Doku, bitki, hayvan ve insan organlarını meydana getiren, şekil ve yapı bakımından benzer olup, aynı vazifeyi gören, birbirleriyle sıkı alâkaları olan aynı kökten gelen hücrelerin topluluğu. İlkel canlılar bütün hayatları boyunca bir tek hücre olarak kaldıkları halde yüksek organizmalar çok sayıda hücrelerin bir araya gelmesi ile meydana gelmiştir. Bitkisel organizmaları meydana getiren çok sayıdaki hücrelerin protoplastları birbirinden cansız hücre çeperleriyle ayrılmış olmakla beraber aralarında sıkı bir ilişki göstermektedir. Böyle hücre çeperi içinde bulunan, birbiriyle sıkı ilişki gösteren, aynı kökenden gelmiş protoplast topluluklarına doku, dokuların özelliklerini konu eden morfoloji biliminin dalına da histoloji denir.
Plastitler, deniz yosunu, bitki ve kimi protist hücrelerinde bulunan, çeşitli görevleri olan çift zarlı temel organeldir. 1,5 milyar yıl önce endosimbiyoz ile ökaryot hücrelerine aktarılmış siyanobakteriler olarak değerlendirilir. Genç hücrelerde renksiz olan plastitler (lökoplast), hücre ile birlikte gelişerek, hücrenin görevine uygun biçim ve renk kazanır. Bulundurdukları pigment ve görevlerine göre birbirine dönüşebilen üç çeşit plastit vardır:
Lökoplastlar, renksiz plastitlerdir. Bitkilerin ışık görmeyen kısımlarında (kök,yumru vb.) bulunurlar. Nişasta depolarlar. Fotosentez sonucu kloroplasta dönüşür ve üretilen glikoz, iletim sistemi yoluyla depo yeri olan lökoplastlara gelir. Burada glikoz molekülleri birleşerek nişasta molekülleri meydana gelir. Nişastanın sentezi esnasında,su açığa çıkar. n sayıda glikoz molekülünün birleşmesi esnasında (n-1) sayıda H2O molekülü açığa çıkar. Nişasta taneciklerinin şekil ve büyüklükleri bitkinin çeşidine göre farklılık gösterir.
Kromoplast, bitkilere farklı renkler kazandıran plastittir. Lökoplastlar gibi renksiz değildir. Bitkiye renk veren pigmentlerin üretilmesiyle ve depolanmasıyla görevlidir. Kloroplastlar ve lökoplastlar gibi fotosentez yapan ökaryotik türlerde bulunur. Likopen (kırmızı), ksantofil (sarı) ve karoten (turuncu) olmak üzere üç çeşittir.
- Sarı renkte kromoplastlar —> Limon, Muz vb.
- Kırmızı renkte olan kromoplastlar: —> Domates vb.
- Turuncu renkte olan kromoplastlar —> Havuç gibi sebze ve meyvelerde bulunur.
Organel, hücre içerisinde bulunan kendi içinde özelleşmiş yapılardır. Vücut için organ ne ise hücre için de organel olduğu düşüncesiyle organ sözcüğüne Fransızca küçültme eki olan -el eklenerek oluşturulmuştur.
Kemik iliği, büyük kemiklerin içinde, merkezde yer alan dokudur. Toplam vücut ağırlığının %4'ünü oluşturmaktadır. Bu da yetişkinlerde yaklaşık 2.6 kg'a denk gelmektedir.Yeni kan hücrelerinin periyodik olarak yaşam boyu üretildiği yerdir.
Ökaryotlar, hücrelerinde bir çekirdek ve –genellikle– organeller içeren bir canlılar grubu olup, bilimsel sınıflandırmada arkeler ve bakterilerle beraber tüm canlıları kapsayan üç ana gruptan biridir.
Kara yosunları (Bryophyta), ciğer otları, boynuz otları ve yapraklı kara yosunlarını kapsayan bitkiler bölümü.
Kırmızı algler ya da Rhodophyta, ; deniz alglerinin büyük bir kısmını oluşturan bir Protista alemi şubesidir.
Çimlenme, tohumda bulunan embriyonun uygun şartlar bulunca gelişerek ana bitkiye benzer bitkiyi vermek üzere tohumdan çıkarak serbest hale geçmesine denir.
Üreme, çoğalma olarak da bilinir, bir canlının neslini devam ettirmesi olayı. Büyüme ve gelişmesini tamamlayan her canlı üreme yeteneğine sahip olur. Üreme yeteneğine sahip canlılar kendilerine benzer bireyler oluştururlar ve bu sayede nesillerini devam ettirmiş olurlar.
Meristem doku bitkilerin büyüme bölgelerinde bulunan ve sürekli bölünebilme yeteneğine sahip hücrelerden oluşan bir bitkisel dokudur.
Siyanobakteriler (Cyanobacteria), besinini fotosentez yolu ile elde eden bir bakteri dalıdır. Adı, bakterinin renginden gelir. Denizdeki azot çevriminin önemli bir bileşeni ve okyanusun pek çok yerinde özbesilenendir. Ayrıca, karada da bulunmaktadır.
