İçeriğe atla

Anastomoz

Damarların anastomozlarını gösteren bir Ortanca yaprağının damar iskeleti

Bir anastomoz, kan damarları, yaprak damarları veya akıntılar gibi normalde ayrılan veya dallanan iki şey (özellikle boşluklar veya geçitler) arasındaki bağlantı veya açıklıktır. Böyle bir bağlantı normal (bir fetüsün kalbindeki foramen ovale gibi) veya anormal (bir yetişkinin kalbindeki patent foramen ovale gibi) olabilir; edinilmiş (arteriyovenöz fistül gibi) veya doğuştan (metarteriolün arteriyovenöz şantı gibi) olabilir ve doğal (yukarıdaki örnekler gibi) veya yapay (cerrahî anastomoz gibi) olabilir. Tıkanan bir anastomozun yeniden kurulmasına reanastomoz denir. Doğuştan veya sonradan oluşan anormal anastomozlara genellikle fistül denir.

Terim tıpta, biyolojide,[1] mikolojide, jeolojide ve coğrafyada kullanılır.

Kaynakça

  1. ^ "Online ICD9/ICD9CM codes". icd9cm.chrisendres.com. 2 Mart 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ocak 2022. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Kardiyoloji</span> Kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalı

Kardiyoloji, kalp ve dolaşım sistemi hastalıklarını inceleyen bilim dalıdır. Bu alan, konjenital kalp kusurları, koroner arter hastalığı, kalp yetmezliği, kalp kapak hastalığı ve elektrofizyoloji'nin tıbbi teşhis ve tedavisini içerir. Tıbbın bu alanında uzmanlaşmış doktorlara dahiliye'nin bir uzmanlık alanı olan kardiyolog denir.

<span class="mw-page-title-main">Kalp</span> vücuttaki kanın dolaşmasını sağlayan kendiliğinden kasılma özelliğine sahip organ

Kalp ya da yürek, pek çok hayvanda bulunan kaslı bir organdır. Bu organ dolaşım sisteminin kan damarları yoluyla kan pompalar. Pompalanan kan besin ve oksijeni vücudun gerekli yerlerine taşırken, karbondioksit gibi metabolik atıkları da akciğerlere taşır. İnsanlarda kalp yaklaşık olarak kapalı bir yumruk boyutundadır ve akciğerler arasında, göğüsün orta bölmesinin içindedir. Temel görevi kanı vücuda pompalamak olan kalp, metabolizma eylemleri sonucunda oluşan artık ürünlerin vücuttan uzaklaştırılması, vücut ısısının düzenlenmesi, asit-baz dengesinin korunması, hormonlar ve enzimlerin vücudun gerekli bölgelerine taşınması gibi görevleri yapar. Kalp, dolaşım sistemi içerisinde motor görevi yapar. Kalp insanda dakikada 60-80 atım arasında değişen bir hızla dakikada 5-35 litre arası, günlük ise 9.000 litre kanı vücuda pompalar. Günde yaklaşık 100 bin, yılda 40 milyon, tüm insan hayatı boyunca yaklaşık 2,5 milyar kere, hiç durmadan yaklaşık 8 bin ton kanı vücuda pompalar. Yetişkin bir kadında ortalama ağırlığı 200-280 gram, yetişkin bir erkekte ise 250-390 gram ağırlığındadır. Her kişinin, kalbinin yaklaşık kendi yumruğu büyüklüğünde olduğu sanılır.

Dekonjestan, burun tıkanıklıklarını gidermek için kullanılan geniş bir ilaç sınıfıdır. Birçok farklı ilacı içeren bu sınıf ilaçlar genellikle, nazal yollardaki sümükdokulardaki şişlikleri azaltarak çalışırlar. Bu ajanlar genellikle burundan veya ağızdan (oral) verilerek kullanılırlar. Oral dekonjestanlara örnek olarak psilistin ve fenilefrin verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Atardamar</span> Kanı kalpten alıp organlara götüren yani uzaklaştıran damarlar

Atardamar veya diğer adıyla arter, kalpten vücuda kan taşıyan damarlardandır. Pulmoner arter ve umblikal arterler dışında oksijenlenmiş kanı taşırlar.

