
On Üç Koloni, Britanya İmparatorluğu'na ait olan Kuzey Amerika'nın doğu kıyısında bulunan 13 kolonidir. 1607'de Virginia Eyaleti'nde Jamestown kasabasının kurulmasıyla kuruluşa başlamış, 1733'te Georgia Eyaleti'nin kurulmasıyla kuruluş tamamlanmıştır.

Britanya İmparatorluğu, Birleşik Krallık veya öncül devletleri tarafından yönetilen dominyonlar, sömürgeler, himayeler ve mandalar ile diğer bağımlı bölgelerden oluşmuş olan imparatorluktur. 16. ve 17. yüzyıllarda İngiltere Krallığı tarafından kurulan denizaşırı sömürgeler ve ticaret karakolları olarak başlamıştı. En güçlü döneminde tarihteki en geniş topraklara sahip devlet olmasının yanı sıra bir yüzyıldan fazla bir süre boyunca dünyanın en önde gelen küresel gücüydü. 1922'de 458 milyon kişi, yani dünya nüfusunun neredeyse dörtte biri, Britanya İmparatorluğu'nun egemenliği altındaydı ve toprakları 33.000.000 km2'lik alanı kapsıyordu. Bu derece geniş bir coğrafyaya hükmettiği için siyasi, dilsel ve kültürel kalıtı hâlen yaygın olarak devam etmektedir. Gücünün doruklarındayken, dünya geneline yayılmış toprakları nedeniyle her zaman en az bir bölgesinde gün ışığı olmasından ötürü "üzerinde güneş batmayan imparatorluk" olarak da tanımlanmaktaydı.

Sömürgecilik; kolonicilik, kolonyalizm ya da müstemlekecilik, genellikle bir devletin başka ulusları, devletleri, toplulukları, siyasal ve ekonomik egemenliği altına alarak yayılması veya yayılmayı istemesidir.

Amerikan Devrimi, 18. yüzyılın ikinci yarısında On Üç Koloni'nin Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanarak Amerika Birleşik Devletleri adını aldığı dönemi içine alır. Amerika kıtasına ilk göç eden Virjinya kolonisinden sonra 1772 yılına kadar kolonilerin sayısı 13'ü buldu. Kolonilerde yönetim biçimi, baştaki valinin ya yerel olarak seçilmesine ya da kraliyetçe veya doğrudan krallıkça atanması esasına dayanır. Yasama organı da atanmış veya seçilmiş kişilerden oluşmaktadır.

İspanyol İmparatorluğu, beş kıtada toprağı olan, dünyanın ilk küresel imparatorluğudur. İspanyol İmparatorluğu, İspanya veya İspanya hükümdarları tarafından fethedilen, miras kalan veya el konan arazileri kapsar. Bu arazilere Kuzey ve Güney Amerika'nın geniş kesimleri de dahildir. Hak iddia edilen ancak hiç ele geçirilemeyen topraklar da mevcuttur. Toplam arazilerin yüzölçümü 18. yüzyılın sonunda 18 milyon kilometre kare civarındadır. 16. ve 17. yüzyıllardaki kıtalararası yapısına rağmen koloni imparatorluğu deyimi 1768 yılı itibarıyla kullanılmaya başlanmıştır. 19. yüzyılda ise devlet yapısı tamamen kolonisel bir yapıya dönüşmüştür.

1707 Birlik Yasaları, İngiltere Parlamentosu'nda kabul edilen 1706 İskoçya ile Birlik Yasası ile İskoçya Parlamentosu'nda kabul edilen 1707 İngiltere ile Birlik Yasası olmak üzere iki farklı yasadır. Aynı hükümdara bağlı olmalarına karşın farklı devletler olan ve farklı yasama organlarına sahip İngiltere Krallığı ile İskoçya Krallığı'nın birleşmesi amacıyla 22 Temmuz 1706'da imzalanan Birlik Antlaşması, bu yasalarla yürürlüğe girmiştir.

