İngilizce (
Yunanca (Yunanca: Ελληνικά Elliniká veya Eλληνική γλώσσα Ellinikí Glóssa
Atom veya ögecik, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır. Atom Yunancada "bölünemez" anlamına gelen "atomos"tan türemiştir. Atomus sözcüğünü ortaya atan ilk kişi MÖ 440'lı yıllarda yaşamış Demokritos'tur. Gözle görülmesi imkânsız, çok küçük bir parçacıktır ve sadece taramalı tünelleme mikroskobu vb. ile incelenebilir. Bir atomda, çekirdeği saran negatif yüklü bir elektron bulutu vardır. Çekirdek ise pozitif yüklü protonlar ve yüksüz nötronlardan oluşur. Atomdaki proton sayısı elektron sayısına eşit olduğunda atom elektriksel olarak yüksüzdür. Elektron ve proton sayıları eşit değilse bu parçacık iyon olarak adlandırılır. İyonlar oldukça kararsız yapılardır ve yüksek enerjilerinden kurtulmak için ortamdaki başka iyon ve atomlarla etkileşime girerler.
Etimoloji veya kökenbilim, sözcüklerin köklerini, hangi dile ait olduklarını, ne zaman ortaya çıktıklarını, ilk olarak hangi kaynakta kayıt altına alındıklarını, ses ve anlam bakımından geçirdikleri dönüşümleri inceleyen bilim dalıdır.
Hint-Avrupa dil ailesi, yüzlerce dil ve lehçe içeren dünyanın en büyük dil ailesi. Dünyada 3,2 milyarı aşkın kişinin anadili bu aileye ait bir dil olup, bu değer dünya nüfusunun %46'sına tekabül etmektedir. Avrupa'nın en büyük dilleri, Güney ve Batı Asya dilleri, Kuzey ve Güney Amerika ve Okyanusya'da en çok konuşulan diller Hint-Avrupa dilleridir. Ethnologue'a göre yaşayan 445 Hint-Avrupa dili bulunmaktadır ve bu dillerin üçte ikisinden fazlası (313) Hint-İran koluna bağlıdır.
Sanskrit, Hint-Avrupa dil ailesinin Hint-İran koluna bağlı bir dildir. Sanskrit ve lehçeleri, Antik Hindistan'da lingua franca statüsüne sahip olmuştur. Dil aynı zamanda Hititçe ve Miken Grekçesinden sonra kaydedilmiş en eski Hint-Avrupa dili olmaktadır.
Fince (
Lehçe ya da diyalekt, bir dilin belli bir coğrafî bölgedeki insanlar tarafından konuşulan çeşididir. Lehçe sözcüğü Türkçeye Arapçadan geçmiştir. Lehçe anlamında bazı sözlüklerde diyelek ve ağgan sözcükleri de bulunmaktadır.
Kırım Tatarcası ya da Kırımca, Türk dillerinin Kıpçak koluna ait bir dildir. Ancak bazı Oğuz grubuna ait özelliklere de sahiptir. Romanya'nın Dobruca yöresinde konuşulan şekline Dobruca Tatarcası adı verilir.
Türk dilleri veya Türkî diller, Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına dek uzanan bir alana yayılmış ve içerisinde 35 yaşayan dil barındıran dil ailesi. Toplamda yaklaşık 180 ile 200 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dillerinin en çok konuşulan lehçesi Türkçe olup tüm Türk dili konuşurlarının %40'ı bu dili konuşmaktadır. Bu dili Azerice, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Türkmence ve Tatarca takip etmektedir.
Güney Kafkas dilleri, Kafkas dillerine bağlı ve Kafkas Dağları'nın güneyinde konuşulan Gürcüce, Megrelce, Lazca ve Svancadan oluşan dil ailesidir. Dünya çapında yaklaşık 5.2 milyon konuşanı vardır. Diğer hiçbir dil ailesi ile ilişkisi tespit edilemeyen Güney Kafkas dilleri, dünyanın birincil dil ailelerinden biridir. Güney Kafkas dillerinde yazılmış en eski edebi kaynak, Asomtavruli harfleriyle yazılmış Eski Gürcüce Bir el Qutt yazıtlarıdır. MS 430 yılına tarihlenen yazıt, Beytüllahim yakınlarındaki bir Gürcü manastırında bulunmuştur. Gürcücenin yanı sıra, yazı dili gelişmemiş olan diğer Güney Kafkas dilleri de Gürcü alfabesiyle yazılır. Bunun yanında Türkiye ve Avrupa'daki Lazlar için Latin alfabesinden geliştirilmiş Laz alfabesi kullanılır.