<span class="mw-page-title-main">Kanama</span>

Kanama, canlı bir organizmada kanın kalp ve damar boşluğu (lümeni) dışına çıkmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Foramen magnum</span> Kafatasının alt kısmında bulunan boyun deliği

Foramen magnum, kafatasının alt kısmında bulunan boyun deliğinin anatomideki adıdır.

<span class="mw-page-title-main">Fistül</span> epitelleşmiş iki yüzey, genellikle organlar arasındaki anormal bağlantı

Anatomide fistül, kan damarları, bağırsaklar veya diğer içi boş organlar gibi iki içi boş alan arasındaki anormal bir bağlantıdır. Fistül tipleri bulundukları yere göre tanımlanabilir. Anal fistüller, anal kanal ile perianal cilt arasında bağlantı kurar. Anovajinal veya rektovajinal fistüller anüs veya rektum ile vajina arasında bir delik oluştuğunda meydana gelir. Kolovajinal fistüller kolon ve vajina arasında meydana gelir. İdrar yolu fistülleri idrar yolundaki anormal açıklıklar veya idrar yolu ile başka bir organ arasındaki anormal bağlantılardır; örneğin vezikouterine fistülde mesane ile rahim arasında, vezikovajinal fistülde mesane ile vajina arasında ve üretrovajinal fistülde üretra ile vajina arasında. Bağırsağın iki kısmı arasında meydana geldiğinde enteroenteral fistül, ince bağırsak ile cilt arasında enterokutanöz fistül ve kolon ile cilt arasında kolokutanöz fistül olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Böbrek</span> omurgalılarda bulunan fasulye biçiminde boşaltım organları

İnsanlarda böbrekler, memeli böbreklerinin genellikle dış lobülasyon belirtileri göstermeyen, çok loblu, çok papiller şekilli, iki adet kırmızımsı kahverengi fasulye biçimli kan filtreleyen organlardır. Bunlar retroperitoneal boşlukta solda ve sağdadır ve yetişkin insanlarda yaklaşık 12 santimetre uzunluğundadır. Kanı eşleşmiş renal arterlerden alırlar; kan eşleşmiş renal venlere çıkar. Her böbrek, atılan idrarı mesaneye taşıyan bir tüp olan üretere bağlıdır.

Nabız, kanın sol karıncıktan büyük atardamarlara pompalanması esnasında, uç noktalardaki atardamarlarda oluşturduğu dalgalanmadır. Kalp atışının uçtaki atardamarlardan hissedilmesine nabız denir.

<span class="mw-page-title-main">Koroner dolaşım</span> kalp kasının kan damarlarında (miyokard) kan dolaşımı​

Koroner dolaşım, kalp kası'nı (miyokard) besleyen atardamarlardaki ve toplardamarlardaki kan dolaşımı'dır. Koroner arterler kalp kasına oksijenli kan sağlar. Toplardamarlar oksijeni alındıktan sonra kanı boşaltır. Vücudun geri kalanı ve özellikle de beyin, en ufak bir kesinti dışında sürekli olarak oksijenli kana ihtiyaç duyduğundan kalbin sürekli çalışması gereklidir. Dolayısıyla dolaşımı sadece kendi dokuları için değil tüm vücut için, hatta beynin bilinç düzeyi için de an be an büyük önem taşır.

<span class="mw-page-title-main">Kalp çarpıntısı</span> kalp atışı anormalliği

Palpitasyon kişinin kalp atışını hissetmesine yol açan bir kalp atışı anormalliğidir. Bu durumda kalp atışı çok hızlı, çok yavaş, düzensiz ya da normal olabilir. Ektopik atım sonucunda olabilir, ancak ektopik atımla karıştırılmamalıdır. Neredeyse herkes nadiren de olsa palpitasyon tecrübesi yaşar, ancak sıklıkla oluyorsa bir problemin işaretçisidir. Çoğunlukla sinirsel bir durumdur; kişinin ya kalp hastalığı korkusuyla ya da duygusal bozukluklar sonucu, kendi kalp etkinliğiyle aşırı ilgilenmesi sonucu ortaya çıkar.

