İçeriğe atla

Amerika Birleşik Devletleri Kızılderililerinin kültürel asimilasyonu

Amerikan yerlilerinin asimilasyonu, 1790-1920 yılları arasında ABD Kızılderililerinin Amerika Birleşik Devletleri hükûmeti tarafından Batılı kültür uyarınca dönüştürülmesi için yapılan uygulamaların tümüdür. Konu ilk kez George Washington ve Henry Knox tarafından dile getirilmiştir. ABD'nin Avrupa'dan yoğun göç aldığı dönemde Amerikan yerlilerinin kültürel değerlerinin yükseltilmesi olarak tanımlanan süreç çok farklı alanlarda ilerlemiştir. ABD Kızılderili yatılı okulları bu kültürel asimilasyonda en etkili odaklardan biridir.

1601-1776 Avrupalılarla ilk temas

18. yüzyılın sonlarında Kuzey Amerika
1754-63 arasındaki Fransa-Yerli Savaşı

Kuzey Amerika'da yapılan epidemiyoloji ve arkeoloji çalışmalarına göre 1635-1640 yılları arasında Yeni Dünya'ya göç eden çok sayıdaki İngiliz, Hollandalı ve Fransız ailenin beraberlerinde çiçek hastalığını getirdikleri ve yerli halka bulaştırdıkları ortaya çıkmıştır. Bu dönemde salgın hastalıkların pençesine düşen yerli halklar aynı zamanda kendi topraklarındaki avlanma alanları için Avrupalılarla rekabet etmek durumunda kalmıştır. Kuzey Amerika bölgesinde var olmak isteyen Fransız, İngiliz ve İspanyol silahlı kuvvetleri yerlileri kendi saflarına çekip destek birlik olarak silah altına almaya çalışmıştır. Çoğu milis şeklinde farklı saflarda yer alan yerel kabileler arasında bu savaşlar yüzünden derin düşmanlıklar yaratılmıştır. Avrupalılarla yapılan antlaşmalarda yerlilerin topraklarına ve av alanlarına dokunulmayacağı belirtilse de bu sözler tutulmamıştır. Yerli halklar başta Dokuz Yıl Savaşı olmak üzere çok sayıda savaşın Kuzey Amerika topraklarındaki muharebelerinde yer almıştır. Yedi Yıl Savaşının ardından muzaffer Büyük Britanya tarafından 1763 yılında yayınlanan emirde Apalaş Dağlarının batısındaki yerli toprakları korunmaya çalışılır. Bu belge aslında bölgedeki Avrupalı yerleşimcilerle yerli halklar arasında doğal bir sınır çekse de Avrupalı yerleşimcilerin batıya doğru göçleri engellenmez. Belirlenen belirsiz sınır hattını koruyacak sayıda kolluk kuvveti olmayan Avrupalı kuvvetler her seferinde yerli topraklarını biraz daha küçültmek için diplomatik, askeri yollara başvuracaktır. Yerel halklar için Avrupalıların varlığı eski hayat koşullarının tamamen değişmesi anlamına geliyordu. Bambaşka mülkiyet ilişkileri yüzünden bölgede sınırsız seyahat etme, avlanma haklarının ellerinden alındığını görüyorlardı.

1776-1860 ABD ve yerliler

ABD bağımsızlığını kazandığı dönemde Büyük Britanya'nın sömürgecilik döneminde sürdürdüğü siyaseti izledi. Buna göre komşu yerli halklarla iyi ilişkiler sürdürmek hem ticaret hem de siyasi açıdan avantajlıydı. Ancak buna rağmen şartlar uygun olduğunda ABD lehine olacak şekilde bu sınırlar aşılabiliyordu ve toprak ilhakı yaşanıyordu. Amerikan Bağımsızlık Savaşı ve 1812 Savaşı sırasında yerliler müttefik olarak kullanılsa da İngiltere ve İspanya ile ilişkiler normalleşince yerlilere karşı gösterilen anlayış yerini yayılmacılığa bırakacaktır. Artık yerliler uygarlığın önündeki engel olarak görülmektedir.

