
Budizm, bugün dünya üzerinde yaklaşık 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir dindir. İlk önce Hindistan’da ortaya çıkmış, daha sonra zaman içinde Güneydoğu ve Doğu Asya’da yayılmıştır.
Kutsal metin, herhangi bir din veya mezhepte kutsal kabul edilen ve genellikle merkezî bir önemi haiz olan yazı.

Zen, kökeni Hindistan'daki Dhyana (ध्यान) okuluna kadar uzanan bir Mahāyāna Budist okulunun Japoncadaki ismidir. Hindistan'dan Çin'e geçen okul, burada Ch'an (禪) olarak ismini duyurmuştur. Tang Hanedanlığı döneminde Çin'de belli başlı Budist okullar arasına giren Ch'an, Çin'den Kore, Vietnam ve Japonya'ya yayılmıştır. 20. yüzyılda Batı'da tanınmaya başlanan bu okul, İngilizce ve diğer Batı dillerine Zen ya da Zen Budizm ismiyle girmiştir.
Tanrı'nın varlığıyla ilgili argümanlar filozoflar, teologlar ve diğer düşünürler tarafından öne sürülmüştür. Felsefi terminolojide, Tanrı'nın varlığı problemi, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı ile ilgilidir. Bilgi kuramı, epistemoloji, bilgiye olan yaklaşımı, doğru bilgiye nasıl ulaşılacağını inceler. Ontolojiyse, varlık/yokluk konuları üzerindeki argümanlardan oluşur. Yani, tanrı ontolojisinin bilgi kuramı, Tanrı'nın var olup olmadığı konusunda nasıl akıl yürüteceğimiz üzerinedir.

Kama Sutra (; Sanskritçe: कामसूत्र,
Sutra, Hindistan yazın geleneğinde özellikle Hinduizm, Budizm, Cainizm gibi inanç ve öğretilere ait eski metinlerde başvurulmuş bir edebî tarzın hem de bu türde yazılmış toplu metinlerin de adıdır. Vecize, özdeyiş, atasözü, özlü sözler gibi halk arasında dilden dile yayılma kolaylığı sağlamıştır.
Tantra Hinduizmin aktif dişil Tanrıça formu olan Şakti'ye bağlı bir koludur.
Advaita Vedanta, Devanagari अद्वैत वेदान्त, Hint felsefesi dizgelerinden Vedanta'nın "ikicisizlik" öğretisinin Sanskritçe karşılığı.
Mahāyāna, Budizm’in üç ana kolundan biridir. Kaynağı Hint yarımadasıdır. Budizm’i Hinayana ve Mahayana olarak sınıflandırır. Vajrayana ise Mahayana Budizm’inin bir uzantısıdır. MS 1. yüzyılda Orta Asya ve Çin’e geçmiş, buradan da Doğu Asya’ya yayılmıştır. Günümüze hâlen uygulanmakta olduğu yerler Hindistan, Çin, Tibet, Japonya, Kore, Vietnam ve Tayvan’dır.

Mutlak ya da saltık, felsefî bir kavram olarak şeylerin, keşfedilmiş olsun olmasın, bütününü, tamamını tanımlar. Felsefenin farklı konularında ve farklı felsefî metinlerde, Mutlak nihai varlığı tanımlamak için de kullanılabilir; bu kullanımda fâni ve varlığı zorunlu olmayanın tersi olan yani mutlak olan varlık anlamındadır.

Görecilik ya da rölativizm, felsefe tarihinde sürekli gündemde yer almış olan bir yönelim biçimidir. Felsefenin alt bölümlerinden epistemoloji ve etik alanlarında göreceli yaklaşımlar özellikle etkili olmuştur. Bilgi anlayışında mutlak ve nesnel gerçek anlayışından ayrılır, bilginin kesinliğinden ve genel geçerliliğinden şüphe eder. Bütün bilgilerin göreli olduğu önermesi bu akımın başlıca argümanıdır. Etikte ise görecilik mutlak ahlaki değerlerin varlığını ve olabilirliğini yadsır. Bunlara göre bilgi ya da ahlaki değerler tarihsel koşullara, dönemlere, toplumlara, kültürlere ve kişilere göre değişim gösterir. Bilim felsefesinde de etkili olmuştur; özellikle 20. yüzyılda Kuantum fiziğine bağlı bilimsel ve kuramsal gelişmelerden sonra görecelilik gelişme göstermiştir.

