
Abzar İyesi - Türk mitolojisinde avlunun koruyucu ruhudur. Abazar İyesi olarak da ifade edilir.

İye - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde koruyucu ruh. Değişik Türk dillerinde Yiye, Eğe, İçi, Is, Ez şeklinde de söylenir. Moğolcada Ezen, Ejen, Eçen, Edin olarak bilinir. Genel ve özel olmak üzere iki anlamı vardır.
- Genel Anlam: Sahip. Koruyucu. Bir şeyin maliki.
- Özel Anlam: Bir şeyin koruyucu ruhu. Bir varlığın içindeki gizli güç.
Ama Hanım - Türk ve Altay mitolojilerinde Yaratıcı Tanrıça. Amma Hanım olarak da söylenir. İskitlerdeki Apa (Abay) adlı Tanrıça ile arasında bir bağ olması da muhtemeldir. Umay ile aynı Tanrıça olduğu ileri sürülmektedir. Sümerlerde de Ama adlı bir Tanrıça mevcuttur. Anadoluda ama, eme, apa, ebe gibi sözcükler hep kadın akrabaları anlatır. Bazen evi koruyan bir Tanrıça olarak adı geçer.
Aran İyesi - Türk ve Tatar halk kültüründe ahırın koruyucu ruhu. Damız İyesi veya Kitre İyesi veya Ahır İyesi olarak da bilinir.
Bürküt Ata, Türk, Altay ve Moğol mitolojilerinde kartal tanrıdır. Burkut Ata olarak da anılır. Moğollar ise Bürgüd Ece veya Bürged Ecege derler. Ayrıca Kartal Ata ve Sakalarda Hotoy Ete olarak da bilinir.

Bulut İyesi - Türk ve Altay mitolojisinde bulutun koruyucu ruhu. Bulud İyesi veya Bolıt İyesi olarak da söylenir. Yağmur İyesi yani Yağmurun koruyucu ruhu da bulutlara bağlıdır. Bunun dışında dikkat çekici ve bulutlarla ilgili olan İyeler şunlardır. Bulut İyesiyle bağlantılı olan Etin sözcüğü Sibiryadaki Etin adlı Üstün Varlığı/Ruhu da akla getirmektedir.
- Etin/Eten İyesi: Gökgürültüsü Ruhu.
- Ayanga/Ayunga İyesi: Gökgürültüsü Ruhu.
- Çakılgan/Çağılgan/Çakın İyesi: Yıldırım Ruhu.
- Yıldırım/Yıldırak İyesi: Yıldırım Ruhu.
- Şimşek/Çemşek/Şüğşek İyesi: Şimşek Ruhu.
- Yaşın/Yışın/Yeşin İyesi: Şimşek Ruhu.

Bulak İyesi - Türk, Altay ve Tatar mitolojilerinde pınarın koruyucu ruhu. Bolak İyesi ve Moğolca da Bulag (Bula) Ezen de denilir. "Çeşme İyesi" veya "Pınar İyesi" dendiği de olur. Her pınar için farklı bir İye vardır.

Değirmen İyesi - Türk ve Tatar mitolojilerinde değirmenin koruyucu ruhu. Deyirmen İyesi de denir. Değişik Türk dillerinde Tegermen (Tiyirmen) İyesi olarak da bilinir.

Ekin İyesi - Türk ve Tatar mitolojilerinde ekinin koruyucu ruhu. Arış İyesi de denir. Çavdar İyesi, Arpa İyesi, Buğday İyesi, Yulaf İyesi, Yonca İyesi, Ot İyesi, Çayır İyesi, Çimen İyesi gibi türleri vardır. Hatta hasat sonrası biçilmiş ot ve ekinler için Kes İyesi, Saman İyesi gibi iyeler de mevcuttur. Ayrıca dirgen, tırmık, yaba, döven, kosa, orak, bel, kürek, kazma gibi tarım araçlarının her birinin dahi iyeleri olduğu düşünülür. Zayıf kalmış ekinlerin bulunduğu yerlere Ekin Anasının ayak izleri denir. Ekin Anası ekinlerde yangın çıktığında ters tarafa üfleyerek söndürür, ekinlerin içinde yuvarlanmayı sever. Bir demet ekin onun için biçilmeden bırakılır ve buna bırakılan ekin demetine Kır Sakalı denir.
Yel Ata - Türk, Altay, Tatar ve Macar mitolojilerinde rüzgâr tanrısı. Cel (Çel, Şil, Cil) Ata da denir. Macarlar Szel Atya (Yel Ata) veya Szel Kraly (Yel Kralı) adı da verirler.