İlk dönemde George Washington medenileşme süreci için izlenmesi gereken bir hat belirler. Buna göre şunlar yapılmalıdır:

  1. Yerlilere dönük adil bir adalet uygulanması
  2. Yerli topraklarının satın alımının kontrol altına alınması
  3. Ticaretin teşvik edilmesi
  4. Yerlilerin toplumunu uygarlaştıracak uygulamaların teşvik edilmesi
  5. Yerlilere hediyelerin verilmesi
  6. Yerlilere tanınan hakları ihlal edenlerin cezalandırılması

ABD hükûmeti bu kapsamda Benjamin Hawkins gibi uzmanları görevlendirerek yerlilerin içinde bulunarak beyazlar gibi yaşamaları yönünde yardımcı olmalarını istemiştir.

Zorunlu göç

1830 yılında ABD Başkanı Andrew Jackson tarafından çıkartılan Yerli İskân Yasası[1] ABD hükûmetinin Amerikan yerlilerini karşı tavrını açıkça ortaya koyuyordu. Buna göre Mississippi Nehrinin doğusunda yaşayan yerliler nehrin batı yakasına yerleştirilecekti. Kabilelerin zorla yerlerinden edilmesi yasaya göre söz konusu değildi. Başkana yerlilerle toprak tahsis etme ve antlaşma yapma yetkileri tanınmıştı. 1834 yılında çıkartılan yeni bir yasayla yerlilere tahsis edilen topraklara girilmesi yasaklansa da bu yasa da delinecektir.

27 Eylül 1830 tarihinde Choctaw kabilesi antlaşma imzalayarak gönüllü olarak topraklarını terk eden ilk kabile olur. Antlaşma sonucu topraklarını terk eden Choctaw kabilesinin bıraktığı yerlere Avrupalı yerleşimciler girer. Yerli İskân Yasası gönüllülük üzerine inşa edilmiş olsa da çoğu zaman hükûmet yetkilileri tarafından suiistimal edilmiştir. Bunun en bilindik örneği Cherokeelerle yapılan antlaşmadır. 29 Aralık 1835 tarihinde kabile liderlerinin onayı alınmaksızın bir kısım yerliyle yapılan antlaşma kabile tarafından reddedilir ve yeniden düzenlenmesi istenir. Bu sırada Cherokeeler zorla topraklarından sürülürler. 1838 yılı boyunca yaşanan dramatik olaylar sonucunda 4 bin Kızılderili hayatını kaybedecektir. Bu olay Gözyaşı Yolu olarak da bilinir.

İzleyen dönemde beyaz yerleşimciler en batıdaki yerli topraklarını bile ele geçireceklerdir. Yerleşimciler, çiftçiler ve ordu yerlilere yaşayacak hiçbir alan bırakmamacasına günümüzdeki tüm ABD topraklarına hakim olacaktır.

Yerli Bürosu

Yerli Bürosu[2] 11 Mart 1824 tarihinde Savaş Bakanlığına bağlı olacak şekilde kurulur. Bağlı bulunduğu bakanlık yerlilerle yürütülen ilişkilerin tanımı konusunda fikir vermektedir. Antlaşma yapmak ve kimi şartları empoze etmekle yükümlü olan kurum 1849 yılında İçişleri Bakanlığı bünyesine bağlanmıştır.

Çeşitli dönemlerde Yerli Bürosu yöneticileri[3] yerlilere yönelik uygulamaları eleştirirler. Eleştiriler yerlilerin nereye giderlerse gitsinler beyazlar tarafından rahat bırakılmadıklarına ve yerleşip uygarca yaşayacak bir yere sahip olamamaları konularında yoğunlaşıyordu. İçişleri Bakanlığı bünyesinde ise sorunun çözümü olarak asimilasyon politikaları benimsenmesi yolunda görüşler ağırlık kazanıyordu.

