İçeriğe atla

Anemofobi

Diğer adlarAnkraofobi
UzmanlıkPsikoloji

Anemofobi veya ankraofobi, rüzgâr veya hava akımına duyulan aşırı derecede korkudur.[1] Oldukça nadirdir ve tedavi edilebilir. İnsan beyninde birçok farklı etkisi bulunur.[2] Korkuya sahip olan bireylerde panikataklara sebep olabilir ve bireyleri dışarı çıkmak gibi günlük aktivitelerden alıkoyabilir.

Ayrıca bakınız

Kaynakça

  1. ^ John G. Robertson. (2003). An Excess of Phobias and Manias. Senior Scribe Publications. (p. 24).
  2. ^ What is Phobia of Wind 22 Şubat 2014 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.. Living Healthy. Retrieved February 11, 2014.

İlgili Araştırma Makaleleri

Liberalizm, bireysel özgürlük üzerine kurulan bir siyasi felsefe veya dünya görüşüdür. Bireysel özgürlük ve bireysel haklar düşüncesiyle yola çıkan liberalizm, daha sonraki yıllarda farklı türlere bölündü ve bireylerin eşitlik ilkesinin de önemini vurgulamaya başladı. Klasik liberalizm bireysel özgürlüklerin rolünü vurgularken, sosyal liberalizm özgürlüğe vurgu yaptığı kadar; bireylerin eşitlik hakkı ilkesinin önemine vurgu yapar ve özgürlük ile eşitlik arasında denge kurmayı amaçlar. Liberal görüşü savunanlar geniş bir görüş dizisi benimsemekle birlikte genellikle ifade özgürlüğü, inanç özgürlüğü, basın özgürlüğü, sivil haklar ve sivil özgürlükler, seküler devlet, liberal demokrasi, ekonomik ve siyasi özgürlük, hukukun üstünlüğü, özel mülkiyet ve piyasa ekonomisi gibi fikirleri destekler.

Paranoya, aşırı endişe veya korkuyla karakterize edilen, sıkça mantıksız kuruntularla bilinen bir rahatsızlıktır. Kelime Yunancada, "παράνοια" (paranous) "düpedüz delilik" anlamına gelir ve terim geçmişte kuruntu, delirme durumlarını ifade etmek için kullanılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Fobi</span> Bir nesne veya durumun sürekli ve aşırı korkusu ile tanımlanan anksiyete bozukluğu

Fobi, korku ya da yılgı, bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali. Fobi kelimesi, Yunanca Phobos kelimesinden gelir. Phobos, Yunan mitolojisinde korku tanrısıdır.

Gey, eşcinsel anlamında bir sıfat, terim ve isim. Genellikle eşcinsel erkekleri belirtmek üzere kullanılan terim, aynı zamanda eşcinsel kadınları tanımlamak için de kullanılmaktadır. Türkçeye İngilizcedeki "gay" kelimesinden; İngilizceye ise Eski Fransızcadaki "gai" kökeninden geçmiştir. Aslen "neşeli, umursamaz" ve "canlı renkli, gösterişli" anlamlarına gelen gey terimi ilk olarak 1960'lı yıllardan itibaren erkek eşcinseller tarafından kendilerini tanımlamak amacıyla kullanılmaya başlanmıştır. İngilizcedeki "gay" kelimesinin diğer anlamlarında kullanımı da zamanla yok olmaya yüz tutmuştur. Kadın eşcinsel anlamına gelen lezbiyen kelimesi ise 1800'lü yıllardan beri kullanılmaktadır.

Transfobi, transgender veya transseksüel kişilere ya da direkt olarak transseksüelliğe karşı duyulan hoşnutsuzluğu ve olumsuz tutumu kapsamaktadır. Transfobi, toplumun cinsiyet normlarına uymayan insanlara karşı duyulan korkuyu, tiksintiyi, nefreti veya rahatsızlığı ve bunlara bağlı olarak şiddeti kapsayabilir. Genellikle homofobik görüşlerle birlikte ifade edilir ve bu nedenle sıklıkla homofobinin bir türü olarak kabul edilir. Transfobinin mağdurlarından olan çocuklar tacize, okulda zorbalığa ve/veya okul içinde şiddete, koruyucu aileleri tarafından şiddete maruz kalmaktadırlar. Yetişkin mağdurlarsa kamuoyunda alaya, tacize, sataşılmaya, şiddet ile tehdide, soyguna uğramaya ve yanlış tutuklamaya maruz kalmaktadır ve bu yüzden birçoğu toplumda güvensiz hissetmektedir. Bazıları; trans olduğu için kovulacağından veya muhafazakâr politikaların, onları korumak için yasalara karşı çıkan dindar grupların etraflarını kuşatmasının baskısından dolayı sağlık hizmetini reddediyor veya işyeri ayrımcılığıyla mücadele ediyor. Kurbanların yüksek bir oranının cinsel şiddete maruz kaldığı rapor edilmektedir.

