İçeriğe atla

Anatomi cinayeti

Anatomi cinayeti (İngiliz İngilizcesinde burking olarak da ifade edilir), tıbbi bir araştırma veya öğretim amacıyla kadavranın bir kısmının veya tamamının kullanılması için işlenen cinayet. Bu türe, bir tıbbi cinayet denilmemesinin başlıca nedeni, vücut parçalarının tek başına herhangi bir tıbbi amaç için kullanılmamasıdır. Cinayet için itici güç kadavra ve diseksiyondur. Diseksiyon anatomi ve fizyolojisini öğrenmek için bir fırsat oluşturur. Anatomi cinayetlerinin prevelans oranının Bilimsel devrim tarafından üretilen araştırma ve öğretim faaliyetlerinde talep edilen kadavra miktarına bağlı olduğu da iddia edilmektedir. 19’uncu yüzyılda, Londra Burkers ile Burke ve Hare cinayetleri (Batı Limanı cinayetleri) başta olmak üzere diğer cinayetler irdelenerek, tıbbi okullar için bilim adamlarının yasal yollardan kadavra temin etmesi yasallaştırıldı. Söylentiler arasında tıbbi kadavra için yüksek oranda bir talep olduğu ve bunun için anatomi cinayetlerinin işlendiği de bulunuyordu. Bu söylentilerin kanıtlanması hem kadavra kullanımının sürekli gerekli olduğu gibi metalara dayanırken, organ hırsızlığında olduğu gibi, insanlarda derin korkular oluşturması nedeniyle oldukça zordur.

Tarihçe

Tıbbi bilginin elde edilmesinin bir yolu olan diseksiyon antik dönemden bu yana sürmektedir. Ancak Rönesans döneminde giderek yaygınlaşan uygulamalar özellikle yoksul ve dışlanmış kişilerin ölüm sonrasında diseksiyona uğrayacakları ve kadavraları için öldürülecekleri yönünden korkularını arttırmıştır. Kutsal Roma imparatoru V. Karl’ın eczacısının oğlu olan Andreas Vesalius açık bir şekilde mezarlıklardan alınan insanların bulunduğunu klasik anatomi eseri olan “De humani corporis fabrica”’da belirtmiştir. Ayrıca söylentiler doğrulanmamış olsa da; onun halefi olan 16’ncı yüzyıl anatomist ve hekimi Gabriele Falloppio’un da insan viviseksiyonu uyguladığına dair rivayetler bulunmaktadır. Bununla birlikte, Falloppio’dan işlenen bir suçun ortaya çıkarılması amacıyla adli makamlar tarafından bir mahkûmun üzerinde viviseksiyon uygulamasının kendisinden istenildiği ve onun kim olduğunu öğrendikten sonra bu işlemi uyguladığına dair raporlar bulunmaktadır. 18’inci yüzyılda tanınmış İngiliz doğum uzmanı William Smellie, doğum üzerine hazırladığı resimli kitabı için cinayet yoluyla kadavra elde etmekle suçlanmıştır. 1751 yılında Edinburg tıp öğrencileri Helen Torrence ve Jean Waldie, 8 ya da 9 yaşındaki John Dallas cinayeti ve kadavra satışı nedeniyle suçlu bulunmuştur.