1857-1920 Asimilasyon

Yaralı Diz Katliamı sonrası

Kızılderililere dönük olarak bazı adımların atılması yönünde talepler genellikle Kızılderililere yakın bölgelerde ve onlarla temas halinde bulunan kişilerden geliyordu. Bu kişiler hükûmet yetkililerinin Kızılderililere karşı her türlü işte yaptıkları sahtekârlıkları ve ilgisizlikleri eleştiriyordu. Kendilerine Kızılderili Dostları diyen grubun başını çektiği bu kişiler arasında azımsanmayacak oranda Protestan bulunmaktaydı. Protestanlar Kızılderililerin asimile edilerek Hristiyanlaştırılmasını savunuyorlardı.1865 yılına gelindiğinde hükûmet çok sayıda misyoner grupla temasa geçerek Kızılderililerin çeşitli tarım alanlarında eğitilmesi konusunda desteklenmesini içeren program geliştirmeye başladı.

İç Savaşın ardından 1871 yılında yaptığı ulusa sesleniş konuşmasında Ulysses S. Grant yerli haklara karşı uygulanan başarısında bahseder. Kızılderili halklarının bu sayede yok olma tehlikesinden kurtulduğuna işaret eden Grant, uygarlığı benimseyerek üretici faaliyet katılan kabilelerin kazançlı çıktığını söyler.[4]

Bu dönemde oldukça iyimser bir şekilde resmedilen durum aslında gerçekten çok farklıydı. Arkansas ve Missouri eyaletlerinin batı kısmında kalan ve yerli toprakları olarak ilan edilmiş bölgeler artık yoğun bir şekilde yerleşime açılıyor, işgal ediliyordu. Hükûmet ise önce yerleşimcilerin kendisine başvurmasını istiyor, sonrasında da işgal edilen toprakları eyalet topraklarına dahil ediyordu.

1882 yılında dönemin İçişleri Bakanı Henry M. Teller yerlilerin asimilasyonunda en büyük engelin eski geleneklerin ve alışkanlıkların olduğunu öne sürerek bu kapsamdaki etkinliklerin yasaklanması yönünde girişim başlatır. Her Kızılderili bölgesinde atanacak olan özel yetkili mahkemeler yasaklanmış kutlama, şenliklere katılanları cezalandıracak, çok eşliliğe engel olacak, evlilik-ölüm gibi olaylarda eski geleneklerin uygulanmasına engel olacaktır. Beş Uygar Kabile 1933 yılına kadar yürürlükte kalan bu yasadan muaf tutulmuştur. Bu yasaların uygulanmasına karşı en büyük başkaldırı 1890 yılında düzenlenen Hayalet Dansı ve sonrasında yaşanan Yaralı Diz Katliamıdır.

Güçlünün adaleti

Asimilasyon döneminde adalet mekanizması çok farklı kararlara imza atmış ancak yerliler hakkında olumlu kararların uygulanması konusunda zorlayıcı olamamıştır. 1857 yılında yargıç Roger B. Taney yerlilerin özgür ve bağımsız kişiler olmasından dolayı ABD vatandaşı olabileceğini belirtmiştir. Buna göre kendi kabilesinden veya ulusundan ayrılan yerli beyazlar arasında yerini alabilecektir. Burada yerlilerin birliğinin terk edilmesi gereken bir unsur olarak tanımlanması önemlidir. Yerli Bürosu yöneticilerinden John Oberly asimilasyon sayesinde "biz" diyen yerlinin artık "ben" demeyi öğreneceği ve kişisel onuruyla bağımsız uygar toplumdaki yerini alacağını açıklar. Bu dönemde insan ırklarını sınıflandırmaya çalışan bazı düşünce akımları karşılıklarını mahkeme salonlarında da bulacaktır. Buna göre yerli halklar aşağı seviyede bulunan ırka üye oldukları için beyaz Amerikalı tarafından hak edilen mantıklı bir gelir düzeyi, iyi çalışma koşulları, sağlık hizmetlerinden yararlanma ve boş zaman hakkı gibi olanaklara sahip olmayı hak etmiyordu. Bu dönemde açılan çok sayıdaki davada içtihat yerli haklarının şekillenmesine yol açmıştır. Bu konuda açılan LONE WOLF v. HITCHCOCK, 187 U.S. 553 (1903) davası önemlidir. Davacı Kiowa Şefi Yalnız Kurt davalıysa dönemin İçişleri Bakanı Ethan A. Hitchcock'dur. Davada yerlilere verilen toprakların miktarı ve yapılan antlaşmanın geçerliliği tartışma konusu olsa da davanın karar kısmında ABD Kongresinin önceden yerli halklarla antlaşma yapma yolunu seçse de 3 Mart 1871 itibarıyla artık kanun yoluyla ilgili kararları verildiğini yani artık ABD topraklarında hiçbir bağımsız ulusun tanınmadığını, bağımlı topluluklar var olduğu vurgulanmıştır.[5]

Yatılı okullar

Pensilvanya'daki Carlisle yatılı okulundaki yerli öğrenciler

Asimilasyon kapsamında yerlilerin tutulduğu kamplar ve bölgeler dışında kurulan yatılı okullar en önemli baskı araçlarından olmuştur. Bu kapsamdaki ilk okul Carlisle'da kurulmuş olandır. 1879 yılında Richard Henry Pratt tarafından kurulan okul Florida'da hükümlü olarak gözetim altındaki yerlilere temel eğitim vermek için kurulur. Hristiyan grupların da desteğiyle asimilasyon görevi gören kurumda özellikle yerli çocuklara eğitim verilir. Okuma- yazma ve temel aritmetik haricinde teknik okul şeklinde müfredata sahip olan kurum aynı zamanda tarımsal üretim alanında da beceri geliştirmeye yönelikti. Öğrenciler bu zorunlu tarımsal çalışmalar sırasında bölge ekonomisi için ucuz işgücü de sağlamaktaydı. 1902 yılına gelindiğinde ABD çapında bu tür yatılı okulların sayısı 25'e, toplam öğrenci sayısı da 6 bine yükselmiştir. Yerli halklar için temel eğitim zorunlu olsa da öğrencilerin toplama kamplarından çıkartılması için ailelerin onayı alınıyordu. Ancak okullarda öğrencilerin karşılaştıkları koşullar ve kültürel şok gençleri derinden etkileyecek şekildeydi. Saçları kesilen, yeni elbiseler verilen öğrencilere yeni İngilizce isimler veriliyor ve kendi aralarında bile yerli dili konuşmaları yasaklanıyordu. Hristiyan inancına göre kiliseye devam etmeleri zorlanıyor, karşı gelenler şiddetli şekilde cezalandırılıyordu. Okullardaki sağlık ve barınma koşullarının yetersizliği nedeniyle salgın hastalıklar sık sık görülüyor, yetersiz beslenme ve aşırı sıkışıklık sonucu çeşitli rahatsızlıklar yaşanıyordu.

Günümüzdeki durum

Günümüzdeki Kızılderili rezervasyon bölgeleri

Günümüzde Amerikan yerlilerinin asimilasyonu siyaseti resmî olarak terk edilse de yerlilerin topluma katılması sorunu günümüzde halen sürmektedir. Yerli halklar artık tamamen asimile edilmiş olarak kabul edilseler de bazı yerliler ayrı bir toplumda yaşadıklarını ve beyazların toplumuna ait olmadıklarını dile getirmektedirler. Günümüzde yerlilerin aslında etnik bir azınlık oldukları ve vatandaştan çok yarı bağımsız yarı egemen topluluklara ait oldukları yönünde değerlendirmeler de bulunmaktadır. 1970'li yıllardan sonra ABD toplumunda yaşanan köklü değişimler sonucunda ABD toplumu çok kültürlü yapısı daha kabul görür hale gelmiştir. Bu kapsamda yasal olarak yerli halklarının geleneksel dinsel ayinleri vb. önündeki engeller kaldırılmıştır. Benzer bir şekilde çıkartılan yasayla yerli halklara ait tarihî öneme sahip alanların korunması ve kutsal olarak anılan eşyaların sahiplerine geri verilmesine karar verilmiştir.[6]

