Şamanizm, bir şamanın çeşitli bilinç durumları aracılığıyla ruh dünyası ile etkileşime girdiği dini bir uygulamadır. Uygulama genelde kâhinlik ya da iyileştirme gibi amaçlarla yapılır.
Turancılık veya Pan-Turanizm, tüm Ural-Altay kavimlerinin birliğini savunan siyasi görüş. İlk olarak Macarlar, Finler, Estonlar ve Rusya içindeki Fin-Ugor kavimleri ile beraber Tunguzlar, Moğollar ve Türklerin bir araya getirilmesi olarak ortaya çıkmıştır. Türkçü ve Turancı olan Ziya Gökalp, Türkçülüğün Esasları isimli eserinde Turancılığın; Macarları, Moğolları, Tunguzları, Finuvaları içine alan bir kavimler karması olmadığı görüşünü belirterek Turancılığı Türk halkları ile sınırlandırmış ve Türkçülük ile aynı anlamda kullanmıştır. Turancılık bugünkü Türkî devletlerde bu şekilde benimsense de esas olarak Fin tarihçi Matthias Alexander Castrén tarafından Ural-Altay kavimlerinin birliğini sağlamak amaçlı ortaya atılmış bir görüştür.
Altay dilleri ilk olarak 18. yüzyılda ileri sürülmüş Avrasya'da yaygınca konuşulan Türk dilleri, Moğolca, Tunguzca ve bazen Japonca, Korece ve Aynu dillerinin ortak bir ataya sahip olduklarını savunan varsayımsal bir dil ailesidir.
Korece, Kore yarımadasında ve komşusu Çin'e bağlı Yanbian Kore Özerk İli'nde yaygın olarak kullanılan bir Kore dili. Hem Kuzey Kore hem de Güney Kore'nin resmî dilidir. Dil, hece alfabesi olan Hangıl veya Çince karakterler olan Hanja ile yazılabilir.
Ural - Altay Dil Ailesi, 19. yüzyılda ve bazı ülkelerde 20. yy ortalarına kadar yaygın biçimde kabul edilen, Ural ve Altay dillerini bir arada toplayan hipotezdir. Günümüzde ise dil bilimciler arasında bu dillerin birbiriyle alakası olmadığı ve Ural-Altay dil ailesinin gerçek olmadığı konusunda fikir birliği vardır.
Türk dilleri veya Türkî diller, Doğu Avrupa'dan Sibirya ve Çin'in batısına dek uzanan bir alana yayılmış ve içerisinde 35 yaşayan dil barındıran dil ailesi. Toplamda yaklaşık 180 ile 200 milyon kişi tarafından konuşulan Türk dillerinin en çok konuşulan lehçesi Türkçe olup tüm Türk dili konuşurlarının %40'ı bu dili konuşmaktadır. Bu dili Azerice, Özbekçe, Uygurca, Kazakça, Türkmence ve Tatarca takip etmektedir.
Çing Hanedanı, 1644-1911 yılları arasında Çin'de hüküm sürmüş hanedandır. Kurucusu, Çin'in kuzeydoğusunda yaşayan Mançuların Aisin Gioro klanıdır; bu nedenle Mançu Hanedanı olarak da adlandırılır. Çin'in son imparatorluk hanedanıdır.
Yenisey Nehri Arktik Okyanusu'na boşalan en büyük nehir sistemidir. Angara (Ангара) ve Selenga kolları ile birlikte dünyanın en uzun beşinci akarsuyu olma özelliğini taşır.
Tunguz halkları, ataları Tunguz dillerini konuşan veya hâlen konuşmakta olan milletler, etnik topluluklar ve cemiyetler için kullanılan bir çatı kavramdır. Bazı etnik gruplar bugün hala bu dilleri konuşsa da, Tunguz kökenli nüfusun %90'ından fazlası Çince, Moğolca ve Rusça konuşmaktadır. Mançular, Sibolar ve Evenkiler, en kalabalık nüfusa sahip Tunguz halklarını oluşturmaktadır.
Mançuca, Tunguz dillerinden Kuzey Çin'deki Mançurya'da konuşulan dil. Mançuların ana dili genelde Çincedir. Günümüzde Dünya üzerinde sadece 20 kişinin ana dili Mançucadır. Mançucanın kendine özgü bir alfabesi vardır. Mançuca bugün ölmek üzere olan dillerdendir.
Tunguzca veya Tunguz dilleri, Sibirya, Moğolistan ve Mançurya'da konuşulan bir dil grubu. Bu dil grubuna ait dillerin günümüzde sadece 75,000 konuşanı bulunmaktadır ve ölü bir dil olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
And veya ant, Türk ve Moğol halk kültüründe ve inancında yemin demektir. Moğolcada Anda veya Andgay denir.
