İçeriğe atla

Ana Arnavutça

Ana Arnavutça, Ön Arnavutça veya Proto-Arnavutça, Arnavut halkı tarafından kullanılmış Hint-Avrupa dil ailesinden bir dönemlerine ait varsayımsal bir ana dildir. Arnavutça, geleneksel olarak İlirce olduğu düşünülen eski bir Paleo-Balkan dilinden evrilmiştir. Kimi dilbilimcilere göre Arnavutça, İlirce yahut Mesapya diline yakın akraba olan başka bir Paleo-Balkan dilinden türemiş olabilir.[1]

Ana Arnavutça, Tosk ve Geg lehçeleri arasındaki benzerlik ve farklılıklara dayanılmakla birlikte en önemlileri Latince (De Vaan tarafından MÖ 167 ila MS 400) ve Slavcadan (7. Yüzyıl'dan itibaren) alıntı sözcükleri kullanarak kıyaslama metodu ile yeniden yapılandırılmıştır. Alıntı sözcüklerle elde edilen veriler, dilbilimcilerin, iyi bilinen dillerden ödünç alınan sözcüklerin büyük akış noktalarında yerel sözcüklerin şeklini büyük ayrıntılarla oluşturmalarına olanak tanır.

Varlığı kanıtlanmış farklı dillerin temas etmeye başlamasın, Ana Arnavutçanın farklı evrelere ayrılmasına sebebiyet vermiştir.[1] Ana Arnavutçanın en erken evreleri, yoğun Latin-Arnavutça teması döneminden hemen önce, erken Roma İmparatorluğu'na tarihlenirken, sonraki aşamalarında Slav dilleriyle temasa geçmiştir. Tosk-Geg ayrımının, Geg ve Tosk arasındaki taksonomik farklılıklara ilişkin olarak Latince ve eski Yunanca alıntı sözcüklerin yerel sözcükler gibi ele alınması gerçeğiyle kanıtlandığı üzere, MS 600 dolaylarında Slav temasından önce geldiği bilinmektedir, ancak aynı şey Slavcadan geçen alıntı sözcükler için geçerli değildir.

Ana Arnavutça'nın Dönemleri

Rus dilbilimci Vladimir Orel, Ana Arnavutçanın dönemlerini aşağıdaki sıralandırma ile ayırmıştır:

  • Erken Ana Arnavutça: MS 1. yüzyıldan önce konuşulmuştur. Romen dilleri, özellikle Latince henüz bu dönem Arnavutçada yoğun bir nüfuz kazanmamıştı.
  • Geç Ana Arnavutça: bu dönemde Ana Arnavutçanın gramer yapısında herhangi bir bozulma olmaksızın, alıntı sözcükler bakımından büyük ölçüde değişimler meydana gelmişti. Halk Latincesinden Ana Arnavutçaya kayda değer oranda alıntı sözcük geçmiştir.

Ana Arnavutçanın günümüz Arnavutçasına evrildiği dönemlere ilişkin başka paradigmalar da mevcuttur. Bir diğer dilbilimci Ranko Matasović, Ana Arnavutçanın dönemlerini aşağıdaki sıralandırma ile ayırmıştır:

  • Ana Arnavutça Öncesi: Orel'in ''Erken Ana Arnavutça'' teorisine esasen eşdeğerdir; ancak Matasović Latince-Arnavutça ilişkisini, Orel'in başladığını öne sürdüğü tarihten bir yüzyıl öncesine dayandırır. Bu dönem bittikten sonra, Latince Ana Arnavutçayı büyük ölçüde şekillendirmeye başladı.
  • Erken Ana Arnavutça: Orel'in teorisinin bir başka kısmını oluşturan ''Geç Ana Arnavutça'' tezinin ilk evrelerine denk gelmektedir. Matasović'e göre MÖ 1. yüzyıldan MS 6. yüzyıla kadar uzanan bu dönem, Slav dilleriyle temasa geçmeden önce son bulur.
  • Geç Ana Arnavutça: Orel'in ''Geç Ana Arnavutça'' tezinin son iki yüzyılına denk gelmekle birlikte, henüz Türk etkisi başlamadan önce duran Eski Arnavutçaya zemin hazırlandığı dönemin başlangıcıdır.
  • Erken Arnavutça: eski Arnavutçanın Osmanlı dönemine karşılık gelir ve 19. yüzyılda sona erer ve bu noktada yerini günümüz Modern Arnavutçasına bırakır.