Su İyesi - Türk, Tatar ve Altay mitolojisinde suyun koruyucu ruhu. Değişik Türk dillerinde Suv İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Moğollar Usan (Uhan) Ezen olarak adlandırırlar.

Yunak İyesi, Türk, Tatar ve Altay mitolojilerinde ve halk inancında hamamın koruyucu ruhu. Değişik lehçelerde ve şivelerde Yonak, Yunça İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi şeklinde de söylenir. Hamam İyesi olarak da tanınır. Ayrıca Banyo Ruhu anlamında Cağ (Cağlık) İyesi veya Çimek İyesi olarak da bilinir. Kısa boylu bir ihtiyar kılığında olduğuna inanılır. İnsanlara temizliği öğretir. Güneş battığı zaman ve gece yarısı hamama girilmez, çünkü bu saatte İye kendisi yıkanır. Hamamda yıkanırken kişi yüzünü sabunladıktan sonra temiz su dolu leğeni bulamazsa ya da hamamdan gitmek üzereyken ayakkabılarının kaybolduğunu görürse, bunlar onun şakalarıdır. Tatar Türkleri, hamamda yıkandıktan sonra her şeyi temizleyip, eşyaları yerine kaldırırlar ve “Yunağın ısısı sana, huzuru bana!” diyerek çıkarlar.

Yol İyesi – Türk, Tatar ve Altay halk inancında Yol Ruhu. Yul İyesi veya Yolak İyesi de denir. Moğollar Col Ezen veya Zol Ezen derler. Yolların koruyucu ruhudur.

Ergene İyesi – Türk ve Altay halk inancında maden ocağının koruyucu ruhudur. Urka İyesi olarak da bilinir. Tatarlarda Şahta İyesi adıyla tanınır. Her maden ocağı için farklı bir İye vardır. Bu iye, insan gözüne gözükmez, fakat ıslık çalar, kedi gibi miyavlaması ve bebek ağlaması, köpek uluması gibi sesler çıkarır. Bir hayvana dönüşebilir. Çalışan işçilere yardım eder, mesela maden ocağı çökeceği zaman işçilere “Gidin” diye seslenerek onları kazadan korur, Ayrıca onları cevher damarlarına götürür. Kötü olan veya ona hakaret edenler için ise ölümcüldür. Onları karanlık çukurlara iterler veya tünelin çökmesini sağlarlar. Taş atmak, ıslık çalmak Ergene iyesine hakaret niteliğindedir. Türk işçilerin Ukrayna, Rusya gibi ülkelerde maden işçiliğine gittiklerinde dahi buralarda bu İyeye dua ederek yardım diledikleri anlatılır.
Anak İyesi veya Toplağ İyesi, Türk, Tatar ve Altay halk inancında caminin koruyucu ruhu. Toplağ İyesi de denir.
Yurt İyesi – Türk, Moğol ve Altay halk inancında Memleket Ruhu. Yort İyesi olarak da söylenir. Aslında Ev İyesi ile de bağlantılıdır. Çünkü yurt aynı zamanda çadır demektir. Anlam genişlemesiyle vatanın koruyucu ruhu anlamına da geldiği de söylenebilir. Kimi kültürlerde çadırdaki ocakta yaşadığına inanılır.

Ev İyesi – Türk halk kültüründe evin koruyucu ruhu. Üy İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da tanınır. Moğollar Ger (Ker) Ezen derler.

