İçeriğe atla

Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri

Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri, Amerika Birleşik Devletleri ile Türkiye'nin Osmanlı İmparatorluğu döneminde başlayan ve 1947 yılından bu yana[1] aktif sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.

Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkileri
Haritada gösterilen yerlerde USA ve Turkey

ABD

Türkiye
Diplomatik Misyon
Amerika Birleşik Devletleri'nin Ankara BüyükelçiliğiTürkiye Washington D.C. Büyükelçiliği
Temsilcilik
Birleşik Devletler'in Türkiye Büyükelçisi Jeff FlakeTürkiye'nin ABD Büyükelçisi Sedat Önal

İlişkilerin tarihçesi

Osmanlı İmparatorluğu dönemi

1795 yılında Osmanlı Devleti'nin vassalları olan Afrika Eyaletlerini (Fas Sultanlığı, Cezayir, Tunus ve Trablusgarp)[2] ABD'yi Trablusgarp ve Cezayir'de yenmiş, eyalet gemileri Cezayir'de ABD bayrağını taşıyan gemiyi ele geçirmişlerdir. 1796 yılında Osmanlı Devleti Eyaletleri, ABD ile Trablus Antlaşması yapılmıştır. Birinci Berberi Savaşı 1801 yılında ABD ile Osmanlı Devleti'nin Kuzey Afrika eyaletleri arasında karşılıklı savaş ilan edilmiş[2] savaş 4 yıl sürmüştür. ABD bu savaşta bazı haklar elde etmiştir.[3] ABD Başkanı Thomas Jefferson, Nisan 1802'de İzmir'e ilk Amerikan konsolosunu atadı.[4] Türk-Amerikan ilişkileri 1830'da Seyr-i Sefain Antlaşması ile başlamıştır.[5]

Kurtuluş Savaşı dönemi

ABD'nin 150. yıldönümü nedeniyle Türkiye'de 1936'da basılan posta pulu. Sol tarafta dönemin Türkiye Devleti Başbakanı İsmet İnönü, sağda ABD başkanı Franklin D. Roosevelt.

Kurtuluş Savaşı sırasında, işgalci devletlerin yanında yer alan ABD, işgale donanmasıyla destek vermiştir. İşgal boyunca ağırlıklı olarak tarafsız bir rol oynadığını söylese de Samsun gibi deniz kıyısındaki kentler, bu donanmaya ait gemilerce bombalanmıştır. Ayrıca İttihat ve Terakki yönetimi tarafından Birinci Dünya Savaşı'nın başında tek taraflı olarak kaldırılan kapitülasyonların devam etmesi için 19 Ocak 1919 tarihinde İstanbul'da bulunan İngiliz, Fransız ve İtalyan Yüksek Komiserlerinin Türk yönetimine vermiş oldukları nota ABD tarafından desteklenmiştir.[6] 1919-1927 döneminde Amerikan Yüksek Komiseri sıfatıyla Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyetinde görev yapan Amiral Bristol, ilişkinin ilk yıllarında da etkili olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti kurulurken ABD ile sıkı ekonomik ilişkiler geliştirmek isteyen ve Lozan Antlaşması sırasında ABD'nin politik desteğini arayan TBMM ve hükûmet, 1923 yılı başında Türkiye'de yatırım yapacak Amerikan şirketlerine teşvikler içeren Chester[1] Teşvikleri yasasını kabul etti.

Cumhuriyetin ilk dönemleri

Franklin D. Roosevelt, İsmet İnönü ve Winston Churchill, İkinci Kahire Konferansı'nda. (1943)

Lozan Barış Konferansı sırasında 6 Ağustos 1923 tarihinde imzalanan ikili antlaşma iki devletin ilk diplomatik ilişkisi olmuştur. İki devlet arasında siyasal ilişkilerin devletler hukuk kapsamında kurulmasını, konsoloslukla açılmasını ve kapitülasyonların kaldırılmasını öngören bu antlaşma Amerika Birleşik Devletleri Senatosunun Ermeni Sorununun yarattığı hava, Türkiye'deki Amerikan okullarının durumu ve azınlıkların korunmasına dair oluşan yanlış izlenimler nedeniyle onaylanmamış, bu durumda Türkiye Büyük Millet Meclisi de antlaşmayı onaylamamıştır. 24 Aralık 1923 tarihindeki iki ülke vatandaşlarının hak ve çıkarlarına ilişkin nota verişimi ile yapılan anlaşma ve 20 Temmuz 1926 tarihindeki iki ülke ticari ilişkilerini düzenleyen nota verişimi ile geçici olarak düzenlenen Amerikan-Türk ilişkileri 17 Şubat 1927 tarihindeki nota verişimi ile modus vivendi olarak da olsa normal siyasi kurulması ile olağan duruma gelmiştir.[7]

Soğuk Savaş'ın başlangıcı

Türkiye II. Dünya Savaşı'nın son aylarında Amerika Birleşik Devletleri ve müttefiklerinin yanında yer alarak Almanya'ya savaş ilan etti. II. Dünya Savaşı'nın sona ermesi ile birlikte Soğuk Savaş yılları başladı. ABD Senatosu 1947 yılında Sovyetler Birliği'ne karşı Batı blokunu yardım etmek üzere[8] Truman Doktrini'nin bir parçası olarak Türkiye için bir ekonomik ve askerî yardım paketini onayladı.

Celal Bayar, ABD Kongresi'ndeki konuşması sonrasında ayakta alkışlanırken, 1954.