Arnavut dilbilimci Shaban Demiraj, Matasović gibi Orel'in öne sürdüğü teorinin aksine, 5. ve 6. yüzyılları evreler arasında bir sınır olarak kabul eder.[2]

Çalışma Tarihi

Vladimir Orel, Ön-Hint-Avrupa dilinden Ana Arnavutçaya ve oradan Modern Arnavutçaya evirilen süreci analiz eden başlıca modern uluslararası dilbilimcilerden biri olarak ön plana çıkmıştır. Orel'e göre, Ana Arnavutçanın sentaks yapısı hakkındaki çalışmalar emekleme aşamasındadır, bu nedenle bazı sınırlamaları vardır. Yine de bu çalışmalar, Ana Arnavutçanın fonetik ve kelime dağarcığının tarihsel gelişiminin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Ana Arnavutça hakkındaki çalışmaların büyük çoğunluğu İngilizceden ziyade Almanca yayımlanmıştır.

Sesbilim

Ana Arnavutça sesbilimi üzerine son kapsamlı çalışmalar Huld (1984), Beekes (1995), Shaban Demiraj (1996), Bardhyl Demiraj (1997), Orel (2000), Hock (2005), Matzinger (2006), Vermeer (2008), Schumacher (2013) ve De Vaan (2018) tarafından yayımlanmıştır.

Schleicher'ın masalının Erken Ana Arnavutça çevirisi[3]

daili̯ā kabalai-dže
daili̯ā tši̯ō laiša ni̯o esetkabala pakset;
tan raunta karra beri̯ana,tan madza barra,
tan maʃkula ʃpei̯toi̯ enbarni̯ana.daili̯ā kabalō spolet:
“zemerā mei̯i lendoi̯et,nera sākskanei kabala rinana.”
kabalai spolanti: “degi̯eoi̯ daili̯ā!zemerā nosōm lendoi̯et sākskanei,
nera, u̯itšpata, daili̯āu̯ō laišeiβetei zi̯arma patika bani̯et,
daili̯āu̯ō-dže laiša nuka ensti.”tei ndiéni̯eta daili̯ā arā eikanet.
koyun ve atlar
Yünü olmayan bir koyun atları gördü;
bunlardan biri ağır bir vagon çekiyordu beriki büyük bir yük taşıyor
öteki ise hızla bir adam taşıyordu. koyun atlara dedi:
''yüreğim sızlanıyor, bir adamın atları sürdüğünü görünce''
atlar dediler: ''dinle koyun ! bunu gördüğümüzde yüreğimiz bize acı veriyor
adam, efendi, koyunun yününü sıcak bir giysi haline getirir.
ve koyunda yük yok.'' Bunu duyan koyunlar ovaya kaçtı.

Kaynakça

  1. ^ a b In Klein, Jared; Joseph, Brian; Fritz, Matthias (eds.). Handbook of Comparative and Historical Indo-European Linguistics. Walter de Gruyter GmbH & Co KG. pp. 1732–1749. ISBN 978-3-11-054243-1. 24 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Haziran 2021. 
  2. ^ Demiraj, Shaban. "Albanian". In Ramat and Ramat (2006), The Indo-European languages. Page 483
  3. ^ "Albanian". 21 Ekim 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Edebiyat</span> sözlü ya da yazılı anlatıma dayanan sanat

Edebiyat, yazın veya literatür, dil aracılığıyla; duygu, düşünce, hayal, olay, durum veya herhangi bir olgunun edebî bir tarzda ve etkili bir şekilde yazılı veya sözlü anlatımını gerçekleştiren; malzemesi söz ve ses; muhatabı insan olan bir sanat dalıdır. Edebî yazılar yazan sanatçılara edebiyatçı denir. Daha kısıtlayıcı bir tanımla, edebiyatın; bir sanat formu olarak oluşturulan yazılar olduğu düşünülmüştür. Bunun nedeni, günlük kullanımdan farklı olarak edebiyatın, dil ürünü olmasıdır.

<span class="mw-page-title-main">Türkçe</span> Türk halkının Oğuz Türkçesi dili

Türkçe ya da Türk dili, Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya'da konuşulan, Türk dilleri dil ailesine ait sondan eklemeli bir dildir. Türk dilleri ailesinin Oğuz dilleri grubundan bir Batı Oğuz dili olan Osmanlı Türkçesinin devamını oluşturur. Dil, başta Türkiye olmak üzere Balkanlar, Ege Adaları, Kıbrıs ve Orta Doğu'yu kapsayan eski Osmanlı İmparatorluğu coğrafyasında konuşulur. Ethnologue'a göre Türkçe, yaklaşık 90 milyon konuşanı ile dünyada en çok konuşulan 18. dildir. Türkçe, Türkiye, Kuzey Kıbrıs ve Kıbrıs Cumhuriyeti'nde ulusal resmî dil statüsüne sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">Arnavutça</span>

Arnavutça, başta Balkanlar'daki Arnavutlar olmak üzere Avrupa, Türkiye, Amerika ve Okyanusya'daki Arnavut diasporası tarafından konuşulan bir Hint-Avrupa dilidir. Dünyada yaklaşık 7.5 milyon insan tarafından konuşulan Arnavutça, Hint-Avrupa dil ailesinin özgün bir koludur ve hemen hemen hiçbir dille yakından akraba değildir.

<span class="mw-page-title-main">Rumence</span> Romanyanın resmî dili

Rumence, Romanya'nın resmî dilidir ve Latin dillerinin doğu koluna mensuptur. Çoğunluğu Romanya ve Moldova'da yaşayan 28 milyon kişi tarafından konuşulur. Moldova'nın resmî dili Moldovaca da Rumence ile aynı olmasına rağmen ülke yasaları kapsamında ülkenin resmî dili Moldovaca olarak yer almaktadır.

Balkan dil birliği, Balkanlar’da konuşulan ve özünde çok farklı olan diller arasında dil bilgisi, söz dizimi, sözcük dağarcığı ve ses bilimi açısından mevcut bazı benzerlikleri açıklamak için ortaya atılmış bir dilbilim kuramıdır. Kuramın Türkçeyi ilgilendiren yönleri de bulunmaktadır. Ancak öncelikle, hepsi özgün birer Hint-Avrupa dili olan Yunanca ve Arnavutça, üç Slav dili ve dört Latin dili arasındaki ilişkileri konu etmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Latin dilleri</span>

Latin veya Romen dilleri, kökeni Roma İmparatorluğu'nda konuşulmuş Latince lehçelerine dayanan, Hint-Avrupa dil ailesinin İtalik koluna mensup bir dil grubudur. Dünya çapında Latin dillerini anadil olarak konuşan 600 milyondan fazladır. Dil grubunun modern dağılımı Amerika, Avrupa ve Afrika kıtalarında yoğunlaşmakla birlikte, genel olarak dünyada geniş bir yayılıma sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">İtalik diller</span>

İtalik diller, bilinen ilk üyeleri MÖ 1. milenyumda İtalyan Yarımadası'nda konuşulmuş olan bir Hint-Avrupa dil ailesi koludur. Eski dillerinin en önemlisi, milattan önce diğer İtalik halkları fetheden Antik Roma'nın resmi dili olan Latinceydi. Diğer İtalik diller; MS ilk yüzyıllarda, konuşanları Roma İmparatorluğu'nda asimile olduğundan ve Latinceye kaydıklarından dolayı yok oldu. MS 3. ve 8. yy. arasında Halk Latincesi, günümüzde ana dil olarak konuşulan tek İtalik dil grubu olan Latin (Romen) dillerine ayrıldı, ayrıca Edebi Latince de hayatta kaldı. Latincenin yanında bilinen diğer antik İtalik dilleri; Faliskçe, Umbriyaca ve Oskanca ve Güney Pikencedir. Yarımadada konuşulmuş ve sınıflandırması tartışmalı olan diğer İtalik diller Venetçe ve Sikulcadır. Uzun zaman önce yok olmuş bu diller, yalnızca arkeolojik bulgulardaki birkaç yazıttan bilinmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Bulgarlar</span> Güney Slav etnik grubu