Kaynakça

  1. ^ Yasanın asıl metni 11 Ekim 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 21 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
  2. ^ 1947 yılından beri asıl ismi Bureau of Indian Affairs olmuştur Resmî internet sitesi 6 Ocak 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 21 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
  3. ^ George Manypenny ve Charles Mix
  4. ^ İlgili ulusa sesleniş konuşması 9 Mart 2012 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 22 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
  5. ^ İlgili dava karar metni 23 Mayıs 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (İngilizce) 22 Ocak 2012 tarihinde erişilmiştir
  6. ^ 16 Kasım 1990 tarihinde yürürlüğe giren kanun: The Native American Graves Protection and Repatriation Act (NAGPRA), Pub. L. 101-601, 25 U.S.C. 3001 et seq., 104 Stat. 3048

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Oturan Boğa</span> ABD ordularına karşı savaşan son Kızılderili kabile şefi

Oturan Boğa, ABD ordularına karşı savaşan son Kızılderili kabile şefi. Siyuların Lakota grubundan Hunkpapa kolunun reisi ve 25 Haziran 1876 tarihinde 7. Amerikan Süvari Birliği'ni yenen 3.500 savaşçının lideri.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri Kızılderilileri</span>

Kızılderililer ya da Amerika Yerlileri veya kısaca Yerliler, Amerika Birleşik Devletleri'nde yaşayan Kızılderililer için kullanılan ortak birleştirici ad. Dilce birbiriyle akraba olmayan en az iki ayrı grupta toplanırlar: Sibirya kökenli olan Na-Dene dilleri ile Na-Dene dilleri dışındaki bütün Kızılderili dillerini içeren Amerind dilleri.

<span class="mw-page-title-main">Siyular</span> Kızılderili kabilesi

Siyular ya da Siular, Kuzey Amerika'da önceleri Superior Gölü çevresinde yaşayan, Kızılderili kabilesi. Ova Kızılderilileri kültür grubuna dahildirler. Avrupalı sömürgecilerle yaptıkları savaşlar sonucunda yenildiler ve Minnesota ile Dakota'ya sürüldüler. 19. yüzyıl ortalarında toplama kamplarına yerleştirildiler. 1876 yılında ayaklanarak bağımsızlık ve özgürlük savaşını yeniden başlattılar. Liderleri Oturan Boğa öldürüldü. 1890 yılında da ABD güçlerinin düzenlediği büyük bir katliamla direnişleri kırıldı.

<span class="mw-page-title-main">Şef Joseph</span> Kızılderili lideri

Hinmatóoyalahtq'it ya da Şef Joseph veya Reis Joseph, Nimipuların Wallowa kolundan Kızılderili reisi. Babası Tuekakas'tır. Oregon'daki kabile topraklarının beyazların yerleşimine açılması üzerine, kabilesiyle birlikte Kanada'ya kaçma girişimi başarısızlıkla sonuçlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Gözyaşı Yolu</span>

Gözyaşı Yolu, ABD'de, Kızılderili Tehciri sırasında 1831'de Kızılderililerden Çoktavların, 1838'de Çerokilerin sürgün edilmeleridir. Bunun sonucunda 4.000 kadar Çeroki ölmüştür. Çeroki dilinde bu olaya Nunna daul Tsuny denir. Bu deyiş, bazen sürgün edilen diğer yerli Amerikalı kabileleri -özellikle de Beş Uygar Kabileyi de kapsayacak şekilde kullanılır.

<span class="mw-page-title-main">Çikasovlar</span>

Çikasovlar Amerika Birleşik Devletleri'deki Kızılderili kabilelerinden biridir. Bir zamanlar bugün Mississippi olarak bilinen bölgede yaşayan Chickasaw kabilesinin büyük kısmı günümüzde Oklahoma'da yaşamaktadır. Chickasaw kabilesi, Chickasaw diline çok benzer bir dil kullanan Choctawlar'la akrabadır.