<span class="mw-page-title-main">Karın boşluğu</span> diafram kasının üst kısmında göğüs kafesi altında bulunan bölge

Karın boşluğu, insanlarda ve diğer birçok hayvanda çok sayıda organ içeren büyük bir vücut boşluğudur. Abdominopelvik boşluğun bir parçası olan karın boşluğu, torasik boşluğun altında ve pelvik boşluğun üzerinde bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Safra fistülü</span>

Biliyer fistül, safranın safra kanallarından, yakındaki içi boş yapılara anormal bir bağlantı sonucu sızdığı bir fistül türüdür. Safra fistülü türleri arasında, ince bağırsağa anormal bir akıntının olduğu bilioenterik fistül ile nadir olan, plevral boşluk veya bronşlara anormal bir bağlantının görüldüğü torakobiliyer fistül yer almaktadır.

İnfarkt, dolaşım yetmezliğine bağlı yerel iskemik doku nekrozudur; bu olguya infarksiyon (infarction) nitelemsi yapılır. Kısa sürede oluşan güçlü iskemilerin büyük bölümü infarktla sonuçlanır. Çoğu infarktlar arterlerin bir embolus ya da trombusla tıkanmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Vena tıkanmaları ve bunlara ilgili infarktlar seyrektir. İnfarktlar genellikle koagülasyon nekrozu, beyindekiler kollikuasyon nekrozu biçimindedir.

Cor pulmonale, akciğer hastalıklarından kökenli pulmoner hipertansiyona bağlı bir kalp hastalığıdır. Kalbin sağ ventrikülünü (karıncık) etkiler. Sürecin temelinde, akciğer patolojisi nedeniyle kan dolaşımının güçleşmesi ve damarlardaki kanın geriye doğru birikerek kalbin sağ bölümüne yüklenmesi yatar. Klinikte 2 tür cor pulmonale izlenir:

  1. Akut cor pulmonale: Sıklıkla venöz tromboembolizm olgularında görülür; ikinci sırada “akut solunum güçlüğü sendromu” etkilidir. Sağ kalp yüklenmesi ansızın gelişir. Kalpte “foramen ovale açıklığı” olan hastalarda klinik tablo çok ağırdır.
  2. Kronik cor pulmonale: Bir bölümünün nedeni bilinmemektedir. Obstrüktif akciğer hastalıkları (KOAH), uyku apnesi, restriktif akciğer hastalıkları, yineleyen küçük venöz embolusların zamanla akciğerin küçük damarlarını bloke etmesi, sarkoidoz, polisitemi, damar yangıları (vaskülit) sekonder olguların başlıca nedenleridir.
<span class="mw-page-title-main">Anterior spinal arter</span> omuriliğin ön ve üst kısmını besleyen arter

Anterior spinal arter' insan anatomisinde, omuriliğin ön kısmını besleyen arterdir. vertebral arterden iki taraflı olarak çıkar ve aşağı doğru orta hatta yaklaşarak ilerler. Foramen magnum düzeyinde spinal kordun önünde birleşerek te bir yapı haline gelir. Aşağı seviyelerde en büyük anastomozlarından biri Adamkiewics arteridir.

Foramen ovale, kalbin atriyumları (kulakçık) arasındaki septumda sıklıkla doğumdan sonra kendiliğinden kapanabilen açıklıktır.

Atriyoventriküler (AV) kapakçıklar olarak da bilinen mitral ve triküspit kapakların displazisi kalınlaşmış, kısalmış veya çentikli kapaklar olarak görünebilir. Korda tendina kaynaşmış veya kalınlaşmış olabilir. Papiller kaslar büyütülebilir veya körelebilir. Nedeni bilinmiyor, ancak genetik büyük bir rol oynar. Triküspit kapak displazisi olan köpeklerde ve kedilerde sıklıkla açık foramen ovale, atriyal septal defekt veya sağ atriyal epikardiyum iltihabı bulunur. Köpeklerde triküspit kapak displazisi, insanlarda Ebstein anomalisine benzer olabilir.

Nicoladoni-Branham işareti, sağ kol flebarteriyektazisi olan bir hastada proksimalindeki brakialis arterine basınç uygulandığında nabzın yavaşlaması olgusunu ilk kez fark eden Carl Nicoladoni'den almıştır. Modern tıpta bu işaret, bir arteriyovenöz fistülün proksimalindeki bir artere basınç uygulandığında ortaya çıkar ve aşağıdakiler gerçekleşirse pozitif olduğu söylenir: