İçeriğe atla

Aminoglikozit

Bileşiminde yalnız aminli şekerler bulunan bakteri öldürücü (bakteriyosid) antibiyotik.

Aminoglikozitler, aerob ve Gram negatif boyanan bakterilere karşı etkilidirler. Pseudomonas, Enterobakterleri, piyosiyanik basilleri ve bir ölçüde stafikokları öldürebilen antibiyotikler yer alır. İçlerinden streptomisin, kanamisin tüberküloza karşı etkilidir.[1]

Etki mekanizmaları aynıdır; bakterinin ribozom 30S alt ünitesine bağlanarak protein sentezini engellerler.

Sindirim yoluyla emilmezler, bu nedenle tümü kas içine şırınga edilerek verilir.

Yan etkileri

Böbrek ve içkulak için toksiktirler, bu yanetki böbrek yetmezliği durumunda artar. Böbrek hasarı kendisini akut tübüler nekroz olarak gösterir. Kulak sorunları ise hem duyma hem de denge problemi olarak sebat edebilir. Bunların dışında yan etki olarak nöromüsküler blok ve alerjik deri reaksiyonlarına da sebep olabilirler.

Bu gruptaki başlıca antibiyotikler

Neomisin B, framisetin ve paromomisin (protozoerlere etkili) gibi antibiyotikler, genel kullanımdaki toksiteleri nedeniyle yalnız yerel (lokal) olarak kullanılır ya da ağızdan alınırlar. Bağırsak mukozasınca emilmedikleri için, etkilerini burada gösterirler ve sindirim borusunun (esophagus) bazı enfeksiyonlarının tedavisinde kullanılır.

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ "AMİNOGLİKOZİD ANTİBİYOTİKLER" (PDF). Ankara Üniversitesi Açık Ders Malzemeleri. 3 Ağustos 2024 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Tifo</span> Bulaşıcı hastalık

Bu madde tifo hastalığı hakkındadır. İlişkisiz bir hastalık olan tifüs ile karıştırılmamalıdır.

<span class="mw-page-title-main">Tetrasiklin</span> kimyasal bileşik

Tetrasiklin, Streptomyces rimosus isimli bakteri tarafından üretilen bir antibiyotiktir. Birçok bakteriyel enfeksiyonlarda kullanılır. Tetrasiklinler bugün bir grup antibiyotiğe verilen genel isimdir, tetrasiklin de bu antibiyotiklerden birisidir.

<span class="mw-page-title-main">Streptomisin</span> aminoglikozid sınıfından bir antibiyotik ilaç

Streptomisin, aminoglikozid sınıfından bir antibiyotik ilaçtır. Bu sınıftan keşfedilen ilk ilaç olmasının yanı sıra tüberküloz (verem) tedavisinde kullanılan ilk antibiyotiktir. Gram pozitif ve gram negatif etkinliği güçlüdür.

<span class="mw-page-title-main">Kloramfenikol</span> kimyasal bileşik

Kloramfenikol, İlk kez Streptomyces venezuelae türü bakterilerin metabolizma ürünü olarak elde edilen, günümüzde yapay yollarla bireşimlenen antibiyotiktir. Hastalık yapıcı birçok bakteri, riketsiya ve mikoplazmaya karşı etkilidir; etkisinin mikroorganizmadaki protein bireşimlenmesini bozarak gösterir.

Viomisin tüberküloz tedavisinde kullanılan bir antibiyotik türüdür. Streptomyces puniceus isimli bir bakteri tarafından üretilir. RNA'ya bağlanır, prokaryotik protein sentezini inhibe eder (engeller). Birçok sayıda dirençli tüberküloz suşuna karşı etkilidir. Streptomisin ile beraber kullanılmamalıdır.

Neomisin, Streptomyces fradiae isimli bakteri tarafından doğal olarak üretilen bir antibiyotiktir. İlk kez 1949 yılında mikrobiyolog Selman Waksman tarafından keşfedilen neomisin, bir aminoglikozid antibiyotiğidir.

<span class="mw-page-title-main">Adrenalin</span> kimyasal bileşik

Adrenalin veya epinefrin, böbrek üstü bezlerinin iç kısımları tarafından öz bölgede salgılanan bir hormondur.

<span class="mw-page-title-main">Plazmid</span> Hücre içindeki küçük DNA molekülü

Plazmidler; bakteriler, arkeler ve ökaryotlar arasında birçok mikroorganizmada bulunan dairesel veya çizgisel ekstrakromozomal replikonlardır. Bakterilerin genetik bilgiyi aktarması, hızlı evrimleşmelerini ve adaptasyonlarını kolaylaştırması için önemli araçlardır. Hedeflenen genleri ekleyerek, değiştirerek veya silerek mikroorganizmaları manipüle etmek ve analiz etmek için önemli araçlar olarak hizmet eder. Prokaryotik hücrelerde bulunurlar ve kromozomlardan bağımsız olarak çoğalırlar. Ek olarak, plazmidler hücreler arasında aktarılabilir, bu da onları prokaryotik evrimde önemli itici güçler olarak kabul eder ve onları yanal gen aktarımına aracılık eden güçlü ajanlar yapar. Antibiyotik direnci gibi yeni işlevler sağlayarak konakçı evrimini hızlandırmakla kalmazlar, aynı zamanda artan gen ifade seviyeleri ve kopya sayısı değişiklikleri yoluyla mutasyonların edinim oranlarına da yol açabilirler. Plazmid genomları genellikle, aynı aileden ilgili plazmidler arasında korunan ve replikasyon ve hareketlilik gibi önemli plazmide özgü işlevlerle ilişkili çekirdek lokusların bir omurgasını içerir. Etkili yatay gen transfer (HGT) vektörleri olarak görev yapar.

<span class="mw-page-title-main">Bruselloz</span>

Bruselloz, Malta humması veya Akdeniz humması, da denilen Brucella spp. bakterileri yüzünden ortaya çıkan bulaşıcı bir hastalıktır.

<span class="mw-page-title-main">Kandidiyaz</span>

Kandidiyaz, herhangi bir Candida türüne bağlı olarak gelişen herhangi bir mantar enfeksiyonu için kullanılan genel addır. Kandidiyaz başka adlarla da anılabilmektedir ve bunlar şöyle sıralanabilir:

  • Kandida enfeksiyonu, kandidoz ve kandidiyazis.
  • Moniliyaz ve moniliyazis.
<span class="mw-page-title-main">Şiga toksini</span> Bakteri toksini

Şiga toksinleri, Shigella dysenteriae ve bazı Escherichia coli bakterileri tarafından salgılanan toksinlerdir, bunlar bakterinin içinde bulunan konak organizmada dizanteri meydana getirirler. Bu toksinler evrimsel olarak birbirine akraba bir toksin ailesidir, Stx1 ve Stx2 olarak adlandırılan iki ana gruptan oluşur. Bu toksinlerin genleri, bakteriyi enfekte etmiş bir virüs olan, lambda-tipi profajların genomunda yer alır. Şiga toksinleri, Shigella dysenteriae'nın neden olduğu dizanterinin bakteriyel kaynağını tanımlamış olan Kiyoşi Şiga'ya atfen adlandırılmışlardır. Şiga toksini, Shigella dysenteriae'nin yanı sıra E. coli'nin O157:H7 serotipi ve diğer bağırsak kanatıcı (enterohemorajik) E. coli'ler de bu toksinleri salgılar. E. coli'nin salgıladığı Stx1 toksini baştan Vero toksin veya Şiga benzeri toksin olarak adlandırılmış ancak daha sonra bu toksinin S. dysenteriae'nın salgıladığı Şiga toksinleri ile hemen hemen aynı olduğu gösterilmiştir.

Bağırsak florası sindirim sisteminde yaşayıp konak organizmanın sindirimiyle ilgili çeşitli yararlı işlevler gören mikroorganizmalardır.

