Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.
Türklerin Anadolu'ya geldikten sonra edebiyatları iki gruba ayrılmıştır. Arapça ve Farsçayı çok iyi bilen aydınların oluşturduğu "Yüksek Zümre Edebiyatı" ve İslam öncesinden gelen sözlü bir "Halk Edebiyatı". Anadolu'ya göç eden Türkler arasında aynı ayrım devam etti. Medrese eğitimi gören aydın kesim Arap ve Fars edebiyatlarının tesirini devam ettirirken, halk yine saz şairleri aracılığıyla halk edebiyatını devam ettirdi. Dolayısı ile Anadolu Türk Edebiyatı iki grupta incelenmektedir. Bu gruplardan biri halk edebiyatıdır.
Gülten Akın Cankoçak , Türk şair ve yazar.
Türk kültürü kökeni Orta Asya'nın kültürel birikimine dayanan bir kültürdür. Selçuklu döneminden itibaren Doğu Akdeniz ve İslam kültürleri ile etkileşim halinde olup Modern Türkiye'ye kadar gelişti.
Şükrü Sunay Akın,, Türk şair, yazar, gazeteci, araştırmacı ve tiyatro oyuncusu.
Sembolizm ya da simgecilik, en genel anlamıyla farklı anlamlara gelen ya da farklı öğeleri simgeleyen çeşitli sembollerin kullanımıdır. Sembolizme sanatta, özellikle resim, müzik ve edebiyat alanlarında rastlanır.
Şair ya da ozan, şiir yazan veya söyleyen kimsedir. Şair kelimesi Arapçadan gelir; doğaüstü güçlere sahip, deli, kâhin gibi anlamlar da yüklenmiştir.
Romantizm, Klasik Roman akımına tepki olarak 18. yüzyılın sonlarında doğan ve Victor Hugo'yla birlikte büyük ün kazanan, insanın yaratma özgürlüğü önündeki her şeye karşı duran bir akımdır. "En iyi kural, kuralsızlıktır" diyen romantikler, insanın duygularını, düş gücünü ve insanı düzeltmenin, toplumu düzeltmekle olabileceğini savunurlar.
Louis Aragon siyasal eylemci ve komünist şair, romancı ve deneme yazarı. Bugünkü Fransız ozanlarının en önemlilerinden biri olarak bilinir. Özellikle, Türkçeye Mutlu Aşk Yoktur adıyla çevrilen şiiriyle tanınır.
Harfçilik bir edebi akımdır. II. Dünya Savaşı sonunda ortaya çıkmıştır. Romanyalı şair Isidore Isou tarafından başlatılmıştır.
Pastoral şiir doğa güzelliklerini anlatan şiirlerdir. Kır, çoban hayatını, tabiat güzelliklerini tanıtıp sevdirmek gayesini taşıyan edebî eserlerdir. Doğaya karşı bir sevgi, bir imrenme söz konusudur. Bu kelime için Türk Dil Kurumu çobanlama karşılığı önermektedir.
Türk edebiyatı, Türk yazını veya Türk literatürü; Türkçe olarak üretilmiş sözlü ve yazılı metinlerdir.
İspanyol edebiyatı, İspanya'da yazılan edebiyat yapıtlarını kapsar. İspanya'nın ulusal dili olan Kastilya lehçesinde kaleme alınan yapıtlar İspanyol edebiyatının ana bölümünü oluşturmakla birlikte, Katalan dili ve Galicia lehçesinde yazılmış yapıtlar da bu kapsamda sayılır.
İtalyan Edebiyatı, İtalyan yazarlarca İtalyanca yazılmış edebiyat yapıtlarını kapsar. İtalya'nın siyasal birliğini 19. yüzyıla kadar kuramaması ve Katolik Kilisesi'nin etkisiyle, yazılı metinlerde uzun süre Latince kullanılmış ve yerel bir dilin yaygınlaşması öbür Avrupa ülkelerine göre daha geç başlamıştır. 12. ve 14. yüzyıllar arasında İtalya'da Fransızca düzyazı ve koşukla yazılmış romanslar okunmuş ve klasik metinlerden uyarlamalar yapılmıştır. Böylece 13. yüzyılda bir Fransız-İtalyan edebiyatı gelişmiştir. İtalyanlar Fransız öykülerini çoğu zaman uyarlayarak ve bunlara çeşitli eklemeler yaparak kaleme almışlardır. Bu edebiyatta Fransızca kullanılmakla birlikte, yazarlar yapıtlarına yer yer kendi lehçelerinin özelliklerini de katmışlardır.
Rus Edebiyatı, 11. yüzyılda Ruslar'ın Hristiyanlığı benimsemesinden sonra yazılan yapıtlarla başlar. Doğu Slav toplulukları ilk kez 10. yüzyılın hemen başında Kiev'de merkezi bir yönetim altında bir araya gelmişlerdi. Aynı yüzyılın sonlarında Kiev prensi tarafından benimsenen Hristiyanlığın halkın arasında yayılmasıyla okuryazarlık gelişebilme olanağı buldu. Bu yeni dinle birlikte Rusya'ya Yunanca ya da Slavca dinsel yapıtlar girdi. Yunancadan çeviriler yapılmaya başlandı.
Azerbaycan edebiyatı Azerbaycan dilinde yazılan edebiyatı veya Azerbaycanlı yazarların, şairlerin veya Azerbaycanlı muhacirlerin yazdığı edebiyatı ifade eder.
Karacaoğlan, şiirlerine 17. yüzyılda yazılmış mecmualardan beri rastlanan ünlü saz şairidir.
Türkiye'de genel olarak tüm alanlarda batılılaşma süreci, 1839 yılında ilân edilen Tanzimat Fermanı ile başlamıştır. 1838 - 1860 yılları arasında yetişmiş gençler 1860 yılında sonra Edebiyat alanında batılaşmayı sağlamışlardır. Bu dönem edebiyatına Tanzimat Edebiyatı denmektedir.
Balad, şiirin müziğe uyarlanmış halidir. Bu müzik türü, tamamen efsaneler hakkında veya önemli olaylar hakkında olabileceği gibi, aşk veya sevgiyi konu alan bir şiir de olabilir.
Ankara Marşı, Ankara'yı konu alan marş. Güftesi Mehmet Ali Ertekin'e, bestesi Halil Bediî Yönetken'e aittir.