Napolyon Savaşları’nın ardından 19’uncu yüzyılın başında İngiltere tıp eğitimi konusunda büyük gelişme yaşadı ve bunun sonucunda kadavra için bir talep artışı yaşandı. Mezar hırsızlığı yaygın bir hale geldi ve yerel bazı topluluklar mezarlıkların çevresine nöbetçi koyarak bu duruma tepki gösterdi. 1828 yılında Meclis tıp fakültelerine gelen kadavraların hangi aracı ile getirildiğini incelemek için seçici bir komite oluşturmak amacıyla toplandı. İronik olarak, bu anatomi cinayetlerinin en kötü şöhrete sahip olanı ise aynı dönemde meydana gelen William Burke ve William Hare tarafından gerçekleştirilmiştir. Onlar anatomist Robert Knox’a kadavra satabilmek için bir yıl boyunca 16 kişiyi öldürmüşlerdir.[1] Bundan iki yıl sonra ise Londra Burkers olarak bilinen John Bishop ve Thomas Williams, öldürülmüş ve Carlo Ferrari olarak tanınan bir erkek çocuğuna ait kadavrayı Londra’da cerraha satmaya çalıştılar. 1992 yılında Kolombiyalı bir aktivist olan Juan Pablo Ordoñez, Kolombiya’nın Baranquilla şehrinde yoksul halktan 14 kişiyi yerel tıbbi okullara kadavra olarak satmak amacıyla öldürdüğüne dair haberler medyada yer aldı. İddiaya göre onun kurbanlarından birisi elinden kaçmayı başardı ve bu durum uluslararası medyaya bu şekilde yansımıştı. Benzer türde son cinayet ise 2009 yılında Rusya’da yaşanmıştır. Medyaya yansıyan haberlere göre; adının Tatyana olduğu açıklanan 24 yaşındaki tıp öğrencisi iddiaya göre 85 yaşındaki komşusu Olga Stepushenko’yu ve bundan 4 gün sonra ise 87 yaşındaki diğer komşusu Zoya Karpova’yı öldürmüştür. İşlediği cinayetlerden sonra iki hafta süresince cesetleri incelemek üzere cesetlerini yanına gitmiş ve yaptığı analizler neticesinde çeşitli notlar almıştır. Ayrıca aldığı bu notları doktora tezine dâhil etmiş ve ardından yakalanmıştır. Tıp öğrencisi Tatyana, hakkında yapılan yargılamada 20 yıl hapis cezası almıştır.[2]

Türkiye’de tıp fakültelerinde kullanılan kadavralar, bağışçılardan veya kimsesiz cesetlerden elde edilmektedir. Ancak, son yıllarda kadavra konusunda Türkiye’de de sıkıntılar yaşanmaktadır.[3] Bunun için, medyaya kadavra ithaline izin çıkacağına dair haberler zaman zaman yansımış [4] ve 2014 yılı Ocak ayında bir torba yasa tasarısında kadavra ithaline izin verilmiştir.[5] Ayrıca, yine tıp çalışanları ve bilim insanları tarafından toplumda kadavra bağışı yapılmasının önemini açıklayan çeşitli kampanyalar yapılmaktadır.[6]

Mevzuat

Anatomi cinayetleri, zorlu davalarda delil elde edilmesindeki zorluklar nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Kurbanlar ise marjinal veya ortadan kaybolduğunu kimseye bildirmek zorunda olmayan kişilerdir. Kadavranın cinayet kanıtı olarak gösterilmemesi amacıyla bunlar diseksiyon edilerek yok edilir. Diseksiyon uygulanacak kadavralar meşru yollardan elde edilmiş gibi gösterilebilir veya uygulayıcının çıkarları doğrultusunda bu işlemler sessiz bir şekilde yapılabilir.

Bu nedenlerden dolayı 19’uncu yüzyıldan itibaren tıbbi araştırma ve öğretimlere kaynak olacak kadavraların, cinayetlere yasal bir zemin oluşturabilmesinin sağlanması amacına odaklanılmıştır. Büyük Britanya’da, 1832 yılında çıkarılan Anatomi Yasası ile tıp fakültelerinde ölen kişilerden cesetleri teslim edilemeyenler, ucuz yollu kadavra olarak yasal şekilde kullanılmaya başlanmıştır. Kamuda bu konuda yoksulların bedenlerinin tıp öğrencileri için bir hammadde olarak kullanılmaması yönünde protestolar yapılmış ancak yasa savunucuları yasanın yürürlüğe girmesi için burking korkusunu kullanmışlardır. 1831 tarihli Massachusetts Anatomi Yasası’nda anatomi cinayetlerinden ilham alınmıştır.[7]

Mevzuatın gerekçesinde yasanın, yasa dışı elde edilen kadavra talebini azaltacağı ve mezar soygunculuğuna karşı bir caydırıcı güç olarak hizmet vereceği, ayrıca yeterli kadavra bağışının olmadığı bölgelerde kadavra incelemesi için olanak sağlayacağı görüşüne yer verilmiştir. Ancak büyük olasılıkla anatomi cinayetlerinin günümüzde azalmasına asıl yol açan ve caydırıcılığı sağlayanın, 19’uncu yüzyıldan itibaren gelişen adli bilim olduğu değerlendirilmektedir.[8]