<span class="mw-page-title-main">Bakteriyofaj</span> Bakteri enfekte eden virüs

Bakteriyofaj, bakterileri enfekte eden bir virüstür. Terim genelde kısaltılmış hali olan faj olarak kullanılır.

Septisemi (kan zehirlenmesi), kana bakteri ya da toksin karışmasıdır. Septisemi birkaç yolla oluşabilir:

<span class="mw-page-title-main">Tonsilit</span>

Tonsilit veya anjin, boğazın iki yanında bulunan tonsil ya da bademcik adı verilen dokuların iltihaplanıp şişmesi ile ilgili hastalıkdır. Hastalığın üç farklı tipi bulunur: "akut", "subakut" ve "kronik". Akut olanı, bakteri ya da virüs yoluyla bulaşabilir. Subakut olan türü, Actinomyces bakterisinden ortaya çıkar ve 3 haftadan 3 aya kadar bir dönemde etkili olur. Kronik olan ise tedavi edilmezse çok uzun süre boyunca etkili olur ve hemen hemen daima bakterilerle bulaşır.

Capreomycin, aminoglikozitler grubundan bir peptid antibiyotiktir. Tüberküloz için verilen diğer antibiyotiklerle kombine kullanılır. Yan etkileri arasında nefrotoksisite ve 8. kranial sinir toksisitesi bulunur.

<span class="mw-page-title-main">Paromomisin</span> kimyasal bileşik

Paramomisin; amebiasis, giardiasis, leishmaniasis ve tenya gibi bir dizi parazit enfeksiyonunu tedavi etmek için kullanılan bir antimikrobiyaldir. Hamilelik sırasında, amebiasis ve giardiasis enfeksiyonlarında ilk basamak tedavi seçeneğidir. Onun haricinde genelde ikinci basamak tedavi seçeneğidir. Ağız yoluyla, cilde uygulanarak veya kas içi enjeksiyon yoluyla kullanılır. Ağız yoluyla kullanımda iştah kaybı, kusma, karın ağrısı ve ishal sık görülen yan etkilerindendir. Cilde uygulandığında kaşıntı, kızarıklık ve kabarcıklar yan etkilerindendir. Enjeksiyon ile alındığında ateş, karaciğer problemleri veya işitme kaybı olabilir. Emziren anneler için güvenli görülür.

Kanamisin aminoglikozid grubu bir antibiyotiktir. Oral, intravenöz ve intramusküler formları vardır ve enfeksiyon tedavisinde geniş bir yelpazedede kullanılılır. Kanamisin; Streptomyces kanamyceticus bakterisinden izole edilmiştir ve sülfatlı formunda kullanılır.

Pepsin; mide özsuyundaki et, yumurta gibi proteinli yiyeceklere tesir eden kuvvetli bir enzimdir. Anlamı Yunancada "πέψις (sindirim)" sözcüğünden gelmiş olup, 1836 yılında Theodor Schwann tarafından keşfi yapılmıştır. Yapı olarak büyük ve karmaşık bir moleküldür. Mide duvarında bulunan şef hücrelerince salgılanan pepsinojen ile mide özsuyunda bulunan hidroklorik asidin tepkimesi sonucu pepsin oluşur. 1929 yılında John Howard Northrop tarafından kristalize edilerek bu proteinin etki alanı keşfedilmiştir.

Netilmisin (1-N-etilsisomisin) yarı sentetik bir aminoglikozit antibiyotiktir ve Micromonospora inyoensis tarafından üretilen bir sisomisinin türevidir. Aminoglikozit antibiyotikler, çok çeşitli bakterileri öldürme yeteneğine sahiptir. Netilmisin bağırsaktan emilmez ve bu nedenle sadece enjeksiyon veya infüzyon yoluyla verilir. Sadece gentamisine dirençli olan ciddi enfeksiyonların tedavisinde kullanılır.