Sovyetler Birliği lideri Stalin'in Türkiye'den toprak talepleri[9] karşısında Türkiye de Kore Savaşı'nda (1950-1953) Birleşmiş Milletler'in yanında yer aldı, 1952 yılında NATO'ya katıldı ve 1955 yılında CENTO'nun kurucu üyeleri arasında yer aldı. 1954 yılında ABD'ye Soğuk Savaş Dönemi boyunca kullanacağı, Soğuk Savaş sonrası I. Körfez Savaşı, Irak Savaşı ve Suriye İç Savaşı'nda da aktif olarak öne çıkan İncirlik Hava Üssü'nü kurma izni verildi.

1960'lı yıllardan itibaren Türkiye - Amerika Birleşik Devletleri ilişkilerinde kırılmalar yaşanmaya başladı. Küba Füze Krizi süresince Amerika Birleşik Devletleri'nin Sovyetler Birliği ile gizli görüşmeler gerçekleştirmesi, Türkiye'deki askeri varlığı hakkında pazarlık yapması sonrası bir de Esnek Karşılık doktrinin devreye girmesiyle birlikte Türkiye yönetiminde olası bir Sovyetler Birliği müdahalesinde NATO'nun Türkiye'ye yardım etmeyeceği görüşü oluşmaya başladı.[10] İlişkiler bozulmaya başlamışken 1963 yılı sonunda Kıbrıs'ta Türk ve Rum topluluklar arasında yaşanmaya başlayan silahlı çatışmalar karşısında Türkiye'nin tutumunu sertleştirmesi ve askeri operasyon planlaması üzerine dönemin ABD Başkanı Lyndon Johnson'ın dönemin Başbakanı İsmet İnönü'ye yönelik olarak 5 Haziran 1964 tarihinde kaleme aldığı, adaya çıkarma yapılır da sonrasında Türkiye'ye yönelik Sovyetler Birliği müdahalesi olursa NATO'nun Türkiye'yi desteklemeyeceği, Kıbrıs'a yönelik Amerikan silahlarının kullanılmaması gerektiğini içeren, tehdit barındıran ve tarihe "Johnson Mektubu" olarak geçen mektup, iki ülke ilişkilerinde kırılmaya neden oldu. Türk siyasetinde ilk kez bu dönemde NATO'dan çekilme çağrıları yapılmaya başlandı.[11]

Johnson Mektubu ve Kıbrıs sorunu iki ülke ilişkilerinde çeşitli sorunlar yaratınca ülkeler uzlaşı zemini aramaya başladılar. Türkiye ve ABD arasında farklı tarihlerde imzalanmış bulunan 55 adet ikili anlaşma, 3 Temmuz 1969'da imzalanan "Ortak Savunma ve Ekonomi İşbirliği Anlaşması" ile tek bir metinde toplandı. Bu anlaşmayla birlikte savunma faaliyetlerinin ortak şekilde icra edileceği, Türkiye'nin Amerika Birleşik Devletleri'nden satın alacağı silahların Türkiye'ye ait sayılacağı deklare edilirken, Türkiye sınırları içerisindeki Amerika Birleşik Devletleri askerî personel sayısı azaltıldı.[12]

Kıbrıs Harekâtı ve silah ambargosu

1 Temmuz 1974 tarihindeki Resmî Gazete'de yayımlanan habere göre Türkiye haşhaş ekimini durdurmadığı için Amerika Birleşik Devletleri Türkiye'ye ambargo koydu. Kıbrıs Harekâtı'ndan sonra dönemin ABD Hükûmeti, ambargoya Kıbrıs Harekâtı'nı da ekledi ve Türkiye'den Kuzey Kıbrıs'taki askerleri geri çekmesini talep etti. Türkiye ise bu kararı tanımayarak Kıbrıs Harekâtı'na devam etti. Bu silah ambargosu nedeniyle Türkiye'de ABD'den alınan silah ihtiyacı gözden geçirildi ve Türk Savunma Sanayisi'nin kurulmasına karar verildi. ASELSAN ve ROKETSAN gibi önemli Türk Savunma Sanayisi firmaları bu dönemde kuruldu. Silah ambargosu 1978 yılının eylül ayı sonunda ABD Kongresi'nin kararıyla kaldırıldı. Ambargonun kesin olarak kaldırılmasından sonra "Türk-Amerikan ilişkilerinde yeni ve olumlu bir dönem başlamış olacağını umduğunu" ifade eden[13] dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, ABD üslerini yeniden faaliyete açtı.[14] Ambargonun kaldırılmasına rağmen Türkiye'ye yapılan silah yardımı ancak 1980 yılında 1974 öncesindeki düzeye ulaşabildi.

1980 ve 1990'lı yıllar

Özal ve Bush boğaz turunda, 1991

1980'li yıllarda Türkiye hükûmetleriyle ABD hükûmetleri arasında genel anlamda sıcak ilişkiler gözlendi. Bu dönemde Ermeni Sorunu ve Kıbrıs Sorunu Türkiye-ABD ilişkilerine gölge düşürdüyse de ilişkiler genel olarak olumlu düzeyde gelişti. Başbakan ve Cumhurbaşkanı Turgut Özal I. Körfez Savaşı sırasında ABD Başkanı George H.W. Bush'la çok yakın bir dayanışma politikası izledi. Türkiye, Irak petrollerini taşıyan Kerkük-Yumurtalık Petrol Boru Hattını kapattı. Ayrıca Demirel ve Çiller hükûmetleri savaştan sonra NATO tarafından Kuzey Irak'ta uygulanan uçuş yasağına destek verdiler. 1993'te ABD, İzmir'deki başkonsolosluğunu kapattı.[15]