Beş Göçmen Kültürüne Uyum Sağlamış Kabile Cherokee, Chickasaw, Choctaw, Creek ve Seminole kabilelerine beyaz insan tarafından verilmiş bir isimdi. Bu kabilelerin beyaz toplumlar arasında "uygar" olarak anılmasının sebebi, bu beş kabilenin plantasyon ve köle sahibi olmak da dahil olmak üzere sömürgecilerin adetlerini benimsemeleri ve genellikle komşularıyla iyi ilişkiler kurmalarıydı. Beş Uyum Sağlayan Kabile, ülkenin diğer bölgelerine -özellikle günümüz Oklahoması'na yerleştirilmelerinden önce Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğusunda yaşamaktaydı. Bugün özellikle diğer kabilelerden gelen birçok yerli Amerikalı, "Beş Uygar Kabile" yaftasını patronluk taslayıcı ya da ırkçı bulmaktadır. Kendi aralarında kabilelerden konuşurken, bazen düzeltilmiş "Beş Kabile" adı kullanılmaktadır; böylece bu beş kabile dışında kalan diğer yerli Amerikalıların vahşi oldukları iması ortadan kaldırılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Krikler</span>

Krikler veya diğer kullanımıyla Muskogiler, Kuzey Amerika'nın orta güneyini uzun süre kontrol etmiş olan bir Kızılderili halkı. Günümüzde Oklahoma, Alabama, Georgia ve Florida eyaletlerinde yaşarlar. En yakın akrabaları Seminolelerdir. Her iki halk da Maskoke dillerine giren aynı dili konuşur.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili Tehcir Yasası</span>

Kızılderili Tehcir Yasası, 28 Mayıs 1830 tarihinde ABD başkanı Andrew Jackson tarafından imzalanan ve Mississippi Nehri'nin doğusunda yaşayan yerli Amerika Birleşik Devletleri Kızılderililerinin yurtlarından çıkarılmasına yönelik bir Birleşik Devletler hükûmet politikasıdır. Mississippi'nin doğusundaki topraklara göçmen akınının hızlandığı 1820'lerin ortalarında beyazlar barışçı Yerlileri bile yurtlarından sürmeye yöneldiler. Başkan Andrew Jackson'ın desteklediği bu tutum Yerli İskân Yasası'yla resmi bir nitelik kazandı. Yasa Yerlileri topraklarından çıkarmak için anlaşmalar yapılmasını öngörüyordu, ama çoğu kez zora başvuruldu. Beş Uygar Kabile olarak anılan güneydoğudaki Çikasov, Çoktav, Seminole, Çeroki ve Krik kabileleri kendi ekili arazilerini bırakıp sürekli tapu vaadiyle Yerli Toprakları denen tanımadıkları bir bölgeye gitmeyi kabul etmediler. Bunların çoğunun kendilerine ait evleri, temsili yönetimleri, misyoner okullarına giden çocukları ve çiftçilik dışında meslekleri vardı. 1830'larda 100 bin kadar Yerli askerî güç kullanılarak batıya göçe zorlandı. Gözyaşı Yolu olarak tarihe geçen bu zorunlu göç sırasında çoğu kelepçeli olan Yerlilerin dörtte biri yolda öldü.

<span class="mw-page-title-main">Apaçi Savaşları</span> 1849dan yaklaşık 1924e kadar süren, yerliler ve Amerikan ordusu arasındaki silahlı çatışmalar

Apache Savaşı. 1871-1873 yılları arasında yapılmış ABD-Kızılderili savaşı.

Avustralya yerlileri ya da Avustralya Aborjinleri, Avustralya kıtası yerlilerine verilen ad. Aborjinler, Avustralya'ya Güneydoğu Asya'dan gelmişlerdir. Bir göçebe hayatı sınırları boyunca hareket halinde yaşamışlardır. Avlanırken mızrak ve bumerang, balık avında ise kanolar kullanmışlar, meyve ve sebze toplamışlardır. Yazılı bir dilleri olmamasına rağmen şarkılar yoluyla ağızdan ağza birçok bilgi aktarılmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili rezervasyonu</span>

Kızılderili rezervasyonu ya da kısaca Rezervasyon, Amerika Birleşik Devletleri'nde ABD Kızılderilileri için oluşturulan kısıtlayıcı yasal yerleşim bölgelerine verilen ad. 1840'lı yıllarda oluşturuldu. Bureau of Indian Affairs adlı bölüme bağlıdır. Kanada'daki muadili ise yasal olarak Kızılderili rezervi adını alır.