Bulgarlar, Bulgaristan nüfusunun çoğunluğunu oluşturan bir Güney Slav halkıdır. Etnik Bulgarlar, 6,5 milyonluk Bulgaristan nüfusunun %85'ini oluşturmaktadırlar.

<span class="mw-page-title-main">Birinci Bulgar İmparatorluğu</span> MS 7. ve 11. yüzyıllar arasında Güneydoğu Avrupada var olan Ortaçağ Ön Bulgar-Slav ve sonraki Bulgar devleti

Birinci Bulgar İmparatorluğu, Ön Bulgarların 681'de bugünkü Balkan bölgesinde Asparuh komutasında kurdukları devlettir. Devlet bugünkü Bulgaristan, Arnavutluk, Bosna, Hırvatistan, Yunanistan, Macaristan, Kosova, Kuzey Makedonya, Moldova, Karadağ, Romanya, Sırbistan, Slovakya, Türkiye ve Ukrayna topraklarını içine alan yaklaşık Türkiye kadar bir toprak büyüklüğü olan (750.000 km²) topraklarda kurulmuştur.

Ulahça (veya Arumence, Makedo-Rumence ve Ulahçada limba armãneascã, armãneashti veya armãneashce; Yunanca: Βλάχικα Vlahika Balkanlar'da konuşulan doğu Romen dilidir.

<span class="mw-page-title-main">Kiril ve Methodios</span>

Kiril ve Methodios MS 9. yüzyılda Selanik'te doğmuş olan Bizanslı Yunan kardeşler, Moravya ve Panonya'da Slavlar arasında Hristiyanlığın yayılmasını sağlayan misyonerler. Misyonerlik görevleri sayesinde Slav halklarının kültürel gelişmelerini etkilemiş ve “Slavların Önderleri” unvanına layık görülmüşlerdir. Glagolitik alfabeyi geliştirmişlerdir. Bu alfabe Eski Slav dilinin yazılabilmesi için geliştirilen ilk alfabedir. Kiril alfabesi bu alfabeyi temel almıştır ve bugün Slav dillerinde kullanılmaktadır. Ölümlerinden sonra Slav halkları arasındaki çalışmalarına öğrencileri tarafından devam edilmiştir. Ortodoks Kilisesince iki kardeş de “Havarilere denk” aziz ilan edilmiştir. 1880 yılında Papa XIII. Leo kardeşlerin bayramını Roma Katolik Kilisesi takvimine dahil etmiş, 1980 yılında ise Papa II. İoannes Pavlus kardeşleri Benedict ile birlikte Avrupa'nın koruyucuları ilan etmiştir.

Kurgan veya Korgan özellikle Orta Asya ve Doğu Avrupa'daki yığma tepe ve höyük şeklinde bulunan genellikle tahtadan yapılmış mezarlar için kullanılan bir tümülüs türü.

<span class="mw-page-title-main">Britonlar</span>

Britonlar, en azından Britanya Demir Çağı'ndan Yüksek Orta Çağ'a kadar Büyük Britanya'da yaşayan yerli Kelt halkını ifade eder. Bu dönemde, Galler, Cornish ve Bretonlar gibi farklı gruplara ayrılmışlardır. Modern Brittonik dillerin atası olan Ortak Brittonik dilini konuşuyorlardı.