Irak Savaşı

Amerikan başkanı Barack Obama, TBMM'de konuşuyor, 6 Nisan 2009

11 Eylül saldırıları sonrasında Türkiye, ABD'ye terörizme karşı yaptığı mücadelede destek vermeye devam etti. Ancak ABD'nin 2003 yılında Irak'ı işgal etmek istemesi Türk kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılandı. ABD'nin bu işgal sırasında Türk topraklarını kullanmasına izin vermek için TBMM'ye sunulan 1 Mart tezkeresi'nın reddedilmesi ABD'de büyük bir hayal kırıklığına yol açtı ve Türkiye-ABD ilişkilerinin soğumasına neden oldu. 4 Temmuz 2003 günü Kuzey Irak'ın Süleymaniye kentinde karargâh kurmuş bulunan bir binbaşı komutasında 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunun ve Türkmen mihmandarlarının Irak'taki işgal kuvvetlerinin bir parçası olan Amerikan 173. Hava İndirme Tugayı'na bağlı askerlerce ve yanlarında peşmergelerin de bulunduğu bir ortamda, bir baskın sonucu başlarına çuval geçirilmek suretiyle götürülüp, alıkonularak sorguya çekilmeleri olayı ilişkileri daha da gerginleştirdi. Çuval Olayı olarak bilinen 2003 yılındaki bu kriz sonrasında, ABD'nin Türkiye Devletinden; dönemin Başbakanı ve cumhurbaşkanını arayarak özür dileyerek ve birçok görüşmeden sonra Türkiye'nin çıkarları doğrultusunda ilişkiler iyimser düzeye ulaşmıştır.[16] Ancak buna karşılık olarak 2014 yılında Türkiye İstanbul-Sarayburnu'nda USS ROSS adlı Amerikan gemisi askerlerinin başına Türkiye Gençlik Birliği (TGB) üyesi bir grup tarafından Çuval Olayı'na misilleme olarak çuval geçirilmiş ve üzerlerine boyalar atılmıştır.[17] Olaylar siyasi alana da sıçrayınca daha da büyümeden çözüme kavuşmuştur. Bu olaylar misilleme olarak algılanmıştır.[18]

Filistin sorunu

G-20 zirvesinin yapıldığı Pittsburgh kentinde görüşen Türkiye Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Amerika Başkanı Barack Obama

İsrail-Filistin arasındaki sorunda Türkiye, Filistin Devleti'ni desteklemiş ancak ABD bu olaylarda İsrail'i savunmuştur. Ayrıca Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sorunda ise Türkiye Karabağ Savaşı'ndan bu yana Azerbaycan yanlısı politikasıyla soruna müdahil olmuş, Ermenistan sınır kapısını kapatmış ve Ermenistan'a kısmi ambargo uygulamıştır. ABD ise müdahil olmamıştır.

2011 yılından beri devam eden Suriye İç Savaşının başlangıcında iki müttefik de birbirini destekler niteliktedir. Türkiye, Suriye topraklarında güvenli bölge kurmak istemiş Amerika bu durumu önceleri sıcak bakmamış fakat sonraları Türkiye'yi destekler açıklamalar yapmıştır. Suriye'deki iç savaşa müdahil olan AB ve ABD Cidde şehrinde toplanarak Cidde Bildirisi yayınlamıştır.[19] Fakat Türkiye Devleti bu anlaşmayı imzalamamıştır.[20]

Ermeni soykırımı iddiaları

10 Ekim 2007 tarihinde ABD Temsilciler Meclisi'nin Dışişleri komisyonu, 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelendiren tasarıyı 21'e karşı 27 oyla kabul etti.[21] Bu karar Türkiye tarafından tepkiyle karşılandı. Kararın yasalaşması halinde ABD'nin Türkiye'deki askeri etkinliklerinin kısıtlanabileceği belirtilmiş ancak tasarı Temsilciler Meclisinin genel kuruluna sunularak kabul edilmedi.

PYD ile YPG Krizi

ABD yetkililerinin PYD'yi terör örgütü olarak görmediği yönündeki açıklamalarına karşı dönemin Türkiye Başbakanı Ahmet Davutoğlu Kuzey Suriye'de Türkiye'ye komşu bir Kürt Devleti kurulmasına müsamaha göstermeyeceğini açıklamış, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da tepki göstererek PYD'nin PKK'dan bir farkı olmadığını Türkiye'nin gözünde YPG'nin de terör örgütü olduğu söylemiş ve ABD'ye "Bu nasıl ortaklık?" çıkışında[22] bulunmuştur.[23] Yine Erdoğan, ABD ile PYD'nin ilişkisine işaret ederek "Ben miyim senin ortağın, yoksa Kobani'deki teröristler mi?" çıkışına ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü John Kirby, YPG'nin IŞİD ile mücadelede başarılı olduğunu, ABD'nin YPG'yi terörist örgüt olarak görmediği ve kendilerini desteklemeyi sürdüreceğini söylemiştir.[24] PKK ile PYD tarafından düzenlenen 2016 Ankara saldırısı sonrası Erdoğan ABD'ye yönelik "PYD'ye silah yardımı yaptığını açıkla" eleştirisinde bulundu.[25]

Fethullah Gülen'in iadesi

2016 Türkiye askerî darbe girişimi sonrası Yıldırım, ABD Başkanı Barack Obama'ya seslenerek ABD'nin Pensilvanya eyaletinde yaşayan Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) lideri olmakla suçlanan Fethullah Gülen'in terör örgütü lideri sıfatıyla Türkiye'ye iade edilmesi çağrısında bulundu.[26] ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Mark Toner, incelemenin halen devam ettiğini ve bu konuda henüz herhangi bir sonuca varılmadığını belirtti.[27] Yıldırım tarafından kurulan hükûmette Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanlığı görevine devam eden Mevlüt Çavuşoğlu, Fethullah Gülen'in iadesiyle ilgili ikamet ettiği ABD'den yanıt gelmemesi halinde iki ülke ilişkilerine zarar vereceğini ifade ederek ABD'nin bu tutumunu eleştirmiştir.[28]

