İçeriğe atla

Amniyosentez

Bir kız bebeğinin doğumundan önce amniyosentez ile yapılan test sonucu.

Amniyosentez, doğumöncesi fetusun içinde yüzdüğü sıvıdan cerrahi müdahale ile bir miktar sıvı alma işlemine verilen addır. Genellikle genetik incelemeler için önerilen bir işlemdir.

Amniyosentezde hamile bireye karından girilen bir iğneyle rahme ve buradan da korion zarından geçilerek bebeğin içinde yüzdüğü amniyon sıvısına ulaşılıp bir miktar sıvı alınır.

Uygulama

Bebeğin içinde yüzdüğü kese, amniyon sıvısı dolu olan plesantadır.

Anne adayının ayrıntılı bir ultrason sonrası, karın bölgesi cildi temizledikten sonra iğne rahmin içine sokulur. Ultrason ekranı eşliğinde işleme uygun incelikte spiral iğne kullanılarak rahime ve buradan da amnion sıvısının bulunduğu boşluğa ulaşılır. Gerekli görülen yaklaşık 15-20 ml. sıvı enjektöre çekilir. Bu esnada ultrasondan bebeğin hareketleri göz önünde bulundurulur ve giriş genellikle bebeğin ayak kısmından yapılır. Enjektörün çıkarılmasından sonra işleme son verilir. Alınan amnion sıvısı materyali oda sıcaklığında incelemek üzere, bekletilmeden (en geç yarım saat içinde) laboratuvara gönderilir.

Amniyosentez sonrası fetus için gerekli sıvıyı vücut yerine koyar. Alınan miktarı, anne vücudunun yaklaşık 3 saat içerisinde tümüyle yerine koyduğu tahmin edilmektedir.

Erken amniyosentez 13. haftada yapılabileceği gibi, geç amniyosentez 21-22 haftaya kadar uygulanabilir. Genellikle 15-20 hafta arası amniyosentez uygulaması için en uygun haftalar olarak daha az risk taşımaktadır.

Kullanıldığı alanlar

Genellikle bebekte kromozom analizi (prenatal sitogenetik analiz), AFP varlığı ya da NTD (nöral tüp defekti) araştırması için uygulanır. Amniyosentez, üçlü ya da ikili tarama testleri sonucu çıkan değerlerin yüksek olması durumunda yapılan bir ileri bir incelemedir.

Amniyosentez çoğunlukla genetik incelemeler için yapılsa da polihidramnios (bebeğin sıvısının normalden fazla olması) gibi durumlarda da anne adayını rahatlatmak için tedavi amaçlı kullanılabilir.

Amniyosentez öncesi ve sonrası aileye tıbbi genetik danışma verilir. Testin sonuçlarına göre bebeğin sağlıklı ya da engelli olacağı belli olur.

Yan etkileri

Amniyosentez, genellikle işlem sırasında bir sorunla karşılaşılmadığı sürece acı vermez. Kadın doğum uzmanları kısa bir süre yatakta dinlenme tavsiye ederler. Bu, karşılaşılan %0,5-1 arası düşük riskini azaltmak için alınan bir önlemdir.

Riskleri

İşlem yapılırken en çok görülen durum iğnenin girmesiyle korion zarının rahime bağlı olduğu yerden ayrılması ve kadın doğum uzmanının bunu ekarte edememesi sonucu görülen durumdur. Bu durumda işlemi 1-2 hafta sonrasına ertelemek gerekebilir.

Genetik tanı amacıyla yapılan amniosentez sonrası yaklaşık %1-2 anne adayında "su gelmesi" şeklinde yakınmalar olmaktadır. Bu durum genellikle 48 saat içinde kendiliğinden geçer.

Dış bağlantılar

Wikimedia Commons'ta Amniyosentez ile ilgili çoklu ortam belgeleri bulunur.

Ayrıca bakınız

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Glokom</span> Görme kaybına yol açabilecek bir çeşit göz hastalığı

Glokom, göziçi sıvısının iyi boşalmaması yüzünden göz tansiyonunun artması.

<span class="mw-page-title-main">Plasenta</span> anne ve fetüse ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran bir organ

Plasenta (döleşi), anne ve fetüse ait iki dolaşım sistemini birbirinden ayıran bir organdır.

Kürtaj ya da kazıma, hamilelikte rahim içerisindeki ceninin tıbbi müdahale ile alınması. Bunun yanı sıra rahim iç duvarından kazınarak örnek alınıp incelenmesi de kürtaj olarak adlandırılır. Türkçeye 1930'larda Fransızca curetage sözcüğünden geçmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Hamilelik</span> Sperm ile yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem

Hamilelik veya gebelik, erkekten gelen sperm ile kadının yumurtalıklarından atılmış olan yumurtanın döllenmesi ile meydana gelen fetusun kadın organ ve dokularında değişiklikler meydana getirdiği, doğuma kadar geçen yaklaşık 9 aylık dönem.

<span class="mw-page-title-main">Kromozom analizi</span>

Kromozom karyotiplemesinde günümüzde beş özellik incelenmekteir.

  1. Uzunluk, ayrı ayrı veya toplam kol uzunlukları,
  2. Sentromer konumu, buna göre telomerler ve kromozom şekli belirlenir.
  3. Sekonder boğumun bulunup bulunmaması ve varsa konumu,
  4. Kromozomların bant özellikleri, Giemsa ve fleurosans boyalarla aynı gruptaki kromozomların tayininde kullanılır.
  5. Otoradyografik özellikler, radyoizotop maddelerle işaretlenmiş ve nukleotidlerin kalıtımı ve DNA içi tekrarları belirlenebilir.
<span class="mw-page-title-main">Down sendromu</span> genetik bozukluk

Down sendromu, trizomi 21 ya da mongolizm; genetik düzensizlik sonucu insanın 21. kromozom çiftinde fazladan bir kromozom bulunması durumu ve bunun sonucu olarak ortaya çıkan genetik bir bozukluktur. Down sendromu, bireyin 1 yaşından daha uzun süre yaşayabildiği tek otozomal trizomidir.

<span class="mw-page-title-main">Turner sendromu</span> Genetik bozukluk

Turner sendromu, kromozom anomalisi sonucu ortaya çıkan ve kız çocuklarını etkileyen bir sendromdur; bir dişide eşey kromozomlarından birinin bulunmaması sonucu ortaya çıkar. Turner sendromluların fenotipi dişi olarak görülür fakat; eşey organları ve eşey hücreleri gelişmez. Kısır bireylerdir.

<span class="mw-page-title-main">Translokasyon</span>

Translokasyon, bir kromozomun kaybolan parçasının ya da kopan bir parçasının başka bir kromozoma yapışması şeklinde görülen kromozom anomalilerindendir.

<span class="mw-page-title-main">Amniyon sıvısı</span> İçinde embriyo veya fetüsün bulunduğu amniyon sıvısı ile dolu boşluğu çeviren zar

Amnion sıvısı (AS), hayvanlarda, embriyoyu koruyan ve besleyen sıvıdır.

İkili tarama testi ya da 11-14 testi olarak da bilinen ilk trimester tarama testi Down sendromu ve Trizomi 18 adı verilen kromozomal anomaliye sahip bebekleri gebeliğin çok erken dönemlerinde saptamaya yönelik bir tarama testidir. Yaşları kaç olursa olsun tüm kadınlar fiziksel veya zeka engelli bebek doğurma riski taşırlar. Down sendromuna sahip bir bebek doğurma riski 20 yaşındaki bir kadında 1530'da 1 iken bu risk artarak 44 yaşındaki bir kadında 30'da 1'e çıkar.

Üçlü tarama testi, down sendromu, nöral tüp defekti ve trizomi 18 adı verilen genetik hastalığın anne karnındaki bebekte olma olasılığını saptayan bir kan incelemesidir. Ayrıca üçlü test yardımı ile diğer bazı anomalileri de saptamak olasıdır. Bebeğin karın duvarı anomalilerinde, böbrek anomalilerinde de test sonuçları yüksek çıkabilir.

<span class="mw-page-title-main">Koriyonik villus örneklemesi</span>

Koriyonik villus örneklemesi (CVS), gelişmekte olan plasentanın içine bir iğnenin sokulmasıyla yapılan bir testtir. Bu dönemdeki plasentaya koriyon denmektedir. Plesenta dokusundan birkaç küçük parça bir şırınga yardımıyla alınır. Alınan bu dokunun incelenmesi ile gelişmekte olan bebeğin herhangi bir anomaliye sahip olup olmadığı tespit edilebilir.

Kistik fibrozis, akciğer, pankreas, bağırsak, ter bezleri dış salgı bezlerinde görülen, otozomal resesif kalıtımlı bir gen hastalığıdır. Kistik fibrozis hastalığı, aynı anda solunum sistemi, sindirim sistemi gibi vücudun birden çok sistem ve organını etkileyebilir. Doğumla birlikte görülen fibrozis, bu etkileme sonucu işlev bozukluklarına neden olur.

<span class="mw-page-title-main">Şırınga</span> vücuda ilaç vermek için kullanılan, ucu iğneli küçük pompa

Şırınga, bir tüp, tüpün içerisinde hareket eden bir piston ve ince bir ağızlıktan meydana gelen, gaz ve sıvıları vakumla içine emerek ince bir hat halinde püskürten cihaz. Ucuna iğne takılmış şırınga kısaca iğne olarak adlandırılır.

<span class="mw-page-title-main">Koroid pleksus kisti</span>

Koroid pleksus, gebeliğin ilk üç aylık döneminden itibaren ultrason ile beynin içinde koroid pleksus görüntülenebilir. Gebelik boyunca yapılan ultrason muayenelerinde beynin en kolay görülen kısmıdır. Koroid pleksusun ultrason ile saptanan ekojenik görüntüsü komşu beyin omurilik sıvısının hipoekoik görünümü ile kontrast yaratır.

<span class="mw-page-title-main">Mol hidatiform</span> hamilelikte oluşan olağandışı durum

Molar gebelik veya mol hidatiform, gebeliğin anormal bir formudur. Gestasyonel trofoblastik hastalıklar içinde en sık görülen formdur. Yumurtanın döllenmesindeki bazı hatalar sonucu rahim içinde cansız bir organizma oluşur ve böylece normal gebelik süreci devam ederken patolojik bir süreç başlar. Molar gebelik parsiyel ve komplet olarak iki kategoriye ayrılır.

<span class="mw-page-title-main">Enjeksiyon</span> Vücutta damar, doku, kanal veya boşluk içine enjektör aracılığıyla sıvı veya ilaç verme, zerk etme

Enjeksiyon veya iğne yapma, vücutta damar, doku, kanal veya boşluk içine genellikle enjektör ve şırınga aracılığıyla sıvı veya ilaç verme işlemidir. Sindirim sistemi yolu dışında, parenteral yolla uygulanır. Hastane ve evde uygulanabilir.

<span class="mw-page-title-main">Otopsi kimyası</span>

Otopsi kimyası, nekrokimya veya ölüm kimyası, ölü bir organizmanın kimyasal yapılarının, reaksiyonlarının, süreçlerinin ve parametrelerinin araştırıldığı bir kimya alt disiplinidir. Ölüm sonrası kimya, adli patolojide önemli bir rol oynar. Camsı sıvı, beyin omurilik sıvısı, kan ve idrarın biyokimyasal analizleri ölüm nedeninin belirlenmesinde veya adli vakaların aydınlatılmasında önemlidir.

<span class="mw-page-title-main">Amniyotik sıvı</span>

Amniyotik sıvı, hamile bir amniyotun amniyotik kesesinin içerdiği koruyucu sıvıdır. Bu sıvı, büyüyen fetüs için bir yastık görevi görmektedir. Aynı zamanda anne ve fetüs arasındaki besin, su ve biyokimyasal ürünlerin değişimini kolaylaştırmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Mekonyum</span> bebeklerin ilk dışkısı

Memeli bir bebeğin ilk dışkılarına mekonyum denir. Daha sonraki dışkılardan farklı olarak mekonyum, bebeğin rahimde geçirdiği süre boyunca yuttuğu malzemelerden oluşur: bağırsak epitel hücreleri, lanugo, mukus, amniyotik sıvı, safra ve su. Mekonyum, daha sonraki dışkıların aksine, viskoz ve katran gibi yapışkandır - rengi genellikle çok koyu zeytin yeşilidir ve neredeyse kokusuzdur. Amniyotik sıvıda seyreltildiğinde yeşil, kahverengi veya sarının çeşitli tonlarında görünebilir. Doğumu takip eden birkaç gün içinde dışkının rengi kademeli olarak sarıya dönmeli ve mekonyum tamamen atılmış olmalıdır.