Kaynakça

  1. ^ Sherwin Nuland (2001), "The Edinburgh Anatomy Murders" "Arşiv kopyası". 10 Haziran 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Haziran 2010. 
  2. ^ "Kadavra lazımdı komşularını doğradı!". Milliyet. 23 Temmuz 2009. 15 Ocak 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2016. 
  3. ^ "Tıp öğrencileri kadavra istiyorKaynak: Tıp öğrencileri kadavra istiyor". merhabahaber.com. 24 Mayıs 2014. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2016. 
  4. ^ "Doktor adaylarına ithal kadavra geliyor". saglikaktuel.com. 22 Ekim 2013. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2016. 
  5. ^ "TBMM'den yasa geçti ithal kadavra geliyor". haberturk.tv. 7 Ocak 2014. 1 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2016. 
  6. ^ "Kadavra bağışında müthiş artış". khaber.com.tr. 27 Kasım 2012. 16 Ekim 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 30 Kasım 2016. 
  7. ^ "Anatomy Laws V. Body-Snatching" (1896). British Medical Journal Cilt 2, No. 1878, s. 1845
  8. ^ Colin Evans (2007), The Casebook of Forensic Investigation. Berkley Trade.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Anatomi</span> organizmaların yapı ve bölümlerinin incelenmesi

Anatomi, organizmaların ve parçalarının yapısının incelenmesi ile ilgili biyoloji dalıdır. Anatomi, canlıların yapısal organizasyonu ile ilgilenen bir doğa bilimi dalıdır. Tarih öncesi çağlarda başlangıcı olan eski bir bilim dalıdır. Anatomi doğası gereği gelişimsel biyoloji, embriyoloji, karşılaştırmalı anatomi, evrimsel biyoloji ve filogeniye bağlıdır, çünkü bunlar anatominin hem anlık hem de uzun vadeli zaman ölçeklerinde üretildiği süreçlerdir. Sırasıyla organizmaların ve parçalarının yapısını ve işlevini inceleyen anatomi ve fizyoloji, birbiriyle ilişkili disiplinlerin doğal bir çiftini oluşturur ve genellikle birlikte çalışılır. İnsan anatomisi, tıpta uygulanan temel bilimlerden biridir.

<span class="mw-page-title-main">Bahçeşehir Üniversitesi</span> İstanbulda kurulu vakıf üniversitesi

Bahçeşehir Üniversitesi (BAU), İstanbul'da Boğaziçi'nin etrafında bulunan bir vakıf üniversitesidir. Türkiye Büyük Millet Meclisi, Bahçeşehir Uğur Eğitim Vakfı tarafından 1998 yılında Bahçeşehir Üniversitesi'nin kurulmasına izin vermiştir. Kısa bir süre sonra Kaliforniya, ABD'deki San Diego Devlet Üniversitesi ile akademik ve stratejik bir protokol imzalanmıştır. İlk öğrencilerin kaydı, 1999-2000 öğretim yılındaki ilk yerleştirme sınavı sonrasında yapılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Atatürk Üniversitesi</span> Erzurumda kurulu devlet üniversitesi

Atatürk Üniversitesi, 1957 yılında Erzurum'da kurulmuş üniversitedir.

<span class="mw-page-title-main">Sivas Cumhuriyet Üniversitesi</span> Sivasta kurulu devlet üniversitesi

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, Cumhuriyet'in kuruluşunun 50. yılı anısına, 9 Şubat 1974 tarihinde 1788 Sayılı Kanunla Sivas'ta 11000 dönüm arazi üzerinde kurulmuştur. 1974 yılında tıp fakültesi ile eğitime başlamıştır. Görevdeki rektörü Prof. Dr. Alim Yıldız'dır.

<span class="mw-page-title-main">Andreas Vesalius</span> Flaman anatomist, hekim ve yazar (1514-1564)

Andreas Vesalius, Roma İmparatoru V. Charles'ın eczacısının oğlu olarak Brüksel'de doğmuştur. Antik Çağ'dan beri süregelen insan bedeni hakkındaki yanlış düşünceleri düzelten anatomist ve doktordur. Tıp kökenli bir ailede büyümüştür. Babası imparatorun başeczacısıydı. Ailesi küçük yaştan itibaren onu tıbbı düşünceleri okuması için cesaretlendirmişti. Önce Leuven'de sonra Paris Üniversitesi'nde eğitim gördü ve daha sonra İtalya'da Padova Üniversitesi'nde anatomi kürsüsünde ders vermeye başladı. Bu sırada Galen'in eserlerini incelemeye başlayan Vesalius; onun insanın anatomik yapısı hakkında verdiği bilgilerin hatalar içerdiğini ve bu hataların kaynağının, bu konudaki çalışmaların hayvanlar üzerinde yapılmasına ve elde edilen verilerin insanlara mâl edilmesinden kaynaklandığını ileri sürdü. Ona göre insan anatomisi ile ilgili bilgi en iyi biçimde, sadece sağlıklı bir insan vücudunun incelenmesi ile elde edilebilirdi.