Fransa Krallığı, 987-1792 yıllarında hüküm sürmüş eski krallık. Geç Orta Çağ ve Yüz Yıl Savaşı'na dek Avrupa'nın en güçlü devletlerinden biriydi. Aynı zamanda dünya çapında mülkleri olan erken bir sömürgeci güçtü. 3 Eylül 1791'de hükümdarın yetkileri sınırlandırılmış, 21 Eylül 1792'de ise monarşi lağvedilerek yerine Birinci Fransız Cumhuriyeti kurulmuştur. Krallığın başkenti Paris, dini Roma Katolikliği idi.

Britanya Denizaşırı Toprakları ya da Birleşik Krallık Denizaşırı Toprakları, Birleşik Krallık'ın bir parçasını oluşturmamakla birlikte Birleşik Krallık hâkimiyeti altında bulunan on dört bölgedir.
Güneşi Batmayan İmparatorluk, İngiltere başta olmak üzere tarihteki bazı deniz aşırı imparatorluklar için kullanılan terimdir. Herodot'a göre terimin bir benzeri ilk kez Pers imparatoru I. Serhas tarafından kullanılmıştır.

Britanya Amerikası ya da İngiliz Amerikası, Kuzey Amerika, Orta Amerika, Karayipler ve Guyana'daki Britanya İmparatorluğu'na 17. ve 18. yüzyılda bağlı olan bölgeleri tanımlamak için kullanılan anakronistik bir terimdir. 1776 yılında On Üç Koloni bağımsızlıklarını ilan edip Amerika Birleşik Devletleri'ni oluşturana kadar Britanya'nın Kuzey Amerika ve Batı Hint Adaları'ndaki kolonileri bu adla bilinmekteydi. Bu tarihten sonra Britanya'nın Kuzey Amerika'da kalan topraklarını tanımlamak için "Britanya Kuzey Amerikası" adı kullanıldı. "Britanya Kuzey Amerikası" adı ilk kez 1783 yılında kullanılsa da Durham Raporu olarak adlandırılan 1839 yılındaki Britanya Kuzey Amerikası'nın Sorunları üzerine Rapor'dan önce yaygın bir kullanıma sahip değildi.

İngiliz Sömürge İmparatorluğu İngiltere Krallığı tarafından 16. yüzyılın sonu ile 18. yüzyılın başı arasında sömürgeleştirilen denizaşırı topraklardan oluşmaktaydı.

Britanya Kuzey Amerikası, Kuzey Amerika kıtasında Britanya İmparatorluğu'nun kolonilerini ve yönettiği toprakları ifade etmek için kullanılır. Bu terim ilk kez resmi olarak 1783'te kullanıldı, ancak 1839'daki "Durham Raporu" olarak bilinen "Britanya Kuzey Amerika Olayları Raporu"'na kadar yoğun olarak kullanılmadı.

1812 Savaşı veya 3 yıl savaşı, Amerika Birleşik Devletleri ile Büyük Britanya ve İrlanda Birleşik Krallığı'nın Kuzey Amerika'daki kolonileri ve Amerikan yerlisi (Kızılderili) müttefikleri arasında iki buçuk yıl süren askeri çatışmalar dizisidir. Sonuçta Amerikan Bağımsızlık Savaşı'ndan kalan birçok konu çözüldü, ancak hiçbir sınır değişikliği olmadı. Amerika Birleşik Devletleri, Fransa ile İngiltere'nin arasında devam eden savaşın getirdiği ticari kısıtlamalar dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı 1812 yılında savaş ilan etti. Kraliyet Donanması'na Amerikan tüccar denizcilerinin zorla asker olarak alınması, Amerikan yayılmacılığına karşı İngilizlerin Amerikan Kızılderili kabileleri desteklemesi, denizlerde aşağılanma ve denizcilerin ulusal onuruna hakaret üzerine hakaret edilmesi, Britanya Kuzey Amerika topraklarına ABD'nin ilgisi savaşın diğer nedenleriydi.

