Sayısal veri, dijital veri veya dijital sinyal, sayısallaştırılmış sinyal. Bir analog sinyalden belirli örnekler alınır ve analog sinyalin tam karşılığı olmayan dijital sinyal oluşturulur. Girişteki verinin saklanma veya aktarılma şeklinin değiştirilmesiyle elde edilir.
Sensör,, fiziksel bir olayı tespit etmek amacıyla bir çıkış sinyali üreten cihazdır.
Deniz seviyesi, atmosfer ile deniz yüzeyinin birleştiği yükseklik. Deniz seviyesi, Dünya'nın bir veya daha fazla su kütlesinin ortalama yüzey seviyesidir. Yeryüzündeki tüm yüksekliklerin ve denizaltındaki tüm derinliklerin tanımlanmasında kullanılan referans seviyedir. Deniz seviyeleri birçok faktörden etkilenebilir ve jeolojik zamanlar içerisinde büyük farklılıklar gösterdiği bilinmektedir. Dünya üzerindeki herhangi bir bölgenin deniz seviyesi; gel-git, atmosfer basıncı ve rüzgâr gibi nedenlerle kısa süreli değişiklikler gösterir. Kısa vadedeki değişimler ise Dünya'nın iklim değişikliklerine bağlıdır. Örneğin; 20. yüzyılda mevcut deniz seviyesindeki yükselmenin küresel ısınmadan kaynaklandığı varsayılmaktadır. Deniz seviyesinin ölçülmesi; devam eden iklim değişikliğine ilişkin ön görüler sunabilir. Bu değişimler nedeniyle deniz seviyesini, deniz yüzeyinin uzun vadedeki tüm hareketlerinin ortalaması alınarak hesaplanmış olan ortalama deniz seviyesi şeklinde tanımlamak daha doğru olur. Ortalama deniz seviyesi, uluslararası şekilde MSL kısaltması ile gösterilir. Türkçe yayınlarda zaman zaman ODS kısaltması kullanılır.
Sismograf ya da depremyazar,, depremler, volkanik patlamalar ve patlamaların neden olduğu yer seslerini ve sarsıntılarını sürekli olarak kaydederek yer sarsıntılarının büyüklüğünü, süresini, merkezini ve zamanını saptamaya yarayan alete denir. Genellikle sismograf ‘ın zamanlama ve kayıt cihazı vardır. Daha önce kağıda veya filme ama atık dijital olarak kaydedilen ve işlenen bu cihazın çıktısı bir sismogramdır. Bu tür veriler depremlerin yerini belirlemek ve karakterize etmek ve Dünya'nın iç yapısını incelemek için kullanılır.
Mikrofon, ses dalgalarını elektriksel titreşimlere çeviren, elektroakustik bir cihazdır. Mikrofon ses dalgalarına göre sinyal gerilimi verdiğinden hoparlörü tamamlayan bir unsurdur. Bir ses dalgasındaki titreşimlerin elektriksel benzeri olan sinyali üretmeye yarayan birçok fiziksel prensip vardır. Bunlar, bağlantı direncinin değişimi, piezo elektrik, elektromanyetik ve manyetostriksiyon prensiplerini içine alır. Bütün bu prensipler ve diğerleri yıllarca denenmiş, ancak sonunda piezo-elektrik, elektromanyetik, elektrostatik ve kapasitif prensipleri uygulamaya konmuştur.
Modülasyon ya da kipleme, bir taşıyıcı sinyal ile bilgi sinyalini birleştirmekten ibaret olan ve iletişim teknolojisinde (yayıncılıkta) kullanılan bir yöntemdir. Yöntem, başlarda anten yoluyla yapılan yayınlar için öngörülmüş ise de, günümüzde kablolu, kablosuz her tür iletişimde kullanılmaktadır. Çok alçak frekanslı sinyallerin çok uzak mesafelere gönderilmesi güçtür. Bu nedenle alçak frekanslı sinyalin, yüksek frekanslı taşıyıcı bir sinyal üzerine bindirilerek uzak mesafelere taşınması sağlanabilir. Bu noktada kiplemeye başvurulur.
Synthesizer farklı türde bir müzik yaratmak ve elektriksel sinyaller üretmek için kullanılan bir müzik aletidir. Üretilen sinyaller bir enstrüman amfisi, hoparlör ya da kulaklık aracılığıyla sese dönüştürülüp duyulur hale gelir. Synthesizer ile var olan çalgı ve doğadaki sesleri yeniden üretmek mümkün olduğu gibi, tamamen özgün yeni sesler yaratmak da mümkündür.