Ogur grubu, Oğur grubu, Ogur öbeği, Oğur öbeği, Ön Bulgar grubu, Lir Türkçesi, Hun-Bulgarca ya da R-Türkçesi Türkî diller ailesinin bir koludur. Bu grubun günümüzde tek hayatta kalmış olan dili, yaklaşık iki milyon kişinin konuştuğu Çuvaşçadır. Gruba ait tarihi bir dil olan Ön Bulgarca bugün ölü dillerdendir.
Anadili, ilk dil, birinci dil, arter-dili veya kısaca L1, bir kişinin doğumundan itibaren maruz kaldığı ilk dil. Kişinin sosyolojik kimliğinin oluşmasında temel rolü oynar. Bazı ülkelerde 'anadili' kavramı, kişinin ilk dilinden ziyade etnik grubunun dilini ifade eder.
Dil ailesi, birbiriyle aynı kökten gelen ve soysal açıdan akraba dil topluluğuna verilen ad. Aynı dil ailesine mensup dillerin, ortak bir proto dilden türediği kabul edilir. Ethnologue'a göre dünyada 7.000'i aşkın yaşayan dili kapsayan 142 farklı dil ailesi bulunmaktadır.
Ana Türkçe, Ön Türkçe veya Proto Türkçe, Türk dilleri ailesinin Şaz ve Oğur dallarına ayrılmadan önceki dönemlerine ait varsayımsal bir anadildir. Diğer anadiller gibi, geçmişteki konuşma dili ile birebir aynı olmayabilir. "İlk" ve "en eski" anlamlarına gelen proto sözcüğünün ifade ettiği gibi, ilk Türkçe olarak görülebilir.
Türkiye Türkçesi coğrafyası, çağdaş Türk yazı dillerinden biri olan Türkiye Türkçesinin yazı dili ve ağızlarıyla kullanıldığı coğrafi sahadır. Bu saha, dünyanın orta kesimi olarak sayılabilir. Bu saha çok genel olarak Hazar Denizi’nin batısındaki Kafkaslar’dan Balkanlar’a kadar olan coğrafi alanı kapsar.
Hint-Hitit veya Hint-Anadolu; var olagelmiş tüm Hint-Avrupa dilleri ve de Anadolu dillerini'de içerisine alacak şekilde, bir bütünsel Hint-Avrupa terimine eş değer bir model olarak, ilk defa Amerikalı dilbilimci "Edgar H. Sturtevant" tarafından 1926 yılın da ortaya atılan ve tamamen hipoteze dayalı olan bir dil ailesidir.
Proto Güney Kafkasya dili veya Proto Kartveli dili, günümüz Güney Kafkasya halklarının ataları tarafından konuşulan Güney Kafkas dillerinin ortak atasının dilsel olarak yeniden yapılandırılmasıdır. Bu dilin varlığı, mevcut Güney Kafkasya dillerini birbirleriyle karşılaştırarak dilin geniş bir taslağını yeniden inşa eden dilbilimciler tarafından yaygın olarak kabul edilmektedir. Dilbilimci Gerhard Deeters ve Georgi Klimov, Proto Güney Kafkasya dili ile Güney Kafkasya dilleri arasında Proto-Karto-Zan veya Proto-Gürcüce-Zan adında bir proto dil olduğunu düşünmektedir.
Ana İranca, Ön İranca ya da Proto-İranca, Hint-Avrupa dil ailesinin İran dilleri kolunun yeniden yapılandırılmış ana-dilidir. Farsça, Peştuca, Soğdça, Zazaca, Osetçe, Mazandaranca, Kürtçe, Talışça gibi İran dillerinin atasıdır. Bu dili konuşanların, yani varsayımsal Proto-İranlıların MÖ 2. binyılda yaşadıkları varsayılır ve genellikle Andronovo arkeolojik ufku ile bağlantılıdır.
Ana Anadoluca, Ön Anadoluca veya Proto-Anadoluca) Anadolu dillerinin türediği en erken ata evresi olan tek bir proto dildir. Hemen hemen diğer tüm proto dillerde olduğu gibi doğrulanmış hiçbir kaydı bulunamamıştır; dil, tüm doğrulanmış olan Anadolu dillerinin yanı sıra diğer tüm Hint-Avrupa dillerine de karşılaştırmalı yöntem uygulanarak yeniden inşa edilmiştir.