelime iken, Karl Marx'tan sonra işçi sınıfını tanımlamak için kullanılan sosyolojik bir terim halini almıştır.

<span class="mw-page-title-main">1844 Elyazmaları</span>

1844 Ekonomik ve Felsefi Elyazmaları Karl Marx tarafından 1844 yılı Nisan ve Ağustos ayları arasında yazılmış bir dizi nottur. Hayatta olduğu süre içerisinde yayımlanmayan bu notlar ilk kez 1932 yılında Sovyetler Birliği'ndeki araştırmacılar tarafından yayımlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Antik Yunanistan'da ekonomi</span>

Antik Yunanistan'da ekonominin en önemli özelliği Yunanistan'ın yetersiz topraklarında tarımın öne çıkan önemidir. Daha sonra, MÖ 6. yüzyılda sanatçılık ve deniz ticareti başta olmak üzere alım-satım işleri gelişmeye başladı. Klasik Çağ'da önemi artarak tarımı da geri de bıraktı.

Sovyetler Birliği'nde kolektivizasyon, Sovyetler Birliği'nde yürütülen kolektivizasyon politikaları. 1929 ve 1935 yılları arasında; kolektif çiftliklerde ve devlet çiftliklerinde toprak ve emeği güçlendirmek için yapılan çalışmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kore'de insan hakları</span>

Kuzey Kore'de insan hakları, durumunu değerlendirmek ülkenin dışa kapalı doğası nedeniyle zordur. Hükûmet yabancıların ülkeye girişini sınırlandırmıştır. Buna rağmen Kuzey Kore her yıl, bin beş yüz kadarı batılı ülkelerden olmak üzere üç yüz bin turist tarafından ziyaret edilmektedir. Turistlerin büyük çoğunluğu Kŭmgangsan dağlarında bulunur ve çok küçük bir bölümü Pyongyang'ı ziyaret eder. Stratejik açıdan önemli olan DPRK otoritelerinin resmi bildirilerine göre yabancılara sadece ülkenin belli bölgeleri için izin verilir. Ayrıca refakatçinin izni olmadan fotoğraf ya da video çekimi de yasaktır. ABD Dış İşleri Bakanlığı'na göre ülke 1996'dan beri uluslararası insan hakları organizasyonlarının girişine izin vermemektedir.

<span class="mw-page-title-main">İnsan ticareti</span>

İnsan ticareti, en yaygın şekilde tacirler veya başkaları için cinsel kölelik, zorla çalıştırma ya da cinsel istismar için gerçekleştirilen ticarettir. Bu ticaret aynı zamanda zorla evlilik kapsamında kişilere eş sağlanması amacıyla, organların veya dokuların çıkarılması amacıyla, veya taşıyıcı annelik ya da yumurtaların çıkarılması da dahil olmak üzere bir ülkede/uluslararası alanda yapılabilir. İnsan ticareti baskı yoluyla mağdurun özgür olarak hareketini engellediğinden dolayı kişiye karşı işlenen bir suçtur ve kişilerin istismarı söz konusudur. İnsan ticareti suçunun gerçekleşmesi için mutlaka kişinin bir yerden, başka bir yere hareket ettirilmesine gerek yoktur.

<span class="mw-page-title-main">İslam ekonomisi</span>

İslam ekonomisi ya da İslamî ekonomi, Müslüman bilim insanları tarafından "İslam din ve gelenekleri ile uyumlu bir ekonomik düzeni teşvik olarak" tanımlanır. İslamda insan mutlak anlamda özgür değildir. Dolayısıyla insan, diğer alanlarda olduğu gibi ekonomiyle ilgili faaliyetlerinde de Allah’ın koyduğu sınırlara uymak zorundadır. İslam faizi ve gararı, kumarı ve ticarette aldatmayı yasaklar. Belli miktarda (nisab) zenginlerden mallarının bir kısmını fakirlere zekât olarak vermeyi zorunlu kılar. Faiz ve gararın yasaklanması ile parası olanın çalışmadan para kazanması engellenmiş ve kazanç emeğe dayalı hale getirilmiştir. Duran paradan zekat alınması ile de paranın durağan durması engellenerek yatırım teşvik edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Suudi Arap pasaportu</span>

Suudi Arap pasaportu Uluslararası seyahat için Suudi Arabistan vatandaşlarına verilir. Suud vatandaşlarının GCC üye devletlerine girebilmeleri için vize almalarına gerek yoktur. Suudi vatandaşları bu ülkelerde işe girmek hakkına da sahiptir. Benzer şekilde diğer Körfez ülkeleri vatandaşlarının da Suudi Arabistan'a girmesi için vize almasına gerek yoktur. Suudi vatandaşlar Arap Birliği'nin birçok üye devletlerine vizesiz girebilmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi</span>

Osmanlı İmparatorluğu'nun ekonomik tarihi, iki alt döneme ayrılır. Birincisi, oluşturulan kapalı tarım ekonomisinin imparatorluk içinde bölgesel fark gösterdiği klasik çağ (genişleme); ikincisi ise devlet ve kamu işlevleri üzerine, idari ve politik düzenlemeler ile başlayan devlet örgütlü reformları kapsayan reform dönemidir. Askerî reformlar ile başlayan değişim; kamu ve zanaatkar loncalarına uzanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Senetli kölelik</span>

Senetli kölelik, özellikle gençlerin Yeni Dünya'ya geçiş karşılığında belirli bir süre, bir işveren için çalışmak zorunda olduğu çalışma rejimiydi. Başta Kuzey Amerika olmak üzere 18. yüzyılda Britanya İmparatorluğu sömürgelerinde çok yaygındı. Britanya ve Almanya'daki yoksul gençler için bir fırsat olarak değerlendirilmiştir. Belirli bir süre zorunlu çalışmanın ardından kişi istediği yerde çalışma hakkını kazanabiliyordu. İşyeri sahibi patron gençleri geldikleri gemi kaptanından satın almaktaydı. Gelişen imalat sanayisinin yanı sıra çiftliklerde yoğun bir işgücü talebi bulunmaktaydı. Her iki taraf da sözleşmenin şartlarını yerini getirmekle mesuldü, bu konuda Amerikan mahkemeleri yetkiliydi. İşyerinden kaçanlar yakalanıp geri getirilirdi. 17 ve 18. yüzyılda Amerikan sömürgelerine gelen beyazların neredeyse yarısı bu şekilde senetli köleydi. İngiltere ve Fransa çocuk yaşta yoksul gençleri kaçırıp Karayipler'de senetli köle olarak satan suç örgütleri mevcuttu, sözleşmeleri alınıp satılarak sürekli el değiştiren bu çocukların bazıları özgürlüklerine hiç kavuşamazdı.

Vita Activa, insan etkinliklerinin tümünü temsil eden bir terimdir.

Kaynakça/Ayrıntılı bilgi için: