İçeriğe atla

Amerika Birleşik Devletleri-Çin ticaret savaşı

Donald Trump ve Liu He

Amerika Birleşik Devletleri-Çin ticaret savaşı (İngilizceChina–United States trade war; Çince中美贸易战 Zhōngměi Màoyìzhàn), Amerika Birleşik Devletleri ve Çin arasında devam eden bir ekonomik anlaşmazlıklardır. Anlaşmazlık, 2018 yılında Amerika Birleşik Devletleri başkanı Donald Trump'un, ABD'nin "haksız ticaret uygulamaları" dediği şeylerde değişiklik yapmaya zorlamak amacıyla Çin'e tarifeler ve diğer ticaret kısıtlamalar koymasıyla başladı.[1] Bu uygulamaların gerekçeleri arasında artan ticaret açığı, fikri mülkiyet hırsızlığı ve Amerikan teknolojisinin Çin'e zorla aktarılması yer alıyor.[2]

1980'lerden bu yana Trump, ülkenin ticaret ortakları tarafından "parçalandığını" söyleyerek ABD'nin ticaret açığını azaltmak ve yerli üretimi teşvik etmek için tarifeleri savunmaktaydı ve bu tarifelerin uygulamak başkanlık kampanyasının ana planlarından biri haline geldi. Bazı iktisatçılar ve politikacılar ABD'nin devam eden ticaret açığının sorunlu olduğunu iddia etseler de, pek çok iktisatçı bunun bir sorun olmadığını[3] ve az sayıda tarifenin bir çözüm olduğunu savunmaktadır.[4]

Amerika Birleşik Devletleri'nde ticaret savaşı, çiftçiler ve üreticiler için mücadeleler ve tüketiciler için daha yüksek fiyatlar getirdi. Diğer ülkelerde de ekonomik zarara yol açmış olsa da, bazı ülkeler boşlukları doldurmak için artan üretimden faydalanmaya çalışmaktadır. Ayrıca borsada istikrarsızlığa yol açtı. Çin ve ABD de dahil olmak üzere birçok ülkenin hükûmetleri, ABD-Çin ilişkilerindeki bozulmanın ve tarifelerin neden olduğu zararın bir kısmını ele almak için adımlar attı.[5]

Ticaret savaşı, ABD'li işletmeler ve tarım örgütleri de dahil olmak üzere uluslararası alanda eleştirildi, ancak çoğu çiftçi Trump'ı desteklemeye devam etti. ABD'li politikacılar arasında görüşler karışıktı ve çoğu Çin'e baskı yapılması gerektiğine katılıyor.[6] Kasım 2019 sonu itibarıyla, ABD'nin Çin'in haksız ticaret politikaları olarak gördükleri şeyle yüzleşmek zorunda kaldığını açıklayan Joe Biden ve Elizabeth Warren dahil olmak üzere önde gelen Demokrat başkan adaylarından hiçbiri tarifeleri kaldıracaklarını söylemedi.[7] Senatör Bernie Sanders tarifeleri bir müzakere aracı olarak kullanacağını söyledi ancak Trump'ın eylemlerini "tamamen mantıksız ve ... tüm dünya ekonomisini istikrarsızlaştırmak" olarak eleştirdi.[8]

Kaynakça

  1. ^ Swanson, Ana (5 Temmuz 2018). "Trump's Trade War With China Is Officially Underway". The New York Times. 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2020. 
  2. ^ "Findings of the Investigation into China's Acts, Policies, and Practices Related to Technology Transfer, Intellectual Property, and Innovation Under Section 301 of the Trade Act of 1974" 5 Temmuz 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., Office of the U.S. Trade Representative, March 22, 2018
  3. ^ "The U.S. Trade Deficit: How Much Does It Matter?". Council on Foreign Relations. 17 Ocak 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2020. 
  4. ^ Sarkar, Shrutee (14 Mart 2018). "Economists united: Trump tariffs won't help the economy". Reuters. 7 Aralık 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2020. 
  5. ^ "China–US trade war: Sino-American ties being torn down brick by brick". www.aljazeera.com. 4 Eylül 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Ocak 2020. 
  6. ^ Higgins, Sean (1 Ağustos 2019). "Trump's China tariff hike draws mixed reception from lawmakers". 19 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2020. 
  7. ^ "'Trade Wars are Good, and Easy to Win'", Bloomberg Businessweek, Nov. 18, 2019 pp.32-36
  8. ^ "Bernie Sanders: 'Of course' I would use tariffs as President" 6 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., CNN, August 25, 2019