Türkiye Cumhuriyeti Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ise Fethullah Gülen'in iadesi gerçekleşmediği takdirde 'ABD'nin Türkiye'yi bir teröriste feda etmiş olacağını' belirtmiştir.[29] 2017 Türkiye anayasa değişikliği referandumu sonrası ABD Başkanı Donald Trump, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı telefonla arayarak, Pazar günü düzenlenen ve Cumhurbaşkanlığı sistemine geçişin oylandığı anayasa değişikliği 'referandumunda elde ettiği zaferden dolayı' tebrik etti.[30]

Vize Krizi

ABD'de yayımlanan New York Times gazetesinin haberine göre, çifte pasaportlu vatandaşlar ve ABD'li papaz Andrew Craig Brunson gibi yabancılar dahil ‘darbe teşebbüsü’ ve ‘casusluk’ gibi suçlamalarla, 12 ABD uyruklu vatandaş tutuklanmış durumdadır. ABD ise İran asıllı Türk vatandaşı ve iş insanı Reza Zarrab'ın tutuklu yargılandığı dava kapsamında Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla ve Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın tutukluluğunu istemiştir. Sebebi ise İran'a uygulanan ambargoyu kaldırmak olarak açıklanmıştır. Metin Topuz'un tutuklanmasının ardından ABD Büyükelçiliği ”Türkiye’den başvurular süresiz durduruldu” açıklaması yaptı. Washington'ın Türkiye'den vize başvurularını askıya alması üzerine misilleme olarak Ankara'nın da ABD vatandaşlarına uyguladığı vize prosedürünü geçici olarak durdurması, iki ülke arasında bugüne kadar en kapsamlı diplomatik yaptırım olarak görülüyor. Amerikan basınına göre Washington'da ”Türkiye bir rehin alma politikası mı izliyor?” kanaati doğarken, bu algının bir tezahürü de ABD'nin Ankara Büyükelçisi John Bass'ın Türk hükûmetinin ”adalet değil intikam peşinde” olduğu yönündeki açıklamasıydı.

Daha önce de vizelerin askıya alınması, 2003 yılında ABD işle yürütülen 1 Mart tezkeresi müzakereleri sonrasında ve 2014'te ABD'li askerlerin başına çuval geçirilmesi gibi olaylarda yaşanmıştı fakat bu son olay diğerlerinden farklılaşmaktadır. Nedeni ise vize uygulamasının ”her iki ülke vatandaşlarına sirayet edecek” kadar kapsamlı olmasıdır. ABD ve Türkiye her zaman sıkıntılı süreçlerden geçmiştir ancak bütün Amerikan ve Türk vatandaşlarının birbirlerinin ülkelerinden mahrum bırakacak türden bir yaptırımı hatırlamak güçtür.[31]

S-400 Krizi

S-400 krizi, Türkiye'nin Rusya'dan bir hava savunma sistemi olan S-400'ü tedarik etmesi üzerine NATO müttefiki olan Türkiye ile ABD arasında yaşanan anlaşmazlığı ifade eder. ABD'li yetkililer, S-400 hava savunma sisteminin Rusya tarafından istihbarat toplama platformu olarak kullanıldığını iddia ediyor.[32] Ancak Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu S-400 hava savunma sisteminin NATO sistemine entegre edilmeyeceğini ifade etti.[33] Ayrıca, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Türk yetkililerin açıklamalarını teyit ederek S-400 sistemini hiçbir üye ülkenin hava savunma sistemine entegre edilmeyeceğini beyan etti.[34] Buna rağmen, ABD S-400 endişesini her vesileyle dile getirmeye devam etmektedir. Örneğin, Türkiye'nin S-400 hava savunma sisteminin tesliminin tamamlanmasını müteakip gerçekleştirdiği testler ABD'de rahatsızlık uyandırdı. Nitekim, 26 Kasım 2019'da ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo "ABD'nin Türkiye'ye net bir şekilde, S-400 hava savunma sistemini tam olarak operasyonel hale getirmesini istemediğini ilettiğini" söyledi.[35]

ABD'li yetkililer, Türkiye'nin S-400 hava savunma sisteminden vazgeçmediği takdirde ABD'nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Etme Yasası (CAATSA) kapsamındaki yaptırımların devreye sokulacağını ifade etti.[36] Ayrıca, ABD Savunma Bakanlığı, Türkiye'nin Rusya'dan S-400 hava savunma sistemini tedarik etmesi nedeniyle F-35 savaş uçakları programından çıkarıldığını açıkladı.[37]

Türkiye Cumhuriyeti Milli Savunma Bakanlığı, S-400 hava savunma sistemin Nisan 2020'de faal hale getirilmesinin planlandığını açıkladı.[38]

Türkiye'deki Amerikan okulları

2010 yılından beri düzenlenmekte olan Türki Amerikan Birliği Kurultayı'ndan bir kare.
ŞehirKurum adıBaşlangıçBitişAçık
BursaBursa Amerikan Kız Koleji18541928Hayır
İstanbulİstanbul Amerikan Robert Lisesi1863-Evet
KayseriTalas Amerikan Okulu18711968Hayır
AmasyaMerzifon Amerikan Koleji18861924Hayır
İstanbulÜsküdar Amerikan Lisesi1876-Evet
İzmirİzmir Amerikan Koleji1878 - Evet
MersinTarsus Amerikan Lisesi1888-Evet

Türkiye'deki Amerikan üsleri

Türkiye'nin toplamda 16 noktasında ABD Silahlı Kuvvetleri'ne ait askeri üsleri yer almakta, yine 15 farklı noktada ise NATO radarları vardır. Ayrıca 5 farklı noktada da ABD'nin füze ve nükleer bomba kontrol merkezleri[39] konuşlanmıştır. İzmit, Balıkesir, Eskişehir, Konya, Ankara, Malatya ve Erzurum'da ise ABD'ye ait nükleer silah depoları yer alıyor. ABD'nin Türkiye'de bulunan en büyük askeri üssü İncirlik Hava Üssü'dür.[40]

Ayrıca bakınız

Dış bağlantılar

Kaynakça

  1. ^ a b Akdes Nimet Kurat. "Türkiye ile Amerika Birleşik Devletleri Arasındaki Münasebetlere ait Arşiv Vesikaları" (PDF). 3 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 5 Ağustos 2009. 
  2. ^ a b Cemal Tunçdemir (7 Haziran 2013). "ABD'deki laikliğin en temel belgelerinden birinde Türk imzası var". 18 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Aralık 2014. 
  3. ^ "Birinci Berberi Savaşı". 9 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Aralık 2014. 
  4. ^ Kınlı, Onur (2009). "19. Yüzyılda Amerika Birleşik Devletleri'nin İzmir'deki Konsolosluk Faaliyetleti". academia.edu. s. 116. Erişim tarihi: 8 Ekim 2018. 
  5. ^ İbiş, Betül (12 Eylül 2020). "Dr. Kürşat Korkmaz ile Türk-Amerikan İlişkileri Röportajı". Küresel Siyaset. 7 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Kasım 2020. 
  6. ^ Yasin Coşkun, "Mondros'tan Mudanya'ya Kadar Olan Dönemde Genel Hatlarıyla ABD'nin Türkiye Politikası ve Türk-Amerikan İlişkileri", Yeni Türkiye Dergisi, Misak-ı Millî Özel Sayısı, yıl: 23, sayı: 93, Ocak-Şubat 2017, s. 515.
  7. ^ Soysal, İsmail (2000). Türkiye'nin Siyasal Andlaşmaları. 1. Ankara: Türk Tarih Kurumu Yayınları. ss. 328-329. ISBN 9751601851. 
  8. ^ "Türkiye-ABD ilişkileri tarihçesi" (PDF). TÜSİAD. 13 Ağustos 2012 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  9. ^ "Boğazlar-Kars ve Ardahan Üzerine ABD-Türkiye Dezenformasyonu". 17 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Haziran 2012. 
  10. ^ {{kitap kaynağı |soyadı1=Hale |ad1=William M. |başlık=Turkish foreign policy since 1774 |tarih=2013 |yer=New York, NY |isbn=978-0415599870 |sayfalar=104-105 |basım=3.3
  11. ^ {{kitap kaynağı |soyadı1=Hale |ad1=William M. |başlık=Turkish foreign policy since 1774 |tarih=2013 |yer=New York, NY |isbn=978-0415599870 |sayfalar=106-107 |basım=3.3
  12. ^ {{kitap kaynağı |soyadı1=Hale |ad1=William M. |başlık=Turkish foreign policy since 1774 |tarih=2013 |yer=New York, NY |isbn=978-0415599870 |sayfalar=108 |basım=3.3
  13. ^ "28 Eylül 1978 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Ecevit: "Üsler yakında ele alınacak"". 8 Mayıs 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. 
  14. ^ "5 Ekim 1978 tarihli Cumhuriyet gazetesi: Bakanlar Kurulu 4 ABD üssünün pazartesi günü açılmasına karar verdi". 1 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Mayıs 2022. 
  15. ^ "U.S. Consulates". The New York Times. 3 Mart 1996. 26 Mayıs 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Şubat 2024. 
  16. ^ "İşte Çuval Olayındaki Tüm Gerçekler". 19 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2014. 
  17. ^ "Amerikayı Kızdıran Çuval Olayı". Sözcü. 2014. 5 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2014. 
  18. ^ "ABD askerine çuval geçirildi, ABD kınadı". Hürriyet. 13 Kasım 2014. 19 Nisan 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2014. 
  19. ^ Uğur Ergan (12 Eylül 2014). "Türkiye IŞİD bildirisini imzalamadı". 4 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Kasım 2014. 
  20. ^ "Türkiye ABD-Arap ortak bildirisini imzalamadı". NTV.com.tr. 11 Eylül 2014. 4 Aralık 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Kasım 2014. 
  21. ^ "Temsilciler Meclisi Oturumu (video)". 31 Mayıs 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Ekim 2007. 
  22. ^ "Erdoğan'dan ABD'ye 'PYD' tepkisi: Bu nasıl ortaklık?". BBC. 10 Şubat 2016. 11 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  23. ^ "Erdoğan'dan ABD'ye 'PYD' tepkisi: Bu nasıl ortaklık?". BBC Türkçe. 10 Şubat 2016. 11 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  24. ^ "ABD: Biz YPG'yi terörist örgüt olarak görmüyoruz". Milliyet. 8 Şubat 2016. 10 Şubat 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Şubat 2016. 
  25. ^ "Erdoğan: 'Sabır sınırının sonuna gelindi'". Deutsche Welle. 18 Şubat 2016. 26 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Mayıs 2022. 
  26. ^ "Binali Yıldırım: Gülen'in iadesi için ABD'ye 4 dosya gönderildi" 14 Eylül 2016 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. www.haberturk.com. Erişim tarihi: 6 Eylül 2016.
  27. ^ "Arşivlenmiş kopya". 15 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2016. 
  28. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2016. 
  29. ^ "Arşivlenmiş kopya". 11 Eylül 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 6 Eylül 2016. 
  30. ^ "Arşivlenmiş kopya". 19 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Nisan 2017. 
  31. ^ Akdemir, Ali (15 Ekim 2020). "Ak Parti Dönemi Türkiye-ABD İlişkileri". Küresel Siyaset. 24 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Kasım 2020. 
  32. ^ ABD S-400'ü istihbarat toplama platformu olarak görüyor. Erişim adresi https://www.timeturk.com/abd-s-400-u-istihbarat-toplama-platformu-olarak-goruyor/haber-1102417 29 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  33. ^ Sabah Gazetesi. (2019, 16 Mayıs). Son dakika: Çavuşoğlu açıkladı: S-400'ler NATO'ya entegre edilmeyecek! Erişim adresi https://www.sabah.com.tr/gundem/2019/05/16/son-dakika-cavusoglu-acikladi-s-400ler-natoya-entegre-edilmeyecek 1 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  34. ^ Ntv. (2019, 2 Ağustos). NATO Genel Sekreteri Stoltenberg'den S-400 açıklaması. Erişim adresi https://www.ntv.com.tr/dunya/nato-genel-sekreteri-stoltenbergden-s-400-aciklamasi,bDkl2TILS0idqGX15W136w 1 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  35. ^ S-400 - ABD Dışişleri Bakanı Pompeo: Türkiye'nin adımları kaygı verici - BBC News Türkçe. (2019, 26 Kasım). Erişim adresi https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-50565654 27 Kasım 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  36. ^ CAATSA: ABD'nin S-400 konusunda Türkiye'ye yaptırım uyarısının dayanağı olan yasa. (2019, 12 Temmuz). Erişim adresi https://www.bbc.com/turkce/haberler-turkiye-48365138 29 Haziran 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  37. ^ Pentagon: Türkiye, F-35 programından çıkarıldı. Erişim adresi https://t24.com.tr/haber/pentagon-turkiye-f-35-programindan-cikarildi,831103 1 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  38. ^ Ankara: S-400 savunma sistemi Nisan 2020'de faal olacak. (2019, 15 Eylül). Erişim adresi https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-49706558 24 Ekim 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  39. ^ "İstanbullular nükleer bomba üstünde oturuyor". NTV.com.tr. 5 Nisan 2010. 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017. 
  40. ^ Richard Outzen (Temmuz 2012). "From Crisis to Cooperation Turkey's Relations with Washington and NATO" (PDF) (İngilizce). The Washington Institute. 2 Şubat 2017 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ocak 2017. 