<span class="mw-page-title-main">Albert von Kölliker</span>

Rudolph Albert von Kölliker, İsviçreli anatomist ve psikolog.

<span class="mw-page-title-main">Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi</span> Ankarada bir tıp fakültesi

Ufuk Üniversitesi Tıp Fakültesi, Ankara'da faaliyet gösteren, Dr. Rıdvan Ege tarafından 2006 yılında Ocak ayında kurulmuş Ufuk Üniversitesi'nin tıp eğitimi veren fakültesidir. Dr. Rıdvan Ege Hastanesi, fakültenin eğitim ve araştırma hastanesi pozisyonundadır.Fakülte her yıl 60 öğrenci almaktadır. 1. sınıflar önce hazırlık sınavına girmekte, eğer 60 altında bir puan alırlarsa bir yıl hazırlık okumaktadırlar. Üniversitede klasik (vize-final) sistem uygulanmaktadır. Fakültede TURKMSIC değişim programı uygulanmaktadır. Ayrıca UFBAT topluluğu adı altında bilimsel araştırmalar yapılmaktadır. Fakülte, 2013 yılı TUS Yerleşme oranına göre yapılan sıralamada 7. olmuştur.

Kadavra bağışı, anatomi eğitiminde kullanılmak üzere, ölüm sonrasında bedenin tamamının ya da bir kısmının eğitim ve araştırma amacıyla, yasal ve etik kurallar çerçevesinde belli bir süreyle ya da tamamıyla bağışlanmasıdır.

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Tıp Fakültesi 3 Temmuz 2000 tarihinde Bakanlar Kurulu kararı ile kurulmuş bir tıp fakültesidir. Fakülte 2007 yılından itibaren öğrencilerine Çanakkale’de eğitim vermeye başlamıştır. ÇOMÜ Tıp Fakültesi Çanakkale ilinde bulunan tek üçüncü basamak sağlık kuruluşudur.

Marmara Tıp Fakültesi, Marmara Üniversitesine bağlı tıp fakültesidir. 1983'te Haydarpaşa Kampüsünde kurulmuştur. Okul birincisi kontenjanı ile beraber 216 kişilik kontenjanı vardır. Seçkin akademik kadrosu ve verdiği eğitim ile Türkiye'nin önde gelen fakültelerindendir. Mevcut durumda iki tane klinik eğitimin verildiği hastanesi vardır.

<span class="mw-page-title-main">Diseksiyon</span> Anatomide kullanılan kesme prosedürü

Diseksiyon, anatomizasyon veya kesayır; herhangi bir organizmanın iç yapısını incelemek üzere dışını yarıp parçalara ayrılmasıdır. Seçili işlevlerin ve bileşenlerin ilişkilerinin ve yapısının gözlemlenmesi için sökme ve iç yapının belirlenmesi amacıyla yapılan yardımcı bir işlemdir.

<span class="mw-page-title-main">Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi</span>

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Karadeniz Teknik Üniversitesi bünyesinde bulunan Trabzon ilindeki ilk tıp fakültesidir. Resmî olarak 1973 yılında kurulmuştur. Doğu Karadeniz bölgesinin en eski ve en büyük tıp fakültesidir. Ayrıca Türkiye'de teknik üniversite bünyesinde bulunan ilk ve tek tıp fakültesidir.

<span class="mw-page-title-main">Burke ve Hare cinayetleri</span>

Burke ve Hare Cinayetleri, William Burke ve William Hare tarafından 1827 ile 1828 yıllarını kapsayan 10 aylık bir süre zarfında İskoçya'nın başkenti Edinburgh'da işlenen 16 cinayettir. Cinayetler çoğunlukla şehrin Batı Limanı adı verilen semtinde gerçekleştiği için West Port Cinayetleri olarak da anılır.