Arnavutluk, nüfusun büyük çoğunluğunun aynı zamanda ülkenin resmi dili olan Arnavutça ile konuştuğu etnik olarak homojen bir ülkedir. İki ayrı lehçesi vardır: güneyde konuşulan Tosk ve kuzeyde konuşulan Geg. Ancak birçok Arnavut, Balkanlar'daki çok sayıda Arnavut diasporası ve Arnavut topluluklarının etkisiyle İtalyanca, Yunanca, Fransızca, Almanca ve İngilizceyi de yaygın olarak konuşmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Greko-Ermeni</span>

Greko-Ermeni aynı zamanda Heleno-Ermeni) Proto Hint-Avrupa dili (PHA) sonrası, Yunan ve Ermeni' dillerinin varsayımsal ortak atasıdır, durumu İtalo-Kelt veya daha az varsayımsallı Baltık-Slav dilleri ile karşılaştırılabilir, genelde güvenilir bir hipotez olarak kabul edilmekle baraber, üzerinde tam bir fikir birliği yoktur, varsayımsal Greko-Ermeni'nin en erken evresi, Geç Proto Hint-Avrupa ve "Greko-Ermeni-Aryan" dan belki biraz geç, fakat çok da farklı olmayacak şekilde MÖ 3. binyıla tarihlendirilir.

Çoğu Avrupa dili Hint-Avrupa dil ailesine üyedir. 2018'le birlikte 744 milyonluk toplam Avrupa nüfusunun %94'ü bir Hint-Avrupa dilini ana dili olarak konuşmaktadır. Her biri 200 milyon konuşanla Latin, Cermen ve Slav dilleri Avrupalıların %90'ını oluşturarak en büyük grubu oluşturmaktadır. Daha küçük Hint-Avrupa dillerine Helenik, Baltık, Arnavutça, Hint-Aryan ve Kelt dilleri örnek verilebilir.

<span class="mw-page-title-main">Anadolu halkları</span>

Anadolu halkları veya tarih öncesi Antik Anadolulular, Hint Avrupa dil ailesinin, Anadolu dilleri grubunu konuşmuş, aynı zamanda, genel Hint-Avrupa halklarının ön köken evresi olan Proto Hint-Avrupa topluluğundan çok daha erken bir dönemde ayrılmış, arkaik bir Hint-Avrupa etno-dil grubu ve Küçük Asya coğrafyasının tarihsel Hint-Avrupa halkıydı.

<span class="mw-page-title-main">Arnavutçanın lehçeleri</span>

Arnavutça, iki ana gruba ayrılmış birçok lehçeden oluşur, bu ana gruplar Geg ve Tosk'tur. İşkomi Nehri, güneyde İşkombi ve Tosk'un kuzeyinde konuşulan Geg ile yaklaşık olarak coğrafi bir ayırma çizgisidir.

<span class="mw-page-title-main">Osko-Umbriya dilleri</span>

Osko-Umbriya, Sabelik veya Sabel dilleri, Antik Roma'nın gücünün genişlemesiyle yerini Latinceye bırakmadan önce Osko-Umbriyalılar tarafından Merkez ve Güney İtalya'da konuşulmuş Hint-Avrupa dilleri olan İtalik dillerin soyu tükenmiş bir grubudur. Yazılı tasdikleri MÖ 1. milenyumun ortasından MS 1. milenyumun ilk yüzyıllarına kadar gelişmiştir. Diller neredeyse sadece yazıtlardan - özellikle Oskanca ve Umbriyaca - biliniyor ama Latincede bazı Osko-Umbriyaca alıntı kelimeler de var. Oskanca ve Umbriyaca'nın iki ana kolunun yanında Güney Pikence, Sabel dillerinin üçüncü bir kolunu gösterebilir. Tüm dilsel Sabel bölgesi bir lehçe sürekliliği olarak da kabul edilebilir. "Küçük lehçelerin" çoğundan elde edilen kanıtların azlığı, bu tespitleri yapmanın zorluğuna katkıda bulunuyor.

<span class="mw-page-title-main">Ön-İtalik</span>

Ön-İtalik, Proto-İtalik veya Ana İtalik; Latince ve ondan türeyen Romen dillerinin de dahil olduğu İtalik dillerin atasıdır. Doğrudan yazılı olarak tasdiklenmemiş, karşılaştırmalı yöntemle belli bir dereceye kadar yeniden oluşturulmuştur. Ön-İtalik, önceki Ön-Hint-Avrupaca dilinden türemiştir.