İçeriğe atla

Amr bin As Seferi

Amr bin As Seferi ya da Zâtü's-Selâsil Seriyyesi, Muhammed'in Medine üzerine yapılacak olan saldırıyı önleme amaçlı emrettiği seferdir.

Seferin gelişimi

Kudâa, Belî, Uzre, Belkayn, Âmile, Lahm, Cüzâm, Kelb ve Gassânî gibi kabileler, Medine şehrine saldırı yapmak için hazırlıklara girişmişti. Bunun üzerine Muhammed, şehre yapılacak saldırıyı önlemeyi hedefleyerek bölgeye birlik göndermeye karar vermiş ve birliğin başına daha yeni müslüman olmuş olan Amr bin As'ı tayin etti.[1]

Sefer

Gönderilen birliğin sayısı 300 kadardı.[1] Birlikte 30 kadar süvari bulunuyordu.[1] Muhammed, Amr b. As'a gidecekleri yer hakkında bilgi vererek, Amr b. As'a annesi tarafından akrabası olduğu Belî, Uzre ve Belkayn kabilelerinin desteğini almaya çalışmasını ve onları İslam'a davet etmesini emretmişti. Birlik gündüzleri saklanıyor, geceleri ise yola devam ediyordu. Karşı taraf kuvvetlerinin toplandığı yere yaklaştıkları zaman onların saldırı için büyük bir hazırlık yaptıklarını öğrendiler ayrıca Amr b. As, karşı tarafın kendilerinden sayıca üstün olduğunu öğrenmişti. Amr b. As, elindeki güçle hücum etmenin tehlikeli olacağını düşünerek durumu Muhammed'e bildirdi ve destek istedi. Bunun üzerine Muhammed, Ebû Ubeyde b. Cerrâh’ı, içlerinde Ebû Bekir ve Ömer’in de bulunduğu 200 kişilik bir destek birliğini Amr b. As'a yolladı.[1] Bu destek Amr b. As'ın bulunduğu noktaya ulaştığı zaman tartışmalar meydana gelmişti. Amr b. As, emrindeki birliği karşı taraf kuvvetlerine doğru sevketti. Ancak bu seferi önceden haber alan çoğu kabile yurtlarına geri dönmüştü. Kudâa kabilelerine ait bölgenin sonuna kadar ilerlemeye devam eden İslâm ordusu burada bir grup düşmanla karşı karşıya geldi. Taraflar bir müddet ok atışıyla çarpışmayı sürdürdü. Daha sonra müslümanlar toplu hücuma geçti. Bu saldırı karşısında düşman güçleri dağılıp etrafa kaçışmaya başladı. Müslümanlar onları takip etmek istedilerse de Amr b. Âs buna izin vermedi. Bölgede birkaç gün daha kaldılar, ancak düşman kabilelerinden bir haber alamadılar, etrafa süvariler gönderildiyse de yine düşman hakkında herhangi bir bilgi edinilemedi. Süvariler çevrede buldukları koyun ve develeri sürüp ordugâha getirdiler; bunlarla askerî birliğin erzak ihtiyacı karşılandı. Sonunda müslümanlar herhangi bir kayıp vermeden Medine’ye döndü. Bu seriyye ile Kuzey Arabistan’daki kabilelere gözdağı verilmiş, bölgede müslümanların nüfuz ve etki alanı genişletilmiştir.[1]

Kaynakça

  1. ^ a b c d e "ZÂTÜSSELÂSİL SERİYYESİ - TDV İslâm Ansiklopedisi". TDV İslam Ansiklopedisi. 3 Haziran 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Haziran 2021. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Ebû Bekir</span> İslam Devletinin ilk halifesi, sahabe

Ebû Bekir ya da tam adıyla Ebû Bekir Abdullah bin Ebî Kuhâfe Osmân bin Âmir el-Kureşî et-Teymî, İslam peygamberi Muhammed'in sahâbesi ve Dört Halife'nin ilki. Muhammed sonrası Müslüman toplumda 632-634 arası liderlik ve yöneticilik yapması, bu sebeple Muhammed'in halefi olması kendisine ilk halife unvanını kazandırmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Bedir Muharebesi</span> İslam tarihinde Müslümanlar ile Mekkeli paganların yaptığı ilk savaş

