Ermenistan, resmî adıyla Ermenistan Cumhuriyeti, Avrasya'nın Güney Kafkasya bölgesinde bulunan, denize kıyısı olmayan bir ülkedir. Batı Asya'daki Ermeni Yaylaları üzerinde yer alan ülke, batısında Türkiye, kuzeyinde Gürcistan, doğusunda Azerbaycan, güneyinde ise İran ve Azerbaycan'ın bir parçası olan Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti ile sınır komşusudur.
Marcus Ulpius Nerva Traianus, yaygın adıyla Trajan, Roma İmparatorluğu'nun Beş İyi İmparatorundan ikincisidir. Tahta çıktığı MS 98 yılından öldüğü 117 yılına kadar Roma İmparatorluğu’na altın çağını yaşatmıştır. Mütevazı ve filantropik kişiliği sayesinde hem halk hem de ordu tarafından sevilmiştir. Ortaya koyduğu politikalar ve savaşçı kişiliği sayesinde Roma İmparatorluğu'nu tarihinin gördüğü en geniş topraklarına ulaştırmıştır.
Nero Claudius Caesar Augustus Germanicus, esas adı Lucius Domitius Ahenobarbus olan ve aynı zamanda Nero Claudius Caesar Drusus Germanicus olarak da bilinen, Julio-Claudian Hanedanı'nın beşinci ve son Roma imparatoru. Nero, büyük amcası Claudius tarafından tahtın vârisi olarak evlatlık edinilmiştir. Nero Claudius Caesar Drusus olarak, İmparator Claudius'un ölümünün ardından, 13 Ekim 54'te Roma tahtına oturmuştur.
Ermeni dini ve mitolojisi, Ermenilerin Hıristiyanlığı kabulünden önceki ve Hristiyanlığı kabul ettikleri erken dönemlerdeki, Hristiyanlık dışı inanış, gelenek ve mitoloji bütününü ifade etmektedir. İlk dönemlerde kendine özgü karakterlerini korumakla birlikte Asyalı diğer kavimlerin ve çeşitli Anadolu uygarlıklarının inanç ve mitolojilerinden etkilenen Ermeni dini ve mitolojisi zamanla özellikle Perslerin etkisinde kalmış ve özellikle Zerdüştlüğü kendi farklı inanç, gelenek ve mitolojik yapısına adapte ederek benimsemiştir.
Adiabene, isim klasik Süryanice'den türetilmiştir: ܚܕܝܐܒ, Ḥaḏy’aḇ veya Ḥḏay’aḇ, merkezi Arbela (Erbil) olan, eski Asur'daki bir Yahudi (Uydu) devletiydi.
Ankara, tarih boyunca pek çok değişik isimle anılmıştır. Şehir, Frigler, Galatlar ve Romalılar tarafından gemi çapası anlamına gelen Ἄγκυρα olarak adlandırıldı; bu ad Latin harfleri ile Batılı kaynaklarda Ankyra ve Ancyra olarak yazılmıştır. Ankara, Arapça kaynaklarda "Beldei-el Selasil", "Mamuriye" ve "Ma'muriye-i Selâse" olarak geçer. Klasik Yunanca "Anküra" şeklinde telaffuz edilen şehrin adı, Araplar tarafından korunmuştu. Türkler'in Anadolu'ya gelmesinden sonra bu ad "Ankara" ve "Engürü" olarak değişime uğradı, batı dillerine de "Angora" olarak geçti. "Engürü" adı, Arapça ekiyle Engüriye olmuştur. Ankara'yı egemenliğinde tutan devletler tarafından basılan sikkelerde kullanılan resmî ad, Selçuklular'da "Ankara", İlhanlılar döneminde "Engürü" ve "Engüriye", Osmanlı Devleti'nde "Engürü" ve "Ankara" olmuştur. Osmanlılar'da 16. yüzyıldan itibaren şehrin adı resmen Ankara (آنقره) olmasına rağmen, halk arasında "Engürü", Batılılar arasında ise "Angora" şeklinde kullanılmaya devam etmiştir. Türkiye'nin kuruluşundan sonra diğer adların kullanımı son bulmuş ve Ankara adı evrenselleşmiştir.
Bu makale, Filistin adının zaman çizelgesini yani Filistin ve kökdaşları olan Filastin ve Palaestina isminin tarih boyunca geçirdiği evreleri konu alır.
