İçeriğe atla

Anadolu Rumları Yardım Komitesi

Anadolu Rumları Yardım Komitesi, New York merkezli, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nda Rumların soykırımına direkt bir tepki olarak kurulmuş bir yardım kuruluşuydu.[1] 1917 ve Temmuz 1921 arasında etkinlik göstermiş kuruluş basitçe Rumlar Yardım Komitesi (GRC) olarak da bilinirdi.[2] Kuruluşa bağışlar genellikle halk arasından geldi. Kuruluş, Yakın Doğu Amerikan Yardım Heyeti (ACASR) ile işbirliği içinde çalıştı.[3] Birçok GRC üyesi ayrıca ACASR üyesiydi.[2] Kuruluşun başkanı, ABD doğumlu avukat ve 1901-1903 yılları arasında Yunanistan'da ABD konsolosu olan Frank W. Jackson idi.[3] 1921'de GRC kendini feshetti ve Rumlara yardım projelerine ACASR devam etti.

Projeler

GRC, Osmanlı İmparatorluğu'nun çeşitli noktalarında bulunan bir yabancı konsoloslar, misyonerler ve yardım çalışanları ağıyla çalıştı. Bunu yaparken, çalışma yöntemleri, Yakın Doğu Amerikan Yardım Heyeti'ne benzerdi. Kuruluş ayrıca Türkiye'den gelen Rum mültecilere yardım için Atina ve Selanik'teki Amerikan diplomatik kuruluşlarıyla işbirliği yaptı.[1]

Yönetim Kurulu

  • Başkan: Frank W. Jackson
  • Onursal Başkan: Jacob Gould Schurman
  • Başkan Yardımcısı: Basile D. Dugundji
  • Sekreter: John P. Xenides
  • Veznedar: Abraham E. Kazan (Kasım 1917'de istifa etti), Rollin P. Grant

Kaynakça

  1. ^ a b Nikolaos Hlamides, "The Greek Relief Committee: America's Response to the Greek Genocide[]," Genocide Studies and Prevention 3, 3 (December 2008): 375–383
  2. ^ a b RCen, Greek Genocide. "The Greek Relief Committee". Greek Genocide Resource Center. 27 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ağustos 2020. 
  3. ^ a b "Arşivlenmiş kopya". 22 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Ağustos 2020. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Sevr Antlaşması</span> Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan ve Ankara Hükûmetince fiilen ve hukuken geçersiz kılınan barış antlaşması

Sevr Antlaşması, I. Dünya Savaşı sonrasında İtilâf Devletleri ile Osmanlı İmparatorluğu hükûmeti arasında 10 Ağustos 1920'de Fransa'nın başkenti Paris'in 3 km batısındaki Sevr (Sèvres) banliyösünde bulunan Seramik Müzesi'nde imzalanmış antlaşmadır. Antlaşma imzalandığı dönemde devam eden Türk Kurtuluş Savaşı'nın sonucunda Türklerin galibiyetiyle, bu antlaşma yerine 24 Temmuz 1923'te Lozan Antlaşması imzalanıp uygulamaya konulduğundan Sevr Antlaşması geçerliliğini kaybetmiştir. Sevr Antlaşması 433 maddeden oluşmaktaydı.

Henry Jackson Cemiyeti İngiltere'de Cambridge Üniversitesi Peterhouse Koleji'nde, herhangi bir parti ile bağı olmayacak şekilde Mart 2005'te kurulmuş bir siyasi cemiyettir. Başta ABD ve İngiltere olmak üzere, pek çok ülkenin siyaset, bürokrasi ve akademi dünyalarından tanınmış isimleri bir araya getirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Richard Perle</span> Amerikalı devlet adamı

Richard Perle, Amerikalı politik danışman. ABD eski Savunma Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı.

<span class="mw-page-title-main">Henry Morgenthau</span> Amerikalı diplomat (1856 – 1946)

Henry Morgenthau, Amerikalı bir avukat, iş insanı ve Amerika Birleşik Devletleri büyükelçisiydi. En çok Birinci Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu'nun Amerikan büyükelçisi olarak ünlendi. Amerika Birleşik Devletleri'nin 27 Kasım 1913-Şubat 1916 tarihleri arasındaki Osmanlı İmparatorluğu büyükelçisi olarak görev yaptı. Amerikan siyasetçi Henry Morgenthau Jr.'ın babası, 1975-2009 yılları arası New York bölge savcısı olarak görev yapan Robert M. Morgenthau'nın dedesidir.

