İçeriğe atla

Anayasa kitapçığı krizi

Anayasa kitapçığı krizi
Tarih19 Şubat 2001 (23 yıl önce) (2001-02-19)
SaatSabah 09.45
MekânÇankaya Köşkü

Anayasa kitapçığı krizi, Anayasa fırlatma krizi ya da Kara Çarşamba, 19 Şubat 2001 Pazartesi tarihli Millî Güvenlik Kurulu toplantısında Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in Başbakan Bülent Ecevit'e Türkiye Cumhuriyeti anayasa kitapçığını fırlatması ile başlayan siyasi kriz. Kısa süre içinde ülke piyasalarını etkiledi ve 2001 Türkiye ekonomik krizinin nedenlerinden biri hâline geldi.[1]

Cumhuriyet tarihinin ekonomik ve siyasi boyutuyla "en derin krizlerinden biri " olarak yorumlanır ve bu yönüyle "Kara Çarşamba" olarak da bilinir.[2] Aynı gün İstanbul Borsası yüzde 14, ertesi gün yüzde 18 değer kaybetti. Gecelik faizler yüzde 760'a, Hazine borçlanma faizi yüzde 144'e kadar yükseldi.[2] 680.000 lira seviyesinde olan Amerikan doları bir hafta içinde 1.000.000 lirayı geçmişti.[3] Kriz sonunda çok sayıda iş yeri kapandı, işsizlik kayda değer oranda yükseldi.[3] 2001 yılı sonunda kamunun faiz harcamaları toplam vergi gelirlerinin yüzde 92,3'üne ulaştı.[4]

Cumhurbaşkanı seçimi süreci

9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in görev süresi bitmek üzereyken Başbakan Bülent Ecevit tarafından ülkede sağlanan siyasi istikrarın devam etmesi amacıyla Demirel'in bir dönem daha seçilmesini sağlayacak anayasa değişikliği teklifi getirildi. TBMM'de hiçbir siyasi partinin anayasa değişikliğini onaylayacak çoğunluğu bulunmadığından bu ancak partiler arası uzlaşı ile mümkündü. DSP, MHP, ANAP ve DYP'den 406 milletvekilinin imzasıyla TBMM Anayasa Komisyonu'na getirilen önergeye ilk itiraz "Nasıl olur da ülkenin istikrarı tek bir kişiye bağlanabilir" sözüyle Fazilet Partisi Genel Başkanı Recai Kutan'dan geldi. TBMM genel kurulunda 29 Mart ve 3 Nisan'da yapılan oylamalarda anayasa değişikliği için gereken 330 oy sayısına ulaşılamadığından cumhurbaşkanı seçimi ile ilgili değişiklik yapılamadı ve Süleyman Demirel'in yeniden cumhurbaşkanı adayı olması mümkün olmadı.

Cumhurbaşkanı adayının belirlenememesinin sürecinde başbakan yardımcıları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz arasında sert bir tartışma dahi yaşandı. Nihayetinde bu soruna Bülent Ecevit tarafından o güne kadar kamuoyunda kimsenin önermediği ve siyasi bir kişiliği olmayan Anayasa Mahkemesi başkanlığı görevini yürüten Ahmet Necdet Sezer önerildi. Ecevit, hukuk uzmanlığıyla Sezer'in cumhurbaşkanlığı görevini başarı ile yürüteceğine inandığını açıkladı: "Herhâlde hiç kimsenin Ahmet Necdet Sezer'in laik, demokratik hukuk devletine bağlılığından kuşkusu olamaz. Ahmet Necdet Sezer bu konuda her türlü sınavı başarıyla vermiştir."[5]

25 Nisan'da Meclis'teki tüm partilerin ortak önergesiyle Ahmet Necdet Sezer aday gösterildi.[5] 27 Nisan'daki ilk 2 tur oylamada gerekli çoğunluk sağlanamadığından 5 Mayıs günü yapılan üçüncü tur oylamada 330 oyla Ahmet Necdet Sezer Türkiye Cumhuriyeti'nin 10. cumhurbaşkanı seçildi. Sezer, 16 Mayıs 2000'de cumhurbaşkanlığı görevini devraldı.

Kriz öncesi

Ekonomik durum

Küresel ölçekte 1997 Asya mali krizi ve 1998 Rusya ekonomik krizinden dünya piyasaları çıkış eğilimindeydi.[6] Ancak Türkiye'nin 1990'lı yıllardaki yüksek enflasyon, işsizlik vb. kronik ekonomik sorunları hâlen devam ediyordu. Ülkede en yüksek ekonomik faaliyetlerin yapıldığı Marmara Bölgesi'nde gerçekleşen 1999 Gölcük depremi ile Türkiye ekonomisi yıkıcı bir etki yaşadı. 1999'da sektörlere göre imalat, enerji, inşaat ve ticaret alanlarında daralma yaşandı ve ekonomi yıllık bazda yüzde 3,4 oranında küçüldü.[7] Enflasyon, bütçe açığı ve işsizlik oranı çok yüksekti.[6] Enflasyonun yüksek olması nedeniyle Türk lirasına güven düşüktü ve dövize olan güven nedeniyle bankalardaki mevduatın yarısından fazlası döviz mevduatından oluşuyordu.[Not 1]

Siyasi durum

1990'lı yıllar Türkiye'de kısa süreli hükûmet değişikliklerinin yaşandığı bir dönem olmuştu. 6 koalisyon hükûmetinin kurulduğu 1990'lı yıllarda 1999 Türkiye genel seçimleri sonrasında Bülent Ecevit tarafından DSP'nin meclis çoğunluğu olmadığından bir azınlık hükûmeti denemesi sonrasında DSP-MHP-ANAP koalisyonu ile 28 Mayıs 1999'da 57. Türkiye Hükûmeti kuruldu. Başbakan Bülent Ecevit, başbakan yardımcıları Devlet Bahçeli ile Mesut Yılmaz'dı.

Bülent Ecevit başbakanlığındaki 56. Türkiye Hükûmeti döneminde Haziran 1999'da kabul edilen kanun ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) kuruldu. Bu kurulların amacı 90'lı yıllarda kamuoyuna sıkça yansıyan bankacılık alanında yaşanan yolsuzlukları önlemek ve gerektiği takdirde bu bankaların faaliyetlerini durdurmaktı. Her iki kurum 2000 yılının Haziran ayında resmen görevine başladı.[8]

Ahmet Necdet Sezer, Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kuruluna (DDK) talimat vererek kamu bankaları ve fona devredilen bankalar hakkında denetleme başlattı.[9][10][11] Ancak bu durum Sezer, Zekeriya Temizel'in başkanı olduğu BDDK denetleme başlattı olarak medyaya yansıyınca Ecevit tarafından "Şimdi ilginç bir durum ortaya çıkmış oluyor; denetimin denetimi yapılmak isteniyor. Bu ilk defa karşılaşılmış bir durum olduğu için şimdilik bir değerlendirme yapamayacağım ama durumu dikkatle izleyeceğiz." açıklaması yapıldı.[12]

BDDK başkanı Zekeriya Temizel, DSP kökenli ve daha önce aynı partiden maliye bakanlığı görevini üstlenmiş birisiydi. Halkbank'tan sorumlu devlet bakanı Hüsamettin Özkan, VakıfBank'tan sorumlu devlet bakanı ANAP'lı Yüksel Yalova'ydı.[12] Sezer, anayasal yetkisini kullanarak bankalar hakkında mali bir denetleme başlatmış olsa da kurumlardan sorumlu olanların siyasi kişilikleri nedeniyle bu denetleme siyasi bir boyut kazandı.

Millî Güvenlik Kurulu toplantısı

Millî Güvenlik Kurulu, aylık olağan toplantısını gerçekleştirmek üzere Çankaya Köşkü'nde sabah saat 9.30'da toplandı ancak Bülent Ecevit 15 dakika gecikmeli katıldığı için toplantı 09.45'te başladı.[13] Ahmet Necdet Sezer başkanlığındaki toplantıda kurul üyeleri yerlerini aldıktan sonra toplantı salonu kapısı henüz kapanmamışken Ahmet Necdet Sezer, sağ tarafında oturan Bülent Ecevit'e dönerek daha sonra toplantıya katılanlar tarafından "çok sinirli ve yüksek bir ses tonuyla" olduğu ifade edilen ve krize neden olan sözlerini söyledi.[14] Sezer, hükûmeti yolsuzluklara karşı pasif kaldığı, denetleme kurullarının yeterince çalıştırılmadığı ve Anayasa'ya aykırı uygulamalarda bulunmakla suçladı.[13]