Biseksüellik, hem erkeklere hem de kadınlara veya birden fazla cinsiyete yönelik romantik veya cinsel çekim ya da cinsel davranıştır.

Terörizm, terör ya da yıldırıcılık, siyasal, dinsel ve/veya ekonomik hedeflere ulaşmak amacıyla sivillere, belirlenen hedef gruplara veya resmî, yerel ve genel yönetimlere yönelik baskı, yıldırma ve her türlü şiddet içeren yolun kullanımını ifade eden terim. Hükûmetlere veya kuruluşlara göre değişmekle birlikte, terör uygulayan organize çeşitli gruplara terör örgütü; terör uygulayan şahıslara ise terörist ya da yıldırıcı denilmektedir. Bununla birlikte bu ifade oldukça tartışmalı bir kavram olup üzerinde akademik ya da uluslararası fikir birliği yoktur. Gücünü ve yetkilerini bu yönde kullanan devletler de devlet terörizmi kapsamında, savaş suçları ya da insan hakları ihlalleri nedeniyle bu kavramla yargılanabilmektedir. Buna benzer olarak; devlet organlarını direkt olarak kullanmayıp, iktidarlardaki grubun veya partinin desteklediği örgütlere verilen desteği tanımlayan devlet destekli terörizm sonucu da benzer yargılamalar olabilmektedir. Birçok akademisyen çeşitli hükûmetlerin eylemlerinin de "terörizm" olarak damgalanabileceğini belirtmiştir. Bir ülkede veya bölgede gücü elinden bulunduran iktidarlar veya hükûmetler gerçekleşen bir direniş hareketini "terörizm" ile etiketleyebilir.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete</span> hoş olmayan bir iç karışıklık durumu ile karakterize edilen duygu

Kaygı, endişe ya da anksiyete, hoş olmayan bir iç çatışma durumu ile karakterize olan, sıklıkla ileri geri ilerleme gibi sinirsel davranışların eşlik ettiği bir duygudur. Bu durum, beklenen olaylar karşısında öznel olarak hoş olmayan dehşet duygularıdır.

Zombi, vudunun Afro-Caribbean ve Creole ruhani inanç sistemlerinde ölümsüz bir insandır. Bu folklorik zombiler doğaüstü güçler ve şamanistik hekimliği vasıtasıyla, yaşayanlar arasında korku yaratmak amacı ile ölü insan bedenlerinin yeniden canlandırılmasıdır. Zombilerin daha korkunç versiyonları yamyamlık ögesi kullanılarak korku sinemasında sıkça sergilenmektedir. Ayrıca bu tür varlıklar hortlaklar ile aynı kapasitededir.

Hayatta kalma-korku oyunu korku ve hayatta kalma oyunlarının bir alt türüdür, çünkü oyun onları korku grafikleri veya korkutucu ambiyans ile korkutmaya çalışır. Dövüş, oyunun bir parçası olabilse de, sınırlı cephane veya silahlar, sağlık, hız ve görüş veya oyuncunun oyun mekaniği ile etkileşiminin çeşitli engelleri yoluyla oyuncunun tipik aksiyon oyunlarına göre daha az kontrol sahibi olduğu hissettirilir. Oyuncu ayrıca oyunda ilerlemek için yeni alanlara giden yolu açan ve bulmacaları çözen öğeler bulmaya zorlanır. Oyunlar, karanlık labirent benzeri ortamlar ve düşmanların beklenmedik saldırıları gibi güçlü korku temalarından yararlanır.

<span class="mw-page-title-main">Anksiyete bozukluğu</span> günlük durumların aşırı, mantıksız bir kaygıya sebep olduğu bilişsel bozukluk

Anksiyete bozuklukları, belirgin ve kontrol edilemeyen anksiyete ve korku duyguları ile karakterize edilen bir grup zihinsel bozukluklardır. Bu durumlar, bireylerin sosyal, mesleki ve kişisel işlevselliğini önemli ölçüde bozar. Anksiyete, huzursuzluk, alınganlık, kolay yorulma, konsantrasyon güçlüğü, kalp hızında artış, göğüs ağrısı, karın ağrısı gibi fiziksel ve bilişsel belirtilere yol açabilir ve belirtiler bireyler arasında değişiklik gösterebilir.

Travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) veya posttravmatik stres bozukluğu (PTSD), travma yaratan bir olayın yaşanmasından sonra, o olayın günlük yaşamda veya rüyada tekrar yaşanması, o olayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya yol açan bir aşırı uyarılmışlık, kaygı ve kolayca irkilmeyi içeren bir kaygı bozukluğudur.