Bedir Muharebesi, 13 Mart 624 tarihinde İslam peygamberi Muhammed komutasındaki Müslümanların, Mekke'nin Kureyşli paganlarla yaptığı ilk savaştır. Müslüman ordusu, Ebu Cehil'in önderlik ettiği Kureyş ordusunu savaş meydanında mağlup etmiş, Ebu Cehil de dahil olmak üzere toplam 70 Kureyşli ölmüştür. Bu muharebe, Müslümanların yaptığı ve kazandığı ilk savaştır. Savaş sonrası Kureyşlilerin başına geçen Muhammed'in kayınbabası Ebu Süfyan, Müslümanlardan intikam almak için yemin etmiş ve Kureyşli paganlar ile Müslümanlar arasındaki çatışmalar hız kazanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Hâlid bin Velîd</span> Arap asker ve komutan, sahabe (y. 585–642)

Hâlid bin el-Velîd Seyfullah olarak da bilinen Arap komutan. Hudeybiye Antlaşması sonrasında Müslümanlığı seçene kadar Kureyşlilerin saflarında, İslam dinine geçtikten sonra ise İslam devletinin emrinde savaşmıştır. Kureyşlilerin Uhud Savaşı'nda yenilmemelerinde kilit rol oynamış, emrindeki süvarilere yaptırdığı manevra ile Müslümanların yenilmesini sağlamıştır. Müslüman olduktan sonra Bizans ve Sasanilere karşı zaferler kazanmıştır. Bunların en dikkat çekeni Yermük nehri kıyısında Bizans ordusunu bozguna uğrattığı savaştır. İslami kaynaklara göre katıldığı yüzü aşkın savaşta hiçbir yenilgiye uğramamış nadir komutanlardan biridir.

<span class="mw-page-title-main">Hudeybiye Antlaşması</span> Müslümanlar ile Mekkeli putperestler arasında 628de imzalanan barış antlaşması

Hudeybiye Antlaşması veya Hudeybiye Barışı, 628 martında Medineli Müslümanlarla Mekkeli putperestler arasında yapılan barış antlaşmasıdır. Hudeybiye ismini imzayı attıkları yakın köyün isminden almıştır. Bu antlaşma ile Mekkeliler İslam Devleti'ni hukuken tanımıştır.

<span class="mw-page-title-main">Amr bin Âs</span> Amr bin Âs, Arap komutan. Kureyşin Beni Sehm kabilesindendi. Müslüman olmadan önce İslam orduları ile birkaç kez savaştı

Amr bin Âs, Arap komutan.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Cehil</span> Mekkeli pagan

Amr bin Hişam, diğer adıyla Ebu'l-Hakem veya İslam peygamberi Muhammed'in ona koyduğu ve bilinen adıyla Ebû Cehil, Mekke'nin eski liderlerinden biridir. Muhammed'e muhalefeti ve Müslümanlara karşıt olan davranışları dolayısıyla tanınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Râşidîn Halifeliği</span> Kurulan ilk İslam halifeliği (632–661)

Râşidîn Halifeliği, İslâm peygamberi Muhammed'in halefi olan ilk halifeliktir. Muhammed'in MS 632'deki vefatından sonra ilk dört ardışık halifesi (halef) tarafından yönetildi. Bu halifeler, Sünni İslam'da topluca Râşidîn ya da "Doğru Yolda olan" halifeler olarak bilinirler. Bu terim Şîa'da kullanılmaz, çünkü Şii Müslümanlar ilk üç halifenin yönetimini meşru görmez.

<span class="mw-page-title-main">Ridde Savaşları</span>

Ridde Savaşları, Muhammed'in ölümü sonrasında kitlesel dinden dönme (irtidad) olayları üzerine, ilk halife Ebu Bekir tarafından 632-633 yıllarında yapılan askerî harekât ve savaşlardır.