Yakın Doğu Amerikan Yardım Heyeti, ismini 1918'den sonra almış olan Amerikan Ermeni ve Suriye Yardım Heyeti adı altında başlayan ve kısaca Yakın Doğu Yardım/ Muavenet Heyeti olarak bilinen ve I. Dünya Savaşı sırasında kurulan yardım organizasyonudur.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Cumhuriyeti</span>

Pontus Cumhuriyeti, Karadeniz'in güney sahilinde kurulması önerilmiş bir Pontus Rum devletiydi. Ülke topraklarının Kuzey-doğu Anadolu'da yer alan tarihi Pontus Bölgesi ve günümüz Türkiye'sinin Karadeniz Bölgesi'nin bir kısmını da kapsaması düşünülmüştür. Bu önerilen ülke, 1919 Paris Barış Konferansı'nda tartışılmış fakat Eleftherios Venizelos yönetimindeki Yunan hükûmeti, böyle bir devletin güvence altında olamayacağından çekinmiştir. Böylece, daha geniş çapta önerilmiş bir ülke olan Wilson Ermenistanı'na dahil edilmiştir. En nihayetinde, iki ülke de var olamamıştır. Pontus Rum nüfusu katliama uğrayarak 1922'den sonra Türkiye'den sürgün edilmiş ve Sovyetler Birliği ya da Yunanistan'ın Makedonya bölgesine yerleştirilmiştir. Bu olaylar zinciri daha sonra 1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında gerçekleşmiş olan nüfus mübadelesinin bir parçası olarak tanınacaktır. Günümüzde Yunan politik çevreleri, mübadeleyi Rum Kırımı'ndan ayrıştırılamaz olarak görmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Ermeni Kırımı</span> Osmanlı İmparatorluğunda ikamet eden Ermenilerin savaş boyunca göçe zorlanması ve sistematik katli

Ermeni Kırımı, 1915 Olayları/Ermeni Tehciri veya Ermeni Soykırımı, Osmanlı hükûmetinin Ermenilere karşı gerçekleştirdiği sürgün ve katliamlardır. Etnik temizliğin sonucunda ölen Ermenilerin sayısı tartışmalıdır; sayı, çeşitli araştırmacılara göre 600.000 ile 1,5 milyon arasında değişiklik gösterir. 1914 yılında Osmanlı topraklarında yaşayan Ermeni nüfusu yapılan farklı tahminler mevcuttur. Osmanlı resmî kayıtlarına göre 1.2 milyon ile Ermeni Patrikhanesi'ne göre 1 milyon 914 bin 620 Ermeni yaşamaktaydı. 1922 sayımlarına göre ise 817 bin Ermeni 'mülteci' olarak Osmanlı topraklarını terk etmiş, 95 bin Ermeni ise din değiştirerek Türkiye topraklarında yaşamaya devam etmiştir. Bu tahminlere göre Osmanlı topraklarında bulunan 900 bin hayatta kalmışken, 300 bin ile 1 milyon arasında Ermeni hayatını kaybetmiştir. Olayların başlangıç tarihi çoğunlukla 250 Ermeni aydının ve komite liderinin Osmanlı yöneticileri tarafından İstanbul'dan Ankara'ya sürüldüğü ve birçoğunun öldürüldüğü 24 Nisan 1915 ile ilişkilendirilmektedir. Ermeni Kırımı, sağlıklı erkek nüfusun toptan öldürülmesi ya da askere alınarak zorla çalıştırılması ve sonrasında kadın, çocuk ve yaşlılarla birlikte ölüm yürüyüşü koşullarında Suriye Çölü'ne sürülmesi gibi olaylarla birlikte I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında iki aşamada gerçekleşti. Osmanlı askerlerinin koruması eşliğinde yaşadıkları yerlerden sürülen Ermeniler; sürgün sırasında yiyecek ve su sıkıntısı yaşadı; ayrıca çeşitli raporlara göre zaman zaman soygun ve katliamlara maruz kaldı. Ülke genelindeki Ermeni diasporası, genel anlamda Ermenilerin Doğu Anadolu'dan sürülme işleminin doğrudan bir sonucu olarak ortaya çıktı.

<span class="mw-page-title-main">Süryani Katliamı</span> Osmanlı İmparatorluğu tarafından gerçekleştirilen sürgün

Süryani Soykırımı veya Arami Katliamı, I. Dünya Savaşı sırasında Osmanlı İmparatorluğu ordusunun güneydoğu Anadolu ve İran'ın tarihi Azerbaycan bölgesinde, bazı Kürt aşiretlerinin yardımıyla Süryani Hristiyan azınlıklara karşı işlediği, tüm Süryani ve Süryani-i Kadim nüfusu 1914'de 58.983 iken bu sayının yaklaşık 5 katı olan 270 bin ila 300 bin arasında Süryani'nin öldüğü iddia edilen, sürgün etme ve katliamdır. Lakin daha sonra, alttaki Görüntüler kısmında bulunan resimden de görüldüğü üzere Rosie Malek-Yonan, Los Angeles, California'da bulunan Süryani Soykırım Anıtı'na bu sayıları 3 katına çıkarıp, 500 bin daha arttırarak 750 bin Süryani'nin soykırıma uğratıldığını belirten plakayı koydurmuştur ki bu da aslen 1914'te yaşayan tüm Süryani sayısının 12.7 katıdır.