Sezer: Ben yolsuzlukları ortaya çıkarmaya çalışıyorum, siz beni engellemeye çalışıyorsunuz. Beni küçük düşürüyorsunuz. Kamuoyu önünde beni yıpratmaya çalışıyorsunuz. Ben Cumhurbaşkanıyım, her türlü yetkim var. Anayasa'yı bilmiyorsunuz. Bilene de sormuyorsunuz. Sürekli Anayasa'ya aykırı kararnameler gönderiyorsunuz. (Elindeki Anayasa'yı Ecevit'e doğru fırlatarak) Yolsuzluklarla mücadeleye devam edeceğim.
Ecevit: Bitti mi?
Sezer: Hayır, bitmedi. Yargıyı emrinize almışsınız, yasamayı baskı altına aldınız. Yolsuzluk yapanları kayırıyorsunuz. Yolsuzluk yaptığı söylenenler hâlâ kabinede.[Not 2]
Özkan: (Sezer'in cümlesi bitmeden ayağa kalkarak) Nankörlük ediyorsunuz. (anayasa kitapçığını geri atarak) Bu üç lider sizi Cumhurbaşkanı seçti. Kendinizi ne sanıyorsunuz? Esas hükûmetin mücadelesini engelleyen sizsiniz.
Ecevit: (ayağa kalkarak) Bu şartlar altında daha fazla çalışamam. (salonu terk eder.)
Basında yayınlanan diyalog[1][14]

Bunun üzerine Ecevit'le birlikte yardımcıları Hüsamettin Özkan ve Mesut Yılmaz ile İçişleri Bakanı Sadettin Tantan ve Millî Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu salonu terk etti. Toplantı salonunda yalnızca asker ve bürokrat üyelerin kalması ve siyasi üyelerin toplantıyı terk etmesi nedeniyle toplantının bu hâliyle gerçekleşemeyeceği gerekçesiyle MGK toplantısı saat 10.30'da Ahmet Necdet Sezer tarafından sonlandırıldı.

Toplantı sonrası yapılan basın açıklaması

Toplantı çıkışında Bülent Ecevit Çankaya Köşkü'nde basın açıklaması yapmak istese de başbakan yardımcısı Mesut Yılmaz Başbakanlık Konutu'nda açıklama yapmanın daha doğru olduğunu söyleyerek buna karşı çıktı ve Çankaya Köşkü'nde bir basın açıklaması yapılmadı. Başbakanlık Konutu'na geçildikten sonra Bülent Ecevit, saat 11.03'te Devlet Bahçeli ve Mesut Yılmaz ile birlikte televizyon kanalları tarafından naklen yayınlanan bir basın açıklaması yaptı:

Bugün son derece üzücü bir olay oldu. Millî Güvenlik Kurulu Toplantısı'nın açılışında, gündeme geçilmeden önce, kamu görevlilerinin önünde Sayın Cumhurbaşkanı söz alarak son derece de terbiye dışı bir üslupla bana ağır ithamlarda bulundu. Devlet geleneklerimizde yeri olmayan eşi görülmedik bir davranışta bulundu. Ya kendisine aynı üslup içinde cevap verecektim veya terk etmek zorunda kalacaktım. Onun için toplantıdan çıkmayı tercih ettim.
–Bülent Ecevit'in saat 11.03'te Başbakanlık binasında yaptığı basın açıklaması.

Sonuçları

Ekonomiye etkisi

2001 yıl sonu verileri[6]
GöstergeDeğer
Büyüme %6,0
USD/TL kuru1,23
Enflasyon yıl sonu (Tüfe) %68,5
İşsizlik %7,8
Bütçe açığı / GSYH %-11,9
Kamu kesimi borç yükü %76,1
Cari denge / GSYH %1,9

19 Şubat günü Ecevit'in basın açıklaması sonrasında günün ilk seansını 9.746 puan ile kapatan İstanbul Borsası, öğleden sonraki ikinci seansta 697 puan düşerek günü yüzde 14,62 değer kaybıyla 8 bin 683 puanla kapattı.[2] 19 Şubat'ta bono bileşik faizleri yüzde 85'e, gecelik faizler yüzde 760'a; 20 Şubat'ta Hazine borçlanma faizi yüzde 144'e kadar yükseldi.[2] Borsa İstanbul'da gecelik faizler ise yüzde 3000'e kadar yükseldi.[2]

Piyasada oluşan panik üzerine Ecevit tarafından "Hükûmet görevinin başındadır", "Cumhurbaşkanı uygulanmakta olan ekonomik programı desteklemektedir." açıklaması yapılmasına rağmen 19 Şubat'ta beş saatte toplam 5 milyar 77 milyon Amerikan doları satışı yapıldı ve 15 gün içinde ise toplam 7 milyar dolar yurt dışına çıktı.[2]

Ekonomideki bu gelişmeler üzerine Başbakanlıkta Bülent Ecevit başkanlığında "ekonomik zirve" toplantısı yapıldı. Toplantıya başbakan yardımcıları Devlet Bahçeli, Mesut Yılmaz ve Hüsamettin Özkan ile Devlet Bakanları Tunca Toskay ve Recep Önal, Maliye Bakanı Sümer Oral katıldı.[17] Toplantı sonrasında Ecevit tarafından yapılan açıklamada ekonomide hâlihazırda sorunların bulunduğu, MGK toplantısında yaşanan olayın ekonomik patlamaya neden olduğu ifade edildi. Yaklaşık 13 saat süren toplantı sonrasında Türkiye'de 22 Şubat günü "dalgalı kur politikası"na geçildi. Bu karar ekonomik çevreler tarafından "örtülü devalüasyon" olarak yorumlandı.[17] Daha önce Türkiye'de sabit kur politikası uygulanıyor ve döviz kuru devlet tarafından kontrol altında tutuluyordu.

Siyasi sonuçları

1 Mart 2001'de Merkez Bankası başkanı Gazi Erçel istifa etmek durumunda kaldı. Hazine Müsteşarı Selçuk Demiralp'in yerine Faik Öztrak, BDDK Başkanı Zekeriya Temizel'in yerine Engin Akçakoca getirildi. Krizin en önemli sonuçlarından birisi Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Recep Önal'in yerine Kemal Derviş'in getirilmesiydi. Kemal Derviş, Bülent Ecevit'in daveti üzerine Dünya Bankası'ndaki görevinden ayrılarak 1 Mart'ta Türkiye'ye geldi ve ekonomiden sorumlu devlet bakanlığı görevine getirildi, 13 Mart'ta TBMM'de yemin ederek görevine başladı.[18]

Anayasa kitapçığı krizi sonrasında gelişen 2001 Türkiye ekonomik krizinin toplumsal, ekonomik ve siyasi sonuçları oldu. Yaşanan ekonomik kriz ve siyasi istikrarsızlık halkın 18 Nisan 1999 genel seçimlerindeki siyasi desteğini tamamen değiştirdi. 1999 Türkiye genel seçimlerinde DSP %22,18, MHP %17,98 ve ANAP 13,22 oranında oy almıştı. 3 Kasım 2002 Türkiye genel seçimlerinde MHP %8,35, ANAP %5,12 ve DSP %1,22 oy alarak yüzde 10'luk seçim barajının altında kaldı ve TBMM'nin dışında kaldılar.

Yolsuzluk davaları

Kriz, yolsuzluk iddialarına yol açtı. Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel hakkında Ankara 11. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından dava açıldı ve "görevini kötüye kullandığı" kararı verildi. Dalgalı kura geçileceğini ve dolar kurunun yükseleceğini önceden bilen Gazi Erçel'in Merkez Bankası yetkilerini kullanarak çalışma saatleri dışında olmasına rağmen "Halk Bankası'nda bulunan kişisel hesabındaki 57 milyar 879 milyon 761 bin 941 lira mevduatını 19 Şubat 2001 tarihinde 83 bin 952 dolara çevirmek suretiyle" görevini kötüye kullandığı ifade edilerek Türk Ceza Kanunu'nda (TCK) "görevi kötüye kullanma" suçunu düzenleyen 240. maddesi gereğince hapis cezası verildi.[19]