Avustralya tarihi, Avustralya yüzölçümünün ve insanlarının, önceki yerli ve sömürge toplumlarının tarihini ifade eder. Avustralya Aborjinlerinin ilk olarak 40.000 ila 60.000 yıl önce Malay Takımadalarından tekneyle Avustralya anakarasına geldiklerine inanılıyor. Kurdukları sanatsal, müziksel ve spiritüel gelenekleri, insanlık tarihinin en uzun süre yaşatılan gelenekleri arasındadır.

Hollanda-İngiltere Savaşları 17. yüzyıl ve 18. yüzyılda Hollanda Cumhuriyeti ve İngiltere Krallığı arasında ticaret yollarının ve denizlerin hakimiyeti için yaşanan bir dizi savaş. Savaşlar genel olarak iki ülkenin donanmaları arasında yaşanmıştır.
Amerika'nın kolonizasyonu, İskandinav denizcilerin 10. yüzyılda, bugünkü Grönland ve Kanada'nın belli bölgelerini keşfederek buralara yerleşmesiyle başladı. İskandinav folkloruna göre, kızılderililerle yerleşimciler arasında cereyan eden şiddetli çatışmalar neticesinde bu yerleşimler terk edilmek zorunda kalındı. Gerçek Avrupa kolonizasyonu, Christopher Columbus'un 1492 yılında Uzakdoğu'ya yeni ticaret rotaları bulmak için, İspanya sponsorluğunda, batıya doğru çıktığı keşif gezisinde, kazara Amerika Kıtası'nı keşfetmesiyle başladı. Hemen sonra Avrupalılar kıtanın derinliklerine inerek, fetih ve kolonizasyon hareketine giriştiler. Columbus, 1492-1493 yıllarında yaptığı ilk iki seyahatte, Bahamalar'a ve aralarında Hispaniola, Puerto Rico ve Küba'nın da bulunduğu bazı Karayip Adaları'na ulaştı. 1497 yılında İngiltere Krallığı adına Bristol'den yola çıkan John Cabot, Kuzey Amerika'da karaya çıktı. Bir yıl sonra Columbus, üçüncü seferinde Güney Amerika sahillerine ulaştı. Christopher Columbus'un seferlerinin sponsoru olan İspanyol İmparatorluğu, Kuzey Amerika'dan Güney Amerika'nın en aşağı noktasına kadar, Karayip Adaları da dahil olmak üzere, en büyük sömürgelere sahip ilk Avrupa ülkesi oldu. İlk İspanyol şehri, 1496 yılında kurulan, bugün Dominik Cumhuriyeti sınırlarında kalan Santo Domingo'dur. San Juan, Porto Riko 1508'de, Veracruz ve Panama City ise 1519 yılında kurulmuştur. 1565 yılında İspanyollar tarafından kurulan St. Augustine, Florida şehri, ABD'nin üzerinde yerleşim bulunan en eski şehridir.
İngiliz hegemonyası; 1750'lerden itibaren İngiltere'nin Avrupa'daki en büyük piyasaya sahip olması ile ticaret ile başlayıp üretim, tüketim ve finans alanlarında dünyada hegemon güç haline geldiği dönemi tanımlar. 1700'lerde sanayi devriminin İngiltere'de başlamasıyla İngiltere dünyanın süper gücü haline gelmeye başlamıştır. Denizaşırı koloniler üzerinde Fransa İngiltere ile rekabet halindeydi. Ancak İngiltere'nin zaferiyle sonuçlanan Yedi Yıl Savaşı İngiltere'nin dünya çapındaki denizlerdeki üstünlüğünü ve kolonyal gücünü dünyaya gösterdi. 18. yüzyılın sonlarına doğru gerçekleşen sanayi devrimi İngiltere'yi askeri ve iktisadi gücünün doruklarına ulaştırdı. Bu durum da İngiltere'nin dünya liderliği için gerekli ortamı sağladı. İngiltere egemenliğinin temel politikası serbest ticaret uygulamasıydı. İngiltere serbest ticaret uygulayabilmek için Tahıl Yasalarını kaldırdı. Bunun üzerine toprak sahipleri kaybettikleri geliri tekrar kazanabilmek için yeni kanallara yöneldiler. En güçlü dönemine geldiğinde İngiltere dünyadaki en geniş topraklara sahip olmuştu ve bir yüzyıl boyunca dünyanın en önde gelen küresel gücü oldu. İngiltere gücünün doruklarındayken "güneşin batmadığı ülke" olarak nitelendirilmeye başlamıştı. Çünkü toprakları dünya geneline yayılmış ve en az bir bölgesinde her zaman gün ışığı vardı.