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Türk Silahlı Kuvvetleri</span> Türkiye Cumhuriyetinin askerî gücü

Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK), yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk vatanını savunmakla görevli askerî kuvvettir. Görevi caydırıcılık sağlayacak şekilde askerî gücün muhafazasını ve güçlendirilmesini sağlamak, Türkiye Büyük Millet Meclisi kararıyla yurt dışında verilen görevleri yapmak ve uluslararası barışın sağlanmasına yardımcı olmaktır.

<span class="mw-page-title-main">Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti</span> Kıbrıs adasında fiili devlet

Kuzey Kıbrıs, resmî adıyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC), Akdeniz'deki Kıbrıs adasının kuzey kısmında yer alan, fiilî devlet. Varlığı Türkiye ve Türk Devletler Teşkilatı dışında hiçbir ülke/oluşum tarafından tanınmamaktadır. Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi kuruluşlar ve uluslararası toplum tarafından 1974'te Türkiye'nin gerçekleştirdiği Kıbrıs Harekâtı'ndan beri Kıbrıs Cumhuriyeti'nin Türkiye işgali altındaki toprağı olarak nitelenir.

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri</span> ABDnin askerî gücü

Amerika Birleşik Devletleri Silahlı Kuvvetleri, ABD'nin bütün silahlı kuvvetlerinin birleşik olarak oluşturduğu yapıdır. ABD Ordusu ilk kez, yeni kurulan ulusu Amerikan Bağımsızlık Savaşı'nda Büyük Britanya'ya karşı savunmak üzere 13 kurucu eyaletin oluşturduğu Kongre yönetimi sırasında kuruldu. Amerika Birleşik Devletleri Kara Kuvvetleri, ABD Deniz Piyadeleri ve ABD Deniz Kuvvetleri 1776'daki bağımsızlık bildirisinin açıklanacağı öngörüsüyle 1775'te oluşturuldu. Dünyadaki en büyük hava kuvvetlerinden birine sahip olmasına rağmen, Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri 1947'ye kadar bağımsız bir komutanlık haline getirilmedi.

<span class="mw-page-title-main">Küba Füze Krizi</span> Küresel kriz

Küba Füze Krizi, ABD’nin Türkiye ve İtalya'ya, SSCB’nin ise Küba’ya nükleer başlıklı füze yerleştirmesi ile başlayan; Ekim 1962’de dönemin iki süper gücünü karşı karşıya getiren ve dünyayı nükleer savaş tehdidi altında bırakan bunalımdır.

<span class="mw-page-title-main">Lockheed F-104 Starfighter</span> Amerikan bombardıman uçağı

F-104 Starfighter, Amerikan Lockheed firması tarafından tasarlanan bir bombardıman uçağıdır. Rus muadili Mikoyan-Gurevich MiG-21 süpersonik savaş uçağıdır.

<span class="mw-page-title-main">İncirlik Hava Üssü</span> Türk Silahlı Kuvvetlerine ait hava üslerinden biri

İncirlik Hava Üssü, Türkiye'nin Adana şehrinin İncirlik semtinde bulunan, 3320 dönümden biraz daha büyük bir Türk hava üssüdür. Üs, 1,7 milyon nüfuslu bir kentsel alan içerisinde, şehir merkezinin 10 km (6 mi) doğusunda ve Akdeniz'den 32 km (20 mi) içeride yer almaktadır. Hava üssünün başlıca kullanıcıları Amerika Birleşik Devletleri Hava Kuvvetleri ve Türk Hava Kuvvetleri olmakla birlikte, zaman zaman Kraliyet Hava Kuvvetleri ve Suudi Arabistan Hava Kuvvetleri tarafından da kullanılmaktadır. Aynı zamanda İspanyol Ordusu'nun 74. Uçaksavar Topçu Alayı'na da ev sahipliği yapmaktadır. Üs, üzerindeki tüm tesislerle birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ne aittir.