Sezer'in 2017 yılındaki açıklaması

5 Kasım 2017 tarihinde Sözcü gazetesinde yayımlanan bir habere göre, Ankara'da katıldığı bir tiyatro ödül töreninde konuşan Ahmet Necdet Sezer'e dayandırılan haberde; Sezer, 19 Şubat 2001'de yaşanan bu krizin sebebinin aslında anayasa kitapçığı olmadığını, Fazilet Partisi kapatılma davası devam ederken Ecevit'in iki kez kendisine gelerek Fazilet Partisi'nin kapatılmaması gerektiğini söylediğini ve bunun için kendisinden Anayasa Mahkemesi'ne telkinde bulunmasını istediğini söyledi:[20][21]

...O olayda da herkes bizim aramızdaki gerginliğin ve ekonomik krizin başlangıcının, Anayasa kitapçığı olayından kaynaklandığını zanneder. Ancak gerginlik, Fazilet Partisi'nin kapatılması davası nedeniyle başladı. Ecevit 2 kez bana gelip Fazilet'in kapatılmamasını, bunun için arkadaşlarım olan Anayasa Mahkemesi üyelerine telkinde bulunmamı istedi. Hukukun üstünlüğüne inanan ve yıllarca AYM'de görev yapan bir kişiye söylediği bu sözlere kırıldım ve reddettim. Bir süre sonra yeniden gelip aynı istekte bulundu. Yine reddettim ve o görüşmede aramızdaki gerginlik arttı. Bu durum sürerken, 19 Şubat'taki Anayasa kitapçığı olayı yaşandı. Gerginliğin asıl nedeni, Ecevit'in FP konusundaki isteğiydi. MGK'da yaşananlar da, bu gerginlikten kaynaklandı...
–Ahmet Necdet Sezer'in Kasım 2017'de yaptığı açıklama[20][Not 3]