Amerika Birleşik Devletleri ve Birleşik Krallık arasındaki ilişkilerin tarihi, neredeyse iki yüz yıl öncesine ve Amerika'nın Büyük Britanya'dan bağımsızlığının ilanına kadar uzanıyor, ancak Amerika'nın Büyük Britanya'dan bağımsızlığının ilk günlerindeki anlaşmazlıklar ve çatışmalari ve Amerika Birleşik Devletlerinın 1812 savaşlarını geçersek, zaman geçtikçe yavaş yavaş ilişkileri daha güçlü ve karmaşık hale geldi. Bazıları bu ilişkilerin Amerika'nın Britanya İmparatorluğu'ndan bağımsızlığını kazanmasından sonraki dönemde özetlenebilecek olandan çok daha tarihsel ve köklü olduğuna inanmaktadır, çünkü bu özel ilişkilerin temel nedeni Amerika'nın siyasi, ekonomik ve kültürel altyapısının ilk tohumunun İngiltere olmasıdır.
Sömürge Hindistanı, Keşifler Çağı sırasında Hint alt kıtasının Avrupalı sömürgeci güçler tarafından işgal edilen kısmıdır. Keşifler Çağı boyunca Portekiz, Hollanda Cumhuriyeti, İngiltere, Fransa ve Danimarka-Norveç gibi Avrupalı güçler Hindistan alt kıtasının Sömürge Hindistan'ı olarak bilinen bölümlerini işgal edip sömürgeleştirmiştir. Bu ülkeler, özellikle baharat ticareti yoluyla zenginlik ve refah elde etmeye çalıştılar. Amerika kıtasının kolonileştirilmesi, Hindistan'da zenginlik arayışıyla motive edildi. Vasco da Gama, 15. yüzyılın sonlarında Afrika'yı dolaşarak Hindistan ile doğrudan ticareti yeniden kuran ilk Avrupalı oldu. Seylan'da bir üsse sahip olan Hollandalılar da Hindistan'a doğru genişleme girişiminde bulundular ancak Colachel Savaşı'nda Travancore Krallığı tarafından yenilgiye uğratıldılar. Avrupalı güçler 17. yüzyılın başlarında Hindistan'da ticaret merkezleri kurdular ve Babür ve Maratha İmparatorlukları zayıfladıkça birçok istikrarsız Hint devletini manipüle edip kontrol altına almayı başardılar. 18. yüzyılın sonları ve 19. yüzyılın başlarında İngiltere ve Fransa, hem vekil yöneticiler hem de doğrudan askeri müdahale yoluyla Hindistan'da hakimiyet mücadelesi verdi. Nihayetinde İngiltere Hindistan'ın büyük bir bölümünün kontrolünü ele geçirdi ve Hindistan "İngiliz tacının mücevheri" olarak anılmaya başlandı. Hindistan 1947 yılında bağımsızlığını kazanmış ve Hindistan Dominyonu ile Pakistan Dominyonu olarak ikiye bölünmüştür.
Kanada Konfederasyonu, 19. yüzyılın ortalarında gerçekleşen, dört ayrı İngiliz kolonisini tek bir federalist yapı altında birleştiren siyasi ve anayasal bir süreçtir. Bu süreç, 1 Temmuz 1867'de, İngiltere Parlamentosu tarafından çıkarılan Britanya Kuzey Amerika Yasası ile tamamlandı ve Kanada'nın temelleri atılmış oldu. Başlangıçta dört eyaleti kapsayan bu yapı, zamanla genişleyerek bugünkü Kanada'nın sınırlarını şekillendirdi.