Gövde, bir vasküler bitkinin iki ana yapısal ekseninden biridir, diğeri ise kök'tür. Yaprakları, çiçekleri ve meyveleri destekler, ksilem ve floemde kökler ve sürgünler arasında su ve çözünmüş maddeleri taşır, besin maddelerini depolar ve yeni canlı doku üretir. Gövde normalde düğümlere ve ara düğümlere ayrılır:
- Düğümler bir veya daha fazla yaprağın yanı sıra dallara dönüşebilen (yapraklar, kozalaklı koniler veya çiçeklenmeler olan tomurcukları tutar. Adventif kökler düğümlerden de üretilebilir.
- Düğümler arası, bir düğümü diğerinden ayırır.
Bitki morfolojisi ya da Fitomorfoloji, bitkilerin fiziksel formunun ve dış yapısının incelenmesidir. Bu genellikle, özellikle mikroskobik düzeyde, bitkilerin iç yapısının incelenmesi olan bitki anatomisinden farklı olarak kabul edilir. Bitki morfolojisi, bitkilerin görsel olarak tanımlanmasında yararlıdır. Moleküler biyolojideki son çalışmalar, bitki morfolojilerinin korunması ve çeşitlendirilmesinin belirlenmesinde rol oynayan moleküler süreçleri araştırmaya başlamıştır. Bu çalışmalarda transkriptome koruma modellerinin, bitki yaşam döngüsü boyunca çeşitlendirmeyi sınırlayan evrimsel kısıtlamalara yol açabilecek önemli ontogenetik geçişleri işaretlediği bulunmuştur.
Yumrular, bazı bitki türlerinde besinler için depolama organı olarak kullanılan genişlemiş yapılardır. Bitkinin kalıcılığı için, bir sonraki büyüme mevsiminde yeniden büyümeye yönelik enerji ve besin sağlamak ve eşeysiz üreme aracı olarak kullanılırlar. Gövde yumrularını, kalınlaşmış rizomlar veya stolonlar oluşturur. Gövde yumruları olan yaygın bitki türleri arasında patates ve yam bulunur. Bazı kaynaklar ayrıca tanım kapsamında modifiye olmuş yan kökleri de kabul eder; bunlar tatlı patateslerde, manyokta ve yıldız çiçeğinde bulunur.
Archaeplastida, kırmızı algler (Rhodophyta), yeşil algler ve kara bitkilerini ve glokofitler gibi bazı küçük grupları içeren önemli bir ökaryot grubudur. Archaeplastida'nın tüm soyları, fotosentetik olmayan ökaryotrofik bir kamçılı olan Rhodophyta'nın kardeş taksonu Rhodelphidia dışında fotoototrofiktir. Archaeplastida üyeleri, iki zarla çevrili kloroplastlara sahiptir, bu özellikleri bu canlıların bir siyanobakteri ile beslenerek endosimbiyoz olayı yoluyla doğrudan elde edildiğini düşündürür. Amoeboid Paulinella chromatophora'nın yanı sıra kloroplastlara sahip diğer tüm gruplar, ikincil olarak kırmızı veya yeşil alglerden elde edildiklerini düşündüren üç veya dört zarla çevrili kloroplastlara sahiptir. Kırmızı ve yeşil alglerin aksine, glokofitler hiçbir zaman ikincil endosimbiyoz olaylarına dahil olmamıştır.
Patates nişastası, patateslerden elde edilen nişastadır. Patates bitkisinin kök yumrularının hücreleri lökoplastlar içerir. Nişastayı çıkarmak için patatesler ezilir ve nişasta taneleri yok edilen hücrelerden serbest bırakılır. Nişasta daha sonra yıkanır ve kurutulur.
Bitkilerin evrimi, yaklaşık 500 milyon yıllık bir süreçtir. Siyanobakteriler milyarlarca yıl boyunca, sualtındaki kolonilerinde kalarak, baskın fotosentetik yaşam formu oldu. 1,6 milyar yıldan fazla süre önce, ikinci bir fotosentetik organizmalar grubu belirdi: Algler. Algler ökaryottur; yani hücrelerinin içinde "organel" adı verilen özelleşmiş yapılar vardır. Kloroplast adı verilen organel, tüm alglerde ve kara bitkilerinde bulunur. Hücrede fotosentezin gerçekleştiği yer bu organeldir. Kara bitkilerinin ilk ataları, yaklaşık 500 milyon yıl önce Charophyceae adlı yeşil alglerden evrimleşmişlerdir.
Endodermis, karasal bitkilerin merkezinde, en içteki korteks tabakasıdır. Radyal duvarları hidrofobik maddelerle emdirilmiş, apoplastik suyun içeriye akışını kısıtlamak için kompakt canlı hücrelerden oluşan bir silindirdir. Endodermis, korteks ve stel arasındaki sınırdır.