Ayrıca bakınız

Türkiye'de koalisyon hükûmetleri

Azınlık hükûmeti

56. Türkiye Hükûmeti

Esnek kur sistemi

Türkiye'de devalüasyon

Kaynakça

Notlar
  1. ^ Dolar mevduatı yüzde 57 oranındaydı.[6]
  2. ^ Ahmet Necdet Sezer'in burada kasdettiği isimlerden biri, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cumhur Ersümer'dir.[15] Ersümer, "Enerji ve Doğalgaz Anlaşmalarında Türkiye aleyhine anlaşma ve uygulamaların yapılmasına yol açtığı, devlet alım-satımına fesat karıştırdığı, uyguladığı yanlış ve usulsüz enerji politikaları nedeniyle kamuyu zarara uğrattığı ve görevini kötüye kullandığı" iddiasıyla 13 Temmuz 2004 tarihinde TBMM tarafından Yüce Divan'a sevk edildi. 27 Temmuz 2007 tarihinde 1 yıl 8 ay hapse mahkûm edildi ve cezası ertelendi.[16]
  3. ^ Fazilet Partisi, Anayasa Mahkemesi tarafından 22 Haziran 2001'de (Sezer'in Cumhurbaşkanı, Ecevit'in Başbakan olduğu dönemde) kapatıldı.
Genel kaynaklar
  1. ^ a b "19 şubat 2001 krizi". 140journos (İngilizce). 19 Şubat 2018. 1 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  2. ^ a b c d e f "Anayasa uçtu 51 milyar dolar cepten gitti". Hürriyet. 19 Şubat 2002. 11 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  3. ^ a b "Türkiye'de 1923-2006 Döneminde İktisadî Krizler ve İstatistikler itibarıyla Sektörel Analizler". www.akademiktisat.net. 7 Şubat 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Ocak 2021. 
  4. ^ Tatlıyer, Mevlüt (17 Ağustos 2019). "2000'li Yıllarda Türkiye Ekonomisi". SETA. SETA. 4 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2021. 
  5. ^ a b "Sezer için 5 liderden ortak imza". arsiv.ntv.com.tr. 24 Nisan 2000. 29 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  6. ^ a b c d Eğilmaz, Mahfi. "Krizden Çıkışın Anahtarı". mahfiegilmez.com. 6 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2021. 
  7. ^ "İşte son 10 yılın büyüme rakamları..." CNN Türk. 14 Kasım 2017. 7 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Ocak 2021. 
  8. ^ Uluyol, Osman (Temmuz 2019). "1980-2000 Döneminde Türkiye'de Bankacılığın Gelişimi" (pdf). Dergipark. Muhasebe ve Finans Tarihi Araştırmaları Dergisi. s. 93-95. 25 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  9. ^ Kalafat, Haluk. "Haluk Kalafat Yazdı: Anayasa Kitapçığı Fırlatıldığı İçin mi Referanduma Gidiyoruz?". Bianet - Bagimsiz Iletisim Agi. Bianet. 30 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  10. ^ "Türkiye'deki ekonomik krizler: 1994, 2001 ve 2007'de neler yaşandı?". BBC News Türkçe. BBC Türkçe. 14 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  11. ^ "Sezer'den bankalara yakın takip". Radikal. Radikal. 25 Haziran 2002. 26 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  12. ^ a b "Denetim krizi". www.hurriyet.com.tr. Hürriyet. 18 Şubat 2001. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  13. ^ a b "Saat Saat Kriz". Bianet - Bagimsiz Iletisim Agi. 19 Şubat 2001. 
  14. ^ a b Çevikcan, Serpil (20 Şubat 2001). "Köprüleri attılar". Milliyet. Milliyet. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  15. ^ "Kriz Saniye Saniye Videoya Kaydedildi". Bianet - Bagimsiz Iletisim Agi. 20 Şubat 2001. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  16. ^ "Ersümer'e yolsuzluktan ceza". www.gazetevatan.com. 28 Temmuz 2007. 1 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  17. ^ a b "21 Şubat Krizi". www.cumhuriyet.com.tr. 9 Ekim 2008. 8 Ocak 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  18. ^ KUTLAY, Mustafa (30 Aralık 2001). "Derviş'in 2001 bilançosu". www.hurriyet.com.tr. 19 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  19. ^ "Merkez Bankası eski Başkanı Gazi Erçel'e hapis cezası". www.hurriyet.com.tr. 30 Aralık 2005. 29 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 
  20. ^ a b Özgönül, Emin (13 Kasım 2017). "16 yıl sonra ortaya çıkan sır! Ecevit'in teklifini kabul etmemiş". www.sozcu.com.tr. Sözcü. 8 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Ocak 2021. 
  21. ^ "Ecevit, Sezer'e 'Erbakan'ın partisini kapatmayın' dedi mi?". www.aydinlik.com.tr (İngilizce). 6 Kasım 2017. 29 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Ocak 2021. 

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ahmet Necdet Sezer</span> 10. Türkiye cumhurbaşkanı (2000–2007)

Ahmet Necdet Sezer, Türk hukukçu ve devlet görevlisi. Türkiye'nin 14. Anayasa Mahkemesi başkanı ve 10. cumhurbaşkanıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde hem cumhurbaşkanlığı görevini hem de bir yüksek yargı organının başkanlığını yapmış tek kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Demokratik Sol Parti</span> Türkiyede bir siyasi parti

Demokratik Sol Parti, 14 Kasım 1985 tarihinde Bülent Ecevit liderliğinde kurulan ve Türkiye'de faaliyet gösteren siyasi partidir. Parti tüzüğüne göre resmî kısaltması "DSP" şeklindedir. Simgesi ak güvercindir. TBMM'de 1 milletvekili ile temsil edilmektedir. Genel başkanı Önder Aksakal'dır.

<span class="mw-page-title-main">Rahşan Ecevit</span> Türk ressam, yazar ve politikacı

Zekiye Rahşan Ecevit, Türk ressam, yazar ve siyasetçidir. Demokratik Sol Parti ile Demokratik Sol Halk Partisinin kurucusu ve ilk başkanıdır. Önerisiyle 2000 senesinde çıkarılan Af Yasası, Rahşan Affı olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Zeki Sezer</span> Türk siyasetçi

Mehmet Zeki Sezer, Türk siyasetçi, kimya mühendisi, eski Demokratik Sol Parti Genel Başkanı, eski TBMM Milletvekili ve eski Devlet Bakanı.