Prabhat Ranjan Sarkar, Hint Guru, ruhani öğretmen, Ananda Marga'nın kurucusu, Tantra felsefesine ve uygulamasına yeni bir yorum getirip yenileyen filozof, çoğunluğu Bengali dilindeki 5018 şarkının bestekarı ve dilbilimci. Ruhsal ismiyle Shrii Shrii Anandamurti olarak bilinir. Yirminci yüzyıldaki en önemli şahsiyetlerdendir. Çok kapsamlı ve geleceğe yönelik etkileri olan düşünceler ve eserler bırakmışt ve çok sayıda öğrenci yetiştirmiştir. Binlerce yıllık geçmişi olan Tantrik meditasyon ve felsefesini yenilemiş, bunun Yoga felsefesi ve uygulamasıyla bağlantılarını açıklamıştır. PROUT diye bilinen yeni bir sosyo-ekonomik teoriyi, "Neo-Humanism" diye bilinen “Yeni Humanizma” felsefesini geliştirmiştir. Ölümünden önceki son yıllarında açıkladığı Mikrovita teorisi gelecekteki bilim ile ilgili ipuçları vermektedir.
Amitābha ya da Sonsuz Işık Budası Budizmin Mahāyāna okuluna ait yazmalarda adı geçen Buda'lardan biridir. Doğu Asya'ya özgü Arık Ülke mezhebinde en önemli Buda olarak kabul edilir. Vajrayana'da ise, Amitābha uzun ömürlülüğü ile tanınır. Amitābha Dharmakāra adında bir bodhisattva olarak yaşadığı sayısız yaşamlar boyunca yaptığı iyiliklerden biriktirdiği sonsuz erdemlere sahiptir.
Mahayana sutraları geniş bir kapsamı olan, Mahayana Budistleri tarafından Buda'nın orijinal öğretisini temsil ettiği kabul edilen sutralar, yani yazılardır. "Mahayana"'dan bahseden ilk sutra, muhtemelen ilk defa 1. yüzyılda derlenen Lotus Sutra'dır.
Lotus Sutra, en eski ve en önemli Mahayana metinlerinden biridir. Tahminen MÖ 100– MS 100 yılları arasında Keşmir'de yazılmıştır. 255-601 yılları arasında Çinceye altı defa çevrilmiştir. Ayrıca "Mahayana" teriminin kullanıldığı ilk metin Lotus Sutra'dır.

Padmasambhava Tibet kralı Thrisong Detsen zamanındaki Tibet Budizmi'nin kurucusu olarak kabul edilir.

Prajñāpāramitā Sanskritçe'de "Aşkın Bilgeliğin Mükemmelleştirilmesi" anlamına gelen Budist bir terimdir. Mahayana Budizmi'nin başlıca kavramlardan biridir; uygulanıp anlaşılması Bodhisattva Yolunda vazgeçilemez unsurlardan biri olarak kabul edilir. Bu uygulamalar Prajñāpāramitā sutralarında detaylı olarak tarif edilmiştir.
Neohümanizm, Prabhat Ranjan Sarkar'ın 1982 tarihli The Liberation of Intellect: Neohumanism isimli eserinde detaylandırılmış bütüncül bir felsefi kuramdır. Bu felsefede evrensellik merkezi bir rol oynar. Sarkar, Neo-Hümanizm kavramını şöyle açıklar: "Hümanizm ruhu bu evrendeki canlı cansız her şeyi kapsayacak şekilde genişletildiğinde buna Neo-Hümanizm diyebiliriz. Neo-Hümanizm, hümanizmi bu evrendeki bütün varlıklara sevgi duyulan evrensel bir boyuta taşır."

Hint (Hindu) Felsefesi Hindistan'ın eski çağlarında ortaya çıkmış, içinde felsefeleri, dünya görüşlerini, öğretileri barındıran kendilerinin ise Darşana dedikleri geniş bir yelpazeyi içine alır. Milattan önce 15. yüzyılda geç vedalar döneminde oluşturulan upanişadlar ilk yazılı ve hala önemsenen kaynaklardır. Radhakrishnan'a göre dünyanın en eski felsefi yapıtlarıdır. Modern yorumcular Hint Felsefesinde iki ana gelenek olduğunu öne sürerler. Veda'da söylenenleri kaynak olarak görüp kabul eden geleneğe Astika, Veda'lara mesafe koyan geleneklere de Nastika geleneği denir. Nastika akımından olan okullar arasında Budizm, Cainizm, Ajivika, Carvaka vs. bulunur. Hint felsefesinde Veda'ları kabul eden Astika akımında altı sistem bulunur. En eskisi Samkhya'dır ve ondan ortaya çıkan Yoga'dır. Diğer dördü Nyaya, Vaiseşika, Mimamsa, Vedanta'dır. Yoga adlı eserinde inançlar üzerine çalışan felsefeci Eliade'e göre Hindu düşünce sisteminin olmazsa olmaz dört temel kavramı karma, maya, nirvana ve yoga'dır. Karma, insanı kozmosa bağlayan evrensel nedensellik yasasıdır, "eden, ettiğini bulur" diye algılanır. Maya, kozmosu doğurur ve onun geri dönüşünü de yönetir. İnsanlar cehaletle körleştiği sürece bu kozmik yanılsamayı besler. Nirvana, Karma ve Maya'nın ötesinde konumlanmış asıl hakikat, koşullanmamış, aşkın bir hal, durumdur. Yoga ise varlığa erişmenin yollarıdır.
Kanada İlk Çağ'da yaşamış Hint doğa bilimci ve filozoftur. Hint felsefesi tarihinde Vaisesika okulunun kurucusu olarak kabul edilen Kanada, aynı zamanda Hint bilim tarihindeki ilk fizikçilerden birisi olarak da kabul edilmektedir.