Kanada Kızılderilileri, Kanada'da Eskimo İnuitler ile melez Métisler dışında kalan bütün Kanada yerlileri için kullanılan niteleme olup Kanada'da resmi olarak İlk Milletler adı kullanılır. Kanada'da Kızılderili (Indian) adı hâlâ yasal bir terim olsa da resmî olarak kullanımı günümüzde oldukça azalmıştır. Kanada Kızılderililerinin sayısı 2006 sayımına göre 698.025 kişidir. Şu an için Kanada tarafından kabul edilen 630 kabile hükûmeti yasal olarak tanınmaktadır ve bunların kabaca yarısı Ontario ile Britanya Kolumbiyası eyaletlerinde bulunmaktadır. Kanada'da yasal olarak yaşamak zorunda oldukları kısıtlayıcı yerlere Kızılderili rezervi adı verilir. Günümüzde Kanada Kızılderililerine karşı sistemik ırkçılık hâlâ uygulanmaktadır. eğitim ve öğretimleri yirminci yüzyılın ortalarına kadar ırkçı asimilasyon politikaları gereği oluşturulan Kanada Kızılderili yatılı okullarında yapılıyordu. Kızılderili Kütüğüne kayıtlı olanların hakları kayıtsız olanlara göre fazladır. Kızılderili işlerinden Kanada Kızılderili ajanı sorumludur.

<span class="mw-page-title-main">Bureau of Indian Affairs</span>

Bureau of Indian affairs (BIA) ya da Kızılderili İşleri Bürosu, Amerika Birleşik Devletleri'nde 225.000 km² alandaki federal olarak tanınan 566 kabilede 48.000 kişilik Amerika yerlileri ile Alaska yerlilerinin eğitim, sağlık ve idaresinden sorumlu olan, ABD İçişleri Bakanlığı bünyesinde Amerika Birleşik Devletleri'nin yönetimine ait bir dairedir. Yönetim merkezi 22 Mayıs 2009 tarihinden itibaren Washington, DC'de 1849 C Street, N.W adresindedir. 1824 yılında Savaş Bakanlığına bağlı bir bölüm olarak kurulmuş olup 1824-1830 yılları arasında ilk başkanı Thomas L. McKenney'dir. BIA tarafından kurulan ABD yerli yatılı okullarında Carlisle Indian Industrial School meslek lisesinin asimilasyon modeli esas alınmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili Kütüğü</span>

Kızılderili Kütüğü, Kanada'da Kayıtlı Kızılderililer ya da Kızılderili statüsü olan Kızılderililer denen Kanada Kızılderililerinin resmî kaydının/sicilinin bulunduğu kütük. Bu kütüğe kaydolmayan/kaydedilmeyen Kızılderililere Kayıtsız Kızılderililer ya da Kızılderili statüsü olmayan Kızılderililer adı verilir. Kayıtlılara tanınan Kızılderili rezervleri ve bunlarla ilgili haklar, uzun bir av sezonu ve daha az silah taşıma kısıtlaması, federal ve eyalet vergilerinden muafiyet, devlet müdahalesi ile vergisi daha az olan oyun ve tütün bayiliklerinde daha fazla özgürlük gibi haklar Kayıtsızlara tanınmamıştır. Kızılderili statüsü alanlarla almayanlar arasındaki hak farklılığı ayrımcılık olarak nitelendirilmekte ve Kanada'da insan hakları ihlâli olarak görülmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili savaşları</span> Kuzey Amerika yerlilerinin beyaz yerleşimciler tarafından boyunduruk altına alınması

Kızılderili savaşları ya da ABD Kızılderili savaşları, Yeni Dünya'da Kuzey Amerika'nın yerlisi ABD Kızılderilileri ile Eski Dünya'dan gelen Avrupalı göçmen yerleşimciler arasında patlak veren ve 1622-1924 yıllarında aralıklı olarak asırlara yayılan Amerikan Bağımsızlık Savaşı öncesi ve sonrası bir dizi çatışmalar silsilesidir. Savaşın ana sebebi, keşfedildiği andan itibaren Amerika kıtasını doğudan işgal etmeye başlayan Avrupalı sömürgecilerin sürekli artması ve bu artış sonunda yerlileri batıya sürmeleridir. Bu savaşlar Amerika kıtasının doğu kıyısından batı kıyısına kadar genişlemenin mukadder olduğunu ifade eden Kader Manifestosu gibi ideolojiler tarafından teşvik edildiği gibi, politik kaygıyla zorla ya da antlaşmalarla Kızılderili Tehciri gibi etnik temizlik hareketleri de savaşların tetikleyici unsurlarıdır. Bu savaşlar sırasında ABD Kızılderili katliamları da görülür.