<span class="mw-page-title-main">Sosyaldemokrat Halkçı Parti</span> Türkiyede bir siyasi parti (1985–1995)

Sosyaldemokrat Halkçı Parti, 12 Eylül Darbesi'nden sonra Türkiye Cumhuriyeti'nde, kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin oylarını bünyesinde toparlamak maksadıyla kurulmuş olan siyasi partidir. Kısaltması "SHP" şeklindedir. Aynı kulvarda kurulmuş olan Halkçı Parti ve Sosyal Demokrasi Partisi'nin arasında yaptığı protokol ile kurulmuştur. Halkçı Parti, 2 Kasım 1985 tarihli kurultayında adını ve logosunu Sosyaldemokrat Halkçı Parti olarak değiştirmiş, 3 Kasım 1985 tarihinde Sosyal Demokrasi Partisi'nin kendini feshedip SHP'ye katılmasıyla parti son halini almıştır. Partinin amblemi zeytin dallarıyla çevrelenmiş Altı Ok olarak benimsenmişti. Sosyaldemokrat Halkçı Parti 18 Şubat 1995'te Cumhuriyet Halk Partisi ile birleşmiş, böylece hukuki varlığı sona ermiştir.

<span class="mw-page-title-main">Bülent Ecevit</span> 16. Türkiye başbakanı

Mustafa Bülent Ecevit, Türk gazeteci, şair, yazar, çevirmen ve siyasetçidir. Türkiye Cumhuriyeti'nin eski başbakanı, çalışma bakanı, devlet bakanı ve başbakan yardımcısıdır. 1974, 1977, 1978-1979 ve 1999-2002 yıllarında beş kez Türkiye başbakanlığı görevini üstlenmiştir. 1972-1980 yılları arasında Cumhuriyet Halk Partisi genel başkanlığında, 1987-2004 yılları arasında ise Demokratik Sol Parti genel başkanlığında bulunmuştur. 1961-1965 yılları arasında İsmet İnönü tarafından kurulan hükûmetlerde çalışma bakanı olarak yer almıştır. Ecevit, 20 Temmuz 1974 tarihinde ilk Kıbrıs Harekâtı'nı, 14 Ağustos 1974 tarihinde ise "Ayşe tatile çıksın." parolasıyla ikinci harekâtı başlatmıştır. 1999'da PKK'nın kurucusu Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesini sağlamıştır. 1974'te genel af, 2000'de eşi Rahşan Ecevit'in etkisi ile Rahşan Affı'nı çıkarmıştır. Anne tarafından dedesi olan Medine Harem Şeyhi Hacı Emin Paşa'dan kendisine kalan Medine'deki yüklü mirası 2005 yılında Türk hacılarının yararlanması koşuluyla devlete, Diyanet İşleri Başkanlığına bağışlamıştır.

Hasan Hüsamettin Özkan, Türk siyasetçi. 1999 ve 2002 yılları arasında Bülent Ecevit tarafından kurulan Koalisyon Hükûmeti'nde Başbakan Yardımcısı olarak yer aldı. 1991, 1995 ve 1999 Türkiye genel seçimlerinde İstanbul Milletvekili olarak meclise girdi.

<span class="mw-page-title-main">2002 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 22. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

2002 Türkiye genel seçimleri, 3 Kasım 2002 günü Türkiye genelinde yapılan erken genel seçimdir. Bu genel seçim ile Türkiye Büyük Millet Meclisi 22. dönem milletvekilleri seçilmiştir. Yüzde 10 ülke barajlı d'Hondt sistemi uygulanan seçimde, yalnızca Adalet ve Kalkınma Partisi ve Cumhuriyet Halk Partisi bu barajı aşarak meclise milletvekili sokmayı başarmışlardır. Oyların yüzde 34,3'ünü alarak kazandığı 363 milletvekilliği ile tek başına iktidar olan AK Parti, TBMM'nin üyelik sayısının yaklaşık yüzde 66'sını alarak liste usulü çoğunluk sisteminin uygulandığı 1950'li yıllardan sonra TBMM'deki en büyük temsil gücünü elde eden siyasi parti oldu.

<span class="mw-page-title-main">55. Türkiye Hükûmeti</span> III. Yılmaz Hükûmeti (1997–1999)

55. Türkiye Hükûmeti, III. Yılmaz Hükûmeti veya ANASOL-D Hükûmeti, 30 Haziran 1997-11 Ocak 1999 tarihleri arasında görev yapan, Anavatan Partisi, Demokratik Sol Parti ve Demokrat Türkiye Partisi koalisyonunun oluşturduğu Türkiye hükûmetidir.