İn İyesi – Türk ve Altay halk inancında mağaranın koruyucu ruhu. Hin İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi veya Ünkür İyesi ya da Mağara İyesi olarak da bilinir. Moğollar Hongıl Ezen derler. Her mağara için farklı bir İye vardır. Türklerde mağaralar farklı alemleri ve gizli diyarları birbirine bağlayan geçitlerdir. Yer altı dünyasını yeryüzüne bağlayan kapılardır. Hun devletinde kutsal sayılan ve büyük şamanlar ile devlet adamlarının ziyaret ettiği bir “Ata İni (Mağarası)” vardır. Burası kutlu bir yerdir, senenin belli günlerinde ziyaret edilir ve saygı gösterilir. Bir çeşit mabeddir. Göktürklerde ve başka Türk boylarında da yine aynı şekilde kurbanlar sunulan ata mağaraları vardır. Yer altı dünyasının bir parçasıdırlar. Kurttan türeme efsaneleri çoğu zaman bir mağarada gerçekleşir. Şamanlar yeraltına giderlerken Dünyanın Bacası denilen bir kapıdan geçip yeraltındaki mağaralardan oluşan tünellerde yolculuk yaparlar. Türklerin Aşına adı verilen kurt ataları böyle bir mağarada kurttan doğmuştur. Tapınakların çoğu mağaralardadır ve ata ruhları buralarda gezip dolanır.

Kıla İyesi – Altay halk inancında Hayvanlar Ruhu. Gul İyesi / Eğesi / Ezi / Issı / İççisi olarak da bilinir. Yakutlar İye-Kıl (İye-Kul) olarak söylerler. Hayvanların koruyucu ruhudur. Her hayvan için farklı bir İye vardır. Kimi yerlerde bu ruh aynı zamanda bir şamana aittir. Vahşi bir hayvan görünümündedir. Şamanın sağlığını korur. Bu ruhların gerçek görüntülerini şamanların kendileri bile göremezler. Bu ruhlar dağlarda gizlenirler ve yerlerini kimse bulamaz. Bu ruhun başına ne gelirse şamanın başına da aynısı gelir. O yaralanırsa Şaman da yaralanır. Kimi söylencelere göre şamanı doğuran bu hayvandır. Ulu bir çam ağacının dallarında, kuluçkaya yatan İye Hayvanın koruduğu yumurtadan çıkar şaman. Bazı hayvanların ruhu bazı boylar için çok önemlidir. Çünkü o hayvanın soyundan geldiklerine inanırlar. Örneğin; at, karga, atmaca, kuğu, kartal, turna, kakım, tavşan, deve, koyun vs. Mesela Ku'lar kuğu soylu olduklarına inanırlar. Ku kelimesi zaten kuğu demektir. Bu kavimlerin şamanları kendilerini bu hayvanlara benzetecek biçimde giyinirler. Her şaman belirli bir hayvanın donuna bürünebilir.

Otağ İyesi – Türk, Altay ve Moğol halk kültüründe ve inanışında çadırın koruyucu ruhu. Otak İyesi de denir. Eş anlamlı olarak Çadır İyesi, Çerge İyesi ve Tirme İyesi tabirleri de kullanılır. Moğollar Macan Ezen veya Asar Ezen derler. Alaçık İyesi de yine benzer bir varlığı ifade eder. Her çadır için farklı bir İye vardır. Türk kültüründe otağ önemli bir yere sahiptir. Türk ve Moğol İmparatorlarının hiç kapatılmayan ve kırk öküz tarafından çekilen Otağlarının bulunduğu tarihsel kayıtlarda mevcuttur. Bu otağ yerleşik kültürdeki sarayın yerini tutmaktadır. Macarca Sator olarak geçer. Kırgız bayrağında yer alan kesişen altı yol motifi, Kırgız çadırlarının tepe penceresinde tahtadan yapılan bir desendir. Bu Geleneksel Kırgız çadırının üst bölümünde bulunan ve bakıldıginda içeriden güneşin görüldügü “Tündük” sembolüdür.