Arat - Türk ve Altay mitolojisinde korkunç Dev Balık. Ölüm Balığı. Arağıt, Arağut, Aravut olarak da bilinir. Moğol kültüründe Aratan veya Arağatan olarak yer alır. Baykal gölünde veya yeraltındaki büyük denizde yaşadığına inanılan efsanevi devasa balık. Zaman zaman yeryüzünde yaşayan insanlardan kurban ister. Ağzı gırtlağının altında, gözü ise ensesindedir. Belkemiği ters çevrilmiştir. Zincirlerle bağlı tutulur. Başını ve vücudunu oynatınca depremler olur, tufanlar kopar. “Ker Balık” olarak da adlandırılır. Şimdiye kadar yuttuğu tüm canlılar orada yaşarlar. Orası başka bir alem gibidir. Pustag (Bozdağ) adlı Dünya Dağının hemen altındaki sularda yaşar. O her kıpırdadığında yer titrer. Alt çenesi yere üst çenesi göğe değer. Çenelerinden biri yazı ve sıcağı, diğer çenesi ise kışı ve soğuğu getirir. Ters görünümlü olması onun öteki aleme ait olduğunun en önemli göstergesidir. Türklerde büyük ırmak balıklarına Irgay adı verilir ve bu isimle kökensel olarak bağlantılı olması muhtemeldir. Yeryüzünün taşınmasının bir balıkla ilişkilendirilmesine pek çok toplumun söylencelerinde rastlanır. Adı Abra ve Yutpa ile birlikte anılır.
Mangus - Türk ve Altay mitolojisinde canavar, hortlak, dev, ejderha gibi içeriklerin tamamını kapsar. Türk dillerinde Mangıs, Mongus, Mogus ve Moğol dillerinde Mongas, Mangas olarak yer alır.
Arank - Türk ve Tatar mitolojisinde Su Cini. Arang (Arañ) veya Anank olarak da söylenir. “Aranklar” şeklinde çoğul olarak anılırlar. Sayıları çok fazladır. Suyun içinde olduğu kadar su dışında da yaşarlar ve her taraf onlarla doludur. Suların akışına hükmederler; sular onların müdahalesiyle hızlı veya yavaş akar. İyicil varlıklardır, nadiren kötü davranırlar. İnsanları korurlar. Bazı kutlu kişiler onları egemenlikleri altına alabilirler. Çölde susuz kalıp ölme noktasına gelen kişilere yardım ederler. “Eren” sözcüğü ile bağlantılı görünmektedir. Türk halk kültüründe çölde susuz yolculuk yapan veya suya ihtiyaç duymadan çölde yaşayan evliya kıssaları anlatılır. Suların akışına hükmederler. Yaran adı verilen bir türlerinin bulunduğu da söylenir veya bu kelime bazen eşanlamlı olarak da kullanılır.
Kovak - Türk ve Altay mitolojisinde Gökyüzü Tanrısı. Kovak Han veya Gök Ata da denir. Moğollar Tenger Eçege derler. Daha sonra Gök Tanrı anlayışına ulaşan bir yaratıcı anlayışıdır. Moğollarda Tenger Etzeg olarak anılır.
Tin – Türk ve Altay halk inancında Ruh. Tın olarak da söylenir. İnsan varlığının somutdışı ve nesnesel olmayan kısmı. Soyut varlık. Düşünsel ve duygusal yapı.
Türk dili tarihi, çivi yazılı Sümerce tabletlerdeki alıntı kelimeler şeklinde bilinen ilk örneklerine rastlanan, coğrafya olarak Moğolistan ve Çin içlerinden Avrupa’nın ortalarına, Sibirya’dan Hindistan ve Kuzey Afrika sahasına kadar yayılmış olan Türk dilinin tarihidir. Günümüzde Asya ve Avrupa kıtalarında konuşulan ve yazılan Türk yazı dilleri ve bunların ağızlarının tarihî süreçlerini kapsar.
Ana Tunguzca, Ön Tunguzca veya Proto-Tunguzca, Tunguz halkı tarafından kullanılmış Altay dil ailesinden bir döneme ait varsayımsal bir ana dildir.
Turan dilleri, 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başlarında kullanılan ve farklı dil ailelerini, özellikle Ural dilleri, Altay dilleri, Dravid dilleri ve Ural-Altay dilleri gibi birbirleriyle bağlantılı olduğu düşünülen dilleri kapsayan bir dil grubu terimidir. Bu terim, özellikle 19. yüzyılda yaygın olan, dilsel olmayan ırksal bir teori olan "Turan" kavramından esinlenmiştir. Ancak modern dilbilim, bu dillerin büyük çoğunluğunun akraba olmadığını ortaya koymuştur.