<span class="mw-page-title-main">Rum Kırımı</span> Pontus Rumlarının tarihsel anayurtlarından sistematik olarak sürgün edilmesi

Rum Kırımı, Rum Soykırımı veya Pontus Soykırımı, I. Dünya Savaşı esnası ve sonrasında Osmanlı İmparatorluğu topraklarında yaşanan, hükûmetin ülkedeki Rum nüfusa karşı uyguladığı politikayla başlayan etnik temizliktir. Bu politika çerçevesinde çeşitli katliamlar, sürgünler ve hak ihlalleri gerçekleştirildi. Pontus olarak bilinen Karadeniz bölgesindeki Rumların bir kısmı kırım sonucunda Rusya'ya kaçtı. 1923 yılında, kırım sonrasında Türk Kurtuluş Savaşı sonucu Türkiye ve Yunanistan arasında yapılan mübadeleyle Anadolu Rumları Yunanistan'a gönderildi. Kırımın soykırım niteliği taşıyıp taşımadığı konusunda uluslararası akademik camiada fikir birliği yoktur.

<span class="mw-page-title-main">Amerikan Dostluk Hizmet Komitesi</span>

Amerikan Dostluk Hizmet Komitesi Quakerler'in'in tüm dünyada ve ABD'de barış ve sosyal adalet için çalışan örgütlenmelerinden biridir. AFSC I. Dünya Savaşı'nın kurbanlarına yardım amacıyla ABD'deki Quakerler'in ortak çalışmasıyla 1917'de kuruldu. Kuruluşun üyeleri inançları dolayısıyla askerlik hizmeti yapmayı reddederler ve zafer kazanan ile kaybeden arasında bir ayrım yapmazlar. AFSC bu yüzden ilaç temini, yiyecek ve elbise dağıtımı gibi konular üzerinde çalışmalar yapar.

<span class="mw-page-title-main">Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı</span>

Birleşmiş Milletler Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansı ya da kısa adıyla UNRWA, 1948'de İsrail'in kurulmasından sonra çıkan Arap-İsrail savaşları sırasında evlerini ve geçim kaynaklarını yitiren Filistinlilere yardım amacıyla Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 9 Aralık 1949'da oluşturulan özel kuruluş. Yardım kapsamına girenlerin sayısı başlangıçta 500 bin dolayındaydı; 1980'lerin ortalarında bu sayı tahminen 2.100.000'e ulaşmıştı. Bunlar arasında ilk mültecilerin çocukları, mülteci olmayan yoksullar, ölen mültecilerin yardım karnelerini kullanan başka kişiler de vardı.

Samsun tehcirleri, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuzeyindeki Samsun şehri ve çevresindeki Rum nüfusunu ortadan kaldırmak için Anadolu Hareketi tarafından gerçekleştirilen ölüm yürüyüşleri. Bu yürüyüşler Rumlara yönelik yağma, yerleşim yerlerinin yakılması, tecavüz ve katliam gibi olaylarla desteklendi. Sonuç olarak 1921-1922 yıllarında şehrin yerleşik Rum nüfusu ve daha önceden buraya sığınan yaklaşık 24.500 kişi yerinden edilerek Anadolu içlerine zorla sürüldü. Bölgedeki katliamlar, hem Amerikalı Yakın Doğu Yardım Heyeti misyonerleri tarafından hem de bölgede bulunan donanma görevlileri tarafından gün yüzüne çıkarıldı.

<span class="mw-page-title-main">Pontus Rumları</span> Geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz kıyılarında ve Kuzeydoğu Anadolunun Pontus dağlarında yaşayan etnik Yunan grubu