<span class="mw-page-title-main">Ergenlikte eşcinsellik</span>

Ergenlikte eşcinsellik, ergenlik süresi içerisinde keşfettiği eşcinsel kimliği ya da ergenlikte çocuğun yaşadığı homoseksüellik benzeri eğilim taşıyan davranışlar bütünü. Çocukluk ve ergenlik çağında çocuğun başından geçen eşcinsel dürtü ve eğilimler bütünü olarak adlandırılır. Bu cinsel dürtüler bireyin cinsel yönelimi, cinsel kimlik arayışı sürecinde kendini bulmasında önemli bir yere sahiptir.

LGBT gençler arasında intihar veya lezbiyen, gey, biseksüel, transgender gençler arasında intihar oranları genel nüfustaki diğer bireylerin intihar oranlarına göre daha yüksektir. LGBT gençler ve genç yetişkinler arasında ise intihara eğilim ve intihar vakaları ise çok daha yüksektir. Bu durumun nedenleri olarak eşcinsel bireylere karşı kültürel, toplumsal ve bireysel homofobi ve baskı, eşcinsel evliliğin kanunlar nezdinde yasal olmaması, tacizlerin ve azarlamaların olması gösterilebilir. Yapılan tüm ayrımcılıkların bir sonucu olarak LGBT bireyler arasında depresyon, bilinçli ya da bilinçsiz ilaç kullanımı ve intihara eğilim çok yaygındır.

<span class="mw-page-title-main">Egoist anarşizm</span> Anarşist düşünce ekolü

Egoist anarşizm, bireyci anarşizmin etkili biçimidir. Bireyci anarşizmin bilinen en eski savunucularından Max Stirner'ın, 1844'te yazdığı Biricik ve Mülkiyeti adlı eseri felsefesinin kurucu metnidir. Stirner’ın felsefesi bireyci anarşizmin egoist formudur; ona göre tanrı, devlet, ahlak kuralları ve toplumu dikkate almadan istediği gibi eyleyen bireyin, toplum üyelerine karşı hiçbir sorumluluğu yoktur. Stirner’a göre haklar insan aklındaki korkulardır ve toplum denen şey yoktur; “bireyler onun gerçekliğidir” Mülkiyeti haklarla değil, güç ve kudretle sahip olunan varlıklar olarak görür. Stirner egoistler birliğini insanları bir araya getirecek örgütlenme modeli olarak görür.

<span class="mw-page-title-main">Sırbistan'da LGBT hakları</span>

Sırbistan'da LGBT hakları, Sırbistan sınırları içerisindeki eşcinsel bireylerin yaşam biçimidir. Sırbistan'da LGBT bireyler sık sık hukuki sorunlarla karşı karşıya kalabilir. Erkek ve kadın hemcins cinsel aktivite Sırbistan'da yasal, ancak ülkede eşcinsel ilişki ve birlikteliklere yönelik anayasada ayrımcılık karşıtı bir yasa mevcut değildir.

LGBT topluluğu veya LGBT toplumu, lezbiyen, gey, biseksüel ve transgender (LGBT) bireylerin ortak çıkarları, sorunları ve hedefleri doğrultusunda birleşmesi, bir bütün haline gelmesi. LGBT olup farklı sorunları olan gruplar, topluluklar, altkültürel hareketler, gey mahalleleri ve LGBT örgütlerinden oluşmaktadır. Bu amaçla oluşturulan LGBT topluluğu eşcinsel bireylerin insan hakları hareketinin temelini attı.

<span class="mw-page-title-main">Korku kurgu</span> korku ve gerilim temalı edebiyat türü

Korku kurgu, korku edebiyatı ve korku fantezi bir edebiyat türüdür ve okurlarına korku ve terör hissi vermeyi hedefler. Edebiyat tarihçisi J. A. Cuddon, korku hikâyelerini "farklı uzunluklarda bir kurgu... okurlarını şaşırtıyor ve hatta korkutuyor, ya da belki de onlara nefret ve tiksinme hislerini aşılıyor." sözleri ile tanımlar. Korku kurgu, genellikle tedirgin edici ve korkutucu bir atmosfer yaratır ve yine genellikle doğaüstüdür ancak bu onun her zaman doğaüstü olacağı anlamına da gelmez. Bir korku kurgu çalışması genellikle toplumun genelinin korktuğu bir benzetme olarak da tanımlanabilir.

Social Networks and Archival Context (SNAC), bireyler, aileler ve kuruluşlarla ilgili olarak dağıtılmış tarihsel kayıtları keşfetmek, bulmak ve kullanmak için çevrimiçi bir projedir.

Pirofobi, ateş korkusuna verilen isimdir. Bu fobi, belki de insanlığın ateşi keşfetmesinden bu yana süregelmiş, eski ve ilkel bir fobidir. İnsanın ateşe karşı anlaşılabilir tepkisi ile ilgili olarak, hayvanların ateş korkusu pirofobik olarak kabul edilemez çünkü genel tehlikesinin ötesinde ateşin amacını anlamadıkları düşünülmektedir.