<span class="mw-page-title-main">Tıp tarihi</span> Tıbbın zaman içerisindeki gelişimi

Tıp tarihi, toplumların antik çağlardan günümüze, insan ve hayvan sağlığı ile ilgili olayları değerlendirirken neden-sonuç ilişkilerini görebilme, geçmişle bugünü değerlendirirken geleceği de öngörebilme becerisi kazanılmasını amaçlayan bir bilim dalıdır. Erken dönem tıbbi gelenekler içerisinde Antik Mısır ve Babil'den de bilgiler içermekte ve antik Yunanların teşhis, prognoz ve ileri düzey tıp etiği hakkında açıklamalara da yer verilmektedir.

August Hirt, II. Dünya Savaşı sırasında Strazburg'da Reich Üniversitesi'nde başkan olarak görev yapan İsviçreli ve Alman uyruklu bir anatomist idi. Natzweiler-Struthof toplama kampındaki mahkûmlar üzerinde hardal gazı ile deneyler yaptı ve Yahudilerden elde edilen iskelet koleksiyonu için Auschwitz'de 86 kişinin öldürülmesinde öncü rol oynadı. Kurbanlarının iskeletleri ile, Strazburg anatomi Enstitüsü'nde örnekler yapmayı amaçlamış, ancak projenin tamamlanması, savaşın ilerlemesi yüzünden durdurulmuştur. Hirt, SS-Hauptsturmführer (yüzbaşı) ve 1944 yılında SS-Sturmbannführer (binbaşı) idi.

<span class="mw-page-title-main">Friedrich Schlemm</span>

Friedrich Schlemm, Berlin Üniversitesi'nde Alman anatomi profesörüydü.

<span class="mw-page-title-main">Herophilos</span> antik Yunan hekimi

Herophilos, Latince Herophilus olarak da bilinir, en eski anatomistler arasında kabul edilen bir Yunan doktoruydu. Chalcedon'da doğdu, hayatının çoğunu İskenderiye'de geçirdi. İnsan kadavralarının bilimsel diseksiyonlarını sistematik olarak yapan ilk bilim insanıydı. Bulgularını, hemen hemen hepsi kaybolan dokuzdan fazla esere kaydetti. İlk Hristiyan yazar Tertullian, Herophilos'un en az 600 canlı mahkûm üzerinde diseksiyon (viviseksiyon) çalışmaları yaptığını anlatır.

Matteo Realdo Colombo ; İtalyan anatomist ve cerrah. Padova Üniversitesinde 1544 ve 1559 yılları arasında çalışmıştır. 1510-1515 yılları arasında pulmoner dolaşımın ilk ayrıntılı tariflemesini yapan bilim insanıdır.

<span class="mw-page-title-main">Robert Knox</span>

Robert Knox Burke ve Hare cinayetlerine karışmasıyla tanınan İskoç bir anatomist ve etnologdu. Edinburgh, İskoçya'da doğan Knox, sonunda anatomist ve eski öğretmen John Barclay ile ortaklık kurdu ve şehirde anatomi üzerine öğretim görevlisi oldu ve burada aşkın anatomi teorisini tanıttı. Bununla birlikte, Knox'un 1832 Anatomi Yasası'nın yürürlüğe girmesinden önce diseksiyon için kadavra elde etme konusundaki tedbirsiz yöntemleri ve profesyonel meslektaşlarıyla anlaşmazlıkları, İskoçya'daki kariyerini mahvetti. Bu gelişmelerin ardından Londra'ya taşındı, ancak bu kariyerini canlandırmadı.

Darülfünun Tıp Fakültesi, Darülfünun-u Osmani Tıp Fakültesi, Darülfünun-u Şahane Tıp Fakültesi veya Haydarpaşa Tıp Fakültesi, 1909'da Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane ve Mekteb-i Tıbbiye-i Mülkiyenin birleştirilmesiyle açılan, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahanenin devamı ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi ve İstanbul Tıp Fakültesinin öncülü olmuş tıp fakültesidir. 1912'de Darülfünun-u Osmaninin, İstanbul Darülfünunu adını almasıyla "İstanbul Darülfünunu Tıp Fakültesi" adıyla da anılmıştır. Fakültenin ilk reisi (dekanı) Cemil Topuzlu Paşa'dır.