Tujik (Kurmançça) ya da Tuzik (Zazaca) Dersimli Alevi Kürtler ve Zazalar arasında mitolojik bir evliya olup, aynı zamanda bu evliya tarafından simgelenen bir dağın adıdır. Bu dağ Sultan Baba olarak da bilinir. Tujik adı, Dojik, Dujik, Tuzik, Dudjook, Durdjuk vb biçimleriyle 19. yüzyılda bir süre bazı yabancı diplomat ve bilginlerin metinlerinde yöredeki Alevi Kürtleri ifade etmek üzere genel bir ad olarak da kullanılmıştır. Nitekim Basile Nikitine (1885-1960) Kürtler adlı tarihsel ve sosyolojik incelemesinde, "bunlara kimi zaman Tujik, kimi zaman Kızılbaş denmektedir," diye yazmıştır.
Eski Latium (Latince: Latium Vetus veya Latium Antiquum), kuzeyde Tiber Nehri, doğuda Apenin Dağları, güneyde Monte Circeo, batıda Tiren Deniziyle çevrili antikçağ bölgesi. Üzerinde bulunduğu arazi Roma hesabına göre yaklaşık 50 mil, Mommsen'ın hesaplamalarına göre ise yaklaşık 1860 kilometrekareydi. Günümüzde Lazio idarî bölgesinin merkezine denk gelmekle beraber, arkaik Roma şehrinin yerleşik halkı olan ve "Latinler" adıyla bilinen İtalik kavmin geleneksel meskun mahaliydi. Daha sonraları Rutuli, Volsci, Aequi ve Hernici kabileleri de burayı iskan etmiştir. Buraya Eski Latium denmesinin sebebi, onu Romalıların daha sonra Latium dedikleri, sınırları içine güneydeki Monte Circeo ile Garigliano Nehri arasında kalan araziyi de katan bölgeden ayırmak içindir. Mezkur ileriki dönem bölgesi yalnızca Latium olarak anılmak dışında, "Ekli Latium" olarak da anılmıştır.
Muşkiler Muški) Tunç ve Demir Çağı dönemlerinde Anadolu'da yaşamış, Asur kaynaklarında ve geç dönem Luvi hiyerogliflerinde görülen ama Hitit kaynaklarında görülmeyen bir halktır. Birkaç yazar, Muşkilerin Yunan kaynaklarında adı geçen Moshiler (Μόσχοι) ile aynı halk olduğunu ve Meshetili bir Gürcü halkı olduğunu iddia etmiştir. Josephus ise Kapadokyalı Moshileri İncil'de adı geçen Meşekler ile özdeşleştirir.
Naturalis Historia, Büyük Plinius'un eserlerinden biridir. Roma İmparatorluğu'ndan günümüze ulaşan en büyük eserlerden olan Naturalis Historia'nın döneminin tüm bilgilerini kapsadığı iddia edilmektedir. Her ne kadar kitabın ismi doğa bilimi anlamına gelse de, içerik doğa tarihi ile sınırlı değildir; Plinius, kitabın kapsamını "doğal dünya veya yaşam" olarak tanımlamıştır. Kitabın içeriği ansiklopediktir, ancak yapısı günümüz ansiklopedilerine benzemez. Plinius'un yayınladığı son eser olan Naturalis Historia, Plinus'un günümüze ulaşan tek eseridir. İlk 10 kitabı MS 77'de yayınlamış, ancak MS 79'daki Vezüv volkan patlamasında öldüğü için eserin son halini yayınlayamamıştır. Kitabın son hali, Plinius'un yeğeni Gaius Plinius Caecilius Secundus tarafından yayınlanmıştır.
Ana Ermenice, Ön-Ermenice veya Proto-Ermenice) Ermenice: նախահայերեն
Concordia Tapınağı Roma antik kentinde,Roma şehrinin tanrıçası Concordia'ya adanmış ve Roma Forumu'nun batı ucuna dikilmiş bir dizi mabet veya tapınak anlamına gelir. En eski tapınağın MÖ 367'de Marcus Furius Camillus tarafından tanrıçaya adandığına inanılıyor, ancak MÖ 218'de L. Manlius tarafından da inşa edilmiş olabilir. Tapınak MÖ 121'de ve ayrıca MÖ 7 ile MS 10 arasında da İmparator Tiberius tarafından yeniden inşa edildi.