Sayısal ses, analog ses verisinin bilgisayarlarda işlenebilmesi için dönüştürülmüş haline denir.
Sinyal (işaret), fiziksel değişkenlerin durumu hakkında bilgi taşıyan ve matematiksel olarak fonksiyon (İşlev) biçiminde gösterilen kavrama denir.
DVB-T.
Amplifikatör veya yükselteç, elektronik sinyalleri artırmak için kullanılan elektronik cihazlardır. Amplifikatörler bu işlemi bir güç sağlayacısından alıp bu çıkış sinyallerinin şeklini eşleştirerek yaparlar. Yani, bir amplifikatör güç sağlayıcısından aldığı sinyalleri düzenler.
Yongada sistem bir entegre devre türüdür. Tek başına bir bilgisayarda bulunan bütün parçaları içerebilir. Aynı zamanda analog, sayısal, karışık sinyal ve radyo iletişimi işlevlerini bünyesinde toplayabilir. Yongada sistemlere düşük güçle çalışan mobil elektronikte sıkça rastlanır. En yaygın kullanım alanı gömülü sistemlerdir. Yongada sistemlerin mikrodenetleyicilerden en büyük farkı işlem gücü ve yüksek hafızasıdır. Ayrıca yongada sistemler harici flash depolama, RAM ve çok çeşitli başka elemanlarla aynı anakart üzerinde onları yöneterek çalışabilirken mikrodenetleyicilerde bunun gibi çok parçalı bir yapı yoktur. Daha doğrusu bir gömülü sistem eğer bir mikrodenetleyici ile kurulduysa ROM, RAM gibi bileşenler mutlaka mikrodenetleyicinin içerisinde bulunurken yongada sistemde böyle bir zorunluluk yoktur. Ayrıca yongada sistemlerin gücü son kullanıcıların kullandığı Windows, Macintosh, iOS, Android vb. işletim sistemlerini çalıştırmaya yeterken mikrodenetleyiciler çok daha spesifik alanlarda ve çok kısıtlı ROM ve RAM'ler ile çalışırlar. Nihayetinde mikrodenetleyiciler örneğin bir çamaşır makinesini kontrol ederken yongada sistemler akıllı telefon, tablet ve hatta bilgisayarlara bile can verebilirler.
Dijitalleşme veya sayısallaşma, ulaşılabilir bilgilerin herhangi bir bilgisayar tarafından okunabilecek şekilde dijital ortama aktarılması sürecine verilen addır. Özellikle mühendisler çeşitli fiziki görüntüleri bilgisayara aktarıp çalışmalar yapmak için kullanırlar.
Örnekleme, sinyal işlemede sürekli zaman sinyalinin ayrık zaman sinyaline indirgenmesidir. Yaygın bir örnek, bir ses dalgasının bir örnek dizisine dönüştürülmesidir.
Analog televizyon, video ve ses iletmek için analog sinyalleri kullanan orijinal televizyon teknolojisidir. Analog bir televizyon yayınında, parlaklık, renkler ve ses bir analog sinyalin genliği, fazı ve frekansı ile temsil edilir. 2010'ların sonlarına kadar dünya çapında kullanımda olan üç ana analog televizyon sistemi vardı: NTSC, PAL ve SECAM.
Veri aktarımı ve veri iletimi, verilerin noktadan noktaya veya noktadan çok noktaya haberleşme kanalı üzerinden aktarılmasıdır. Bu tür kanalların örnekleri bakır teller, optik fiberler, kablosuz iletişim kanalları, depolama ortamı ve bilgisayar veri yoludur. Veriler, elektrik voltajı, radyo dalgası, mikrodalga veya kızılötesi sinyal gibi elektromanyetik bir sinyal olarak temsil edilir.
Dijital sinyal ya da ayrık sinyal, verileri ayrık değerler dizisi olarak temsil etmek için kullanılan bir sinyaldir. Herhangi bir zamanda, sınırlı sayıda değerden en fazla birini alabilir. Bu, sürekli değerleri temsil eden bir analog sinyal ile çelişir; herhangi bir zamanda, sürekli bir değerler aralığında gerçek bir sayıyı temsil eder.
Analog sinyal işlemesi, sürekli analog sinyallere uygulanan sinyal işleme türüdür.
Ses kaydı ve reprodüksiyon; konuşulan ses, şarkı, enstrümantal müzik veya ses efektleri gibi ses dalgalarının elektriksel, mekanik, elektronik veya dijital yazımı ve yeniden yaratılmasıdır. Ses kayıt teknolojisinin iki ana sınıfı, analog kayıt ve dijital kayıttır.