<span class="mw-page-title-main">56. Türkiye Hükûmeti</span> IV. Ecevit Hükûmeti (1999)

56. Türkiye Hükûmeti veya IV. Ecevit Hükûmeti, 11 Ocak 1999-28 Mayıs 1999 tarihleri arasında görev yapan, Demokratik Sol Parti genel başkanı Bülent Ecevit'in kurduğu Türkiye hükûmetidir. Dördüncü Ecevit Hükûmeti olarak da bilinir.

<span class="mw-page-title-main">57. Türkiye Hükûmeti</span> V. Ecevit Hükûmeti (1999–2002)

57. Türkiye Hükûmeti, V. Ecevit Hükûmeti veya ANASOL-M Hükûmeti, 28 Mayıs 1999 - 18 Kasım 2002 tarihleri arasında görev yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">1999 Türkiye genel seçimleri</span> TBMM 21. dönem milletvekillerini belirleyen seçim

1999 Türkiye genel seçimleri, 18 Nisan 1999 tarihinde yapılan ve TBMM 21. dönem milletvekillerinin belirlendiği genel seçim. Türkiye'nin 80 ilindeki 84 seçim çevresinde, %10 ülke barajlı d'Hondt sisteminin uygulanarak gerçekleştirilen seçimlerde 550 milletvekili TBMM'ye girmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye siyasi tarihi</span> Türkiye Cumhuriyeti siyasetine genel bakış

Türkiye siyasi tarihi, Mustafa Kemal Atatürk'ün Türk ulus devletini ihdas etmesine giden yolda bir evre olan Türk Kurtuluş Savaşı ile başlar.

<span class="mw-page-title-main">2000 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi</span> Türkiyenin 10. cumhurbaşkanını belirleyen seçim

2000 Türkiye cumhurbaşkanlığı seçimi Türkiye'nin 10. cumhurbaşkanını seçmek üzere TBMM'de düzenlenen seçim sürecidir. 23 Nisan 2000 tarihinde çok partili Türk siyasi tarihinde bir ilk gerçekleşmiş ve mecliste temsil edilen tüm partilerin ortak kararıyla TBMM dışından bir aday cumhurbaşkanlığı için ortak bir aday gösterilmiştir. Seçim sonucunda TBMM'de grubu bulunan 5 partinin üzerinde mutabakat sağladığı ve TBMM dışından adaylık önerisi için gerekli olan 110 milletvekilinin imzası sayesinde seçimlere katılan emekli Anayasa Mahkemesi Başkanı Ahmet Necdet Sezer 3. tur sonunda gereken oy sayısının (276) üzerine çıkarak Türkiye'nin 10. Cumhurbaşkanı seçilmiştir. İlk iki turda ise gereken 2/3 (367) çoğunluğa hiçbir aday ulaşamamıştır. 2. tur oylamasında ikinci olan TBMM Başkanı Yıldırım Akbulut ise 3. tura katılmamıştır. Sezer cumhurbaşkanlığı görevini 16 Mayıs 2000 tarihinde Süleyman Demirel'den devralmıştır.

2001 Türkiye ekonomik krizi, 21 Şubat 2001 tarihinde patlak veren, Türkiye'nin yıllardır karşılaştığı siyasi ve ekonomik sorunların bir sonucu olarak hem finansal piyasalar hem de Türk Lirası'nin değeri üzerinde yıkıcı etkilerle sonuçlanmış bir ekonomik krizdir.

<span class="mw-page-title-main">2000'de Türkiye</span> 2000 yılında Türkiye

2000 yılında Türkiye'deki önemli olaylar:

<span class="mw-page-title-main">2001'de Türkiye</span>

2001'deki Türkiye olayları.

<span class="mw-page-title-main">2002'de Türkiye</span>

2002'deki Türkiye olayları.

Türkiye'de finansal krizler ya da ekonomik krizler makro ekonomik yapının bozulmasıyla ortaya çıkan buhran dönemleridir. 1929 Dünya Ekonomik Bunalımı sonrası yaşanan başlıca krizler; 1946, 1958, 1960, 1974, 1980, 1982, 1990, 1994, 2000-2001, 2008-2012 ve 2018-2023 krizleridir.

Türkiye'de 1999 yılındaki olaylar.