Konuyla ilgili yayınlar

  • Albuquerque, José Luiz, Antonio MArcelo Jackson Ferreira da Silva, and José Medeiros da Silva. "The China–US Trade War." Revista do Fórum Internacional de Ideias 9.1 (2019): 11+ online 5 Ağustos 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., a Brazilian perspective
  • Boucher, Jean-Christophe, and Cameron G. Thies. "'I Am a Tariff Man': The Power of Populist Foreign Policy Rhetoric under President Trump." Journal of Politics 81.2 (2019): 712-722.
  • Chong, Terence Tai Leung, and Xiaoyang Li. "Understanding the China–US trade war: causes, economic impact, and the worst-case scenario." Economic and Political Studies 7.2 (2019): 185-202. online 10 Temmuz 2019 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., a historical perspective
  • Crowley, Meredith A. (ed.), Trade War: The Clash of Economic Systems Endangering Global Prosperity 11 Mart 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. (CEPR Press, 2019).
  • Fenby, Jonathan, and Trey McArver. The Eagle and the Dragon: Donald Trump, Xi Jinping and the Fate of US/China Relations (2019)
  • Foot, Rosemary, and Amy King. "Assessing the deterioration in China–US relations: US governmental perspectives on the economic-security nexus." China International Strategy Review (2019): 1-12. online 4 Şubat 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
  • Lau, Lawrence J. The China–U.S. Trade War and Future Economic Relations (Hong Kong: The Chinese University of Hong Kong Press, 2019) online 24 Haziran 2020 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi., a Hong Kong perspective
  • Qiu, Larry D., Chaoqun Zhan, and Xing Wei. "An analysis of the China–US trade war through the lens of the trade literature." Economic and Political Studies 7.2 (2019): 148-168.
  • Qiu, Larry D., and Xing Wei. "China–US trade: implications on conflicts." China Economic Journal (2019): 1-20.

İlgili Araştırma Makaleleri

<span class="mw-page-title-main">Hong Kong</span> Çinin özel idari bölgesi

Hong Kong (Çince: 香港, Kantonca telaffuzu:

<span class="mw-page-title-main">Amerika Birleşik Devletleri-Çin ilişkileri</span> Çin ile ABD arasındaki diplomatik ilişkiler

ABD-Çin ilişkileri, genelde Amerika-Çin ilişkileri, Çin-Amerika ilişkileri ya da Sino-Amerikan ilişkiler olarak da bilinir, Çin ile Amerika Birleşik Devletleri'nin sürdürdüğü uluslararası politikaları içerir.

<span class="mw-page-title-main">Asya ekonomisi</span> Kıta Ekonomisi

Asya ekonomisi, 49 farklı devlette yaşayan 4.4 milyardan fazla insandan oluşur. Altı devletin kısmen Asya'da olmakla birlikte, ekonomik ve siyasi açıdan başka bir bölgeye ait olduğu düşünülmektedir. Asya dünyadaki en hızlı büyüyen ekonomik bölge ve SAGP'ye göre GSYİH bakımından en büyük kıtasal ekonomidir. Çin, Japonya ve Hindistan dünyanın en büyük on ekonomisi arasındadır. Dahası, Asya, Japon ekonomik mucizesinden (1950-1990) başlayarak, Güney Kore'deki Han Nehri Mucizesi (1961-1996) ve Çin'deki ekonomik patlama (1978-2013) ile dünyanın en uzun ekonomik patlamasının merkezidir.

Çin'de küreselleşme, Çin toplumunun benimsediği yabancı ekonomik, sosyal ve kültürel etkileri ve bu işlemin tarihiyle ilgilidir.

<span class="mw-page-title-main">Afrika-Çin ilişkileri</span>

Afrika-Çin ilişkileri, Çin ile Afrika arasındaki tarihi, siyasi, ekonomik, askeri, sosyal ve kültürel bağlantıları kapsar.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Pakistan ilişkileri</span>

Çin-Pakistan ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ile Pakistan İslam Cumhuriyeti arasındaki tarihi ve mevcut ilişkileri kapsar. 1951 yılında Pakistan'ın Çin Cumhuriyeti (Tayvan)'ni tanımaya son verip ÇHC'ni resmen tanıyan ilk ülkelerden biri oldu ve her iki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler aynı senede kuruldu. Bu zamandan beri her iki ülke, pek yakın ve destekleyici bir özel ilişkinin muhafaza edilmesine büyük önem vermektedir. İki ülke düzenli olarak üst düzey ziyaretlerde bulunarak çeşitli anlaşmalar yapmıştır. ÇHC, Pakistan'a ekonomik, askeri ve teknik yardım sağlamıştır ve iki ülke birbirini yakın stratejik müttefik olarak algılamaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Kişi başına GSYİH'larına göre Çin'in idari bölümleri listesi</span> Vikimedya liste maddesi

Bu madde, Çin'in üst düzey idari bölümlerinin kişi başına GSYİH'larının listesidir. Tüm sayılar, o zamanki döviz kuruna ve satın alma gücü paritesine dayalı olarak Çin'in ulusal para birimi olan Renminbi (CNY) ve Amerikan dolarının nominal değerleriyle gösterilmektedir. Burada kullanılan ortalama CNY döviz kurusu Çin Ulusal İstatistik Bürosu'ndadır; CNY satın alma gücü paritesi döviz kurları ise Uluslararası Para Fonu (IMF)'nun tahminleridir.

<span class="mw-page-title-main">Ulusal Demokrasi Vakfı</span>

Ulusal Demokrasi Vakfı (NED), yurtdışında demokrasiyi teşvik etmek amacıyla 1983 yılında kurulmuş bir ABD ajansıdır. Bazen bir sivil toplum kuruluşu olarak anılmakla birlikte, NED yarı özerk bir sivil toplum kuruluşu olarak işlev görür. Esas olarak ABD Kongresinden yıllık bir ödenekle finanse edilen NED, Demokrasi Programı tarafından iki partili, özel, kâr amacı gütmeyen bir şirket olarak oluşturuldu. Hibe veren bir vakıf olarak hareket ediyor. NED, hibe programına ek olarak, Journal of Democracy, World Movement for Democracy, International Forum for Democratic Studies, Reagan-Fascell Fellowship Program, Network of Democracy Research Institutes ve Center for International'ı da destekler ve barındırır.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Litvanya ilişkileri</span>

Çin-Litvayna ilişkileri, Çin Halk Cumhuriyeti ile Litvanya Cumhuriyeti devletleri arasındaki ikili ilişkileri kapsar. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 14 Eylül 1991 tarihinde kuruldu. Çin'in Vilnius'ta bir maslahatgüzarı var; Litvanya ise Pekin'deki büyükelçiliğini 2021 yılı Aralık ayında kapattı. Bunun dışında Litvanya'nın Hong Kong'da oturan ve Hong Kong ile Makao özel idari bölgelerindeki temsilcisi olarak çalışan bir fahri konsolosu var.

Plaza Anlaşması (Japonca:プラザ合意), 22 Eylül 1985 tarihinde Fransa, Batı Almanya, Japonya, ABD ve Birleşik Krallık'ın New York'ta bulunan Plaza Otel'de para piyasalarına müdahale ederek Japon yeni ve Alman Markı karşısında ABD dolarını değer kaybettirilmesi için yaptıkları antlaşmadır. ABD doları, anlaşma zamanından piyasaya tekrar müdahale edileceği Louvre Anlaşması'na kadar önemli ölçüde değer kaybetti. Anlaşmasının ana amacı, para kontrolünü zorlayarak Amerikan ve Avrupa mallarının ihracatta Japon malları karşısında rekabet gücünü sağlamaktı.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Polonya ilişkileri</span>

Çin-Polonya ilişkileri, Çin ile Polonya arasındaki hem tarihî hem de günümüzdeki ilişkileri kapsar. Günümüzde bu ilişkilerin taraflarını Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ve Polonya Cumhuriyeti devletleri oluşturmaktadır. ÇHC'nin Varşova'da bir büyükelçiliği ve Gdańsk'ta bir başkonsolosluğu, Polonya'nın ise Pekin'de bir büyükelçiliği ve Şanghay, Çengdu, Guangzhou ve Hong Kong şehirlerinde başkonsoloslukları var.

<span class="mw-page-title-main">Bulgaristan-Çin ilişkileri</span>

Bulgaristan-Çin ilişkileri, Bulgaristan ile Çin arasında hem tarihî olarak sürdürülmüş hem de günümüzde sürdürülmeye devam eden ikili ilişkileri içerir. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 4 Ekim 1949 tarihinde kuruldu. Bulgaristan'ın Pekin'de bir büyükelçiliği ve Şanghay'da bir başkonsolosluğu, Çin'in ise Sofya'da bir büyükelçiliği var.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Kuzey Kore ilişkileri</span> Çin ve Kuzey Kore arasındaki diplomatik ilişkiler

Çin-Kuzey Kore ilişkileri, Kuzey Kore'nin nükleer programı nedeniyle son yıllarda bazen gergin olmasına rağmen genel olarak dostane olmuştur. Yakın bir ilişkileri vardır ve Çin genellikle Kuzey Kore'nin en yakın müttefiki olarak kabul edilir. Çin ve Kuzey Kore'nin karşılıklı yardım ve işbirliği anlaşması vardır, bu şu anda her iki ülkenin herhangi bir ulusla sahip olduğu tek savunma anlaşmasıdır. Çin'in Kuzey Kore'nin başkenti Pyongyang'da bir büyükelçiliği ve Chongjin'de bir başkonsolosluğu bulunmaktadır. Çin'deki Kuzey Kore büyükelçiliği Pekin'in Chaoyang Bölgesi'nde, bir başkonsolosluk ise Şenyang'da bulunuyor.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Hırvatistan ilişkileri</span>

Çin-Hırvatistan ilişkileri, Çin ile Hırvatistan arasında farklı alanlarda sürdürülen ikili ilişkileri içerir. İki ülke arasındaki diplomatik ilişkiler 13 Mayıs 1992 tarihinde kuruldu. Çin'in Zagreb'de bir büyükelçiliği, Hırvatistan'ın ise Pekin'de bir büyükelçiliği ve Hong Kong'da bir başkonsolosluğu var.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Letonya ilişkileri</span>

Çin-Letonya ilişkileri, Çin ile Letonya arasında farklı alanlarda sürdürülen ikili ilişkileri içerir. Pekin'de Letonya, Riga'da Çin büyükelçilikleri bulunmaktadır.

<span class="mw-page-title-main">Nepal-Türkiye ilişkileri</span>

Nepal-Türkiye ilişkileri, Nepal ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir. İkili diplomatik ilişkiler 1962 yılında kuruldu. Türkiye'nin Yeni Delhi'deki Hindistan Büyükelçisi Nepal'e, İslamabad'daki Nepal Büyükelçiliği ise Türkiye'ye akredite edilmiştir.

<span class="mw-page-title-main">Sri Lanka-Türkiye ilişkileri</span>

Sri Lanka-Türkiye ilişkileri, Sri Lanka ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir. Türkiye'nin 2013'ten beri Kolombo'da, Sri Lanka'nın ise 2012 yılından beri Ankara'da Büyükelçiliği bulunmaktadır.

Makao-Türkiye ilişkileri, Makao ile Türkiye arasındaki dış ilişkilerdir. Türkiye'nin Makao'da bir diplomatik misyonu olmamakla birlikte, Türkiye'nin Hong Kong başkonsolosluğu üzerinden Makao ile ilgili işlemleri gerçekleştirmektedir.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Japonya ilişkileri</span>

Çin-Japonya ilişkileri, Çin ile Japonya arasındaki ikili ilişkilerdir. İki ülke birbirinden coğrafî olarak Doğu Çin Denizi tarafından bölünmektedir. Tarih boyunca Japon dili, mimarisi, kültürü, mutfağı, dini, felsefesi ve hukuku derin bir Çinlileşme geçirdi. 19. yüzyılın ortasındaki Perry keşif seferi ile Japonya'nın Batı dünyası ile ticarî ilişkilere girmeye zorlanmasının ardından Japonya, 1868 yılı Meiji Restorasyonu boyunca kendisini etkin bir Batılılaşma sürecinden geçirtti ve Çing Hanedanı yönetimi altındaki Çin'i çağdışı bir medeniyet olarak algılamaya başladı. Bu dönemde, gerek I. ve II. Afyon Savaşı, gerekse Sekiz Devlet İttifakı'nın Boxer Ayaklanması'nı bastırmakta oynadığı rolden dolayı Çin, kendisini yabancı kuvvetlere karşı savunamaz hâle geldi. Japonya, Çin'in bu zayıflıklarından istifade önce Birinci Çin-Japon Savaşı, sonra da İkinci Çin-Japon Savaşı'nda Çin'e karşı istilâ yürüttü.

<span class="mw-page-title-main">Çin-Güney Kore ilişkileri</span>

Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) ile Kore Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkiler 1992 yılında resmen kuruldu. Bundan önce, ÇHC, yalnızca Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti'ni, Güney Kore ise yalnızca Çin Cumhuriyeti'ni (Tayvan) tanırdı. Güney Kore, Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkiler kurmuş en son Asya ülkesidir. Son senelerde Çin ile Güney Kore, farklı alanlarda aralarındaki stratejik ve kooperatif ortaklıklarını arttırmaya ve üst düzey bir ilişki kurmaya çaba göstermiştir. Bilhassa ticaret, turizm ve çok kültürlülük, bu iki ülke arasındaki kooperatif ortaklığı güçlendirmekteki en önemli etkenleri teşkil etmiştir. Buna rağmen, tarihî, siyasî ve kültürel anlaşmazlıklar, Güney Kore ile Çin arasındaki ilişkiyi şekillendirmeye devam etmektedir.