Aramazd Zerdüştçülüğün Ermeni versiyonunda baş ve yaratıcı tanrıydı. Tanrı ve adı, MÖ 6. yüzyılda Medler'in Ermenistan'ı ele geçirmesinden sonra tanrı Ahura Mazda'dan türetilmiştir. Aramazd, cömert bir doğurganlık, yağmur ve bereket tanrısı ve Anahit, Mihr ve Nane gibi diğer tanrıların babası olarak görülüyordu. Ahura Mazda gibi, Aramazd da diğer tanrıların babası olarak görülüyordu, nadiren bir eşle, bazen de Anahit veya Spandaramet'in kocası olarak görülüyordu. Aramazd, Ahura Mazda'nın Partça biçimiydi.
Vahagn veya Vahakn, Vahagn Vişapakağ olarak da bilinir, Ermeni mitolojisinde bir savaşçı tanrıdır. Akademisyenler onu Hristiyanlık öncesi Ermeni panteonunun şimşek ya da güneş ve ateş tanrısı, ayrıca savaş, yiğitlik ve zafer tanrısı olarak görmektedirler. Aramazd ve Anahit ile bir üçlü oluşturmaktaydı. Vahagn etimolojik olarak Hint-İran tanrısı Verethragna'nın Part dilindeki adı olan *Varhraγn'dan türetilmiştir. Ancak iki tanrı arasında önemli farklılıklar vardır.
Astğik veya Batı Ermenice Asdğig, eski tarih öncesi dönemde doğurganlık ve aşk tanrıçası olarak Ermeni toplumunda tapınılan bir varlık olarak kabul edilirdi. Daha sonraları, gökyüzü ışığı onun kişileştirilmiş hali olarak görülerek, Vahagn'ın eşi olarak kabul edildi. Sonraki dönemde, halk inancında aşkın, saf güzelliğin ve su kaynaklarının tanrıçası olarak anılmaya başlandı.
Tarihçiler listesi, ancak yalnızca Vikipedi'de biyografik girişi olanları kapsar. Başlıca tarihçiler ve tarihçiler dahil edilmiş ve isimler, kişinin tarihsel dönemine göre listelenmiştir. Girişler milliyetle değil uzmanlıklarla devam etmektedir.
IV. Fraates, MÖ 37'den 2'ye kadar Part İmparatorluğu'nun Krallarının Kralıydı. II. Orodes'in oğlu ve halefiydi; kardeşi I. Pakorus'un ölümünden sonra tahta geçti. IV. Fraates kısa süre sonra tüm kardeşlerini ve muhtemelen babasını da öldürdü. Eylemleri Ermenileri ve ayrıca Romalı üçlü hükümdar Marcus Antonius'a kaçan ancak kısa süre sonra geri dönen ve IV. Fraates ile barışan seçkin Monaeses de dahil olmak üzere bazı soyluları yabancılaştırdı.
III. Tiridatis (y. 250ler - y. 330 Büyük Tiridates veya IV. Tiridatis olarak da bilinen, y. 298 ila y. 330 arasında Ermenistan'ın Arşak hanesine mensup kralıydı. 4. yüzyılın başlarında, Tiridatis, Hristiyanlığı Ermenistan'ın resmî dini ilan etti ve böylece Ermeni Krallığı, Hristiyanlığı resmi olarak kabul eden ilk devlet oldu.
Anahita, bir İran tanrıçasının Eski Farsça adıdır ve eski tam adı Aradvi Sura Anahita olarak geçmektedir. Avestaca olan bu ad, "Sular" (Aban) tanrısı olarak tapınılan ve bu nedenle bereket, şifa ve bilgelik ile ilişkilendirilen, Hint-İran dilindeki kozmolojik bir figürün adıdır. İran'da Anahita adında bir tapınak da bulunmaktadır. Anahita, Orta ve Modern Farsça Ardvisur Anahid ve Ermenicede Anahit olarak bilinir. Aradvi Sura Anahita'nın ikonik tapınak kültü, diğer tapınak kültleriyle birlikte "görünüşe göre MÖ 4. yüzyılda ortaya çıkmış ve Sasaniler dönemindeki ikonoklastik hareketle bastırılana kadar devam etmiştir." Tanrıça Anahita'nın sembolü Lotus çiçeğidir. Lotus Festivali, her yıl Temmuz ayının ilk haftasının sonunda düzenlenen bir İran festivalidir. Bu festivalin bu dönemde yapılmasının nedeni altında yazın başında lotus çiçeklerinin açması yatıyor olabilir.