<span class="mw-page-title-main">Brezilya Kızılderilileri</span> etnik grup

Brezilya Kızılderilileri ya da Brezilya yerlileri, Brezilya'da yaşayan Doğu Brezilya ile Amazon Kızılderilileri kültür grubundan Kızılderili halkları. Brezilya Kızılderililerinden Fundação Nacional do Índio (Funai) adlı hükûmet kuruluşu sorumludur. Instituto Brasileiro de Geografia e Estatística tarafından 2010 yılında yapılan son sayıma göre nüfusları 817.000 kişidir.

<span class="mw-page-title-main">Meksika Kızılderili katliamları</span>

Meksika Kızılderili katliamı, Amerika'nın Avrupalılarca sömürgeleştirilmesi sürecinde günümüzdeki Meksika topraklarında ve bu topraklardaki Yeni İspanya döneminde Meksika Kızılderililerine karşı Avrupa'dan göç eden Beyaz yerleşimciler ile bunların soyundan gelen Meksikalılar tarafından gerçekleştirilen katliamları nitelendirdiği gibi, Kızılderililer tarafından diğer Amerika yerlilerine ya da Beyaz yerleşimcilere karşı yapılan katliamları da belirtir. Katliamların bir kısmı Meksika Kızılderili savaşlarının parçası olarak gelişmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Teksas-Kızılderili savaşları</span> Teksastaki göçmenlerle Kızılderililer arasında yaşanan çatışmalar

Teksas-Kızılderili savaşları, Teksas'taki göçmen yerleşimciler ile yerli Güney Ova Kızılderilileri arasında patlak veren ve 1820 - 1875 arası aralıklı olarak yıllara yayılan bir dizi çatışmalar silsilesidir. Bu savaşların ilki Fransız Teksası'ndan (1684-1689) sonra İspanyol Teksası'na (1690-1821) gelen ve büyük ölçüde İspanyollardan oluşan Avrupalı yerleşimciler ile yerli Kızılderili kabileleri arasında çıkmıştır. Sonra da Teksas'ın Meksika'daki parçası olan Meksika Teksası'nda (1821-1836) devam etmiştir. Teksas Cumhuriyeti (1836–1845) döneminde de süren savaşlar 1845'te Amerika Birleşik Devletleri'nin 28. eyaleti olmasıyla da sona ermemiş ve 1875 yılına kadar devam etmiştir. Kızılderili savaşları sırasında Arizona'dan sonra en fazla ölüm görülen eyalet Teksas'tır.

<span class="mw-page-title-main">Kızılderili Yasası (Kanada)</span>

Kızılderili Yasası veya "Indian Act", uzun adı Kızılderililere ilişkin yasaları değiştirme ve birleştirme yasası) Kanada'da kayıtlı Kızılderilileri, onların gruplarını ve Kızılderili rezervleri sistemini ilgilendiren bir Parlamento yasasıdır. İlk olarak 1876 yılında kabul edilen ve yapılan değişikliklerle halen yürürlükte olan yasa, Kanada Hükûmeti'nin Kanada'daki 614 Birinci Ulus grubu ve onların üyeleriyle nasıl etkileşim kuracağını tanımlayan birincil belgedir. Yasa, uzun tarihi boyunca tartışmalara konu olmuş ve hem Yerli Kanadalılar hem de Yerli olmayan Kanadalılar tarafından farklı şekillerde yorumlanmıştır. Mevzuat, 2002 yılında yapılan "beşten fazla büyük değişiklik" de dahil olmak üzere birçok kez değiştirilmiştir.