Pontus Rumları veya Karadeniz Rumları, geleneksel olarak Pontus bölgesinde, Karadeniz'in kıyısında Pontus Alpleri'nde yaşayan etnik Rum grubudur. Daha sonraları 1461'de Osmanlı İmparatorluğu'nun Trabzon İmparatorluğu'nu fethetmesi ve 1828-1829 Osmanlı-Rus Savaşı sonucu pek çok Pontuslu Rum Güney Kafkasya'daki Gürcistan'a ve Rus İmparatorluğu'nun Kars Oblastı'na göç etti. Güney Rusya, Ukrayna ve Kırım'dakiler Kuzey Pontus Rumu olarak adlandırılır. Gürcistan, kuzeydoğu Anadolu ve eski Rus bölgesi Güney Kafkasya'dakiler, çağdaş Yunan akademik çevrelerinde sıklıkla Doğu Pontus Rumu ya da Kafkasyalı Rumlar olarak anılır, ama aynı zamanda bu tabirler Rum asıllı olup Türkçe konuşan Urumları da içerir. Pontus Rumları, Çağdaş Yunancadan farklı bir evrim geçirmiş Pontus Rumcasını konuşurlar. Pontus Rumları, Pontus, Gürcistan ve Doğu Anadolu bölgelerinde en az MÖ 700'den 1922'ye kadar sürekli bir mevcudiyete sahiptiler. 1915'ten 1922'ye kadar Pontus Rumlarının bir kısmı Rum Kırımı'nda öldürülmüşlerdir, geri kalanların da büyük bir kısmı ise 1923'te, Yunanistan ile Türkiye arasında Lozan Antlaşması tarafından tanımlanan nüfus değişimi kapsamında Türkiye'den Yunanistan'a gönderilmişlerdir. Daha sonra Pontus Rumları, Yunanistan'da Nea Trapezounda gibi kasabalar kurmuşlardır. Günümüzde Trabzon'un doğusunda Pontus Rumcasını konuşmaya devam eden Müslüman Rumlar bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Max Erwin von Scheubner-Richter</span>

Ludwig Maximilian Erwin von Scheubner-Richter, Alman siyasi aktivist ve Nazi Partisi'nin erken döneminde etkili bir üyesiydi.

<span class="mw-page-title-main">Sivas İstiklâl Mahkemesi</span>

Sivas İstiklâl Mahkemesi, 20 Ekim 1920 ve 15 Mart 1921 tarihleri arasında faaliyet gösteren istiklâl mahkemesi. Yargılamalar Amasya'da gerçekleştirildiği için karar evraklarında Amasya İstiklâl Mahkemesi olarak da anılmaktadır.

Osmanlı İmparatorluğu–Amerika Birleşik Devletleri ilişkileri 1780'te başlamıştır.

<span class="mw-page-title-main">Frank W. Jackson</span>

Frank Watterson Jackson (1874-1955), Amerikalı avukat, Yunanistan ABD konsolosu ve Anadolu Rumları Yardım Komitesi başkanı. 1895-1898 yılları arasında Chicago Üniversitesi'nde Yunan kültürü ve edebiyatı eğitimi aldı. Daha sonra 1898-1901 yılları arasında Yunanca dersleri verdi. Yunanistan üzerine olan ustalığı, 1901'de Yunanistan'a ABD konsolosu atanmasına sebep oldu. 1903'te görevinden istifa edinceye kadar konsolos olarak çalıştı ve Patras'ta ikamet etti. 1917-1921 yılları arasında New York merkezli, Osmanlı İmparatorluğu içindeki Rumlara yardım için kurulmuş Anadolu Rumları Yardım Komitesi başkanı olarak hizmet verdi. 8 Aralık 1919'da, 5 diğer Anadolu Rumları Yardım Komitesi üyesi ile birlikte Frank W. Jackson, Osmanlı İmparatorluğu'nun yürüttüğü imha politikaları sırasında kurban olan Rumlara yapılan yardım dolayısıyla I. Georgios Nişanı'na layık görüldü.

<span class="mw-page-title-main">Mihal Suço</span> Boğdan Prensi, Bâb-ı Âli tercümanı

Mihal Suço veya Vodas Fenerli Rumlardan Suço ailesinden gelen, 12 Haziran 1819 ve 29 Mart 1821 yılları arasında Boğdan Prensliği yapmış bir soyludur. Filiki Eterya'ya üyeydi, Boğdan ve Eflak'ta Yunan Devrimi'ni destekledi ve Yunanistan'ın kurulmasından sonra ülke dışında büyükelçisi olarak görev yaptı.

<span class="mw-page-title-main">Aleksandr Trepov</span>

Aleksandr Fyodoroviç Trepov 23 Kasım 1916'dan 9 Ocak 1917'ye kadar Rus İmparatorluğu'nun Başbakanıydı. Rus Meclisi üyesi ve Grigori Rasputin'in etkisine karşı ılımlı reformların savunucusu olarak bilinir.

<span class="mw-page-title-main">Ermenistan-Yunanistan ilişkileri</span>

Ermenistan ve Yunanistan arasında ikili ilişkiler mevcuttur. İki ulus arasındaki güçlü siyasi, kültürel ve dini bağlar nedeniyle, Ermenistan ve Yunanistan bugün iyi diplomatik ilişkilere sahiptir. Bizans ve Osmanlı İmparatorlukları döneminde dini ve kültürel kökenleri ve bir arada yaşamaları nedeniyle hem duygusal hem de tarihsel olarak her zaman güçlü olmuşlardır.