<span class="mw-page-title-main">Ebû Ubeyde bin Cerrâh</span> Sahabe, komutan

Ebu Ubeyde bin Cerrāh, İslam peygamberi Muhammed'in sahabelerinden ve cennetle müjdelenmiş on sahabeden biridir. İslam tarihinde yeri önemlidir ve Ömer'in halifeliğinde ordu komutanlığı yapmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Mikdâd bin Amr</span>

Mikdâd bin Amr, bilhassa Şiilerce önem verilen dört sahabedendir. Şiilerce Ali'nin yolundan gittiğine inanıldığından hürmet edilir ve en çok saygı duyulan sahabelerdendir. Ömer'in halifeliği zamanında Mısır'ın fethine katıldı ve onunla beraber Suriye'deki Cabiye'yi ziyaret etti. Muaviye'nin valiliği sırasında Kıbrıs'a gönderdiği orduda yer aldı. Bedir Muharebesi'nde elini kaybeden Mikdâd bu savaştaki az sayıda Müslüman süvarilerinden biri olduğundan dolayı "Farisü Rasûlallah" olarak bilinmektedir.

Ebû Dücâne, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesidir. Kütüb-i Sitte'de rivayet ettiği hadisleri yer alan Ebû Dücâne, erken dönem İslam tarihinde daha çok kılıç kullanmadaki ustağıyla belirgin efsaneleşmiş savaşçı kişiliğiyle tanınır.

<span class="mw-page-title-main">Muhammed bin Ebû Bekir</span> Müslüman general, Ebu Bekirin oğlu, Mısır Valisi

Muhammed bin Ebu Bekir, Ebu Bekir'in oğlu, Mısır valisi.

Muhammed, İslam'ı duyurmaya başlamasıyla zaman içerisinde kendisine taraftar topladı ve böylece giderek artan bir nüfuz elde etti. Diğer inançlara mensup bazı kimseler, kendilerini yanlış yolda olmakla itham eden Muhammed'e karşı koydu. Bazı şairler şiirleriyle Muhammed'i hicvederken bazıları ise şiirleriyle insanları ona karşı savaşmaya davet etti. Muhammed muhaliflerini ortadan kaldırmak amacıyla onları öldürttü.

<span class="mw-page-title-main">Rabiğ Seferi</span> Muhammedin bir askeri seferi

Rabiğ Seferi, İslam peygamberi Muhammed'in bir seriyyesidir.

<span class="mw-page-title-main">Arap tarihi</span>

Arap tarihi, Arapların kayıtlı tarihi, Eski Arapça'nın bilinen en eski kanıtı olan MÖ 9. yüzyılın ortalarında başlar. Dini geleneksel görüş, Arapların İbrahim'in oğlu İsmail'den geldiğini ileri sürer. Suriye Çölü, ilk kabul edilen "Arap" gruplarının yanı sıra, bu topraklara yayılmış ve binlerce yıldır var olan diğer Arap gruplarının da yurdudur.

Hâtıb bin Ebû Beltea ya da İbn Ebû Beltea, Muhammed'in Mısır valisi Mukavkıs'a elçi olarak gönderdiği sahabe.

<span class="mw-page-title-main">Sa'd bin Ubade</span> Muhammedin ardından halife adayı olmuş sahabe

Ebû Kays Sa‘d b. Ubâde b. Düleym b. Hârise el-Ensârî, İslam peygamberi Muhammed'in sahabesi.

Fezare, Orta Arabistan'daki Necid bölgesinde yerleşik bir Arap kabilesi.

İslam peygamberi Muhammed, şehrin sıkıntı çektiği kabileler arasındaki anlaşmazlıkları karara bağlamak için şehir liderleri tarafından Medine'ye davet edilmişti. Muhammed Medine'ye hicret edip burada işleri yola koyduktan sonra 629 yılının Kasım ayında Mekke'yi fethetti.

<span class="mw-page-title-main">Medine İslam Devleti</span> İslam peygamberi Muhammedin Medinede kurduğu devlet

Medine İslam Devleti, İslâm peygamberi Muhammed'in ve takipçilerinin Mekke'den Hicret olarak bilinen göçünü takiben Medine şehrine geldiği 622 yılından 632 yılındaki ölümüne kadar Arap Yarımadası'na egemen olan teokratik bir devletti. Medine İslam Devleti, ilk İslâm devleti ve Râşidîn Halifeliği'nin öncüsü olarak kabul edilir.