<span class="mw-page-title-main">Soğuk Savaş</span> 1947–1991 yılları arasında Batı Bloku ve Doğu Bloku arasında geçen jeopolitik gerginlik süreci

Soğuk Savaş, iki Süper güç olan ABD önderliğinde Batı Bloku ile Sovyetler Birliği'nin önderliğinde Doğu Bloku ülkeleri arasında Truman Doktrini'nin ilanından (1947) SSCB'nin dağılmasına (1991) kadar devam ettiği kabul edilen uluslararası siyasi ve askeri gerginlik. Soğuk Savaş dönemi, Amerika liderliğinde batı dünyası ile Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'nin önderliğindeki komünist blok arasındaki dünya üzerinde geniş bir nüfusu etki etmesine verilen isimdir. Soğuk Savaş döneminde NATO, "Batı İttifakı" olarak da biliniyordu. Batı Bloku, NATO üyesi ülkeler ile NATO üyesi olmayan ancak ABD ile müttefik olan kapitalist ve antikomünist ülkelerden, Doğu Bloku ise Varşova Paktı'na üye olan komünist ve bu pakta üye olmayan diğer komünist ülkelerden oluşuyordu. Bu iki karşıt blokun yanı sıra hiçbir bloku desteklemeyen Bağlantısızlar Hareketi isimli üçüncü bir blok daha vardı. Çin ve Yugoslavya hem Doğu Bloku ülkeleri, hem de Bağlantısızlar Hareketi ülkeleriydi. Bu iki komünist ülkenin her iki blokta da olmasının nedeni Sovyetler Birliği ile olan görüş farklılıklarıydı.

<span class="mw-page-title-main">Rusya-Türkiye ilişkileri</span>

Türkiye-Rusya ilişkileri temelleri 15. yüzyıl sonlarında Osmanlı Devleti ile Çarlık Rusyası arasında başlayan ilişkilerine dayanan ilişkilerdir.

Johnson Mektubu, Amerika Birleşik Devletleri başkanı Lyndon B. Johnson tarafından Türkiye başbakanı İsmet İnönü'ye 5 Haziran 1964 tarihinde gönderilen, Türkiye'nin Kıbrıs'a müdahalesini önlemek amacıyla yazılmış mektup. Mektup, Amerika Birleşik Devletleri-Türkiye ilişkilerinde yaşanan ilk pürüz olarak nitelenir. Varlığı ilk günden bilinen mektup kamuoyunda resmen 1966'da yayınlanmıştır.

<span class="mw-page-title-main">Türkiye'nin dış ilişkileri</span> Türkiye Cumhuriyeti diplomasisine genel bakış

Türkiye Cumhuriyeti, bulunduğu konum nedeniyle Avrupa ve Asya'yı birbirine bağlamaktadır. Türkiye, hem bulunduğu konum, hem de dünya siyasetindeki aktif rolü sebebiyle dünyada diplomatik ağı en geniş ülkelerden birisidir. Türkiye dış ilişkiler konusunda birçok ülkeye, ülkelerin kalkınması için Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı ile yardım etmektedir. Türkiye aynı zamanda birçok ülkenin eğitiminin gelişmesi ve yardım ettiği ülkelerin vatandaşlarının daha iyi eğitim alması için Türkiye Maarif Vakfı ve Türkiye Bursu ile yardımlarda bulunmaktadır. Türkiye neredeyse bütün Afrika ülkelerinde Türkiye Bursu vermektedir.

<span class="mw-page-title-main">S-300</span> Rusya yapım orta ve kısa menzilde balistik ve benzeri hava saldırılarından korunmak için kullanılan bir hava savunma füze sistemi

S-300 S-300, ilk S-300P versiyonuna dayalı olarak Almaz-Antey tarafından üretilen bir dizi başlangıçta Sovyet ve daha sonra Rus uzun menzilli Karadan Havaya Füze sistemleridir. S-300 sistemi, Sovyet Hava Savunma Kuvvetleri için uçak ve seyir füzelerine karşı savunma yapmak üzere geliştirildi. Balistik füzeleri durdurmak için sonraki varyasyonlar geliştirildi. S-300 sistemi ilk olarak 1979'da Sovyetler Birliği tarafından büyük endüstriyel ve idari tesislerin, askeri üslerin hava savunması ve düşman saldırı uçaklarına karşı hava sahasının kontrolü için tasarlanmıştı. Sistem tamamen otomatiktir, ancak manuel gözlem ve çalıştırma da mümkündür. Bileşenler, merkezi komuta karakolunun yakınında veya 40 km kadar uzakta olabilir. Her radar, merkezi komuta noktası için hedef belirleme sağlar. Komuta merkezi, 80 km mesafeye kadar olan hedefleme radarlarından alınan verileri karşılaştırarak yanlış hedefleri filtreler. Merkezi komuta yeri hem aktif hem de pasif hedef tespit modlarına sahiptir. Hedefi vuruş kabiliyeti oldukça yüksek olan bu füzeler aralarında NATO üyesi Bulgaristan, Slovakya ve Yunanistan'ın da bulunduğu birçok ülke tarafından kullanılmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">CENTO</span> Soğuk Savaş askeri ittifakı (1955-1979)

CENTO (Central Treaty Organization; Merkezi Antlaşma Teşkilatı; önceki adı ile Bağdat Paktı, Türkiye, İran, Irak, Pakistan ve Birleşik Krallık arasında, Sovyetler Birliği'nin Ortadoğu'da nüfuz kurmasını önlemeye yönelik olarak kurulan eski karşılıklı güvenlik ve savunma örgütü.

<span class="mw-page-title-main">PYD</span> Suriye Kürtleri tarafından kurulmuş  Siyasi parti

PYD tam adı ile Demokratik Birlik Partisi, 2003 yılında Kürtler tarafından Suriye'nin kuzeyinde kurulmuş bir siyasi partidir. Günümüzde hâlâ faaliyet göstermektedir. Partinin eş başkanlık görevini Haziran 2022'den beri Salih Müslim ve Asya Abdullah yürütmektedir. Askerî kolu yaklaşık 85 binden fazla militana sahip YPG'dir.

<span class="mw-page-title-main">YPG</span> Suriyede aktif Kürt milliyetçisi örgüt

YPG tam adı ile Halk Koruma Birlikleri veya Halk Savunma Birlikleri, Suriye'de faaliyet gösteren, fiilen özerk olan Kuzey ve Doğu Suriye Özerk Yönetimi'ne bağlı çoğunluğunu Kürtlerin oluşturduğu silahlı örgüt. Suriye Demokratik Güçleri bileşendir ve silahlı gücünün çoğunu oluşturur. Kadın Koruma Birlikleri (YPJ), YPG'nin kadın kolu, YPG Enternasyonal ise yabancı gönüllülerden oluşan koludur.

<span class="mw-page-title-main">Amerikan karşıtlığı</span> ABDden hoşlanmama

Anti-Amerikanizm, Amerikan karşıtı duygular, politikalar, kültür, toplum, ekonomi ya da Amerika Birleşik Devletleri'nin uluslararası politikasına, Amerika'nın Orta Doğu'da ve yeryüzündeki Amerikan çıkarlarına, İsrail ve Rusya ayrıca demokrasi, adalet tavrına karşıt olarak muhalefet, yazılı veya görsel tartışılabilir düşmanlık, kin anlamına gelebilir. Amerikalı bireyleri de kibirli, cahil, emperyalist, boşboğaz, militarist olarak algılama anlamını taşıyabilir.

<span class="mw-page-title-main">Türk Boğazları krizi</span> Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel kriz

Türk Boğazları krizi, Soğuk Savaş sırasında Türkiye ile Sovyetler Birliği arasındaki kısa süreli bölgesel krizdir. Türkiye, II. Dünya Savaşı'nın sonuna kadar tarafsızlığını korumayı başarmıştı. Sovyet hükûmeti tarafından Türk hükûmetine, Rus nakliye gemilerinin Karadeniz'i Akdeniz'e bağlayan Türk Boğazları'ndan serbestçe geçebilmesi için baskı yapılmaya başlandı. Türk hükûmetinin, Sovyetler Birliği'nin taleplerini kesin bir dille reddetmesi, bölgedeki tansiyonu arttırarak, krizi bir güç gösterisine dönüştürdü. Bu olay, daha sonra Truman Doktrini'nin ortaya çıkmasına belirleyici bir faktör olarak hizmet etti. Bu kriz Türkiye'nin yüzünü tamamen Batı'ya, yani Amerika Birleşik Devletleri ve NATO'ya döndürmesine neden oldu. Bu tarz olaylar Türkiye'nin günümüzde dünya üzerindeki gücünü pekiştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri</span> İkili ilişkiler

Sovyetler Birliği-Türkiye ilişkileri, Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği ile Türkiye Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerdi.

Güney Kıbrıs füze krizi Güney Kıbrıs ile Türkiye Cumhuriyeti arasında 1997 başından 1998 sonlarına kadar yaşanan siyasi gerginliktir. Olaylar, Kıbrıs yönetiminin iki Rus yapımı S-300 hava savunma füzesini satın almasıyla başladı. Rusya ile yapılan füze anlaşması, Güney Kıbrıs'ın uzun yıllardır var olan Türk hava üstünlüğünü sona erdirmek için attığı ilk somut adımdı. Türkiye füzelerin gelmesi durumunda bunları imha etme ve hatta topyekün savaşa girişme tehdidinde bulundu. Kriz 1998 yılının Aralık ayında Güney Kıbrıs yönetiminin S-300'leri Yunanistan Hava Kuvvetleri'ne bazı silahlar karşılığında devretmesiyle resmen sona erdi. Kriz Güney Kıbrıs koalisyon hükûmetinin düşmesine de sebep oldu. Yunan Hava Kuvvetleri füzeleri Girit adasına yerleştirdi ve 2013 yılı itibarıyla etkinleştirdi.

<span class="mw-page-title-main">Türk savunma sanayii</span> Türkiyenin savunma sanayisine genel bakış

Türk savunma sanayii, Türkiye'nin askeri ihtiyaçlarını karşılamak ve savunma yeteneklerini geliştirmek amacıyla ülkenin kendi sınırları içinde üretim, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerini yürüten bir sektördür. Bu sanayi; askeri araçlar, silah sistemleri, iletişim teknolojileri, siber güvenlik ve diğer savunma alanlarındaki ürün ve hizmetleri kapsar. Türk savunma sanayiinin büyümesi, yerli üretimi teşvik etme ve dışa bağımlılığı azaltma hedefleri doğrultusunda stratejik bir öneme sahiptir.

<span class="mw-page-title-main">NATO-Türkiye ilişkileri</span>

NATO-Türkiye ilişkileri, Türkiye'nin, NATO üyesi olmak için girdiği Kore Savaşı ile 1952 yılında başlamıştır.